Ingilizce 4 Ünite Kelimeleri 5 Sınıf

Bu bölümde öğrendiklerinizle 5. sınıf ingilizce 4. ünite kelimeleri ve anlamlarıyla ilgili herhangi bir eksiğiniz kalmayacak. My daily routine ünitesini daha rahat kavrayacak cümle içindeki geçen kelimeleri öğrendiğiniz için anlamakta zorluk çekmeyeceksiniz.

Kelimeleri daha iyi öğrenmek istiyorsanız kelimeleri 10’ar defa yazabilirsiniz. Unutmayın en güzel kelime ezberleme yöntemi kelimeyi cümle içinde görmektir. Bu yüzden bol bol kitap okumanızı tavsiye ederim.

My Daily Routine Şarkı

I get up late. (Geç uyandım)
Hurry up, don’t wait! (Acele et, bekleme)
I wash my face (Yüzümü yıkarım)
Full of grace (Nezaket doluyum)

I comb my hair (Saçımı taradım)
Black, brown, fair. (Siyah, kahverengi, sarışın)
I get dressed, (Giyindim)
Wear my vest (Yeleğimi giydim)

I have lunch (Öğle yemeğimi yedim)
Dinner or brunch (Akşam yemeği ya da geç kahvaltı)
I come back (Geri döndüm)
With dear Jack (Sevgili Jack ile)

I brush my teeth (Dişlerimi fırçaladım)
Wash my feet (Ayaklarımı yıkadım)
I sleep in bed (Yatağımda uyudum)
But not so late (Fakat çok geç değil)

My Daily Routine İle İlgili Konu Anlatımı ve Alıştırmalar

5. Sınıf İngilizce 4. Ünite Kelimeleri

 
            -1-
answer the questions: soruları cevaplamak
arrive at school: okula varmak
arrive home: eve varmak
ask question: soru sormak
brush teeth:diş fırçalamak
buy:satın almak
clean: temizlemek
climb: tırmanmak
comb hair: saç taramak
come back home: eve dönmek
cook meal: yemek pişirmek
do homework: ödev apmak
do shopping: alışveriş yapmak
do: yapmak
draw pictures: resim çizmek
drink: içmek
drive: araba sürmek
eat: yemek
feel: hissetmek
finish:bitirmek
get dressed: giyinmek
get home:eve varmak
get on the bus: otobüse binmek
get out of the bed: yataktan kalkmak
get up early: erken kalkmak, erken uyanmak
go by bike: bisikletle gitmek
go online: internete girmek
go out: dışarı çıkmak
go shopping: alışverişe gitmek
go to bed: yatmak
go to school by school bus: okula servisle gitmek
go to school on foot: okula yürüyerek gitmek
go: gitmek
have a bath: banyo yapmak
have a rest:dinlenmek
have a shower:duş almak
have a snack: atıştırmak
have breakfast: kahvaltı yapmak
have classes: derse girmek, dersi olmak
have dinner: akşam yemeği yemek
have lunch:öğle yemeği yemek
hear: duymak
help mother: anneye yardım etmek
learn: öğrenmek
 
 
 
leave home: evden çıkmak
leave school: okuldan çıkmak
listen to: dinlemek
live: yaşamak
make: yapmak
meet friends: arkadaşlarla buluşmak
need: ihtiyaç duymak
play game: oyun oynamak
play instrument: enstrüman çalmak
play soccer: futbol oynamak
prefer: tercih etmek
read book: kitap okumak
read newspaper: gazete okumak
ride bike: bisiklet sürmek
ride horse: ata binmek
say: söylemek
see a movie: film izlemek
sleep late: geç uyumak
start: başlamak
stay: kalmak
study lesson:ders çalışmak
study: çalışmak, ,(okulda) okumak
take: almak
take …… to : götürmek
take … course: … kursuna gitmek
take a nap: uyuklamak, kestirmek
take a shower: duş almak
talk about: … hakkında konuşmak
tell: anlatmak, söylemek
tidy room:odayı toparlamak
understand: anlamak
visit grandparents: büyükanne ve büyük babayı ziyaret etmek
visit relatives: akrabaları ziyaret etmek
visit: gezmek, ziyaret etmek
wake up: uyanmak
walk: yürümek
want to: istemek
wash face and hands: elleri ve yüzü yıkamak
watch movie: film izlemek
wear: giymek
work: çalışmak
 
 
 
 
–2-
about: hakkında, yaklaşık-civarı
after: -den sonra
around: civarında, yaklaşık, etrafında
because: çünkü
before: -den önce
but: fakat
first: birinci, ilk olarak
free time: boş zaman
great idea: harika fikir
great: harika
here: burada, buraya
last: en son
let’s: haydi … yapalım
me:ben, beni, bana
perfect: harika
of course: tabi ki
really: gerçekten
sure: elbette
then: daha sonra
there: orada, oraya
this is: bu
us: bizi, bize
well: iyi
with ….: ….. ile
 
–3-
(Kişiden hemen sonra kullanılırlar)
never: hiç
rarely/seldom: nadiren
sometimes: bazen
often: sıksık
usually:genellikle
always:her zaman
 
(Cümle sonunda kullanılırlar)
after school: okuldan sonra
after lunch: öğle yemeğinden sonra
after dinner:
after breakfast:
before school: okuldan önce
before sleeping:
before dinner:
at 7 o’clock: saat 7’de
at half past six: saat 6 buçukta
at the weekends: haftasonları
at noon: öğlenleri
at night: geceleri
on Sundays: Pazar günleri
on Tuesdays: Salı günleri
on Wednesdays: Çarşamba günleri
on Fridays: Cuma günleri
on weekdays: hafta içi
in the mornings: sabahları
in the afternoon: öğleden sonra
in the evenings: akşamları
early:erken
late:geç
every morning: her sabah
everyday: her gün
everyweek: her hafta
everymonth: her ay
every year: her yıl
       

4-
what:
which:
when:
who:
why:
where:
what time:
how:
how many:
how much:
how often:
 
CLASSROOM DIRECTIONS
answer the question: soruyu cevaplayın
are you sure?: emin misin?
be quiet: sessiz olun
Can I go to bathroom?:Lavaboya gidebilir miyim?
Can you repeat?: Tekrar eder misiniz?
clean the board: tahtayı sil
I didn’t understand: anlamadım
I’m sorry I’m late: geç kaldığım için özür dilerim
listen to me carefully: beni dikkatli dinleyin
look at the first pictıre: ilk resime bakın
raise your hands: parmak kaldırın
read the text: parçayı oku
repeat after me: benden sonra tekrar edin
take out paper: kağıt çıkarın
thank you so much: çok teşekkür ederim
understand? : anladınız mı?
what about you? : Peki ya sen?
who wants to answer?: kim cevaplamak ister?
you’re welcome / not at all: rica ederim

NUMBERS IN ENGLISH İNGİLİZCE SAYILAR
1 – one
2 – two
3 – three
4 – four
5 – five
6 – six
7 – seven
8 – eight
9 – nine
10 – ten
11 – eleven
12 – twelve
13 – thirteen
14 – fourteen
15 – fifteen
16 – sixteen
17 – seventeen
18 – eighteen
19 – nineteen
20 – twenty
21 – twenty-one
22 – twenty-two
23 – twenty-three
30 – thirty
40 – forty
50 – fifty
60 – sixty
70 – seventy
80 – eighty
90 – ninety
100 – one hundred*
101 – one hundred and one
200 – two hundred
300 – three hundred
1000 – one thousand
1,000,000 – one million