ingilizce fiillerin 2 hallerine çevirme / Düzenli Fiiller (Regular Verbs): İngilizce Türkçe Detaylı Konu Anlatımı + Örnek Cümleler - Cambly

Ingilizce Fiillerin 2 Hallerine Çevirme

ingilizce fiillerin 2 hallerine çevirme

İngilizce Düzenli Fiiller – İngilizce Regular Verbs

V1 – Base FormV2 – Past Simple / V3 – Past ParticipleTürkçe AnlamıAcceptAcceptedKabul etmek, onaylamakAddAddedEklemek, arttırmakAdmireAdmiredHayran kalmak, hayran olmakAdmitAdmittedKabul etmek, itiraf etmekAdviseAdvisedFikir vermek, bildirmekAffordAffordedParası yetmek, zaman ayırabilmekAgreeAgreedAnlaşmak, uymakAlertAlertedUyarmak, alarma geçmekAllowAllowedİzin vermek, kabul etmekAmuseAmusedEğlendirmek, neşelendirmekAnalyzeAnalyzedAnaliz etmekAnnounceAnnouncedDuyumak, ilan etmekAnnoyAnnoyedKızdırmak, rahatsız etmekApologiseApologisedÖzür dilemekAppearAppearedGörünmek, belirmekApplaudApplaudedAlkışlamak, beğenmekAppreciateAppreciatedTakdir etmekApproveApprovedOnaylamakArgueArguedTartışmak, savunmakArrangeArrangedDüzenlemek, planlamakArrestArrestedTutuklamak, önlemekArriveArrivedAyrılmakAskAskedSormak, davet etmek, rica etmekAttachAttachedTutturmakAttackAttackedSaldırmak, hücum etmekAttemptAttemptedDenemek, girişimde bulunmakAttendAttendedKatımakAttractAttractedCezbetmekAvoidAvoidedÖnlemek, kaçınmakBackBackedDestek olmak, arka çıkmakBakeBakedFırında pişirmekBalanceBalancedDengelemek, karşılaştırmakBanBannedYasaklamak, boykot etmekBareBaredAçmak, soymakBatBattedVuruş yapmakBatheBathedYıkanmakBattleBattledSavaşmakBeamBeamedParlamakBegBeggedYalvarmakBehaveBehavedDavranmakBleachBleachedAğartmak, beyazlatmakBlessBlessedŞükretmek, kutsal saymakBlindBlindedKör etmekBlinkBlinkedGöz kırpmakBlushBlushedKızarmak, yüzü kızarmakBoastBoastedÖvünmek, övünç duymakBoilBoiledKaynatmak, köpürtmekBombBombedBombalamak, başarısızlığa uğramakBookBookedRezervasyon yapmak, kaydetmekBoreBoredSıkmak, bunaltmakBorrowBorrowedÖdünç almakBounceBouncedZıplamak, sıçramakBowBowedBoyun eğmek, eğilmekBrakeBrakedFren yapmakBreatheBreathedNefes almakBruiseBruisedZedelemek, yaralamakBrushBrushedFırçalamakBubbleBubbledFokurdamak, köpürmekBumpBumpedÇarpmak, toslamakBurnBurnedYakmak, yanmakBuryBuriedGömmek, örtmekBuzzBuzzedVızıldamak uğuldamakCalculateCalculatedHesaplamak, tasarlamakCallCalledÇağırmak, telefonla aramakCareCaredİlgilenmek, özen göstermekCarryCarriedTaşımakCarveCarvedOymakCauseCausedSebep olmakChallengeChallengedMeydan okumakChangeChangedDeğiştirmek, bozdurmakChargeChargedŞarj etmek, doldurmakChaseChasedKovalamak, takip etmekCheatCheatedAldatmakCheckCheckedKontrol etmek, gözden geçirmekChewChewedÇiğnemek, kafa yormakChokeChokedBoğlumakChopChoppedDoğramakClaimClaimedİddia etmek, sahip çıkmakClapClappedAlkışlamakCleanCleanedTemizlemekClipClippedKırpmak, tutturmakCloseClosedKapatmak, yaklaşmakCoachCoachedHazırlamak, yetiştirmekCoilCoiledSarmak, dolamakCollectCollectedToplamak, bir araya getirmekCommandCommandedEmretmek, buyurmakCommunicateCommunicatedİletişim kurmakCompareComparedKarşılaştırmakCompeteCompetedYarışmakComplainComplainedSöylenmek, şikâyet etmekCompleteCompletedTamamlamakConcentrateConcentratedKonsantre olmakConcernConcernedEndişelenmekConfuseConfusedKafası karışmakConnectConnectedBağlanmakConsiderConsideredDüşünmek, göz önünde bulundurmakConsistConsistedOluşmak, meydana gelmekContainContainedİçermek, kapsamakContinueContinuedDevam etmekCopyCopiedKopya etmekCorrectCorrectedDüzeltmek, doğrulamakCountCountedSaymakCoverCoveredÖrtmek, üzerini kapatmakCrashCrashedÇarpmak, kırılmakCrawlCrawledEmeklemek, sürünmekCrushCrushedEzmek, öğütmekCryCriedAğlamak, çığlık atmakCureCuredTedavi etmek, iyileştirmekCurlCurledKıvırmak, dalgalandırmakCurveCurvedKavis çizmek, eğmekDamDammedBaraj yapmak, set çekmekDamageDamagedZarar vermek, bozmakDanceDancedDans etmekDareDaredCesaret etmek, cüret etmekDecayDecayedBozmak, çürütmekDecideDecidedKarar vermek, sonuca varmakDecorateDecoratedDekore etmekDelayDelayedGeç kalmak, ertelemekDeliverDeliveredTeslim etmek, vermekDependDependedBağlı olmakDescribeDescribedAnlamak, tanımlamakDeserveDeservedHak etmek, layık olmakDestroyDestroyedZarar vermek, imha etmekDetectDetectedTespit etmek, belirlemekDevelopDevelopedGeliştirmek, yükseltmekDisagreeDisagreedAynı fikirde olmamakDisappearDisappearedGözden kaybolmak, yok olmakDisapproveDisapprovedOnaylamamakDiscoverDiscoveredKeşfetmek, bulmakDislikeDislikedBeğenmemekDivideDividedBölmek, sınıflandırmakDoubleDoubledİkiye katlamakDoubtDoubtedŞüphe etmek, karar verememekDrainDrainedBoşaltmak, akıtmakDreamDreamedHayal kurmak, rüya görmekDressDressedGiyinmekDripDrippedDamlamak, sızdırmakDropDroppedDüşürmek, bırakmakDrumDrummedDavul çalmak, tempo tutmakDryDriedKurutmakDustDustedToz almak, silkelemekEarnEarnedPara kazanmak, hak etmekEducateEducatedEğitmek, eğitim vermekEmbarrassEmbarrassedUtandırmakEmployEmployedÇalıştırmak, iş vermekEmptyEmptiedİçini boşaltmakEncourageEncouragedCesaretlendirmek, teşvik etmekEndEndedBitirmek, bitmekEnjoyEnjoyedZevk almak, hoşlanmak, eğlenmekEnterEnteredGirmek, katılmak, kaydetmekEntertainEntertainedEğlendirmek, oyalamakEscapeEscapedKaçmak, kurtulmakExamineExaminedİncelemekExciteExcitedHeyecanlandırmakExcuseExcusedMazur göstermek, izin vermekExerciseExercisedEgzersiz yapmakExistExistedVar olmak, yaşamakExpandExpandedGenişletmek, büyütmekExpectExpectedUmmakExplainExplainedAçıklamakExplodeExplodedPatlamakFaceFacedYüzleşmek, bakmakFailFailedBaşarısız olmak, batmakFancyFanciedHoşlanmak, fantezi kurmakFearFearedKorkmak, kuşkulanmakFenceFencedÇit ile çevirmekFetchFetchedAlmak, çekmekFileFiledDosyalamakFillFilledDoldurmak, doyurmakFilmFilmedFilm çekmek, filme çekmekFitFittedUymak, uydurmak, oturmakFixFixedDüzeltmek, tamir etmekFlapFlappedKanat çırpmak, sallanmakFlashFlashedParlamak, yakmakFloatFloatedSüzülmek, dalgalanmakFloodFloodedYağdırmak, sel basmakFlowFlowedAkmakFlowerFloweredÇiçek açmak, çiçeklenmekFollowFollowedTakip etmekForceForcedZorlamakFormFormedOluşturmak, biçimlendirmekFoundFoundedKurmak, dayandırmakFrameFramedÇerçevelemekFrightenFrightenedKorkutmakFryFriedKızartmakGazeGazedDik dik bakmakGrabGrabbedKapmak, zorla almakGrateGratedRendelemek, gıcırdamakGreaseGreasedYağlamak, yağ sürmekGreetGreetedSelamlamak, kutlamakGrinGrinnedSırıtmakGripGrippedKavramak, sıkıştırmakGuaranteeGuaranteedGaranti etmekGuardGuardedKorumak, nöbet tutmakGuessGuessedTahmin etmek, sezmekHammerHammeredÇakmak, çekiçle vurmakHandleHandledÜstesinden gelmekHangHangedAsmak, sarkıtmakHappenHappenedOlmak, meydana gelmekHarmHarmedKötülük etmek, incitmek, zarar vermekHateHatedNefret etmekHeadHeadedBaşı çekmekHealHealedİyileşmek, iyileştirmekHeatHeatedIsıtmakHelpHelpedYardım etmekHookHookedTakmak, çengellemekHopHoppedAtlamak, zıplamakHopeHopedÜmit etmek, beklemekHoverHoveredEtrafında gezinmek, üstünde uçmakHugHuggedKucaklamak, sarılmakHumHummedHımlamakHuntHuntedAvlamak, avlanmakHurryHuriedAcele etmekIdentifyIdentifiedBelirlemek, tanımakIgnoreIgnoredGörmezden gelmek, umursamamakImagineImaginedHayal etmekImpressImpressedEtkilemek, aklına sokmakImproveImprovedGeliştirmekIncludeIncludedİçermek, dahil etmekIncreaseIncreasedArtırmak, büyümek, zam yapmakInfluenceInfluencedEtkilemek, etkili olmakInformInformedBilgi vermekInjectInjectedİğne yapmakInjureInjuredYaralamak, kötülük etmekInstructInstructedBilgilendirmek, öğretmekInterestInterestedİlgilendirmekInterfereInterferedMüdahale etmek, girişmekInterruptInterruptedYarıda kesmekIntroduceIntroducedTanıtmakInventInventedİcat etmekInviteInvitedDavet EtmekIrritateIrritatedKızdırmak, sinirini bozmakItchItchedKaşınmakJailJailedTutuklamakJamJammedBasmak, sıkıştırmakJogJoggedDürtmek, jogging yapmakJoinJoinedKatılmakJokeJokedŞaka yapmak, fıkra anlatmakJudgeJudgedYargılamakJumpJumpedZıplamakKickKickedTekme atmakKillKilledÖldürmek, katletmekKissKissedÖpmekKneelKneeledDiz çökmekKnockKnockedVurmak, çarpmakKnotKnottedDüğüm atmak, bağlamakLabelLabeledEtiketlemek, sınıflandırmakLandLandedKaraya çıkmak, indirmekLaughLaughedGülmekLaunchLaunchedBaşlatmakLearnLearnedÖğrenmekLicenseLicensedYetki vermekLieLiedYalan söylemek, uzanmakLiftLiftedKaldırmak, yükseltmekLikeLikedSevmek, hoşlanmakListListedListelemekListenListenedDinlemekLiveLivedYaşamak, hayatta kalmakLoadLoadedYüklemekLockLockedKilitlemekLookLookedBakmakLoveLovedSevmekManageManagedİşletmek, idare etmekMarkMarkedİşaretlemekMarryMarriedEvlenmekMatchMatchedEşlemek, karşılaştırmakMateMatedEvlenmek, çiftleşmek, mat etmekMeasureMeasuredÖlçmekMeltMeltedEritmek,MemoriseMemorisedEzberlemekMissMissedÖzlemek, kaçırmakMoveMovedHareket etmek, taşınmak, ilerlemekMuddleMuddledYüzüne gözüne bulaştırmakMugMuggedİneklemek, çok çalışmakMultiplyMultipliedÇarpmak, çoğalmakMurderMurderedÖldürmek, cinayet işlemekNeedNeededİhtiyacı olmakNestNestedİç içe koymak, yuva yapmakNodNoddedKafa sallamak, başıyla selam vermekNoteNotedNot etmek, dikkat etmekNoticeNoticedFark etmek, bildirmekObeyObeyedİtaat etmekObserveObservedGörmek, incelemek, uymakObtainObtainedElde etmekOccurOccurredMeydana gelmek, oluşmakOffendOffendedGücendirmek, kırmakOfferOfferedTeklif etmekOpenOpenedAçmakOrderOrderedSipariş vermek, emretmekOverflowOverflowedTaşmak, dışına taşmakOweOwedBorçlu olmakOwnOwnedSahip olmakPackPackedPaketlemekPaddlePaddledKürek çekmekPaintPaintedBoyamak, resim yapmakParkParkedPark etmekPassPassedGeçmekPastePastedYapıştırmakPausePausedAra vermek, tereddüt etmekPerformPerformedYerine getirmek, uygulamakPermitPermitedİzin vermekPhonePhonedTelefon etmekPickPickedSeçmekPinchPinchedKıstırmak, çimdiklemekPinePinedÖzlemek, burnunda tütmekPlacePlacedYerleştirmek, koymakPlanPlannedPlanlamakPlantPlantedDikmek, ekmekPlayPlayedOynamakPlugPluggedTıkamakPointPointedİşaret etmekPokePokedKurcalamak, karıştırmakPossessPossessedSahip olmakPostPostedPostalamakPourPouredDökmekPracticePracticedUygulamak, pratik yapmakPrayPrayedDua etmekPrecedePrecededÖnce gelmekPreferPreferedTercih etmekPreparePreparedHazırlık yapmakPressPressedBaskı yapmakPretendPretendedNumara yapmakPreventPreventedYol göstermekPrintPrintedBasmak, yayınlamakProduceProducedÜretmekPromisePromisedSöz vermek, umut vermekProtectProtectedKorumakProvideProvidedTemin etmek, şart koşmakPullPulledÇekmekPumpPumpedPompalamakPunchPunchedYumruklamakPuncturePuncturedDelmek, patlatmakPunishPunishedCezalandırmakPushPushedİtmekQuestionQuestionedSoru sormakRaceRacedYarışmak, yarıştırmakRainRainedYağmur yağmak, yağdırmakRaiseRaisedYükseltmek, yetiştirmekReachReachedUlaşmakRealiseRealisedFark etmekReceiveReceivedAlmak, kabul etmekRecogniseRecognisedTanımak, farkına varmakRecordRecordedKaydetmekReduceReducedAzaltmak, kısmakReflectReflectedYansıtmak, ifade etmekRefuseRefusedReddetmek, kaçınmakRegretRegrettedPişman olmakRejectRejectedReddetmek, çıkarmakRejoiceRejoicedSevinmekReleaseReleasedSalıvermek, serbest bırakmakRelyReliedİnanmakRemainRemainedKalmak, sürdürmekRememberRememberedHatırlamakRemindRemindedHatırlatmakRemoveRemovedUzaklaştırmakRepairRepairedOnarmak, tamir etmekRepeatRepeatedTekrar etmekReplaceReplacedYer değiştirmekReplyRepliedYanıtlamak, karşılık vermekReproduceReproducedYeniden üretmek, çoğaltmakRequestRequestedTalep etmekRescueRescuedKurtarmak, muaf tutmakRetireRetiredEmekli olmak, çekilmekReturnReturnedGeri dönmekRinseRinsedDurulamak, çalkalamakRiskRiskedGöze almak, riske atmakRobRobbedÇalmak, zorla almakRollRolledYuvarlamakRushRushedAcele etmekSatisfySatisfiedMemnun etmekSaveSavedBiriktirmek, kurtarmak, korumakScareScaredKorkmak, korkutmakScatterScatteredSaçmak, dağıtmakScrapeScrapedKazımak, sıyırmakScratchScratchedKaşımak, tırmalamakScreamScreamedÇığlık atmakScribbleScribbledKaralamak, eğri büğrü yazmakSealSealedMühürlemek, kapatmakSearchSearchedAramakSeparateSeparatedAyırmakServeServedHizmet vermek, servis yapmakSettleSettledYerleşmek, yerleştirmek, ödemekShadeShadedGölgelemek, dönüşmekShareSharedPaylaşmak, katılmak, iştirak etmekShaveShavedTıraş olmak, rendelemekShiverShiveredTitremek, ürpermekShockShockedŞok etmek, şaşkına dönmekShopShopedAlışveriş yapmakSighSighedİç çekmekSignSignedİmzalamakSkipSkippedAtlamak, sıçramakSlapSlappedTokat atmakSlipSlippedKaymakSmashSmashedParamparça etmekSmellSmelledKokmak, sezmekSmileSmiledGülümsemekSmokeSmokedTütmek, sigara içmekSnatchSnatchedKapmak, koparmakSneezeSneezedHapşırmakSnoreSnoredHorlamakSoakSoakedEmmekSootheSoothedYatıştırmakSoundSoundedSes çıkarmakSparkSparkedTeşvik etmek, uyandırmakSparkleSparkledParlamak, ışıldamakSpellSpelledHecelemekSpotSpottedBenek benek olmakStampStampedDamgalamakStareStaredGözünü dikmekStartStartedBaşlamakStepSteppedAdım atmakStirStiredKarıştırmakStopStoppedDurmakStrapStrappedBantlamak, sarmakStretchStretchedGermek, uzatmakStrokeStrokedSıvazlamak, okşamakSufferSufferedAcı çekmek, katlanmakSuggestSuggestedTavsiye etmekSupplySuppliedSağlamak, tedarik etmekSupportSupportedDesteklemekSupposeSupposedVarsaymak, tahmin etmekSurpriseSurprisedSürpriz yapmak, oyuna getirmekSurroundSurroundedKuşatmak, sarmakSuspectSuspectedSüphelenmekSuspendSuspendedAskıya almak, durdurmakSwitchSwitchedDeğiştirmekTalkTalkedKonuşmakTapTappedMusluğu açmak, para sızdırmakTasteTastedTadına bakmakTeaseTeasedKızdırmak, alay etmekTeasedTeasedKızdırmakTelephoneTelephonedTelefon etmek, telefonda söylemekTerrifyTerrifiedDünü patlatmakTestTestedTest etmekThankThankedTeşekkür etmekTickleTickledGıdıklamak, güldürmekTieTiedBağlamakTipTippedBahşiş vermekTireTiredYorulmak, bıkmak, dekore etmekTouchTouchedDokunmak, etkilemekTourTouredGezmek, tur yapmakTowTowedÇekmek, çekici ile çekmekTraceTracedİzinden gitmek, kopya çekmek, tasarlamakTradeTradedTicaret yapmak, takas etmekTrainTrainedEğitmekTrapTrappedYakalamak, tuzağa düşürmekTravelTraveledSeyahat etmekTreatTreatedMuamele etmekTrickTrickedKandırmak, oyuna getirmekTripTrippedÇelme takmak, düşürmekTroubleTroubledSorun çıkarmak, rahatsız etmekTrustTrustedGüvenmekTryTriedDenemekTumbleTumbleDüşmek, takla atmakTurnTurnedDönmek, çevirmekTwistTwistedBükmek, çarpıtmakTypeTypedDaktilo ile yazmakUndressUndressedSoyunmakUnlockUnlockedKilidini açmakUnpackUnpackedPaketini açmakUntidyUntidiedDağıtmakUseUsedKullanmak, yararlanmakVisitVisitedZiyaret etmekWailWailedFeryat etmek, ağıt yakmakWaitWaitedBeklemekWalkWalkedYürümekWanderWanderedGezmek, dolaşmakWantWantedİstemekWarmWarmedIsıtmak, ısınmakWarnWarnedUyarmak, ihbar etmekWashWashedYıkamak, yıkanmakWasteWastedHarcamakWatchWatchedİzlemekWaterWateredSulamakWaveWavedEl sallamak, dalgalanmakWhineWhinedSızlanmakWhipWhippedKamçılamak, çırpmakWhirlWhirledFırıl fırıl dönmekWhisperWhisperedFısıldamak, dedikodu yapmakWhistleWhistledIslık çalmakWipeWipedTemizlemek, kurulamakWishWishedDilemek, ummakWonderWonderedMerak etmek, şaşmakWorkWorkedÇalışmak, iş yapmakWorryWorriedKorkmak, endişe etmekWrapWrappedSarmak, paketlemekWrestleWrestledMücadele etmek, güreşmekWriggleWriggledÇalkalamak, kıvırmakZipZippedSüslemek, gayretli olmak

İngilizcenin dil yapısı Türkçeye göre, farklıdır ve bu nedenle bazı konuları birebir Türkçeye çevirerek anlama şansımız yok. Bu konulardan biri de İngilizcede geçmiş zaman ifadeleri olarak karşımıza çıkıyor. İngilizce fiillerin ikinci halleri, düzensiz fiiller için geçmiş zamanı ifade etmede kullanılıyor. Diğer taraftan düzenli fiilleri, geçmiş zamana dönüştürmek için sonuna &#;-ed&#; takısını ekliyoruz. Gördüğünüz gibi İngilizcede düzenli ve düzensiz fiil gibi bir yapıdan bahsetsek de, Türkçede bunun motomot bir karşılığı yok. Bu nedenle İngilizce fiillerin ikinci halleri, ezberlemeniz gereken bilgiler arasında yer alıyor.

İNTER İNGİLİZCE

İNGİLİZCE KONUŞMA UYGULAMASI

  • Amerikalı native eğitmenlerle,
  • Seviyene uygun programla,
  • Seçtiğin eğitmenle seçtiğin saatte,
  • Konuşmak istediğin konuyla,
  • Her ders sonrası değerlendirmeyle
  • İNGİLİZCE KONUŞMAYA BAŞLA!
Android: İngilizce Konuşma Pratiği

Düzenli Fiiller (Regular Verbs): İngilizce Türkçe Detaylı Konu Anlatımı + Örnek Cümleler

İngilizcede fiiller past ve past participle zamanlarda verb 2 ve verb 3 şeklinde kullanılır. Düzensiz yapılı fiillerde her kelimenin 2. ve 3. halini tek tek ezberlemeniz gerekirken düzenli fiiller için işler çok daha kolay. Kelimenin present şeklini ve birkaç basit kuralı bilmeniz yeterli. 

Düzenli Fiil Oluşturma Kuralları

Geçmiş zamanda gerçekleşen olay ve durumları anlatmak amacıyla sonuna -d, -ed veya -ied ekleri getirilerek verb 2 ve verb 3 yapılan fiillere düzenli fiiller yani regular verbs denir. Hangi fiilin sonuna hangi eki getireceğinize ise aşağıdaki kurallara bakarak karar verebilirsiniz.  

Fiil sessiz bir harf ile bitiyorsa sonuna -ed ekini alır. 

Örnekler

Ask: Sormak
Asked: Diye sordu 

I&#;ve already asked this question to the teacher.
(Bu soruyu öğretmene daha önce sormuştum.)

Appear: Görünmek
Appeared: Ortaya çıktı, göründü

I was really scared when she suddenly appeared behind the door.
(Birdenbire kapının arkasında belirdiğinde gerçekten çok korktum.)

Call: Aramak
Called: Aradı

Sinem called me last night but I couldn&#;t call her again.
(Sinem dün gece beni aradı ama onu yeniden arayamadım.)

Bu kurala uyan ve günlük hayatta sık kullanılan regular verbs için aşağıdakileri örnek verebiliriz. 

PresentPastPast Participle Türkçesi
Accept AcceptedAcceptedKabul etmek, onaylamak
AddAddedAddedEklemek, arttırmak
AffordAffordedAffordedParası yetmek, zaman ayırabilmek
AlertAlertedAlertedUyarmak, alarma geçmek
AnnoyAnnoyedAnnoyedKızdırmak, rahatsız etmek
AllowAllowedAllowedİzin vermek, kabul etmek
AnswerAnsweredAnsweredYanıtlamak, karşılık vermek
AppearAppearedAppearedGörünmek, belirmek
ApplaudApplaudedApplaudedAlkışlamak, beğenmek
ArrestArrestedArrestedTutuklamak, önlemek
AskAskedAskedSormak, davet etmek, rica etmek
AttachAttachedAttachedEklemek, tutturmak
AttackAttackedAttackedSaldırmak, hücum etmek
AttractAttractedAttractedÇekmek, cezbetmek
AvoidAvoidedAvoidedÖnlemek, kaçınmak
BackBackedBackedDestek olmak, arka çıkmak
BangBangedBangedPatlamak
BlessBlessedBlessedŞükretmek, kutsal saymak
BoilBoiledBoiledKaynatmak, köpürtmek
BookBookedBookedRezervasyon yapmak, kaydetmek
BorrowBorrowedBorrowedÖdünç almak
BrushBrushedBrushedFırçalamak
BurnBurnedBurnedYakmak, yanmak
CheckCheckedCheckedKontrol etmek, gözden geçirmek
ChewChewedChewedÇiğnemek, kafa yormak
ClaimClaimedClaimedİddia etmek, sahip çıkmak
CleanCleanedCleanedTemizlemek
CallCalledCalledÇağırmak, telefonla aramak
CollectCollectedCollectedToplamak, bir araya getirmek
ComplainComplainedComplainedSöylenmek, şikâyet etmek
ConcernConcernedConcernedEndişelenmek
ConnectConnectedConnectedBağlanmak
ConsiderConsideredConsideredDüşünmek, göz önünde bulundurmak
ContainContainedContainedİçermek, kapsamak
CorrectCorrectedCorrectedDüzeltmek, doğrulamak
CrossCrossedCrossedGeçmek, karşılaşmak, melezlemek
CurlCurledCurledKıvırmak, dalgalandırmak
DecayDecayedDecayedBozmak, çürütmek
DelayDelayedDelayedGeç kalmak, ertelemek
DeliverDeliveredDeliveredTeslim etmek, vermek
DependDependedDependedGüvenmek, bağlı olmak
DestroyDestroyedDestroyedZarar vermek, imha etmek
DevelopDevelopedDevelopedGeliştirmek, yükseltmek
DisappearDisappearedDisappearedGözden kaybolmak, yok olmak
DiscoverDiscoveredDiscoveredKeşfetmek, bulmak
DoubtDoubted DoubtedŞüphe etmek, karar verememek
DreamDreamedDreamedHayal kurmak, rüya görmek
DustDustedDustedToz almak, silkelemek
EarnEarnedEarnedPara kazanmak, hak etmek
EmbarrassEmbarrassedEmbarrassedUtandırmak
EmployEmployedEmployedÇalıştırmak, iş vermek
EndEndedEndedBitirmek, bitmek
EnjoyEnjoyedEnjoyedZevk almak, hoşlanmak, eğlenmek
EnterEnteredEnteredGirmek, katılmak, kaydetmek
EntertainEntertainedEntertainedEğlendirmek, oyalamak
ExistExistedExistedVar olmak, yaşamak
ExpandExpandedExpandedGenişletmek, büyütmek
ExpectExpectedExpectedUmmak
ExplainExplainedExplainedAçıklamak
FailFailedFailedBaşarısız olmak, batmak
FearFearedFearedKorkmak, kuşkulanmak
FetchFetchedFetchedAlmak, çekmek
FillFilledFilledDoldurmak, doyurmak
FlashFlashedFlashedParlamak, yakmak
FloatFloatedFloatedSüzülmek, dalgalanmak
FloodFloodedFloodedYağdırmak, sel basmak
FlowFlowedFlowedAkmak
FollowFollowedFollowedTakip etmek
FormFormed FormedOluşturmak, biçimlendirmek
FoundFoundedFoundedKurmak, dayandırmak
FrightenFrightenedFrightenedKorkutmak
GlowGlowedGlowedParlamak
GreetGreetedGreetedSelamlamak, kutlamak
GuardGuardedGuardedKorumak, nöbet tutmak
GuessGuessedGuessedTahmin etmek, sezmek
HammerHammeredHammeredÇakmak, çekiçle vurmak
HandHandedHandedYardım etmek
HangHangedHangedAsmak, sarkıtmak
HappenHappenedHappenedOlmak, meydana gelmek
HarmHarmedHarmedZarar vermek, kötülük etmek
HeadHeadedHeadedBaşı çekmek
HealHealedHealedİyileşmek, iyileştirmek
HeatHeatedHeatedIsıtmak
HelpHelpedHelpedYardım etmek
HookHookedHooked  Takmak, çengellemek
HoverHoveredHoveredEtrafında gezinmek, üstünde uçmak
HuntHuntedHuntedAvlamak, avlanmak
ImpressImpressedImpressedEtkilemek, aklına sokmak
InformInformedInformedBilgi vermek
InstructInstructedInstructedBilgilendirmek, öğretmek
InterestInterestedInterestedİlgilendirmek
InterruptInterruptedInterruptedYarıda kesmek
InventInventedInventedİcat etmek
ItchItchedItchedKaşınmak
JailJailedJailedTutuklamak
JoinJoinedJoinedKatılmak
JumpJumpedJumpedZıplamak
KickKickedKickedTekme atmak
KillKilledKilledÖldürmek, katletmek
KissKissedKissedÖpmek
KneelKneeledKneeledDiz çökmek
KnockKnockedKnockedVurmak, çarpmak
LandLandedLandedKaraya çıkmak, indirmek
LaughLaughedLaughedGülmek
Learn LearnedLearnedÖğrenmek
LiftLiftedLiftedKaldırmak, yükseltmek
ListenListenedListenedDinlemek
LoadLoadedLoadedYüklemek
LockLockedLockedKilitlemek
LookLookedLookedBakmak
MatchMatchedMatchedEşlemek, karşılaştırmak
MeltMeltedMeltedEritmek, 
MendMendedMendedDüzeltmek, tamir etmek
MissMissedMissedÖzlemek, kaçırmak
MixMixedMixedKarıştırmak
MurderMurderedMurderedÖldürmek, cinayet işlemek
NeedNeededNeededİhtiyacı olmak
NestNestedNestedİç içe koymak, yuva yapmak
ObeyObeyedObeyedİtaat etmek
ObtainObtainedObtainedElde etmek
OfferOfferedOfferedTeklif etmek
OpenOpenedOpenedAçmak
OrderOrderedOrderedSipariş vermek, emretmek
OwnOwnedOwnedSahip olmak
PackPackedPackedPaketlemek
PaintPaintedPaintedBoyamak, resim yapmak
ParkParkedParkedPark etmek
PerformPerformedPerformedYerine getirmek, uygulamak
PinchPinchedPinchedKıstırmak, çimdiklemek
PlayPlayedPlayedOynamak
PointPointedPointedİşaret etmek
PossessPossessedPossessedSahip olmak
PrayPrayedPrayedDua etmek
PreferPreferedPreferedTercih etmek
PretendPretendedPretendedNumara yapmak
PressPressedPressedBaskı yapmak
PourPouredPouredDökmek
PreventPreventedPreventedYol göstermek
PrintPrintedPrintedBasmak, yayınlamak
ProtectProtectedProtectedKorumak 
PunishPunishedPunishedCezalandırmak
PushPushedPushedİtmek
QuestionQuestionedQuestionedSoru sormak
RainRainedRainedYağmur yağmak, yağdırmak
RecordRecordedRecordedKaydetmek
ReachReachedReachedUlaşmak
ReflectReflectedReflectedYansıtmak, ifade etmek
RejectRejectedRejectedReddetmek, çıkarmak
RemainRemainedRemainedKalmak, sürdürmek
RememberRememberedRememberedHatırlamak 
RemindRemindedRemindedHatırlatmak
RequestRequestedRequestedTalep etmek
ReturnReturnedReturnedGeri dönmek
RushRushedRushedAcele etmek
ScreamScreamedScreamedÇığlık atmak
SealSealedSealedMühürlemek, kapatmak
ShockShockedShockedŞok etmek, şaşkına dönmek
SignSignedSignedİmzalamak
SmellSmelledSmelledKokmak, sezmek
SoundSoundedSoundedSes çıkarmak
SufferSufferedSufferedAcı çekmek, katlanmak
SuggestSuggestedSuggestedTavsiye etmek
ThankThankedThankedTeşekkür etmek
TouchTouchedTouchedDokunmak, etkilemek
TrainTrainedTrainedEğitmek
TravelTraveledTraveledSeyahat etmek
TrustTrustedTrustedGüvenmek
TurnTurnedTurnedDönmek, çevirmek
VisitVisitedVisitedZiyaret etmek
WaitWaitedWaitedBeklemek
WalkWalkedWalkedYürümek 
WantWantedWantedİstemek
WarmWarmedWarmedIsıtmak, ısınmak
WarnWarnedWarnedUyarmak, ihbar etmek
WashWashedWashedYıkamak, yıkanmak
WatchWatchedWatchedİzlemek
WhisperWhisperedWhisperedFısıldamak, dedikodu yapmak
WishWishedWishedDilemek, ummak
WonderWonderedWonderedMerak etmek, şaşmak

Eğer fiil -e harfi ile bitiyorsa sonuna sadece -d ekini alır. 

Örnekler

Bake: Fırında pişirmek
Baked: Fırında pişmiş 

Mom baked bread for breakfast.
(Annem kahvaltı için ekmek pişirdi.)

Close: Kapatmak
Closed: Kapattı, kapatılmış

Sezen closed all the windows because of the rain.
(Sezen yağmur nedeniyle tüm camları kapattı.)

Decide: Karar vermek
Decided: Karar verilmiş, karar verdi

I decided to become a doctor 5 years ago.
(5 yıl önce doktor olmaya karar verdim.)

Bu kurala uyan ve günlük hayatta sık kullanılan regular verbs için aşağıdaki fiiller örnek verilebilir. 

PresentPastPast Participle Türkçesi
AdviseAdvisedAdvisedFikir vermek, bildirmek
AgreeAgreedAgreedAnlaşmak, uymak
ArgueArguedArguedTartışmak, savunmak
ArrangeArrangedArrangedDüzenlemek, planlamak
BakeBakedBakedFırında pişirmek
BalanceBalancedBalancedDengelemek, karşılaştırmak
BatheBathedBathedYıkanmak
BehaveBehavedBehavedDavranmak
BoreBoredBoredSıkmak, bunaltmak
BreatheBreathedBreathedNefes almak
CalculateCalculatedCalculatedHesaplamak, tasarlamak
CareCaredCaredİlgilenmek, özen göstermek
CauseCausedCausedSebep olmak
ChangeChangedChangedDeğiştirmek, bozdurmak
CloseClosedClosedKapatmak, yaklaşmak
CompareComparedComparedKarşılaştırmak
ContinueContinuedContinuedDevam etmek
DamageDamagedDamagedZarar vermek, bozmak
DanceDancedDancedDans etmek
DareDaredDaredCesaret etmek, cüret etmek
DecideDecidedDecidedKarar vermek, sonuca varmak
DescribeDescribedDescribedAnlamak, tanımlamak
DeserveDeservedDeservedHak etmek, layık olmak
DivideDividedDividedBölmek, sınıflandırmak
EncourageEncouragedEncouragedCesaretlendirmek, teşvik etmek
EscapeEscapedEscapedKaçmak, kurtulmak
FaceFacedFacedYüzleşmek, bakmak
FireFiredFiredYakmak, yanmak
HopeHopedHopedÜmit etmek, beklemek
IgnoreIgnoredIgnoredGörmezden gelmek, umursamamak
IncludeIncludedIncludedİçermek, dahil etmek
InjureInjured InjuredYaralamak, kötülük etmek
IncreaseIncreasedIncreasedArtırmak, büyümek, zam yapmak
InterfereInterferedInterferedMüdahale etmek, girişmek
JokeJokedJokedŞaka yapmak, fıkra anlatmak
LieLiedLiedYalan söylemek, uzanmak
LikeLikedLikedSevmek, hoşlanmak
LiveLivedLivedYaşamak, hayatta kalmak
LoveLovedLovedSevmek
ManageManagedManagedİşletmek, idare etmek
MateMatedMatedEvlenmek, çiftleşmek, mat etmek
MoveMovedMovedHareket etmek, taşınmak, ilerlemek
NoteNotedNotedNot etmek, dikkat etmek
NoticeNoticedNoticedFark etmek, bildirmek
ObserveObservedObservedGörmek, incelemek, uymak
OweOwedOwedBorçlu olmak
PausePausedPausedAra vermek, tereddüt etmek
PlacePlacedPlacedYerleştirmek, koymak
PracticePracticedPracticedUygulamak, pratik yapmak
PreparePreparedPreparedHazırlık yapmak
PromisePromisedPromisedSöz vermek, umut vermek
ProvideProvidedProvidedTemin etmek, şart koşmak
RaceRacedRacedYarışmak, yarıştırmak
RaiseRaisedRaisedYükseltmek, yetiştirmek
ReleaseReleasedReleaseSalıvermek, serbest bırakmak 
ReduceReducedReducedAzaltmak, kısmak
ReceiveReceivedReceivedAlmak, kabul etmek
RefuseRefusedRefusedReddetmek, kaçınmak
RescueRescuedRescuedKurtarmak, muaf tutmak
RetireRetiredRetiredEmekli olmak, çekilmek
SaveSavedSavedBiriktirmek, kurtarmak, korumak
ScareScaredScaredKorkmak, korkutmak
ScrapeScrapedScrapedKazımak, sıyırmak
ScribbleScribbledScribbledKaralamak, eğri büğrü yazmak
ServeServedServedHizmet vermek, servis yapmak, yerine getirmek
SettleSettledSettledYerleşmek, yerleştirmek, ödemek
ShareSharedSharedPaylaşmak, katılmak, iştirak etmek
Shade ShadedShadedGölgelemek, dönüşmek
ShaveShavedShavedTıraş olmak, rendelemek 
SmokeSmokedSmokedTütmek, sigara içmek
SnoreSnoredSnoredHorlamak
SpareSparedSparedAyırmak, esirgemek, biriktirmek
StareStaredStaredGözünü dikmek
StrokeStrokedStrokedSıvazlamak, okşamak
SupposeSupposedSupposedVarsaymak, tahmin etmek
SurpriseSurprisedSurprisedSürpriz yapmak, oyuna getirmek
TasteTastedTastedTadına bakmak
TeasedTeasedTeasedKızdırmak 
TelephoneTelephonedTelephonedTelefon etmek, telefonda söylemek
TickleTickledTickledGıdıklamak, güldürmek
TieTiedTiedBağlamak, berabere kalmak
TireTiredTiredYorulmak, bıkmak, dekore etmek
TraceTracedTracedİzinden gitmek, kopya çekmek, tasarlamak
TradeTradedTradedTicaret yapmak, takas etmek
TroubleTroubledTroubledSorun çıkarmak, rahatsız etmek
TumbleTumbleTumbleDüşmek, takla atmak
TypeTypedTypedDaktilo ile yazmak
UseUsedUsedKullanmak, yararlanmak
WasteWastedWastedHarcamak
WaveWavedWavedEl sallamak, dalgalanmak
WipeWipedWipedTemizlemek, kurulamak
WrestleWrestledWrestledMücadele etmek, güreşmek
WriggleWriggledWriggledÇalkalamak, kıvırmak

Eğer bir fiil “sessiz harf + -y” ile bitiyorsa sondaki -y harfi kalkar ve yerine -ied eki gelir. 

Örnekler

Carry: Taşımak
Carried: Taşıdı 

I carried 10 boxes at once.
(Aynı anda 10 kutuyu birden taşıdım.)

Fry: Kızartmak
Fried: Kızarttı, kızarmış

My mother fried potatoes for breakfast yesterday morning.
(Annem dün sabah kahvaltı için patates kızarttı.)

Worry: Endişelenmek
Worried: Endişelendi

I was worried when Kenan didn&#;t come to work yesterday.
(Kenan dün işe gelmeyince endişelendim.)

Sonuna -ied alan ve sık kullanılan düzenli fiiller aşağıdaki gibidir.  

PresentPastPast Participle Türkçesi
BuryBuriedBuriedGömmek, örtmek
CryCriedCriedAğlamak, çığlık atmak
CarryCarriedCarriedTaşımak, nakletmek
CopyCopiedCopiedKopya etmek
DryDriedDriedKurutmak
EmptyEmptiedEmptiedİçini boşaltmak
FancyFanciedFanciedHoşlanmak, fantezi kurmak
FryFriedFriedKızartmak
HurryHuriedHurriedAcele etmek
IdentifyIdentifiedIdentifiedBelirlemek, tanımak
MarryMarriedMarriedEvlenmek 
MultiplyMultipliedMultipliedÇarpmak, çoğalmak
RelyReliedReliedİnanmak
ReplyRepliedRepliedYanıtlamak, karşılık vermek
SatisfySatisfiedSatisfiedMemnun etmek
SupplySuppliedSuppliedSağlamak, tedarik etmek
TerrifyTerrifiedTerrifiedDünü patlatmak
TryTriedTriedDenemek
UntidyUntidiedUntidiedDağıtmak
WorryWorriedWorriedKorkmak, endişe etmek

Eğer bir fiil “sessiz harf + sesli harf + sessiz harf” ile bitiyorsa sondaki sessiz harf tekrar yazılır ve ardından -ed eki gelir.

Örnekler

Regret: Pişman olmak
Regretted: Pişman olmuş

I regretted having the party at home last year.
(Geçen sene partiyi evde yaptığıma pişman oldum.)

Stop: Durmak, kesmek, son vermek
Stopped: Kesti, son verdi 

My father stopped smoking 3 years ago.
(Babam sigara içmeyi 3 yıl önce bıraktı.)

Grin: Sırıtmak
Called: Sırıttı

Mehmet grinned at my face when he saw me falling.
(Mehmet beni düşerken gördüğünde yüzüme sırıttı.)

Aşağıdaki düzenli fiiller bu kurala örnek verilebilir.  

PresentPastPast Participle Türkçesi
AdmitAdmittedAdmitted Kabul etmek, itiraf etmek
BanBannedBannedYasaklamak, boykot etmek
BatBattedBattedVuruş yapmak
BegBeggedBeggedYalvarmak
ChopChoppedChoppedDoğramak
ClapClappedClappedAlkışlamak 
ClipClippedClippedKırpmak, tutturmak
DamDammedDammedBaraj yapmak, set çekmek
DripDrippedDrippedDamlamak, sızdırmak
DropDroppedDroppedDüşürmek, bırakmak
DrumDrummedDrummedDavul çalmak, tempo tutmak
FitFittedFittedUymak, uydurmak, oturmak
FlapFlappedFlappedKanat çırpmak, sallanmak
GrabGrabbedGrabbedKapmak, zorla almak
GrinGrinnedGrinnedSırıtmak
GripGrippedGrippedKavramak, sıkıştırmak
HopHoppedHoppedAtlamak, zıplamak, sıçramak
HugHuggedHuggedKucaklamak, sarılmak
HumHummedHummedVızıldamak uğuldamak
JogJoggedJoggedDürtmek, jogging yapmak
JamJammedJammedBasmak, sıkıştırmak
KnotKnottedKnottedDüğüm atmak, bağlamak
MugMuggedMuggedİneklemek, çok çalışmak
NodNoddedNoddedKafa sallamak, başıyla selam vermek
OccurOccurredOccurredMeydana gelmek, oluşmak 
PlanPlannedPlannedPlanlamak
PlugPluggedPluggedTıkamak
RegretRegrettedRegrettedPişman olmak
RobRobbedRobbedÇalmak, zorla almak
SkipSkippedSkippedAtlamak, sıçramak
SlipSlippedSlippedKaymak
SlapSlappedSlappedTokat atmak
SpotSpottedSpottedBenek benek olmak
StepSteppedSteppedAdım atmak
StopStoppedStoppedDurmak 
StrapStrappedStrappedBantlamak, sarmak
TapTappedTappedMusluğu açmak, para sızdırmak
TipTippedTippedBahşiş vermek 
TrapTrappedTrappedYakalamak, tuzağa düşürmek
TripTrippedTrippedÇelme takmak, düşürmek
WhipWhippedWhippedKamçılamak, çırpmak
WrapWrappedWrappedSarmak, paketlemek
ZipZippedZippedSüslemek, gayretli olmak

Cambly ile Bire Bir Görüntülü Konuşarak İngilizce Öğren Kod: blog ile Ücretsiz Dene

Gramer kurallarına uygun bir şekilde İngilizce konuşabilmek için regular verbs yani düzenli fiiller konusunu bilmek gerekli olsa da asla yeterli değildir. İngilizce becerilerinizin yalnızca reading (okuma) ya da writing (yazma) seviyesinde kalmasını istemiyor ve akıcı bir şekilde konuşabilmeyi amaçlıyorsanız doğru adres CAMBLY.

CAMBLY ile ana dili İngilizce olan eğitmenlerle online konuşma pratiği yaparak İngilizceyi ana dilinizi öğrenir gibi doğal akışıyla öğrenirsiniz. Üye olmadan önce hemen CAMBLY uygulamasını indirin ve “blog” kodu ile 10 dakikalık ücretsiz deneme dersine katılın.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.