ishalim geçmiyor neden / Geçmeyen İshal Neden Olur? Sürekli İshal Olmak Nasıl Engellenir, Nasıl Geçer? - Sağlık Haberleri

Ishalim Geçmiyor Neden

ishalim geçmiyor neden

Tekrarlayan İshale Dikkat!

HAREKETSİZLİK, OBEZİTE VE AŞIRI SİGARA TÜKETİMİ KOLON KANSERİNİ TETİKLİYOR

Kolon kanseri, oldukça ciddi ve yaygın bir hastalık olarak değerlendiriliyor. Genellikle batı bölgelerinde diğer yerlere oranla daha yaygın olarak görülüyor. Her 10000 kişiden 1’i kolon kanserine yakalanıyor. Cinsiyet farkı gözetmeyen kolon kanseri; sıralamaya girdiğinde tüm kanser türleri arasında yaygınlık bakımından 3. sırayı alıyor.

AİLESİNDE BAĞIRSAK POLİP HASTALIĞI OLANLAR DİKKAT ETMELİ

50 yaşından sonra her kişiye, kolorektal tetkikler önerilmektedir. Burada aileden gelen bağırsak polip hastalığı, ülseratif kolit ve bazı konjenital sendromlar yüksek risk grubu olarak kabul edilmektedir. Kolorektal kanserlerde ortalama tanı koyma yaşı 62'dir. Yaş ilerledikçe risk oranı yükselir. Kolon kanseri çocukluk yaşlarında seyrek görülmekle birlikte, genç yaş hastalarda genellikle ailevi - genetik faktörler etkili olmaktadır.

SABAH İSHALLERİ VE AŞIRI KİLO KAYBI BELİRTİ OLABİLİR

Kolon, anatomik olarak bakıldığında sağ alt karından yukarı ve sola doğru dolanıp anüste sonlanır. Yaklaşık 1 metre uzunluğuna sahip kolon yani kalın bağırsak; sağ, yatay (transvers), inen (sol) ve son bağırsak (rektum) bölümleriyle değerlendirilir. Kökenini bu anatomik bölümlerden alan kanserler; klinik, patolojik ve tedavi yaklaşımları yönleriyle farklı özellik ve davranışlara sahiptirler. Sağ ve sol kolon kanserlerinin alarm verici belirtileri de farklılık gösterir. Sağ kolon kanserleri lümen içine doğru yavaş büyüyen kitleler oluşturur. Bu özelliği nedeniyle sağ kolon kanserleri gizli kan kaybına bağlı anemi,  rektum kanserleri dışkıda kan görülmesi ile birlikte görülürken, sol kolon kanserleri dışkılama düzeni bozulması ve tekrarlayan ishal ile kendini hatırlatır. Bu şikâyetleri olan hastalara dikkatle yaklaşılmalıdır. Sabah ishalleri bir uyarıcı olabilir. Sık dışkılama ve dışkı çapında değişiklikler, gaz, kötü koku ve kilo kaybı eşlik eden diğer klinik bulgularıdır.

Sol kolon kanserleri kolon duvarını sıkıştırıcı tarzda çepeçevre saran bir özelliğe sahiptir. Değişik derecelerde bağırsak geçişinde tıkanmalara neden olabilmektedir. Bu tıkanma belli bir dereceye ulaştığında, gelip geçen kıvrandırıcı karın ağrıları ve büyük abdest düzeninde bozulmalar ortaya çıkar. Sol kolon kanserlerinde başlangıçta kabızlık ön plandadır. Bir durgunluğa maruz kalan bağırsak muhtevası, ortamdaki bakterilerin faaliyetleri sonucu sulu kıvama dönüşerek ishal tarzında boşalabilir. Özellikle öncesinde kramp tarzında karın ağrıları ve seyrek dışkılama ile ardından görülen ishal tablosu, bir sol kolon tümörünün habercisi olabilir.

Bir gıda zehirlenmesi ve ishalin diğer nedenleri dışlanabildiği takdirde, özellikle orta yaşın üstündeki kişilerde, yukarıda tanımlandığı gibi tekrarlayan ishal durumu mevcut ise, kolon tümörü olasılığını aydınlatabilmek için mutlaka kolonoskopik incelemeye başvurulmalıdır. İnceleme ihmal edilirse, kolonun tam tıkanması sonucu ile yüz yüze kalınabilir.

KOLONOSKOPİK TARAMA İHMAL EDİLMEMELİ

Dünya Sağlık Örgütü, kolon kanserinin erken tanısı için kolonoskopik incelemeyi altın standart olarak önermektedir. Kolonoskopi testleri, teknolojinin gelişmesi ile birlikte daha kolay, ağrısız ve kısa sürede yapılabilmektedir. Kolonoskopi, 50 yaşından sonra herkese yapılmalıdır. Ancak ailede birden fazla kişide kalın bağırsak kanseri veya yaygın polip sorunu var ise, kolonoskopik taramanın 20 yaşından itibaren yapılması önerilir. Polip tespit edildiyse en geç senede 1 kere kolonoskopi yapılmalı, polip kaybolduysa tarama 3 seneye indirilmelidir. Kanser tanısı mutlaka biyopsiyle konulmalıdır.

Kolon kanseri taraması için 50 yaş üstü kişilerde, Ulusal Kanser Enstitüsü’ nce yılda bir kez parmakla rektal muayene ve gaitada gizli kan testi önerilmektedir. Şüphe çeken durum saptananlarda  ise kolonoskopi ve biyopsi eklenmelidir.

TEDAVİDE ERKEN TEŞHİS VE DOĞRU MÜDAHALE ÖNEMLİ

Kolon kanseri tedavisinde başarılı olabilmek için erken tanı büyük önem taşımaktadır. Öncelikle hastalığın belirtilerini yaşayan kişinin doktora başvurması, hastalığa neden olan sebeplerin özellikle poliplerin araştırılması ve belirlenmesi gerekir. Kolorektal tümörlerin tedavisi ise; hastalığın boyutuna, yerleşim yerine, evresine, hastanın genel sağlık durumuna ve diğer faktörlere bağlı olarak planlanır.

Kolon kanserinin tedavisi cerrahidir. Tümörlü olan kısım cerrahi yöntemlerle çıkarılarak, barsak devamlılığı yeniden sağlanır. Bu sayede tümörün yayılması engellenir. Eğer kanser güvenlik mesafesi olmayacak kadar anüse yakın bir yere yerleşmiş ise, anüsün tamamen çıkarılması ve bağırsağın karın duvarına ağızlaştırılması gerekebilir.

TEDAVİ SÜRECİNDE AİLE DESTEĞİ ÖNEMLİ

Tedavi sürecinde kullanılan ilaçlar, kişinin hastalıkla savaşmasına yardımcı olması açısından çok ağır değildir. Operasyon sonrasında hasta mutlaka dinlenmelidir. Kolon kanserleri, erken tanı konulduğu ve yeterli bir cerrahi işlem uygulandığı takdirde, başarıyla tedavi edilebilen ve hastaların uzun yaşam fırsatı elde edebildiği bir hastalıktır. Tedavi sürecinde ailenin desteği, hastayı daha hızlı bir iyileşme sürecine sokacaktır. Yapılan tedavilerin dışında morali yüksek olan hasta, kısa zamanda tedaviye olumlu cevap verecektir.

HAREKETSİZLİK, OBEZİTE VE AŞIRI SİGARA TÜKETİMİ HASTALIĞI TETİKLİYOR

Araştırmalar bazı davranış biçimlerinin kolorektal kanserle ilişkili olduğunu göstermektedir. Fiziksel olarak hareketsizlik, obezite, aşırı alkol tüketimi, kırmızı veya işlenmiş et, rafine edilmiş tahıl ve hayvansal yağlar başta olmak üzere yağ açısından zengin beslenen kişilerde kolon kanserine yakalanma riski artmaktadır. Ayrıca, sigara içen kişilerin kolorektal kansere yakalanma olasılığı içmeyenlere göre yüzde 30-40 daha fazla olmaktadır.

 


Sağlık Rehberi

İshal genellikle sık karşılaşılan ve nadiren ciddi seyreden bir bulgu olsa da, hangi durumlarda müdahale  gerektirdiğini bilmek önemlidir. Çünkü, uygun tedavi edilmediğinde, sıvı kaybına yol açarak, çocuğunuzun vücudundaki su ve tuz dengesini bozabilir.

Çocuğumun normal dışkısı nasıl olmalı?

Normal dışkının sıklığı ve kıvamı, çocuğunuzun yaşına göre değişiklik gösterir. Küçük bebeklerin günde 3-10 kez cıvık-yumuşak kıvamlı dışkılaması normaldir (anne sütü alan bebekler, mama ile beslenenlere göre daha sık dışkılayabilir). İlk 3 ayda, bazı bebekler günde 2 veya daha fazla dışkılarken, diğerleri haftada bir yumuşak kıvamlı dışkılar. İki yaşına geldiğinde çoğu çocuğun günde en az bir kez yumuşak fakat katı kıvamlı dışkılaması olmaktadır. Daha büyük çocuklarda ise bağırsak alışkanlığı her çocuğa göre farklı olabilir; bazıları her yemek sonrası, bazıları ise günaşırı tuvalete gidebilir. Dışkının kıvamı ve rengi de yaşa göre değişiklik göstermektedir. Özellikle anne sütü alan küçük bebeklerin dışkısı sarı, yeşil veya kahverengi olabilir, tanecikler içerebilir.

Çocuğumun ishal olduğunu nasıl anlarım?

İshal, çocuğunuzun cıvık veya sulu dışkılaması, veya her zamankinden daha sık dışkılaması olarak tanımlanır. Bebeklerde normal dışkılama sıklığının iki katına çıkması, daha büyük çocuklarda ise üç veya daha fazla sulu dışkılama olarak tanımlanır. Tüm çocukların dışkı kıvamı ve rengi beslenme ile ilişkili olmakla birlikte, sulu ve sümüksü dışkılara dikkat edilmeli, kan içeren veya siyah- katran rengi dışkılamalarda mutlaka doktora başvurulmalıdır.

İshalin Nedenleri

• Virusler ; Çocuklardaki ishalin en sık nedenidir. Daha çok kış aylarında görülür, sulu ishal, kusma, hafif ateş, baş ağrısı, karında kramplar, kas ağrıları ve iştahsızlığa neden olur. Bakterilerin neden olduğu ishali çoğu zaman viruslere bağlı olan ishalden ayırmak zordur, fakat ateş genellikle daha yüksektir, ishal kanlı veya sümüksü olabilir. Bakteri ve parazitlerin neden olduğu ishal genellikle içme suyunun temiz olmadığı, lağımın uygun şekilde boşaltılamadığı bölgelerde görülür. Sebep olan mikrobun bulaştığı yiyeceklerin veya içeceklerin tüketilmesi veya mikrop ile temas etmiş ellerin ağza götürülmesi ile hastalık gelişebilir.

• Antibiyotikler ; Antibiyotiklere bağlı ishal genellikle hafif seyreder ve antibiyotiklerin kesilmesine gerek olmaz. Fakat antibiyotik bittikten sonra düzelmeyen, şiddetli seyreden veya kanlı ishale yol açan durumlarda doktora başvurmak gerekir.

Çoğu ishal 3-7 gün içerisinde düzelmektedir. Onbeş günü geçen ishal, enfeksiyonlar, sindirim bozuklukları, genetik hastalıklar, besin alerjileri gibi farklı nedenlerden kaynaklanabilir ve farklı şekilde tedavi gerektirebilir. Bu nedenle, on günden uzun süren ishalde doktora başvurmak gerekir.

SIVI KAYBINA DİKKAT

İshal vücutta sıvı kaybına yol açabilir. Sıvı kaybı bebekler ve küçük çocuklarda daha sık görülür. Hafif derecede sıvı kaybında susama hissi, hafif ağız kuruluğu görülürken, orta derecede sıvı kaybında idrar miktarında azalma (altı saat içinde idrar yapmama), ağladığı zaman gözyaşının azalması-olmaması, ağız kuruluğu ve gözlerde çöküklük, ağır derecede sıvı kaybında ise uyku hali, nabızda hızlanma ve idrar yapmama görülür.

İshalli çocuk nasıl beslenmeli?

Sıvı kaybı olmayan ve ağızdan beslenebilen çocuklar normal beslenmeye devam etmelidir. Pirinç, buğday, patates, ekmek, yağsız et, sebze ve meyve tüketebilir. Anne sütü alan bebeklerin ise sık sık emzirilmesi gerekir. Yeterli su ve sıvı gıda verilmelidir. Yağlı gıdalar, meyve suları, çok şekerli içecekler ishali artırabileceğinden önerilmemektedir. İshale yönelik ilaç tedavisi genellikle gerekli değildir ve doktorunuz tarafından önerilmedikçe kullanılmamalıdır. Orta-ağır sıvı kaybı olan çocuklarda şeker ve mineral içeren ağızdan sıvı tedavisini doktorunuzun önerdiği şekilde verebilirsiniz. Bu şeker ve mineral (tuz) karışımları hazır paketlerde bulunur ve önerilen miktarda su ile karıştırılarak belirli bir süre içerisinde içirilir. Ağızdan beslenemeyen çocuklara damardan sıvı tedavisi verilmesi gerekebilir.

Ne zaman doktora başvurmalı?

• Kanlı ishali varsa

• 1 yaşından küçük ve birkaç saat içinde herhangi bir şey yemedi veya içmediyse

• Şiddetli karın ağrısı varsa

• Çok halsizse, sürekli uyku hali veya huy değişikliği varsa

• Sıvı kaybı bulguları varsa: ağzı kuru, ağladığında gözyaşı yok veya bebeklerde 4-6 saat, daha büyük çocuklarda 6-8 saat boyunca idrar yapmadıysa

• Yüksek ateşi varsa

• İshali 10 günden uzun sürdüyse doktorunuza başvurmanız gerekir

İshalden nasıl korunmalı?

• Eller sık sık ve uygun şekilde yıkanmalıdır (30 saniye süre ile sabun kullanarak

yıkanmalı, tırnak içleri, parmak araları ve el bileklerini de içermeli)

• Alt bezi değişimi dikkatle yapılmalı ve sonrasında eller yıkanmalıdır.

• Temizliğinden emin olunmayan veya kaynağı bilinmeyen sular tüketilmemelidir.

• Çiğ yenen gıdalar dikkatlice yıkanmalıdır.

• İshali toparlayana kadar çocuğun okula gitmemesi, diğer çocuklara yayılmasını

önlemeye yardımcı olacaktır.

* Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır.

Geçmeyen İshal Neden Olur? Sürekli İshal Olmak Nasıl Engellenir, Nasıl Geçer?

Geçmeyen İshal Neden Olur?

İshal, günde üçten fazla, çok yumuşaktan sıvı kıvamına kadar çok sık dışkı emisyonudur. İki ila dört haftadır geliştiğinde uzamış, bir aydan fazla sürdüğünde kronik olarak tanımlanmaktadır. Kronik ishal, bazen aynı patolojiyle çakışan çeşitli mekanizmalardan ilerler. Motor diyare, bazen kolikten önce gelen, genellikle zorunlu bir karaktere sahip, özellikle kolik olmak üzere bağırsak geçişinin hızlanması ile karakterizedir. 

Ozmotik ishal, bağırsak lümeninde su çağrısına neden olan bir maddenin sindirim kanalındaki varlığından kaynaklanmaktadır. İshal yaygın bir sorundur. Normalden daha büyük ve daha fazla sayıda sıvı veya yumuşak kıvamda dışkı ile karakterizedir.

Sürekli İshal Olmak Nasıl Engellenir?

Bu bir hastalık değil, bir kolit belirtisidir. En yaygın nedeni, kirli yiyecek veya suyun yenmesidir. 1 veya 2 gün sürer, ardından tedavi gerektirmeden geçer. Süresi boyunca, vücut dışkı yoluyla çok fazla su ve mineral tuzu kaybedebileceğinden, iyi bir şekilde nemlendirmek gerekir. Bu, özellikle dehidrasyonun daha ciddi sonuçları olabileceği çocuklar ve yaşlılar için önemlidir. Gerçekten de, sadece 1 veya 2 günlük ishalden sonra, küçük çocuklar çok ciddi şekilde susuz kalabilir. Sanayileşmiş ülkelerde ishalin ölüme neden olması çok nadirdir. Bununla birlikte, az gelişmiş ülkelerde, 5 yaşın altındaki çocuklarda önde gelen ölüm nedenidir. 

Genellikle akut ishal bir veya iki gün sonra dinlenerek ve diyette bazı değişikliklerle düzelir. Bu süre zarfında diyet, dehidrasyonu önlemek için yalnızca sıvıları içermeli ve ardından belirli yiyeceklerin kademeli olarak alınması gerekir. Antibiyotik kullanımına bağlı ishal durumunda, semptomlar genellikle antibiyotiğin kesilmesinden sonraki birkaç gün içinde geçer.

Sürekli İshal Nasıl Geçer?

Her gün en az 1-2 litre su, sebze veya yağsız et suyu, pirinç veya arpa suyu, temiz çay veya kafeinli gazlı içecekler için. Su ve mineral tuz kaybını artırıcı etkisi olan kafein içeren alkol ve içeceklerden uzak durun. Ayrıca, yüksek şeker içeriği ishale neden olabileceğinden, birden fazla bardak gazlı içecek içmekten kaçının. Bazen gezgin ishalinde olduğu gibi, şiddetli ishali olan yetişkinler rehidrasyon solüsyonu içmelidir.

Bazı yaşlı insanlar, tıpkı küçük çocuklar gibi, susuzluklarını hissetmekte daha fazla güçlük çekebilir ve hatta bunu etrafındakilere bildirebilir. Sevilen birinin yardımı bu nedenle çok önemlidir. Rahatsızlığa neden olsa bile ishali tedavi etmemek en iyisidir. Reçetesiz satılanlar dahil, ishal için herhangi bir ilaç almadan önce bir doktora danışın. Bazı ürünler vücudun enfeksiyonu yok etmesini engeller, bu yüzden hiçbir faydası yoktur. Ayrıca dışkıda kan varsa veya şiddetli karın krampları hissediliyorsa mutlaka doktora başvurmak gerekir.

Geçmeyen İshal Neden Olur Sürekli İshal Olmak Nasıl Engellenir, Nasıl GeçerKronik İshalde Beslenme Nasıl Olur?

Şiddetli rahatsızlık devam ettiği sürece, krampları ve ishali daha da kötüleştiren aşağıdaki yiyecekleri tüketmekten kaçınmak en iyisidir.

● Süt Ürünleri,

● Narenciye suları,

● Et,

● Baharatlı yemekler,

● Tatlılar,

● Yağ oranı yüksek yiyecekler (kızarmış yiyecekler dahil),

● Buğday unu içeren yiyecekler (ekmek, makarna),

● Lif içeriği yüksek olan mısır ve kepek,

● 5 ila 12 ay arası küçük çocuklarda bile oldukça faydalı olduğu söylenen muz hariç meyveler,

● Çiğ sebzeler.

Önce beyaz pirinç, şekersiz tahıllar, beyaz ekmek ve kraker gibi nişastalı yiyecekleri tüketebilirsiniz. Bu yiyecekler hafif rahatsızlığa neden olabilir. Rahatsızlık tekrar şiddetli hale gelmedikçe, yemeyi bırakmaktansa sebat etmek daha iyidir. Yavaş yavaş meyve ve sebzeleri (patates, salatalık, kabak), yoğurdu, ardından proteinli yiyecekleri (yağsız et, balık, yumurta, peynir vb.) ekleyin.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır