0850 560 01 34
Tecrübeli yabancı eğitmenlerimiz ile telefon ve internet üzerinden
dilediğiniz zaman İngilizce pratiği yapmaya hemen başlamak ve Educall
üyelik avantajlarından faydalanmak için hemen kayıt olun ve ücretsiz
deneme dersimize katılın.
DAHA FAZLA BİLGİ AL
Educall başta İngilizce olmak üzere birçok dilde, yer ve zaman sorunu olmadan, telefonda ve online olmak üzere, haftanın 5 günü, 10, 15 veya 25 dakika seçenekleri ile konuşma eğitimi veren bir sistemdir.
Dil eğitiminin konuşma pratik eksikliğini tamamlama amacıyla kurulan şirketimizde telefondan ve bilgisayardan online olarak katılabileceğiniz, kişinin seviyesine uygun konular üzerinde yabancı eğitmenlerle birebir konuşma pratiği yapacağınız bir programdır.
Dilediğiniz zaman, dilediğiniz yerde İngilizce pratiği yapmaya hazır mısınız? O halde anlıyorum ama konuşamıyorum klişesinden kurtulmak için Educall İngilizce konuşma pratik dersleri tam size göre.
Çoğunuzun kağıt üzerinde alıştırma yaparken dil bilgisinde başarılı olduğunu biliyoruz. Belki YDS ve dengi sınavlarda da başarı gösterdiniz. Ama hala iş yerinizde sizden bir yabancı ile iletişim kurmanız beklendiğinde, bir turistle karşılaştığınızda, yurtdışında bir tatile gittiğinizde kendinizi ifade etmekte zorlanıyor olabilirsiniz. Bu konuda kendinizi yalnız hissetmeyin. Ülkemizde birçok eğitim kurumunda hala kullanımda olan geleneksel öğretim tarzı bu sorunu meydana getiriyor. Siz de birçok insan gibi İngilizce Pratikte sorun yaşıyorsunuz.
İngilizce konuşmak için pek fırsat bulamıyorsanız, Educall pratik konuşma programı sizin için iyi bir çözüm olacaktır.
Türkiye’de ya da farklı ülkelerde bulunan eğitmenlerimizle konuşma fırsatı bulabilirsiniz. Bu sayede dünyanın çeşitli ülkelerinden ilk ağızdan bilgi alma şansına da sahip olursunuz.
Günlük ders içeriği olarak video, resim veya makale ile karşılaşmanız mümkündür.
Görüşmelerinizin ardından eğitmenlerinizin ders ile ilgili yorumlarını ve değerlendirmelerini Educall hesabınızdan ulaşmanız mümkündür. Ayrıca Yaptığınız görüşmenin ses kayıtlarına da ulaşabilmektesiniz.
Her öğrencimizin bir danışman eğitmeni vardır. Günlük derslerini ise her seferinde farklı eğitmenlerimiz ile yapmaktadırlar.
Öğrencilerimiz online sistemde İngilizce Kelime oyunları, Gramer Üniteleri, Gramer Kılavuzu ve birçok bilgiye 7/24 ulaşımları olacaktır.
İngilizceyi hayatına uyarlamak isteyen herkes kadar sizleri de aramızda görmek istiyoruz. Ücretsiz demo dersimize katılıp İngilizce konuşma seviyenizi öğrenebilirsiniz. Ve bu anlamda birlikte hedefinize uygun bir rota çizebiliriz.
Sistem her öğrenci için iki öğretmen belirler. Biri yabancı öğretmen diğeri ise Türk öğretmendir. Seviyenize göre haftanın kaç günü yabancı öğretmenden, kaç günü Türk öğretmenden ders alacağınıza birlikte karar verelim. Üstelik bu aşamada alacağınız deneme dersleri ücretsizdir. Eğitimlerimiz sabah 10:00 ile akşam 23:00 saatleri arasında yapılan birebir derslerden oluşur.
4- Unutmak / Forget - Forgot - Forgotten
5- Almak / Get - Got - Gotten
6- Gizlemek / Hide - Hid - Hidden
7- Sürmek / Ride - Rode - Ridden
8- Koşmak / Run - Ran - Run
9- Şarkı Söylemek / Sing - Sang - Sung
10- Yüzmek / Swim - Swam - Swum
11- Başlamak / Become - Became - Become
12- Olmak / Be - Was / Were - Been
13- Kırmak / Break - Broke - Broken
14- Yapmak / Do - Did - Done
Örnek Cümleler
1- I'm so sorry I forgot your birthday. (Forget - Forgot)
Doğum gününü unuttuğum için çok üzgünüm.
2- They hid from me that my uncle was coming.(Hide - Hid)
Dayımın geldiğini benden gizlemişler.
3- It was the first time we ridden here. (Ride - Ridden)
İlk kez burada bisiklet sürmüştük.
4- We ran after her but could not catch up. (Run - Ran)
Arkasından koştuk ama yetişemedik.
5- We all sang together that evening. (Sing - Sang)
O akşam hep birlikte şarkı söylemiştik.
6- Last year I was a student at this school.(Be - Was)
Geçen yıl bu okulda öğrenciydim.
7- Her words broke my heart very much.(Break - Broke)
Onun bu sözleri kalbimi çok kırdı.
2. ve 3. Hali Aynı Olan Düzensiz Fiiller
1- Buy - Bought / Satın Almak
2- Dream - Dreamt / Rüya görmek
3- Fight - Fought / Dövüşmek
4- Keep - Kept / Tutmak
5- Leave - Lept / Ayrılmak - Terk Etmek
6- Sell - Sold / Satmak
7- Have - Had / Sahip Olmak
8- Learn - Learnt / Öğrenmek
9- Lose - Lost / Kaybetmek
10- Win - Won / Kazanmak
Örnek Cümleler:
1- I had a beautiful pen but I lost it. (Have - Had)
Çok güzel bir kalemim vardı ama kaybettim.
2- I sold the shop last week for an affordable price. (Sell - Sold)
Dükkanı geçen hafta uygun fiyata sattım.
accept
eksept
kabul etmek
add
ed
eklemek
admire
edmayır
hayran olmak
admit
edmit
itiraf etmek
advise
edvays
tavsiye etmek
afford
efford
karşılamak
agree
egrii
aynı fikirde olmak
allow
allov
izin vermek
amuse
emuys
eğlendirmek
announce
annons
duyurmak
annoy
ennoy
rahatsız etmek
answer
ensır
cevap vermek
apologise
epolıcayz
özür dilemek
appear
eppeyır
gözükmek
appreciate
apperişıeyt
memnun olmak
approve
epruv
onaylamak
argue
argu
tartışmak
arrange
errenc
düzenlemek
arrive
ı-rayv
ulaşmak
arrive
errayv
varmak
ask
esk
sormak
attend
attend
katılmak
avoid
evoyd
sakınmak
back
beck
geriye gitmek
bake
beyk
pişirmek
balance
balens
dengelemek
bang
beng
vurmak/çarpmak
battle
bedıl
savaşmak
behave
biheyv
davranmak
belong
bilong
ait olmak
belong to
bilong tu
ait olmak
bless
bıles
kutsamak
blind
bılaynd
körleştirmek
blush
bılaş
utançtan kızarmak
boil
boyıl
kaynamak
bomb
bamb
bombalamak
book
buuk
rezervasyon yapmak
borrow
borrov
ödünç almak
brake
bıreyk
fren yapmak
breathe
bıreth
nefes almak
brush
bıraş
fırçalamak
burn
börn
yanmak
calculate
kalkıleyt
hesaplamak
call
koll
aramak
care
keyır
önemsemek
carry
kerriy
taşımak
cause
kauz
neden olmak
challenge
çelınc
meydan okumak
change
çenc
değiştirmek
chase
çeys
kovalamak
cheat
çiit
aldatmak
check
çek
kontrol etmek
claim
kıleym
iddia etmek
clap
kılep
alkışlamak
clean
kıliin
temizlemek
clean
kılin
temizlemek
clear
kıliır
temizlemek
clip
kılip
tutturmak
close
kıloz
kapatmak
collect
kollekt
biriktirmek
communicate
komunieyt
iletişim kurmak
compare
kompeyr
karşılaştırmak
complain
kompleyn
yakınmak
complete
kompliit
tamamlamak
confess
konfes
itiraf etmek
confuse
konfuys
kafasını karıştırmak
connect
konnekt
bağlamak
consider
konsider
hesaba katmak
copy
kopiy
kopyalamak
correct
korrekt
düzeltmek
count
kaunt
saymak
cover
kavır
örtmek
crash
kıraş
gürültüyle çarpma
cross
kıros
öbür tarafa geçmek
cry
kıray
ağlamak
cycle
saykıl
bisiklet sürmek
damage
demıc
hasar vermek
dance
dens
dans etmek
dare
deyır
cüret etmek
decide
disayd
karar vermek
decorate
dekoreyt
dekore etmek
delay
diley
gecikmek/geciktirmek
delight
dilayt
zevk vermek
deliver
deliver
teslim etmek
depend
dipend
bağlı olmak
describe
diskırayb
tanımlamak
deserve
dizörv
layık olmak
destroy
distroy
mahvetmek
detect
ditekt
tespit etmek
develop
divelop
geliştirmek
disagree
disegrii
aynı fikirde olmamak
disappear
diseppiyır
gözden kaybolmak
disapprove
disepruv
tasvip etmemek
discover
diskovır
keşfetmek
discuss
tartışmak
diskas
dislike
dislayk
hoşlanmamak
divide
divayd
bölmek
do
du
yapmak
doubt
dabt
den kuşkulanmak
drag
dırag
sürüklemek
drain
dıreyn
akıtmak/akmak
dream
dıriim
rüya görmek/hayal kurmak
dress
dıress
giyinmek
drop
dırop
düşürmek
drown
dırovn
boğulmak
drum
dıram
davul çalmak
dry
dıray
kurumak/kurutmak
dust
dast
tozunu almak
earn
örn
kazanmak
educate
ecukeyt
eğitmek
employ
employ
iş vermek
empty
empti
boşaltmak
encourage
enkourıc
cesaretlendirmek
end
end
bitirmek
enjoy
encoy
zevk almak
enter
entır
girmek
entertain
enterteyn
eğlendirmek
escape
eskeyp
kaçmak
excite
eksayt
heyecanlandırmak
excuse
ekskus
bağışlamak
exercise
eksersayz
egzersiz yapmak
exist
eksist
var olmak
expand
ekspand
genişletmek
expect
ekspekt
ummak/beklemek
explain
ekspleyn
açıklamak
extend
ekstend
erişmek/yayılmak
face
feys
yüzleşmek
fade
feyd
solmak
fail
feyıl
başarısız olmak
fear
fiyır
korkmak
fit
fit
(giysi) uymak
fix
fiks
sabitlemek/belirlemek
flood
fıloud
su basması (sel)
fly
fılay
uçmak
follow
follov
takip etmek
fool
fuul
kandırmak
forbid
fıbid
yasaklamak
force
fors
zorlamak
form
form
biçimlendirmek
found
faund
bulmak
frame
fıreym
çerçevelemek
fry
fıray
kızartmak
give an order
giv en ordır
sipariş vermek
glow
gılov
ışık vermek
grab
gırab
kavramak
greet
gıriit
selamlamak/karşılamak
guard
gard
korumak
guess
gues
tahmin etmek
guide
gayd
kılavuzluk etmek
hammer
hemmır
çekiçle vurmak
hand
hend
uzatmak
handle
hendıl
başa çıkmak/yönetmek
hang
heng
asmak
happen
heppın
olmak
harm
harm
zarar vermek
hate
heyt
nefret etmek
heal
heyıl
iyileşmek
heat
hit
ısıtmak
help
help
yardım etmek
hug
hag
kucaklamak
hunt
hant
avlanmak
hurry
höri
acele etmek
ıdentify
aydentifay
teşhis etmek
ımagine
imecın
hayal etmek
ımpress
impres
etkilemek
ımprove
impruv
geliştirmek
ınclude
inkuluud
içermek
ıncrease
inkriis
artmak
ınfluence
infuluns
etkilemek
ınform
inform
bilgilendirmek
ınject
incekt
iğne yapmak
ınjure
injur
incitmek/yaralamak
ıntend
intend
niyet etmek
ınterest
interest
ilgi uyandırmak
ıntroduce
introduys
tanıştırmak
ınvent
invent
bulmak/keşfetmek
ınvite
invayt
davet etmek
ıtch
iç
kaşımak
jail
ceyıl
hapsetmek
jam
jem
sıkıştırmak/tıkamak
join
coyin
katılmak
joke
jok
şaka yapmak
judge
cac
yargılamak
jump
jamp
zıplamak
kick
kik
tekmelemek
kill
kil
öldürmek
kiss
kis
öpmek
knit
nit
örmek
knock
nak
vurmak
label
lebıl
etiketlemek
land
lend
iniş yapmak
last
last
sürmek
laugh
lauf
gülmek
launch
lanç
(roket) fırlatmak
learn
lörn
öğrenmek
level
levıl
düzleştirmek
license
laysıns
ruhsat vermek
lick
lik
yalamak
lie
lay
yalan söylemek
lighten
laytın
aydınlatmak
like
layk
hoşlanmak
list
list
listelemek
listen
listın
dinlemek
live
layv
yaşamak
load
load
yüklemek
lock
lock
kilitlemek
look
luuk
bakmak
love
lav
sevmek
manage
menıc
yönetmek
march
març
uygun adım yürümek
mark
mark
işaretlemek
marry
merri
evlenmek
match
meç
eşleştirmek
mate
meyt
çiftleşmek
matter
medır
önemli olmak
measure
mijır
ölçmek
melt
melt
erimek
memorise
memorayz
ezberlemek
mend
mend
tamir etmek
mess up
mes ap
dağıtmak
mine
mayn
maden işletmek
miss
miss
özlemek/kaçırmak
mix
miks
karıştırmak
mix
miks
karıştırmak
move
muv
taşınmak
muddle
madıl
karıştırmak
mug
mag
saldırıp soymak
multiply
multiplay
çoğalmak
murder
mördır
cinayet işlemek
nail
neyıl
çivilemek
name
neym
ad vermek
need
niid
ihtiyaç duymak
nest
nest
yuva yapmak
note
not
not etmek
notice
notis
farkına varmak
number
nambır
numaralamak
obey
obey
itaat etmek
object
objekt
itiraz etmek
observe
obsörv
incelemek
obtain
obteyn
elde etmek
offend
offend
gücendirmek
offer
ofır
teklif etmek
open
opın
açmak
order
ordır
ısmarlamak
owe
ov
borcu olmak
own
ovn
sahip olmak
pack
pek
paket yapmak
paint
peint
boyamak
park
park
park etmek
pass
pes
geçmek
paste
peyst
yapıştırmak
pat
pet
hafifçe vurmak
pause
paus
duraklamak
peel
piil
kabuğunu soymak
perform
perform
temsil etmek
permit
pörmit
izin vermek
phone
fon
telefon açmak
pick
seçmek/ayırmak
pik
pinch
pinç
çimdiklemek
pine
payn
güçten düşmek
place
pıleys
yerleştirmek
plan
pılen
planlamak
plant
pılent
yerleştirmek/ekmek
play
pıley
oynamak
please
pılis
memnun etmek
point
point
işaret etmek
polish
puliş
parlatmak/cilalamak
post
post
postalamak
practise
pıraktiis
pratik yapmak
pray
pırey
dua etmek
prefer
pıriför
tercih etmek
prepare
pıreper
hazırlamak
present
pıresınt
takdim etmek/sunmak
press
pıres
sıkıştırmak
prevent
pırevent
önlemek
basmak
produce
pıroduys
üretmek
promise
pıramis
söz vermek
protect
pırotekt
korumak
provide
pırovayd
sağlamak
pull
pul
çekmek
punch
panç
yumruk atmak
punish
paniş
cezalandırmak
push
puş
itmek
question
kuesçın
soru sormak
race
reys
yarışmak
rain
reyn
yağmur yağmak
raise
reys
kaldırmak
reach
riiç
ulaşmak
realise
rilayz
farkına varmak
receive
rısiv
teslim almak
recognise
rekognayz
tanımak/takdir etmek
record
rikord
kaydetmek
reduce
reduys
azaltmak/indirmek
reflect
reflekt
yansıtmak
refuse
refuys
reddetmek
regret
rigret
ihmal etmek
reject
rijekt
reddetmek/atmak
relax
rilaks
rahatlamak
release
rıliis
serbest bırakmak
remain
rimeyn
kalmak
remember
rimembır
hatırlamak
remind
rimaynd
hatırlatmak
remove
rimuv
çıkarmak/temizlemek
repair
ripeyır
tamir etmek
repeat
rıpiit
tamir etmek
replace
ripıleys
eski yerine koymak
reply
replay
karşılık vermek
report
report
haber vermek
reproduce
repıroduys
üretmek
request
rekuest
rica etmek
rescue
resku
kurtarmak
retire
ritayır
emekli olmak
return
ritörn
dönmek/geri vermek
risk
risk almak
risk
rock
rak
sallamak
roll
rol
yuvarlamak
ruin
ruyin
harab etmek
rule
rul
hükmetmek
rush
raş
acele etmek
sail
seyıl
yelken açmak
satisfy
satisfay
hoşnut etmek
save
seyv
kurtarmak
saw
sov
testere ile kesmek
scare
sıkeyr
korkutmak
scratch
sıtreç
tırmalamak
scream
sıkriim
çığlık atmak
screw
sıkriv
vidalamak
scrub
sıkrab
fırçalamak/ovalamak
seal
siyıl
mühürlemek
search
sörç
araştırmak
separate
sepereyt
ayırmak
seperate
sepıreyt
ayrı
serve
sörv
hizmet etmek
settle
sedıl
yerleşmek
shade
şeyd
gölgelemek
share
şeyır
paylaşmak
shave
şeyv
traş olmak
shelter
barındırmak
şeltır
shock
şoak
şok etmek
shop
şaop
alışveriş yapmak
sigh
say
iç çekmek
sign
sayn
imzalamak
signal
signıl
işaret vermek
sin
sin
günah işlemek
sing
sing
şarkı söylemek
ski
sıki
kayak yapmak
skip
sıkip
zıplamak/sekmek
slap
sılep
tokatlamak
slip
sılip
kaymak
slow
sılov
yavaşlamak
smell
sımel
koklamak
smile
sımayl
gülümsemek
smoke
sımok
sigara içmek
sneeze
sıniiz
aksırmak
sniff
sınif
burnunu çekmek/koklamak
snow
sınov
kar yağmak
sound
saund
ses çıkarmak
spell
sıpel
hecelemek
spill
sıpil
dökmek
spoil
sıpoyıl
berbat etmek
spray
sıprey
püskürtmek
stare
sıteyır
dik dik bakmak
start
sıtart
başlamak
stay
sıtey
kalmak
steer
sitiir
dümen kullanmak
step
sıtep
adım atmak
stop
sıtap
durmak
store
sıtor
depolamak
stretch
sıtreç
germek
succeed
saksiid
başarmak
suffer
safır
ıstırap çekmek
suggest
sacest
tavsiye etmek
supply
saplay
tedarik etmek
support
saport
desteklemek
suppose
sapoz
varsaymak/zannetmek
surprise
sörprays
şaşırmak
suspect
saspekt
şüphelenmek
suspend
saspend
askıya almak/asmak
switch
sıviç
değiştirmek/düğmeye basmak
talk
tolk
konuşmak
tap
tep
kullanmak
taste
teyst
tadına bakmak
tease
tiis
alay etmek
terrify
terrifay
çok korkutmak
thank
tenk
teşekkür etmek
tie
tay
bağlamak
tip
tip
bahşiş vermek
touch
taç
dokunmak
train
tıreyn
eğitmek
translate
tıransleyt
çeviri
trap
tırep
tuzağa düşürmek
travel
tırevıl
seyahat etmek
trouble
tırabıl
rahatsız etmek
trust
tırast
güvenmek
try
tıray
denemek
turn
törn
dönmek
undress
andıres
soyunmak
unite
yunit
birleşmek/birleştirmek
unlock
anlok
kilidini açmak
use
yuus
kullanmak
visit
visit
ziyaret etmek
wait
veyt
beklemek
walk
volk
yürümek
want
vant
istemek
warm
varm
ısınmak/heyecanlandırmak
warn
varn
uyarmak
wash
voş
yıkamak
waste
veyst
ziyan etmek
watch
voç
seyretmek
water
vatır
sulamak
wave
veyv
sallamak/sallanmak
welcome
velkam
hoş karşılamak
whisper
vispır
fısıldamak
wink
vink
göz kırpmak
wipe
vayp
silmek
wish
viş
dilemek
wonder
vandır
hayret etmek
work
vö:k
çalışmak
worry
vöri
endişelenmek
write
rayt
yazmak
yell
yell
haykırmak
zip
zip
fermuar açmak/kapamak
zoom
zuum
zum yapmak (yakınlaştırmak)
İngilizce fiiller düzenli ve düzensiz fiiller olmak üzere iki kısma ayrılır. Bu ayrımın ana nedeni ise Past Tense ve Present Perfect Tense cümlelerinde fiillerde yaşanan değişimdir.
Bilindiği üzere Past Simple yani fiillerin 2. halleri geçmiş zaman – Past Tense için kullanılır. Düzenli fiillerle geçmiş zaman cümleleri kullanılırken fiile kelimeye göre -d/-ed/ied takısı gelmektedir. Örnek vermek istersek;
I cleaned my home / Samantha studied her lesson / Mr. Barkley baked avery delicious cake for his guests.
Past participle yani İngilizce fiillerin 3. halleri ise Present Perfect Tense için kullanılır. Düzenli fiillerle Present Perfect cümleleri kullanılırken yardımcı fiilden sonra gelen fiile -ed/-ied/-d takısı gelmektedir. Örnek vermek istersek;
I have cleaned my home
İngilizce düzensiz fiillerde ise durum biraz farklıdır. Düzensiz fiillerin 2. halleri ve 3. halleri düzenli fiillere kıyasla Simple Past Tense ve Perfect Tense ile birlikte kullanılırken farklı çekimlenir. O halde düzensiz fiillerin 2. ve 3. hallerini Türkçe karşılıkları ile birlikte tabloda incelemeye başlayalım.
V1 – Base Form | V2 – Past Simple | V3 – Past Participle | Türkçe Anlamı |
awake | awoke | awoken | uyandırmak |
be | was, were | been | olmak |
beat | beat | beaten | vurmak |
become | became | become | olmak |
begin | began | begun | başlamak |
bend | bent | bent | bükmek |
bet | bet | bet | bahse girmek |
bid | bid | bid | emretmek |
bite | bit | bitten | ısırmak |
blow | blew | blown | esmek |
break | broke | broken | kırmak |
bring | brought | brought | getirmek |
broadcast | broadcast | broadcast | yayımlamak |
build | built | built | inşa etmek |
burn | burned, burnt | burned, burnt | yakmak |
burst | burst | burst | patlamak |
buy | bought | bought | satın almak |
catch | caught | caught | yakalamak |
choose | chose | chosen | seçmek |
come | came | come | gelmek |
cost | cost | cost | mal olmak (masraf) |
creep | crept | crept | emeklemek |
cut | cut | cut | kesmek |
deal | dealt | dealt | anlaşmak |
dig | dug | dug | kazmak |
do | did | done | yapmak |
draw | drew | drawn | çizmek |
dream | dreamed, dreamt | dreamed, dreamt | rüya görmek |
drive | drove | driven | sürmek |
drink | drank | drunk | içmek |
eat | ate | eaten | yemek |
fall | fell | fallen | düşmek |
feed | fed | fed | beslemek |
feel | felt | felt | hissetmek |
fight | fought | fought | dövüşmek |
find | found | found | bulmak |
flee | fled | fled | firar etmek |
fly | flew | flown | uçmak |
forbid | forbade | forbidden | yasaklamak |
forget | forgot | forgotten | unutmak |
forgive | forgave | forgiven | affetmek |
freeze | froze | frozen | dondurmak |
get | got | got, gotten | almak |
give | gave | given | vermek |
go | went | gone | gitmek |
grow | grew | grown | büyümek |
hang | hung | hung | asmak |
have | had | had | sahip olmak |
hear | heard | heard | işitmek |
hide | hid | hidden | saklamak |
hit | hit | hit | vurmak |
hold | held | held | kaldırmak |
hurt | hurt | hurt | acıtmak |
keep | kept | kept | tutmak |
know | knew | known | bilmek |
lay | laid | laid | uzanmak |
lead | led | led | önderlik etmek |
learn | learned, learnt | learned, learnt | öğrenmek |
leave | left | left | terk etmek |
lend | lent | lent | ödünç vermek |
let | let | let | izin almak |
lie | lay | lain | yalan söylemek |
lose | lost | lost | kaybetmek |
make | made | made | yapmak |
mean | meant | meant | anlamına gelmek |
meet | met | met | görüşmek |
pay | paid | paid | ödemek |
put | put | put | koymak |
read | read | read | okumak |
ride | rode | ridden | sürmek |
ring | rang | rung | zil çalmak |
rise | rose | risen | yükselmek |
run | ran | run | koşmak |
say | said | said | söylemek |
see | saw | seen | görmek |
sell | sold | sold | satmak |
send | sent | sent | göndermek |
show | showed | showed, shown | göstermek |
shut | shut | shut | kapatmak |
sing | sang | sung | şarkı söylemek |
sit | sat | sat | oturmak |
sleep | slept | slept | uyumak |
speak | spoke | spoken | konuşmak |
spend | spent | spent | harcamak |
stand | stood | stood | beklemek |
swim | swam | swum | yüzmek |
take | took | taken | almak |
teach | taught | taught | öğretmek |
tear | tore | torn | yırtmak |
tell | told | told | anlatmak |
think | thought | thought | düşünmek |
throw | threw | thrown | atmak |
understand | understood | understood | anlamak |
wake | woke | woken | uyanmak |
wear | wore | worn | giymek |
win | won | won | kazanmak |
write | wrote | written | yazmak |