Sual:(Görülmeyen şeylere, mesela nazara inanmak yanlıştır. Sadece, sevgisiz bakan bir göz, insanı yorar) diyenler çıkıyor. Nazar hak değil mi?
CEVAP
Nazar haktır. Beğenerek, imrenerek veya kıskanarak bakılan şeylere nazar değer. İnsana, hayvana ve hatta cansıza da nazar değer. Nazar hastalık yapar, hatta öldürür. Kadınlara ve çocuklara daha çok tesir eder.
Peygamber efendimizin zamanında Esed oğullarından nazarı değen bir kimse var idi. Üç gün bir şey yemez, sonra çadırın bir tarafını kaldırıp oradan geçen bir deveye bakıp, (Bunun gibi bir deve hiç görmedim) der demez, deve yere düşer hastalanırdı. Müşrikler, bu adamı bulup Peygamber efendimizi nazarla öldürmesini istediler. Cenab-ı Hak da Resulullahı bunun nazarından korumuştur. Bu hususta Kalem suresinin (Nerede ise, kâfirler seni gözleri ile yıkacaklardı) mealindeki âyeti inmiştir. Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir:
(Nazar haktır.) [Müslim]
(Nazar insanı mezara, deveyi kazana sokar.) [İbni Adiy]
(İnsanların yarısı nazardan ölür.) [Taberani]
(Hoşa giden bir şeyi görünce, “Mâşâallah la kuvvete illa billah” denirse o şeye nazar değemez.) [Beyheki, İbni Sünni]
(Nazar neredeyse kaderi geçecekti. Nazardan Allahü teâlâya sığının.) [Deylemi]
(Kaderi geçecek bir şey olsaydı nazar geçerdi.) [Müslim]
Görülmeyen şeylere yok demek, bugünkü bilime de aykırıdır. Günümüzde, aletlerden çıkan şuaların iş yaptığı tespit edilmiştir. Mesela, TV’yi çalıştıran, kanallarını değiştiren veya arabaları açan kumandalar vardır. Onlardan çıkan şualar, iş yapmaktadır. Lazer denilen şualarla ameliyatlar yapılmaktadır. Bunlar gibi, gözden çıkan ve mahiyeti tam açıklanmayan şualardan da nazar değerek, bakılan şey zarar görebilir. Göremediğimiz şeylere yok demek ise, çok cahilce bir sözdür.
Kendine nazarı değmek
Sual: İnsanın kendi kendine nazarı değer mi?
CEVAP
Evet, değebilir.
Sual: Nazardan korunmak için ne yapmak gerekir?
CEVAP
Kendisine nazar değen kimse, aşağıda bildirilen duaların birini veya tamamını okumalıdır.
1- Fatiha, Âyet-el kürsi ve dört kul [Kâfirun, İhlas, Felak, Nas sureleri] yedişer defa okunup hastaya üflenirse, büyü, nazar ve her dert için iyi gelir. Tuza okunup, suda eritilerek içmek de olur. Bir hadis-i şerifte de, (Fatiha ile Âyet-el kürsiyi okuyana, o gün nazar değmez) buyuruldu. (Deylemi)
2- Bir hadis-i şerifte, (Sabah akşam, [Besmele ile] 3 defa “Bismillâhillezi lâ yedurru me’asmihi şey’ün fil Erdı ve lâ fissemâi ve hüvessemi’ul alim” okuyan, büyü ve nazardan korunur) buyuruldu. (İbni Mace)
3- Âyet-el-kürsi, Fatiha, iki Kul euzü ve Kalem suresinin sonunu okumak çok iyi gelir. (Medaric)
4- Peygamber efendimiz, iki Kul euzüyü okuyup buyurdu ki:
(Bu iki sure ile [belalardan, nazardan] korunun! Hiç kimse, bu iki sure ile korunduğu gibi, başka şeyle korunamaz.) [Ebu Davud]
5-(Euzü bi-kelimâtillahittâmmeti min şerri külli şeytânin ve hâmmetin ve min şerri külli aynin lâmmetin) tavizini, sabah akşam 3 defa okunup kendine veya hastaya üflenirse, nazardan, cin, şeytan ve hayvanların zararından korur. (Mevahib)
6- Peygamber efendimiz nazar için (Allahümme barik fihi ve la tedarruhü) okurdu. (İbni Sünni)
7- Nazarı değen kimse veya herkes, beğendiği bir şeyi görünce Mâşâallah demeli, ondan sonra o şeyi söylemelidir. Önce Mâşâallah deyince, nazar değmez. Hadis-i şerifte, (Hoşa giden bir şeyi görünce, “Mâşâallah la kuvvete illa billah” denirse o şeye nazar değemez) buyurdu. (Beyheki, İbni Sünni)
Ukbe-tübni Amir radıyallahü anh anlatır:
Resulullah efendimiz, (Kendisine Allah’ın nimet verdiği kimse, bu nimetin devamını isterse çok “La havle vela kuvvete illa billah” desin) buyurdu. Sonra “Bahçene girdiğin zaman mâşâallah la kuvvete illa billah demeliydin değil mi?” [mealindeki] Kehf suresinin âyetini okudu. (Taberani)
Bir hadis-i şerifte de buyuruldu ki:
(Kendisine Allahü teâlânın rızık verdiği kimse, çok ”Elhamdülillah” desin. Rızkı azalan da çok “İstigfar” etsin. Bir şey de kendisine üzüntü, sıkıntı verirse “la havle vela kuvvete illa billah” desin.) [Beyheki, Hatib]
8- Nazardan korunmak için âyât-i hırz denilen âyetleri okumalı ve üzerinde taşımalıdır.
Abdest alıp, 7 istigfar ve 11 salevat okuyup, hastanın sıhhatine niyet ederek, güneş doğduktan ve ikindi namazından sonra, günde iki defa hasta üzerine okumalı, işaretli yerlerde, hasta üzerine üfürmeli, şifa buluncaya kadar [kırk gün kadar] devam etmeli. Her defa okuduktan sonra, bir Fatiha okuyarak sevabı, Peygamber efendimizin ve Behaeddin Buhari, Ahmed Rıfai ve imam-ı Rabbani hazretlerinin ruhuna hediye edilmelidir. Silsile-i aliyyeyi okuyup ruhlarına hediye edilmesi daha etkili olur. Âyât-i hırzı yanında taşıyan kimse, nazar değmesinden korunduğu gibi, sihirden, büyüden, cin ile ilgili hastalıklardan da korunur. Her ne muradı varsa hasıl olur.
9- İbni Âbidin hazretleri (Tarlaya kemik, korkuluk, hayvan kafası koymalı. Bir kadın, ürününe nazar değmemesi için ne yapacağını sorunca, Resulullah, (Tarlaya hayvan kafası as) buyurur. Bakan kimse, önce bunu görüp tarladaki ürünü sonra görür) buyuruyor. (Redd-ül-muhtar)
Tivele, temime ve efsun caiz değildir. Manasız veya küfre sebep olan rukyeyi okumaya Efsun denir. Nazarı bizzat önlediğine inanılan nazarlıklara Temime denir. Şirinlik muskası denilen rukyelere Tivele denir. Rukye, okuyup üflemek veya üzerinde taşımak demektir. Rukye, âyet ve hadis ile bildirilen dualarla yapılırsa taviz denir. Taviz ise caizdir. Hadis-i şerifte, (İlaçların en iyisi Kur’an-ı kerimdir) buyuruldu (İbni Mace)
İmam-ı Rabbani hazretleri, talebeleri ile, uzak bir yere giderken, gece, bir handa kaldılar. (Bu gece bir bela zuhur edecektir. [Besmele ile] (Bismillâhillezî lâ yedurru me’asmihi şey’ün fil erdı ve lâ fissemâi ve hüves-semî’ul alîm) duasını üç defa okuyun) buyurdu. Gece büyük yangın oldu. Her odada eşyalar yandı. Duayı okuyanlara bir şey olmadı. Dert, bela, fitne, hastalık, nazar, sihir ve zalimlerin şerrinden korunmak için, sabah akşam, imam-ı Rabbani hazretlerinin bildirdiğini hatırlayarak, 3 defa okumalıdır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Bismillâhillezî lâ yedurru me’asmihi şey’ün fil erdı ve lâ fissemâi ve hüves-semî’ul alîm) duasını sabah 3 kere okuyana, akşama kadar, akşam okuyana da, sabaha kadar hiç bela gelmez.) [İbni Mace]
Hastalanınca
Sual: Gözlerden çıkan şualar nazar değdirerek zararlara sebebiyet verdiği gibi, hastalıklara da şifa olduğu söyleniyor. Bu doğru mudur?
CEVAP
Evet, doğrudur. Nazarın hak olduğu, doğru olduğu, Kur'an-ı kerim ile ve hadis-i şeriflerle sabittir.
Mümin rahatsızlanırsa, hasta olursa, salih bir arkadaşının evine gider, onunla biraz sohbet eder, muteber bir kitap okursa, mutlaka iyileştiği, tecrübe ile görülmüştür. Müminin yüzüne bakmak şifadır. Müminin gözünden çıkan şualar, karşısındaki kişinin iyileşmesine sebep olur. Eğer o kimse cömertse bir bardak suyu içilirse, bu da şifaya kavuşturur. Bir hadis-i şerifte, (Cömerdin yemeği şifadır) buyuruluyor. O suyun bir kısmı içilmişse, artık olduğu için o, şifaya sebeptir. Yine bir hadis-i şerifte, (Müminin artığı şifadır) buyurulmuştur.
Nazar haktır
Sual: Nazar yani göz değmesini inkâr eden küfre girer mi?
CEVAP
Evet. Nazarın hak olduğu âyet-i kerime ile ve hadis-i şeriflerle sabittir.
Test
Senin Üzerinde Kimin Nazarının Olduğunu Söylüyoruz!
Ülkemizin kanayan yaralarından biri de nazar konusu Onedio ekibi olarak bu gidişata 'dur' demeye karar verdik ve nazara karşı savaş açtık! Bu testimizle, sana kimin nazar ettiğini söylüyoruz!
Nazara inanır mısınız? Nazar, özellikle İslam dininde olduğuna inanılan, başkalarının olumsuz duygu ve düşüncelerinden etkilenildiği düşünülen bir durumdur. Kendisine nazar değdiğini düşünen insanların başına çeşitli olumsuzluklar gelir. Başka inanışlarda ise nazar yerine kötü enerji kavramı da kullanılır. Bu yazımızda üzerinizde nazar birikimi olduğunu gösteren 8 işaret hakkında bilgi vermek istiyoruz.
Bir insana nazar değdiğinde çeşitli belirtiler ortaya çıkmaya başlar. Bunun yaygın belirtileri arasında eşyaların bozulmaya başlaması yer alır. Özellikle elektrikli aletler sırasıyla bozulur. Aynı hafta içinde birden fazla elektronik eşyanız bozulduysa üzerinizde nazar birikimi olduğunu gösterir.
Güçlü İnsan Nasıl Olunur? Güçlü İnsan Olmanın 10 Yöntemi
Nazar değmesi kişiyi olumsuz duygulara sürükler. Dinlenmek ya da uykudan uyanmak yorgunluğun geçmesi için yetersiz kalır. Bir türlü geçmeyen yorgunluk hissi, kişinin günlük basit işlerini yapmasını bile engeller.
Nazarın en büyük belirtileri arasında iç sıkıntısı yer alır. İç sıkıntısı insanı bir anda etkisi altına alarak, herhangi bir şey yapma isteğinin engellenmesine yol açar. Sıkıntının sebebi yoktur. Hatta çok neşeli bir anda bile ortaya çıkabilir.
Nazar değen insanlar sık sık olumsuz olaylarla karşı karşıya kalır. Basit sakarlıklardan büyük kazalara karşı birçok şey meydana gelir. Hiç umulmadık anda olumsuz olaylar ortaya çıkar. Bazı olaylar sebepsiz şekilde meydana gelerek günlük işlere karşı isteksizlik doğurur.
Nazar birikimi yaşayan kişiler bölgesel olarak ağrılarla karşı karşıya kalır. En çok ağrı yaşanan bölgeler arasında baş yer alır. Baş ağrısı ilaç da içilse dinmeden devam eder. Uyku hali, gözlerde yaşarma getirir. Ayrıca baş ağısı yaşayan kişiler kendini yalnız bırakarak, insanlardan soyutlamak ister. Bu sayede ağrının kesileceğini ve unutulacağını düşünür.
Nazar, beraberinde unutkanlığı getirir. Günlük rutin işlere ya da önemli görevlere karşı unutkanlık meydana gelir. Üzerinizdeki olumsuz enerjinin etkisiyle, odaklanmakta zorluk yaşarsınız. Hatta dışarı çıkarken neden çıktığınızı bile unutabilir, hareketlerinizde farklılaşma meydana geldiğini fark edebilirsiniz.
Kronik rahatsızlıkların nazar ile alakasız olduğunu düşünebilirsiniz. Aslında burada söz konusu olan kronik rahatsızlıklar bir anda meydana gelir. Daha önce bilinmeyen rahatsızlıklar sırayla ortaya çıkmaya başlar.
Esnemek nazarın en önemli belirtileri arasında yer alır. Eğer uykusuz olmadığınız halde sürekli esnemek istiyorsanız ve bu esneme gözyaşlarıyla birlikte devam ediyorsa üzerinizde nazar olduğunu ortaya koyar.