Geçtiğimiz yıl Aralık ayında Çin'in Vuhan kentinde başlayarak tüm dünyada 1 milyon bin üzerinde vaka ve 60 binin üzerinde ölü sayısı ile küresel çaplı kriz yaratan koronavirüs salgını devam ederken, Çin'de köpek eti satan bir restoran işletmecisinden kan donduran itiraflar geldi.
Yapılan açıklamalara göre Çin'in bazı şehirlerinde kedi ve köpek eti yemek geçtiğimiz günlerde alınan bir kararla yasaklanmıştı.
Şehir yönetiminden yapılan açıklamada, "Kedi ve köpekler, evcil hayvanlar olarak insanlarla diğer hayvanlardan çok daha yakın ilişki kurmuştur. Kedi, köpek ve diğer evcil hayvanların tüketiminin yasaklanması gelişmiş ülkelerde, Hong Kong ve Tayvan'da genel bir uygulamadır" ifadeleri kullanılmıştı.
Ancak Çin'de köpek eti satışı yapan bir restoran sahibinden gelen itiraflar, dünya gündemine bomba gibi düştü.
Çin'deki bir restoranın patronu, gizli satıcılarından yavru köpekler aldıklarını, gerekli işlemlerden geçirdikten sonra meraklısına servis ettiklerini söyledi.
Çin'de köpek eti satan restoranı işleten ve kimliğinin verilmesini istemeyen şef, bazı köpek satıcılarının menüleri için özel olarak “binlerce yavru” yetiştirdiklerini söylüyor.
Çinli adam, restorandaki müşteri profilini de şöyle anlattı: “Birçok insan bize köpek eti olup olmadığını soruyor. Ve eğer köpek eti satmazsak, giderler. Çünkü buraya sadece bunu yemek için geliyorlar, başka bir şey için değil."
Japonyanın başkenti Tokyoda yasal olarak ilk defa insan eti satan restoranın açıldığı iddiası doğru değil. İddianın kaynağı İspanyolca sahte haber üreten La Voz adlı internet sitesinde Temmuz ayında yayınlanan bir parodi haber.
Japonya’nın başkenti Tokyo’da, Seiyoryori Shima-Chuoyasal adında ilk insan eti sunan restoran açıldığı, duyanları dehşete düşüren restoranın şimdiden dünyanın dört bir yanından turist çektiği öne sürülmüştü. İddialara göre bahse konu restoran Japon yasalarına göre yasal bir şekilde, ruhsatlı açılmış olan restoran, sattığı insan etlerini bağış yöntemiyle ya da ölmeden önce ailelerine para kazandırmak isteyen insanlardan kendi etlerini satın alarak temin etmekteydi.
Japonyanın başkenti Tokyoda insan eti satan restoran açıldığını iddia eden haber
Ancak, bu kanibalizm iddiası her ne kadar birçok internet sitesi tarafından haberleştirilse de ve sosyal medyada bazı kullanıcılar tarafından gerçek sanılsa da doğruyu yansıtmıyor. Tokyoda insan eti satan bir restoranın açıldığına yönelik iddiaların kaynağı İspanyolca sahte haber üreten La Voz adlı internet sitesinde Temmuz ayında yayınlanan bir parodi haber.
monash.pw adlı internet sitesinde yayınlanan ismi aktarılmayan bir Arjantinli turistin Yenilebilir Kardeş (Edible Brother) adlı restoranda genç kişilerin vücutlarını ailelerine para ödenmesi koşuluyla sattığı iddiasını haberleştirmişti.
Benjaminfulford adlı blogda yılı 1 Nisan keklemeleri çerçevesinde yayınlanan Japon hükümeti ilk etik insan eti noodle dükkanına izin verdi (Japanese government approves first “ethical” human flesh noodle shop) başlıklı metnin ciddiye alınmasıyla birlikte bu iddia viral hâle gelmişti.
Japonyada İnsan Eti Sattığı İddia Edilen Restoran
Japonyanın ABDnin başkenti Vaşingtondaki büyükelçiliği, Tokyoda müşterilerine insan eti sunan bir restoranın bulunmadığını ve yamyamlığın / cannibalismin Japonyada yasal olmadığını açıklamak durumunda kalmıştı.
Restoranın insan eti sattığı yönünde ün kazanmasının nedeninin müşterilerine etleri insan organı biçiminde servis etmesi olduğu da iddia edilmişti.
Norveçte Europris adlı süpermarket, The Chop Shop markalı etiketlenmiş ve paketlenmiş sahte insan vücudu parçalarını et reyonuna koyarak tepki toplamıştı.
İLAVE: Parodi içerik üreten La Voz adlı internet sitesinin yılında 1 Nisan şakası amacıyla kurguladığı iddianın Resident Evil 6 adlı oyunun yılında Londradaki tanıtımı için hazırlananvideo ile birlikte Tokyoda İlk İnsan Eti Restoranı Açıldı notuyla paylaşıldığı görülüyor.
Japon'lar sonunda bunu da yapıp insan eti yemeye ve hatta satmaya başladılar.
Daha önce uzakdoğu'da, ceninlerin yendiğini duymuşsunuzdur. zaten asya insanlarının yedikleri şeylere akıl sır ermiş değil. böcekler, sürüngenler, ceninler.
Liste bu tür acayipliklerle uzamış giderken bunlardan birine yenisi eklendi.
Yer; japonya. başkent tokyo'da yasal olarak ilk insan eti sunan restoran açıldı. öte yandan yalan haber olduğu söylense de, iddialar çok kuvvetli.
Bu restoranın, japon yasalarına göre yasal bir şekilde, ruhsatlı açılmış bir yer olduğu iddia ediliyordu. şimdiden dünyanın dört bir yanından turist çektiği söyleniyordu.
Peki insan etini nereden buluyorlar? iddialara göre tamamen bağış yönetimiyle. bazı insanların ölmeden önce ailelerine para bırakmak amacıyla etlerini sattıkları iddia edildi.
İnsanların etlerini ila dolar arasında bir fiyata sattığı söylenmişti. ancak tabi ki yaşlılar için değil bu satış işi.
Sadece genç yaşta öleceği belli olan insanların sözleşmeyi imzalayabiliyor. henüz bu restoranın varlığı bir iddiaydı ancak yine de böyle kanlı bir örneğin nasıl olurda izin alabileceği çok tartışılmıştı.
Haber teyit organlarından biri olan snopes, haberi araştırdı ve haberin yalan olduğunu, gerçeği yansıtmadığını belirtti. restoranın bu şekilde ünlenmesinin nedeni ise müşterilerine etleri insan organı biçiminde servis etmesi. üstelik bu ilk insan eti haberi değil geçtiğimiz günlerde afrika'da da benzer bir olay yaşnamıştı
Güney afrika'da stellenbosch üniversitesi'nin et ürünleri üzerinde yaptığı araştırmanın sonuçları avrupa merkezli "food control" dergisinde yayımlandı.
Stellenbosch üniversitesi sosis ve sığır kıyması olarak satılan ürünlerde, eşek, bizon ve dağ keçisi etine rastladı. araştırmayı yapan bilim insanlarını şok eden gelişme ise, bazı kırmızı et ve et ürünlerinde insan dna'sına rastlanması oldu. araştırmayı yapan uzmanlar, insan dna'sına rastlanmasının ne anlama geldiğini bilmediklerini belirtti.
Bilim insanları et ürünü numunesi üzerinde araştırma yaptı. söz konusu numunelerin yüzde 68'inin içeriğiyle uyuşmadığı ortaya çıktı.
Sığır eti olarak tüketicilere sunulan gıda ürünlerinde eşek, bizon ve dağ keçisi etine rastlandı. araştırma kırmızı et ve et ürünü olarak tüketiciye sunulan gıda ürünlerinin sadece yüzde 15'nin içeriğiyle uyumlu olduğunu gösterdi.
Stellenbosch üniversitesi adına araştırmayı yapan uzmanlardan louwrens c. hoffman, "bu araştırma, güney afrika'da işlenmiş et ürünlerinde hile yapmanın olağan bir durum olduğunu gösteriyor. bu durum sadece ticari ahlakı zedelemiyor, aynı zamanda insanların inançlarını, ahlaki değerlerini ve sağlıklarını etkiliyor" dedi.
Araştırmanın sonuçları güney afrika'da tüketici dernekleri ve bazı dini cemaatler tarafından tepkiyle karşılandı. güney afrika geçtiğimiz yıl gıda ürünleriyle ilgili yeni bir yasal düzenlemeye gitti. yasayla, gıda ürünlerinin üretim ve işlenmesi süreçlerine katı kurallar getirildi.
Kore Ulusal Birlik Enstitüsü’ne açıklamada bulunan sığınmacılar, Kuzey Kore’nin yamyamlarla olan ilginç geçmişini tekrar gündeme getirdi. Dünyanın en izole ülkesinde yamyamlık vakaları, ilk olarak ’lı yıllarda, 2 milyon insanın ölümüne neden olan kıtlık dönemlerine ortaya çıkmıştı. Güney Kore’nin Yonhap haber ajansı, yamyamlığın bugün de devam ettiğini öne sürdü.
Güney Kore’ye kaçan sığınmacılardan biri, en son olarak Musan kentinde bir kişinin yamyamlık suçlamasıyla idam edildiğine tanık olduğunu, bundan önce ise yılında bir baba ile oğlunun insan eti yerken yakalandıkları için Doksong kentinde kurşuna dizildiklerini anlattı.
Sığınmacılara göre bir diğer vaka Aralık ’da Hyesam kentinde yaşandı. Bir kız çocuğunu öldürüp onu yemekle suçlanan bir kişi idam edildi. İdam edilen adamın ifadesinde, aşırı enflasyon ve kıtlık nedeniyle kızı öldürdüğünü söylediği belirtildi.
Güney Kore’de gelecek hafta yayımlanacak olan yamyamlık raporuna, Caleb Misyonu adındaki misyoner grubun Kuzey Kore’den kaçırdığı belgeler de yer alıyor. Kuzey Kore polisine ait belgelerde, yamyamlık suçlamasıyla öldürülen çok sayıda kişi hakkında detaylı bilgi bulunuyor.
ORTAÇAĞ VAHŞETİ
Belgelerdeki bilgilere göre, idam edilen kişilerden biri, açlıktan ölme noktasına gelince baltayla iş arkadaşını öldürdü. İş arkadaşının bir kısmını yiyen Kuzey Koreli, geri kalanını yerel marketlere koyun eti olarak sattı.
Pyongyang hükümeti, uluslararası örgütler tarafından, kıtlık sorununu kendi halkına karşı bir silah olarak kullanmak ve bu sorun yaşanırken yasa dışı gıda ticaretine göz yummakla defalarca suçlanmıştı. Kuzey Kore ayrıca, uluslararası gıda yardımlarını en çok ihtiyacı olan kesime dağıtmamakla eleştirilmişti.
Kuzey Kore İçin Demokrasi Ağı ve İnsan Hakları İzleme Örgütü tarafından geçtiğimiz yıl sığınmacının katılımıyla yapılan ankette, sığınmacılardan ’i hiçbir zaman gıda yardımı almadığını belirtti. Sığınmacılardan ’u gıda aldığını belirtirken, 29’u aldıkları gıdaları Kuzey Koreli yetkililere teslim etmeye zorlandıklarını söyledi.