isim unutkanlığı / Unutkanlık Bunama (Demans) – Dr. Suat GÜNSEL Girne Üniversitesi Hastanesi

Isim Unutkanlığı

isim unutkanlığı

Belki aynı ofiste çalışıyorsunuz ya da belki de bir arkadaşınızın arkadaşı, fakat ismi neydi ki? Ve işte gülümseyerek size doğru geliyor, muhtemelen tokalaşacaksınız. "Seni görmek ne kadar güzel." Bir sonraki hamleniz ne olacak? Bu durumda en güvenlisi; konuşma esnasında onu referans vermemek ya da ona dostum veya arkadaşım demek. Aksi halde, içinde bulunduğunuz durum giderek saçma bir hal almaya başlayacaktır.

Birçoğumuz için isim hatırlamak ustalık gerektiren bir iştir. Henüz mutlak bir umut olmasa da, yeni bir çalışmauykumuzun bu durumla bir ilgisinin olabileceğini söylüyor. Brigham ve Boston'daki Women's Hospital 'dan araştırmacılar; sağlıklı bir gece uykusununözellikle isimleri ve yüzleri hatırlama yetimizi geliştirdiği bulgusuna ulaştı.

Çalışmada, 14 katılımcıyayanlarına isimler yazılı olan 20 yüz fotoğrafı gösterildi. 12 saat sonra katılımcılara, yanlarındaki isimlerin doğru veya yanlış yazıldığı fotoğraflar tekrardan gösterildi. Bu aşamada katılımcılardan fotoğrafların yanına yazılan isimlerin doğru olup olmadığını belirlemeleri ve verdikleri cevaplara dair emin olma durumlarını derecelendirmeleri istendi.

Araştırmacılar katılımcıları iki kez teste tabi tuttular. Birinci test; katılımcılara 8 saatlik bir uyku süresi tanındıktan sonra ve diğeri ise katılımcıların günlük aktivitelerini gerçekleştirdikleri 1 günün sonunda yapıldı. Testler sonunda, 8 saatlik uykunun ardından yapılan teste verilen cevapların daha tutarlı olduğu görüldü.

Her ne kadar detaylar hala belirsiz olsa da, bilim insanları uyku ve hafızanın el ele olduğu noktasında uzlaşıyorlar. Daha önce yayınladığımız bir yazımızda da belirttiğimiz gibi;
Bir teoriye göre; derin- uyku aslında geriye dönük müdahaleyi başlatır, yani unutmanın “panzehiri” gibi davranır. Derin-uykuya geçtikten sonra, bu teori; beynin dış dünyadan bilgi alımını durdurduğunu ve hafıza güçlendirmesüreci olarak adlandırılan taze hafızaları sağlamlaştırmaya odaklanır.

Bir başka teori ise; derin uykudaki nöral yavaşlama düşüncesiyle çelişiyor ve bunun yerine, beynin “sinirsel tekrarlamaya” odakladığını yani; yeni öğrenilen bilgiyi tekrarlama sürecini aktifleştirdiğini ileri sürüyor. Sinirsel tekrarlama aracılığıyla, beyin yalnızca hali hazırda oluşmuş hafızaların “kaybolmasını” engellemekle kalmaz, aynı zamanda da uyanıkken oluşturulması pek mümkün olmayan hafızaların (bir önceki gece hatırlayamadığınız final sınavı bilgisi) kodlamasını da bitirir.

Öte yandan, bu yılın başlarında yapılan bir çalışma; yaşlı bireylerin arka planda çalan bir müziğe maruz kaldıklarında, isimleri ve yüzleri hatırlamakta güçlük çektikleri bulgusuna ulaşmıştı. Fakat, müzik üniversite çağındaki katılımcılarda şimdiye kadar herhangi bir olumsuz etki oluşturmamıştı. Hafızayı güçlü tutma durumu elbette ki biraz karmaşık bir olay, ancak yanınızda insan yüzleriyle isimlerin eşleştirildiği bir listeyi depoladığınız hafıza kartları taşıyamayacağınıza göre, şimdilik iyi bir gece uykusu çekmeniz bu konuda size yardımcı olabilir.




Hafıza Konusundaki Diğer Araştırmalar






Araştırma Referansı: Maurer, Leonie, Kirsi-Marja Zitting, Kieran Elliott, Charles A. Czeisler, Joseph M. Ronda, and Jeanne F. Duffy. "A new face of sleep: The impact of post-learning sleep on recognition memory for face-name associations."Neurobiology of learning and memory126 (2015): 31-38.



Bu içerik BilimFili.com yazarı tarafından oluşturulmuştur. BilimFili.com`un belirtmiş olduğu "Kullanım İzinleri"ne bağlı kalmak kaydıyla kullanabilirsiniz.


Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Unutkanlık (demans) bir kişinin bir hastalık sonucunda beyin hücrelerinin etkilenmesine bağlı olarak ortaya çıkan ve en sık unutkanlık ile başlayan çoğunlukla ilerleyici zihin işlevlerinin kalıcı olarak gerilediği hastalık halidir. Demans da denen unutkanlık/bunama, beyni etkileyen bozuklukların neden olduğu bir grup semptomun bütünsel adıdır ama belirli bir hastalık değildir.

Unutkanlık; kişinin günlük yaşam aktiviteleri olan işini yapabilme, ev işleri olan yemek yapma, tamir etme, ev eşyası kullanma, hobileri ile ilgilenme ve öz bakımı olan yıkanma,giyinme gibi temel yetilerde bozulma şiddetine göre bir seyir gösterir. Demans hastası ilk zamanlarda unutkanlıklarından utanma, kendi kusurlarını kapama eğiliminde oldukları için yakınları tarafından ancak iyi bir gözlemle fark edilebilirler. İlk olarak genelde isimleri unutma, kişileri karıştırma ve yakın hafıza ile ilgili bilgileri kaybetme ve kaydetme kusurları ortaya çıkar.

Daha sonraları yemeğin yapılışındaki eksiklikler ya da yemeği ocakta unutmak gibi mutfak kazalarının yanında eskiden yapabildiği tamir işlerini yapamama, evin yolunu şaşırma ya da yönünü bulamayıp kaybolması ile başlayan unutkanlıkları ön plana çıkar. Hareketlerde ya da konuşmada yavaşlama, becerilerin azalmasına bağlı sinirlenme, öfkelenme, uyku iştah düzeyinde bozulma ve nihayetinde öz bakımın iyice azalması ve yardımsız günlük ihtiyaçlarını karşılayamamaya bağlı sorunlar görülür.

Bellek, dikkat, dil becerileri, görsel mekansal işlevler gibi kognitif becerilerde eksilme unutkanlıkta karşılaştığımız tablodur.

65 yaş üstü bireylerin %5’inde, 85 yaş üstü bireylerin %35-50’inde unutkanlık vardır. Kaba bir hesapla unutkanlık yakınması olan yaşlıların %60’ında demans saptanacaktır.

Bunama (demans) belirtileri nelerdir?
Bunamanın belirtileri zihinsel ve ruhsal olmak üzere iki türdür.

Bunamanın zihinsel belirtileri: İlerleyici unutkanlık (en sık), yakınlarını tanıyamama, zamanı bilememe, mekanları tanımama, hesap yapamama, çevrede olanları anlama güçlüğü, günlük yaşam becerilerinde gerileme (banyo yapma, giyinme,  yemek yemek gibi)

Bunamanın ruhsal belirtileri (zihinsel yetenek kaybı olan kişide): Mutsuzluk, sinirlilik,
duygu kontrolunda azalma, çeşitli düşünce bozuklukları, hayal görme, davranış bozuklukları

Unutkanlık bunamanın (demansın) belirtisi midir?
Unutkanlık her durumda bunama belirtisi değildir. Birçok unutkanlıklar yaşın ilerlemesine bağlı oluşan ve bunama ile ilişkisi olmayan unutkanlıklardır. Unutkanlığın bunama bulgusu olup olmadığı ancak ayrıntılı bir hekim muayenesi ile saptanabilir.

Bunamanın diğer adı Alzheimer hastalığı mıdır?
Alzheimer hastalığı bunamanın bir türüdür. En sık bunama nedenidir. Bunun dışında beyin damar hastalıkları en başta olmak üzere farklı bunama nedenleri de vardır.

Beynimizi yaşlandıran faktörler nelerdir?

  • Genetik yatkınlık,
  • Depresyon, stres,
  • Ateroskleroz (damar sertliği),
  • Kafa travması,
  • Düşük eğitim düzeyi,
  • Obezite,
  • Hipertansiyon, Hiperlipidemi, Diyabetes mellitus,
  • Sigara, alkolizm,
  • Tiroid hastalıkları,
  • B 12 Vitamini eksikliği (nöroanemik sendrom),
  • Demans (Alzheimer vs),
  • Beyin tümörü

Sağlıklı Bir Beyne Sahip Olmak İçin:

  • Stresten, kaygı ve üzüntüden uzak kalmaya çalışın,
  • Yeterli ve dengeli beslenme ile kilo kontrolüne dikkat edin,
  • Antioksidanları içeren gıdalar alın,
  • İyi, kalite uyku ve beslenme düzeni oluşturun,
  • Sigara ve alkolden uzak durun,
  • Yaşınıza uygun düzenli egzersizler yapın,
  • İnsanlarla iletişime geçin, sosyal aktivitelere katılın,
  • Sürekli yeni ve kompleks bilgiler edinin,
  • Bulmaca, iskambil, satranç gibi yoğun zihinsel aktivite gerektiren oyunları oynayın,
  • Kitap okuyun, radyo dinleyin, televizyon izleyin. Bunları yaparken yorumlarda bulunun, tartışmalara katılın.
  • Yabancı dilde kelimeler öğrenmeye çalışın,
  • Meditasyon, yoga gibi aktivitelerde bulunun,
  • Aile ve arkadaş ilişkilerinizi güçlü tutun,
  • Emekli olmayın, aktif ve her zaman bir amaç için uğraşın,
  • Planlı yaşayın,
  • Düzenli doktor kontrolüne gidin ve doktorunuzun sağlık ile ilgili tavsiyelerine mutlaka uyun.

Unutkanlık pek çoğumuzun yaşadığı bir sorun. Bırakın geçen yıl yaşadıklarımızı, faturaları yatırmaktan kredi kartımızı ya da arabanın anahtarını nereye koyduğumuza kadar pek çok günlük işi bile unutur olduk. Bazılarımız hatırlamakta çok iyi. Yıllar önce yaşadığı bir olayı tarihiyle, ayrıntılarıyla hatırlayabiliyor. Bir kısmımız ise, dün ne yediğini unutuyor.

Neden bazılarının hafızası daha güçlü?
Elbette bireyler arasında bellek farklılıkları var ve bu çok doğal bir durum. Zira belleği etkileyen onlarca faktör olup bunlar beyin oluşumundan başlayıp onu geliştirmemize ve kullanmamıza kadar uzanıyor. Öte yandan beslenmemiz, uyku düzenimiz, hatta ruhsal durumumuz bile belleğimiz üzerinde önemli etkilere sahip.

Gençlerde unutkanlık genellikle neden yaşanıyor?
Bu grupta unutkanlık genellikle kişinin kendisi ya da çevresi tarafından iş yükünün yoğunluğu ve stresle ilişkilendiriliyor ki kısmen doğru olmakla birlikte her zaman neden bu olmayabiliyor. Bazen asıl neden iç salgı bezlerinde fonksiyon bozukluğu, kansızlık, vitamin eksiklikleri gibi ruhsal olmaktan çok bedensel kaynaklı olabiliyor. Bu durumda ayırt edici olabilecek önemli nokta, kişinin unutkanlığına  eşlik eden, altta yatan asıl nedene bağlı başka şikayetlerinin de var olması. Bu nedenle,  gençlerde de unutkanlık ciddiye alınması gereken bir durum. Öncelikle ciddi bir nörolojik değerlendirmeden ve gerekirse birtakım testlerden geçilmesi gerekiyor. Genç yaşlarda günlük hayatı etkileyen unutkanlıkla birlikte keyifsizlik, moralsizlik, konsantrasyon eksikliği gibi diğer belirtiler de varsa, kişi depresyonda olabilir ve öncelikle bir psikiyatrist tarafından görülmesi gerekir.

Unutkanlık, ne zaman bir sorun olduğu anlamına geliyor?
Genel olarak ilerleyici olmayan ve günlük yaşamı aksatmayan unutkanlıklarda fazlaca kaygılanmak anlamsız. Yaşlılarda ise, ilerleyiciliği gözlenmeyen unutkanlıklarda kaygılanmaya gerek  yok, ancak düzenli izlem de ihmal edilmemeli. Giderek artan, unutkanlık dışında yol bulamama, aritmetik yapamama, içe kapanma, canlı hayaller görme gibi ilave bulguları olan, ailesinde Alzheimer hastası olan, felç geçiren, ciddi kaza geçiren kişilerde ise unutkanlığın ciddiye alınması gerekiyor. Bilinen bir nörolojik hastalığı olan (beyin damar hastalığı, MS, epilepsi gibi) veya diğer tıbbi hastalıkları olan (şeker hastalığı, kalp krizi, herhangi bir kanser gibi ) kişilerdeki unutkanlığın altında mevcut hastalıklar yatabildiğinden daha titiz bir inceleme ve izlem gerekiyor.

Eğer sık sık unutmaya başladıysak neler yapmalıyız?
Ara sıra unutkanlık sorunu yaşanılıyorsa  endişelenmeye gerek yok. Bu durumda günlük yaşantımızı, uyku düzenimizi, beslenme tarzımızı gözden geçirmeli ve gerekli düzenlemeleri yapmalıyız. Unutkanlığımızın uzaması, günlük yaşantımızda bu unutkanlığın sorunlara yol açması durumunda ise mutlaka bir hekime müracaat etmek gerekiyor. Yeni bilgi edinme ve hatırlamada zorluk çekenler, yemek  yapmak, ev düzenini sürdürmek, araba kullanmak, karar vermek, bütçelerini planlamak gibi önceden yaptıkları işleri yapmakta zorlananlar, bulunduğu yeri veya yolu şaşıranlar, eskisine nazaran daha durgun olanlar ya da kontrolsüz davranışlar gösterenler ile konuşmasında tutukluk, kelime bulma güçlüğü yaşayanlar vakit geçirmeden hafıza bozuklukları ünitelerine müracaat etmeli. 

Hafıza, genellikle ne zaman gerilemeye başlıyor? 
Araştırmalar insan beyninin yirmi yaş civarında en yüksek seviyesine ulaştığını, daha sonra nöronlardaki eksilmeye bağlı olarak, giderek ağırlığının azaldığını gösteriyor. 60-70 yaşlarında insan beyni, maksimum ağırlığının yüzde onluk bir bölümünü yitirmiş olabiliyor. İnsanlar yaşlandıkça hatta 50 yaşından itibaren bellek fonksiyonlarında hafif olsa da bir azalma hissederler.

Her unutkanlık, Alzheimer’a doğru gidecek diye bir durum var mı?
Unutkanlık, bellek bozukluğu sonucu ortaya çıkan bir sorun. Özellikle yaşlılarda unutkanlık bunama hastalığının  ilk bulgusu olabileceğinden ciddiye alınması gerekiyor.  Yaşlanma ile kişilerde ‘yaşla-ilintili unutkanlık’ ismi verilen, ılımlı bir unutkanlık olabiliyor. Bu durum ilerlemediği sürece herhangi
bir hastalığa yol açmamasına karşın, yine de bu tip hastaların periyodik olarak unutkanlığın ilerleyip ilerlemediğinin tespiti amacıyla değerlendirilmesi gerekli. İleri yaşlarda başlayan unutkanlık ilerleme gösteriyorsa, ciddi hastalıkların habercisi olabilir. Daha gençlerde görülen unutkanlığın altında ise sıklıkla psikiyatrik sorunlar yatıyor. Sonuç olarak, devam eden bir unutkanlık tıbbi olarak araştırılmayı gerektirse de her unutkanlık Alzheimer hastalığına dönüşmez.

Hafızayı canlı tutmak için 10 öneri:
- Hesap makinesi kullanmayın, hesaplarınızı elle yapın.
- Şiir veya şarkı sözü ezberleyin.
- Telefon numaralarını ezberlemeye çalışın.
- Kağıt oyunları oynayın.
- Benzer olmayan nesneler arasında bağlantılar kurun.
- Çapraz bulmaca çözün.
- Cep telefonu konuşmalarınızı azaltın.
- Yağlı yemeklerden uzak durun.
- Aşırı alkol tüketmeyin.
- Sigara içmeyin ve düzenli spor yapın

13.12.2018

İsimleri Neden Unutuyoruz?

Tanıştığınız insanların isimlerini hatırlayamayanlardan mısınız?

İnsanların isimlerini hatırlıyor olmak hem iş yaşamında hem de sosyal alanda oldukça önemli bir değer. Çünkü her insan kendi adını duymaktan hoşlanır...

İSİMLERİ HATIRLAMAKTA ZORLUK ÇEKENLERDEN MİSİNİZ?

Yoğun ve stresli iş hayatında unutkanlık giderek artıyor. İsimleri hatırlamanın avantaj olduğu düşünüldüğünde bu konuda zorlananlar için iletişim uzmanı Ahmet Veli Olgundeniz uyarılarda bulunuyor.

İnsanların isimlerini hatırlıyor olmak hem iş yaşamında hem de sosyal alanda oldukça önemli bir değer. Eski cumhurbaşkanlarından Süleyman Demirel'in parti delegelerinin hepsinin isimlerini doğru olarak hatırladığı ve il ziyaretlerinde karşılaştığı insanlara isimleriyle hitap ettiğini biliyor muydunuz? Her insan kendi adını duymaktan hoşlanır. Müşterilerinize veya müşteri adaylarınıza isimleriyle hitap etmek, onlarda önemli olduklarına dair hisler uyandırır.


Aranızda sıcak bir iletişimin başlamasının ilk adımıdır. Pek çoğumuz insanların isimlerini hatırlamanın önemli olduğunun farkındadır ancak bu sorunu nasıl aşacağını bilemez. "Hay Allah adınızı şimdi hatırlayacağım", "Dilimin ucunda ama bir türlü aklıma gelmiyor" şeklindeki mazeretle sığınmak yerine, iletişim uzmanı ve Ege Üniversitesi Öğretim Görevlisi Ahmet Veli Olgundeniz'e insanların isimlerini aklımızda nasıl tutabileceğimizi sorduk. Medicalpark ve İnci Holding başta olmak üzere pek çok büyük şirkette eğitimler veren Olgundeniz, yüzlerce insana isimleri nasıl akıllarında kolayca tutabileceklerini öğretiyor.

Neden insanların isimlerini çabucak unutuveriyoruz?

Modern yaşam tarzının ürettiği iş yoğunluğu ve stres bu zafiyetin ana tetikleyicisi. Dikkatimiz çoğu zaman dağınık oluyor. Aklınızda başka şeyler varken birisinin ismini aklınızda tutmanız zor. Ayrıca bize okullarımızda nasıl konsantre olacağımız ve bilgiyi beynimize nasıl yerleştirmemiz gerektiği öğretilmiyor maalesef.

Peki siz tanıştığınız herkesin ismini hatırlayabiliyor musunuz gerçekten?
Tanıştığımız herkesin değil, bizim için önemli olan kişileri hatırlamamız gerekir. Yani bir satış temsilcisinin müşteri listesini mutlaka aklında tutması gerekir. Bir CEO veya genel müdür iseniz çalışanlarınızı isim isim bilmek önemli bir motivasyon unsurudur. Ancak pazardan meyve aldığınız satıcının ismini bilmeniz gerekli olmayabilir. Sorunuza dönelim, "evet" ben tanıştığım, elini sıktığım insanların hemen hemen hepsini hatırlarım. Mesela şu an benim 200 öğrencim var ve hepsine teker isimleriyle hitap ederim.


Peki bu işi nasıl öğreneceğiz?

Eğitim almak şart mıdır yoksa kendi kendimize okuyarak bu beceriyi geliştirebilir miyiz?

İki buçuk - üç saatlik bir eğitimle bu işin tekniğini öğrenebilirsiniz kolaylıkla. Kendi kendinize öğrenmeye gelince... Yanıtım "evet" kendi kendinize de öğrenebilirsiniz. Ancak tabi işin zorlukları var. Kısa bir anekdot: Necip Fazıl Kısa Kürek, Üsküdar vapur iskelesindedir ve Karaköy'e geçmek üzere gemiye biner. Bu sırada yanına bir yolcu yaklaşır ve der ki "Üstad, peygamber olmasa da biz akıl yoluyla Allah'a ulaşırdık" der. Üstad, yolcuya dönüp dalgalı denizi işaret ederek, "O halde niye vapura biniyorsun, yüzerek geçsene karşıya" der.


Herkes isimleri akılda tutabilir mi?

Patolojik bir durum yoksa kişi normal ve sağlıklıysa herkes aklında tutabilir. Ben her eğitime girdiğimde salondaki 50 kişinin adını kısa sürede (kişi başı ortalama beş saniye) aklıma yerleştirir ve hatasız bir şekilde hızla sayabilirim. İki yıl önce verdiğim bir eğitime katılan kişileri hâlâ hatırlayabiliyorum. Düşünün ben hafıza şampiyonu değilim, sıradan sizin gibi bir insanım. İşin sırrı tekniktedir.

Bir ismi ne kadar süreyle aklınızda tutabilirsiniz?
Bir ismi öğrendikten sonra hiç tekrar etmezseniz ortalama 15 gün kadar aklınızda kalır. Bu süre bazı kişilerde çok daha uzun olabilir. Ancak tekrarlamak bu işin olmazsa olmazlarındandır ve tekrar yaptıkça isimler kalıcı hale gelir.

Peki bu işin bir sınırı var mı? Yani beynimize fazla yükleme olması gibi bir durum?
Bir insan hayatında kaç kişinin ismini bilmesi gerekir ki? 300-400... Hafıza çalışması yapanlar bir kerede 5 bin kelimeyi ezberler. Beynimizin muhteşemliği karşısında isim bilgilerini akılda tutmak onun için çocuk oyuncağıdır.

UNUTMAYI ENGELLEMEK İÇİN:
1. İlgili olun Bir çoğumuz insanların isimlerine dikkat etmez hatta tanıştırıldığımız an bile genellikle kendimize odaklanırız. İlk adım, tanıştırıldığımız insanı dikkatle incelemektir.

2. İsimleri doğrulatın Bir insanın birden fazla ismi olabilir. Hangi ismi kullandıklarını sorun. Böylelikle ismi bir kaç kez tekrar etme şansınız olur. Ayrıca seminerler ve konferanslarda insanlar hep resmi bir takım ünvanlar ve uzun isimleriyle anılırlar, yaka kartları da yanlış yazılmış olabilir. İsimleri doğrulatın, hem aklınızda kalma şansı artar hem de insanlara mutlu olacakları bir şekilde hitap edeceğinizden emin olmuş olursunuz.

3. İsimlerinin, alınlarında yazılı olduğunu hayal edin. Amerika'nın eski başkanlarından Franklin Roosevelt, Beyaz Saray'da çalışan herkesin ismini bilmesiyle etrafında hayranlık uyandırıyordu. Peki ama nasıl? Otobiyografi yazarlarına göre Roosevelt, tanıştığı her insanın isminin alnında yazılı olduğunu hayal edermiş. Uzmanlar bu tekniğin işe yaradığını söylüyor, ancak ismin sevdiğiniz renkte yazılmış olması gerektiğine dikkat çekiyorlar.

4. İsmi bağdaştırın Karşınızdakinin ismini tanıdığınız veya ünlü birisiyle benzeştirmeye çalışın. Bir zamanlar Serhan adında birisiyle tanışmıştım. Beyefendinin burnu biraz büyükçeydi. Tokalaşırken kafamda Serhan Bey'i Jül Sezar'a benzettim. Sezar'ın resimlerini görmüşseniz onun da burnu biraz büyükçedir. Ayrıca Serhan Bey'in başında da Sezar'ınki gibi zeytin yapraklarından yapılmış bir taç olduğunu hayal ettim. Şimdi aradan yıllar geçmesine rağmen o adamı her gördüğümde aklıma başındaki tacıyla Sezar geliyor ve hemen ardından da Serhan kelimesine ulaşıyorum.

5. Sık sık kullanın İsmi akılda tutmanın bir yolu da konuşma esnasında ismi sık sık tekrarlamaktır.

KİGEM

Yazar: Eylem Aktay
Kaynak: isteinsan

ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır