iki adet arası kanama namaz / Bir kadın bir hafta arayla iki kez âdet olabilir mi? | Fetva

Iki Adet Arası Kanama Namaz

iki adet arası kanama namaz

  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
  • 11
  • 12
  • 13
  • 14
  • 15
  • 16
  • 17
  • 18
  • 19
  • 20
  • 21
  • 22
  • 23
  • 24
  • 25
  • 26
  • 27
  • 28
  • 29

Düzensiz âdet kanaması olan bir bayan oruçlarını nasıl tutmalıdır?

Kadınlar âdet dönemlerinde namaz kılmazlar, oruç tutmazlar. Temizlendikten sonra kılamadıkları namazları kaza etmezler fakat oruçlarını kaza ederler (Müslim, Hayız, ). Her kadının âdet gördüğü gün sayısı eşit değildir. Bu süre Hanefîlere göre en az üç, en çok on gün olabilir. Âdet günlerinin süresi, daha önce yaşanmış tecrübelere göre belirlenir. Örneğin daha önce âdet günleri altı gün devam etmişse, bu altı günlük süre içinde gelen lekeler âdet gününden sayılır. Düzensiz kanamalarda, önceki âdet günlerine rastlayan kanama âdet sayılıp, o günlerdeki oruçlar terk edilir. Önceki âdet günleri değişmişse, üç ile on gün arasındaki kanama âdet sayılıp, o günlerde oruç terk edilir. Daha sonra kaza edilir. On gün dolduktan sonra gusül edilip, namaz ve oruca başlanır. İki âdet arasındaki temizlik günü sayısı 15 günden az olmaz.

Bayram günü oruç tutulabilir mi?

Ramazan bayramının birinci gününde, Kurban bayramının dört gününde oruç tutmak tahrimen mekruhtur. Çünkü bugünler ziyafet, yeme, içme ve sevinç günleridir.

Oruç fidyesi ne demektir?

Fidye, bazı ibadetlerin eda edilmemesi ya da edası sırasında birtakım kusurların işlenmesi hâlinde ödenen dînî-malî yükümlülüktür. İbadetlerle ilgili fidye, oruç ve hacda söz konusudur. İhtiyarlık ve şifa ümidi olmayan bir hastalık sebebiyle oruç tutamayan ve daha sonra da kaza etmesi mümkün olmayan kimse, oruç tutamadığı her güne karşılık bir fidye öder. Kur'an-ı Kerim'de, ”Oruç tutmaya güç yetiremeyenler, bir fakir doyumu kadar fidye öder.” (Bakara, 2/) buyurulmaktadır. Bir fidye miktarı, bir sadaka-i fıtır miktarıdır. Sadaka-i fıtır ise bir kişiyi bir gün için doyuracak yiyecek veya bunun para olarak karşılığıdır.

Fidye vermek durumunda olan fakat buna maddi imkânı el vermeyen kimse Allah'tan af diler. Günler uzun olduğu için oruç tutamayan hasta ya da yaşlılar, kısa günlerde oruç tutabilirlerse tutamadıkları orucu kısa günlerde kaza etmeleri gerekir. Bu durumda olan kimselerin vermiş oldukları fidyeler sadaka sayılır. Oruç fidyeleri, Ramazan ayının sonunda toptan verilebileceği gibi, Ramazan ayı içinde günlük olarak veya Ramazan ayı başında da verilebilir.

Kalp hastalarının dilaltı hapı kullanması orucu bozar mı?

Bazı kalp rahatsızlıklarında dilaltına konulan ilaç, doğrudan ağız dokusu tarafından emilip kana karışarak kalp krizini önlemektedir. Söz konusu ilaç, ağız içinde emilip yok olduğundan mideye bir şey ulaşmamaktadır. Bu itibarla, dilaltı hapı kullanmak orucu bozmaz.

Her gün hap kullanmak zorunda olan hastaların oruç tutmaları gerekir mi?

Hastalık, Ramazan'da oruç tutmamayı mubah kılan özürlerdendir. Bir kimsenin oruç tuttuğu takdirde hastalanacağı, hasta ise hastalığının artacağı tıbben veya tecrübe ile sabit olursa oruç tutmayabilir. İyi olunca da yalnız yediği günler sayısınca kaza etmesi gerekir. Âyet-i Kerime' de ”Sizden her kim hasta yahut yolcu olursa tutamadığı günler sayısınca diğer günlerde oruç tutar” buyrulmuştur (Bakara, 2/). Ömrü boyunca bu durumda hasta olan kişiler ise, her gün için bir fidye verirler. Yoksul ve muhtaç kişilerin fidye vermeleri de gerekmez. Zira dinimizde hiç kimse, gücünün üstünde bir sorumlulukla yükümlü tutulmamıştır.

sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunundaki amaçlar ile sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerezler kullanılmaktadır. Detaylı bilgi için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.

Adetliyken namaz kılabilir miyim?

Değerli kardeşimiz,

Tıbba göre on günden fazla âdet süresi olmaz.

Âdet başlangıcından itibaren on gün geçince kanama hastalık kanaması olur. Hastalık kanamasına uygun olarak abdest alır ve temizlik yaparak namazınızı kılarsınız.

Şu bilgileri de okumanızı tavsiye ederiz:

İslam, insanların tabii olarak veya örf âdet gereği bildikleri, uygulaya geldikleri konuları, eğer değiştirmeyecekse ve gerek yoksa tanımlamaz, sınırlamaz, kayıt ve şartlara bağlamaz; insanların bilgi ve uygulamalarını esas alır.

Kadınların âdetlerinin ve iki âdet arasındaki temizlik süresinin ne kadar süreceği konusu da böyledir. Esasen bu konuda sabit bir süre de bulunmadığı, çeşitli sebeplerle sürelerde değişikliklerin meydana geldiği bir gerçek olduğu için İslam'ın, tabaata aykırı olarak bir süre belirlemesi uygun olmaz, onun fıtrata uygun oluş vasfına aykırı düşerdi.

Fıkıhçıların süreler konusunda kaydettikleri rakamlar, naslara değil (bu konuda bazı hadisler rivayet edilmiş ise de bunlar sağlam kaynaklarda yoktur ve hadis âlimleri tarafından sahih bulunmamıştır), kendi bölge ve çevrelerinde yaptıkları araştırma ve soruşturmaya dayanmaktadır. (İbn Rüşd, Bidâyetü'l-müctehid, Beyrut, , 1/38)

Bu konu ile ilgilenen tıp bilim dalına bakıldığında şu bilgileri buluyoruz:

Âdet kanamasının birinci günü, kadın periyodunun birinci günüdür. Gelecek kanamadan bir önceki gün ise son gündür. Bu sınırlarla âdet periyodu kadınların %65'inde 28±3gündür. Tüm kadınlar dikkate alındığında periyot 18 gün kadar kısa, 40 gün kadar uzun olabilmektedir. Âdet kanamasının süresi ise ortalama 5±2 gündür. Ancak herhangi bir hastalığa bağlı olmaksızın, daha kısa ve daha uzun kanama süreleri de görülmektedir. Kadın periyodu genellikle aynı sürelerde devam etmekle beraber günlük oynamalar da normaldir. Ancak gün oynamalarının beş günü geçmesi seyrektir. Kanama müddeti de yine her kadın için belirli süre devam eder. Kadınlar ne zaman, ne miktar kanamaları olacağını tahmin edebilirler. Ergenlik dönemi başlangıcında, hem periyodun toplam süresi hem de kanama süresi düzensizdir. Keza menopoz öncesinde de âdetler düzensizleşir. (Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi Cinsel Eğitim Merkezi)

Hayızın müddeti ve hükümleri konusunda fıkıh kitaplarından bir özet vermek gerekirse:

1.Hanefî mezhebinde yazılmış ilmihal kitaplarının önemli kaynaklarından biri olan el-Muhtar ve şerhi el- İhtiyar'dan:

Hayız (âdet, regl), kadının ergenlik çağına girdiğini gösteren kanamadır. Hayızın en az süresi geceli gündüzlü üç gün, en fazlası da tam on gündür. En azından az ve en çoğundan çok sürelerdeki kanamalar ile hamile kadınların kanamaları hayız değildir, rahatsızlık (istihaza) kanamasıdır. İstihaza namaza, oruca, cinsel temasa engel değildir. Âdet gören kadının, süresi içinde kanamalarının bütün renkleri -akıntı beyaza dönüşünceye kadar- hayız sayılır. Süre içinde geçici kanama kesilmeleri de hayız süresine dahildir. Hayız kadından namaz yükümlülüğünü tamamen düşürür, oruç tutmasını haram kılar, ancak orucu sonra kaza eder. Âdet gören kadınla cinsel temas yapılamaz, İmam Muhammed'e göre cinsel organ dışında, diğer iki İmama göre göbeğin yukarısında kalan kısımlar yasak değildir. İki hayız arasındaki en az temizlik süresi on beş gündür, temizlik süresinin en çoğuna dair bir sınırlama yoktur.

Diğer mezheplere göre:

Hayızın en az süresi İmam Malik'e göre yoktur; bir defalık kanama bile hayızdır, en uzun süresi ise on beş gündür. İmam Şafi'ye göre en az geceli gündüzlü bir gündür, en çoğu ise on beş gündür.

İki hayız arasındaki en az temizlik süresi konusunda İmam Malik'ten farklı rivayetler vardır; bunlardan biri olan on beş günde İmam Şafi ve İmam Ebu Hanife ile birleşmektedirler. Sekiz, on, on yedi gün diyenler de vardır.

İlk defa âdet görmeye başlayan kadın, âdetin en uzun süresine kadar kendini hayızlı sayar ve buna göre hareket eder, en uzun süre geçince kanama durmazsa artık hayızlı değil, hastadır.

Daha önce âdet görmüş ve belli bir âdet düzeni bulunan kadının âdeti değişirse, İmam Şafi'ye göre âdetine göre hareket eder, İmam Malik'e göre ise buna -en uzun süreyi aşmamak şartıyla- üç gün daha ekler.

Sahih bir hadise göre âdeti aşan kanamalar hastalık sayılır, bu durumda kadın yıkanır ve hayz yasakları kalkar (bk. Buhari, Hayız, 8, 24; Müslim, Hayız, 62)

Bu genel bilgilerden sonra şunları söylemek mümkündür:

Din, âdetin ve aradaki temizliğin süresini belirlememiş, bunu her kadının kendi durumuna ve düzenine (âdetine) bağlamıştır. Kadın doktora muayene olarak veya kendi tecrübesine dayanarak gelen kanın hayız kanı olduğunu anlarsa süre ve âdet geçersiz olur; kan geldiği sürece hayız da devam etmiştir. Gelen kanın hayız kanı mı, başka kan mı olduğunu -kanı muayene ettirerek veya başka bir yoldan- bilmenin mümkün olmadığı durumlarda önümüzde üç ihtimal vardır:

a) Henüz âdeti bulunmayan genç kadın, yaptığımız açıklananlar içinden tercih edeceği hak bir mezhebe göre hayzın ve aradaki temizliğin en az ve en fazla sürelerine uyar, fıkhın verdiği süreler tıbbın verdiği sürelerin dışına çıkarsa tıbbı esas alır, hayız ve temizlik sürelerini buna göre ayarlar.

Mesela Hanefî mezhebine göre hareket edecekse, aradaki temizlik on beş günden az olamayacağı için, bu süre geçinceye kadar kendini hayzlı değil, hasta sayar. Tıpçıların verdiği bilgiye göre âdet periyodu 18 gün bile olabilmektedir; bu periyoddan üç gün süren kanama çıkarılırsa temizlik süresi on beş olur ki, bu da Hanefî, Şafi ve Malikîlerin verdikleri rakama uygun düşmektedir.

b) Âdeti (âdet düzeni) bulunan kadın bu düzene uyar. Daha azını ve çoğunu âdet saymaz. Hadis bunu ifade ettiği için biz de bunu tercih ediyoruz. Bu durumda değişme uzun süre devam eder, eski düzene dönmezse, âdet düzeni değişmiş sayılacağı için artık yeni düzene göre davranır.

c) Düzeni bozulan kadın, tercih ettiği mezhebe göre sürelere riayet eder.

Selam ve dua ile
Sorularla İslamiyet

Aşağıda değindiğimiz konular sorunuzun cevabını almakta size yardımcı olacaktır:

Hayız gören kadınlar birkaç kısıma ayrılırlar:

-İlk kez âdet gören kadın: Buna "mübtedia" denir.[1]

-Kendisine âdet edinememiş kadın: Bir kaç ay âdet görmüş, ama kendisine belli bir âdet edinemeyen veya âdeti değişmiş ve yeni bir âdet yerleşmemiş olan kadındır. Buna "muztaribe" denir.[2]

-Âdetini unutan kadın: Böyle birine ‘nâsiye’[3] denir.[4]

-Hamilelik ve çocuğa süt vermekten dolayı önceki âdetinden iki yıldan fazla geçtiğinden adetini unutma olasılığı çok olan kadın: Böyle birine ‘farziye’ denir

-Belli zaman ve sayıda âdet gören: Zamanı ve âdet gördüğü günlerin miktarı da aynı olan kadındır.

- Belli zamanda âdet gören: Her ay aynı zamanda âdet gören, ama gördüğü âdet günlerinin miktarı değişik olan kadındır.

-Belli sayıda âdet gören: Her ay âdet gördüğü günlerin sayısı eşit olan, ama kan görme zamanları değişik olan kadındır.

Hayızın bittiğini şu şekilde anlayabiliriz- burada kanın on günde durduğu farzedilmektedir-: Kan on güne kadar kesilirse tümü hayızdır ve hayızın altı kısmı arasında hüküm yönünden fark yoktur. Ancak (amelde) belli adetleri olan ve gördükleri kan, adet günlerini geçen kadınlar, bunun onu günü geçip geçmeyeceğini bilmiyorlarsa görevleri istihzardır.[5]

İstihzar, kadının kendisini hayız görmesi ve hayızın ahkâmına amel etmesidir. Yani durumu belli oluncaya kadar ibadet etmemeli ve hayızlı kadına haram olan şeylerden kaçınmalıdır. Ama âdeti düzenli olan ve âdet gördüğü günlerin miktarı hiç değişmeyen kadın için bu hüküm geçerli değildir.[6]

İstihzar hakkında başka görüşlerde var ki daha fazla bilgi için ilgili kitaplara başvurulabilir.[7]

Hayız olan kadının adet döneminde kanı kesildikten sonra, on günden önce vazifesi şöyle açıklanabilir:

Hayız kanı on günden önce kesilirse bu durumda çeşitli kısımlara ayrılır ki, aşağıda her birinin hükmünü ayrıntılı olarak getiriyoruz:[8]

1- Temizlendiğini biliyor ve içeride de kan yoktur (bunun dört kısmı vardır):

a) On gün dolmadan önce yeniden kan göreceğini biliyor. Hz. İmam Humeyni (r.a), Hz. Ayetullah Hoi (r.a), Hz. Ayetullah Eraki (r.a) ve Hz. Ayetullah Fazıl (r.a) gibi kimi fakihler ‘Arada temizlendiği günlerde de hayızdır’ derken, Hz. Ayetullah Gulpaygani (r.a), Hz. Ayetullah Sistani ve Hz. Ayetullah Mekarim ‘Arada temizlendiği günlerde ihtiyat etmelidir’ görüşündedirler.

b) On gün dolmadan önce yeniden kan görmeyeceğini biliyor. Bu durumda gusül almalı ve namaz kılmalıdır.

c) On gün dolmadan önce yeniden kan göreceği ihtimalini vermektedir. Bu durumda da gusletmeli ve namaz kılmalıdır.

d) On gün dolmadan önce her zaman yeniden kan görüyor. İmam Humeyni (r.a) gibi bazı fakihler bu konuda şöyle buyuruyorlar: ‘Farz ihtiyata göre temizlenmiş kimsenin amelleri ile hayız gören kadına haram olan işleri terketmeyi beraber yapmalıdır.’ Ayetullah Sistani: ‘Bu yeniden kan görme ilim veya itminana neden olursa temizlenmiş kimsenin amelleri ile hayızın terk etmesi gereken işleri beraber yapmalıdır.’ derken Ayetullah Hoi (r.a) ve Ayetullah Eraki (r.a) gibi kimi fakihlerde ‘Bu yeniden kan görme ilim veya itminana neden olursa hayızlı kimsenin amellerini yerine getirmelidir’ diye buyurmaktadırlar.

2- Temizlendiğini bilmiyor. Bu durumda kendisini kontrol etmelidir. Kontroldan sonra iki hal ortaya çıkar:

a) Temiz olduğunu görür (önceki şıkta olduğu gibidir).

b) Temizlenmediğini görür (bununda iki kısmı vardır):

I) Belli âdeti vardır; bu durumda da üç kısmı ayrılır:

a) On güne kadar mutlaka kesileceğini biliyorsa kan kesilinceye kadar beklemelidir.

b) On günü geçeceğini biliyorsa adet günlerinden fazlasını istihaze saymalıdır.

c) On günü geçip geçmeyeceğinde emin değilse, bu durumda istihzar etmelidir.

II) Belli bir adeti yoktur. O zaman (on güne kadar) kanın kesilmesini beklemelidir.

Bu aşamada önemiden dolayı iki meseleye dikkat çekiyoruz:

Mesele Kontrol etmek şu şekilde olmalıdır: Kan kesildikten sonra fercine bir miktar pamuk sokup biraz bekledikten sonra çıkarmalıdır. Eğer pamuk temiz ise temizlenmiş kimsenin hükmünü uygular.[9]

Mesele Kontrol etmez ve namaz kılarsa namazı batıldır, hatta sonradan temizlendiğini bilse bile. Ancak her ne kadar vazifesini yerine getirmemişse de kurbet kastı etmiş idiyse o zaman (temiz halde) kıldığı namaz geçerlidir.[10]

Daha fazla bilgi için bk:

-Tevzih-ul Mesail-i Meraci, c.1, s

-Ahkam-ı Banuvan (Kadınların Hükümleri). Muhammed Vahidi, s



[1] -Tevzih-ul Mesail-i Meraci’, Mesele

[2] -a.g.e. Mesele: ve

[3] - Nasiye’ye mutahayyire ve muztaribe’de denir. Bu durumda ‘mübtedia’nın genel manasını almış ve iki kısıma ayırmışlardır:

a) Kadının ilk defa kan görmesi.

b) Kendisine belli bir âdet edinemeyen kadın (muztaribe’nin ilk manası), el-Urvet-ul Vuska, c.1, Fi’l Hayz, Mesele:8

[4] -Tevzih-ul Mesail-i Meraci’, Mesele

[5]- el-Urvet-ul Vuska, c.1, Fi’l Hayz, Mesele, 20 ve 23

[6] -Tevzih-ul Mesail-i Meraci’, Mesele

[7] - a.g.e. Mesele: ve ; el-Urvet-ul Vuska, c.1, Fi’l Hayz, Mesele

[8] - el-Urvet-ul Vuska, c.1, Fi’l Hayz, Mesele, 24 ve 25; Tevzih-ul Mesail-i Meraci’, Mesele

[9] - a.g.e. mesele; Tahrir-ul Vesile, c.1, Fi’l Hayz, Mesele; Tevzih-ul Mesail-i Meraci’, Mesele

[10] - el-Urvet-ul Vuska, c.1, Fi’l Hayz, Mesele

Adet sonrası gelen kahverengi akıntı ve leke ile namaz kılınır mı?

Adet sonrası gelen kahverengi akıntı ve leke ile namaz kılınır mı?

Gusül abdesti aldıktan sonra kadınlardan gelen akıntı ya da lekelenmenin namaz kılmaya engel olup olmadığı çoğu zaman kafalarda soru işareti oluşturabilir. Peki adet şüphesi ile namaz kılınabilir? Adette 20 gün hesaplaması nasıl yapılır? Lekelenme adetten sayılır mı? Gusül sonrası gelen akıntı ile namaz kılınır mı?

Adet görme, normal bir kadının fıtratının yani yaratılışının gereği olan doğal bir olaydır. Bu durum kadının sıhhatli ve normal olduğunu gösterir. İslamiyet, adetli kadının kendisinin temiz olduğunu, yalnızca rahim bölgesinden gelen kanın pis olduğunu söyler. Bu sebeple Allah (c.c) adetli kadının namaz ve orucunu da bırakmasını emretmiştir. Kadın nasıl namaz kılma ve oruç tutma emrini yerine getirirken sevap kazanırsa, âdetli zamanında yine emre uyarak namaz kılmamak ve oruç tutmamakla da sevap kazanır. Adet başlangıcından bitimine kadar uzak durulması gerekenler arasında gusül, namaz, Kur'an okumak, oruç, itikaf hacc, cinsel ilişki gibi her kadın tarafından bilinmeyebilir. Kadınların regl hali İslam dini açısından büyük bir önem taşımaktadır. Allah'ın arzusuna uygun olarak yaşama derdi olmayan zayıf kimseler bu konuda çok büyük hatalar yapabilir ve bünyelerine de, inançlarına da zarar verebilirler.

Adet dönemi boyunca namaz ve oruç gibi farz ibadetlerden mükellef olmayan kadınlar, bu özel durumlarına oldukça hassas ve dikkatle yaklaşmalıdır. Bu haldeyken dini vazifelerinden muaf olan kadınların, adet bitiminde gelen kahverengi leke kafalarında soru işareti oluşturabilir. Peki adet sonrası gelen kahverengi akıntıyla namaz kılınır mı?

Adetli kadın hangi ibadetleri yapabilir? Adetliyken okunacak dualar ve zikirlerİLİŞKİLİ HABERAdetli kadın hangi ibadetleri yapabilir? Adetliyken okunacak dualar ve zikirler

ADET KANAMASI KAÇ GÜN SÜRER? ADET NE ZAMAN BİTMİŞ SAYILIR?

Kadınlarda görülen adet kanamasının en azı 3 gün (72 saat), en fazlası ise 10 gün ( saat) olmakla beraber bu iki müddet boyunca meydana gelebilecek kanamalar kesintili olsa dahi adet kanamasını yani hayız'a girer. Örneğin; bir kadın 5 gün kan görse 2 gün kesilip 8. gün yine kanaması devam etse gelen kan adet kanı sayılır. 2 adet dönemi boyunca temizlik haline 'tuhr hali' denilmektedir ve bu sürenin 15 günden az olması imkansız iken 15 günü geçmesi olabilecek bir şeydir.

Hadis-i şerif:"Âdetin devam ettiği sürece namazı bırak, sonra boy abdesti al ve namaz kıl." (Buhâri, Hayz, 19, 24, Vüdû, 63; Müslim, Hayz, 62; Ebû Davûd Tâhâret, ).

ADET DÜZENSİZLİĞİNDE NAMAZ NE ZAMAN KILINIR?

Adet sonrası leke gelince namaz kılınır mı?

Adet sonrası leke gelince namaz kılınır mı?

Düzenli adet gören kadınlardan ziyade adet dönemi değişebilen yani düzensiz hayız hallerinde birtakım hesaplamaların yapılması biraz zor olabilir. Örnek verecek olursak; bir kadın ilk ayında 5 ay diğer ayında 7 gün adet kanı görebilir. Bu gibi durumlarda dikkatli davranarak amel etmek gerekir. Dolayısıyla o kişinin 7. gün olduğu zaman yıkanıp, namazını kılması gerekir. 7. gün çıkmadığı sürece de cinsel ilişkiye girmek yasaktır.

Adetin değişmesi için esas olarak göz önünde bulundurulması gereken şey, 2 adetin görülmesidir. Örneğin bir kişi her ay 5 günlük adet oluyorsa, sonraki 2 defa 4 ya da 6 günlük kanaması olursa, adeti 5 günden 4 ya da 6 güne intikal eder. Kısacası adeti 1 kez ile sabit, 2 kez ile değişebilir.

ADETTE 10 GÜN NASIL HESAPLANIR? LEKELENME ADET SAYILIR MI? ADET KANAMASI 10 GÜNDEN FAZLA SÜRERSE

Adette 10 günden fazla kanama

Adette 10 günden fazla kanama

Belirli adet günlerinden fazla gelen kan, belirli günlerde gelen kanla birlikte 10 günden fazla olsa belirli günden gelen kandan fazla olan miktar hayız'a değil özür'e girer. Her ay başından önce 3 gün adet gören kadın, adeti üzere 3 gün kan gördüğü gibi, bundan 2 ya da 3 gün öncesinde kan görmüş olsa dahi, bunların hepsi adet sayılır. Adet dönemi boyunca her gün kanama gelmesi zorunlu değildir, birkaç gün kesilip yeniden devam edebilir gün sayısı 10'u bulana kadar 10 günden fazla gelen adet kanamasında istihaze yani özür durumu gerçekleşir.

İlk defa hayız olacak olan kızların adeti sabit değilken kan kesilmeyip sürecek olursa, her aydan 10 günü adetine hesaplanır, 20 günü de temizlik müddetidir.

Özgüven nedir? Özgüven nasıl artırılır? Uzmanlardan özgüveni artıran yöntemler

İLİŞKİLİ HABER

Özgüven nedir? Özgüven nasıl artırılır? Uzmanlardan özgüveni artıran yöntemler

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır