idari memur maaşları / CTE İdare Memuru Maaşları Ne Kadar 2022 Görevi ve Sosyal Hakları Nedir?

Idari Memur Maaşları

idari memur maaşları

2023 yılı için hangi memur ne kadar maaş alacak?

Kamu görevlileri ve emeklilerin aylık ve ücretlerine yapılan zamlar açıklandı. Açıklanan yüzde 30'luk zam oranı doğrultusunda aile yardımı ödeneği dahil en düşük memur maaşı 9 bin 105 liradan 11 bin 848 liraya, en düşük memur emekli aylığı 6 bin 78 liradan 7 bin 901 liraya yükseldi.

Ocak ayından geçerli olmak üzere kamu görevlileri ile memur emeklilerinin tamamının aylık ve ücretlerinde yüzde 8 oranında artış öngörüldü. 

TÜİK verilerine göre 2022 yılı ikinci altı aylık döneminde enflasyon yüzde 15,40 olarak gerçekleşti. Gerçekleşen bu enflasyon oranından kaynaklı olarak ilave yüzde 8,48 artışla birlikte kamu görevlileri ile memur emeklilerinin aylık ve ücretlerinde Ocak 2023'ten geçerli olmak üzere toplamda yüzde 16,48, SSK ve Bağ-Kur emekli aylıklarında ise gerçekleşen enflasyona bağlı olarak yüzde 15,40 artış sağlanması planlanmıştı. Bu oran yüzde 30 olarak uygulanacak.

En düşük SSK ve BAĞ-KUR emekli aylıkları ne oldu?

  • SSK (2000 öncesi) 4 bin 687'den 5 bin 859'e
  • SSK (200 sonrası) 2 bin 905'den 5 bin 500'e
  • Bağ-Kur (Esnaf) 3 bin 415'ten 5 bin 500'e
  • Bağ-Kur (Tarım) 3 bin 219'dan 5 bin 500'e yükseltildi.

Ocak 2023 dönemi itibarıyla dereceleri daha yüksek olan bazı kamu görevlilerinin net görev aylıkları:​​​​​​

Ek kaynaklar • AA

CTE Cezaevi İdare Memurluğu Maaşı ve Öğrenci Harçlığı Ne Kadar?

Pek çok meslek ve kurumun maaş bilgilerini sizlerin bilgisine sunduğumuz yazılarımızda bugün yeni bir kurum ve personel maaşını ele aldık. CTE Cezaevi idare memurluğu maaşı ve öğrenci harçlığı ne kadar birlikte bakalım…

Tercihiniyap Forum Tekrar Aktif Tıklayın

Adalet Bakanlığı’na bağlı Ceza ve Tevkiflevler Genel Müdürlüğü tarafından alımı gerçekleştirilen İdare Memurluğu mesleği nedir? Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü İdare Memur Öğrenciliği nasıl? Ceza ve Tevkifevleri İdare Memur Öğrenciliği harçlığı kaç lira? Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü İdare Memurluğu  maaşı hakkında detaylara haberimizde ulaşabilirsiniz.

Cezaevi Psikolog Maaşları Ne Kadar?

Ceza ve Tevkifevleri İdare Memurluğu Mesleği Nedir? Ceza ve Tevkifevleri İdare Memurluğu Öğrenciliği Aşaması Nasıl?

Ceza ve Tevkifevleri İdare Memurluğu Bakanlığa bağlı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tarafından idare edilen ceza ve tevkifevlerindeki büro iş ve işlemlerinin gerçekleştirilmesi için istihdam edilen meslek mensuplarından oluşmaktadır. Bununla birlikte Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü idare memurlarını ceza ve tevkifevlerinde ikinci müdür ve müdür olarak görevlendirecek şekilde yetiştirmektedir de. Bir anlamda ceza infaz kurumlarını idare edecek kişiler de idare memurluğu yolundan geçere yetiştirilen meslek mensupları olmaktadır.

Ceze ve Tevkifevleri İdare Memurluğu mesleğine girmek isteyen adaylar İdare Memur Öğrencisi olarak mesleğe adım atmaktadırlar. Bu öğrencilik sürecinde belirli bir süre teorik ve pratik eğitim alan idare memur öğrencileri bu eğitim sürecinin sonunda yapılacak sınavlarda başarılı olmaları durumunda ceza ve tevkifevleri idare memuru olaran atanmaya hak kazanmaktadırlar.

Ceza ve Tevkifevleri İdare Memuru Nasıl Olunur? Sınavı Nasıldır? Nasıl Başvurulur?

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan ilana göre genel memurluk şartlrını taşıyan, otuz beş yaşlarını tamamlamamış, olumlu güvenlik soruşturması alabilecek durumda olan üniversitelerin lisans bölümlerinden mezun durumda bulunan ve Lisans mezun adayların kamu kurum ve kuruluşlarında yer alan B grubu kadrolara giriş için sahip olmaları gereken KPSS P3 puan türünden en az 70 puana sahip olan adaylar İdare Memurluğu alımlarına başvuruda bulunabilmektedirler.

Başvuruda bulunan adaylar arasında KPSS puanlarına göre sıralanan İdare Memurluğu adaylarından mesleğe alınacağı o sene için ilan edilmiş olan aday sayısının beş katı kadar aday Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilecek tek aşamalı sözlü mülakatlara katılma hakkı elde etmektedirler.

Ceza ve Tevkifevleri İdare Memurluğu sözlü mülakatlarında başarılı olan adaylar mesleğe yetiştirilmek üzere İdare Memuru Öğrencisi olarak eğitim sürecine alınırlar. Adaylar bu eğitim sürecinin sonunda da bir sınava katılarak başarılı olmaları durumunda Ceza ve Tevkifevleri İdare Memuru olarak atanma hakkı elde ederler.

Ceza ve Tevkifevleri İdare Memurluğu alımına başvuru sürecine dair daha detaylı bilgilere aşağıda yer alan yönlendirme ile ulaşabileceğiniz çalışmamızda göz atabilirsiniz;

cte 2

Ceza ve Tevkifevleri İdare Memurlarının Statüsü Nedir? Ceza ve Tevkifevleri İdare Memurlarının Görev Yerleri Neresidir?

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü İdare Memurları Genel Müdürlüğe bağlı ceza infaz kurumlarında idari kısımda görev almaktadırlar. Görev yerleri ülkemizde kurulu bulunan tüm ceza ve infaz kurumları olabilmektedir. Ceza ve Tevkifevleri İdare Memurları görev yaptıkları ceza infaz kurumunda ikinci müdürden sonra gelen yetkili konumundadır. Bu anlamda cezaevi müdürü ve ikinci müdürü dışında kalan personel idare memurlarının astı konumundadır.

Cezaevi Müdürü Nedir? Nasıl Olunur? Yetkileri Nelerdir?

Ceza ve Tevkifevleri İdare Memur Maaşı Ne Kadar?

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tarafından ceza ve infaz kurumlarında görevlendirilen idare memurlarının maaşı yaklaşık olarak 12.500 Türk Lirasıdır.

Bunun yanında Ceza ve Tevkifevleri İdare Memurları görev yaptıkları ceza infaz kurumuna göre farklı düzeylerde kâr payı ödemesi alabilmektedir. Bu tutar 9000 Türk Lirası ilâ 12.000 Türk Lirası arasında değişebilmektedir.

*Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü İdare Memurluğu maaş tutarı meslek mensuplarının kişiden kişiye değişebilecek olan ek ödemeleri ve kesintileri dikkate alınmamıştır.

İdare memuru öğrencisi nasıl olunur?

 KPSSP3 puan türünden 70 ve daha yukarı puan alan öğrenci adaylarından en yüksek puandan başlamak üzere Bakanlıkça belirlenen kadro sayısının 5 katı (750) idare memuru öğrenci adayı çağrılacaktır.

Yazımızı Puanlamak İster misin?

“En düşük memur maaşı 22 bin lirayı bulacak”

“En düşük memur maaşı 22 bin lirayı bulacak”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, HAK-İŞ Konfederasyonu 15. Olağan Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, “En düşük memur maaşını, en düşük kamu işçisi maaşından aşağı kalmayacak şekilde düzenleyeceğiz. Kamu işçilerinde olduğu gibi, en düşük maaşı yine 15 bin liraya çıkartarak, üzerine de enflasyon ve refah payı olarak benzer bir artış yapacağız. Böylece en düşük memur maaşı da 22 bin lirayı bulacak. Memur maaşlarındaki bu artışlar, otomatik olarak emekliliklerine de yansıyacak” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) 15. Olağan Genel Kurulu’na katılarak bir konuşma yaptı.

Buradaki konuşmasına kendisini dinleyenleri selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, HAK-İŞ'in 15. Olağan Genel Kurulu'nun hayırlı olmasını diledi.

Yaklaşık 47 yıldır azimle sürdürdüğü emek, demokrasi, özgürlük, adalet mücadelesi için HAK-İŞ'e teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kuruluşundan bugüne kadar HAK-İŞ çatısı altında ter döken, mücadele veren, çalışmalarında emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. HAK-İŞ'te çalışmış ancak şimdi aramızda bulunmayan, ebediyete irtihal etmiş kardeşlerimizi rahmetle yâd ediyorum. Türkiye'nin bugünlere ulaşmasında emek mücadelemizin öncüleri olarak gördüğümüz o kardeşlerimizin çok önemli payı var" ifadelerini kullandı.

“KENDİMİZİ, ÜLKEMİZDEKİ 16 MİLYONLUK BÜYÜK EMEKÇİ AİLESİNİN BİR FERDİ OLARAK GÖRÜYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece işçilerin çalışma hayatıyla ilgili kazanımlarında değil, Türkiye ekonomisinin büyümesinde ve gelişmesinde de HAK-İŞ'in katkılarının olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti: "Son 21 yılda Türkiye millî gelirini 236 milyar dolardan 1 trilyon dolar sınırına getirdiyse, her yıl ortalama yüzde 5,5 oranında büyüme kaydettiyse, satın alma gücüne göre dünyanın en büyük 11. ekonomisi olduysa, iş gücü sayısındaki artışa rağmen istihdamını 32 milyona yaklaştırdıysa, ihracatını 36 milyar dolardan 255 milyar dolara çıkardıysa, hâsılı sanayiden turizme, savunmadan üretime kadar her alanda yüzyılın başarılarına imza attıysa bunun gizli kahramanları işçi ve emekçi kardeşlerimizdir. Türkiye bugünlere sadece şehitlerimizin kanlarıyla değil, işçilerimizin aziz ve mübarek alın terleriyle de gelmiştir. Rabb'im hepinizden razı olsun. Ülkem ve milletim adına her birinize, HAK-İŞ nezdinde tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. HAK-İŞ temsil ettiği kitle itibarıyla bizim de sendikamızdır. Kendimizi, ülkemizdeki 16 milyonluk büyük emekçi ailesinin bir ferdi olarak görüyoruz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ailesinin rızkını kaptanlık yaparak temin etmiş bir babanın evladıyım. Gençlik yıllarında İETT'de işçi olarak çalışmış bir kardeşinizim. Daha sonra ticarete atılmış, esnaflık yapmış, rızkını ticarette aramış biriyim. Şafakla beraber uyanmanın, kışın soğuğunda otobüs beklemenin, kalabalıklar arasında işe gitmenin, gazete kâğıtları üzerine serilmiş bir sofrada yemek yemenin ne demek olduğunu çok iyi bilirim. Alın teriyle kazanılan paranın ne kadar kıymetli, ne kadar bereketli olduğunu hamdolsun çok iyi bilirim” diye ekledi.

“NEREDEN GELDİĞİMİZİ AKLIMIZDAN ÇIKARMADIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, işçilerin evlerine ekmek götürmek için zorluklara nasıl göğüs gerdiklerini çok iyi bildiğini belirterek, aileden, çevreden öğrendikleri, daha sonra kişisel hayatta bizzat yaşayarak tecrübe ettikleri bu değerlerin kendilerine hep rehberlik ettiğini söyledi.

"Nereden geldiğimizi aklımızdan çıkarmadık. Mazisini inkâr edenlerden, köklerine sırtını dönenlerden olmadık. Ülkemize ve milletimize siyaset yoluyla hizmet mücadelemizi işte bu birikimin, bu hafızanın kılavuzluğunda yürüttük" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığımızdan itibaren daima sizlerin hakkını vermeye çalıştık. Bizden önce işçilerimizin en önemli meselesi 1 Mayıs'tı. Hemen her 1 Mayıs'ta olaylar olur, kimi zaman kan dökülürdü. Marjinal örgütler ve illegal yapılarda bu durumu istismar ederdi. Buna 2008 yılında son vererek, 1 Mayıs'ı önce Emekle ve Dayanışma Günü, ardından da resmî tatil ilan ettik. Bunu, biz yaptık. Ayrıca örgütlenme, sendikal haklar, işçi sağlığı ve güvenliği noktasında da çok önemli adımlar attık. Çıkardığımız İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu bu alanda yapılan tarihî bir reform mahiyetindedir. Sosyal güvenlik kurumlarını tek çatı altında toplayarak, özellikle sağlık alanında herkesin aynı kalitede hizmet alabilmesini temin ettik. Darbe döneminin mirası olan kılık kıyafet yönetmenliğini değiştirerek, ayrımcı ve baskıcı uygulamalara biz son verdik."

“ÇALIŞANLARIMIZI ENFLASYONA EZDİRMEDİK”

Ücretler konusunun en hassas oldukları alanların başında geldiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz, göreve geldiğimizde asgari ücret neydi? 184 liraydı, dolar olarak söyleyecek olursak 126 dolara tekabül ediyordu. Bugün asgari ücret ne oldu? 8 bin 500 lira oldu. Dolar bazında bakarsak, yaklaşık 440 dolar" diye konuştu.

Bunun başka örneğinin ise muhalefetin sürekli ağzına doladığı akaryakıt fiyatları olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "2002'de benzinin litre fiyatı 1,5 liraydı, asgari ücretle 110 litre benzin alınabiliyordu. Aradan geçen yıllarda petrolün varil fiyatı 25 dolardan 77 dolara çıkmasına rağmen, bugün asgari ücretle 410 litre benzin alınmaktadır. Benzer örnekleri birçok başlığa teşmil etmek mümkündür. Hükûmetlerimiz döneminde asgari ücret ve diğer ücretlerdeki artış sadece rakamsal değil, reel olarak da alım gücü kat ve kat yükselmiştir. Sadece asgari ücret örneği bile, iktidarımızın işçisine, memuruna, emeklisine verdiği önemi göstermektedir. Yola çıkarken çalışanlarımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz demiştik. Hamdolsun, son 21 yılda bu sözümüze hep sadık kaldık. Küresel ekonomik görünüm veya Türkiye'nin mali şartları ne olursa olsun çalışanlarımızı enflasyona ezdirmedik. Emeklisinden memuruna, engellisinden şehit yakını ve gazilerimize kadar toplumumuzun tüm kesimlerinin yanında olduk. Ekonomimiz büyüdükçe ortaya çıkan katma değerden milletimizin tamamının hak ettiği payı almasını sağladık. Hatta ülkemizin yaşadığı ciddi sıkıntılara, tabii afetlere, küresel ekonomik krizlere, bölgemizdeki çatışmalara rağmen bu hassasiyetimizi koruduk."

“ÇARKLARIN KESİNTİSİZ DÖNMESİNİ SAĞLADIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kovid-19 salgını döneminde önceliği insanların sağlıyla, işini de korumasına verdiklerini hatırlatarak, "Muhalefetin tüm baskılarına rağmen ekonomide ülkemize kontak kapattırmak isteyenlere fırsat vermedik. Aynı tavrı, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın tetiklediği küresel ekonomik krizde de gösterdik. Geniş bir yelpazede verdiğimiz destek ve teşviklerle, çarkların kesintisiz dönmesini sağladık" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla yoluyla büyümeyi asla ihmal etmediklerini söyledi.

Düşük faiz politikasıyla üretim ve yatırımı teşvik ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünya yüksek faiz peşinde koşarken kendilerinin faizi sürekli düşürmenin gayreti içinde olduklarını ve faiz oranını 8,5'a kadar düşürdüklerini belirtti.

“BUGÜN GERİYE DOĞRU BAKTIĞIMIZDA NE KADAR İSABETLİ BİR KARAR ALDIĞIMIZI DAHA İYİ ANLIYORUZ”

"Yatırım yapması gerekenler gelsin" diye faizi düşürdüklerine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yatırım olursa istihdam olacak, istihdam olursa işsizlik yavaş yavaş azalacaktır. Bütün bunun olumlu neticelerini ihracat ve istihdam başta olmak üzere pek çok alanda gördük. Şayet dünyada çarkların durduğu, tedarik zincirlerinin kırıldığı o kritik günlerde muhalefetin baskısına boyun eğseydik şimdi çok kötü bir yerde olurduk. Bugün geriye doğru baktığımızda ne kadar isabetli bir karar aldığımızı daha iyi anlıyoruz. Özellikle ABD'de son günlerde ardı ardına yaşanan banka iflasları yüksek faiz politikasının risklerini ortaya koyuyor. Amerika'nın hâli ortada. Hamdolsun biz böyle bir tabloyla karşılaşmadık. Bunu da muhalefetin baskılarına, mandacı ekonomistlerin tavsiye görünümlü sinsi yönlendirmelerine rağmen başardık. Rusya-Ukrayna savaşındaki dengeli tavrımızla Türkiye'yi, sonu felaketle bitecek bir girdabın içine girmekten koruduk. Ülkemizin kendi çıkarlarını ve insan hayatını önceleyen politikalarından 85 milyonla birlikte işçi, emekçi kardeşlerimiz de istifade etmiştir."

KAHRAMANMARAŞ MERKEZLİ DEPREMLER

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hükûmetlerinin "asrın felaketi" olarak nitelenen 6 Şubat depremlerinden sonra da vatandaşının hakkını, hukukunu korumayı sürdürdüğünü dile getirdi.

Hesaplamalara göre depremin ülke ekonomisine maliyetinin 100 milyar doları aştığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: "Normalde ne kadar gelişmiş olursa olsun dünyadaki hiçbir ülke böylesine büyük bir felaketin altından kalkamaz ama biz depremin 90 gününde enkazları tamamen kaldırdık, 837 bin çadır ve 100 bin konteynerin kurulumunu yaptık. Ayrıca 142 bin konut ve köy evinin inşa sürecini başlatırken 59 binin bilfiil temelini attık. Deprem bölgesinde tüm çalışmaları yürütürken emeklilikte yaşı bekleyen 2 milyon 250 bin kardeşimizin talebini karşıladık. En düşük emekli maaşını 7 bin 500 liraya, bayram ikramiyelerini de 2 bin liraya yükselttik. Bu rakamın üzerinde ücret alan emeklilerimizin durumlarını da iyileştirecek bir çalışma yapıyoruz. Yeni Meclis'in açılmasıyla 7 bin 500 liranın üzerinde emekli maaşı alan vatandaşlarımızı da inşallah sevindireceğiz. Ayrıca Karadeniz gazımızı ülkemize getirerek bu ayı tamamen ücretsiz, bir yıl da 25 metreküpü ücretsiz olmak üzere insanımıza müjdeyi verdik. Yine bu dönemde Togg'un yollara çıkmasından, Anadolu gemimize, Akkuyu Nükleer Santrali'mize yakıt çubuklarının gelmesinden, milli muharip uçağımız Kaan'ın hangardan çıkmasına kadar birçok stratejik adım attık. Bu listeye Zigana Tüneli'nin açılması, Gabar'da günlük 100 bin varil üretim kapasiteli petrol keşfi dahil daha pek çok müjdeyi ilave edebiliriz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem depremin yaralarını sardıklarını hem de ülkeyi hedeflerine doğru adım adım yaklaştırdıklarını ifade etti.

Çalışanlara verdikleri en son müjdenin önceki gün imzalanan Kamu Toplu İş Sözleşmesi olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapılan protokolle yaklaşık 700 bin kişinin hem en düşük ücretini yükselttiklerini hem de üzerine refah payı dahil yüzde 45 artış yaptıklarını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylece en düşük kamu işçisi ücretini yaklaşık 12 bin liradan 21 bin liranın üzerine çıkardıklarını belirterek, toplu sözleşmenin kamu işçileri ve kurumlara hayırlı olmasını diledi.

“BİZ HİÇBİR ÇALIŞANIMIZIN HAKKINI YEMEYİZ, YENİLMESİNE DE İZİN VERMEYİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, önlerinde memurların maaş düzenlemesi olduğunu, yasaya göre memurların maaş artış oranlarının ocak ve temmuz ayında belirlendiğini söyledi.

Memura verilen maaş zamlarında enflasyon farkına ilave olarak refah payı artışını getirdiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha önce böyle bir uygulamanın bulunmadığını kaydetti.

Sene başında kamu görevlilerinin maaşlarına yüzde 13,5 oranında refah payı ilave ederek toplamda yüzde 30 oranında zam yapıldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002'de 392 lira olan en düşük memur maaşının reel olarak yüzde 136 artışta yaklaşık 12 bin liraya çıkarıldığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, temmuzda bir adım daha atacaklarını bildirerek, "En düşük memur maaşını, en düşük kamu işçisi maaşından aşağı kalmayacak şekilde düzenleyeceğiz. Kamu işçilerinde olduğu gibi en düşük maaşı yine 15 bin liraya çıkararak üzerine de enflasyon ve refah payı olarak benzer bir artış yapacağız. Böylece en düşük memur maaşı da 22 bin lirayı bulacak. Memur maaşlarındaki bu artışlar otomatik olarak emekliliklerine de yansıyacak. Bakanımıza, yasal tarih olan temmuz ayına kadar bu çalışmanın tamamlanması için gereken talimatları verdim" şeklinde konuştu.

Ücrette adaleti ve çalışma barışını korumakta kararlı olduklarını, kanuni düzenleme gerektirdiği için yeni yasama döneminde atacakları adımlardan birinin de birinci dereceye geldiği hâlde 3600 ek gösterge alamayan memurlara yönelik olacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Birinci dereceye inen ve şartları tutan tüm memurlarımızın 3600 ek gösterge hakkından yararlanabilmesini sağlayacağız. Memurlarımız gönüllerini ferah tutsunlar, müsterih olsunlar. Bize güvenmeye, hükûmetlerine inanmaya devam etsinler. Biz hiçbir çalışanımızın hakkını yemeyiz, yenilmesine de izin vermeyiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmişinde SSK'yi batırmaktan el kadar torununu sigortalı yapmaya kadar pek çok skandalı olan birinin hezeyanlarına kimsenin kulak asmamasını isteyerek, şunları kaydetti: "Biliyorsunuz bunlar geçen seçimde çiftçiye bedava traktör dağıtma sözü vermekten, ulaşımı, sütü, suyu kısaca hayatı ücretsiz yapmaya kadar her şeyi söylediler. Çiftçiye traktörler verildi mi? Biz veririz ama onlar veremez. Hatta kazandıkları belediyelerde kimsenin ekmeğiyle oynamamak için bay bay Kemal şeref, namus sözü verdi. Ama bunların hiçbirini tutmadılar. Milletin hayrına doğru düzgün bir iş yapmadıkları hâlde belediyeleri borç batağına sürüklediler. Namusları üzerine verdikleri sözlerin hepsini çiğnedikleri yetmiyor gibi bunlar kendilerine hatırlatılınca da pişkince sırıtmaya devam ettiler. Milletimizin bu ikiyüzlülüğü görmediğini zannediyorlar. İsterseniz bunlara Ziya Paşa'nın o meşhur terkibiyle cevap verelim. 'En ummadığın keşfeder esrar-ı derunun. Sen herkesi kör, âlemi sersem mi sanırsın?' Milletimiz sandık önüne geldiğinde bunların hepsinin hesabını soracaktır. Sadece şu iki aylık seçim döneminde yaşanan rezillikler bile bunların yüzünü görmek için kâfidir. Her mücadelesinde yanında olduğum, her mücadelemizde de yanımızda bulduğumuz HAK-İŞ ailesinin ülkemizin en kritik seçimlerinden olan 14 Mayıs'ta da gerekeni yapacağına yürekten inanıyorum."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, HAK-İŞ'in 15. Olağan Genel Kurulu'nun hayırlı olmasını diledi. HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Kanuni Sultan Süleyman'ın kılıcından esinlenilerek yapılmış Cam Kılıç hediye etti.

Kamu Memur Personel Alımı İlanları </p>
            <span class=nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır