YDS Kelime Listesi, monash.pw tarafından YDS’ye hazırlanan adayların sınavda karşılaşma ihtimallerinin yüksek olduğu YDS kelimelerini tek bir kaynaktan en ince detayına kadar örnek cümleler eşliğinde inceleyebilmeleri adına oluşturulmuş bir ücretsiz kelime kaynağıdır.
YDS Kelime Listesi’nde yer alan verb, noun, adjective, adverb ve phrasal verb’lerin Türkçe karşılıkları rastgele değil akademik sınavlarda karşılaşılan anlamları üzerinden hazırlanmıştır. Ayrıca, Türkçe anlamlarının yanında eş anlamlı karşılıkları da bulunmakta, collocation ve preposition kullanımlarıyla birlikte örnek cümle ve bu cümlelere ait çevirileri de yer almaktadır.
Ücretsiz YDS Kelime Listesi’nden İngilizce sınavlara yönelik kelime çalışmalarınızda dilediğinizce faydalanabilirsiniz. Bunu için kelime listesinin çıktısını alarak çalışabilir ya da Rh+ Platform’da yer alan Digibook uygulamamızdan erişebilirsiniz. Uygulamadan giriş yapabilmek için öncesinde platformumuzda ücretsiz bir üyelik oluşturmanız gerekecektir.
YDS’ye yönelik hazırlık sürecinizde YDS Kelime Listesi kaynağımızla birlikte diğer ücretsiz denemelerimizi, soru tipi kaynaklarımızı ve okuma parçalarımızı da olabildiğince kullanmanızı öneririz. Çünkü sınava yönelik yapacağınız kelime çalışmalarında sadece Türkçe anlamları bilmek yetmeyecektir. Kelimelere dair diğer tüm ayrıntılarda da tecrübe sahibi olmak hem okuduğunuzu daha hızlı anlamanızı sağlayacak hem de hata payınızı azaltacaktır. Bu da dolayısıyla daha iyi bir sınav sonucu çıkarmanıza yardımcı olacaktır.
© Ertan METİN monash.pw 1 YDS/ LYS-5 BASIC VOCABULARY LIST Bu listede yer alan kelimeler, geçmiş yılların YDS ve YDT sınavlarından seçilmiştir. upon sb. out of sw. = birini bir çıkmak envy = kıskançlık yerden kovmak emergence = ortaya çıkış equality = eşitlik driver = şoför emission = salınım equally = eşit derecede drop = azalmak, düşürmek emit = salmak, yaymak equator = ekvator drought = kuraklık emotion = duygu equipment = teçhizat dry = kuru emotional = duygusal erosion = erozyon ductile = biçimlendirilebilir emperor = imparator error = hata duke = dük emphasis = vurgu eruption = (volkan) patlama duration = süre emphasize = vurgulamak escape = kaçmak during the course of monash.pw 8 flights of stairs = iki kat fundamental = temel get through = üstesinden arasındaki merdivenler funny = eğlenceli gelmek flood = sel fur = kürk get to = ulaşmak flourish = ilerlemek furniture = mobilya get to see sb. = işlev görmek get ready = hazırlanmak gravel = çakıllı kum functioning = işleyiş get rid of = kurtulmak gravity = yerçekimi fund = finanse etmek get scared = korkmak graze = otlatmak © Ertan METİN monash.pw 9 great = büyük health = sağlık horse = at greatly = büyük ölçüde health care = sağlık hizmetleri hospital = hastane greed = kibir healthy = sağlıklı hospitality = misafirperverlik greet = karşılamak hear = duymak host = ev sahipliği yapmak grind = öğütmek hear from sb. = Ne demek happen = gerçekleşmek, olmak hiring = işe alma istediğini anladım. = honour = onurlandırmak image = imge ilgisi olmamak hope = umut imagery = imgeler hazard = tehlike hope for = umut etmek imaginary = hayali head for = yönelmek hopefully = umutlu bir biçimde imagination = hayal gücü headache = baş ağrısı hopeless = umutsuz imagine = düşünmek, hayal headquarter = merkez horizon = ufuk etmek heal = iyileştirmek horrible = korkunç imbalance = dengesizlik © Ertan METİN monash.pw = hayal kırıklığına kite = uçurtma uğratmak knock back = devirmek let sb. laugh = güldürmek merkezi loneliness = yalnızlık make sense = mantıklı olmak medical school = tıp okulu lonely = yalnız make sth clear = açıkça medication = ilaç long- term = uzun dönemli belirtmek / göstermek medicinal = tıbbi long-lasting = dayanıklı make sth. phenomena) Ottoman = Osmanlı particle = parçacık = olgu out loud = sesli olarak particular = belli, özel philosophy = felsefe outbreak = patlak vermek particularly = özellikle phoenix = zümrüdüanka (salgın, savaş monash.pw 15 polar bear = kutup ayısı presumably = muhtemelen prove = ispatlamak pole = kutup presume = öne sürmek, provide = sunmak, sağlamak policy = politika sanmak provide sb. with = olanak pollute = kirletmek pretty = hoş sağlamak, sunmak pollution = kirlilik prevent = engellemek, provide support = destek polymer = polimer alıkoymak sağlamak pool = havuz prevent sb. from sth. com 16 quality = kalite, nitelik reasonably = makul olarak relative = nispeten / nispeten, quantity = miktar, nicelik reawakening = uyanış görece quarrel = tartışma rebirth = yeniden doğuş relativity = görecelilik quarter = çeyrek recall = hatılamak relax = rahatlamak queen = kraliçe receive = almak, karşılamak relaxing = dinlendirici, question = sorgulamak, soru recent = son zamanlardaki rahatlatıcı questionable = tartışmalı, ,yen, release = açığa çıkarmak, şüpheli reception = resepsiyon çevreye salmak / kitap, albüm, quiet = sakin, huzurlu, sessiz recognise = bilmek, tanımak film vs. seriously = ciddiye strength = güç supervision = denetim almak strengthen = güçlendirmek supplement = katkı take up = kariyer, hobi vs. stress = vurgulamak supplementary = ek edinmek, yönelmek stretch = yayılmak supplier = tedarikçi tale = öykü strict = katı, sert supply = arz / erzak, stok / talent = yetenek strictly = kesinlikle tedarik etmek, sağlamak talented = yetenekli strike = grev / vurmak support = destek (olmak) talk = konuşma striking = büyük, çarpıcı supportive = destekleyici talkative = konuşkan © Ertan METİN monash.pw) = diş tuberculosis = verem undoubtedly = şüphesiz top = zirve tunnel = tünel unearth = topraktan çıkarmak top floor = en üst kat turbine = türbin uneasiness = rahatsızlık topic = konu, başlık turn against sb. = sırt çevirmek uneducated = eğitimsiz torpedo = mayın, torpido turn down = reddetmek unexpected = beklenmedik total = toplam turn into = dönüşmek unfairly = adil olmayan bir totally = tamamen turn off = (ışık v.b.) kapatmak biçimde © Ertan METİN ydstestteknikleri.= Sorun / urea = üre vocabulary = sözcükler Problem ne? com 23