İKİZLER, ÜÇÜZLER, …
Çoğul doğumlar günümüzde geçmişte olduğundan daha yaygın olarak görülmektedir. Aynı zamanda çoğu kadın gebelik için daha çok beklemektedir ve yaş ilerledikçe genç yaştaki kadınlara göre çoğul gebelik daha fazla olabilmektedir (özellikle de kısırlık tedavisinde). Bu konuda büyük medikal gelişmelere kaydedilmiş olsa da, çoğul gebelikte hem anne için hem de çocuklar için önemli sağlık riskleri mevcuttur.
İKİZLER- EN YAYGIN ÇOĞUL GEBELİK
İki tip ikiz mevcuttur: aynı yumurta ikizi ve ayrı yumurta ikizi.
Aynı yumurta ikizleri: Tek bir embriyo (bir sperm ve bir yumurtanın birleşimiyle oluşan), iki embriyoya bölündüğünde oluşur. Her bir embriyo monozigotiktir (genetik olarak aynıdır). İkiz oluşumu gebeliğin erken döneminde olursa (ilk iki haftanın içinde), her bir fetusun kendi ayrı kesesi ve plasentası olur. Eğer daha geç dönemde olursa (plasenta oluştuktan sonra), iki embriyo tek bir kesenin içinde olabilirler.
Ayrı yumurta ikizleri: iki ayrı yumurta iki ayrı sperm tarafından döllendiğinde oluşur. İki embriyo dizigotiktir (genetik olarak aynı değildir).
Vanishing Twin Sendrom (Kaybolan ikiz sendromu)
Bazen ikiz bir gebeliğin erken döneminde fetuslardan biri kaybolur. Buna vanishing twin sendromu denir. İkiz gebeliklerin % 20’ sinde fetuslardan biri kendiliğinden kaybolmaktadır. Üçüzlerde ve dördüzlerde bu, daha fazla olmaktadır. Üçüzlerde veya daha fazla olanlarda fetal kayıp oranı % 40 olabilmektedir. Fetus ilk üç ayda kaybolduğunda vajinal kanama olabilse de, kalan fetus veya fetuslar genellikle normal gelişimlerini devam ettirmektedirler.
5. haftanın başlarında yapılan ultrason muayeneleri bazen tüm fetusları belirlemede başarısız olabilmektedir. Ayrı yumurta ikizlerinin yaklaşık % 10’ u, aynı yumurta ikizlerinin yaklaşık % 80’ i beşinci haftadan sonra görülebilmektedir. 6-8 haftadan sonra ultrason fetusların sayısına dair kesin değerlendirmeyi sağlayabilmektedir.
Çoğul Gebelikte Risk Faktörleri
Doğal olarak; 250 gebelikte 1 ikiz, 8000 gebelikte 1 üçüz, 700 000 gebelikte 1 dördüz meydana gelmektedir. Çoğul gebelik olma olasılığını arttıran ana faktör kısırlık tedavisidir. Fakat başka faktörler de mevcuttur.
Irk, yaş, kalıtım ve önceki gebelik geçmişi aynı yumurta ikizi olma olasılığını arttırmaz fakat ayrı yumurta ikizi olma olasılığını arttırmaktadır. Kısırlık tedavisi aynı yumurta ikizi olma olasılığını da, ayrı yumurta ikizi olma olasılığını da arttırmaktadır.
Irk: Kuzey Amerika’da gebeliklerin yaklaşık 90’ da 1’ inde ikiz olmaktadır. Afrika’da daha bu oran yüksektir -Nijerya’da 20’ de 1’ dir-. İkizler Asya’da yaygın olarak görülmemektedir. Örneğin Japonya’da sadece 155’ te 1 ikiz olmaktadır.
Kalıtım: Annenin aile hikayesi babanınkinden daha önemli olabilmektedir. Ayrı yumurta ikizlerinden biri olan bir kadında ikiz olma oranı 60’ da 1’ dir. Buna karşılık ayrı yumurta ikizlerinden biri olan bir erkekte ise ikiz olma oranı 125’ te 1’ dir.
Anne yaşı ve önceki gebelik hikayesi: Anne yaşı ve gebelik sayısı arttıkça ikiz olma oranı artmaktadır. 35-40 yaşlarındaki 4 veya daha fazla çocuğu olan kadınlarda, 20 yaş altındaki çocuksuz kadınlara göre 3 kat fazladır.
Anne boyu ve kilosu: Ayrı yumurta ikizleri, uzun ve yapılı kadınlarda minyon tipli kadınlara göre daha yaygın görülmektedir. Bu, vücut ölçüsünden ziyade daha çok beslenmeyle bağlantılı olabilir. 2. Dünya Savaşı sırasında gıdaların mevcut olmadığı Avrupa’da ayrı yumurta ikizi oranı azalmıştır.
Doğurganlık ilaçları ve yardımcı üreme teknolojisi: Ovülasyon indüksiyonu veya süperovülasyon için doğurganlık ilaçlarından faydalanan kadınlarda çoğul gebelik daha yaygındır. Klomifen sitratla gebe kalan kadınların yaklaşık % 5 – % 12’ sinde ikiz ve % 1’ den azında üçüz veya daha fazlası olmaktadır.
Gonadotropinlerin sonucunda oluşan gebeliklerin yaklaşık % 20’ si çoğul olmaktadır.
İn vitro fertilizasyon (IVF) gibi yardımcı üreme tekniklerinde çoğul gebelik oranı artmaktadır. Çoğul gebelik riski, transfer edilen embriyo sayısı arttıkça artmaktadır.
ÇOĞUL GEBELİKLERİN SÜRESİ
Normal bir gebelik süresi 37 ila 42 hafta arasında değişmektedir. İkiz gebelikler ara sıra 40. haftaya kadar ilerlemektedir fakat neredeyse her zaman erken doğum olmaktadır. Fetus sayısı arttıkça beklenen gebelik süresi azalmaktadır. Ortalama süre ikizler için 35 hafta, üçüzler için 33 hafta ve dördüzler için 29 haftadır.
Ortalama gebelik süresi | Ortalama doğum ağırlığı | |
Tek | 40 hafta | 3300 g |
İkiz | 35 hafta | 2500 g |
Üçüz | 33 hafta | 1800 g |
Dördüz | 29 hafta | 1400 g |
ÇOĞUL GEBELİK KOMPLİKASYONLARI
Fetus sayısı arttıkça komplikasyon da artmaktadır: şiddetli mide bulantısı ve kusma, sezaryen doğum, forseps doğum ve diğer komplikasyonlar:
Erken Doğum
Çoğul gebelikte en büyük risk erken doğumdur. Vajinal doğum yapılabilirliği pelvik kemiklerin şekli ve büyüklüğüne bağlı olduğu gibi bebeklerin büyüklüğü, pozisyonları ve sağlıklarına da bağlı olmaktadır. Sezaryen sıklıkla gerekmektedir.
Tüm doğumların sadece % 1’ i ikiz iken, erken doğumlarda bu oran % 10’ dur.
Plasental Problemler
Plasenta rahim duvarına bağlıdır ve fetus da göbek bağıyla plasentaya bağlıdır. Plasenta göbek bağı aracılığıyla fetusa kan, oksijen ve besin sağlamaktadır.
Çoğul gebelikte plasenta erken yaşlanabilmekte ve bebeğin gelişimini yavaşlatabilmektedir. Çoğul gebeliklerin % 30’ unda ultrason ölçümleri düşük ağırlıklı olmakta ve komplikasyon riski artmaktadır. Yaklaşık % 25 oranında ölüm mevcuttur.
Bir diğer plasental problem ise, aynı yumurta ikizlerinde hayatı tehdit edici bir durum olan ikizden-ikize kan naklidir (bir bebekten diğerine kan akışı olması). Verici bebekte gelişme geriliği olur, alıcıya da aşırı kan geçişi olur.
Preeklamsi
Toksemi olarak da bilinen preeklamsi çoğul gebeliklerde 3-5 kat fazla görülmektedir. Preeklamsi annenin kan basıncı yükseldiğinde ve idrarında protein tespit edildiğinde teşhis edilmektedir. Bu durum ilerleyebilmekte ve anne ve bebeğin sağlığını tehdit edebilmektedir. Şiddetlendiğinde anne nöbet geçirebilir veya felç olabilir.
Diyabet
Çoğul gebeliği olan kadınlarda gestasyonel diyabet daha fazla gelişmektedir. Diyabetik annelerin bebeklerinde solunum sıkıntısı ve diğer yeni doğan komplikasyonlarının görülme oranı daha fazladır.
Fetal ve Yeni Doğan Komplikasyonları
Erken doğum bebekte ciddi komplikasyon gelişme riskini veya erken ölümü arttırmaktadır. Bebeğin akciğerleri, beyni, dolaşım sistemi, sindirim sistemi ve gözleri olgunlaşmamış olabilmektedir. Erken doğum sonrası yaşayan bebekler de ömür boyu engelli olabilmektedir.
Erken doğan bebeklerin % 50’ sinde ölüm; solunum sıkıntısından dolayı olmaktadır. % 10’ u da beyin hasarından olmaktadır.
İkizlerin % 50’ sinde düşük doğum ağırlığı (< 2500g) olmaktadır. Üçüzlerde ortalama ağırlık 1800 g, dördüzlerde ise 1400 g olmaktadır. Erken doğumun bir sonucu olarak serebral palsi riski ikizkerde 4 kat daha fazladır. Bu oran üçüzlerde ve dördüzlerde daha da fazladır.
1000 g’ ın üzerindeki yeni doğanlarda yaşama oranı % 85’ tir, 1000 g’ ın altında olanlarda % 40’ tan azdır.
ÇOĞUL GEBELİĞİN ÖNLENMESİ
Yardımcı üreme tekniklerinde transfer edilen embriyo sayısını sınırlamak çoğul gebeliği önlemede en etkili yaklaşımdır. Transfer edilen uygun embriyo sayısını belirlemede hasta yaşı, embriyo kalitesi ve diğer kriterlere bakılmaktadır.
Multifetal Gebelik Redüksiyonu
Üçüz veya daha fazla çoğul gebeli oluştuğunda anne ve bebeğin sağlını iyileştirmek için multifetal gebelik redüksiyonu düşünülebilmektedir. Bu işlem düşük riskini taşısa da çok erken doğum olma riskini azaltmaktadır.
ÇOĞUL BİR GEBELİĞİ TAŞIMAK
Metabolizma ve Beslenme Üzerine Dikkat Edilmesi Gerekenler
Çoğul gebeliklerde annenin alması gereken besin miktarı artmaktadır. Alınan kiloya ek olarak çoğu hekim vitamin ilavesini de % 50 – % 100 oranında arttırmayı önermektedir.
Hareketlilik
Çoğu hekim, hareketlerin azaltılmasının ve yatak istirahatinin arttırılmasının çoğul gebelikte sonuçları iyileştirdiğine inanmaktadır.
Çoğul Gebeliğin İzlenmesi
Hekimler tarafından çoğul gebeliklerin daha yakından izlenmesi gerekmektedir. İlk 3 ayın sonunda Down sendromu ve diğer genetik anomalileri tespit etmek için koryonik villus örneklemesi yapılabilmektedir. 16-20. haftalar arasında da amniyosentez yapılabilmektedir.
Çoğu hekim servikste erken açılma olup olmadığını tespit etmek için her hafta veya iki haftada bir servikal muayene yapmaktadır.
Toksolitik ajanlar erken doğumu yavaşlatabilen veya durdurabilen ilaçlardır. Erken doğumu durdurmak için bu ilaçlar verilebilmektedir.
Ultrason muayeneleri ikinci 3 aylık dönemde bazı doğum bozukluklarını belirleyebilmektedir. Gebeliğin ikinci yarısında her 3-4 haftada bir bebek gelişimi ultrasonla takip edilmektedir.
Sezaryen
Bazı şartlar altında ikizler için vajinal doğum güvenli olabilmektedir (bebeklerin pozisyonu uygunsa). Çoğu üçüz sezaryenle doğurtulmaktadır.
Çoğul Bebeklerin Aile Üzerine Psikososyal Etkileri
Çoğul gebeliği olan kadınlar durumu gayet iyi idare etse de, aileleri önemli derecede stres yaşayabilmektedir. Hastanede yatma süresinin uzaması durumunda iş, ev ve aile bakımı ile ilgili ayarlamaların yapılması gerekmektedir.
Çoğul doğum ebeveynleri etkilediği kadar, bebekleri ve diğer kardeşleri de etkilemektedir. Finansal baskılar bunaltıcı olabilmektedir.
Monozigotik (MZ) ya da tek yumurta ikizleri tek bir yumurtanın döllenmesinden oluşan tek bir zigotken (bunun için, "monozigotik" denir) bölünerek iki ayrı embriyoyu oluşturur.
Zigosite ikiz genomunun kimlik derecesidir. İkizliliğin beş yaygın çeşididir.
Tüm dizigotik (çift yumurta) ikizlerde üç yaygın çeşit vardır:[14]
Diğer iki çeşit monozigotik ("tek yumurta") ikizlerdir:[14]
İkiz olmayan doğumlar arasında, erkek tekil doğumlar biraz (yaklaşık 5%) kadın tekil doğumlardan daha yaygın. Tekil doğum oranları ülkeye göre değişmektedir. Örneğin, ABD'deki cinsiyete göre doğum oranı 1.05 erkek/kız'dır,[15] bu oran İtalya'da 1.07 erkek/kız'dır.[16] Ancak, erkekler ölmekte kadınlardan daha duyarlıdır, ve anne karnında ölüm oranı ikizler için yüksek olduğundan beri, o kadın ikizlerin erkek ikizlerden daha yaygın olmasına yol açar.
Çocuk sahibi olmaya karar verip de hamile olduğunuzu öğrendiğinizde, dünyada sizden daha mutlusu yoktur. Kendinizden bir parça dünyaya getirmek, ona can olmak, her şeyden önemlisi aile olmak sizi oldukça heyecanlandırır.
Doktor kontrollerinizi iple çekersiniz, karnınızdaki minikle ilgili bir şeyler öğrenmek için sabırsızlanırsınız. Her anne adayı gibi sizin de gebeliğinizle ilgili endişeleriniz ve korkularınız muhakkak olacaktır.
Ancak doktorunuzdan ikiz gebelik haberini aldığınızda bu endişeleriniz kat kat artmaya başlar. Aklınızın ucundan hiç geçmemiş bir ihtimalin gerçekleşiyor olmasının şaşkınlığı içine düşersiniz.
Bir yerine iki bebek sahibi olmak, ailenizin daha da genişlediğine işaret ederken bu durum, hamileliğin seyri açısından da normal hamileliklere kıyasla farklılıklar içermektedir.
İkiz gebelikler, çoğul gebelik çeşitleri arasında en sık görülendir. Üçüz, dördüz gibi gebelikler de olabilmektedir;
İkiz gebelik 80 doğumda 1 yaşanmaktadır.
İkiz gebeliklerin bazı çeşitleri vardır:
‘Dizigotik ikizler’ olarak da adlandırılan çift yumurta ikizleri, iki ayrı kardeş gibi özellik gösterirler. Aynı anda iki farklı yumurta hücresinin iki farklı sperm hücresi ile döllenmesi sonucu meydana gelir.
Bu bebeklerin cinsiyetleri ve görüntüleri birbirinden tamamen farklı olabilir. Farklı zamanlarda dünyaya gelmiş kardeşler kadar benzerlik gösterebilirler. İki farklı döllenme meydana geldiği için plasenta ve amniyonları da ayrıdır.
‘Monozigotik ikizler’ olarak da adlandırılan tek yumurta ikizlerinde durum daha farklıdır. Bir sperm hücresi bir yumurta hücresini döller, ancak hücre bölünmeleri esnasında döllenmiş olan yumurta ikiye ayrılarak iki ayrı embriyo meydana getirir.
Tek yumurta ikizlerinde aynı cinsiyet, aynı görünüm ve aynı genetik yapı söz konusudur. Yumurtanın bölünme zamanına göre amniyon ve plasentaların durumu farklılık göstererek tek yumurta ikizlerinin de çeşitlerini oluşturmaktadır.
Yumurtanın, döllenmenin 3 gün sonrasında bölünmeye uğramasıyla iki amniyon kesesi ve iki plasentanın oluştuğu ikiz gebeliktir.
Yumurtanın, döllenmeden sonra 4-8 gün arasında bölünmeye uğramasıyla iki amniyon kesesi ve bir plasentanın oluştuğu ikiz gebeliktir. En sık bu ikiz gebelik görülmektedir.
Yumurtanın, döllenmeden sonra 9-13 gün arasında bölünmeye uğramasıyla bir amniyon kesesi ve bir plasentanın oluştuğu ikiz gebeliktir.
İkiz gebeliğin türünü belirlemek, gebeliğin seyri ve doğumun şekli açısından büyük önem taşımaktadır.
Birçok ebeveyn, ikiz bebek sahibi olabilmek için ne yapılması gerektiğini merak etmektedir. Bir yandan ikiz sahibi olmak istedikleri için bu durumu merak ederlerken bir yandan da ‘ikiz gebelik nasıl olur?’ sorusuna cevap arayarak bu mucizevi olayı öğrenme isteğinde olmaktadırlar.
İkiz bebeklerin türüne göre meydana gelme şekilleri de farklılık gösterir.
Çift yumurta ikizlerinde iki farklı sperm ile iki farklı yumurtanın iki ayrı döllenme oluşturması söz konusu iken, tek yumurta ikizlerinde bir döllenme meydana gelir ve döllenmiş yumurta sonradan ikiye bölünerek ikizleri oluşturur.
Her koşulda, ister tek yumurta ister çift yumurta ikizleri olsun, ikiz gebeliğin meydana gelmesi için herhangi bir şey yapmaya gerek yoktur.
Fakat bazı özel durumlarda, ikiz gebeliklerin yaşanma olasılığı daha yüksektir:
İleri yaşlarda hamile kalmış kadınların ikiz bebek doğurma olasılığı daha yüksektir. Özellikle 30-35 yaş aralığında hamile kalma olasılığı düşerken, vücut bir adet döneminde birden fazla yumurta atabileceğinden ikiz olasılığı artış gösterecektir.
Bebek sahibi olmaya yönelik görülen tedavilerde birden fazla embriyo transferi gerçekleşebildiğinden dolayı, ikiz gebelik oranı da artış gösterir.
Genetik bir yatkınlık olmakla beraber, ailesinde ikiz doğumlar söz konusu olan anne adaylarında ikiz gebelik görülme olasılığı daha yüksektir. ‘İkiz gebelik anneden mi babadan mı gelir?’ sorusu için babanın geçmişinde ikiz hikayesi olmasından ziyade anne adayının ikiz geçmişi daha önemlidir.
Kadınların yaşadığı bazı durumlar, hamilelik belirtileri olarak kabul edilir. İkiz gebeliklerde ise bazı belirtiler vardır ki, anne adayının ikiz beklediğini destekler niteliktedir ve ikiz bebek belirtileri olarak kabul edilir.
İkizlere hamile olan anne adaylarında bu belirtilerin görülme olasılığı yüksektir. Ancak her ikiz bekleyen kadın aynı belirtileri yaşayacak diye kesin bir durum yoktur!
Ayrıca bu belirtileri yaşayan anne adayının kesin ikiz doğum yapacağını da söylemek doğru değildir. Bu belirtiler, görülme olasılığı yüksek belirtiler olmakla birlikte ayrıntılı ultrason kontrolü yapılmadan ikiz gebeliğin varlığı kesinleşemez.
İkiz Gebelikte Kaçıncı Haftada Doğum Yapılma
İkiz hamileliğin mevcut olup olmadığı, döllenmeden sonraki bir ay içerisinde yani 5. haftaya kadar olan sürede, kan değerlerinin normalin çok üzerinde çıkmasıyla anlaşılabilmektedir.
Ancak detaylı bir ultrason kontrolünden geçmeden kesin karar vermek mümkün olmayacaktır. 7. haftada bebeğin kalp atışları duyulabilir, böylelikle ikiz bebeklerin kalp atışlarının duyulması ile ikiz gebelik netlik kazanabilmektedir.
11. haftadan itibaren ise, tek veya çift plasenta görülmesine göre ikiz gebeliğin türü tespit edilebilmektedir.
Kısacası, ikiz bebek kaçıncı haftada belli olur diyecek olursak, 5. haftada ikiz şüphesi belli olurken, 7. haftada kalp atımlarının duyulması ile ikiz gebelik kesinleşecektir.
11-15. haftalar arasında ise plasenta ayrımı yapılabilecek duruma gelindiğinden, hamileliğin tek veya çift yumurta ikizi olduğu belirlenebilecektir.
Ayrıca ikiz bebeklerin cinsiyetleri, 15. ve 20. haftalar arasında öğrenilebilmektedir.
İkiz hamileliklerde, bebeklerin geliş şeklinde bir sıkıntı bulunmuyor ve iki bebekte baş tarafından geliyorsa normal doğum mümkün olabilmektedir.
Ancak vajinal doğumlarda, bebekler baştan gelseler dahi, ilk bebeğin doğumundan sonra sancılarda azalma görülebilmekte ve diğer bebeğin doğumu gecikebilmektedir.
Bu durum bebeğin hayatını riske sokabilmektedir. İkiz hamileliklerde iki ayrı bebeğin doğacak olması doğumu riskli bir konuma getirebilir. Bu nedenle, ikiz gebeliklerde genelde doktorlar tarafından sezaryen doğum tercih edilmektedir.
Sezaryen doğum hakkında bilmeniz gereken her şey! Konulu makalemizi inceleyebilirsiniz.
https://www.bebek.com/sezaryen-dogum-hakkinda-bilmeniz-gereken-her-sey/
Anne adayı ve ikizlerin sağlığı bakımından ikiz gebelik, riskleri de beraberinde getirmektedir; ancak düzenli kontroller ile doktorunuzun gözetiminde sağlıklı bir gebelik geçirerek onları kucağınıza bir an önce alabilmek için gün sayacağınız kaçınılmaz bir gerçektir.