ibrahimce adanış ismailce teslimiyet / KURBAN İBRAHİMCE BİR ADANIŞ, İSMAİLCE BİR TESLİMİYETTİR

Ibrahimce Adanış Ismailce Teslimiyet

ibrahimce adanış ismailce teslimiyet

×

T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

WEB SİTESİ GİZLİLİK VE ÇEREZ POLİTİKASI

T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından işletilen www.icisleri.gov.tr web sitesini ziyaret edenlerin kişisel verilerini 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca işlemekte ve gizliliğini korumaktayız. Bu Web Sitesi Gizlilik ve Çerez Politikası ile ziyaretçilerin kişisel verilerinin işlenmesi, çerez politikası ve internet sitesi gizlilik ilkeleri belirlenmektedir.

Çerezler (cookies), küçük bilgileri saklayan küçük metin dosyalarıdır. Çerezler, ziyaret ettiğiniz internet siteleri tarafından, tarayıcılar aracılığıyla cihazınıza veya ağ sunucusuna depolanır. İnternet sitesi tarayıcınıza yüklendiğinde, çerezler cihazınızda saklanır. Çerezler, internet sitesinin düzgün çalışmasını, daha güvenli hale getirilmesini, daha iyi kullanıcı deneyimi sunmasını sağlar. Oturum ve yerel depolama alanları da çerezlerle aynı amaç için kullanılır. İnternet sitemizde çerez bulunmamakta, oturum ve yerel depolama alanları çalışmaktadır.

Web sitemizin ziyaretçiler tarafından en verimli şekilde faydalanılması için çerezler kullanılmaktadır. Çerezler tercih edilmemesi halinde tarayıcı ayarlarından silinebilir ya da engellenebilir. Ancak bu web sitemizin performansını olumsuz etkileyebilir. Ziyaretçi tarayıcıdan çerez ayarlarını değiştirmediği sürece bu sitede çerez kullanımını kabul ettiği varsayılır.

1.Kişisel Verilerin İşlenme Amacı

Web sitemizi ziyaret etmeniz dolayısıyla elde edilen kişisel verileriniz aşağıda sıralanan amaçlarla T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından Kanun’un 5. ve 6. maddelerine uygun olarak işlenmektedir:

  • T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülen ticari faaliyetlerin yürütülmesi için gerekli çalışmaların yapılması ve buna bağlı iş süreçlerinin gerçekleştirilmesi,
  • T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından sunulan ürün ve hizmetlerden ilgili kişileri faydalandırmak için gerekli çalışmaların yapılması ve ilgili iş süreçlerinin gerçekleştirilmesi,
  • T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından sunulan ürün ve hizmetlerin ilgili kişilerin beğeni, kullanım alışkanlıkları ve ihtiyaçlarına göre özelleştirilerek ilgili kişilere önerilmesi ve tanıtılması.

 

2.Kişisel Verilerin Aktarıldığı Taraflar ve Aktarım Amacı

Web sitemizi ziyaret etmeniz dolayısıyla elde edilen kişisel verileriniz, kişisel verilerinizin işlenme amaçları doğrultusunda, iş ortaklarımıza, tedarikçilerimize kanunen yetkili kamu kurumlarına ve özel kişilere Kanun’un 8. ve 9. maddelerinde belirtilen kişisel veri işleme şartları ve amaçları kapsamında aktarılabilmektedir.

3.Kişisel Verilerin Toplanma Yöntemi

Çerezler, ziyaret edilen internet siteleri tarafından tarayıcılar aracılığıyla cihaza veya ağ sunucusuna depolanan küçük metin dosyalarıdır. Web sitemiz ziyaret edildiğinde, kişisel verilerin saklanması için herhangi bir çerez kullanılmamaktadır.

4.Çerezleri Kullanım Amacı

Web sitemiz birinci ve üçüncü taraf çerezleri kullanır. Birinci taraf çerezleri çoğunlukla web sitesinin doğru şekilde çalışması için gereklidir, kişisel verilerinizi tutmazlar. Üçüncü taraf çerezleri, web sitemizin performansını, etkileşimini, güvenliğini, reklamları ve sonucunda daha iyi bir hizmet sunmak için kullanılır. Kullanıcı deneyimi ve web sitemizle gelecekteki etkileşimleri hızlandırmaya yardımcı olur. Bu kapsamda çerezler;

İşlevsel:Bunlar, web sitemizdeki bazı önemli olmayan işlevlere yardımcı olan çerezlerdir. Bu işlevler arasında videolar gibi içerik yerleştirme veya web sitesindeki içerikleri sosyal medya platformlarında paylaşma yer alır.

Teknik olarak web sitemizde kullanılan çerez türleri aşağıdaki tabloda gösterilmektedir.

Oturum Çerezleri

(Session Cookies)

Oturum çerezleri ziyaretçilerimizin web sitemizi ziyaretleri süresince kullanılan, tarayıcı kapatıldıktan sonra silinen geçici çerezlerdir. Amacı ziyaretiniz süresince İnternet Sitesinin düzgün bir biçimde çalışmasının teminini sağlamaktır. (ASP.NET_SessionId)

 

Web sitemizde çerez kullanılmasının başlıca amaçları aşağıda sıralanmaktadır:

  • • İnternet sitesinin işlevselliğini ve performansını arttırmak yoluyla sizlere sunulan hizmetleri geliştirmek,

5.Çerez Tercihlerini Kontrol Etme

Farklı tarayıcılar web siteleri tarafından kullanılan çerezleri engellemek ve silmek için farklı yöntemler sunar. Çerezleri engellemek / silmek için tarayıcı ayarları değiştirilmelidir. Tanımlama bilgilerinin nasıl yönetileceği ve silineceği hakkında daha fazla bilgi edinmek için www.allaboutcookies.org adresini ziyaret edilebilir. Ziyaretçi, tarayıcı ayarlarını değiştirerek çerezlere ilişkin tercihlerini kişiselleştirme imkânına sahiptir.  

6.Veri Sahiplerinin Hakları

Kanunun “ilgili kişinin haklarını düzenleyen” 11. maddesi kapsamındaki talepleri, Politika’da düzenlendiği şekilde, ayrıntısını Başvuru Formunu’nu Bakanlığımıza ileterek yapabilir. Talebin niteliğine göre en kısa sürede ve en geç otuz gün içinde başvuruları ücretsiz olarak sonuçlandırılır; ancak işlemin ayrıca bir maliyet gerektirmesi halinde Kişisel Verileri Koruma Kurulu tarafından belirlenecek tarifeye göre ücret talep edilebilir.

 

HZ. İSMAİL KİMDİR?

📌 Kur'an-ı Kerim'de kendisinden en çok söz edilen ülü'l-azm peygamberlerden olan Hz. İbrahim'in yıllar geçmesine rağmen bir evladı olmadı. Üzüntüsünü dile getirerek Yüce Allah'a şöyle dua ediyordu: "Ya Rabbi! Bana salihlerden olacak bir evlat ver!" (Sâffât suresi, 100. ayet)

Fikriyat Kur'an-ı Kerim uygulamasından Saffat suresini okumak için tıklayın

➡ Hz. İbrahim'in duasının üzerinden yıllar geçti ve Mısır'a hicret etti. Bir müddet sonra burada Hz. Hacer ile evlendi. Bir rivayete göre o, kral kızı diğer rivayete göre ise Mısır'ın doğu illerinden koparılmış ve sarayına gönderilmiş cariyeydi.

Peygamber Efendimiz (sav) Hz. Hacer' hürmet gösterilmesini, Mısır'ı fethettikleri zaman onun hatırası hürmetine Mısırlılara iyi davranılmasını, ashabına ve Müslümanlara özellikle tavsiye ederek şöyle buyurdu:"Eğer Mısır'ı fethederseniz, halkına iyi muamele ediniz. Çünkü onların bizde hakları ve bizimle akrabalıkları vardır."Kendisine akrabalık sorulunca "İsmail'in annesi onlardandır" cevabını vermişti.

➡ Bir süre sonra Yüce Allah Hz. İbrahim ve Hz. Hacer'e bir çocuk nasip etti. Adını İsmail koydular. Kur'an-ı Kerim'de Hz. İbrahim'in duasının kabul edilmesi şöyle anlatılır: "İşte o zaman biz onu uslu bir oğul ile müjdeledik." (Sâffât suresi, 101. ayet)

➡ Hz. İsmail'in doğumundan sonra Hz. İbrahim'in diğer eşi Hz. Sare, Hacer validemizi kıskanmaya başladı. Bunun üzerine Hz. Sare, Hz. İbrahim'e Hacer'le İsmail'i başka bir yere götürmesini söyledi.

"Ey Rabbimiz! Ailemden bir kısmını, senin hürmetli evinin yanında, ekinsiz bir vadiye yerleştirdim. Namazlarını beytinin huzurunda dosdoğru kılsınlar diye. Ey Rabbimiz! Sen de insanlardan mümin olanların gönüllerini onlara meylettir. Onları meyvelerle rızıklandır ki, onlar da nimetlerinin kadrini bilip şükretsinler. Ey Rabbimiz! Şüphesiz ki Sen, gizlediğimizi de, açığa vurduğumuzu da bilirsin. Ne yerde ve ne gökte hiçbir şey Senden gizli kalmaz."

(İbrahim 14/37-38)

HZ. İSMAİL VE HZ. HACER'İN MEKKE'YE YERLEŞMESİ

📌 Hz. İbrahim, Yüce Allah'ın izniyle Hacer'i ve İsmail'i yanına alarak yola çıktı. Günlerce yürüyüp ovalardan, tepelerden, ıssız çöllerden geçtiler. Mekke yakınlarına kadar geldiler. O sırada İsmail iki yaşında idi. Nihayet bugün Kâbe'nin bulunduğu yere vardılar. Bir ağacın altında durdular. Etrafta hiç kimse yoktu.

➡ Hz. İbrahim, ana ile oğulun yanına biraz yiyecek ve su bıraktıktan sonra oradan uzaklaştı. Hacer, arkasından şöyle bağırdı: "Bizi bu ıssız yere bırakıp nereye gidiyorsun? Biz bu dağ başında ne yaparız, nasıl yaşarız?"

➡ Hz. İbrahim, Hacer'in sesine, gözyaşlarına dayanamasa da yine de yoluna devam etti. Bir süre sonra Hacer şöyle seslendi:"Yoksa bizi buraya bırakmanı Allah mı emretti?" O zaman Hz. İbrahim döndü ve "Evet, Yüce Allah emretti" dedi.

➡ Bu cevaptan sonra Hz. Hacer, tam bir teslimiyet içerisinde, oğlu İsmail'i kucağına aldı ve "Öyle ise Allah bize yeter. O bizi korur, bizi besler." dedi.

SEFA VE MERVE ARASINDA YÜRÜYÜŞ

📌Hz. Hacer, ağaç dallarından ve taşlardan bir kulübe yaptı. Hz. İsmail ile orada yaşamaya başladılar. Ancak bir süre sonra suları tükendi. Küçük İsmail'in susuzluktan ağlamasına Hz. Hacer dayanamıyor fakat ne yapacağını da bilemiyordu.

➡ Acele ile dışarıya çıktı, hızlıca Sefa tepesine yürüdü. Tepenin üzerine kadar çıkıp etrafına baksa da ne insan ne de su görebildi. Çaresizlikten inledi. Tepeden indi ve koşarak karşıdaki Merve tepesine tırmandı. Orada da su bulamadı. Uzaktan kulübede ağlayan İsmail'in sesi geliyordu. Hacer Sefa ve Merve tepeleri arasında kendini kaybetmiş gibi tam yedi kere gidip geldi. Güneş iyice yükseldiğinde Hz. Hacer ümitsizlik içinde kulübesine döndü.

HZ. HACER'İN ZEMZEM SUYUNU BULMASI

➡ Kulübeye girince İsmail'in yanı başında kaynayan bir su gördü. Hz. Hacer, suyun aktığını görünce boşa gideceğinden korktu ve Arapça "zem zem", yani "dur dur" diyerek eliyle tutmaya başladı. Böylece Yüce Allah onların imdadına yetişti ve susuzluktan kurtuldular. Hacer, Allah Teâlâ'ya secde etti ve ona şükretti.

➡ Günümüzde Kâbe'deki zemzem kuyusu, Hz. Hacer'e bahşedilen bu sudur.

Peygamber Efendimiz (sav), bununla ilgili olarak şöyle buyurur:

"Allah, İsmail'in annesi Hacer'e rahmet eylesin! Eğer o, zemzemi kendi hâline bıraksaydı da suyu avuçlamasaydı, akıp giden bir ırmak olurdu."

➡ Hz. İsmail ve Hz. Hacer bulundukları yerde kendi başlarına yaşarken bir gün Cürhüm kabilesinden bir topluluk, suyu görerek oraya geldi. Hz. Hacer'den izin alarak vadiye yerleştiler. Kısa zamanda o bölge bayındır haline geldi.

➡ Hz. İbrahim, bir zaman sonra karısı ve oğlu İsmail'i ziyarete geldiğinde, bu ıssız vadiyi şenlenmiş buldu. Bu duruma çok sevindi.

HZ. İSMAİL'İN KURBANI EDİLME HİKAYESİ

📌Aradan zaman geçmesiyle Hz. İsmail, büyüdü. Hz. İbrahim, bir gün Mekke'de bir rüya gördü. Rüyasında oğlu İsmail'i Allah Teâlâ'ya kurban ediyordu. Önce bu rüyasının doğruluğundan şüphe etti. Ancak aynı rüyayı, sonraki gecelerde de görünce bunun Yaratan'dan gelen bir emir olduğunu anladı.

*Peygamberlerin rüyaları da bir tür vahiydir. Konuyla ilgili Peygamber Efendimiz şöyle buyurur: "Peygamberlerin gözleri uyur, fakat kalpleri uyumaz."

Yüce Allah, Hz. İbrahim'i çok ağır bir sınava çekiyordu. Oğluna ip ve bıçak almasını, birlikte dağa çıkıp odun getireceklerini söyledi. Zaten baba oğul sık sık yakınlardaki dağlara gider, oradan odun getirirlerdi.

➡ Hz. İsmail ip, balta ve bıçak aldı. Beraberce yola çıktılar. Allah'ın dostları en ağır sınavlardan geçiyordu. Babası, İsmail'e yaklaştı ve şöyle dedi:"Ey yavrucuğum, seni rüyamda boğazladığımı görüyorum. Buna ne dersin?" Hz. İsmail, teslimiyet abidesiydi. Babasına: "Ey babacığım, ne emrolunuyorsan yap! Sen, beni inşallah sabredenlerden bulacaksın" dedi. (Sâffât 37/102)

Fikriyat Kur'an-ı Kerim uygulamasından Saffat suresini dinlemek için tıklayın

Hz. İbrahim, Hz. İsmail'i alıp Mina'da kurban edeceği yere götürdü. Ve çocuğunun ellerini ayaklarını bağlayıp şakağı üzere yatırdı.

BIÇAĞIN KESMEDİĞİ KURBAN

📌 Hz. İbrahim, oğlunun gözlerini bağladıktan sonra onu kurban etmek üzere sağ yanının üzerine yatırdı. Bıçağını çekti ve oğlunun boğazına sürdü. Ama bıçak kesmedi. Hz. İsmail, babasına kendisini yüz üstü döndürmesini ve yüzünü görmemesini söyledi. Sanıyordu ki babası onun yüzünü gördüğü için dayanamıyor ve bıçağı bastıramıyordu. Hz. İbrahim, oğlunun dediğini yaptı. Onu yüzüstü döndürdü ve bıçağını bir kere daha sürse de bıçak yine kesmedi. Hz. İbrahim'in ve İsmail'in bu samimi teslimiyetleri ve itaatleri Rabbimiz tarafından kabul gördü. Ve onlara şöyle seslenildi:

"Ey İbrahim! Gerçekten rüyanı doğrulayıp onayladın. Biz iyilik yapanları işte böyle ödüllendiririz. Bu gerçekten çok açık bir imtihandır." (Sâffât 37/103-106)

➡Her ikisi de Allah'ın bu teslimiyet imtihanını kazandı. Buna karşılık Allah onlara katından Cebrail ile bir kurban gönderdi.

"Biz oğluna bedel ona büyük bir kurban verdik. Geriden gelecekler arasında ona iyi bir nam bıraktık. İbrahim'e selam, dedik. Biz iyileri böyle mükâfatlandırırız. Çünkü o bizim mü'min kullarımızdandır." (Sâffât 37/107-111)

KIYAMETE KADAR SÜRECEK TESLİMİYET

📌 Bu olay, Hz. İbrahim'in Allah'a itaatini, Hz. İsmail'in de hem Allah'ın emrine hem de babasına teslimiyetini gösteren çok güzel bir örnektir.O günden kıyamete kadar kurban ibadeti ile bu büyük itaat ve teslimiyet eylemi yâd edilecek.

Ebû Muhammed Ka'b bin Ucre (ra) şöyle anlatır: "Bir gün Rasûlullah (sav) yanımıza gelmişti. Kendisine "Ya Rasûlullah! Sana nasıl selam vereceğimizi öğrendik, ancak sana nasıl salâvat getireceğiz" diye sorduk. O da şöyle cevap verdi: "Allah'ım! İbrahim'e ve âline salât ettiğin gibi Muhammed'e ve âline de salât et. Allah'ım! İbrahim'e ve âline hayır ve bereket lütfettiğin gibi Muhammed'e ve âline de hayır ve bereket ihsan et. Şüphesiz övülmeye layık olan sensin ve yücesin" deyiniz buyurdular.

KÂBE'NİN YAPILIŞI

📌 Hz. İbrahim, Hz. Hacer ve oğlu Hz. İsmail'i ziyaret için tekrar Mekke'ye geldiğinde eşinin vefat ettiğini ve Hicr denilen yere defnedildiğini öğrendi. Oğluna sarıldı, ağladı. Sonraki günlerde, Hz. İsmail'den Allah'ın mabedinin yapımında kendisine yardım etmesini istedi. Hz. İsmail babasının bu teklifini hemen kabul etti.

Hz. İbrahim, Allah tarafından kendisine gösterilen yüksekçe bir yeri İsmail'e göstererek hemen işe koyuldu. Temellerin yeri açıldıktan sonra Hz. İsmail, Allah'ın evi için taş taşımaya İbrahim de duvarları örmeye başladı. Âdem'den Şit'e, ondan da Nuh'a kadar gelen, fakat Nuh tufanı ile kaybolmuş olan bu temellerin yeri İbrahim'e gösterilmişti.

➡ Duvarlar yükselince düzgün ve büyükçe bir taşı getiren Hz. İsmail, babasının onun üzerine basarak işine devam etmesini istemişti. Daha sonra bu iskele görevi gören taş "Makam-ı İbrahim" diye anıldı. Onlar duvarları yükseltirken ikisi birlikte Allah'a şöyle dua ediyorlardı:

"Ey Rabbimiz! Tarafımızdan kulluk armağanı olarak sunulan şu hizmeti, kabul buyur! Şüphe yok ki, her şeyi hakkıyla bilen Sen'sin, Sen. Rabbimiz! İkimizi de yalnız Sana boyun eğenlerden eyle! Soyumuzdan da sana boyun eğecek bir ümmet çıkar! Bize ibadet yer ve usullerimizi göster ve tövbemizi kabul buyur! Çünkü tövbeleri çok kabul eden ve çok merhamet eden sadece sensin."(Bakara 2/127-128)

Öylesine ufuklu bir bakış açısı ortaya koydular ki, bugün milyonlarca insan peygamberlerin inşa ettiği bu mabedi tavaf ederek Allah'a kulluklarını ifa ediyorlar.

➡ Babası tavaf başlangıcını belirlemek için Hz. İsmail'den bir taş getirmesini istedi. Getirdiği taşı İbrahim (as) beğenmedi. Bir rivayete göre Cebrail (as) ona Haceru'l-Esved'i Ebû Kubeys Dağı'ndan getirmiş, İbrahim de onu oraya yerleştirmişti.

➡ Yıllar önce bu beldeye bırakılmasının hikmeti tecelli etti ve Yüce Allah, Hz. İbrahim ve oğlu İsmail'den, Allah'ın Beyti'ni temiz tutmalarını istedi.

➡ Hz. İbrahim ve İsmail, Cebrail (as.)'in gösterdiği hac farizasını yerine getirip haccı ilan etmişlerdi. Bütün insanlığı hacca davet etmeleri Allah tarafından emir buyruldu.

"Sakın bana hiçbir şeyi ortak koşma; Beyti'mi de, tavaf edenler, Allah'ın huzurunda duranlar, rükû ve secde edenler için tertemiz yap! İnsanları hacca davet et ki, bir kısmı yaya olarak, bir kısmı da uzak yollardan develer üzerinde sana gelsinler." (Hacc 22/26-27)

Ayrıca Kur'ân-ı Kerîm'de şöyle buyrulur: "Biz Kâbe'yi insanlar için toplanıp sevap kazanma yeri ve güvenli bir mekân yapmıştık. Siz de İbrahim'in makamını namazgâh edinin. Zaten İbrahim ile İsmail'e şöyle emretmiştik: "Tavaf edenler, ibadet etmek maksadıyla orada kalanlar, rükû ve secde edenler için evimi temiz tutun." (Bakara 2/125)

HZ İSMAİL PEYGAMBER MİDİR?

➡ Hz. İbrahim oğlu İsmail'i (as) Mekke'de bırakarak Filistin'e döndü. Böylece Hz. İsmail ömrünün sonuna kadar insanlara haccı yaptırdı ve Allah'ın emirlerini insanlara emretmekle görevlendirildi.

➡ Allah Teâlâ, Hz. İsmail'i bu bölgeye ve Kâbe'nin idaresine peygamber kıldı ve haccın yapılmasını Kâbe'nin temiz tutulmasını Hz. İsmail'den istedi.

"Biz Nuh'a ve ondan sonraki peygamberlere vahy ettiğimiz gibi sana da vahy ettik. Ve (nitekim) İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, Esbât'a, İsa'ya, Eyyub'a, Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a vahy ettik." (Nisa 4/163)

"De ki: Biz Allah'a, bize indirilene, İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakup ve Yakupoğullarına indirilenlere, Musa, İsa ve (diğer) peygamberlere Rableri tarafından verilenlere iman ettik. Onları birbirinden ayırt etmeyiz. Biz ancak ona teslim oluruz." (Âl-i İmran 3/84)

➡ Hz. İsmail kabilesine, Amalika ve Yemen dolaylarındaki kabilelere davette bulundu ve daha sonra Kâbe'ye döndü. Hz. İsmail bu davetinde ciddi sıkıntılarla karşılaştı. İnsanların her türlü direnişine ve eziyetlerine karşı hakkı söyleyip onlara güzel örnek oldu. Samimiyetiyle ve sabrıyla onların direnişine karşılık verdi. Kur'ân-ı Kerîm'de Hz. İsmail bize şöyle anlatılır:

"O hidayete erdirilen ve âlemlere üstün kılınanlardandır." (En'am 6/86)

"Allah'ın rahmetine kabul edilen, iyilerden ve sabredenlerden biridir." (Enbiya 21/85-86)

"Sözünde duran, halkına namaz kılmayı, zekât vermeyi emreden, Rabbinin hoşnutluğunu kazanmış bir rasûl ve nebidir." (Meryem 19/54-55)

➡ Hz. İsmail hakkında hadislerde çok detaylı bilgilere rastlamıyoruz. İbadetlerini en güzel şekilde yerine getirdiği ve teslimiyetini Rabbine karşı tam gösterdiği gibi, gerek kurban konusunda gerekse Kâbe'nin inşası konusunda babasına karşı da tam bir teslimiyet gösterdiğini biliyoruz.

Evlatlar içinde Hz. Nuh'un oğlunun yanında Hz. İbrahim'in oğlu Hz. İsmail'in varlığı, hidayetin tamamen insanın istemesi ile Allah'ın ona bu isteğini vermesi şeklinde gerçekleştiğini gösterir. Hz. İsmail 137 yaşlarında Mekke'de vefat etti ve Hicr'e annesi Hacer'in yanına defnedildi.

Derlenmiştir.

Allah katında kurban ne tatil ne de ettir,
Kurban İsmailce Allah'a teslimiyettir.
Kurban İbrahimce adanış,Hakka niyettir,
Kurban İsmailce Allah'a teslimiyettir.

İnsana kıble olarak Kabe olmuş mabet,
Kurbanı kesmek İbrahim ile olmuş adet.
Kurban Yüce Allah için yapılan ibadet,
Kurban İsmailce Allah'a teslimiyettir.

Dualar okuyup Allah'ı vekil kılarak,
Besmeleyle kurban keseriz abdest alarak.
Cümle kulların canının bedeli olarak,
Kurban İsmailce Allah'a teslimiyettir.

Dünyada bayram bütün gönülleri coşturur,
Hakkı seven insanlar Hak yolunda koşturur.
İbadetlerin özünü kurban oluşturur,
Kurban İsmailce Allah'a teslimiyettir.

Yusuf Haktan uzak olmak insanı şaştırır,
Hakkın emrine uymak zorlukları aştırır.
Hakka teslim olmak hakikate ulaştırır,
Kurban İsmailce Allah'a teslimiyettir.

Yusuf Tuna
Kayıt Tarihi : 12.7.2022 10:39:00

© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

KURBAN İBRAHİMCE BİR ADANIŞ, İSMAİLCE BİR TESLİMİYETTİR

              

"Kurban" sözlükte mastar olarak "yakınlaşmak", isim olarak da "Allah'a yakınlık sağlamaya vesile kılınan şey"  anlamına gelir.

Kurban, teslimiyettir, Allah’a adanmışlıktır. Kurban, Hz. İsmail gibi her şeyden vazgeçebilmek, en sevdiğini feda edebilmektir. Kurban, uzun yıllar çocuğu olmayan bir baba olan Hz. İbrahim’in tek erkek evladını Allah’a adama şuurunun bir göstergesidir. 

Hz. İbrahim’in babasına; “Ey babacığım! Sana emir olunanı yerine getir.” (Sâffât, 37/102)diyebilmesidir. Kurban, Hz. İbrahim gibi emre itaat, Hz. İsmail gibi teslimiyettir. Kurban en sevdiğini daha çok sevdiğin için bırakabilmektir. Sadece Allah için hesapsız ve içten vazgeçebilmektir.

Şuan içsel bir sorgulamada bulunursak kendi kendimize hangimiz sahip olduklarımızdan vazgeçebiliyoruz. Mal sevgisinin ön planda olduğu günümüzde aslında malik el mülkün gerçek sahibin kim olduğunu idrak etmiş durumda mıyız?

Öyleyse bu bitmeyen dünya kavgamız niye?

 İslam’da gereksiz yere yapılan yahut anlam taşımayan hiçbir şey yoktur. Bayramın birlik ve beraberliği desteklediği gibi Kurban kesmekte paylaşmanın güzelliğini öğretmekle mükelleftir biz Müslümanlara.

Kurban bayramının manası paylaşmaktır. Mayası ise hakkaniyettir. Eşit şekilde ve adaletle öncelikle kestiğimiz kurbanı paylaşmakla başlarız. Özenle tartılan paylar en yakından uzağa doğru kesmeyene ve öncelikle ihtiyaç sahiplerine dağıtılır.

Sonra tüm ailece, eş dostun bir arada oturduğu kocaman sofralarımızı paylaşırız. Güle oynaya yenen yemeklerin ardından aynı cezvede pişen köpüklü, bol telveli kahvelerimizi yudumlarken sevincimizi paylaşırız. Bayram paylaşmak demektir.

Ardı arkası kesilmeyen bayram ziyaretlerinde kimi zaman hasretimizi, kederimizi paylaşırız. Bir kabrin başında avuç içlerimizde dualarımızı paylaşırız. En önemlisi umutlarımızı ve hayallerimizi paylaşırız harçlık verdiğimiz ve bir yaş daha büyüyen minik ellerin avuç içlerine doğru gülümserken. Bayram paylaşmak demektir.

Tabi en önemlisi paylaşmayı da bilmek gerek. Çünkü Kurban demek kocaman bir angusu kesip derin dondurucuya tıkıp kalan kemiği ve gerisini hatta yenmeyecek en ücra kesimleri garibana reva görmek değildir.

Paylaşmak kocaman bir tepsi saç kavurma yapıp bunu sosyal medyada resmini sergilemek olarak da anlaşılmamalıdır. Kokusunu yayarak mangal yapıp olup olmayanı düşünmeden piknik ve tatil modunda umursamazca hareket etmekte değildir. Paylaşmak candan ve maldan emanetçi tavrıyla fukaraya ve eşe dosta en güzelini sunmak olmalıdır.

Kurban aynı zamanda bir adanıştır. Kur’anı kerim ayetlerinde söz edilen kurban kesme, ete duyulan ihtiyaç nedeniyle hayvan kesme değil, bir tür manevî adanış göstergesidir.

   “Kendileri için birtakım yararlara şahid olsunlar ve kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine belli günlerde (kurban adarken) Allah'ın adını ansınlar. Artık bunlardan yiyin ve zorluk çeken yoksulu da doyurun.” (Hac Sûresi, 28)

  Müminlerin, kestikleri kurbanı Allah'a yakınlaşmaya bir vesile olarak görmeleri, Allah'a olan sadakatlerini, O'nun rızasını hiçbir dünyevî nimete değişmeyeceklerini, bu uğurda -en sevdikleri de dâhil- her şeyi feda edebileceklerini ortaya koyar.

 Ali Şeriati, “Yalnızca kesmiş olmak için koyun kesmek kasaplıktır!” der ve kurban kesmedeki niyetin samimiyetine vurgu yapar. Kurban, Allah’a yakınlaşmak niyetiyle, O’nun dışındaki her şeyi kurban etmektir.

Sonuç olarak; bayramları, yitirdiğimiz birçok değerimizi yeniden bulma ve ihya etmenin fırsatı olarak bilinçli bir şekilde değerlendirelim. Ki, bizi biz yapan; asıl bu manevi değerlerimizdir. Yeniden cümlenizin bayramı mübarek olsun. Selam ve Dua ile…

                                                                                                         ÜMMİYE YILMAZ ERÇEVİK

Etiketler : KURBAN İBRAHİMCE BİR ADANIŞ İSMAİLCE BİR TESLİMİYETTİR YAZAR AVRUPA HABER

Yazarın Son Yazıları

Yorum Yaz

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır