inşaat ve gayrimenkul muhasebesi özet / Finansed SPK Özet Ders Notları

Inşaat Ve Gayrimenkul Muhasebesi Özet

inşaat ve gayrimenkul muhasebesi özet

1 Lisanslama Sınavları Çalışma Kitapları İNŞAAT VE GAYRİMENKUL MUHASEBESİ Ders Kodu: 1015 Gayrimenkul Değerleme Sınavı

2 Lisanslama Sınavları Çalışma Kitapları İNŞAAT VE GAYRİMENKUL MUHASEBESİ Ders Kodu: 1015 Gayrimenkul Değerleme Sınavı DOÇ.DR. A. TAYLAN ALTINTAŞ 1 Bu kitabın tüm yayın hakları Sermaye Piyasası Lisanslama Sicil ve Eğitim Kuruluşu A.Ş. ye aittir. Sermaye Piyasası Lisanslama Sicil ve Eğitim Kuruluşu A.Ş. nin izni olmadan hiç bir amaçla çoğaltılamaz, kopya edilemez, dijital ortama (bilgisayar, CD, disket vb) aktarılamaz. Mart İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi, [email protected]

3 SINAV ALT KONU BAŞLIKLARI İNŞAAT VE GAYRİMENKUL MUHASEBESİ 1. İnşaat Sözleşmelerinin ve Gayrimenkullerin Muhasebeleştirilmesine İlişkin Temel Kavramlar 2. İnşaat Sözleşmeleri, Maddi Duran Varlıklar, Yatırım Amaçlı Gayrimenkuller ve İlgili Diğer Hususlara İlişkin Türkiye Muhasebe Standartları 3. Özel İnşaat İşletmelerinde Maliyet Hesaplamaları ve Muhasebe Uygulamaları 4. İnşaat İşletmeleri Belge ve Kayıt Sistemi 2

4 İÇİNDEKİLER 1.

5

6 TEST SORULARI KAYNAKÇA

7 1. İNŞAAT SÖZLEŞMELERİNİN VE GAYRİMENKULLERİN MUHASEBELEŞTİRİLMESİNE İLİŞKİN TEMEL KAVRAMLAR 1.1. Muhasebe İle İlgili Genel Kavramlar ve Muhasebe Bilgi Sistemi Muhasebe, iktisadi birimlerin parayla ifade edilebilen işlemlerine ait bilgileri kaydeden, sınıflandıran, özetleyen ve raporlayan bir bilgi sistemidir. Muhasebenin bu fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için, genel kabul gören birtakım kurallara ihtiyaç duyulmuştur. Bu kurallar; muhasebenin temel kavramları, uluslararası muhasebe standartları, kanunlar, yönetmelikler ile somut olarak ortaya konulmaya çalışılmıştır. Muhasebe bilgi sistemi, bir işletmede meydana gelen ve parayla ifade edilen olayların sistematik bir şekilde kaydedilmesi, sınıflandırılması, özetlenmesi, raporlanması ve yorumlanmasını amaçlar. Muhasebe bilgi sistemi, gerçekleşen parasal olayları "hesap" adı verilen sanal ortamlarda izler: "Stoklar hesabı", "kasa hesabı", "ödenecek vergi ve fonlar hesabı" gibi. Benzer nitelikteki işlemlerin izlendiği çizelgeler olarak da tanımlanan "hesap"ların sayısı, işletmenin ihtiyaçlarına göre belirlenir. "Hesaplar", daha iyi anlaşılabilmesi için, belli bir mantık dahilinde gruplandırılırlar. Bunlar; varlık, borç, özkaynak, gelir ve gider hesaplarıdır. "Hesap", muhasebe bilgi sisteminin en önemli birleşenidir. Muhasebe bilgi sistemi aşağıdaki şekilde özetlenebilir: -Parayla ifade edilen olayların saptanması -Muhasebe kayıt ortamına alınması (günlük defter-yevmiye kayıtları) -Sınıflandırılması -Özetlenmesi (Büyük defter, daha sonra geçici mizan) -Dönem sonu işlemeleri ile gerekli düzeltmelerin yapılması (kesin mizan) -Finansal tablolar halinde raporlamanın yapılması (Bilanço, Gelir Tablosu, Nakit Akım Tablosu vd.) 6

8 Günlük defter (yevmiye defteri), parayla ölçülebilen olayların muhasebe bilgi sistemine girildiği defterdir. Günlük deftere yapılan girişler sonucunda ilgili hesaplarda artışlar veya azalışlar meydana gelir; bunun sonucunda her bir hesabın bakiyesi (kalanı), büyük defterde izlenir. Büyük defterde izlenen bu bakiyeler, tüm hesapların bakiyelerinin özetlendiği mizanda görülür. Mizan, bir finansal tablo olmayıp hesap bakiyelerinin bir özetinden ibarettir. Herhangi bir düzeltmenin yapılmadığı mizana geçici mizan denir. Ancak her dönem sonunda, işletmenin muhasebecileri, finansal tablolar oluşturulmadan önce, birtakım düzeltmeler yapma ihtiyacı duyarlar. Muhasebenin en önemli aşamalarından olan bu sürece "dönem sonu işlemleri" veya "envanter" denir. Dönem sonunda, gerekli düzeltmelerin yapılmasında sonra elde edilen mizana kesin mizan denir. Bundan sonraki adım ise finansal tabloların oluşturulması ile ilgili dipnotların hazırlanmasıdır. Finansal tablo dipnotları, işletme ile ilgili birtakım bilgiler ile finansal tablolardaki kalemleri açıklayan sözel açıklamalar olup finansal tabloların ayrılmaz bir parçasıdırlar İnşaat Sözleşmelerinin Muhasebeleştirilmesine İlişkin Temel Kavramlar Bu bölümde, inşaat sözleşmelerinin muhasebeleştirilmesine ilişkin temel kavramlara yer verilecektir. Bir işletme, bir inşaat işini kendi kullanım amacı ile yapabileceği gibi satmak üzere de yapabilir. Bir diğer ihtimal ise, söz konusu inşaatın bir başka işletme adına yapılmasıdır. Bir başka işletme adına inşaat yapılması durumunda, iki taraf arasında mutlaka bir sözleşme yapılır. Herhangi bir işletme, kendi adına inşaat yapması durumunda, söz konusu gayrimenkulün tamamlanması için yaptığı tüm harcamalar "258 Yapılmakta Olan Yatırımlar" hesabında izlenir, inşaatın tamamlanması durumunda ise, ilgili varlık hesabına devredilerek (kendi kullanımı için ise "251 Yer Altı ve Üstü Düzenleri" veya "252 Binalar" hesabına, satmak için ise "152 Mamuller" hesabına) kapatılır. İnşaat sözleşmesi ise, bir işletmenin (genellikle müteahhit firma) bir başka işletme adına yaptığı bir hizmet sözleşmesidir. Bunlara inşaat taahhüt işleri de denir. İnşaat taahhüt işleri, maliyet artı kâr veya sabit tutarlı sözleşme olarak üstlenilebilir. Üstlenici firma ile işi yaptıran taraf veya taraflar, maliyet artı kâr yöntemini kullanmak üzere anlaştıklarında, üstlenici firma inşaat için katlandığı maliyetlerin üzerine bir kâr tutarı ilave ederek bu tutarı hasılat olarak faturalandırır ve muhasebeleştirir. Ancak sabit tutarlı sözleşme olarak anlaşıldığında, üstlenici firma hakediş faturalarını önceden anlaşılmış tutarlar ile ve yine önceden anlaşılmış tarihlerde düzenler. 7

9 İnşaat taahhüt işinin bir yıldan uzun sürmesi durumunda, işe ilişkin hasılat ve giderlerin muhasebeleştirilmesinde iki yöntem bulunmaktadır. Bunlardan birincisi tamamlanma yüzdesi (oranı) yöntemi, ikincisi ise tamamlanmış taahhüt yöntemi dir. Tamamlanma yüzdesi yöntemi nde, üstlenici firma her yıl ilgili inşaata ilişkin maliyetlerini giderleştirir, hasılatı ise inşaatın tamamlanma oranına göre hesaplayarak muhasebeleştirir. Tamamlanmış taahhüt yöntemi nde, üstlenici firma inşaat sürdükçe, her yıl ilgili inşaata ilişkin maliyetlerini giderleştirmez, bilançoda bir varlık hesabında kümülatif olarak biriktirir. İnşaat sürdüğü müddetçe hasılatını da tahakkuk ettirmez (bir başka deyişle gelir tablosuna aktarmaz) hakediş faturlarını düzenledikçe bir borç hesabında kümülatif olarak biriktirir. İşin tamamlandığı yıl ise, tüm hasılatı gelir olarak muhasebeleştirir, varlık hesabında biriktirdiği maliyetleri ve son yılın maliyetlerini gider olarak muhasebeleştirir. Vergi Usul Kanunu, bu tür müteahhitlik işlerinde tamamlanmış taahhüt yönteminin kullanılmasını zorunlu tutmuştur. Ülkemiz mevzuatında, yasal defterler Vergi Usul Kanunu na göre tutulduğu için, tüm inşaat işleri yasal defterlerde tamamlanmış taahhüt yöntemi ile muhasebeleştirilir. TFRS ye göre finansal raporlama yapmak zorunda olan inşaat şirketleri de (halka açık olanlar ve Bakanlar Kurulu nun belirlediği alt limitlerin üstünde kalanlar), yasal defterlerinde ve vergi idaresine yaptıkları raporlamada tamamlanmış taahhüt yöntemini kullanmakla beraber, halka açıkladıkları finansal tablolarında yapmakta oldukları bir yıldan fazla süren inşaat işlerine ilişkin hasılat ve giderleri, Türkiye Muhasebe Standardı 11: İnşaat Sözleşmeleri ne göre tamamlanma yüzdesi yöntemi ne göre raporlarlar. Ancak bu düzeltme, yasal defterlerde değil ayrı bir kayıt ortamında yapılmalıdır. 8

10 2. İNŞAAT SÖZLEŞMELERİ, MADDİ DURAN VARLIKLAR, YATIRIM AMAÇLI GAYRİMENKULLER VE İLGİLİ DİĞER HUSUSLARA İLİŞKİN TÜRKİYE MUHASEBE STANDARTLARI Türkiye'de halka açık şirketler ve Bakanlar Kurulu'nun belirlediği sınırların üstünde kalan işletmeler, kamuya açıkladıkları finansal tablolarını Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları tarafından tercüme edilerek Resmi Gazete'de yayınlanan Türkiye Finansal Raporlama Standartları'na (TFRS) uygun olarak hazırlamak zorundadırlar. Yasal defterlerini ise diğer işletmeler gibi Türk vergi mevzuatına göre tutacaklardır Türkiye Muhasebe Standardı 11: İnşaat Sözleşmeleri TMS 11 ile Türk Vergi uygulamaları arasındaki en önemli fark, hasılatın muhasebeleştirilmesi ile ilgilidir. TMS 11, yüklenicinin bir başkası için yaptığı bir inşaatın bir yıldan uzun sürmesi halinde, bu inşaat sözleşmesine ilişkin hasılatın, inşaatın tamamlanma derecesine göre inşaat süresince her yıl muhasebeleştirmesini zorunlu tutmuştur. Bu yöntem "Tamamlanma Yüzdesi (Oranı) Yöntemi" olarak adlandırılır. Oysa vergi kanunlarında, inşaata ilişkin tüm hasılat ve maliyetler, inşaat tamamlandığı takvim yılı içinde ilişkin matraha dahil edilir, bu yöntem "Tamamlanmış Taahhüt Yöntemi"dir. Bu bölümde TMS 11'deki düzenlemelere yer verilecektir TMS 11'in Amacı, Kapsam ve Tanımları Bu standart, yüklenici işletmelerin finansal tablolarındaki inşaat sözleşmelerinin muhasebeleştirilmesinde uygulanır. Dolayısıyla, bir yüklenici işletmenin, bir başka işletme için yapmış olduğu yıllara yaygın inşaat işlerinin muhasebeleştirilmesi bu standart hükümleri çerçevesinde yapılmalıdır. TMS 11'de geçen terimlerin anlamları aşağıdaki gibidir: İnşaat sözleşmesi (sözleşme); bir varlığın veya tasarım, teknoloji ve fonksiyon ya da nihai amaç veya kullanım açısından birbiriyle yakından ilişkili ya da birbirine bağımlı bir grup varlığın inşası için özel olarak yapılmış bir sözleşmedir. 9

11 Sabit fiyatlı sözleşme; yüklenicinin sabit bir sözleşme fiyatını (ihale bedeli) veya üretim birimi başına sabit bir tutarı (birim fiyat) kabul ettiği ancak belli koşullarda maliyet güncelleştirmesine (eskalasyon) konu olan inşaat sözleşmesidir. Maliyet artı kâr sözleşmesi; yükleniciye kabul edilebilir ya da başka bir şekilde tanımlanmış maliyetler üzerine bu maliyetlerin bir yüzdesi veya sabit bir tutar eklenerek ödeme yapılan inşaat sözleşmesidir İnşaat Sözleşmeleri Bir inşaat sözleşmesi köprü, bina, baraj, kanal, yol, gemi veya tünel gibi tek bir varlığın inşası için yapılmış olabilir. İnşaat sözleşmesi tasarım, teknoloji ve fonksiyon veya nihai amaç ya da kullanım açısından birbiriyle yakından ilişkili veya birbirine bağımlı birden çok varlığın inşası ile ilgili de olabilir. Bu tür sözleşme örnekleri rafineri inşaatı ve diğer fabrika veya tesislerdeki karmaşık parçaların inşasını içerir. Bu Standardın amaçları çerçevesinde inşaat sözleşmeleri, (a) bir varlığın inşasıyla doğrudan ilişkili hizmetlerin verilmesine yönelik örneğin proje yöneticileri ve mimarların hizmet sözleşmeleri ve (b) varlıkların yıkım veya restorasyonu ile varlıkların yıkımı sonrası çevre düzenlemesine yönelik sözleşmeleri de kapsar. İnşaat sözleşmeleri, bu Standart kapsamında "sabit fiyat sözleşmeleri" ve "maliyet artı kâr sözleşmeleri" olarak sınıflandırılır. Bazı inşaat sözleşmeleri, örneğin maliyet artı kâr sözleşmesine tavan fiyat konulması durumunda olduğu gibi, sabit fiyatlı ve maliyet artı kâr sözleşmelerinin her ikisinin de özelliklerini içerebilir. Böyle durumlarda, yüklenici sözleşmeden kaynaklanan gelir ve giderlerin ne zaman finansal tablolara alınacağı konusunda hasılat ve maliyetlerin nasıl finansal tablolara alınacağına dair tüm koşulları göz önünde bulundurmalıdır İnşaat Sözleşmelerinin Birleştirilmesi ve Bölümlenmesi Bu Standart hükümleri her bir inşaat sözleşmesine ayrı ayrı uygulanır. Ancak bazı koşullarda, bir sözleşmenin ayrı ayrı belirlenebilen/tanımlanabilen bölümlerine veya (bir sözleşme veya sözleşmeler grubunun özünü yansıtmak amacıyla) bir sözleşmeler grubuna birlikte de uygulanabilir. 10

12 Birden çok varlığı kapsayan bir sözleşmede, eğer herbir inşaat ayrı ayrı değerlendirilebiliyorsa (ayrı ayır teklif verilmesi, maliyet ve gelirlerinin ayrı ayrı olması gibi) her varlığın inşaatı ayrı bir inşaat sözleşmesi olarak değerlendirilir: Diğer yandan; sözleşmeler grubunun tek bir paket olarak birlikte müzakere edilmesi, sözleşmelerin birbiriyle aslında genel bir kâr marjına sahip tek bir projenin parçası olarak, çok yakın ilişkili olması veya sözleşmeler kapsamındaki işlerin aynı anda veya birbirini izleyen bir sırada yapılması gibi bir durum söz konusu ise, bir veya birden çok müşteri ile yapılmış olmasına bakılmaksızın, bir sözleşmeler grubu tek sözleşme olarak nitelenir. Bir sözleşme müşterinin seçimine bağlı olarak ek bir varlığın inşaatını içerebileceği gibi, ek bir varlık inşaatını içermek üzere değiştirilebilir. Bu durumda, ek varlığın inşası; varlığın orijinal sözleşmenin kapsadığı varlık veya varlıklardan tasarım, teknoloji veya fonksiyon açısından önemli farklılıklar arz etmesi veya varlığın fiyatının orijinal sözleşme bedeli dikkate alınmaksızın müzakere edilmesi durumunda ayrı bir inşaat sözleşmesi olarak değerlendirilir İnşaat Sözleşmesinin Hasılatı Sözleşme hasılatı, sözleşmede uzlaşılan ilk hasılat tutarından ve sözleşmede belirtilen işlerde, tazminat haklarında veya prim ödemelerinde ortaya çıkan değişikliklerden hasılat olarak sonuçlanması öngörülenler ile güvenilir biçimde ölçülebilenlerden oluşur. Sözleşme hasılatı alınan veya alınacak olan hakedişlerin gerçeğe uygun değeri ile ölçülür. Sözleşme hasılatının ölçülmesi gelecekteki olayların sonuçlarına bağlı çeşitli belirsizliklerden etkilendiği için olaylar meydana geldikçe ve belirsizlikler çözümlendikçe tahminlerin sık sık gözden geçirilmesi gerekir. Bu nedenle sözleşme geliri tutarı dönemden döneme artabilir veya azalabilir. Örneğin: (a) Yüklenici işletme ve müşteri sözleşme tarihinden sonra sözleşme gelirini veya tazminat haklarını artıran ya da azaltan bir değişiklik üzerinde anlaşabilir. (b) Sabit fiyat sözleşmesinde üzerinde anlaşmaya varılmış gelir tutarı daha sonra maliyet güncelleştirme (eskalasyon) hükümleri nedeniyle artabilir. (c) Yüklenici işletmenin sözleşmeye konu işi zamanında tamamlamamasından kaynaklanan yaptırımlar sonucu sözleşme geliri azalabilir. 11

13 (d) Eğer bir sabit fiyat sözleşmesi üretim birimi başına sabit fiyat koşulunu taşıyorsa, birim sayısı artırıldıkça sözleşme geliri de artar. Değişiklik, sözleşme kapsamındaki işle ilgili bir değişiklik yapmak üzere verilen talimatı ifade eder. Değişiklik sözleşme gelirinde bir artış veya azalışa yol açabilir. Varlığın özellikleri veya tasarımındaki değişiklikler ve sözleşme süresindeki değişmeler değişiklik örnekleridir. Ek ödeme talepleri, yüklenicinin müşteriden veya bir başka taraftan tahsil etmeyi talep ettiği, sözleşme fiyatına dahil edilmemiş maliyetlerdir. Ek ödeme talebi, örneğin, müşterinin neden olduğu gecikmelerden, özelliklerdeki veya tasarımdaki hatalardan ve sözleşmeye konu işte yapılan ihtilaflı değişikliklerden ortaya çıkabilir. Ek ödeme taleplerinden kaynaklanan gelir tutarlarının ölçülmesi büyük ölçüde belirsizliğe konu olup, çoğu kez müzakerelerin sonucuna dayanmaktadır. Bu nedenle ek ödeme talepleri sözleşme gelirine ancak müzakerelerin müşterinin ek ödeme talebini kabul etmesini muhtemel kılan olumlu bir aşamaya ulaşması ve müşteri tarafından kabul edilmesi muhtemel olan tutarın güvenilir biçimde ölçülebilmesi durumunda dahil edilir. Teşvik ödemeleri, belirlenmiş başarı standartlarına ulaşılması veya aşılması durumunda yükleniciye ödenen ek tutarlardır. Örneğin sözleşmeye konu işin süresinden önce tamamlanması durumunda, sözleşme yükleniciye teşvik ödenmesini mümkün kılabilir. Ancak teşvik ödemesi tutarının güvenilir biçimde ölçülebilmesi şarttır Sözleşme Maliyetleri Sözleşme maliyetleri; belli bir sözleşmeyle doğrudan ilişkili maliyetler, genel olarak sözleşmeye konu işle ilişkisi kurulabilen ve sözleşmeye yüklenebilecek olan maliyetler ve sözleşme hükümlerine göre özellikle müşteriye yüklenebilecek olan diğer maliyetlerden oluşur. Belli bir sözleşmeyle doğrudan ilişkili maliyetler aşağıdakileri kapsar: (a) Gözetim dahil inşaat alanı işçilik maliyetleri; (b) İnşaatta kullanılan malzeme maliyetleri; (c) İnşaatta kullanılan tesis ve makinelerin amortismanı; 12

14 (d) Tesis, makine ve malzemelerin inşaat alanına getirilmesi ve buradan götürülmesi ile ilgili taşıma maliyetleri; (e) Tesis ve makine kiralama maliyetleri; (f) Sözleşmeyle doğrudan ilişkili tasarım ve teknik destek hizmeti maliyetleri; (g) Tahmini garanti maliyetleri dahil olmak üzere, garanti kapsamında yapılan işler ve büyük onarımlara ilişkin öngörülen maliyetler; (h) Üçüncü kişilerin ödeme talepleri. Bu maliyetler; sözleşme gelirine dahil edilmemiş, örneğin artık malzeme satışı ve sözleşmeye konu işin bitiminde tesis ve teçhizatın elden çıkarılmasıyla sağlanan gelirler gibi arızi gelirlerle azaltılabilir. Genel olarak sözleşme kapsamındaki işle ilişkisi kurulabilen ve belli bir sözleşmeye yüklenebilecek olan; sigorta, belli bir sözleşmeyle doğrudan ilişkisi kurulamayan tasarım ve teknik destek hizmeti maliyetleri ve inşaat genel giderleri de maliyetlere dahil edilir Bu tür maliyetler, benzer özelliklere sahip tüm maliyetlere tutarlı bir şekilde uygulanmak üzere, makul ve sistematik yöntemler kullanılarak dağıtılır. Dağıtım inşaat işinin normal düzeyi esas alınarak yapılır. İnşaat genel giderleri inşaatta çalışan personelin ücret bordrosunun hazırlanması ve işleme tabi tutulması gibi maliyetleri içerir. Genel olarak sözleşme kapsamındaki işle ilişkisi kurulabilen ve belli sözleşmelere yüklenebilecek olan maliyetler borçlanma maliyetlerini de içerir. Sözleşme hükümlerine göre özellikle müşteriye yüklenebilecek olan maliyetler, sözleşmede geri ödenebilecek giderler olarak tanımlanmış bazı genel yönetim giderleriyle geliştirme maliyetlerini içerebilir. Sözleşmeye konu işle ilişkisi kurulamayan veya bir sözleşmeye yüklenemeyen maliyetler inşaat sözleşmesi maliyetleri dışında bırakılır. Bu maliyetler; sözleşmede geri ödenecek gider olarak belirtilmemiş genel yönetim giderleri; satış maliyetleri; sözleşmede geri ödenecek gider olarak belirtilmemiş araştırma ve geliştirme maliyetleri ve belli bir sözleşme kapsamındaki işlerde kullanılmayan atıl tesis ve teçhizat amortismanıdır. Sözleşme maliyetleri, bir sözleşmeye taraf olunmasından sözleşmenin nihai olarak tamamlanmasına kadar geçen sürede o sözleşmeye yüklenebilecek olan maliyetleri içerir. Ancak bir sözleşmeyle doğrudan ilişkilendirilebilen ve sözleşmenin yapılabilmesi için katlanılmış 13

15 maliyetler de sözleşmenin yapılmasının muhtemel olması ve bu maliyetlerin ayrı ayrı belirlenip, güvenilir şekilde ölçülebilmesi durumunda sözleşme maliyetlerinin bir parçası olarak kabul edilir. Eğer sözleşmenin yapılabilmesi için katlanılmış maliyetler yapıldıkları dönemde gider olarak kaydedilmişse, sözleşmenin izleyen bir dönemde yapılması halinde sözleşme maliyetlerine dahil edilmezler Sözleşme Gelir ve Giderlerinin Muhasebeleştirilmesi Bir inşaat sözleşmesinin sonucu güvenilir biçimde öngörülebiliyorsa, inşaata ilişkin gelir ve maliyetler raporlama dönemi sonu itibariyle sözleşmeye konu işin tamamlanma aşaması esas alınarak, gelir ve giderler olarak finansal tablolara yansıtılır. Sabit fiyatlı sözleşmede; toplam sözleşme hasılatının güvenilir biçimde tahmin edilebilmesi, sözleşmeye ilişkin ekonomik yararların işletmeye akışının muhtemel olması, sözleşme konusu işin bitirilmesi için gereken inşaat maliyetleri ile işin tamamlanma aşamasının raporlama dönemi sonunda güvenilir biçimde belirlenebilmesi ve katlanılan fiili inşaat maliyetlerinin önceki tahminlerle karşılaştırılabilmesi maliyet artı sözleşmelerde ise; sözleşmeye yüklenebilecek sözleşme maliyetlerinin, geri tahsil edilebilir nitelikte olsun veya olmasın açıkça belirlenebilmesi ve güvenilir biçimde ölçülebilmesi halinde sözleşme sonuçları güvenilir biçimde tahmin edilebilir. Finansal tablolara yansıtılacak gelir ve giderlerin belirlenmesinde sözleşmenin tamamlanma aşamasının baz alınması "tamamlanma yüzdesi yöntemi" olarak adlandırılır. Bu yöntemde sözleşme geliri, ulaşılan tamamlanma aşamasına kadar katlanılan inşaat maliyetiyle eşleştirilerek, bitirilen işle orantılı gelir, gider ve kârın raporlanması sağlanır. Bu yöntem, ilgili dönemde sözleşme kapsamındaki işin aşaması ve işteki ilerleme konusunda yararlı bilgi sağlar. Tamamlanma yüzdesi yönteminde, sözleşme geliri işin yapıldığı hesap dönemlerinin kar veya zararda gelir olarak gösterilir. Sözleşme maliyetleri genellikle ait oldukları işin yapıldığı hesap dönemlerinin kar veya zararında gider olarak gösterilir. Ancak, standardın "beklenen toplam sözleşme maliyetlerinin toplam sözleşme gelirlerini aşacağı öngörüldüğü" durumda, aradaki fark derhal gider olarak finansal tablolara yansıtılır. Bir yüklenici sözleşme kapsamında gelecekte yapılacak işlere ilişkin maliyetlere katlanmış olabilir. Bu tür sözleşme maliyetleri, geri alınabileceklerinin muhtemel olması koşuluyla, bir varlık olarak finansal tablolara alınır. Bu maliyetler müşteriden olan alacağı temsil eder ve "yapılmakta olan işler " olarak sınıflandırılır. 14

16 Bir inşaat sözleşmesinin sonucu, ancak sözleşmeyle ilgili ekonomik faydaların işletmeye ait olmasının muhtemel olması durumunda güvenilir biçimde tahmin edilebilir. Bununla beraber, daha önce sözleşme geliri içinde kar veya zararda yer almış bir tutarın tahsil edilebilirliği konusunda bir belirsizlik ortaya çıkması durumunda, tahsil edilemeyen veya geri alınabilme olasılığı ortadan kalkan bu tutarla ilgili olarak sözleşme gelirinde düzeltilme yapılmaz, söz konusu tutar gider olarak muhasebeleştirilir. Bir yüklenici işletme, her iki tarafın inşa edilecek varlığa ilişkin yaptırıma bağlanmış hakları; alışveriş konusu bedeller ve ödeme şekil ve koşullarını içeren bir sözleşme yapmışsa, güvenilir öngörülerde bulunabileceği kabul edilir. Tamamlanma yüzdesi yöntemi kullanan bir yüklenici işletmede, etkin bir iç finansal bütçeleme ve raporlama sistemine sahip olması gerekir. Yüklenici işletme, inşaat işi ilerledikçe, inşaat gelir ve maliyet tahminlerini gözden geçirir ve gerektiğinde değiştirir. Bu tür değişikliklere gerek duyulması, sözleşme sonucunun güvenilir biçimde tahmin edilemediği anlamına gelmez. Bir sözleşmenin tamamlanma aşaması çeşitli yollarla belirlenebilir. Yüklenici işletme, yapılan işi güvenilir biçimde ölçen yöntemi kullanır. Sözleşmenin niteliğine bağlı olarak, bu yöntemler aşağıdakilerden biri olarak belirlenir: (a) bugüne kadar yapılan işle ilgili katlanılan sözleşme maliyetlerinin öngörülen toplam inşaat maliyetlerine oranı; (b) yapılan işe ilişkin incelemeler veya (c) sözleşmeye konu işin fiziki tamamlanma oranı Uygulamada daha çok "bugüne kadar yapılan işle ilgili katlanılan sözleşme maliyetlerinin öngörülen toplam inşaat maliyetlerine oranı" kullanılmaktadır. Müşteriden alınan avanslar ve hakedişler genellikle yapılan işi yansıtmaz. Tamamlanma aşamasının hesaplanma gününe kadar katlanılmış olan inşaat maliyetleri esas alınarak belirlenmesi durumunda, hesaplama gününe kadar katlanılan maliyetler içine yalnızca yapılan işi yansıtan sözleşme maliyetleri dahil edilir. Özellikle sözleşme konusu iş için imal edilen malzemeler hariç olmak üzere, sözleşme kapsamında gelecekte yapılacak 15

17 işlere ilişkin olarak inşaat alanına teslim edilen veya kullanılmak üzere ayrılmış ancak henüz kullanıma yönelik olarak kurulmamış, kullanılmamış veya uygulanmamış malzeme maliyetleri; ve yapılan ikincil sözleşme gereği, henüz iş yapılmadan taşeronlara yapılan ödemeler bu maliyetlere dahil edilmez Hasılat ve Maliyetin Güvenilir Şekilde Ölçülemediği Durumlar ve Beklenen Zararların Finansal Tablolara Alınması Bir inşaat sözleşmesinin sonucunun güvenilir biçimde tahmin edilememesi durumunda sadece katlanılmış sözleşme maliyetlerinin geri kazanılabilmesi muhtemel olan kısmı kadar gelir kaydedilir ve sözleşme maliyetleri oluştukları dönemin gideri olarak finansal tablolara yansıtılır. İnşaat sözleşmesine ilişkin bir zarar beklentisi oluştuğu an beklenen zarar tutarı doğrudan gider olarak kaydedilir. Müşteriden geri kazanılabilme olasılığı düşük olan ve hemen gider olarak muhasebeleştirilmesi gereken sözleşme maliyetleri ile ilgili durumlara ilişkin örnek sözleşmeler aşağıdakileri içerir: (a) Geçerliliği konusunda ciddi kuşkular bulunduğu için tam anlamıyla yürürlüğe konulamayanlar; (b) Tamamlanması askıdaki bir dava veya yasal düzenleme sonucuna bağlı olanlar, (c) İstimlâk veya kamulaştırılma olasılığı bulunan mülklerle ilişkisi bulunanlar; (d) Müşterinin yükümlülüklerini yerine getirmesi mümkün olmayanlar veya (e) Yüklenicinin sözleşmeye konu işi tamamlama olanağı bulunmayan veya bu nedenle sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmesi gereği ortaya çıkanlar. Toplam sözleşme maliyetlerinin toplam sözleşme gelirini aşması muhtemelse beklenen zarar doğrudan gider olarak finansal tablolara yansıtılır. Böyle bir zarar tutarı; sözleşme konusu işe başlanmış olsun olmasın; sözleşme konusu işin tamamlanma aşaması veya ayrı bir inşaat sözleşmesi olarak değerlendirilmeyen diğer sözleşmelerden beklenen kâr tutarından bağımsız olarak saptanır: 16

18 Tahminlerdeki Değişiklikler Tamamlanma yüzdesi yöntemi her hesap döneminde sözleşme geliri ve sözleşme maliyetlerine ilişkin cari tahminlere birikimli olarak uygulanır. Bu nedenle, sözleşme geliri veya sözleşme maliyetlerine ilişkin tahminlerdeki bir değişikliğin etkisi veya sözleşme sonucuna ilişkin tahminlerdeki değişikliğin etkisi, "TMS 8, Muhasebe Politikaları, Muhasebe Tahminlerinde Değişiklikler ve Hatalar" standardında öngörüldüğü şekilde, muhasebe tahminlerindeki bir değişiklik olarak muhasebeleştirilir. Dolayısıyla, tahminlerde değişiklik olması durumunda, bu değişikliğin etkisi önceki dönem finansal tablolarına yansıtılmaz, bu etki, bundan sonraki tablolarda dikkate alınır, bir başka deyişle değiştirilen tahminler değişikliğin yapıldığı dönemin kar veya zararına yansıtılan gelir ve gider tutarlarının belirlenmesinde ve izleyen dönemlerde kullanılır Açıklama Bir yüklenici işletme, dönem geliri olarak finansal tablolara yansıtılan sözleşme geliri tutarını; dönem içinde kaydedilen sözleşme gelirinin saptanmasında kullanılan yöntemleri ve devam eden sözleşmelere konu işlerin tamamlanma aşamasının saptanmasında kullanılan yöntemleri dipnotlarda açıklar. Ayrıca, raporlama dönemi sonunda devam eden sözleşmelere ilişkin olarak; raporlama dönemi sonuna kadar katlanılan maliyetler ile finansal tablolara yansıtılan kârların (kaydedilmiş zararlar düşüldükten sonra) toplam tutarı; alınan avansların tutarı ve hakedişler üzerinden teminat olarak alıkonulan tutarları da dipnotlarda açıklamak zorundadır. Hakedişler üzerinden teminat olarak alıkonulan tutarlar, bu tutarların ödenebilmesi için sözleşmede belirtilmiş koşulların gereği yerine getirilene veya eksiklikler giderilene kadar ödenmeyen hakediş tutarlarıdır. Hakedişler müşteri tarafından ödenmiş olsun olmasın bir sözleşmeyle ilgili yapılan işlerin faturalanmış tutarlarıdır. Alınan avanslar ise yüklenici tarafından ilgili iş yapılmadan önce alınan tutarlardır. Bir işletme, sözleşmeye konu işle ilgili; müşterilerden olan brüt alacak tutarını varlık olarak; müşterilere olan brüt yükümlülük tutarını ise borç olarak göstermelidir. Brüt alacak tutarı; katlanılan maliyetler ve sonuç hesaplarına yansıtılmış kârlar toplamından, sonuç hesaplarına yansıtılmış zararlar düşüldükten sonra kalan tutarın, hak edişler toplamını aştığı devam eden tüm sözleşmeler için; katlanılan maliyetler artı sonuç 17

19 hesaplarına yansıtılmış kârlar tutarından; sonuç hesaplarına yansıtılmış zararlar ve hakedişler toplamı düşülerek hesaplanan net tutardır. Brüt yükümlülük tutarı; hak edişlerin, katlanılan maliyetler ile sonuç hesaplarına yansıtılmış kârlar toplamından, sonuç hesaplarına yansıtılmış zararlar düşüldükten sonra kalan tutarı aştığı devam eden tüm sözleşmeler için; katlanılan maliyetler artı sonuç hesaplarına yansıtılmış kârlar tutarından; sonuç hesaplarına yansıtılmış zararlar ve hakedişler toplamı düşülerek hesaplanan net tutardır. açıklanmıştır. TMS 11 e göre tamamlanma oranı yönteminin uygulanması aşağıdaki örneklerde ÖRNEK PROBLEM: NEVŞEHİR ŞİRKETİ Nevşehir İnşaat Şirketi 1 Şubat 2010 tarihinde bir fabrika inşasına başlamıştır. İnşaat sözleşme bedeli TL dır yılı sonu itibarı ile toplam inşaat maliyeti TL olarak gerçekleşmiştir ve inşaatın kalan tahmini maliyeti TL dir. Yapılan sözleşme uyarınca, 2010 yılı içinde TL hakediş gerçekleştirilerek faturalanmış, TL tahsilat yapılmıştır. İstenen: Nevşehir İnşaat Şirketinin 2010 yılına ilişkin kayıtlarını yapınız. Çözüm: Bir yıldan fazla süren bu tür hizmet sözleşmelerinde kaydedilecek hasılat, tamamlanma yüzdesi yöntemi ile belirlenir. Üstlenilen inşaat taahhüdü için 2010 yılında muhasebeleştirilmesi gereken hasılat tutarı, raporlama tarihine kadarki fiili maliyetin toplam tahmini maliyete bölünmesi ile bulunacak oran dikkate alınarak hesaplanır. Buna göre işin tamamlanma oranı; TL / ( TL TL) = %30 olarak bulunur. Buna göre 2010 yılı için hasılat tutarı TL * %30 = TL dir Hakediş Alacakları Hakedişler /

20 Bankalar Hakediş Alacakları / İnşaat Hizmetine İlişkin Maliyetler (K/Z) Bankalar / Çeşitli Borç Hesapları / Hakedişler Raporlanmamış Alacaklar Satışlar / Sözleşme gereği karşı taraf sadece TL lik tutarı borç olarak izlemektedir. Bu borcuna ilişkin ödemeyi ( TL) düştükten sonra kalan tutarı 2010 yılı için borcu olarak raporlayacaktır. Oysa Nevşehir İnşaat Şirketi nin hesaplamalarına göre 2010 yılı için hasılat ve dolayısıyla alacak tutarı TL dir. Nevşehir İnşaat Şirketi aradaki fark olan TL yi RAPORLANMAMIŞ ALACAK olarak, HAKEDİŞ ALACAKLARI ndan ayrı olarak kaydedilecektir. RAPORLANMAMIŞ ALACAK yerine FATURALANDIRILMAMIŞ ALACAK ibaresi de kullanılıbilir. Bir yıldan uzun süren inşaat işlerinin TFRS de öngörüldüğü şekilde raporlanabilmesi için bu örnekte gösterildiği şekilde kaydedilmesi gerekmektedir. Ancak ülkemizde yasal defterlerin vergi kanunlarına göre (özellikle Vergi Usul Kanunu) tutulması zorunluluğu bulunduğu için yıllara yaygın bu tür işlerin kaydedilmesi, TFRS de kullanımı yasak olan Tamamlanmış Taahhüt Yöntemine göre yapılacak, halka açıklanan finansal raporlama yapılırken bu inşaatın TFRS ile uyumlu hale getirilerek raporlanması gerekecektir. ÖRNEK PROBLEM: BATI İNŞAAT ŞİRKETİ Batı İnşaat Şirketi 2010 da bir otel inşaatı için sözleşme yapmıştır. Bu sözleşmeye göre bu projenin toplam bedeli (hasılat) TL ve projenin tahmini maliyeti de

21 TL olacak, projeye 2011 de başlanacak ve 2013 te tamamlanacaktır. Bu inşaat sözleşmesine ilişkin bilgiler aşağıda özetlenmiştir: Gerçekleşen İnşaat Maliyetleri Dönem sonu itibarı ile tahmini tamamlama maliyeti Hakedişler Tahsilatlar İstenen: Bu projeye ilişkin hasılat Tamamlanmış Taahhüt ve Tamamlanma Yüzdesi yöntemlerine göre her üç yıl için hesaplayınız. Çözüm: Bu projeye ilişkin hasılat, Tamamlanmış Taahhüt Yöntemine göre aşağıdaki gibi hesaplanacaktır: 2011 yılı için: İş tamamlanmadığı için hasılat tahakkuk etmeyecektir yılı için: İş tamamlanmadığı için hasılat tahakkuk etmeyecektir yılı için: İş tamamlandığı için toplam hasılatın tümü olan TL bu yıl için tahakkuk ettirilecektir. Bu projeye ilişkin hasılat, Tamamlanma Yüzdesi Yöntemine göre aşağıdaki gibi hesaplanacaktı: 2011 yılı için: Tamamlanma oranı TL / ( TL TL) = %16,67 olarak bulunur. Buna göre 2011 yılı için hasılat tutarı TL * %16,67 = TL dir yılı için: Tamamlanma oranı ikinci yılın sonu itibarı ile ( TL TL) / ( TL TL TL) = %60,46 olarak bulunur. İkinci yıl için toplam hasılatın %43,79 sı tahakkuk ettirilecektir [%60,46 - %16,67 = %43,79]. Buna göre 2012 yılı için hasılat tutarı TL * %43,79 = TL dir. 20

22 2013 yılı için: Kalan tutar olan TL ise, 2013 yılının hasılatı olarak muhasebeleştirilecektir ( TL ( )) Türkiye Muhasebe Standardı 16: Maddi Duran Varlıklar TMS 16, Türkiye Finansal Raporlama Standartları kapsamında, maddi duran varlıkların muhasebeleştirilmesine ilişkin esasları açıklar Amaç ve Kapsam MS16 Bu Standardın amacı, finansal tablo kullanıcılarının işletmenin maddi duran varlıklardaki yatırımını ve bu yatırımdaki değişimleri belirleyebilmelerini sağlayan maddi duran varlıklarla ilgili muhasebe işlemlerini düzenlemektir. Maddi duran varlıkların muhasebeleştirilmesindeki temel konular; varlıkların muhasebeleştirilmesi, defter değerlerinin belirlenmesi ve bunlarla ilgili olarak finansal tablolara yansıtılması gereken amortisman tutarları ile değer düşüklüğü zararlarıdır. TFRS 5 Satış Amaçlı Elde Tutulan Maddi Duran Varlıklar ve Durdurulan Faaliyetler Standardı uyarınca satış amaçlı elde tutulan varlık olarak sınıflandırılmış olan maddi duran varlıklar; tarımsal faaliyetlerle ilgili canlı varlıklar; madenlere ilişkin arama, hazırlık, çıkarma ve değerlendirme harcamalarının/varlıklarının muhasebeleştirilmesi ve ölçülmesi veya petrol, doğal gaz ve benzer nitelikli yenilenebilir olmayan doğal kaynaklar gibi madenler üzerindeki haklar ve madeni kaynaklar TMS 16 nın kapsamı dışındadır. TMS 17 Kiralama İşlemleri Standardı bir işletmenin kiralanan maddi duran varlık kalemlerinin muhasebeleştirilmesinin, risk ve kazanımların transferi kapsamında değerlendirilmesini gerektirir. Ancak bu durumlarda, bu varlıklara ilişkin, amortisman dahil, uygulanacak diğer muhasebe işlemleri bu standart ile düzenlenmiştir. TMS 40 Yatırım Amaçlı Gayrimenkuller standardına uygun olarak yatırım amaçlı gayrimenkul için maliyet modeli kullanan bir işletme, bu standartta yer alan maliyet modelini uygulamak zorundadır. Bu Standartta geçen terimlerin anlamları aşağıdaki gibidir: Defter değeri: Bir varlığın birikmiş amortisman ve birikmiş değer düşüklüğü zararları indirildikten sonra finansal tablolara yansıtıldığı tutarıdır. 21

23 Maliyet: Bir varlığın elde edilmesinde veya inşaatında ödenen nakit veya nakit benzerlerini veya verilen diğer bedellerin gerçeğe uygun değerini veya belli durumlarda, (diğer TFRS lerin özel hükümleri uyarınca) ilk muhasebeleştirme sırasında ilgili varlığa atfedilen bedeli ifade eder. Amortismana tabi tutar: Bir varlığın maliyetinden veya maliyet yerine geçen diğer tutarlardan kalıntı değerin düşülmesiyle bulunan tutarı ifade eder. Amortisman: Bir varlığın amortismana tabi tutarının, yararlı ömür süresince sistematik olarak dağıtılmasını ifade eder. İşletmeye özgü değer : Bir işletmenin bir varlığın devamlı kullanımından ve yararlı ömrünün sonunda elden çıkarıldığında elde edilmesi beklenen veya bir yükümlülüğün karşılanmasında oluşması beklenen nakit akışlarının bugünkü değerini ifade eder. Gerçeğe uygun değer: Piyasa katılımcıları arasında ölçüm tarihinde gerçekleşecek olağan bir işlemde bir varlığın satışında elde edilecek veya bir borcun devrinde ödenecek fiyattır. Değer düşüklüğü zararı : Bir varlığın defter değerinin geri kazanabilir tutarını aşan kısmını ifade eder. Maddi duran varlıklar: Mal veya hizmet üretimi veya arzında kullanılmak, başkalarına kiraya verilmek veya idari amaçlar çerçevesinde kullanılmak üzere elde tutulan ve bir dönemden daha fazla kullanımı öngörülen, fiziki kalemlerdir. Geri kazanılabilir tutar: Bir varlığın gerçeğe uygun değerinden satış giderleri çıkarılarak bulunan değeri ile kullanım değerinden büyük olanıdır. Bir varlığın kalıntı değeri: Bir varlık tahmin edilen yararlı ömrünün sonundaki durum ve yaşına ulaştığında elden çıkarılması sonucu elde edilmesi beklenen tutardan, elden çıkarmanın tahmini maliyetleri düşülerek ulaşılan tahmini tutardır. Yararlı ömür: Bir varlığın işletme tarafından kullanılabilmesi beklenen süreyi veya işletme tarafından ilgili varlıktan elde edilmesi beklenen üretim sayısı veya benzeri üretim birimini ifade eder. 22

24 Maddi Duran Varlıkların Muhasebeleştirmesi Bir maddi duran varlık kaleminin maliyeti, sadece aşağıdaki koşulların oluşması durumunda varlık olarak finansal tablolara yansıtılır: (a) Bu kalemle ilgili gelecekteki ekonomik yararların işletmeye aktarılmasının muhtemel olması ve (b) İlgili kalemin maliyetinin güvenilir bir şekilde ölçülebilmesi. Yedek parça, yardımcı donanım ve servis donanımı gibi kalemler, maddi duran varlık tanımını karşılamaları durumunda, bu standart uyarınca muhasebeleştirilir. Aksi halde söz konusu kalemler stok olarak sınıflandırılır. Bu standart muhasebeleştirmede, nelerin maddi duran varlık kalemini oluşturduğu gibi, bir ölçü birimi öngörmemiştir. Muhasebeleştirme ilkelerinin bir işletmeye özgü koşullara uygulanmasında muhakeme yapılması gerekir. Kalıplar, araç ve gereçler gibi tek başına önemsiz kalemlerin toplanarak, muhasebeleştirilme ilkelerinin toplam değere uygulanması uygun olabilir. Bir işletme bu ilke çerçevesinde, maddi duran varlıklarla ilgili bütün maliyetleri oluştuğu tarihteki değerleriyle muhasebeleştirir. Bu maliyetler, bir maddi duran varlık kaleminin ilk elde etme veya inşa edilmesi aşamasında oluşan ve sonradan; ekleme, kısmi yenileme ve bakım için katlanılan maliyetleri içerir. Maddi duran varlıklar ile ilgili bütün maliyetler oluştukları tarihteki değerleri ile muhasebeleştirilir. Bu maliyetler, bir maddi duran varlık kaleminin ilk elde etme veya inşa edilmesi aşamasında oluşan ve sonradan; ekleme, kısmi yenileme ve kapsamlı bakım için katlanılan maliyetleri içerir Sonraki Maliyetler Bu standarda göre aktifleştirme kriteri ilkeleri kapsamında, bir işletme maddi duran varlık kalemlerinin günlük bakım maliyetlerini aktifleştiremez. Aksine, bu maliyetleri oluştukları tarihte gelir tablosu ile ilişkilendirir. Günlük bakım maliyetleri esas olarak, işçilik, sarf malzemeleri ve küçük parça maliyetlerini içerir. Bu harcamaların amacı genel olarak maddi duran varlık kaleminin tamir ve bakım ı olarak tanımlanır. Bazı maddi duran varlık kalemlerinin parçalarının düzenli aralıklarla yenilenmesi gerekebilir. Bu standarda göre aktifleştirme ilkeleri kapsamında bir işletme, muhasebeleştirme kriterlerinin sağlanması durumunda, yenileme kapsamındaki bir parçanın maliyetini oluştuğu 23

25 zaman ilgili maddi duran varlık kaleminin defter değerine dahil ederek muhasebeleştirir. Yenilenen parçaların defter değeri, finansal durum tablosu (bilanço) dışı bırakılır. Bir maddi duran varlık kaleminin kullanımının devamı için (örnek olarak bir uçak), parçaların yenilenmiş olup olmadığına bakılmaksızın, düzenli arıza kontrolleri yapılması gerekebilir. Muhasebeleştirilme kriterlerinin sağlanması durumunda, yapılan her büyük çaplı kontrolün maliyeti yenileme olarak maddi duran varlık kalemlerinin defter değerine dahil edilerek muhasebeleştirilir Muhasebeleştirmede Ölçüm Varlık olarak muhasebeleştirilme koşullarını sağlayan bir maddi duran varlık kalemi, maliyet bedeli ile ölçülür. Bir maddi duran varlık kaleminin maliyeti aşağıdaki unsurları içerir: (a) İndirimler ve ticari iskontolar düşüldükten sonra, ithalat vergileri ve iade edilmeyen alış vergileri dahil, satın alma fiyatı. (b) Varlığın yerleştirileceği yere ve yönetim tarafından amaçlanan koşullarda çalışabilmesini sağlayacak duruma getirilmesine ilişkin her türlü maliyet. (c) Maddi duran varlığın sökülmesi ve taşınması ile yerleştirildiği alanın restorasyonuna ilişkin tahmini maliyeti, işletmenin ilgili kalemin elde edilmesi ya da stok üretimi dışında bir amaçla belirli bir süre kullanımı sonucunda katlandığı yükümlülük. Doğrudan ilgili varlığa atfedilebilir maliyetler aşağıda belirtilmiştir: (a) Doğrudan maddi duran varlık kaleminin elde edilmesiyle veya inşaatıyla ilgili çalışanlara sağlanan faydalardan kaynaklanan maliyetler ( TMS 19 Çalışanlara Sağlanan Faydalar Standardında belirtildiği şekilde) (b) Yerin hazırlanmasına ilişkin maliyetler; (c) İlk teslimata ilişkin maliyetler; (d) Kurulum ve montaj maliyetleri; 24

26 (e) Varlığın uygun şekilde çalışıp çalışmadığına dair yapılan test maliyetlerinden, varlığı gerekli yer ve duruma getirirken üretilen kalemlerin satışından elde edilen net hasılat düşüldükten sonra kalan tutar (teçhizatın denenmesi sırasında üretilen örnekler gibi) ve (f) Mesleki ücretler. Bir maddi duran varlık kaleminin maliyetine girmeyen maliyet unsuru örneklerine aşağıda yer verilmiştir: (a) Yeni bir tesis açılmasının maliyetleri; (b) Yeni bir ürün veya hizmetin tanıtılmasına ilişkin maliyetler (reklam ve tanıtım harcamaları dahil); (c) Yeni bir yerde veya yeni bir müşteri kitlesiyle iş yapmak amacıyla katlanılan maliyetler (personel eğitim masrafları dahil) ve (d) Yönetim giderleri ve diğer genel giderler. (e) Finansman giderleri (TMS 23: Borçlanma Maliyetleri standardına göre "özellikli varlık" tanımına girenler hariç) Bir maddi duran varlık kalemi, yönetimin amaçları doğrultusunda faaliyet gösterebilmesi amacıyla gerekli duruma ve yere getirildiği andan itibaren maliyetlerinin defter değerinde muhasebeleştirilmesine son verilir. Bu sebeple, bir kalemin kullanımı veya daha verimli şekilde düzenlenmesi kapsamında katlanılan maliyetler defter değerine dahil edilmez. dahil edilmez: Örneğin aşağıda belirtilen maliyetler bir maddi duran varlık kaleminin defter değerine (a) Yönetimin amaçları doğrultusunda faaliyet gösterebilir durumda olup, henüz kullanıma sokulmamış veya tam kapasitenin altında çalışan kalemler için katlanılan maliyetler; (b) Bir kalemin üreteceği mal veya hizmete henüz talebin oluşması aşamasında katlanılan maliyetler gibi başlangıç zararları ve 25

27 (c) İşletme faaliyetlerinin kısmen veya tamamen yeniden organizasyonu veya yeniden yerleşimine ilişkin harcamalar Maliyetin Ölçümü ve Takas Bir maddi duran varlık kaleminin maliyeti, muhasebeleştirme tarihindeki peşin fiyatın eşdeğeri tutardır. Eğer ödeme normal kredi vadelerinin ötesine erteleniyorsa, peşin fiyat eşdeğeri ile toplam ödeme arasındaki fark, TMS 23 te izin verilen alternatif yöntem çerçevesinde defter değerinde taşınmadığı sürece, kredi dönemi boyunca faiz gideri olarak kapsamlı gelir tablosuna yansıtılır. Bir veya birden fazla maddi duran varlık kalemi, parasal olmayan varlık veya varlıklar, veya parasal ve parasal olmayan varlıkların birleşimi karşılığında elde edilebilir. Aşağıda parasal olmayan varlıkların takasına değinilmekle beraber, bu durum bir önceki cümlede belirtilen bütün takaslar için de geçerlidir. Bu kapsamdaki bir maddi duran varlık kaleminin maliyeti aşağıdaki durumlardan bir veya daha fazlası söz konusu olmadığı sürece gerçeğe uygun değeri ile ölçülür: (a) Takas işleminin ticari içerikten yoksun olması, (b) Elde edilen varlığın veya elden çıkarılan varlığın gerçeğe uygun değerinin güvenilebilir bir şekilde ölçülememesi. İşletme, elden çıkarılan varlığı hemen finansal durum tablosu (bilanço) dışı bırakamıyorsa dahi, elde edilen kalem bu şekilde ölçülür. Elde edilen kalemin gerçeğe uygun değeri ile ölçülmemesi durumunda, maliyeti elden çıkarılan varlığın defter değeri ile ölçülür. Bir İşletme, takas işleminin ticari içeriğe sahip olup olmadığını; işlem sonucunda gelecekteki nakit akışlarının ne kadar değişeceğini gözönünde bulundurarak belirler. Aşağıdaki koşullardan birinin varlığı halinde takas işleminin ticari öze sahip olduğu kabul edilir: (a) Elde edilen varlıktan kaynaklanacak nakit akışlarının (risk, zamanlama ve tutar olarak) transfer edilen varlıktan kaynaklanacak nakit akışlarından farklı olması; veya sonucu (b) İşletmenin işlemden etkilenen faaliyetlerinin işletmeye özgü değerinin takas işlemi 26

28 değişmesi ve (c) (a) veya (b) de belirtilen farkların, takas edilen varlıkların gerçeğe uygun değerine göre önemli olması. Bir takas işleminin ticari içeriğe sahip olup olmadığının belirlenmesinde, işletmenin işlemden etkilenen faaliyetlerinin işletmeye özgü değerine ilişkin olarak vergi sonrası nakit akışları dikkate alınır. Bu analizlerin sonuçları, işletmenin ayrıntılı hesaplamalar yapmasını gerektirmeyecek ölçüde açık olabilir. Bir varlığın gerçeğe uygun değeri, (a) ilgili varlık için makul gerçeğe uygun değer ölçümlerinin yer aldığı aralıktaki değişkenliğin önemli olmaması durumunda veya (b) söz konusu aralıktaki çeşitli tahminlere ilişkin olasılıkların gerçeğe uygun değer belirlenirken makul bir şekilde değerlendirilebildiği durumda, güvenilir bir şekilde ölçülebilir Muhasebeleştirme Sonrası Ölçüm Bir işletme, maddi duran varlıkların finansal tablolara alınmasından sonraki dönemlerde, muhasebe politikası olarak "maliyet modelini" ya da "yeniden değerleme modelini" seçer ve bu politikayı ilgili maddi duran varlık sınıfının tamamına uygular. Maliyet modeli: Bir maddi duran varlık kalemi varlık olarak muhasebeleştirildikten sonra, finansal tablolarda maliyetinden birikmiş amortisman ve varsa birikmiş değer düşüklüğü zararları indirildikten sonraki değeri ile gösterilir. Yeniden değerleme modeli: Gerçeğe uygun değeri güvenilir olarak ölçülebilen bir maddi duran varlık kalemi, varlık olarak muhasebeleştirildikten sonra, yeniden değerlenmiş tutarı üzerinden gösterilir. Yeniden değerlenmiş tutar, yeniden değerleme tarihindeki gerçeğe uygun değerinden, müteakip birikmiş amortisman ve müteakip birikmiş değer düşüklüğü zararlarının indirilmesi suretiyle bulunan değerdir. Yeniden değerlemeler, raporlama dönemi sonu (bilanço) tarihi itibariyle gerçeğe uygun değer kullanılarak bulunacak tutarın defter değerinden önemli ölçüde farklı olmasına neden olmayacak şekilde düzenli olarak yapılmalıdır. Yeniden değerlemelerin sıklığı, yeniden değerleme konusu maddi duran varlık kalemlerinin gerçeğe uygun değerlerindeki değişimlere bağlıdır. Yeniden değerlenen varlığın gerçeğe uygun değerinin defter değerinden önemli ölçüde farklılaşması durumunda, varlığın 27

29 tekrar yeniden değerlenmesi gerekir. Bazı maddi duran varlık kalemlerinin gerçeğe uygun değerleri önemli değişiklikler göstermesi nedeni ile yıllık olarak yeniden değerlenmeyi gerektirir. Gerçeğe uygun değerlerinde önemli değişiklikler olmayan maddi duran varlık kalemleri için bu sıklıkta yeniden değerleme yapılmasına gerek yoktur. Bu kalemler için sadece üç veya beş yılda bir yeniden değerleme yapılması gerekli olabilir. Bir maddi duran varlık kalemi yeniden değerlendiğinde, yeniden değerleme tarihindeki birikmiş amortisman aşağıdaki yöntemlerden birine göre işleme tabi tutulur: (a) Varlığın brüt defter değerindeki değişiklikle orantılı olarak düzeltilir ve böylece yeniden değerleme sonrasındaki varlığın defter değeri yeniden değerlenmiş tutarına eşit olur. Bu yöntem genellikle bir varlığın, itfa edilen yenileme maliyetinin bir endeks uygulanarak yeniden değerlendiği durumlarda kullanılır. (b) Varlığın brüt defter değeri ile netleştirilir ve net tutar yeniden değerleme sonrasındaki değere getirilir. Bu yöntem genellikle binalar için kullanılır. Birikmiş amortismanın düzeltilmesi veya elimine edilmesinden kaynaklanan düzeltmeler, varlıkların defter değerlerinde meydana gelen artış veya azalışların bir parçasını oluşturur. Bir maddi duran varlık kalemi yeniden değerlendiğinde, o varlığın ait olduğu tüm maddi duran varlık sınıfı da yeniden değerlenir. Bir işletmenin faaliyetlerinde benzer özellik ve kullanıma sahip varlıkların gruplandırılması bir maddi duran varlık sınıfını oluşturur. Aşağıdakiler farklı sınıflara örnek olarak sayılabilir: (a) Arazi; (b) Arazi ve binalar; (c) Makinalar; (d) Gemiler; (e) Uçaklar; (f) Motorlu taşıtlar; 28

Daha göster

1001Dar Kapsamlı Sermaye Piyasası Mevzuatı ve Meslek Kuralları (Düzey 1, Konut, Gayrimenkul)Buradan İndirebilirsiniz31.12.2022Tıklayınız1002Geniş Kapsamlı Sermaye Piyasası Mevzuatı ve Meslek Kuralları (Düzey 2, Düzey 3, Türev, Kurumsal, Kredi)Buradan İndirebilirsiniz31.12.2022Tıklayınız1003Sermaye Piyasası Araçları 1 (Düzey 1, Düzey 2, Düzey 3, Türev)Buradan İndirebilirsiniz31.12.2022Güncelleme Bulunmamaktadır1004Sermaye Piyasası Araçları 2 (Düzey 2, Düzey 3, Türev)Buradan İndirebilirsiniz31.12.2022Tıklayınız1005Yatırım Kuruluşları (Düzey 1, Düzey 2, Düzey 3, Türev)Buradan İndirebilirsiniz31.12.2022Tıklayınız1006Finansal Piyasalar (Düzey 2, Düzey 3, Türev)Buradan İndirebilirsiniz31.12.2022Tıklayınız1007Finansal Yönetim ve Mali Analiz (Düzey 2, Düzey 3)Buradan İndirebilirsiniz31.12.2022Güncelleme Bulunmamaktadır1008

Genel Ekonomi (Düzey 3)

Buradan İndirebilirsiniz31.12.2022Güncelleme Bulunmamaktadır1009Temel Finans Matematiği ve Değerleme Yöntemleri  (Düzey 3, Türev, Kurumsal, Kredi)Buradan İndirebilirsiniz31.12.2022Güncelleme Bulunmamaktadır1010Ticaret Hukuku (Düzey 2, Düzey 3, Kurumsal, Kredi)Buradan İndirebilirsiniz31.12.2022Tıklayınız1011Türev Araçlar, Piyasalar ve Risk Yönetimi (Türev)Buradan İndirebilirsiniz31.12.2022Güncelleme Bulunmamaktadır1012Takas, Saklama ve Operasyon İşlemleri (Düzey 1, Düzey 2, Düzey 3)Buradan İndirebilirsiniz31.12.2022Tıklayınız1013Kurumlarda ve Sermaye Piyasasında Vergilendirme (Düzey 3, Türev)Buradan İndirebilirsiniz31.12.2022Tıklayınız1014Gayrimenkul Değerleme Esasları (Konut, Gayrimenkul)Buradan İndirebilirsiniz31.12.2022Tıklayınız1015İnşaat ve Gayrimenkul Muhasebesi (Gayrimenkul)Buradan İndirebilirsiniz31.12.2022Tıklayınız1016Muhasebe ve Finansal Raporlama (Düzey 2, Düzey 3, Kurumsal, Kredi)Buradan İndirebilirsiniz31.12.2022Tıklayınız1017Kredi Derecelendirmesi (Kredi)Buradan İndirebilirsiniz31.12.2022Güncelleme Bulunmamaktadır1018Kurumsal Yönetim (Kurumsal)Buradan İndirebilirsiniz31.12.2022Tıklayınız1019Gayrimenkul Mevzuatı (Mevzuatın gayrimenkuller ile ilgili hükümleri dikkate alınacaktır.) (Gayrimenkul)Buradan İndirebilirsiniz31.12.2022Tıklayınız1020Bilgi Sistemleri Yönetimi ve Denetimi (Bilgi Sistemleri Bağımsız Denetim)Buradan İndirebilirsiniz30.06.2023Tıklayınız1021Bilgi Sistemleri Geliştirilmesi ve Uygulanması (Bilgi Sistemleri Bağımsız Denetim) Buradan İndirebilirsiniz31.12.2022Güncelleme Bulunmamaktadır1022Bilgi Sistemleri İşletimi (Bilgi Sistemleri Bağımsız Denetim)Buradan İndirebilirsiniz31.12.2022Tıklayınız1023Bilgi Sistemleri Güvenliği (Bilgi Sistemleri Bağımsız Denetim) Buradan İndirebilirsiniz31.12.2022Tıklayınız

İNŞAAT VE GAYRİMENKUL MUHASEBESİ - Ünite 4: Yıllara Yaygın İnşaat ve Gayrimenkul Muhasebesi Özeti :

Ünite 4: Yıllara Yaygın İnşaat ve Gayrimenkul Muhasebesi

İnşaat İşine Başlama

Yıllara yaygın inşaat işleri, inşaat sahibinin talep ettiği inşaat işini yapılmayı üstlenen bir taahhüt işletmesinin açılan ihaleye başvurması ile gerçekleşmektedir. İhale; açık ihale usulü, belirli istekliler arasında ihale usulü veya pazarlık usulü yöntemlerinden birisi ile açılabilir. Yüklenicinin inşaat işine başvurabilmesi için, öncelikle ihale koşullarını sağlayan proje ile ön başvuruda bulunması gerekir. Projede, inşaatın tüm aşamalarını içerecek şekilde kapsamlı bir şekilde hazırlanmalıdır. Zaman çizelgesi, ağ diyagramları, iş planlaması, iş gücü ve ekipman planlaması, yetki ve sorumluluk planlaması gibi birçok detay maliyet yönetim sistemi ile birlikte projede ortaya konulmalıdır. Böylece projenin tahmini (yaklaşık) maliyetlerin yönetilmesi, kontrolü ve geri bildirimlerle güncellenmesi sağlanabilmektedir. Ayrıca ihale teklif fiyatı, projenin tahmini (yaklaşık) maliyetine dayalı direkt maliyetleri, endirekt maliyetleri ve kâr ile risk oranlarının toplamından oluşmaktadır. İhale teklifinde, ihale bedeli ve zaman çizelgesinin (pursantaj) hangi aşamalarında hakediş bedellerinin talep edileceği de yer almalıdır. Maliyet ve hakediş raporlarının, nakit akış raporları ile birleştirilmesi gerekir.

İnşaat süreci, ihale öncesi ve sözleşmenin imzalanması sonrası olmak üzere ikiye ayrılabilir.

İhale öncesinde inşaat işinin projelendirilmesi ve maliyet analizi gerçekleştirilerek, ihaleye katılma kararının alınması gerekmektedir. Bu kısımda; ön tasarım, tasarım, ihale ve satın alma, yapım, yapım sonrası işlemlerinin planlanması ve bu planlara bağlı olarak maliyetlerin bütçelenmesi ve nakit akışının düzenlenmesi gerekmektedir.

İhalenin üstlenilmesi ve sonrasında sözleşmenin imzalanması ile birlikte, inşaat işinin yapımına başlanmış olunacaktır. Bu aşama; inşaat işine ilişkin sözleşmenin imzalanması, kesin kabulün gerçekleşmesi ve yapım sonrasında ortaya çıkabilecek eksiklikler veya garantiden kaynaklanan işlerin yerine getirilmesi olarak ifade edilebilir. Yüklenicinin inşaat işine ilişkin sunulan ihale teklifin ciddiyetini ve ihale üstünde kaldıktan sonra sözleşme şartlarına göre işleri yerine getirmelerini sağlamayı garanti altına almak için teminat alınır. Kamu ihalelerinde teminat alımı, Kamu İhale Kanunu ile yasallaştırılmıştır. Yüklenici ihaleye girerken teklifiyle birlikte ihale bedelinin azami %3’ü oranında geçici teminat tutarını ödemekle yükümlüdür. İhalenin üstünde kalması durumunda ise ihale bedelinin azami %6’sı oranında kesin teminat tutarını ihale komisyonuna ödemek durumundadır.

İnşaat işletmesi sözleşmeyi imzalaması ile ancak geçici teminatını geri alabilmektedir. Konu ile ilgili bir örnek aşağıda verilmiştir.

Yıllara yaygın inşaat işinde bulunan MS İnşaat işletmesi, 11.04.20X5 tarihinde Sağlık Bakanlığının açmış olduğu sağlık ocağı inşaat işinin ihalesine katılmış ve 800.000 TL teklif vermiştir. Teklife ilişkin geçici teminat olarak ihale teklifinin %3,4’ünü nakden yatırmıştır. MS taahhüt işletmesinin ihale komisyonu yetkililerine ödemiş olduğu geçici teminat tutarı şöyle hesaplanır:

Geçici Teminat = İhale (teklif) Bedeli × Bildirilen Geçici

Teminat Oranı

= 800.000 × %3,4

= 27.200

MS işletmenin geçici teminatı ödemesine ilişkin yevmiye kaydı şöyledir.

MS işletmesinin sağlık ocağı ihalesine sunduğu teklif komisyon tarafından değerlendirilmiş ve ihale sonucunda söz konusu inşaat işi MS işletmesinde kalmıştır. Gerekli yasal süreler beklendikten sonra, MS işletmesi ihale bedelinin %6,1’i kadar tutarı içeren teminat mektubu Ziraat Bankasından 21.04.20X5 tarihinde alınmıştır. İşletme teminat mektubu için bankaya 900 TL komisyon ve faiz ödemesini nakden yapmıştır. 23.04.20X5 tarihinde teminat mektubunu yetkililere teslim etmiştir. Taahhüde ilişkin sözleşme noter aracılığıyla imzalanmıştır. İşletme noter masrafı 1.200 TL ve 216 TL KDV’yi nakden ödemiştir. Ayrıca İhale Karar Damga Vergisi (‰4,95) 3.960 TL notere nakden ödemiştir. Kesin Teminat = 800.000 × %6,1

= 48.800

MS işletmesi 23.04.20X5 tarihinde sözleşmeyi imzaladıktan sonra geçici teminatını yetkililerden tahsil etmiştir.

İnşaat İşinin Yapım Süreci

Yapım sürecinde ilk aşama inşaatta çalışma ortamının yaratılmasıdır. Bu amaçla enerji kaynakları sağlanır ve şantiye kurulur. İnşaatın dekapajı sağlandıktan sonra, ilk madde ve malzemelerin depolanması, işçilik ve ekipmanların çalışması ile inşaat sözleşmeye uygun bir şekilde tamamlanmaya çalışılır.

Şantiyenin Kurulması ve İşletilmesi: İnşaat işinin yapım süreci, şantiyenin kurulması ile başlar. Şantiye tüm inşaat süresince; bir yönetim binası, proje değerlendirme birimi, bilgi işlem merkezi, dinlenme salonu, gizli bilgilerin saklandığı arşiv, güvenlik, yemekhane gibi birçok işlevi yerine getiren bir üsttür. Şantiye aynı zamanda elektrik, su gibi temel ihtiyaçların yaratılmasında da öncülük yapar. Böylece inşaat alanı hazırlanmış olur.

Şantiye binaları genelde geçici binalardır. İnşaat işi başlayınca kurulur, inşaat işi tamamlanınca başka bir inşaat işine taşınır. Bu nedenle işletme açısından bu geçici bina (prefabrik gibi) maddi duran varlık niteliğindedir. Ancak inşaat alanına yapılan kalıcı şantiye binaları inşaatın bir maliyet unsuru olarak kabul edilir. İnşaat tamamlanınca bu binalar yıkılır. Bu tür şantiye binaların Hizmet Üretim Maliyeti hesabında izlenmesi gerekmektedir.

MS İnşaat, sağlık ocağı inşaatına ilişkin ön hazırlık için şantiye olarak sahip olduğu konteyneri kullanacaktır. Konteyner başka bir inşaat alanından taşınmış ve inşaat alanına kurulmuştur. 2.05.20X5 itibarıyla şantiye kurulumu, elektrik panosu, alt yapı sistemi için toplam 1.800 TL maliyete katlanılmıştır. Ayrıca elektrik için 1.600 TL ve su aboneliği için 700 TL nakden ödenmiştir.

İnşaat işletmeleri, şantiyeyi inşaat işinin tüm faaliyetlerini sürdürebilmek için kullanır. Bu nedenle şantiyenin kurulması için katlanılan maliyetler, inşaat işinin maliyeti olarak kabul edilir. İnşaatta kullanılacak su, elektrik, doğal gaz gibi kaynakların aboneliği için verilen depozitlerin her inşaat işi için ayrı ayrı alınması yerine, depozitin inşaat işleri arasında devredilmesi de söz konusu olabilmektedir. Bu durumda devrolunan depozite ilişkin hesap kapatılırken yeni inşaat işine ilişkin depozit borçlandırılır. Bu durumda yukarıdaki örneğe ilişkin yevmiye kaydı şu şekilde değişecektir.

İlk Madde ve Malzeme Maliyetleri: Üretimde kullanılan ya da tüketilen tüm ilk madde ve malzemelerin parasal tutarına, ilk madde ve malzeme maliyetleri denir. İlk madde ve malzemeler üretimle ilişkileri açısından, direkt ve endirekt ilk madde ve malzeme olmak üzere iki ana gruba ayrılır.

İnşaat Sahası Deposu: İnşaat işinde kullanılmak üzere sipariş edilen ilk madde ve malzemelerin tedarikçi tarafından doğrudan inşaat sahasındaki depoya teslim etmesi söz konusu olabilir. Bu durumlarda ilk madde ve malzemeler ya kullanılıncaya kadar şantiye deposunda depolanır ya da tedarikçi stoku inşaat işinde tükerek teslim eder. Örneğin yalıtım malzemeleri şantiye deposuna teslim edilirken, hazır beton veya ahşap kapılar depoya teslim edilmeden doğrudan inşaat işinde tüketilebilir. Bu durum sayısal bir örnek üzerinden şöyle muhasebeleştirilebilir.

MS işletmesi, (A) Sağlık Ocağı inşaatının temel kazımına başlamış ve temelin tabanında kullanmak üzere “Çakıl İri Agrega”dan 50 m3 satın almıştır. Stokun satın alma maliyeti 14 TL /m3’dır. KDV, satın alma maliyetine dahil değildir ve KDV oranı %18’dir. İşletme stoka ilişkin ödemeyi banka havalesi ile gerçekleştirmiştir. Çakıl, 07.05.20X5 tarihinde (A) Sağlık Ocağı şantiyesine kamyonlarla getirilmiş ve doğrudan inşaat temeline dökülmüştür.

Stokun Maliyeti = 50 m3 × 14 TL /m3 = 700 TL

KDV tutarı = 700 TL × %18 = 126 TL

Sağlık Ocağı inşaatında sipariş verilen çakıllar doğrudan inşaat yapımında kullanıldığı için Hizmet Üretim Maliyetleri hesabında izlenmiştir. Eğer söz konusu çakıllar önce depolanmış olsaydı, bu durumda aşağıdaki muhasebe kaydına yer verilecekti.

MS işletmesi, (A) Sağlık Ocağı şantiye deposunda bulunan çakıl taşlarından 42 m3’ünü ilgili inşaat işinde kullanmıştır.

Kullanılan İlk Madde ve Malzeme Maliyeti = 42 m3 × 14 TL/m3 =588 TL

İşletmenin Merkez Deposu: İnşaat işletmesi stoklarını büyük tutarlarda veya miktarlarda alıyorsa, işletme bu durumda merkez depodaki stokları teslim aldıktan sonra bu stokların inşaat işi taleplerine göre dağıtımını da gerçekleştirebilir. MS işletmesinin 07.05.20X5 tarihinde satın aldığı “Çakıl İri Agrega” stokunun merkez depoya teslim edilmesi durumunda aşağıdaki muhasebe kaydına yer verilecektir.

(A) Sağlık Ocağı, MS’nin merkez deposundan 08.05.20X5 tarihinde 45 m3 “çakıl iri agrega” isteğinde bulunmuştur. Stok aynı gün (A) Sağlık Ocağı şantiye deposuna gönderilmiştir.

Kullanılan İlk Madde ve Malzeme Maliyeti = 45 m3 × 14 TL/m3 = 630 TL

(A) Sağlık Ocağı, 10.05.20X5 tarihinde şantiye deposunda bulunan çakıl taşlarından 42 m3’ünü temel taban için kullanmıştır (Kullanılan İlk Madde ve Malzeme Maliyeti = 42 m3 × 14 TL /m3 = 588 TL).

(A) Sağlık Ocağı, 11.05.20X5 tarihinde şantiye deposunda kalan 3 m3 çakılı MS Merkez Deposuna iade etmiştir (3 m3 × 14 TL /m3 = 42 TL).

İnşaat işine yüklenen maliyetlerle yaratılan hizmeti (inşaat) işletmenin varlıklarında görüntüleyebilmek için

170 YILLARA YAYGIN İNŞAAT VE ONARIM MALİYETLERİ hesabı ile 741 HİZMET ÜRETİM MALİYETLERİ YANSITMA hesabının muhasebe kayıtlarının yapılması gerekir. Böylece inşaat işletmesi sözleşmede taahhüt etmiş olduğu yaklaşık (tahmini) maliyeti de bu hesaplar aracılığıyla izlemiş olacaktır. MS işletmesi, (A) Sağlık Ocağı inşaatının temel pozunda çakıl malzemesine ilişkin maliyeti 580 TL olarak planlamıştır. Buna ilişkin yevmiye kaydı şöyledir.

İşletmenin direkt ilk madde ve malzeme maliyetlerinde 8 TL’lık (580 TL – 588 TL) olumsuz bir sapmanın olduğu görülmektedir.

İşçilik Maliyetleri: İnşaat kaynaklarını kullanan ve belkien önemli unsurlardan biri de zihinsel ve fiziksel yetenek ve becerilerini işletmenin kullanımına sunan insan gücü işçilik olarak tanımlanmaktadır. İşçilik maliyetleri birbirinden farklı niteliklerde pek çok sayıda unsurdan oluşmaktadır. İşçilik maliyetinin temelini çıplak ücret veya esas ücret oluşturmaktadır. İnşaat işletmelerinde iş gücü; direkt, endirekt, staf personel, yerel, Türk, yabancı gibi değişik şekillerde sınıflandırılabilmektedir.

Direkt İşçilik Maliyetleri: Direkt (esas) işçilikler inşaat işinin yaratılmasını ve şekil verilmesini sağlayan inşaat işçilerinin işletmeye olan maliyetini ifade etmektedir. Dolayısıyla inşaat işletmesinin taahhüt ettiği işle direkt bağlantı ve doğrudan ilgili işe işçilik maliyeti yüklenebilir. Esas ücret, işçiye inşaat işinde normal çalışma saatleri içinde çalışması durumunda taahhüt edilen ödemedir. İşçilik maliyeti, brüt ücret, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) işveren payları ve yan ücretlerden oluşmaktadır. İşçinin net ücreti ise, brüt ücretten çeşitli oranlarda SGK işçi payı, gelir vergisi, işsizlik sigortası, damga vergisi gibi kesintiler düşüldükten sonra kalan tutarı ifade etmektedir. Bu kesintiler kaynağında kesilerek, işveren tarafından vergi dairesi veya SGK’ye beyanname ile birlikte iletilir. (Konu ile ilgili örnek kitabın 91 ve 92. Sayfalarında verilmiştir.)

Endirekt İşçilik Maliyetleri : İnşaat işinin yapılmasına katkı sağlayan ancak inşaat işini bizzat gerçekleştirmeyen işçilerin işletmeye olan maliyetidir. Endirekt işçilik maliyeti, direkt işçilik maliyeti dışında kalan ve inşaat işine dolaylı bir şekilde yüklenebilen maliyetlerdir. (Konu ile ilgili örnek kitabın 93. Sayfasında bulunmaktadır. )

Ortak Maliyetler: Direkt ilk madde ve malzeme ile direkt işçilik dışında kalan ve inşaat işiyle ilgili olan tüm maliyetler ortak maliyet olarak nitelendirilir. Birden fazla inşaat ve onarım işinin yapıldığı durumlarda, hangi işe ait olduğu kesin olarak bilinmeyen ancak diğerini de ilgilendiren maliyetlere ortak maliyet veya müşterek maliyet adı verilir.

Ortak Maliyetlerin Sunulan Hizmetlere Dağıtılması: GVK (m.43) birden fazla takvim yılına yayılan inşaat ve onarma işlerinde veya bu işlerin diğer işlerle birlikte yapılması hâlinde müşterek genel giderler ve amortismanların üç şekilde sunulan inşaat hizmetlerine dağıtılabileceğini ifade etmektedir.

Sadece Birden Fazla İnşaat İşinin Yapılması: GVK (m.43/1) yıl içinde birden fazla inşaat ve onarma işinin birlikte yapılması halinde, her yıla ait müşterek genel giderler bu işlere ait harcamaların (enflasyon düzeltmesi yapılan dönemlerde düzeltilmiş tutarlarının) enflasyon düzeltmesine tabi tutulmuş tutarlarının birbirine olan nispeti dahilinde dağıtılması gerektiğini ifade etmektedir. (Konu ile ilgili ortak yükleme payı oranı formülü ve örnek kitabın 95-96-97. Sayfasındadır. )

Hem İnşaat İşi Hem de Diğer İşlerin Yapılması: GVK (m.43/2), yıl içinde tek veya birden fazla inşaat ve onarma işinin bu madde kapsamına girmeyen işlerle birlikte yapılması hâlinde, her yıla ait müşterek genel giderler, bu işlere ait harcamalar ile diğer işlere ait satış ve hasılat tutarlarının (enflasyon düzeltmesi yapılan dönemlerde bunların düzeltilmiş tutarlarının) birbirine olan nispeti dâhilinde dağıtılması gerektiğini ifade etmektedir. (Konu ile ilgili örnek kitabın 97-98-99. Sayfasındadır.)

Amortisman Giderleri: GVK (m.43/3), birden fazla inşaat ve onarma işlerinde veya bu işlerle birlikte diğer işler içinde müştereken kullanılan tesisat, makine ve ulaştırma vasıtalarının amortismanları, bunların kullanıldıkları her işe ilişkin gün sayısına göre dağıtımı gerçekleştirilir. (Konu ile ilgili örnek kitabın 99-100-101. Sayfasındadır.)

Taşerondan Alınan Hizmetlerin Maliyetleri: Taşeron, asıl işveren olan müteahhitten iş alan ve kendi işçileriyle bunu yerine getirmeyi üstlenen alt yüklenici veya alt müteahhittir. İhaleyi üstlenen ana inşaat taahhüt işletmesiyle sürekli çalışan taşeronlara iç taşeron denir. Dış taşeron veya kapasite taşeronu uzmanlık gerektiren işlerin yapılması için ihtiyaç hâlinde ayrı olarak bir hizmet sözleşmesi ile çalıştırılan taşeronlardır. Bir inşaat projesinin gerçekleştirilmesinde hemen her zaman birden fazla müteahhit (duvar ustası, marangoz, elektrik teknisyeni, su ve kalorifer tesisatçısı, sıvacı, soğuk demir ve beton ustası vb.) görev alır. İhaleyi üstlenen yüklenici, belirli bir eş güdüm ve koordinasyon ile farklı uzmanlık alanlarına sahip birçok alt müteahhitle ayrı ayrı sözleşme yaparak, söz konusu üstlendiği ihale etmiş olmaktadır. (Konu ile ilgili örnek kitabın 102. Sayfasındadır. )

Hakedişler: İnşaat işletmelerinin üstlendiği yıllara yaygın inşaat ve onarım işlerinden, tamamladıkları kısımlar için inşaat sahiplerinden ihale sözleşmesine bağlı olarak alınan bedeller hakediş olarak adlandırılmaktadır. Sözleşme hükümlerine göre hakedişler inşaatın yapımı sırasında belirli dönemler itibarıyla alınabileceği gibi, inşaat işinin tamamlanıp kesin tesliminin gerçekleştirilmesinden sonra da gerçekleşebilir. (Konu ile ilgili örnek kitabın 104-105. sayfasındadır.)

İnşaat İşinin Tamamlanması ve Teslimi

İnşaat işinin sözleşme koşullarına göre tamamlanarak inşaat sahibine teslim edilme süreci; kesin hakediş raporları ve belgelerinin hazırlanması, inşaatın yapı denetim görevlileri veya idare tarafından teknik kontrolünün yapılması, kesin kabul tutanağının onaylanması ve asgari işçilik belgesinin onaylanması şeklinde özetlenebilir.

Kesin Kabul: Yıllara yaygın inşaat işini müteahhitin tamamlaması ile birlikte Yapım İşleri Muayene ve Kabul Yönetmeliği’ne göre inşaatın kesin kabulünün gerçekleştirilmesi gerekmektedir. (Konu ile ilgili örnek, kitabın 106-107-108. sayfasındadır.)

Asgari İşçilik Uygulaması : İşçilik giderleriyle ilgili olarak inşaat faaliyetinin olmazsa olmaz bir unsurudur. Ancak aynı zamanda inşaat işletmelerinin maliyet yapıları incelediğinde oldukça büyük bir yere de sahiptir. Asgari işçilik uygulaması; ihale mevzuatına göre yaptırılan işlerde işin kesin kabulünün ya da geçici kabulünün noksansız olarak yapıldığı tarihten sonra ve işverene ödenmesi gereken katma değer vergisi hariç, malzeme fiyat farkı ve akreditif bedeli dâhil toplam istihkak tutarına, Kurumca yayımlanan genelge ve tebliğde belirtilen asgari işçilik oranı uygulanarak yapılmaktadır. (Konu ile ilgili örnek kitabın 110. sayfasındadır. )


Açıköğretim Aöf Ä°nÅŸaat ve Gayrimenkul Muhasebesi dersi açıköğretim Emlak Yönetimi bölümünde okutulan derslerden bir tanesidir.

İnşaat ve Gayrimenkul Muhasebesi dersi için çalışma kaynaklarını sizler için toparladık, derledik ve faydalanmanız için yayınlıyoruz. Önceki yıllara ait çıkmış sorulara, deneme sınavlarına, ders notlarına ve özetlerine, ders kitaplarına aşağıdaki bağlantılardan erişebilirsiniz.

search Çıkmış Soruları Ara

Değerlendirme Yöntemi ve Geçme Kriterleri

İnşaat ve Gayrimenkul Muhasebesi dersi için 1 adet ara (vize) sınavı ve 1 adet dönem sonu (final) sınavı yapılmaktadır. Ara sınavın %30’u ile Dönem Sonu sınavının %70’i alınarak toplanmakta ve sınıfın genel ortalamasına göre harf notu verilmektedir.

SınavYüzde %
Ara (Vize) Sınavı30
Dönem Sonu (Final) Sınavı70
Toplam100
Yıl Sonu
Yaz Okulu Sınavı100

İnşaat ve Gayrimenkul Muhasebesi Dersinin Bulunduğu Bölümler

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır