çiğdem toker metin toker / Çiğdem Toker'in Metin Toker'in Kızı Olduğu İddiası - Malumatfuruş

Çiğdem Toker Metin Toker

çiğdem toker metin toker

Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar

OHAL döneminde yazısız bir kural oluştu:
Canınızı sıkan birini, rahatlıkla “terörist” olmakla suçlayabilirsiniz. Yaptıklarıyla keyfinizi kaçıran, ülkeyi sevme biçimi, sizin sevme biçiminize pek benzemediği için rahatsız olduğunuz herkese, değişik mecralar aracılığıyla terörist demeniz, şu günlerde imkân dahilinde.
Dahası, hem kolay, hem avantajlı bu imtiyazlı hakkı kullanmanın koşulu tek:
OHAL’e karar veren, süresine, sertlik derecesine, yaygınlığına, kimin düşman kimin dost olduğuna dair bütün kriterleri tek başına elinde tutan iktidara yakın durmak. (Siz buna “milli irade” üyesi olmak da diyebilirsiniz.)
Bir “milli irade” azası olarak, rejim partisiyle aynı hatta hizalandığınız müddetçe, meşrebinize göre zaten çeşit çeşit “ekmeğini yediğiniz” bu duruşun güncel nimetlerinden yararlanmanız da kolaylaşır.

***

Bundan bir hafta önce, Türk özel sektörünün tamamen yerli çaba ve olanaklarla geliştirdiği ve partiler halinde teslim edilerek önce TSK, ardından Emniyet Genel Müdürlüğü hizmetine sunulan İHA (insansız hava aracı) Bayraktar TB2’nin bütçeye maliyetini sorduğum yazı, iktidar yanlısı kesimlerce “tuhaf” bulundu. Anladığım kadarıyla, bu “tuhaf bulma” halini besleyen faktörlerden biri İHA’yı üreten Baykar Makina firması sahipliğinin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile akrabalığıydı. Sosyal medyada daha ileri gidip yazının başında aktardığım çerçevede saldırgan ve bilgisizce (soyadımdan dolayı, merhum Metin Toker’in kızı, dolayısıyla merhum İsmet İnönü’nün de torunu olduğumdan son derece emin(!) küfürbaz kimseleri kastediyorum) üslup sergileyenlere gazetecilik çerçevesi, izanı ve nezaketi içinde kalarak yanıt vermenin beyhudeliği ortada...
Gelgelelim, vergilerimizden oluşan bütçe kaynaklarını sorgulayan o yazının tamamen gazetecilik saikleriyle ve “milli bütçe” çıkarlarını gözeten refleksle yazıldığını anlatmamız yeterli gelmemiş.
O yazıya, çok satan, çok okunan önemli bir gazetenin köşesinden, şirketin -objektif koşullarda herkesin teslim edeceği bir- “başarıöyküsü” anlatıldıktan sonra finalde araya “laf sokarak” yanıt verilmesi, o gazetenin Ankara bürosunda yıllarca ekonomi muhabiri olarak çalışmış; Parlamento muhabiri olarak da TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bütçe kaynaklarını tartışan yüzlerce haberi aynı gazetede haberleştirmiş bende, karmaşık duygu ve düşünceler yarattı. İmzamı ve yazıyı doğrudan anmadığı için (anmıyor ama o konuda son dönem başka yazan olmadı) imzasını doğrudan anmayacağım köşe yazarının yazısındaki ilgili bölüm şöyle:
“Bugün Baykar İHA’larının fiyatı sorgulanıyor.Doğrudur, demokratik ülkelerde üzerindegizlilik bile olsa, bu çeşit bütçe harcamalarıkamuoyu tarafından bilinir ve bilinmelidir.
Ama bence Baykar İHA’larının fiyatı pahalıbile olsa, böylesine stratejik bir alanda geliştirilenyerli teknolojinin alınması ve kullanılmasıdaha doğru bir karar.”

Yerli tercih tabii ki doğru ama...
Onca uzunluğuna karşın maliyetine dair tek bir rakamın, satırın yer almadığı bu övgü yazısından sonra, konunun stratejik ve bütçeye maliyeti bakımından önemi nedeniyle yeniden vurgulayacağım:
-Yazarın da belirttiği gibi “demokratik ülkelerdeçeşitli bütçe harcamaları kamuoyu tarafındanbilinir ve bilinmelidir.” Bizim soru ve eleştirimiz de tam bu fasıldan zaten. Konu üzerinde bir gizlilik perdesi olduğundan haberdar değildik. Yazarın satırları sayesinde bilgilendik.- Böylesine stratejik bir alanda yerli teknolojinin alınması ve kullanılmasının yanlış olduğunu kim söyledi? Tabii ki ABD ve İsrail firmalarına kamyon dolusu para ödeneceğine yerli firmalar desteklensin. Gelgelelim yerli firmaların, bu stratejik ve gurur veren üretimlerinin Türk milli bütçesine maliyeti, ihale yapılıp yapılmadığı, doğrudan alım yöntemine mi başvurulduğu, yasa gereği kamu otoritelerine tanınan bir hak olan doğrudan alıma başvurulmuşsa hiç değilse bu kadarı kamuoyuna açıklansın.

36 milyon dolar Resmi Gazete’de
Kaldı ki, köşe yazarının belirttiği gibi Bayraktar TB2 İHA alımlarının üzerinde velev ki gizlilik kararı bile olsa, mutlak bir gizlilik değil bu. Ekonomi Bakanlığı’nın 15 Kasım 2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan bir tebliği, güvenlik bürokrasinin ve firmanın sakladığı bilgileri kamuoyuyla paylaşıyor.
“1 Ekim-31 Ekim 2015 tarihleri arasındadüzenlenen vergi, resim ve harç belgelerininlistesi” başlıklı listede, üretim faaliyetleri sebebiyle vergi teşviği kapsamında değerlendirilen 73 firma ilan edilmiş. Baykar Makina da 36 milyon 77 bin dolarlık üretim değeri ile bu listede yer alıyor. Şirketin vergi muafiyetine konu üretimiyle ilgili sektör hanesinde “diğerulaşım araçlarını imalatı” yazıyor. Tarih ve konu dikkate alındığında, bu tutarın Emniyet için üretilen 6 adet İHA’ya ilişkin olması muhtemel. Bir yerli ve milli İHA’nın alım maliyeti ile üretilen tüm İHA’lara dair toplam maliyeti içeren bilgi paylaşılacaksa bu köşede yayımlamaya hazırım.  


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hoşça kalın9 Eylül 2018

O fayansın talimatı kimden?7 Eylül 2018

Ulaşıma ulaşım ihalesi5 Eylül 2018



Çiğdem Toker'i, sözlerini çarpıtarak hedef gösteren isimlerden birisi ise yandaş Cem Küçük oldu.

Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, yalan bilgilerle Toker'i hedef alan Küçük, "Çiğdem Toker aynı babası gibi darbeci kafaya sahip.Babası Metin Toker rahmetli Menderes’e CHP’nin Akis dergisinde yağlı urgan manşetiyle ölümle tehdit etmişti. Kızı da çıkmış seçimlerle bir siyasal iktidar el değiştirmez, darbe yapılsın diyor. Utanmazlar" dedi.

ÇİĞDEM TOKER'DEN YANIT

Yandaşlar tarafından hedef gösterilen Çiğdem Toker ise sosyal medya hesabından yanıt verdi.

Toker, şunları söyledi:

"Ortaklar Köy Enstitüsü Balıkesir Necati Eğitim Enstitüsü mezunu Türkçe Öğretmeni Töb-Der Üyesi Bugünkü iktidarın ideolojik atası MC Hükümeti'nce, kış ortasında sürgün niyetine atandığı ilçede göreve başlamak üzere giderken ölümden dönen Dinlenmesi gereken yıllarda bizi okutabilmek için özel ders veren Maaşının önemli kısmını kitap gazete dergi için ayıran Devletin bir hastanesinde acil servis sedyesinde 12 saat boyunca uzman doktor görmeden kalarak vefat eden, Hakkını aramak için elimizden geleni yapsak da şu ana kadar içimizi rahatlatan bir sonuç alamadığımız Canım Babam #ErdoğanToker Bugün seni anmam gerekiyormuş. Ruhun şad olsun."

TGS'den Cem Küçük'ün hedef gösterdiği Çiğdem Toker'e destek

DUVAR - Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Cem Küçük'ün TGRT Haber yayınında gazeteci Çiğdem Toker'i hedef göstermesine karşı açıklama yaptı.

TGS'den yapılan açıklamada, "Evet, demokrasi sandıktan ibaret değildir. Gazeteci Çiğdem Toker'in bu yöndeki beyanından sonra yaratılmak istenen dezenformasyonu kınıyoruz. Sandığa saygı ama protesto hakkına, basın özgürlüğüne de saygı!" ifadelerine yer verildi.

Evet, demokrasi sandıktan ibaret değildir. Gazeteci @CigdemToker'in bu yöndeki beyanından sonra yaratılmak istenen dezenformasyonu kınıyoruz.

Sandığa saygı ama protesto hakkına, basın özgürlüğüne de saygı! pic.twitter.com/aY17LkNU7R

— Gazeteciler Sendikası (@TGS_org_tr) May 29, 2023

Ne olmuştu?

Çiğdem Toker, FOX TV yayınında demokrasi için hukuk devleti ve ifade özgürlüğünün de önemli olduğunu söylemişti.

Toker, "Demokrasiden bahsediyoruz ama biz aslında olması gerektiğini düşündüğümüz bir demokrasiden üzerinden, bir ön kabul yaparak demokrasiden bahsediyoruz. Hukuk devletinin de biz öyle kodluyoruz. Şu anda hukuk devleti normlarını standartlarını taşımıyor bu ülke, bu yönetim. Dolayısıyla serbest seçimlerle bir siyasal seçimlerle iktidar el değiştirebilir mi sorusu artık kritik bir soru haline gelmiştir. Demokrasi sadece sandıktan ibaret değildir. Yurttaşların siyasetin, politikanın diğer alanlarında da kendini ifade etmesini desteklememiz, bunun için çaba göstermemiz lazım. Demokratik protestoları, hak arama özgürlüğünü kriminalize etmememiz lazım" demişti. 

TGRT Haber'deki yayınında Toker'i hedef göstermiş Cem Küçük, sosyal medya paylaşımında da Toker'in darbe çağrısı yaptığını iddia ederek, "Çiğdem Toker aynı babası gibi darbeci kafaya sahip. Babası Metin Toker rahmetli Menderes’e CHP’nin Akis dergisinde yağlı urgan manşetiyle ölümle tehdit etmişti. Kızı da çıkmış seçimlerle bir siyasal iktidar el değiştirmez, darbe yapılsın diyor. Utanmazlar" ifadelerini kullanmıştı. (HABER MERKEZİ)

Çiğdem Toker aynı babası gibi darbeci kafaya sahip.Babası Metin Toker rahmetli Menderes’e CHP’nin Akis dergisinde yağlı urgan manşetiyle ölümle tehdit etmişti. Kızı da çıkmış seçimlerle bir siyasal iktidar el değiştirmez, darbe yapılsın diyor. Utanmazlar. pic.twitter.com/yk8XpCpJIG

— Cem Küçük (@cemkucuk55) May 29, 2023

Gazeteci Çiğdem Toker’e basın örgütlerinden destek

Toker'e basın meslek örgütlerinden destek

Seçim gecesi özel yayınında “demokrasi sandıktan ibaret değildir” sözleri çarpıtılarak hedef haline getirilen, ardından RTÜK tarafından inceleme altına alındığı duyurulan Toker’e basın meslek örgütlerinden destek geldi.

28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından FOX TV’de yapılan özel yayında seçimler ile ilgili yorumları sebebiyle önce hükümete yakın gazete ve yayıncılar tarafından eleştiri yağmuruna tutulan hemen ardından RTÜK tarafından incelemeye alındığı duyurulan gazeteci Çiğdem Toker’e basın ve meslek örgütlerinden destek geldi.

28 Mayıs gecesi FOX TV özel yayınındaki programda “demokrasi seçimden ibaret değildir” değerlendirmesinde bulunan ancak sözleri bağlamından çıkarılarak hedef haline getirilen Çiğdem Toker, bugün T24’teki köşesinde eleştirilere cevap verdi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ve MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin aynı cümleleri sarf ettiği geçmiş konuşmalarını hatırlatan Toker, seçimlerin demokratik ve eşit koşullarda gerçekleşmesi gerektiğini ancak Türkiye’de otoriter bir rejim altında seçime gidildiğini, ifade özgürlüğünün bir parçası olan hak aramak ve itiraz etmek eylemlerinin suç gibi gösterildiğini belirtti.

Toker, seçim mücadelesinin eşit koşullarda yapılmadığını belirterek, “Bu engelin ortaya çıkmaması, yani Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 25 sene önce söylediği gibi demokrasinin demokrasi olabilmesi için de yargı ve yargıç bağımsızlığı gerekiyor,” dedi. (Toker’in yazısının tümü için burayı tıklayabilirsiniz)

Toker’in sözlerine karalama kampanyası

Toker’in seçim gecesi söylediği cümle şöyle:

“Bir demokrasiden bahsediyoruz ama biz aslında olması gerektiğini düşündüğümüz bir demokrasi üzerinden bir ön kabul yaparak demokrasiden bahsediyoruz. Hukuk devletini de biz öyle kodluyoruz. Aslında şuan hukuk devleti standartlarını taşımıyor bu ülke ve yönetim. Aslında şunu demek istiyorum; Demokrasi sadece sandıktan ibaret değildir.”

Bu cümlenin ardından TGRT programcısı Cem Küçük, Toker’in İsmet İnönü’nün damadı Metin Toker’in torunu olduğunu iddia ederek Toker’i darbe yanlısı olmakla suçladı. Bu iddia yalanlandı, sözlerin de çarpıtılarak yansıtıldığı açıklandı ancak tüm bunlar Toker’in sosyal medyada bir linç kampanyasına maruz kalmasını engellemedi.

Toker, iktidara yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak, Takvim, Sabah, Yeni Akit ve A Haber gibi yayın organları tarafından hedef gösterildi.

RTÜK’ten inceleme

Tüm bu tartışmaların ardından RTÜK başkanı Ebubekir Şahin, sosyal medya hesabından Toker’in açıklamaları ve FOX TV yayını hakkında inceleme başlatıldığını duyurdu.

RTÜK Başkanlığı hesabından yapılan açıklamada “Milli İradenin tecelli ettiği seçim günü akşamı FOX TV’de programcılardan Çiğdem Toker’in “Demokrasi sandıktan ibaret değildir” şeklindeki açıklamaları ve yayının tamamı uzmanlarımız tarafından raporlaştırılmaya başlanmıştır. Raporun tekemmül etmesine müteakip ilk Üst Kurul toplantısında dosya karara bağlanmak üzere gündeme alınacaktır,” ifadeleri yer aldı.

Millî iradeye, demokrasiye, seçim sonuçlarına saygı duymayan ve halkımızı aşağılayan, aziz milletimizi küçük düşürmeye çalışanların bu tutumlarına sessiz kalmayacağız. https://t.co/Hli4IaV2Kb

— Ebubekir Şahin (@ebekirsahin) May 30, 2023

RTÜK’ün CHP üyesi İlhan Taşçı, açıklamaya itiraz etti.

Taşçı, üst kurul toplanmadan böyle bir açıklama yapılmasının “yetki gaspı” olduğunu belirtti.

“Siz zaten kararınızı vermişsiniz! İsterseniz Üst Kurulu dahi toplamadan vereceğiniz cezaları da açıklayıverin. Yaptığınız Üst Kurulun yetkisini gasptır. Kurul daha toplanmadan sizin oyunuzun rengi belli olmuştur. Siz bu dosyaların görüşülmesine katılamazsınız”

RTÜK ayrıca haber kanalları hakkında da seçim yayınları sebebiyle inceleme yapıldığını duyurdu.

Açıklamada, “Yine izleyicilerden gelen yoğun şikayetler üzerine sandıkların açılması ve sonuçların belli olmasıyla birlikte halkı aşağılayan, hakaret ve saldırılarla necip milletimizi küçük düşürmeye çalışan konuşmalara yer verilen HALK TV, TELE 1, KRT, TV 5, FLASH HABER ve SZC TV ile ilgili de incelemeler yapılmaktadır,” ifadeleri yer aldı.

Meslek örgütlerinden Toker’e destek

Seçim gecesi yayın yapan televizyon kanallarının takibe alınması ve Toker’in sözleri sebebiyle inceleme başlatılmasına basin ve meslek örgütlerinden tepki geldi.

Basın Konseyi yaptığı açıklamada, “Toker’in sözlerini suç gören RTÜK anlayışına, demokrasinin en önemli unsurunun ifade özgürlüğü olduğunu hatırlatıyoruz,” ifadelerine yer verdi.

Basın Konseyi, “Medyaya sopa gösterircesine, demokrasinin korunması amaçlı olduğu ileri sürülen uygulamasını açıklayan RTÜK’ün görevi dışına taşarak, televizyon yorumcularının cezalandırılacaklarına dair çalışmaları bildirmesi kabul edilemez,” dedi

DİSK Basın-İş, yaptığı açıklamada, “Toker’in seçim yayınında söylediği sözlerin arkasındayız. Basın ve ifade özgürlüğü nefes kadar gereklidir! Mücadelemiz yeni değil ve sürecek!” dedi.

Türkiye Gazeteciler Sendikası “Evet, demokrasi sandıktan ibaret değildir” dedi ve Çiğdem Toker’in sözleriyle bir dezenformasyon yaratıldığını belirtti.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, “Kamu yararını gözetmek zorundaki gazeteciler halkın seçim dışındaki demokratik süreçlere katılımını, hukuk devletini ve adaleti de savunmak zorundadır” dedi, Toker’in hedef gösterilmesini kınadı ve meslektaşlarının yanında olduğunu kaydetti.

Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Temsilcisi Erol Önderoğlu da “Bir kısım gazetecilere iktidara yakın pozisyon alıyorlar diye dezenformasyon yaratma, yalan yayma hakkı tanınamaz” diyerek Toker’in hedef gösterilmesini kınadı.

Çağdaş Gazeteciler Derneği, yaptığı açıklamada, Toker’in hedef haline getirilmesini eleştirdi.

ÇGD, “Anayasa’nın 26. maddesi düşünce ve düşünceleri yayma özgürlüğünü güvence altına almaktadır. Kaldı ki Toker’in sözleri bu düzenlemeyi hatırlatmayı gerektirecek bir içeriğe de sahip değildir. Toker demokratik hakların yalnızca seçimlerle sınırlandırılamayacağı gibi evrensel bir gerçekten söz etmesine rağmen sözlerine dezenformasyon ve manipülasyon amacıyla başka anlamlar yüklenmiştir. Bilinmelidir ki bu dezenformasyonu üretenler suç işlemektedir,” ifadelerine yer verdi.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır