iOS: İngilizce Konuşma Pratiği
Evin her bir odasında belli tipte eşyalar kullanılmaktadır. Bu durum, eşyaların kullanım düzenine uygun olarak belirlenmektedir. Örneğin mutfakta kullanılan eşyalar: çatal, kaşık, bıçak ve tost makinesi olurken; salonda ise koltuk, masa gibi nesneler olabilmektedir. İçeriğin bundan sonraki kısımlarında sizlere, İngilizce ev eşyaları isimleri verilecek son olarak İngilizce evin bölümlerine kısaca değinilecektir.
İngilizce mutfak kelimesi, ‘’kitchen’’ anlamına gelmekte olup, günlük hayatımızda yemek yaparken ve servis ederken sıklıkla vakit geçirdiğimiz yerlerdendir. Evin her bir odasını ve içindeki eşyaları bilmek son derece önemlidir. Örneğin, yurtdışına gittiğinizde mutfağınızda bir arıza varsa, ya da İngilizce etiketli mutfak eşyalarının satıldığı bir mağazadaysanız İngilizce mutfak eşyalarını tanımanız işinizi kolaylaştıracaktır. İngilizce ev eşyaları mutfak ile ilgili olan tüm kelimelere dilerseniz birlikte bakalım:
Fork kelimesi İngilizcede çatal anlamına gelmektedir.
Spoon kelimesi İngilizcede kaşık anlamındadır.
Plate kelimesi İngilizcede tabak anlamına gelmektedir.
Dishwasher kelimesi İngilizcede bulaşık makinesi anlamına gelmektedir.
Pan kelimesi İngilizcede tava anlamına gelmektedir.
Wooden spoon kelimesi İngilizcede tahta kaşık anlamına gelmektedir.
Spice Container kelimesi İngilizcede baharatlık anlamına gelmektedir.
Oven Gloves kelimesi İngilizcede fırın eldivenleri anlamına gelmektedir.
Tin Opener kelimesi İngilizcede konserve açacağı anlamına gelmektedir.
Tableware kelimesi İngilizcede yemek takımı anlamına gelmektedir.
Deep freeze kelimesi İngilizcede derin dondurucu anlamına gelmektedir.
Ladle kelimesi İngilizcede kepçe anlamına gelmektedir.
Tablecloth kelimesi İngilizcede masa örtüsü anlamına gelmektedir.
Electric Grill kelimesi İngilizcede elektrikli ızgara anlamına gelmektedir.
Teapot kelimesi İngilizcede çaydanlık anlamına gelmektedir.
Teaspoon kelimesi İngilizcede çay kaşığı anlamına gelmektedir.
Grill kelimesi İngilizcede mangal anlamına gelmektedir.
Whisk kelimesi İngilizcede çırpma teli anlamına gelmektedir.
Rolling Pin kelimesi İngilizcede oklava anlamına gelmektedir.
Toaster Machine kelimesi İngilizcede tost makinesi anlamına gelmektedir.
Saucepan kelimesi İngilizcede tencere anlamına gelmektedir.
Freezer kelimesi İngilizcede dondurucu anlamına gelmektedir.
Microwave Oven kelimesi İngilizcede mikrodalga fırın anlamına gelmektedir.
Apron kelimesi İngilizcede önlük anlamına gelmektedir.
Cookware kelimesi İngilizcede pişirme kabı anlamına gelmektedir.
Nutcracker kelimesi İngilizcede fındık / ceviz kıracağı anlamına gelmektedir.
Mug kelimesi İngilizcede kupa anlamına gelmektedir.
Tray kelimesi İngilizcede tepsi anlamına gelmektedir.
Colander kelimesi İngilizcede kevgir anlamına gelmektedir.
Dishcloth kelimesi İngilizcede bulaşık bezi anlamına gelmektedir.
Dish sponge kelimesi İngilizcede bulaşık süngeri anlamına gelmektedir.
Glass kelimesi İngilizcede bardak anlamına gelmektedir.
Cupboard kelimesi İngilizcede mutfak dolabı anlamına gelmektedir.
Coffee pot kelimesi İngilizcede cezve anlamına gelmektedir.
Cooker kelimesi İngilizcede ocak anlamına gelmektedir.
Coffee Maker kelimesi İngilizcede kahve makinesi anlamına gelmektedir.
Kitchen Scale kelimesi İngilizcede mutfak terazisi anlamına gelmektedir.
Worktop kelimesi İngilizcede tezgah anlamına gelmektedir.
Cooker Hood kelimesi İngilizcede davlumbaz anlamına gelmektedir.
Baking Tray kelimesi İngilizcede pişirme tepsisi anlamına gelmektedir.
Bread Box kelimesi İngilizcede ekmek sepeti anlamına gelmektedir.
Refrigerator / Fridge kelimeleri İngilizcede buzdolabı anlamına gelmektedir.
Waste Bin kelimesi İngilizcede çöp kutusu anlamına gelmektedir.
Tap kelimesi İngilizcede musluk anlamına gelmektedir.
Grater kelimesi İngilizcede rende anlamına gelmektedir.
Chopping board / Cutting board kelimeleri İngilizcede doğrama tahtası anlamına gelmektedir.
Pressure Cooker kelimesi İngilizcede düdüklü tencere anlamına gelmektedir.
Glove kelimesi İngilizcede eldiven anlamına gelmektedir.
İngilizcede salon, ‘’living room’’ olarak ifade edilmektedir. Yaşam alanı olarak Türkçeye çevrilen bu sözcüğün anlamından da anlaşılacağı gibi, bireylerin hayatlarının çeşitli anlarına tanıklık ettiği, yemek yiyerek televizyon izledikleri noktalardan biri de salon yani living room’dur.
Tıpkı mutfakta olduğu gibi İngilizce salon eşyalarını da bilmek son derecede önemlidir. Yeni tanıştığınız birine evinizden bahsederken, alışveriş yaparken ve akla gelmeyecek hemen her anda İngilizce ev eşyaları salon ile ilgili tüm kelimeleri kullanabilirsiniz.
Armchair kelimesi İngilizcede koltuk anlamına gelmektedir.
Television / TV sözcüğü İngilizcede televizyon anlamına gelmektedir.
Dinner Table kelimesi İngilizcede yemek masası anlamına gelmektedir.
Carpet sözcüğü İngilizcede halı anlamına gelmektedir.
Curtain kelimesi İngilizcede perde anlamına gelmektedir.
Lampshade kelimesi İngilizcede abajur anlamına gelmektedir.
Sofa kelimesi İngilizcede kanepe anlamına gelmektedir.
Bookcase kelimesi İngilizcede kitaplık anlamına gelmektedir.
Bookshelf kelimesi İngilizcede kitap rafı anlamına gelmektedir.
Fireplace kelimesi İngilizcede şömine anlamına gelmektedir.
Light / lamb kelimeleri İngilizcede lamba, ışık anlamına gelmektedir.
Painting kelimesi İngilizcede tablo anlamına gelmektedir.
Coffee Table kelimesi İngilizcede sehpa anlamına gelmektedir.
Yatak odasının İngilizcedeki karşılığı ise ‘’bedroom’’dur. Günün noktalandığı ve tüm yorgunluğun uykuya giderilmeye çalıştığı yatak odası, aslında insanların en çok vakit geçirdiği noktalardan biridir. En çok vakit geçirilen bu oda düşünüldüğünde, İngilizce yatak odası kelimelerini kullanmak elbette mümkün olmaktadır.
Bed kelimesi İngilizcede yatak anlamına gelmektedir.
Lampshade kelimesi İngilizcede abajur anlamına gelmektedir.
Wardrobe kelimesi İngilizcede dolap anlamına gelmektedir.
Light / lamb kelimeleri İngilizcede lamba, ışık anlamına gelmektedir.
Pillow ve cushion kelimeleri İngilizcede yastık anlamına gelmektedir.
Duvet kelimesi İngilizcede yorgan anlamına gelmektedir.
Chest of Drawers kelimesi İngilizcede şifonyer anlamına gelmektedir.
Bedside Table kelimesi İngilizcede komodin anlamına gelmektedir.
Coat Hanger kelimesi İngilizcede elbise askısı anlamına gelmektedir.
Sheet kelimesi İngilizcede çarşaf anlamına gelmektedir.
Blanket kelimesi İngilizcede battaniye anlamına gelmektedir.
Single Bed kelimesi İngilizcede tek kişilik yatak anlamına gelmektedir.
Double Bed kelimesi İngilizcede çift kişilik yatak anlamına gelmektedir.
Alarm Clock kelimesi İngilizcede çalar saat anlamına gelmektedir.
Bunk Beds kelimesi İngilizcede ranza anlamına gelmektedir.
Dressing Gown kelimesi İngilizcede sabahlık anlamına gelmektedir.
Rocking Chair kelimesi İngilizcede sallanan sandalye anlamına gelmektedir.
Slippers kelimesi İngilizcede terlik anlamına gelmektedir.
Rug kelimesi İngilizcede kilim anlamına gelmektedir.
Poster kelimesi İngilizcede poster anlamına gelmektedir.
Shelf kelimesi İngilizcede raf anlamına gelmektedir.
Banyonun İngilizcedeki karşılığı ise ‘’bathroom’’dur. Banyo, bir ev için vazgeçilmez noktalardan biridir. Temizlik ihtiyaçlarının karşılandığı bu nokta ile ilgili İngilizce kelimeleri bilmek, İngilizcede kendinizi ifade ederken sizlere çok yardımcı olacaktır. Banyo eşyaları İngilizce kelimelerine gelin birlikte göz atalım:
Washbasin ve sink kelimeleri İngilizcede lavabo anlamına gelmektedir.
Towel kelimesi İngilizcede havlu anlamındadır.
Shampoo kelimesi İngilizcede şampuan anlamına gelmektedir.
Mop veya Bath Mat kelimeleri İngilizcede paspas anlamına gelmektedir.
Soap Holder kelimesi İngilizcede sabunluk anlamına gelmektedir.
Nail Clipper kelimesi İngilizcede tırnak makası anlamına gelmektedir.
Hair Dryer kelimesi İngilizcede saç kurutma makinesi anlamına gelmektedir.
Cupboard kelimesi İngilizcede dolap anlamına gelmektedir.
Toilet kelimesi İngilizcede klozet anlamına gelmektedir.
Comb kelimesi İngilizcede tarak anlamına gelmektedir.
Moisturizer kelimesi İngilizcede nemlendirici anlamına gelmektedir.
Toothpaste kelimesi İngilizcede diş macunu anlamına gelmektedir.
Soap kelimesi İngilizcede sabun anlamına gelmektedir.
Sponge kelimesi İngilizcede sünger anlamına gelmektedir.
Perfume kelimesi İngilizcede parfüm anlamına gelmektedir.
Q – tip kelimesi İngilizcede kulak pamuğu anlamına gelmektedir.
Dental Floss kelimesi İngilizcede diş ipi anlamına gelmektedir.
Liquid Soap kelimesi İngilizcede sıvı sabun anlamına gelmektedir.
Bath Towel kelimesi İngilizcede banyo havlusu anlamına gelmektedir.
Lotion kelimesi İngilizcede losyon anlamına gelmektedir.
Razor kelimesi İngilizcede ustura anlamına gelmektedir.
Mirror kelimesi İngilizcede ayna anlamına gelmektedir.
Dustpan and Holder kelimeleri İngilizcede faraş ve süpürge anlamına gelmektedir.
Toothbrush kelimesi İngilizcede diş fırçası anlamına gelmektedir.
Toilet Paper Holder kelimesi İngilizcede tuvalet kağıdı tutucu anlamına gelmektedir.
Shaving Foam kelimesi İngilizcede traş köpüğü anlamına gelmektedir.
Hair Brush kelimesi İngilizcede saç fırçası anlamına gelmektedir.
Cleaning Tools kelimesi İngilizcede temizlik aletleri anlamına gelmektedir.
Powder kelimesi İngilizcede pudra anlamına gelmektedir.
Faucet kelimesi İngilizcede musluk anlamına gelmektedir.
Shower kelimesi İngilizcede duş anlamına gelmektedir.
Toilet Brush kelimesi İngilizcede tuvalet fırçası anlamına gelmektedir.
Conditioner kelimesi İngilizcede saç kremi anlamına gelmektedir.
Cologne kelimesi İngilizcede kolonya anlamına gelmektedir.
Shower Stall kelimesi İngilizcede duşakabin anlamına gelmektedir.
Tiles kelimesi İngilizcede fayans anlamına gelmektedir.
Bathtub kelimesi İngilizcede küvet anlamına gelmektedir.
Scissors kelimesi İngilizcede makas anlamına gelmektedir.
İngilizce ev eşyaları ve anlamlarını inceledik. Tüm bunların genel olarak konulduğu İngilizce evin bölümleri (parts of a house) konusu da gerek İngilizce sohbet, gerek alışveriş konularında bireylerin işine yarayacaktır.
İngilizce ev bölümleri ise kısaca şöyledir: roof (çatı) , garage(garaj), room(oda), floor(taban/zemin), window(pencere), wall(duvar), entrance(giriş/hol), exit(çıkış), bath(banyo), living room(oturma odası/salon), dining room(yemek odası), toilet(tuvalet), kitchen (mutfak), hall(koridor), basement(bodrum), attic(çatı katı), cellar(kiler)dir.
Eğer bir bahçeli ev söz konusuysa o durumda ev bölümleri de çeşitlilik göstermektedir: fence(çit), lawn(çimenlik), patio(bahçe avlusu), garden(bahçe), pool(havuz) bunlardan bazılardır.
İsimler ve nesneler bölümüzde bu sefer ispanyolca banyo eşyaları ile ilgili yeni kelimeler öğreniyoruz. Organlarımızı ders 22 ‘ de öğrenmiştik şimdi
öğrendiklerimiz ile beraber cümleler kuralım.
Hem banyoda bulunan eşyaları hem de makyaj malzemelerini öğreneceğiz.
Kirpik…Pestaña
Kirpikler…Pestañas
Tırnak…uña
Tırnaklarım…uñas
fırça kolonya göz kalemi göz farı allık fondöten aseton diş fırçası diş macunu cımbız losyon makyaj oje parfüm pudra rimel saç kurutma makinası saç maşası saç spreyi şampuan sünger tıraş kremi tıraş makinası tırnak makası törpü yumuşatıcı deterjan | el cepillo(tsepiyyo) agua de Colonia delineador sombra de ojos el colorete la base la acetona El cepillo de dientes El dentífrico(dentifriko) la pinza La loción(losiyon) El maquillaje(makiyahe) el pintaúñas-esmalte de úñas(unyas) El perfume El polvo el rímel secadora de pelo Tenacilla(tenasilya) spray para el pelo el champú(çambu) la esponja(esponha) Crema de afeitar máquina de afeitar(makina) Tijeras de uñas(tihera) la lima de uñas el suavizante Detergente(deterhente) |
Bizim gözümüz…nuestros ojos
Kahverengi göz…ojo marrón
Kirpikler ve kaşlar…Pestañas y cejas
eyelashes and eyebrows
Gözün üzerinde göz farı var.
Hay un sombra de ojos en el ojo.
Gözün üzerinde gözkalemi var.
Hay un delineador en el ojo.
Kirpiğimin üzerinde rimel var.
Hay rímel en mi pestaña.
Elim…Mi mano…may hand (ders 22)
Tırnağım… mi uña…my nail.
Tırnaklarımonash.pw uñmonash.pw nails
Ojem var….Tengo un esmalte de uñas
Tırnağımda oje var.
Tengo esmalte de uñas en mi uña.
There is nail polish on my nail.
Tırnağımın üzerinde yeşil oje var.
Hay esmalte de uñas verde en mi uña.
There is green nail polishon my nail.
Tırnağımda oje yok.
No hay esmalte de uñas en mi mano.
There is no nail polish on my nail.
Tırnaklarım uzun değil,kısadır.
Mis uñas no son largas sino cortas.
My nails are not long but short.(sıfatlar)
Yok, çünkü aseton ile çıkarttım.
No, porque me lo quité con acetona.
No, because I took it off with acetone.
Tırnaklarımı kısaltmak için törpü kullandım.
Usé una lima de uñas para acortar mis uñas.
I used a nail file to shorten my nails.
Ben monash.pw rico
Benim parfümüm çok pahalı.
Mi perfume es demasiado caro.
My perfume is too expensive.
Genç görünmek için allık ve fondöten kullandım.
Utilicé un colorete y fundación (base de maquillaje )para parecer joven.
I used a blush and foundation to seem young.
Cam bardağın içinde …en el vaso(bah–soh)
in the glass.
Cam bardağın dışında…fuera del vaso
outside the glass.
Cam bardağın içinde 2 adet dişfırçası var , biri yeşil ve biri mavi. Bir adet de dişmacunu var.
Hay 2 cepillos de dientes en el vaso, uno es verde y uno es monash.pwén hay una pasta de dientes.
There are 2 toothbrushes in the glass, one is green and one is monash.pw is also a toothpaste.
Bu adam traşolmuş.
Este hombre está afeitado.
This guy is shaved.
Bu adam traşmakinası ile traş olmuş.
Este hombre es afeitado con máquina de afeitar.
This man is shaved with shaving machine.
Bu adam traşolmuş.
Este hombre está afeitado.
This guy is shaved.
Bu adam traşmakinası ile traş olmuş.
Este hombre es afeitado con máquina de afeitar.
This man is shaved with shaving machine.
BeğenYükleniyor