Honda Civic 2016 Test Sürüşü

Kimi otomobil yenilikleri sadece önceki neslin üstüne küçük eklemeler yapılmasıyla sınırlı kalıp, hiç heyecan uyandıramıyor. Honda ise 10'uncu nesil Civic ile bu heyecanı fazlasıyla yansıtırken, adeta selefine göre çağ atlamış bir tasarım ile karşımıza çıktı. Civic Sedan'ın birinci nesli hatchback formuyla 1972 yılında yollara çıktı. 1979'da ikinci, 1983'te üçüncü, 1987'de dördüncü, 1991'de beşinci, 1995'te de altıncı nesli tanıtıldı. Altıncı nesilden itibaren, 1997 yılında İzmit'te Honda Civic Sedan üretilmeye başlandı. Yedinci nesil 2000, sekizinci nesil 2005 ve dokuzuncu nesil Civic 2012 yılında üretilmeye başlandı. Daha önce farklı pazarlar için farklı Civic versiyonları üreten Honda, üretim maliyetleri nedeniyle bu uygulamadan vazgeçti. Artık Türkiye'de üretilen Civic, küresel bir model unvanı taşıyor. Tasarım konusunda selefinden hiçbir öğe almayan Civic Sedan yeni bir platform üstünde yükseliyor. Selefine göre 103 mm daha uzun olan otomobilin dingil mesafesi 23 mm arttırılmış. Yaşam alanı konusunda cömertliğiyle bilinen Civic Sedan yeni nesilde bu konuyu daha ileriye taşıyıp sınıfının en iyileri arasına girmiş. Sürüşe başlamadan önce orta boy üç adet valiz yerleştirdiğimizde bagajda hala epey yer olduğunu görünce şaşırmıştık. Bunun sebebi rakamlar açıklandığında netliğe kavuştu. 79 litre arttırılıp, 519 litreye çıkartılan bagaj hacmi sınıf standartlarına ulaşmış. Aracın dinamik görümesinde 16 mm azaltılan yüksekliği ve 44 mm arttırılan genişliğinin etkisi var. Otomobilin genişliği arttırılırken kabin içerisinde 20 mm daha fazla omuz mesafesi elde edilmiş. Sürücü, selef modele göre 20 mm daha alçakta otururken görüş açılarından birşey kaybetmemesine çalışılmış. Ancak eğimli D sütunları nedeniyle arka görüş konusunda başarılı olduğunu söylemek zor. Otomobilin dışarıdaki modern ve sportif çizgileri içeride de devam ediyor.

Malzeme kalitesinin arttırıldığı ilk anda hissediliyor. Ama yine de hala sert plastik gözü tırmalıyor. Donanım seviyesinin rakipleriyle mücadele edecek kadar zenginleşmesinin yanısıra ergonomik öncelikler de düşünülmüş. Direksiyon üzerinden, dokunmatik olarak yönetilebilen ses ayarı düğmesi gibi. Multimedya sisteminin 7 inçlik ekranından geri görüş kamerası normal ya da geniş açılı olarak takip edilebiliyor. Yüksek çözünürlüklü ekranın menüsü de pratik tasarlanmış.

Civic Sedan'da selef modelde kullanılan 1.6 i-VTEC benzinli motor, manuel ve yeni geliştirilen CVT şanzıman ile sunuluyor. Bu motorun uzun yıllar fabrika çıkışı LPG sistemiyle alınabilmesi, yeni modelde de devam ediyor. BRC'nin sadece bu motor için özel olarak ürettiği LPG sistemi artık otomobilin yol bilgisayarı yazılımında da yer alıyor. Bu sayede LPG tüketiminin bilgileri de gösterge grubundan izlenebilecek. Bir diğer benzinli motor ise heyecan uyandırıyor. 2017'nin ilk çeyreğinde satılmaya başlanacak olan 1,5 litre turbo benzinli motor 182 HP güç, 220 Nm maksimum tork üretiyor. Bu motor, manuel olarak da değişime izin veren CVT şanzımanla da sunulacak. Motor seçenekleri 2018'in başında aileye eklenecek 1,6 dizel motor, manuel ve 9 ileri vitesli otomatik şanzıman ile tamamlanacak. Yola çıktığımız Civic Sedan, tanıdığımız 1,6 litre atmosferik motor ile bizi ağırlıyor. Geleneksel tork konvertörlü, hantal otomatik şanzımanın yerini alan CVT ile biraz daha farklı hissettiriyor. Ani hızlanma isteklerindeki sert tepkisi dışında konforu olumlu etkiliyor. Asıl dikkatimizi çeken ise sürüş dinamikleri oldu. Civic Sedan hiç olmadığı kadar dinamik sürüş tecrübesi yaşatıyor. Net direksiyonun sürücüyle iletişimi başarılı. Süspansiyon sistemi ağırlık transferleriyle başa çıkarken, konfordan da ödün vermemeyi başarıyor. Bunun için önde 6 noktadan bağlantılı MacPherson, arkada da çok kollu süspansiyon sistemine teşekkür etmek gerekli. Daha detaylı izlenim için test aracını beklememiz gerekiyor. Ama ilk sürüş organizasyonunda Civic Sedan'ın daha geniş bir alıcı kitlesini etkileyebileceği ortaya çıktı.

Yazı:Koray Kodal

Fotoğraflar:Ersan Sezer