kaynağı değiştir]
Hikâye Genesis 3'te "Cennetten kovulma" anlatısı ile devam ediyor. Tekvin 3'ün biçim analizi, hikâyenin bu bölümünün bilgelik geleneğinde bir mesel ya da "bilgelik masalı" olarak nitelendirilebileceğini ortaya koymaktadır. Bu bölümün şiirsel anlatımları, hayatın paradokslarını ve acı gerçeklerini sorgulayan spekülatif bir bilgeliğe aittir. Bu karakterizasyon anlatının formatı, ayarları ve olay örgüsü tarafından belirlenir. Genesis 3'ün biçimi de kelime dağarcığı tarafından şekillendirilir, çeşitli kelime oyunları ve çift anlamlı sözcüklerden yararlanılır.[12]
Aden'den kovulma anlatısı, Yaratılış 'de Tanrı tarafından yaratılan diğer herhangi bir hayvandan daha kurnaz bir hayvan olarak tanımlanan yılan ve kadın arasındaki diyalogla başlar,[13] ancak Yaratılış Yılanı, Şeytan ile özdeşleştirmez.[14] Kadın, yılanla konuşmaya ve yaratığın kinizmine, Tanrı'nın bilgi ağacından meyve yemeye karşı olan yasağını tekrarlayarak karşılık vermeye monash.pws [15]
Kadın, Tanrı'nın buyruğuna doğrudan karşı çıkan yılanın şartlarına göre diyaloğa girer.[16] Yılan, kadına, meyveyi yerse Tanrı'nın ölmesine izin vermeyeceğine ve ayrıca meyveyi yerse "gözlerinin açılacağına" ve "iyiyi ve kötüyü bilerek Tanrı gibi olacağına" dair güvence verir. (Yaratılış ). Kadın, ilim ağacının meyvesinin göze hoş geldiğini ve meyveyi yiyerek hikmet kazanmanın makbul olduğunu görür. Kadın meyveyi yer ve birazını erkeğe verir (Yaratılış ). Bununla erkek ve kadın kendi çıplaklıklarını tanırlar ve incir yapraklarından peştamallar yaparlar (Yaratılış ).[17]
Bir sonraki diyalogunda, Tanrı erkeği ve kadını sorgular,(Genesis –13),[13] ve Tanrı, erkeğe yaptığı yanlışı düşünmek için tasarlanmış retorik bir soru ile seslenerek diyalog başlatır. Adam, kendi çıplaklığını fark ettiği için korkudan bahçeye saklandığını açıklar.(Genesis ).[18] Bunu, Tanrı'nın emrine karşı gelmenin farkındalığını göstermek için tasarlanmış iki retorik soru daha izler. Adam daha sonra asıl suçlu olarak kadını işaret eder ve bu trajediden Tanrı'nın sorumlu olduğunu ima eder, çünkü kadın ona Tanrı tarafından verilmiştir.(Genesis ).[19] Tanrı, kadını kendini açıklamaya zorlar ve kadın suçu yılana atar.(Genesis ).[20]
Daha sonra tüm suçlulara karşı üç yargının ilahi beyanı verilir Genesis –[13] Bir yargı kahini ve suçun doğası önce yılana, sonra kadına ve nihayet erkeğe verilir. Tanrı yılanın üzerine ilahi bir lanet yerleştirir.[21] Kadın, kendisini iki temel rolde etkileyen cezalar alır: Doğurganlık sırasında sancılar, doğum sırasında ağrılar yaşayacak ve kocasını arzularken kocası ona hükmedecektir.[22] Adamın cezası, Tanrı'nın geldiği toprağa lanet etmesiyle sonuçlanır ve Adam, metinde ölümsüz olarak tanımlanmamış olmasına rağmen, daha sonra bir ölüm kehaneti alır.[14];[23]
Metnin akışı içinde birden Adam kadına "Havva" (İbranice hawwah) adını verir,(Yaratılış ) "çünkü o tüm yaşayanların annesidir". Tanrı, Adem ve Havva için deri giysiler yapar (Yaratılış ).
Yaratılış 'da Adem'e verilen ölüm kehanetinin çapraz yapısı, insanın "toz"dan (Yaratılış ) yaratılışı ile başlangıca "dönüşü" arasında bir bağlantıdır:[24] "Toprağa geri dönersiniz, çünkü ondan alındın, çünkü tozsun ve toprağa döneceksin."
Bahçe öyküsü, çiftin kovulmasını ve bu müzakerenin yürütülmesini belirleyen bir ilahi monologla sona erer.(Genesis –24).[13]
Sürgün için verilen sebep, adamın hayat ağacından yemek yemesini ve ölümsüz olmasını engellemekti: "İşte, Adam iyiyi ve kötüyü bilmekle bizden biri oldu; ve şimdi elini uzatır ve hayat ağacından da alıp ve yerse sonsuza kadar yaşayacak". (Genesis ).[14];[25]
Tanrı, Adem ve Havva'yı bahçeden sürgün eder ve girişi korumak için girişe "sürekli dönen kılıç" ve Kerubileri (koruma sağlayan doğaüstü varlıklar) yerleştirir.(Genesis ).[26]
Âdem ve Havva yaratılmış oldukları mutlu cennetlerinden işledikleri günah sebebiyle kovulurlar. Yılan ya da şeytan Havvayı, Havva da Âdem’i kandırır. Yahudi ve Hristiyan kaynaklarında Havva ilk günahı işleyen insandır, Âdem onun vasıtasıyla yasak meyveyi yemiştir. Kur'an'da ise her ikisi de kınanmakla beraber suç doğrudan Âdem'e izafe edilir. Yaratılış mitosundaki başka bazı unsurlar gibi iyiyi kötüden ayırt edebilme yetisi veren bilgelik ağacının meyvesinden yeme ve yılan motifinin de Sümerlerin Adapa efsanelerinden kaynaklandığı ifade edilmiştir.[13]
Hristiyan kaynaklar Âdem-Havva ikilisinin günahından tüm insanları sorumlu tutarlar. İsa'nın bu günahı kaldırmak için geldiğine inanırlar.
Sufi inancına göre ise Âdem-Havva Kıssası, büyük ölçüde semboliktir. Âdem, insanoğlunu temsil etmekte olup, yasak meyveyi yiyen ve Âdem'i de suça ortak eden Havva insan nefsini (egoyu) sembolize etmektedir. Bununla birlikte peygamber olarak gelen bir Âdem ve eşi Havva aynı zamanda gerçek kişiliklerdir. Bahailer de bu açıklamaya katılırlar.
Havva, değişik inançlarda ve İbrahimi dinlerde ilk insan Âdem'in eşidir. Bu dinlere göre tüm insanlar Âdem ve Havva'nın çocuklarıdır. Bazı Batı dillerinde Eski Ahit'ten geldiği şekliyle Eva diye adlandırılır.
İnsan haklarının geniş çapta çiğnendiği şimdiki dönemin görünümü gerçekten ürkütücü.. Çalkantılar zincirinin baklaları arasında kadının çilelerini örtbas edicilik, çatlağı balçıkla sıvamaktır. Kadına karşı yeğ görülen uygulamalar döl yatağından başlıyor: Bazı ülkelerde doğacak çocuğun kızlığı öğrenildiğinde dölüt hemen kazılıyor. Bazı bölgelerde kız doğar doğmaz boğuluyor. Birçok yerde kızlar tüyler ürpertici seks pazarına çıkarılıyor. Belirli kuşaklarda kızların sünneti resmen onaylanıyor. Çokevlilik giderek yayılıyor. Tâlak-ı-selase rağbet buluyor. Ağır işlerde çalışan kadınların derdi arş-ı-âlâya yükseliyor. Ve bunalımın baklaları durmak bilmeden giderek çoğalıyor.
Tanrı düzeninde kadın erkekle tam eşitliktedir; yaşam arkadaşı, aile birliğinin kurucusu.. RAB Tanrı, Adamın tek başına olması iyi değildir, kendisine yaraşan bir yardımcı yapacağım dedi RAB Tanrı adamın üzerine derin uyku getirdi ve o uyudu. Onun kaburga kemiklerinden birini aldı, yerini etle kapladı. RAB Tanrı adamdan aldığı kaburga kemiğinden bir kadın yaptı, onu adama getirdi. Adam, Şimdi bu kemiklerimden kemik, etimden ettir dedi. Buna kadın denilecek; çünkü o insandan alındı. Bu nedenle insan anasını babasını bırakacak, karısına yapışacak ve tek beden olacaklar (Yaratılış ,).
Tanrı Sözünde, yaratık insanın bir parçası olan kadına ilişkin bu ilginç açıklamanın yanı sıra, her iki varlığın da günahlı olması nedeniyle Tanrı kayrasına gereksinimliği vurgulanır. Yaratanın kadını ya da erkeği yeni yaşam aşamasına getirmesinden sonra şu gerçek belirtilir: Yahudi ile uluslar, köle ile özgür, erkek ile kadın arasında hiçbir ayrım yoktur. Çünkü hepiniz de Mesih İsa bağlılığında birsiniz. Eğer Mesihin iseniz, bu durumda İbrahimin soyusunuz. Vaat uyarınca mirasçılarsınız (Galatyalılar ,29). Tanrı Babamız, İbrahim iman örneğimiz, Mesih inanlıları miras ortağı.. İnsanlığın can yakıcı çalkantıları zincirinde erkeğin kadına tahakkümü melekleri ağlatan tanrısaymazlık.
Yaratıkları arasında hiçbir ayrım yapmayan Tanrı her tür haksız adaletsiz uygulamayı kınar. Kutsal Sözde kadının önemini belirten açıklamalar Tanrıya şükran duygusuyla anımsatılmalı: Kendine eş bulan iyilik bulur, RABBİN onayını alır Cana yakın kadın eşine onur getirir Erdemli kadın kocasının tacıdır; ama utanç bilmeyen kadın onun kemiğinde kanser gibidir Bilgeli kadın evini kurar, ama akılsız kadın onu elleriyle yıkar Erdemli kadını kim bulabilir? Onun değeri yakutlardan üstündür. Ağzını bilgelikle açar, sevecenlik öğretişi ağzındadır Çekicilik aldatıcıdır, güzellik boştur; ama bilgeli kadındır övülen (Süleyman’ın Özdeyişleri ; ; ; ; ,26,30).
Yaratan kadınsız erkeğin eksik bir yaratık olacağını düşünerek onun yanına en değerli arkadaşı koydu. Kadın benimsensin, sevsin, sevilsin, korusun, korunsun, Tanrıya insana beğenilir çocuklar yetiştirsin diye. Tanrısal düzende önemli yeri olan kadını aşağılamak, pataklamak, korkutarak cinsel ilişkiye zorlamak, onu bilgisiz bırakmak, tecrit etmek doğrudan doğruya Yaratanın yapıtını bozmaktır.
Aklı genellikle cinsel konulara yönelik günahlı nice erkeğin ilgisi, kadını kendine zevk getiren bir yaratık saymaktır. Öte yandan, bir kadının erdemli yaşamı bırakıp cinsel zevk aleti olmaya eğilimi ya da bu yolda istismarı hüzün ve acılık çalkantısıdır. Toplumu sarsan bunalımlar arasın-da kadının ezilmesi, öz haklardan yoksun bırakılması önde gelen adaletsizliklerdendir. Kutsal Kitapta Tanrı esiniyle şöyle yazılıdır: Kadın erkeğin yüceliğidir Kaldı ki, Rab bağlılığında kadın erkekten, erkek de kadından ayrı sırada düşünülemez. Çünkü kadın erkekten oluştuğu gibi, erkek de kadından doğar. Ama her şey Tanrıdan oluşur (I Korintoslular ,11,12).
Tarih boyunca kadının çekmekte olduğu yürek burkucu çilelerden biri, erkeğin keyfine göre karısını talâk-ı-selaseye, yani boşanmaya itmesidir. Bin bir çeşit düzenle, hiç ara vermeden İsa Mesihi sınamayı alışkı yapmış din adamları, boşanmayla ilgili bir soru doğrulttu İsaya. İsa kendilerini taa yaratılışa götürdü: Başlangıçta Yaratan onları erkek ve dişi olarak yarattı diye hiç okumadınız mı siz? Bu nedenle, insan babayı ve anneyi bırakıp karısına bağlanacak, ikisi bir tek beden olacak. Bu anımsatmayla Isa, Tanrının birleştirdiğini insan ayırmasın dedi.
Ama Ferisiler, Musanın yasasında erkeğin kadına boşanma kağıdı verip onu salıvermeye izinli olduğuna uzattı konuyu. Yürekleri iyice bilen İsa bunun gerisindeki nedeni kesin dille aydınlattı: Siz katı yürekli olduğunuz için Musa eşlerinizi boşamanıza izin verdi. Ne var ki, başlangıçta durum bu değildi. Size diyorum ki, her kim cinsel uygunsuzluk olmadan karısını boşayıp başkasıyla evlenirse cinsel yolsuzluk işler (Matta ). Rab İsa, her boşanmanın gerisinde katı yüreklilik bulunduğunu vurgular.
Düzenli ve sağlıklı aile Kutsal Kitapın ana konularındandır: Kadınlar, Rab bağımlılığına yaraşır tutumla kocalarınıza bağımlı olun. Kocalar, karılarınızı sevin ve onlara karşı sert davranmayın (Koloseliler ,19). Genç kadınlara kocalarını ve çocuklarını seven olmayı öğretsinler. Ağırbaşlı, suçsuz, evcimen, iyi huylu, kocalarına bağımlı kadın olsunlar Bunun gibi, genç erkekleri de isteklerine egemen olabilmeyi öğütle (Titos ). Herkes evliliğe saygıyla baksın, evlilik yatağını da lekesiz tutsun. Rasgele cinsel ilişkiye ve evlilik dışı cinsel bağlantıya girenleri Tanrı yargılayacaktır (İbraniler ). Toplumun sevincini güvenliğini ön sırada düzenli aile oluşturur. Yuvayı yapan dişi kuştur deyimi birçok yönden gerçektir. Bu nedenle, dişi varlığa yaraşan değeri sağlayan ve onu savunan İsa Mesihin sözleri iyice anlaşılıp değerlendirilince sağlam konut sağlam temele oturmuş olur. Kurtarıcı İsadır gerçek aileyi kuran, koruyan, sarsılmaz temel üstünde tutan.
Thomas Cosmades
Bu yazıda geçen konular: kadın