Do not share my Personal Information.
Bir cümlede Hype kullanım örnekleri ve çevirileri
Ryder and Rawley executed the Hype Ryder on Epico to win the match.
Ryder ve Rawley, Epicoya Hype Ryder yaptıktan sonra onu tuşlayarak maçı kazandı.
In fact, quote:"hype and hysteria are up.
Aslında,'' Heyecan ve histeri arttı.
He likes to race over to Aunt Z's tavern. When Hype isn't competing.
Hype yarışmadığı zaman… Z teyzenin tavernasına uğramayı sever.
No, hype is something that's not for real.
Hayır, reklam gerçek olmayan bir şey için yapılır.
When Hype isn't competing, he likes to race over to Aunt Z's tavern.
Hype yarışmadığı zaman… Z teyzenin tavernasına uğramayı sever.
What a hype. Groundhog Day used to mean something in this town.
Aman ne heyecan. Dağsıçanı Gününün anlamı eskiden farklıydı.
The Hype Bros were a professional wrestling tag
team which performed in WWE on its SmackDown brand.
The Hype Bros, WWEde faaliyet gösteren bir
profesyonel güreş takımı.
In front of thousands of people, that energy. The hype… is insane walking out.
Binlerce insanın önüne çıkmanın heyecanı, enerjisi inanılır gibi değil.
Is insane walking out The hype… in front of thousands of people, that energy.
Binlerce insanın önüne çıkmanın heyecanı, enerjisi inanılır gibi değil.
people feel cheated if the product doesn't match the hype.
Bir süre sonra eğer ürün reklamı ile uyuşmazsa insanlar kendilerini kandırılmış hissedecek.
but what gets me is that I can't trust the guy.
Abartı kötü ama nedense bana adama
güvenmeme duygusu veriyor.
All this hype and then nothing.
Red, that's the best preacher hype I ever did hear.
Hakkını vermeliyim Kızıl. Bu duyduğum en abartılı vaazdı.
Yeah, said every hype man ever stood on a stage.
Evet, sahnede duran bütün heyecanlı adamlar da öyle derler.
Don't buy the hype. Don't buy the books.
Kitap almayın. Abartılara inanmayın Dinlemeyin.
You gotta stop believing the hype.
Bu aldatmacaya inanmayı bırak.
Aldatıcı reklamlara inanma.
Sonuçlar: 111, Zaman: 0.0279