isra suresi 95 ayet / İsrâ Suresi 95. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri | İslam ve İhsan

Isra Suresi 95 Ayet

isra suresi 95 ayet

Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali

Şunu söyle: "Eğer yeryüzünde yerleşmiş, gezip dolaşanlar melekler olsaydı, elbette onlara gökten peygamber olarak bir melek gönderirdik."

Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir

De ki: "Yerde yerleşip yürüyenler melekler olsaydı, elbette biz de gökten onlara elçi melek indirirdik."

*

Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi

De ki: "Yeryüzünde yerleşip dolaşan melekler olsaydı onlara gökten bir meleği elçi gönderirdik."

Erhan Aktaş Kerim Kur'an

De ki: "Eğer yeryüzünün sakinleri melekler olsaydı, elbette onlara gökten resul olarak bir melek gönderirdik."

Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali

De ki "Yeryüzüne yerleşip dolaşanlar melekler olsaydı, onlara elçi olarak elbette gökten bir melek gönderirdik."

Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek

De ki: "Yeryüzünde yerleşik olarak dolaşanlar melekler olsaydı, onlara elçi olarak, kesinlikle gökten melek indirirdik!"

Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an

Onlara de ki: "Eğer yeryüzünde salına salına dolaşanlar melekler olsaydı, elbet Biz de onlara elçi olarak gökten bir melek indirirdik."

Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali

De ki: "Eğer yeryüzünde doygunluğa ulaşmış melekler dolaşır olsaydı, elbette gökten onlara bir melek resul gönderirdik."

Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

De ki: "Eğer yeryüzünde (insan değil de) tatmin bulmuş yürüyen melekler olsaydı, biz de onlara gökten elçi olarak elbette melek gönderirdik."

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Söyle onlara: "Eğer yeryüzünde uslu uslu yürüyen melekler olsaydı, elbette onlara gökten melek olan bir peygamber gönderirdik!"

Muhammed Esed Kur'an Mesajı

Onlara (şu sözümüzü) ilet: "Eğer yeryüzünde yurt tutup dolaşan melekler olsaydı, o zaman onlara elçi olarak şüphesiz gökten bir melek indirirdik!"

Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali

De ki: "Eğer yeryüzünde, (insanlar yerine) yerleşip dolaşan melekler olsaydı, elbette onlara gökten bir melek peygamber indirirdik."

Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali

Söyle onlara eğer, Arzda hep uslu uslu yürüyen Melaike olsa idi elbette onlara Semadan Melek bir Resul gönderdik

Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali

De ki: "Eğer yer yüzünde uslu uslu yürüyen melekler olsaydı, elbette onlara gökten bir meleği elçi gönderirdik."

Gültekin Onan

De ki: "Eğer yeryüzünde (insan değil de) tatmin bulmuş yürüyen melekler olsaydı, biz de onlara gökten elçi olarak elbette melek gönderirdik."

Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim

De ki: "Eğer (yüzün) de (insanlar gibi) sakin sakin yürüyen melekler olsaydı biz ancak onlara gökden melek bir peygamber gönderirdik".

İbni Kesir

De ki: Eğer yeryüzünde yerleşmiş dolaşan melekler olsaydı; Biz, ancak onlara peygamber olarak gökten bir melek indirirdik.

Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı

De ki: -Eğer yeryüzünde yürüyen ve nimetlerinden istifade eden melekler olsaydı; biz onlara elçi olarak gökten bir melek indirirdik.

Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali

Onlara de ki: "Eğer yeryüzünde melekler yerleşip dolaşsalardı o zaman Biz onlara melek elçi gönderirdik."

Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü

De ki: "Eğer arzda yaşayanlar yürüyen melekler olsaydı, elbette onlar üzerine semadan melek bir Rasul indirirdik. "

Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi

De ki: 'Yeryüzünde yerleşip dolaşan melekler olsaydı onlara gökten bir meleği elçi gönderirdik.'

Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an

De ki: "Eğer yeryüzünün sakinleri melekler olsaydı, elbette onlara gökten rasul olarak bir melek gönderirdik."

Rashad Khalifa The Final Testament

Say, "If the earth were inhabited by angels, we would have sent down to them from the sky an angel messenger."

The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation

Say: "If the earth had angels walking about in security, We would have sent down to them from the heaven an angel as a messenger."

Edip-Layth Quran: A Reformist Translation

Say, "If the earth had controllers walking about at ease, We would have sent down to them from heaven an controller as a messenger."

İsra suresi 95. Ayete göre, cinlere kendi cinslerinden bir peygamber olması gerekmez mi?

Değerli kardeşimiz,

- İsra suresi 95. ayette, peygamber olan elçiler ile muhatap olan ümmetler arasındaki ilişkinin zorunluluğuna vurgu yapılmaktadır. Yani insanlara insan peygamber, cinlere cin peygamber, meleklere melek peygamber uygundur.

Ancak bu vurgu, vahiy getiren meleği görmek istediklerini söyleyen inkârcılara verilen bir cevaptır. Meleği görmek için kişinin bir peygamber olması gerekir. Yeryüzünde melek denilen bir ümmet olmadığına göre, bir meleğin peygamber olması da söz konusu değildir.

Nitekim, Hz. Âdem (as)’den önce yeryüzü sakinleri cinler olduğu için, cinlerden peygamberler gelmiştir. Fakat, Hz. Âdem (as)’den sonra yeryüzünün halifesi insanlar olduğu için, peygamber de insanlardan gelmiştir. Hatta cinler ikinci derecede muhatap oldukları için, artık onlardan peygamberler gelmemiş, fakat vahyin mesajını -imtihana tabi olan- cinlere de ulaşması için insan olan peygamberlerden o mesajı alan uyarıcılar söz konusu olmuştur.

Hz. Âdem (as)’den sonra cinlerden peygamber gelmediği konusunda, geniş bilgi için, çok ciddi bir araştırma mahsulü olan Niyazi Beki’nin Rahman suresinin tefsirindeki ilgili yere bakılabilir. Orada görüleceği gibi, bir-iki alim hariç, cinlerden peygamber gelmediği hususunda, bütün alimlerin ittifakı vardır.

- Bununla beraber Fahruddin Razî’nin bu ayetle ilgili yorumunu arzetmekte fayda vardır. Ona göre, bu ayetin ifade tarzında, meleklerden elçi isteyen inkârcılara üç önemli cevap vardır:

İlgili ayetlerin meali şöyledir:

“Zaten, insanların çoğunun, kendilerine hidâyet geldiği halde iman etmemelerinin başlıca sebebi: 'Allah bula bula bir insan mı seçip halka elçi gönderdi?' demeleridir. Onlara de ki: 'Eğer yeryüzünde melekler yerleşip dolaşsalardı, o zaman biz onlara melek elçi gönderirdik.' De ki: 'Sizinle benim aramda şahit olarak Allah yeter! Doğrusu O kullarının bütün hallerini bilip görmektedir.' (İsra, 17/94-96)

Üç önemli noktaları şöyle açıklamak mümkündür:

1)  “Kendilerine hidayet geldiği halde...” mealindeki ifadede yer alan “hidayet”ten maksat -ayetin bu bağlamında- mucizedir. Çünkü insanları peygamberlere / risalete iman etmeye yönelten husus mucizedir. Bu ifadeyle, inkârcılara şu ders veriliyor: İster insan ister melek olsun, madem iman etmenin en birinci vesilesi mucize görmektir. Ve madem ki, siz Hz. Muhammed’de o mucizeleri gördünüz, bu takdirde melekten elçi istemeniz yersizidir.

2) İnkarcıların itirazı, elçinin insan olmasıyla ilgilidir. Bu itirazın yersizliği ise, “Eğer yeryüzünde melekler yerleşip dolaşsalardı, o zaman biz onlara melek elçi gönderirdik.” mealindeki ifadeyle ortaya konulmuştur.

3) İnkârcılar, meleklerin gelmesini isterken, bunun harikulade bir durum olacağını ve bu işi yapmakla Allah’ın bu işin doğruluğuna açıkça şahitlik yapıp, tasdik etmiş olacağını düşünüyorlardı. Bu şüpheye karşı Allah, “De ki: Sizinle benim aramda şahit olarak Allah yeter!” mealindeki ifadeyle cevap vermiştir. Yani; madem ki siz -melekleri istemekle- Allah’ın tasdik ve şahitliğini istiyorsunuz; bunun benim için de söz konusu olduğunu görmeniz gerekir. Çünkü, Allah’ın Kur’an gibi eşi-benzeri olmayan bir kitabı benim elime vermesi ve elçilik nişanları olan mucizeleri ve nübüvvetin delillerini benim elimle göstermesi, Onun beni tasdik ettiğinin ve lehimde şahitlik yaptığının açık göstergesidir.

- Bu üç kuvvetli cevabı verdikten sonra, Allah, inkârcıları tehdit eden bir uyarıyı da ihmal etmemiştir: “Doğrusu O kullarının bütün hallerini bilip görmektedir.” mealindeki ifadeyle, inkârcıların böyle mesnetsiz, delilsiz, inatlı bir inkârcılıkta ısrar etmeleri durumunda, başlarına geleceklere da hazır olmaları gerektiğine işaret edilmiş ve onların işledikleri ve işleyecekleri bu gibi cinayetlerinin görmezlikten gelinemeyeceği ve hoş karşılanamayacağı hususuna vurgu yapılmıştır. (bk. Razi, ilgili ayetlerin tefsiri)

- Bu açıklamalardan da anlaşıldığı üzere, İsra suresinin ilgili ayetleri, genel olarak insan-melek-cin elçilerin statüsünden değil, hususi olarak itiraza maruz olan insanların elçiliklerine verilen destekten söz edilmiştir.

- Özetle; İslam alimlerinin büyük çoğunluğuna göre, peygamberler/elçiler sadece insanlardan gelmiş; cinlerden ise elçilerin elçileri gelmiştir. Yani peygamber insandır, bu peygamberden öğrendiklerini cin taifesine aktaran uyarıcı ise cinlerdendir.

Alimler genellikle:

“Hani biz bir vakit cinlerden bir takımını Kur’ân dinlemeleri için sana göndermiştik. Kur’ân’ı işitip dinleyecek yere gelince birbirlerine: 'Susun, dinleyin!..' dediler. Okuma tamamlanınca kendi toplumlarına birer uyarıcı olarak döndüler.” (Ahkaf, 46/29)

mealindeki ayeti buna delil getiriyorlar. (bk. Taberi, Razî, İbn Kesir, Neysaburî, Ebus-Suud, ed-Durru’l-Mensur, Fethu’l-Kadîr, İbn Aşur, el-Merağî, Eanam; 130. ayetin tefsiri)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

İsrâ suresi 95 ayet

Kuranı Kerim İsrâ suresi İsrâ 95 ayet

İsrâ suresi (Al-Isra) 95 ayet , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : İsrâ suresi - Al-Isra aya 95 (The Night Journey).

﴿قُل لَّوْ كَانَ فِي الْأَرْضِ مَلَائِكَةٌ يَمْشُونَ مُطْمَئِنِّينَ لَنَزَّلْنَا عَلَيْهِم مِّنَ السَّمَاءِ مَلَكًا رَّسُولًا﴾
[ الإسراء: 95]

ayet nasıl okunur

ḳul lev kâne fi-l'arḍi melâiketüy yemşûne muṭmeinnîne lenezzelnâ `aleyhim mine-ssemâi meleker rasûlâ.


Diyanet Kur'an-ı Kerim

De ki: "Yeryüzünde yerleşip dolaşanlar melek olsalardı, biz de onlara gökten peygamber olarak bir melek gönderirdik."

İsrâ suresi Diyanet

Mokhtasar tefsiri

-Ey Resul!- Onlara cevap olarak de ki: Eğer yeryüzünde rahat huzurlu sizin gibi meskenlerinde oturan, dolaşan melekler olsaydı; o zaman hem cinslerinden meleklerden bir resul gönderilirdi. Çünkü ancak o zaman gönderilmiş olduğu şeyi onlara anlatabilirdi. (Eğer yeryüzünde melekler olsaydı) Onlara beşer cinsinden bir resul göndermemiz hikmetten uzak bir davranış olurdu. Sizin de durumunuz böyledir.


Ali Fikri Yavuz

(Ey Rasûlüm, Mekke’lilere) şöyle de: “- Eğer (insanlar gibi) yeryüzünde, yürüyüp duran Melekler olsaydı, elbette onlara da gökten melek bir peygamber gönderirdik


İngilizce - Sahih International


Say, "If there were upon the earth angels walking securely, We would have sent down to them from the heaven an angel [as a] messenger."

İsrâ suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


De ki: Yeryüzünde melekler bulunsaydı da rahatrahat gezselerdi onlara gökten bir meleği peygamber olarak gönderirdik.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


(Ya Rəsulum!) De: “Əgər yer üzündə (siz insanlar kimi) arxayın gəzib dolaşanlar mələklər olsaydı (yer üzünün əhalisi mələklərdən ibarət olsaydı), sözsüz ki, onlara bir mələk peyğəmbər göndərərdik!”


Kuran Araştırmaları Vakfı


Şunu söyle: Eğer yeryüzünde yerleşmiş gezip dolaşan melekler olsaydı, elbette onlara gökten, peygamber olarak bir melek gönderirdik.

قل لو كان في الأرض ملائكة يمشون مطمئنين لنـزلنا عليهم من السماء ملكا رسولا

سورة: الإسراء - آية: ( 95 ) - جزء: ( 15 )  -  صفحة: ( 291 )





Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. Firavun milletinin ileri gelenleri, "Doğrusu bu bilgin bir sihirbazdır, sizi memleketinizden çıkarmak istiyor" dediler. Firavun:
  2. Allah onların hepsini dirilttiği gün, kendilerine işlediklerini haber verir; Allah onları bir bir saymıştır, fakat
  3. Onlara üzülme. Hilelerine karşı da sıkılma.
  4. Allah'a ve Peygambere itaat eden, Allah'tan korkan ve O'ndan sakınan kimseler, işte onlar kurtulanlardır.
  5. Biz de herşeyi yazıp saymışızdır.
  6. And olsun ki, sana daima tekrarlanan yedi ayetli Fatiha'yı ve Kuran-ı Azim'i verdik.
  7. Gökte burçlar vareden, orada ışık saçan güneş ve aydınlatan ayı yaratan Allah, yücelerin yücesidir.
  8. Bunun üzerine "Ey babamız! Yusuf'un iyiliğini istediğimiz halde, onu niçin bize emniyet etmiyorsun? Yarın onu
  9. Allah, gizlediklerinizi de, açığa vurduklarınızı da bilir.
  10. Kuran okunduğu zaman ona kulak verin, dinleyin ki merhamet olunasınız.

türkçe Kuran sureleri :

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah İsrâ indirin:

İsrâ Suresi mp3 : İsrâ suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
İsrâ Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmyİsrâ Suresi Bandar Balila
Bandar Balilaİsrâ Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalilİsrâ Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdiİsrâ Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraimİsrâ Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit İsrâ Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufiİsrâ Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfarİsrâ Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhaniİsrâ Suresi Fares Abbad
Fares Abbadİsrâ Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqlyİsrâ Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawiİsrâ Suresi Al Hosary
Al Hosaryİsrâ Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasiİsrâ Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Monday, June 19, 2023
Bizim için dua et, teşekkürler

desteğin için teşekkürler

Kuran Suresi sitesi, sevgili kitabı ve arındırılmış Sünnet'i hizmet etmek, Kuran ve Sünnet müfredatında şeriat bilimlerini kolaylaştırmak, bilginin öğrencilerine önem vermek ve şeriat bilimlerini kolaylaştırmak amacıyla mütevazı bir girişim olarak kurulmuştur ve bize desteğinizden memnunuz ve Yüce Allah'tan bizi şerefli bir şekilde kabul etmesini ve amellerimizi kabul etmesini diliyoruz. .

İsrâ Suresi 95. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır.Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır