insan vücudunda kaşıntıya bağlı / Vücutta Kaşıntı Sebepleri ve Tedavisi - Medicana

Insan Vücudunda Kaşıntıya Bağlı

insan vücudunda kaşıntıya bağlı

Vücutta Deri Kaşıntılarına Neden Olan Hastalıklar Nelerdir?

Vücutta Deri Kaşıntılarına Neden Olan Hastalıklar Nelerdir?

Kaşıntı neden olur? Ne iyi gelir?

Kaşıntı kişilerin dermatologlara sıklıkla başvurdukları nedenler arasındadır. Bu sıklıkla karşılaşılan şikayetler arasında yer alır. Ciddi yoğunlukta yaşanan kaşıntılar hastaların hayatlarında olumsuz bir süreç yaratarak günlük hayatlarında, sosyal yaşamlarında problemler getirebilir. Bu sebepler daha dikkatli olunması gereken hassas bir süreçtir. Kaşıntı, cilt üzerinde rahatsızlık yaratmasının ardından ellerle fiziksel dokunuş yapılmasını meydana getirir. Yaşlı kişilerde sıklıkla görülmektedir. Kaşıntılar; kırmızı, sert yapıda olabilirler. Bu kaşıntının nedenine bağlı olarak değişebilmektedir. Sık sık kaşımanın ardından bölgede enfeksiyon oluşabilir.

Kaşıntılar sıklıkla kafada, kol veya bacaklarda görülürler. Fakat bu bölgelerde sıklıkla karşılaşılmasına nazaran diğer bölgelerde de rastlanır. Kaşınan deride kızarıklık, kaşıntı izi, lekeler gibi belirtiler de görülebilir. Bazı kişilerde bu hisler uzun süreli görülür. Bazı kişilerde nemlendirici ve ılık su yardımcı olabiliyorken bazı kişilerde bu kısa sürede olumlu etki yaratmıyor. Bu hastalarda altta yatan hastalıklar araştırılmalı, kişiye uygun tedaviler planlanmalıdır.

Kaşıntı nedenleri nelerdir?

Çeşitli hastalıklar ciltte kaşıntıya neden olabilir. Kaşıntı sebepleri arasında birçok çeşit gösterilebilir:

  • Sıcak hava ile cildin kuruması,
  • Besinden kaynaklı alerji,
  • Enfeksiyonlar,
  • Siroz,
  • Sinek, böcek ısırmaları,
  • Egzama,
  • Ürtiker.

 

Kaşıntıya ne iyi gelir?

Egzama alevlenmeleri yaz aylarında ve kış aylarında sık görülür. Cilt sıcaklıkta büyük değişiklikler yaşadığında kurumaya ve kaşıntılı hissetmeye başlar. Dışarıdaki soğuk havadan içerideki sıcak ve kuru havaya geçiş, cildin kurumasına ve çatlamasına neden olabilir. Cildinizin soğumasını önlemek için dışarıdayken eldiven, eşarp ve şapka giyin. Nemlendirme, özellikle kış aylarında daha büyük bir önem kazanır. Cildinizi soğuk ve kuru kış havasından korumak için her zaman yanınızda nemlendirici bulundurun ve günde birkaç kez bol miktarda uygulayın.  Vücudunuzu nemli tutmak cildinizin nemli kalmasına yardımcı olabilir. Günde en az sekiz bardak su için. Bu cildinizi nemlendirmeye yardımcı olacaktır. 

Haber kaynağı için lütfen tıklayınız

Antalya’nın Kemer ilçesinde düzenlenen 25. Ulusal Dermatoloji Kongresi devam ediyor.
Dermoskopinin, derinin yüzeyel mikroskopik incelemesi ile koyu renkli lekelere tanı koymak amacıyla kullanılan bir muayene yöntemi olduğunu belirten Türk Dermatoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Ertan Yılmaz, tecrübeli bir uzmanın bu yöntemle melanomları kolaylıkla tanıyabildiğini kaydetti. Prof. Dr. Ertan Yılmaz, “Dermoskopi için yüksek kaliteli büyütücü bir merceğe ve de kuvvetli bir ışık sistemine ihtiyaç vardır. Bu yöntemle derinin yapısı ve dokusu büyütülerek daha rahat algılanabilir. Bu amaçla hazırlanmış birçok cihaz vardır. Bazı aletler ile incelenen bölgelerin fotoğraflarını da çekmek mümkündür” dedi.

DERMOSKOPİNİN AVANTAJLARI

Dermoskopinin şüpheli lezyonlarda hekimin karar vermesine yardımcı olduğunu vurgulayan Türk Dermatoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Ertan Yılmaz, “Örneğin büyümekte olan bir benin alınmasının gerekli olup olmadığını dermoskopi söyleyebilir. Böylece hastayı bu tip cerrahi girişimlerden koruyabilir. Çıplak gözle çok rahatsız edici görünen bir benin, dermoskopla bakıldığında çok masum olduğu anlaşılabilir. Tam tersine sorunsuz bir ben de dermoskopla bakıldığında çok farklı görülebilir ve biyopsi alınması gerekebilir. Bu cihazlarla kombine edilen bilgisayar yazılımları muayene görüntülerini arşivlemeyi, uzmanın tanısını ve rapor çıkarabilmesini sağlar. Hastaların eski benlerinin fotoğrafları arşivlenebildiğinden, ta kip döneminde benlerde değişiklik olup olmadığı kontrol edilebilmekte, eğer riskli bir değişiklik varsa bunu erkenden tedavi edebilme şansı doğmaktadır” şeklinde konuştu.


KAŞINTI ÖNEMLİ HASTALIKLARIN HABERCİSİ OLABİLİR

Kaşıntının, deri hastalıkları dışında, kansızlıktan parazite kadar pek çok hastalığın belirtisi olabildiğine dikkat çeken Türk Dermatoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Ertan Yılmaz, şunları söyledi:
”Bu nedenle uzun süren kaşıntıları ciddiye almak gerekir. Egzemadan bitlenmeye, ilaç döküntülerinden uyuza ve mantar hastalıklarına kadar pek çok hastalıkta, bireyi hekime yönelten en önemli yakınma kaşıntıdır. Kimi zaman en az Ağrı kadar hastayı rahatsız eden; uykusuzluğa ve depresyona yol açan, hatta intiharın eşiğine getiren bu bulguya, pek çok iç hastalığı da eşlik edebilmektedir. Kaşıntı için vücudun bir çeşit uyarısı ya da derinin bir tepkisi demek mümkün. Basit gibi görünse de, kaşıntı bazen oldukça karmaşık sorunlarla birliktelik gösterebilir.Barsak parazitlerinden kansere kadar pek çok hastalık kaşıntıya neden olabilir. Kaşıntının nedenleri araştırılırken hastanın yaşı, var olan hastalıkları, kullandığı ilaçlar, banyo alışkanlıkları ve hastanın psikolojik durumu gibi faktörler dikkate alınmalıdır. Bazı ilaç alerjilerinde, deride görünen herhangi bir şey olmaksızın kaşıntı gelişebileceği unutulmamalıdır. Barsak parazitleri, diyabet, iç organ kanserleri (safra kesesi, karaciğer, barsak kanseri); safra kesesi taşları ya da viral hepatit (sarılık) gibi nedenlerle ortaya çıkan safra yolu tıkanıklıkları, lösemi ve lenfoma gibi malign (kötü huylu) kan hastalıkları, böbrek yetmezliği, AIDS gibi sistemik (birçok organı tutan) hastalıkların gidişi sırasında ya da bazen bu hastalıkların ilk belirtisi olarak yaygın ve nedensiz kaşıntılar ortaya çıkabilir.”


EN SIK RASTLANAN KAŞINTI NEDENİ CİLT KURULUĞU

Kaşıntının en sık rastlanan nedenlerinden birisinin deri kuruluğu olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ertan Yılmaz, “Yaşlı hastalarda çok sık rastlanan bir türdür. Çünkü insan yaşlandıkça deri fonksiyonları, derinin esnekliği ve su tutabilme özelliği azalır. Sert alkali sabunlarla ve çok sıcak su ile sık banyo yapılması, derideki bu bozulmayı daha da arttırıp, koruyucu lipid tabakasını zayıflatarak, deri kuruluğuna ve kaşıntıya yol açar. Ülkemizde yaygın olan liflenme ve keselenme alışkanlığının da derinin kuruyup kaşınmasında önemli rolü vardır. Deride görünür herhangi bir şey yokken, hasta kaşıntıdan yakınıyorsa, bu durum aksi kanıtlanana dek, altta yatan bir hastalığın belirtisi olarak kabul edilmelidir” şeklinde konuştu.

İLK BAŞVURULAN HEKİM DERMATOLOG

Genellikle kaşıntısı olan kişilerin ilk başvurdukları hekimin dermatolog olduğunu belirten Türk Dermatoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Ertan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
”Dermatologlar, deri muayenesi ve genel muayene ile kaşıntının nedenini belirlemeye çalışırlar. Deride herhangi görünür bir bulgu yoksa muayene bulgularına göre kansızlık (demir eksikliği), karaciğer ya da böbrek hastalıkları, tiroid hastalıkları, barsak parazitleri ya da yukarıda belirtilen diğer klinik tablolar yönünden incelemeler yapılır. Tüm bu araştırmaların sonuçlarına göre, gerekirse ilgili diğer dallardan uzman hekimlerin de yardımına başvurulur.”


KAŞINTI TEDAVİSİ

Kaşıntıda öncelikle nedene yönelik tedavi yapılması gerektiğini bildiren Türk Dermatoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Ertan Yılmaz, var olan deri hastalıklarının uygun ilaçlarla tedavi edildiğini, kaşıntı tedavisinde çok sık olarak kullanılan antihistaminlerin, ürtiker (kurdeşen) dışındaki kaşıntılarda etkisinin olmadığını kaydetti. Prof. Dr. Yılmaz, “Birinci kuşak diye tanımlanan ve sedatif (uyku verici) özellikleri olan antihistaminler, bu özellikleri nedeniyle kullanılabilir. Mentollü krem ya da pudraların, uzun süreli kullanımda, tahrişe neden olabileceği unutulmamalıdır. Yine de, kısa süreli olarak vazelinli, kortikosteroidli pomatlarla birlikte kullanılabilir” dedi.


DERİ KURULUĞUNU ÖNLEMEK İÇİN

Prof. Dr. Yılmaz, deri kuruluğu nedeniyle oluşan kaşıntıdan kaçınmak için yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı:
”Banyo ılık suyla yapılmalı, kısa sürmeli ve gerekmedikçe haftada ikiyi geçmemelidir. Banyolarda sabun yerine syndet diye tanımlanan, sert (alkali yapılı) olmayan ve derinin asit ve lipid örtüsünü bozmayan ürünler kullanılmalıdır. Kese ve lif kullanılmamalı, temizleyici ürün vücuda elle sürülmelidir. Banyo sonrasında, yumuşak bir havluyla deriyi fazla tahriş etmeden kurulanmalı ve ilk 3 dakika içinde, henüz daha deri kuruyup gerilmeden, derideki nemliliğin sürmesini sağlayacak nemlendirici, yağlayıcı pomat ya da emülsiyonlar yaygın olarak sürülmelidir.Kolonya, Alkol gibi maddelerin, kaşıntı giderici jel ve sulu pudraların deriyi kurutarak kaşıntının daha da artışına neden olacağı unutulmamalıdır. Derisi kuru ve kaşıntıya eğilimli bireylerde, vücuda ilk temas eden giysilerin pamuklu olması gerekir. Sentetik ürünlerin ya da yünlü giysilerin deriye doğrudan teması kaşıntıyı arttırır. Yüksek ısılı ve düşük nemli ortamların da, deri kuruluğu ve kaşıntıya yol açabileceği akılda tutulmalıdır.”


PSİKİYATRİK SORUNLAR DA KAŞINTIYA NEDEN OLUYOR

Türk Dermatoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Ertan Yılmaz, uzun süren ve bir nedene bağlanamayan kaşıntılarda, hastanın bir psikiyatrist ile konsülte edilmesi gerektiğine dikkat çekti. Prof.Dr. Yılmaz, “Neden ne olursa olsun, serin ve klimalı bir ortam, pamuklu, hafif giysi ve yatak takımlarının kullanılması, aşırı terlemeden kaçınılması kaşıntıyı azaltır. Kalın, yünlü ya da sentetik giysilerin giyilmesi, çok sıkı giyinilmesi; hem deriyi tahriş etmekte, hem de vücut ısısını arttırarak kaşıntıyı tetikleyebilmektedir. Alkol alımından, sıcak ve baharatlı yiyeceklerle, sıcak içeceklerden kaçınılması uygun olacaktır. Bu maddeler deride vazodilatasyona (damarların genişlemesine) neden olarak kaşıntıyı arttırabilirler” diye konuştu.

FAST-FOOD TÜKETENLERDE DERİ SORUNLAR DAHA SIK GÖRÜLÜYOR

Yoğun biçimde fast-food tüketenlerin daha az meyve, sebze tükettiklerini ve daha az su içtiklerinin gözlemlendiğini vurgulayan Türk Dermatoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Ertan Yılmaz, “Bu sağlıksız beslenme şekli, kişinin genel görüntüsünü ve güzelliğini olumsuz etkiliyor. Az vitaminli yiyeceklerle beslenmek, yağda eriyen vitaminler dediğimiz A, D, E, K vitaminlerini eksik almak cilt güzelliğini bozuyor. E ve A vitamini; güzel, sağlıklı ve kırışıksız bir cilt için olmazsa olmaz. Beslenmenin cilt sağlığındaki önemi tartışılmaz. Günlük diyette yeşil yapraklı çiğ sebzeler ile meyve tüketimine dikkat edilmesi gerekir. Öte yandan su tüketimi de cilt sağlığı için çok önemli. Su, cildimizin nem oranını etkiler, susuz kaldığımızda cildimiz de susuz kalıp nem kaybına uğrayacağı için yeterli miktarda su içmeliyiz, bu da günde en az 1,5 litre yani 5-6 bardak su içilmesi gerekliliğine işaret eder. Güzelliğin en önemli unsurları arasında yer alan bitkisel proteinler, özellikle tahıllarda bulunan B vitamini saç ve tırnak güzelliği için çok önemlidir” ifadelerini kullandı.

KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU

Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.

1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları

Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:

  • Kimlik bilgileriniz: Adınız, soyadınız, T.C. Kimlik numaranız, pasaport numaranız veya geçici TC Kimlik numaranız, doğum yeri ve tarihiniz, medeni haliniz, cinsiyetiniz, sigorta veya hasta protokol numaranız ve sizi tanımlayabileceğimiz diğer kimlik verileriniz.
  • İletişim Bilgileriniz: Adresiniz, telefon numaranız, elektronik posta adresiniz ve sair iletişim verileriniz, müşteri temsilcileri ya da hasta hizmetleri tarafından çağrı merkezi standartları gereği tutulan sesli görüşme kayıtlarınız ile elektronik posta, mektup veya sair vasıtalar aracılığı ile tarafımızla iletişime geçtiğinizde elde edilen kişisel verileriniz.
  • Muhasebesel Bilgileriniz: Banka hesap numaranız, IBAN numaranız, kredi kartı bilginiz, faturalama bilgileriniz gibi finansal verileriniz.
  • Sağlık hizmetlerinin finansmanı ve planlaması amacıyla özel sağlık sigortasına ilişkin verileriniz ve Sosyal Güvenlik Kurumu verileriniz.
  • Hastane veya tıp merkezlerimizi ziyaret etmeniz halinde güvenlik ve denetim amaçlı tutulmakta olan kamera kayıtları görüntüleriniz.
  • Otoparkı kullanmanız halinde araç plaka veriniz.
  • Sağlık Bilgileriniz: Laboratuvar sonuçlarınız, test sonuçlarınız, muayene verileriniz, randevu bilgileriniz, check-up bilgileriniz, reçete bilgileriniz dahil ancak bunlarla sınırlı olmaksızın tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi sırasında veya bunların bir sonucu olarak elde edilen her türlü sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel verileriniz.
  • www.acibadem.com.tr sitesine veya www.acibadem.com.tr/AcibademOnline/TR/MainPage adresine gönderdiğiniz veya girdiğiniz sağlık verileriniz ve sair kişisel verileriniz.
  • Acıbadem’e veya Acıbadem Grup şirketlerinden herhangi birine iş başvurusunda bulunmanız halinde bu hususta temin edilen özgeçmiş dâhil sair kişisel verileriniz ile Acıbadem Grubu çalışanı ya da ilişkili çalışan olmanız halinde hizmet akdiniz ve işe yatkınlığınız ile ilgili her türlü kişisel verileriniz.

Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:

  • Kimliğinizi teyit etme,
  • Kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi.
  • İlgili mevzuat uyarınca Sağlık Bakanlığı ve diğer kamu kurum ve kuruluşları ile talep edilen bilgilerin paylaşılması.
  • Hastane ve Tıp Merkezlerimizin iç işleyişi ile günlük operasyonların planlanması ve yönetilmesi.
  • Hastane Yönetimi, Hasta Hakları, Hasta Deneyimi bölümleri tarafından hasta memnuniyetinin ölçülmesi, arttırılması ve araştırılması.
  • İlaç temini.
  • Randevu almanız halinde randevu hakkında sizi haberdar edebilme.
  • Risk yönetimi ve kalite geliştirme aktivitelerinin yerine getirilmesi.
  • Sağlık hizmetlerini geliştirme amacıyla analiz yapma.
  • Hasta Hizmetleri, Mali İşler, Pazarlama bölümleri tarafından sağlık hizmetlerinizin finansmanı, tetkik, teşhis ve tedavi giderlerinizin karşılanması, müstehaklık sorgusu kapsamında özel sigorta şirketler ile talep edilen bilgilerin paylaşılması.
  • Araştırma yapılması.
  • Yasal ve düzenleyici gereksinimlerin yerine getirilmesi.
  • Sağlık hizmetlerinin finansmanı kapsamında özel sigorta şirketler ile talep edilen bilgileri paylaşma.
  • Kalite, Hasta Deneyimi, Bilgi Sistemleri bölümleri tarafından risk yönetimi ve kalite geliştirme aktivitelerinin yerine getirilmesi.
  • Hasta Hizmetleri, Mali İşler, Pazarlama bölümleri tarafından hizmetlerimiz karşılığında faturalandırma yapılması ve anlaşmalı olan kurumlarla ilişkinizin teyit edilmesi.
  • Pazarlama, Medya ve İletişim, Çağrı Merkezi bölümleri tarafından kampanyalara katılım ve kampanya bilgisi verilmesi, Web ve mobil kanallarda özel içeriklerin, somut ve soyut faydaların tasarlanması ve iletilebilmesi.

İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.

2. Kişisel Verilerin Aktarılması

Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.

3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi

Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;

  • 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu,
  • 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu,
  • 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname,
  • Özel Hastaneler Yönetmeliği,
  • Kişisel Sağlık Verilerinin İşlenmesi ve Mahremiyetinin Korunması Yönetmeliği,
  • Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuat hükümleridir.

Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.

4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız

Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;

  • Kişisel veri işlenip işlenmediğini öğrenme,
  • Kişisel veriler işlenmişse buna ilişkin bilgi talep etme,
  • Kişisel sağlık verilerine erişim ve bu verileri isteme,
  • Kişisel verilerin işlenme amacını ve bunların amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını öğrenme,
  • Yurt içinde veya yurt dışında kişisel verilerin aktarıldığı üçüncü kişileri bilme,
  • Kişisel verilerin eksik veya yanlış işlenmiş olması hâlinde bunların düzeltilmesini isteme,
  • Kişisel verilerin silinmesini veya yok edilmesini isteme,
  • Kişisel verilerin eksik veya yanlış işlenmiş olması hâlinde bunların düzeltilmesine ve/veya kişisel verilerin silinmesini veya yok edilmesine ilişkin işlemlerin kişisel verilerin aktarıldığı üçüncü kişilere bildirilmesini isteme,
  • İşlenen verilerin münhasıran otomatik sistemler vasıtasıyla analiz edilmesi suretiyle kişinin kendisi aleyhine bir sonucun ortaya çıkmasına itiraz etme hakkını haizsiniz.

Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.

5. Veri Güvenliği

Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.

6. Şikayet ve İletişim

Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;

  • (i) ATATÜRK MAH.FEZA SK.NO:3/8 ATAŞEHİR, Istanbul, Türkiye adresine kargo ile ıslak imzanızı taşıyan bir dilekçe ile “Kurumsal Sekretarya” departmanı dikkatine Zarfına “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Kapsamında Bilgi Talebi” yazılarak gönderebilirsiniz,
  • (ii) Noter kanalıyla gönderebilir,
  • (iii) [email protected] adresine güvenli elektronik ya da mobil imzalı olarak, kayıtlı elektronik posta adresi veya sistemimizde kayıtlı elektronik e-posta adresiniz aracılığıyla ve/veya
  • (iv) Acıbadem’e hitaben yazdığınız “word veya pdf.” formatındaki bir dosyayı güvenli eimza ile imzalayarak [email protected] ‘a e-posta’nın konu kısmına “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Bilgi Talebi” yazarak iletebilirsiniz.

Kanun kapsamındaki taleplerinizi, https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.

YUKARI

Kaşıntı

Günlük hayatı olumsuz etkileyen rahatsızlıkların başında kaşıntı şikâyeti gelir. Özellikle tedaviye yanıt vermeyen ve kendiliğinden geçmeyen, uzun süreli kaşıntı sorunu, yaşam kalitesinin düşmesine sebep olabilir. Kaşıntı çeşitli sağlık sorunları sebebiyle meydana gelebildiğinden, altta yatan sebebin doğru tespit edilmesi ve uygun yöntem ile tedavi edilmesi gerekir.

Kaşıntı Nedir?

Kaşıntı veya tıptaki adıyla pruritus; çeşitli sebeplerle vücudun belirli bir bölgesinde veya vücut genelinde kaşınma dürtüsünün ortaya çıkması veya rahatsızlık hissedilmesidir. Sıklıkla cilt dokusunun tahriş olmasıyla veya yabancı maddelerce uyarılmasıyla ortaya çıksa da; bazı dahili hastalıklar nedeniyle de vücut genelinde kaşıntı görülebilir.

Kaşıntı Nasıl Meydana Gelir?

Kaşıntı, fizyolojik olarak; cilt dokusunun altında yer alan ve dokunma, basınç, titreşim ve ağrı gibi duyuların algılanmasıyla görevli sinir uçlarının, çeşitli etkenler nedeniyle uyarılması sonucu rahatsızlık hissinin ortaya çıkmasıyla ilgilidir. Buna göre, bazı kimyasal maddeler (cildi tahriş eden asitler veya çamaşır suyu vb.), çeşitli fiziksel durumlar (sıcaklık artışı, radyasyon vb.) veya bazı hastalıklarda ciltte çeşitli maddelerin birikmesi nedeniyle (böbrek yetmezliğinde toksik maddelerin birikmesi vb.) sinir uçları uyarılır. Uyarılma ile ortaya çıkan rahatsızlık hissinin bastırılması için, beyin uyarılan bölgenin kaşınma yoluyla ikinci bir uyarana maruz bırakılmasını hedefler ve kaşınma gerçekleşir.

Bununla birlikte uzun süren ve inatçı kaşıntı, cildin doku bütünlüğünün bozulmasına ve yabancı maddelere karşı üstlendiği bariyer görevinin aksamasına yol açar. Sonuçta, sürekli tekrarlayan kaşınma davranışı da doğrudan cilde zarar vererek sinir uçlarının yeniden uyarılmasına ve kaşınmanın tekrarlanmasına neden olabilir.

Kaşıntının Sebepleri Nelerdir?

Kaşıntının nedenleri dış etmenler olabildiği gibi, vücutta gelişen belirli hastalıklar da olabilir. Bu anlamda aşağıdaki rahatsızlıklar ve etkenler kaşıntıya yol açabilir:

•Kuru cilt: Cilt kuruluğu, dokunun görevlerini yerine getirmesine engel olarak kaşıntı şikâyeti ile sonuçlanır.

•Kontakt dermatit: Cildin yabancı bir kimyasala uzun süre maruz kalması sonucunda, vücudun kimyasala karşı gösterdiği reaksiyon ile ciltte meydana gelen iltihaplanma kaşıntıya yol açar.

•Alerji: Çeşitli etmenlere gösterilen alerjik reaksiyon, ciltte döküntü ve kızarıklıkla beraber kaşıntıya neden olur.

•Kimyasallar: Bazı kimyasal maddeler, cilt ile temas ettiğinde tahrişe neden olarak kaşınma gerekliliği hissini ortaya çıkarır.

•Böbrek yetmezliği: Böbrek yoluyla vücuttan atılan zararlı maddeler; böbrek yetmezliği nedeniyle vücut dokularında birikmeye başlar. Ciltte biriken maddeler iltihap reaksiyonu başlatarak vücut genelinde kaşıntıya sebep olur.

•Enfeksiyonlar: Cildin virüs, bakteri, mantar ve parazit enfeksiyonlarına maruz kalması sonucu lokal veya genel kaşıntı ortaya çıkabilir.

•Böcek ısırıkları: Sivrisinek, arı, kene gibi böceklerin ısırıkları yoluyla vücuda giren çeşitli kimyasal maddeler kaşıntı sebebidir.

•Cilt hastalıkları: Sedef, liken skleroz, pitriazis rosea gibi çeşitli cilt hastalıkları, kaşıntı ile beraber gelişme eğilimindedir.

•Safra kesesi hastalıkları: Safra kesesi veya safra yollarının tıkanıklıklarında başta bilirubin olmak üzere çeşitli maddelerin vücutta birikimi kaşıntı meydana getirir.

•Karaciğer hastalıkları: Siroz gibi karaciğer yetmezliği ile sonuçlanan durumlarda, karaciğerin vücuttan atılmasını sağladığı zararlı maddeler vücutta birikerek yaygın kaşıntı şikayetine neden olur.

•Romatolojik rahatsızlıklar: Dermatomiyozit, sistemik skleroz gibi çeşitli romatolojik hastalıklar, kaşıntı ve ciltte görülen diğer rahatsızlıklara yol açar.

•Sinir sistemi bozuklukları: Sinir hücrelerinin harabiyetine yol açan bazı sinir sistemi rahatsızlıkları kaşıntı sebeplerindendir.

•İlaç yan etkileri: Bazı antibiyotikler veya ağrı kesici ilaçlar, çeşitli yan etkileri sonucunda kaşıntının gelişiminden sorumludur.

•Gebelikle ilişkili durumlar: Gebelik sürecinde ortaya çıkan ve hormon sistemi ile cilt, safra yolları, karaciğer gibi çeşitli organları etkileyen bazı sağlık sorunları, kaşıntıyı da beraberinde getirebilir.

Kaşıntı Şikayetine Yaklaşım Nasıldır?

Tüm vücudun ayrıntılı şekilde değerlendirilmesi, kaşıntının altında yatan sebebin doğru tespit edilmesi açısından oldukça önemlidir. Buna göre, kaşıntı şikâyeti ile doktora başvuran kişide öncelikle kaşıntının özellikleri sorgulanır. Kaşıntının ne zaman başladığı, lokal mi vücut genelinde mi olduğu, çeşitli durumlara bağlı olarak şiddetinde değişim olup olmadığı, beraberinde ciltte kızarıklık, döküntü, ısı artışı gibi ek belirtilerin varlığı araştırılır.

Kaşıntıya neden olabilecek çeşitli kimyasallara maruz olunup olunmadığı sorgulanır. Buna göre, yakın zamanda yeni bir temizlik malzemesi, parfüm, takı gibi kimyasal içerikli ürünlerin tercih edilip edilmediği belirlenir. Kaşıntının sebebi bu maddelerle ilişkili bulunursa; maddelerin vücutla temasına son verilir.

Bunların yanında, kaşıntıya neden olabilecek diğer hastalıkların araştırılmasına yönelik olarak kan tetkikleri, cilt testleri ve gerekirse cilt biyopsisine başvurulabilir. Tüm tetkiklerin sonucunda, altta yatan hastalığın tanısı konarak uygun tedavi yöntemi planlanır.

Kaşıntı Tedavisinde Neler Yapılır?

Kaşıntının tamamen giderilebilmesi, öncelikle altta yatan sebebin doğru tespit edilmesine ve uygun tedavinin planlanmasına bağlıdır. Buna göre, kaşıntı şikayetine sahip olan kişinin uzman bir hekim tarafından değerlendirilmesi; ayrıntılı öykü ve detaylı fizik muayene sonrasında istenen tetkikler ışığında kaşıntıya yol açan problemin tespit edilmesi gerekir. Bunun sonucunda en doğru tedavi yönteminin uygulanması mümkündür.

Kaşıntı probleminin giderilmesinde aşağıdaki tedavi yöntemlerine sıklıkla başvurulur:

•Kontakt dermatit veya alerji gibi kaşıntıyı başlatıcı bir dış etkenin söz konusu olduğu rahatsızlıklarda, ilk olarak bu etkenle cildin temasının kesilmesi çok önemlidir.

•Enfeksiyon durumlarında veya karaciğer, böbrek gibi iç organlardaki rahatsızlıklarda, kaşıntının, altta yatan hastalığa yönelik tedavi yapılarak giderilmesi gerekir.

•Kaşıntıya neden olan iltihaplanmalara yönelik, antihistaminik içerikli merhemler veya ağızdan alınan tabletler reçete edilebilir.

•Daha şiddetli durumlarda kortizon içerikli antienflamatuar kremler veya ağızdan alınan ilaçlar tercih edilebilir.

•Cildin kurumasını önlemek için nemlendirilmesi, kaşıntının önlenmesinde faydalıdır.

•Uzun süreli ve inatçı kaşıntılarda, kaşımaya devam etmek cilt bütünlüğünü bozarak rahatsızlığın artmasına yol açtığından, kaşımaktan mümkün olduğunca kaçınılmalıdır.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır