hz isa mezari nerde / Hz. İsa'nın Mezarı Kudüs'te Bulundu - Dailymotion Video

Hz Isa Mezari Nerde

hz isa mezari nerde

'Hz. İsa'nın mezarı gün yüzüne çıktı'

Hristyanlığın büyük bir gizemi ortaya çıkıyor. Asırlar boyu Hristiyanlar Kutsal Kabir Kilisesi'nin en kutsal kilise olduğuna inandı.

Hz. İsa burada vefat etti ve dirildi.

Rahip Franciscan Kutsal Kabir Kilisesi

Çünkü onlara göre İsa'nın mezarı bu kilisedeydi.

Modern bilimin ışığında arkeologlar çığır açan bir keşif yaptı. Hz. İsa'nın mezarı ortaya çıktı.

Yüzyıllardır milyonlarca kişinin ziyaret ettiği kilisede yeni bir tarih yazıldı.

Hz. İsa'nın vefat ettiğine ve sonra dirildiğine inanılan Kutsal Kabir Kilisesi'nde, kilisenin rahiplerinden Franciscan bu olağanüstü olayın bilimsel delillerle teyit edilmesinden memnun.

Yeni bilimsel kanıtlar buranın Kutsal Kabir Kilisesi olduğunu ispat etti. Kilise depremlere, yangınlara ve Roma zamanındaki yağmalanmalara rağmen hala ayakta.

Mezar yüzyıllar sonra ilk kez geçen sene açıldı. Mezar üstündeki topraktan arındırılarak ortaya çıkan kristaller analiz edildi ve tarihi teyit edildi

Romalıların İsa'nın mezarını keşfettiği ve kutsallaştırdığı tarih Miladi

NBC News'ten Keir Simmons Kudüs'ten bildiriyor:

"Yaklaşık yıl boyunca burası Hıristiyan inancının ve tarihinin buluştuğu bir yer olmuştur, bilim pek çok kişinin inancını teyit etmekte. Yeni buluşlar İsa'nın cesedinin kanıtı değil Fakat doğru yere bakıldığı düşünülüyor.

'Kim bilir, belki orada başka bir şey olabilir.' Araştırmanın bir sonraki etabı ortaya çıkan mezardan toplanan verilerin daha detaylı incelenmesi.

Bilim ve din yanıtlanacak birçok sorunun cevabı için burada bir arada.

Hz. İsa'nın kayıp mezarı bulundu mu?

Bilim insanları, Kudüs’te M.S 1’inci yüzyılda inşa edilen bir mezar odasında Hristiyanlığa ait figürler içeren resim ve yazılar buldu.

Mezar odasındaki “kemik kutuları” üzerine işlenen tasvirlerin, Kudüs’te Hristiyanlığa ait en eski izler olduğu belirtildi.

Arkeologlar, mezar odasını uzaktan kumandayla kontrol edilen robot kamerayla inceledi. Kireç taşından yapılma kutulardan bir tanesinin üzerinde, Yunanca “Tanrı’ya birisini kaldırması için çağrıda bulunan” bir yazı olduğu belirtildi. Bir diğer kutuda ise ağzında Yunus peygamberi tuttuğu düşünülen bir balık resmi görüldü. Balığa ve “Yunus’un işareti”ne yönelik göndermelerin, Kudüs’teki Yahudiler tarafından olmasa da, ilk Hristiyanlar tarafından yapıldığı biliniyor.

Kudüs’te beş yıl önce başka bir mezar odasında yapılan araştırmalarda, kemiklerin konması için hazırlanan kutuların üzerinde Hz. İsa ve aile üyelerinin isimlerinin yazılı olduğu öne sürülmüştü. Arkeologlar, en son yapılan keşifle bu iddialarını güçlendirdiklerine inanıyor. Bilim insanlarını, araştırmalarını, “The Jesus Book” adlı kitapta yayımlayacak. 

İSA’NIN MEZARI NEREDE?
Kudüs’ün eski Talpiot mahallesinde ’li yıllarda keşfedilen mezar odalarının birinde, üzerinde “İsa’nın oğlu Yehuda” yazan bir kutu bulunmuştu. Arkeologlar, ilk olarak Mart ’de, Kudüs’te keşfedilen ve ölülere ait kemiklerin saklandığı kutuları içeren 10 mezarlıktan birinde Hz. İsa ve ailesinin de kemiklerinin yer aldığını öne sürmüştü.  O yıl Discovery Channel’da yayımlanan ve Oscar ödüllü yönetmen James Cameron’un yapımcıları arasında bulunduğu “İsa’nın Kayıp Mezarı” adlı belgesel yayınlanmıştı.

Kuzey Carolina Üniversitesi’nden James Tabor, “Yapılan son keşifle İsa’nın Mezarı hakkındaki tartışmalar yeniden başladı” dedi. DePaul Üniversitesi’nde Hritiyanlık tarihi uzmanı olan Dominic Crossan ise Hz. İsa’nın mezarı tartışmasının, yapılan keşiflerin üzerini örtmesinin “utanç verici olacağını” belirtti.

İDDİALAR DİNİ İNANIŞLARLA ÇELİŞİYOR
Tabor ve belgesel yapımcısı Simcha Jacobovici, incelenecek mezar odasını belirlemek için Hz. İsa ve ailesine ait isimleri taşıdığı öne sürülen kutuların bulunduğu mezarlık bölgesine gitti.  Tabor ve meslektaşları, özellikle üzerinde “İsa’nın oğlu Yehuda” yazısı olan kutuya dikkat çekerek, “Ortaya atılan iddialar, İsa’nın çarmıha gerildikten sonra kanlı bir şekilde dirildiği ve evlenip çocuk sahibi olduğu inanışlarıyla çelişiyor İlk Hristiyanlar İsa’nın fiziken dirildiğine değil ancak ruhen yeniden doğduğuna ve arkasında eski giysileri ve bedenini bıraktığına inanmış olabilir” açıklamasında bulundu.

“İsa’nın Kayıp Mezarı” belgeseli ve “İsa Ailesinin Mezarı” kitabı, büyük protestolara neden olmuş ve Tabor ve Jacobovici, kanıtlanması mümkün olmayan iddialar öne sürdükleri gerekçesiyle eleştirilmişti. Protestolara rağmen, arkeologlar araştırmalarına “Avlu Mezarlığı” adı verilen bir başka mezarda devam etti. Mezar adını, bir avlunun tam altında bulunması sebebiyle aldı.

ÇÖZÜMÜ YİNE TEKNOLOJİ SUNDU
İsrailli yetkililer ve Ortodoks Yahudiler, en son ’de açılan mezarlığın incelenmesine karşı çıktı. Çözüm, havalandırma ve sondaj deliklerinden içeri sokulacak ve en fazla 4,5 metre derine inecek robotik bir kamerayla geldi. Haziran ’da başlayan çalışmada, üzerine isim yazılı olan birçok kemik kutusu bulundu.

Hz. &#x;sa'n&#x;n kay&#x;p mezar&#x; bulundu mu? - 1

YAZILARIN ANLAMI
Kameranın çektiği görüntüleri inceleyen uzmanlar, Yunus ve balık resmini doğruladı. Dev bir balık tarafından yutulduğuna ve üç gün sonra canlı olarak kurtulduğuna inanılan Yunus’un hayata geri dönüşü, İsa’nın da üç gün sonra dirilmesiyle bağdaştığı için Hristiyan dünyasında büyük öneme sahip.

Balık resminin Yahudilere ait kemik kutularında kullanılmayan bir tasvir olduğunun bilinmesi, Tabor ve ekibinin Kudüs’te Hristanlığa ait en eski izlere ulaştığı düşüncesini güçlendirdi. Balık resimli kutunun yanında duran ve üzerinde Yunanca, Tanrı’nın birini kaldırması için çağrıda bulunan dört satırlık yazı bulunan kutu, araştırmacıları daha da heyecanlandırdı. Uzmanlar, yazının “dirilmeyi çağrıştırdığını ve Yahova’nın dirimesi veya kutsal mekana yükselmesini belirttiğini” öne sürdü.

İSA BAĞLANTISI
Tabor ve meslektaşları, üzerinde balık ve yazı bulunan kutuları içeren mezarın İsa’nın önde gelen destekçileri tarafından hazırlandığını düşünüyor. İsmi en öne çıkan kişi ise İsa’nın cenazesini düzenlediğine inanılan Aramatyalı Yusuf. Ayrıca, balık ile Yunanca yazının bulunduğu Avlu Mezarlığı ile Yehuda’nın adının geçtiği mezar (İsa ailesinin mezarı deniyor) arasında  sadece 60 metre mesafe bulunuyor.

Tabor ve Jacobovici ortak açıklamalarında, “İsa’nın destekçilerinin, onun dirilişi ve ailesi hakkında bilinenler için ne düşündüklerini ortaya koyabilecek sonut delillere ilk kez ulaşmış oluyoruz” ifadesini kullandı.

“MEZARLARIN İSA İLE BAĞLANTISI YOK”
DePaul Üniversitesi akademisyeni Crossan ise bu açıklamayı reddederek, “Avlu Mezarlığı ile Aramatyalı Yusuf’u ilişkili kılan hiçbir delil yok” dedi. Crossan, “Söyleyebileceğimiz tek şey, bu bölgenin mezarlarla dolu olduğu” yorumunu yaptı. 

Asbury Theological Seminary İncil okulundan Ben Witherington, Crossan’ın görüşünü destekledi. Witherington, Tabor’un eski ve yeni teorilerinin, “sadece birbirlerinin üzerine yığılmış spekülasyonlar olduğunu” ifade etti.

Yine de araştırmayı başarılı bulan ve balık sembolünden etkilendiğini belirten Witherington, “Balık sembolünün bulunduğu ve ikinci yüzyıla ait olduğu bilinen Hristiyanlara ait kemik kutuları var Balık, ilk Hristiyanlara ait I-Ch-Th-Y-S (Hz. İsa, Tanrı’nın oğlu, Kurtarıcı) sembolü. Elimizde olmayan delil, bu sembolün Yahudi kemik kutularında bulunduğu” dedi. Witherington aynı zamanda Yunanca yazının “dirilişle ilgili olduğunu” söyledi.

ROMALILARDAN KORUMAK İÇİN GÖMDÜLER
Kudüs’teki mezar odalarında bulunan kemik kutularının, M.S 70 yılında Roma askerlerinin yıkımından korunmaları için toprağın altına konduğu düşünülüyor. Bu düşünce doğruya, Avlu Mezarlığı’nda bulunan kemikler İsa’yla aynı dönemde yaşamış destekçilerine ait olabilir.

Crossan, araştırmada öne sürülen iddialara rağmen, M.S 1’inci yüzyılda Kudüs’te dirilişe inanan tek topluluğun Hristiyanlar olmadığına dikkat çekti. Ferisiler ve Essenilerin de ölümden sonra dirilişe inandığını belirten Crossan, “Belki de ilk Hristiyanlar Yehuda’nın balığın ağzından çıktığı inanışını Yahudi geleneklerinden aldı” dedi.

TÜRK&#x;YE HABERLER&#x;

İlk bulgulara göre mermerden oyulma mezar yatağı kireç tabakası ile kaplanmış ve mermer üzerinde bir haç işareti kazınmış

Kudüs’teki Eski Şehir bölgesinde bulunan Kutsal Mezar Kilisesi’ndeki mezarın çevresindeki plakaların kaldırılmasının ardından Atina Ulusal Teknik Üniversitesi’nden bir ekip, çalışmalara başladı. Mezar, Kudüs’ün Eski Kent bölgesinde bulunan ve ya da daha eski bir dönemde mermer ile kaplanan Kutsal Mezar Kilisesi’nin içerisinde bulunuyor. Arkeologlar mermer kaplamaları sökerek İsa’nın defnedildiğine inanılan orijinal kaya oyması mezarı incelemeye başladılar. National Geographic’in duyurduğuna göre, araştırmacılar mezarda sürdürdükleri araştırma ile, eğer doğruysa İsa’nın tam olarak nereye ve ne şekilde defnedildiğini öğrenebilmek için bir dizi test uyguluyorlar.

Ayasofya kadrosu

Hıristiyan geleneklerine göre, Romalıların kendisini çarmıha germesinin ardından İsa yontma kireçtaşı bir mağaranın içerisine defnedilmişti. Hıristiyanların inançlarına göre İsa gömüldükten kısa bir süre sonra tekrar dirildi, ölümünün üç gün ardından kendisini gördüğünü iddia eden bir kadının beyanatından sonra mezara gidenler içerisinin boş olduğuna tanık olarak bu durumu İsa’nın mucizesi olarak yorumladılar.

4 milyon dolar

Hıristiyanlık inancının en kutsal yeri sayılan alanda uygulanan yeni kazı, Atina’da bulunan Ulusal Teknik Üniversitesi tarafından gerçekleştirildi, ekip daha önce Atinalı Akropolis ve Ayasofya’nın restorasyon işlerini gerçekleştirmiş deneyimli bir kadrodan oluşuyor. Yapılan çalışmalar esnasında mermer yüzeyin altında molozlarla kaplanmış gri bir taş yüzeye ulaşılsa da, ortaya çıkan yeni yüzeyin ne taşından oluştuğu ancak yapılan testlerin ardından anlaşılacak.

İsa’nın defnedilirken mezarı olarak kayaya oyulan taş bölüm üzerinde ise çeşitli incelemeler yapılacak. Mezar ilk olarak yılında Roma İmparatoru Constantine’in annesi Helena tarafından keşfedilmişti. Restorasyona katılan National Geographic topluluğundan arkeolog Fredrik Hiebert şöyle söylüyor: “Mezara döşenen mermeri söktüğümüzde altından bizim için süpriz miktarda materyal çıktı. Uzun bir bilimsel inceleme süreci gerekiyor, fakat sonunda geleneklerde anlatılan ve İsa’nın yattığı söylenen orijinal taş yüzeye ulaşmayı başardık.”

Sürdürülen çalışma ve mezarlık ile yakınında bulunan Edicule (baraka) adlı yapının restore edilerek incelenmeleri 4 milyon dolarlık bir projenin parçası. Çalışmalar için gereken finans Ürdün Kralı II. Abdullah tarafından finanse edildi. Projenin başındaki isim ProfesAntonia Moropoulou, bilhassa Edicule adlı yapının iyileştirilmesi adına kritik bir zamanda olduklarını söylüyor.

‘Ayaklarım titredi’

Orijinal kaya oyması mezarın el değmemiş durumda olduğu belirtilirken, lahit yüzyıllardır mühürlü olduğu ifade edildi. Araştırmaları görüntüleyen National Geographic, mezarda sürdürülen araştırmada uygulanan testlerle Hz. İsa’nın tam olarak nereye ve ne şekilde defnedildiğinin öğrenilebileceğini kaydetti. Arkeolog Fredrik Hiebert, National Geographic’e verdiği röportajda, mezar açılırken heyecandan ayaklarının titrediğini söyledi. Bu mezarın yüzde yüz Hz. İsa’ya ait olduğunu bilemediklerini ama ona ait başka bir mezardan da bahsedilmediğine dikkat çeken Arkeolog Fredrik Hiebert,çalışmaların sonunda ortaya çıkacak bulgularla daha net bilgiler elde edilebileceğini söyledi. 

KAYNAK: VATAN

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır