iltihaplı romatizma ilaç tedavisi / İltihaplı romatizma için öneriler ve tedavi yöntemleri | Anadolu Sağlık Merkezi

Iltihaplı Romatizma Ilaç Tedavisi

iltihaplı romatizma ilaç tedavisi

İltihaplı romatizma için öneriler ve tedavi yöntemleri

İltihaplı romatizma belirtileri

  • Eklemlerde kızarıklık ve şişme, sıcaklık hissi, yanma
  • Eklemlerde şiddetli ağrı
  • Sabahları uykudan uyanında ayak, bacak, el ve kollarda yaşanan tutulmalar, bu organları hareket ettirmede zorlanmalar, eklem bölgelerinde şekil bozuklukları
  • Yüksek ateş
  • Halsizlik, bitkinlik
  • Nedensiz kilo kaybı, uzun süren karın ağrıları, kronik ishal
  • Eklem bölgelerinde ve cilt altında romatoid nodülü olarak tanımlanan şişlikler ve yumrular
  • Tek ya da çift taraflı kalça ağrıları, gözlerde kızarıklık ve ağrı

İltihaplı romatizma nedenleri

  • İltihaplı eklem romatizması genetik yatkınlığı olan bir hastalıktır. Kişimin birinci derece yakınlarında hastalığın varlığı kişide iltihaplı romatizma görülme oranını artırır.
  • Yaşın ilerlemesine bağlı olarak gelişen kemik erimesi
  • Sigara içme alışkanlığı iltihaplı romatizma riskini arttıran önemli bir etkendir.
  • Aşırı et tüketimi, kaymak, krema, tereyağı ve peynir gibi yağlı gıdaların yüksek oranda tüketilmesi gibi yanlış beslenme alışkanlıkları iltihaplı romatizma hastalığına yakalanma riskini artırır. Öğünlerin düzensiz olması, fiziksel aktivite yetersizliği ve obezite de hastalığın gelişiminde önemli bir faktördür.
  • Kadınlarda iltihaplı romatizma görülme oranı daha yüksektir. Hamilelik, emziklilik, menopoz gibi dönemlerde hormonların salınımındaki düzensizlikler iltihaplı eklem romatizması hastalığını tetikler.
  • Parazit, maya, bakteri ve virüs gibi zararlı mikroorganizmaların meydana getirdiği vücut iltihaplanmaları da iltihaplı romatizma hastalığına neden olabilir.

İltihaplı romatizma tedavisi

İltihaplı romatizma tedavisinin amacı iltihabı ortadan kaldırmak, kontrol altına almak ve hastalığın belirtilerini gidermeye çalışmaktır. Hastalığın kesin tanısı konduktan sonra doktor tarafından hastalığın ilerlemesini durdurmak için nonsteroid antiinflamatuar ve antiromatizmal ilaçlar reçete edilir. Bu ilaçlar hastanın ağrılarının dindirmeyi sağlar ve düzenli kullanıldığında dokularda oluşabilecek hasarlar önlenebilir. İlaç tedavisini desteklemek için hasta uzman bir fizyoterapiste yönlendirilir ve hastaya uygun egzersizler ile eklemlerin hareket kabiliyetlerini kaybetmemeleri sağlanır. Yapılan ilaç tedavisine ve fizyoterapi uygulamalarına yanıt vermeyen hastalarda kortizon tedavisine başlanır. Maksimum 3 kez uygulanan kortizon, iğne ile hastanın eklemlerine enjekte edilir ve iltihaplı eklem bölgesinde oluşan ağrı ve şişliklerin azalması sağlanır. İltihaplı romatizma hastalığı eklemlerde ciddi hasarlara yol açacak şekilde ilerlemiş ise hastalığın tedavisinde cerrahi yöntemlere başvurulur. Cerrahi uygulama ile eklemlerin hareket kabiliyeti yeniden kazandırılır ve ağrılar ortadan kaldırılır.

İltihaplı romatizma için öneriler

  • İdeal Kilonuza Ulaşın: Fazla kilolar bacak ve bel bölgesine aşırı yük binmesine neden olarak eklemlerde hasar oluşturur. Bu durum iltihaplı romatizma riskini artırır.
  • Sağlıklı Beslenin: Yeterli ve dengeli bir beslenme programı romatizma hastalığı ile mücadele etmeyi kolaylaştırır. Şeker ve şekerli yiyeceklerin dikkatli tüketilmesi ve diyet programına omega3 içeriği yüksek balık, ceviz, keten tohumu, yumurta ve semizotu gibi besinler eklenmelidir. Bu besinlere ek olarak omega6 içeren zeytinyağı ve yüksek c vitamini içeren sebze ve meyveler de eklenmelidir.
  • Su Tüketimini Arttırın: İltihaplı romatizma hastalarının bağırsak florasında bozukluklar yaşanabilir. Bağırsakların hareketlerini güçlendirmek için günde en az 2 litre su tüketimi önemlidir.
  • Dişlerinizin Sağlıklı Olmasına Dikkat Edin: Diş çürükleri, diş eti kanamaları gibi diş problemleri bağışıklık sistemini olumsuz etkileyerek romatizma hastalığını tetikler. Bu nedenle 6 ayda bir dişlerin kontrol ettirilmesi önemlidir
  • D Vitamini Takviyesi Alın: D vitamini yetersizliği kemik gelişimini önler ve kuvvetsizliğe neden olarak romatizma oluşmasına zemin hazırlar.  Kemik ölçümlerinin zamanında yapılarak doktor kontrolünde D vitamini alınması iltihaplı romatizma hastalığı oluşumunu engeller.
  • Sigara Kullanmayın: Toksin etkiye sahip olan sigara, eklem ve kas dolaşımını engelleyerek iltihaplı romatizmaya neden olabilir.
  • Soğuk ve nemli ortamlardan uzak durun
Prof.Dr. Timuçin KaşifoğluROMATİZMAL İLAÇLAR17761 Okunma
Romatizmal İlaçlarHalk arasında genellikle kas ve eklemleri etkilediği bilinen bu hastalıklar başka organları da etkileyebilmekte, işlevlerini bozabilmektedir. Sözü edilen bu organlar deri, göz, kalp, akciğer, böbrek ve beyindir. Çok çeşitli yakınma ve organ tutulumlarına neden olabilen bu hastalıkların tedavisi günümüz koşullarında mümkündür. Bununla beraber çoğu romatizmal hastalığın tamamen ortadan kalkması mümkün değildir. Sürekli hasta-hekim işbirliği gerektirir. Tedavideki en büyük amaçlar, hastanın yakınmalarını ortadan kaldırmak, etkilenen organlarda kalıcı bir bozukluk gelişmesini önlemek ve mümkün olduğunca hastanın normale yakın bir hayat sürmesini sağlayabilmektir. Tedavi seçiminde romatoloji uzmanı hastaya göre karar verir. Her hastalık herkeste aynı seyretmediği gibi, ilaçlar da her hastada aynı etkinliği göstermeyebilir. Şeker hastalığı, yüksek tansiyon, böbrek ya da kalp yetmezliği gibi bir takım hastalıkları olan hastalarda bazı ilaçlar hiç kullanılamaz, bazıları ise daha düşük dozlarda ve yakın takiple kullanılabilir. Gebe ve emziren kadınlarda kullanılabilecek ilaçlar yine çok kısıtlıdır. Bu nedenle hastanın takiplerini aksatmaması, hekiminin önerilerine uyması çok önemlidir. Çevresindeki insanların kulaktan dolma sözleri ya da önerilerine göre hareket etmesi sonunda hastanın kendine zarar verecektir. Romatizmal hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar ana başlıklar altında kısaca şöyledir: 

AĞRI KESİCİ VE ANTİROMATİZMAL İLAÇLAR:Günlük uygulamada romatizmal hastalıkların çoğunda oluşan yangıya darbeyi vurmak için ilk akla gelen ilaçlardır. Bazen tek başına bazense diğer ilaçlarla beraber kullanılabilirler.  Bu ilaçların en bilinen ve sık karşılaşılan yan etkisi mide yakınmalarıdır. Bu nedenle hekimin uygun gördüğü hastalarda mide koruyucu ilaçlar tedaviye eklenir. Yaşlı hastalarda, böbrek, karaciğer ve kalp hastalığı olanlarda da hekimin önerisi doğrultusunda çok dikkatle ve daha düşük dozlarda kullanılabilirler. Bazen genç hastalarda da tek başına ya da başka ilaçlarla beraber kullanıldığında karaciğer testlerinde geçici bozulmalara neden olabilirler. Belli aralarla hekim kontrolü gerekir.

KORTİZON: Bu ilaçlarlar romatoloji pratiğindeki en etkili ilaç grubudur. Romatizmal hastalıkların birçoğunda tedavinin başlangıç ya da bir döneminde kullanılırlar. Romatoloji uzmanları yan etkileri olabilen bu ilacı; gerektiğinde kullanmaktan kaçınmaz çünkü sağlanacak fayda daha önemlidir. Bu nedenle romatolog takibindeki hastalar;  kortizonlu ilaçlar hakkında söylenen çevreden duydukları sözlere kulak asmamalıdırlar. Bu ilaçları kullanan kişilerin dikkat edeceği en önemli konu tuz yememektir. Yemeğine tuz ekmese bile, yemek pişerken konan tuz, ya da zeytin, peynir, ekmek gibi besinlerin içindeki tuz hastanın yüzünde şişmeye, tansiyonun yükselmesine neden olabilmektedir. Şeker ve yağlı gıdaları tüketirken de daha dikkatli olması önerilir. Şeker hastalığı olanlarda kan şekerlerinin bozulmasına neden olabileceğinden daha sıkı bir diyet ve takip gerektirir. Bu ilaçlar ayrıca tüylenme artışı ve vücutta sivilceler yapabilir. Genç hastalarda bu istenmeyen etki ilaç dozları azaltılınca genellikle düzelir. Uzun süre kullanımda osteoporoza(kemik erimesine) neden olabilir. Bu nedenle tedaviye çoğunlukla kalsiyum ve D vitamini içeren ilaçlar eklenir.  İlacı yüksek dozlarda alması gereken hastalarda mikrobik hastalıklara daha kolay yakalanmaya neden olabilir. Hastada sarılık (hepatit B, C) varsa sakıncalı olur ve tedavi öncesinde bu testler genellikle hekim tarafından kontrol edilir.

ROMATİZMAYA KARŞI HASTALIK AZALTICI İLAÇLAR:Daha önce söylendiği gibi romatizmal hastalıklar tamamen ortadan kaldırılamamaktadır.  Amaç bu ilaçlar ile hastalığı en düşük seviyede tutabilmektir. (Bunu bir örnekle açıklayalım. Hastalığı vahşi bir hayvana benzetirsek,  elimizdeki imkanlarla bu hayvanı öldürecek bir silah şu an elimizde yoktur. Bu hayvanı öldüremesek de uyumasını sağlayabiliriz ve bu şekilde çevresine zarar vermesini önleyebiliriz.). Metotreksat, sulfasalazin, hidroksiklorokin, azatiopirin, siklofosfamid, siklosporin gibi ilaçlar bu gruba örneklerdir.  Ortak özellikleri etkilerinin geç ortaya çıkmasıdır ve bu süre yaklaşık 3 (üç) aydır. Bu tedavi bir hastaya başlandığında aylar ya da yıllar gibi uzun sürelerle kullanılır. İlaçların etkisi geç başlasa da yan etkiler erken dönemlerden itibaren ortaya çıkabilmektedir. Bir ilaca yeni başlanan hastalar olası yan etkiler açısından gerek kan tetkikleri gerekse muayene ile daha sıkı bir izleme alınırlar. Oluşan yan etkiler hafif bir bulantıdan, organ bozukluğuna kadar gidebilen ciddi durumlara kadar değişebilir. Ancak bunların çoğu uygun takiple erken dönemde saptanarak, neden olan ilaç bırakıldığında tekrar düzelir. Bu yan etkiler yapılacak düzenli karaciğer, böbrek testleri ve kan sayımları ile 6 aylık aralarla yapılacak göz kontrolleri ile kolayca saptanabilir. Hastanın önceden olmayan ateş ve döküntü gibi durumlarda da takip eden hekimine başvurması olayın daha ciddi boyutlara varmasını engeller.


Romatizmal İlaçlar

Romatizmal İlaçlar"

Halk arasında genellikle kas ve eklemleri etkilediği bilinen bu hastalıklar ba...

Sitemizi bugüne kadar 685357 kişi ziyaret etmiştir.


Aşağıdaki ilaçlar sıklıkla kullandığımız ilaçlar olup bazıları hakkında kısa bilgiler verilmiştir. Bu konularda oldukça hızlı gelişmeler olmakta ve yeni ilaçlar da geliştirilmektedir. Ancak hekiminizin tavsiyesi dışında ilaç kullanmayın veya hekiminze ilaç tavsiyesinde bulunmayın. Özellikle konu komşudan duyduğunuz ya da internetten okuduğunuz, çoğu doğruluğu şüpheli bilgiler ile hekimizin size ayırabileceği zamanı boşa harcamayın. Hekiminize yakınmalarınızı anlatmanız durumunda ve gerekli şekilde takiplerinizi yapmanız durumunda hekiminiz sizin için en uygun tedaviyi size önerecektir.

Ayrıca öncelikle hasta olmamak için gereken önlemlerinizi alın. Sağlıklı beslenme, düzenli spor ve stressden uzak yaşam çok önemlidir. Ayrıca sitede konu ile ilgili diğer bölümlere de bakınız.

Romatizmal hastalıkların tedavisinde çok çeşitli ilaçlar kullanılır. Steroid Olmayan Antiinflamatuar İlaçlar (NSAİİ: Voltaren, Etol, Endol, Apranax, Dikloron,Diclomec, Cataflam, Arveles, Majezik….), kortikosteroidler, metotreksat(emthexate, methotrexate, Metoject, Meksratu…), hidroksiklorokin (Plaquenil), sülfsalazin, leflunomid ve son yıllarda kullanımı yaygınlaşan biyolojik ajanlar (TNF alfa brokerleri (Enbrel, Remicade, Cimzia, Humira, Simponi….), Anti CD20(Rituximab),.., Il-6 Blokeri (Actemra)gibi…

Hekminiz ilaç başlayacağı zaman mutlaka kullanmakta olduğunuz ve vitamin, bitkisel ilaç diye adlandırılan, ancak bizim pek de sıcak bakmadığımız ürünler dahil, diğer ilaçlar;  varsa başka hastalığınız ile gebelik ve emzirme durumunuz hakkında hekiminize bilgi veriniz.

Verilen ilacın kullanım şeklini iyice anlayın. Bazı ilaçlar günlük alınır, bazısı haftada bir defa, hatta birkaç ayda bir defa uygulanır. Mutlaka doktorunuzun uyarılarına dikkat ediniz ve ilacı yanlış kullanmayın.

Herşeye rağmen ilaçlar ile ilgili önceden öngörülemeyen birçok yanetkiler olabilir. Bu durumlarda hekiminize başvurunuz.

STEROİD OLMAYAN ANTİ İNFLAMATUAR İLAÇLAR (NSAİİ)

Bu grupta çok sayıda ilaç bulunmaktadır. Bunların ortak özelliği vücutta prostaglandin sentezini bozmak sureti ile ağrıyı ve çeşitli yangı belirteçlerini engellemek sureti ile yangıyı giderirler. Parasetamol gibi ağrı kesicilerden farklı olarak yangıyı da giderdikleri için romatizmal hastalıkların kontrolunda daha çok işe yarayabilirler. En önemli yan etkileri mide-barsak üzerinedir. Gastrit, ülser gibi sorunlara yol açabilirler. Ayrıca karaciğer, böbrek, kemik iliği fonksiyonları üzerinde olumsuz etkileri olabilir. Kumadin gibi kan sulandırıcılar ve tansiyon düşürücüler gibi bazı ilaçlarla etkileşebilirler. Bu nedenle doktor kontrolu dışında uzun sureli kullanılmamalıdırlar.

METOTREKSAT

Emthexate, Trexan, Metoject, Meksratu,Metoart

Birçok iltihaplı romatizmanın tedavisindeki ana ilaçlardan biridir. Haftada bir defa (mesela sadece Cuma günleri), genelde 7,5-25mg arası dozlarda, kullanılır.

Ağız yolu ile kullanamayanlarda deri altına enjeksiyon yolu ile de kullanılabilir.

Gebelikte kullanılmaz – Emzirirken kullanılmaz.

Folik asitle birlikte verilir.

Genelde iyi tolere edilir, En sık yan etkileri bulantı,  ağız mukozasında ve gastrointestinal mukazalarda tahriş ve yaralar yapabilir. Genelde ciddi sorun oluşturmaz ama bazı hastalarda bu tolere edilemeyebilir; bu durumda hekiminize başvurunuz.

Beraberinde Baktrim grubu antibiyotikler kullanılmamalıdır.

Karaciğer, kemik iliği ve böbrek fonksiyon bozukluğuna yol açabilir. Doktorunuzun önerdiği peryodlarda kan testleri ile takip gereklidir.

Bu ilacı almakta olan kadın ve erkeğin hekime danışmadan kesinlikle çocuk sahibi olmaması gereklidir. Gebelik düşünülüyorsa: erkek-kadın en az 3 ay öncesinden bu ilacı bırakmalıdır.

HİDROKSİKLOROKİN

Plaquenil, Quensyl

Sıtma ilacı olarak da bilinir.

Günde 1 ya da 2 adet alınır. Genelde iyi tolere edilir. Özellikle uzun süre kullanan ve yaşlı hastalarda 6 ay-1 yıl arayla göz muayenesi gerektirir.

Metabolik tabloya da olumlu etkileri nedeni ile RA ve SLE’ li hemen her olguya verilmesinde yarar vardır.

Koronavirüs tedavisinde de etkili olduğu düşünülmektedir. Ancak bu amaçla hekim önerisi dışında asla kullanılmamalıdır.

KORTİZON

Prednol, Deltakortil, Diprospan, Depomedrol…

Kortizon vücudumuzda normalde bulunan ve yokluğu yaşamla bağdaşmayan bir hormondur. Böbreküstü bezlerinden salınır. Karbonhidratlar (Kan şekeri), lipitler (kolesterol), protein metabolizması ve bağışıklık sistemi başta olmak üzere hemen tüm sistemler üzerine etkilidir. Bağışıklık sistemi üzerine etkileri nedeni ile iltihaplı birçok romatizmal hastalığın tedavisinde çeşitli doz ve sürelerde kullanılır.

Halk arasında kortizon kullanmanın kesinlikle zararlı olduğu şeklinde yanlış bir inanç yaygın olarak bulunmaktadır. Elbette her ilaç gibi kortizon da gereksiz yere kullanıldığında zararlı olabilir. Ancak bazı hastalıklar vardır ki kortizonu kullanmazsanız hasta, bu hastalıktan dolayı daha fazla zarar görebilir. Örneğin hastanın aktif sistemik lupus hastalığı var. Böbrek, beyin ya da diğer bir organı tutulmuşsa kortizonu, hem de yüksek dozlarda kullanmazsak hastanın hayatını kaybetmesine kadar giden bir kötü sonuç yaşanabilir. Aktif eklem iltihaplarının da baskılanmasında kortizon sıklıkla kullandığımız bir ilaçtır. Önemli olan bu ilacı kontrolsüz kullanmamaktır. Gerektiğinde,hekimin önerdiği dozda ve sürede kortizon kullanılabilir.

Kortizonlu ilaç kullanırken dikkat edilmesi gereken genel kurallar:

  1. Doktorunuzun önerilerine uyun;
  2. Tuzlu yemeyin;
  3. Yağlı, şekerli gıdaları azaltın, proteinden yüksek beslenin;
  4. Potasyumdan zengin gıdalar tüketin (muz, kaysı, narenciye grubu meyveler..);
  5. Kalsiyumdan zengin beslenin (süt ürünleri, ıspanak, roka, kurufasulye, mercimek, badem,  tohumlar…)
  6. Yürüyüş gibi sporlar yapın,
  7. Enfeksiyonlardan korunun.

SÜLFASALAZİN

Salazoprin EN TAB

Sülfadiazin ve 5’ amino salisilik asit birleşiminden oluşmuş olan bir antibiyotik ve aspirin türevidir. Romatoid artrit ve ankilozan spondilit ve ilişkili hastalıklar tedavisinde yaygın olarak kullanılır. Bu ilacın yan etkisi çok ancak sıklıkla hastalar tarafından iyi tolere edilir. Allerji ve diğer yan etkilerini azaltmak açsından ilk defa başlarken günde bir tane gibi dozlarda başlarız ve haftalık peryotlar ile arttırırız. Karaciğer kemik iliği fonksiyonlarının 2-3 ay ara ile gözden geçirilmesi gereklidir.

LEFLUNOMİD

Reumil, Arava,  

Metotraksata benzer endikasyonlar da kullanılır. Her gün ağızdan alınır. Bu ilacı kullananlarda tansiyon yükselmesi ve kilo kaybı olabilir. O yönlerden dikkatli olunması gerekir. Periyodik olarak kan sayımı, karaciğer ve böbrek testlerinin yapılması gereklidir.

Bu İlacı Almakta Olan Kadın Ve Erkeğin Hekime Danışmadan Kesinlikle Gebelik Planlamaması Gereklidir.

TOFACİTİNİB:

Xeljans

Farklı bir mekanizma ile etki eden ve ağızdan alınan bir ilaçtır. Biyolojik ilaçlar için geçerli kurallar bu ilaç içinde geçerlidir. Hekm tavsiyesi dışında ve kontrolsüz kullanılamaz. Enfeksiyon riskinde artış, barsaklarda divertikülit gibi yan etkiler açısından dikkatli olunmalıdır. Gebelik ve emzirmede kullanılamaz

BİYOLOJİK AJANLAR

Bu ilaçlar bağışıklık sisteminde görev alan çok özel molekülleri engelleyerek görev yaparlar ve bağışıklık sistemi üzerinde önemli baskılanmaya yol açabilen ilaçlardır. Kontrolsüz kullanılamazlar. Yazılırken öncesinde tüberküloz, kanser gibi bazı hastalıklar açsından taranmanız gerekecektir. Buna rağmen bazı yan etikleri olabilir o açıdan yakın takibi gerekli olan ilaçlardır. Sıklıkla 6 ayda bir akciğer grafisi ve duruma göre daha sık tetkikler istenecektir.

Başlıcaları : Remicade, Enbrel, Humira, Simponi, Cimzia, Rituximab,  Orencia, Actemra, Verxant, Kineret….

Bu ilaçların çoğu son 20 yıldır Dünyadaki, gelişmiş ülkeler ve Ülkemizde başarı ile kullanılmaktadır. Bu ilaçlar romatizmal hastalığın oluşum sürecinde rol alan çeşitli moleküllerin fonksiyonunu engellemek sureti ile görev yaparlar. Bu moleküllerin başlıcaları TNF alfa, CD20, CTLA4, IL-6 gibi sitokin ve reseptörlerdir.

TNF alfa: Herhangi bir nedenle vücutta meydana gelen iltihabi olayda Makrofajlar ve Lenfositlerden salgılanan çok önemli bir iltihap molekülüdür. Bu molekülün direkt kendisi ya da reseptörünün bloke edilmesi romatizmal hastalık nedeni ile oluşan inflamasyonu (iltihap) belirgin şekilde baskılar. Remicade, Enbrel, HumiraÜlkemizde de bulunan başlıca temsilcileridir.

Bu ilaçları kullanırken dikkat edilmesi gereken bazı önemli hususlar vardır. Öncelikle hekiminiz tarafından vücudunuzda herhangi bir gizli tüberküloz odağının ya da kanser odağının olmadığının tetkik edilmesi gereklidir. Çünkü bu ilaçlar gizli bir tüberküloz gibi infeksyon odağını alevlendirebilirler. Öte yandan bu ilaçları kullanan olgularda bazı kanser türlerinde artış bildirilmiş ise de bunların ilaçlardan mı yoksa hastalığın doğal seyri esnasında mı oluştuğu tartışmalıdır. Bu nedenlerle hastanın mutlaka periyodik olarak takibi ve kontrolü gereklidir.

CD20 Blokerleri: CD20, B lenfositler denen bağışıklık sistemi hücrelerinin öncelikle antikor üreten hücrelerinin yüzeyinde bulunan bir moleküldür. Bu molekülün bloke edilmesi B hücrelerinde ölmeye neden olur. Rituximab CD20’ yi bloke eden ilaç olup Ülkemizde de bulunmaktadır. Öncelikle B lenfosit kökenli lenfomaların tedavisinde kullanılmaktadır. Dirençli Romatoid Artrit ve vaskülit, Sitemik Lupus Eritematozus olgularında işe yaramaktadır.

IL-6 Blokerleri: Özellikle romatoid artrite bağlı iltihabın oluşmasında önemli rolü olan bir moleküldür. IL-6’nın bloke edilmesi romatid artrit başta olmak üzere bazı romatizmaları belirgin olarak baskılamaktadır. Diğer tedavilere dirençli olgularda tercih edilir. Ayrıca birçok nedenle ve bu arada Koronavirüs seyrinde ortaya çıkan sitokin fırtınası denen tablonun tedavisinde işe yaramaktadır.

IL-1 Blokerleri: İnterlökin-1 denen sitokinin baskılanması da bazı hastalıklarda işe yaramaktadır. Ailesel Akdeniz Ateşi (FMF) olgularında kolşişine dirençli –çok iyi elenerek seçilmiş olgulara verilebilir. Deri altına enjeksiyon şeklinde uygulanır. Bu ilaç için de enfeksiyon riskinde artış nedeni ile dikkat edilmelidir.  Bu ilaç ta sitokin fırtınasının tedavisinde işe yaramaktadır.

Abatacept: Abatacept CLTA-4 blokeri olarak görev yapar ve dirençli Romatoid artrit ve juvenil romatoid artrit olgularında kullanılmaktadır. CTLA-4, T Lenfosit denen bağışıklık sisteminin en önemli hücrelerinin uyarılması esnasında görev yapan bir moleküldür. Bu molekülün engellenmesi ile T hücre aktivasyonu ve onun neticesinde oluşacak iltihap engellenebilmektedir. Bu ilaç ta kontrolsüz kullanılamaz ancak hekiminizin önerisi ile ve yakın takip ile kullanılabilir.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır