istanbul un fethi 7 sınıf konu anlatımı / 2020-2021-istanbulun-fethi

Istanbul Un Fethi 7 Sınıf Konu Anlatımı

istanbul un fethi 7 sınıf konu anlatımı

kaynağı değiştir]

53 günlük kuşatma çeşitli söylentilere de yol açtı.

İstanbul'un Fethi

Aynı adlı film için İstanbul'un Fethi (film) sayfasına bakınız.

İstanbul'un Fethi, Kostantiniyye'nin Fethi veya Konstantinopolis'in Düşüşü (Yunanca: Άλωση της Κωνσταντινούπολης), 6 Nisan 1453 - 29 Mayıs 1453 tarihleri arasında, 53 gün süren yoğun bir kuşatmanın sonucunda Osmanlı DevletipadişahıII. Mehmed komutasındaki Osmanlı ordusunun Bizans İmparatorluğu'nun başkenti olan İstanbul'u ele geçirmesidir. Olayın sonucunda 1058 yıllık Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu yıkılmış ve Osmanlı Devleti, bir imparatorluk hâline gelmiştir. Bu fetih, bazı tarihçiler tarafından Orta Çağ'ı sona erdirip Yeni Çağ'ı başlatan olay olarak kabul edilir.[23]

İstanbul, jeopolitik konumu nedeniyle daha önce de defalarca kuşatılmıştı. 7. ve 8. yüzyıllardaEmeviler ve Abbasiler tarafından kuşatıldı, ancak başarısız olundu. 1204 yılında, IV. Haçlı Seferi sırasında Haçlılar, İstanbul'u kuşatıp zapt ettiler. Klasik ve Orta Çağ'ın kültür hazineleriyle dolu olan şehri yakıp talan ettiler. 1204'te kendi Orta Çağ ve Katolik inançlarına uyan Latin İmparatorluğu'nu kurdular ve Bizans İmparatorluğu'nun parçalanmasına neden oldular. Haçlıların bu yağmasından kaçan bazı Bizans aileleri, İznik ve Trabzon gibi bölgelere kaçıp orada bağımsız devletler kurdular.

Osmanlılar da şehri daha önce kuşatmıştı. Orhan Gazi döneminde Matheos Kantakuzinos'un Bizans tahtına geçmesini sağlamışlar ve ödül olarak da Çimpe Kalesi'ni alarak Rumeli'de ilk kez toprak kazanmışlardı. Rumeli'ye geçişle beraber bölgede sınırları genişleyen Osmanlı Devleti, ilk kez I. Bayezid komutasında, 1395 yılında İstanbul'u kuşattı. Bazı kaynaklarda ise 1391 tarihli farklı bir kuşatmadan söz edilmektedir. I. Bayezid'in bu kuşatmasında mancınıklar kullanıldı ve kuşatma üzerine Macar Krallığı, günümüz Bulgaristan topraklarına (Niğbolu civarı) taarruz edince kuşatma sonlandırıldı. Ertesi yıl kuşatma tekrar başladı ve bu sefer deniz bağlantısını tümüyle koparmak için I. Bayezid, Anadolu Hisarı'nı inşa ettirdi. Bizans imparatorunun ateşkes talebi üzerine bu kuşatma da kaldırıldı. 1402 yılındaki Ankara Savaşı ile beraber Osmanlı Devleti, 11 yıl sürecek olan Fetret Devri'ne girdi. Bu dönemde, I. Bayezid'in oğullarından olan Musa Çelebi tarafından 1412 yılında İstanbul tekrar kuşatıldı.[Not 2] Musa Çelebi, kargaşanın Bizans yüzünden olduğuna ve bazı rakip şehzadelerin Bizans tarafından desteklendiğine inanıyordu. Ancak, rakip şehzadelerden olan I. Mehmed'in harekete geçmesi sebebiyle bu kuşatma da kaldırıldı.

İstanbul'un bir diğer kuşatılması ise II. Murad döneminde oldu. Düzmece Mustafa'nın isyanı ile uğraşan II. Murad, Mustafa'ya yardım ettiğine inandığı Bizans'ın üzerine doğru yürüdü ve kuşatma başladı. Bizans İmparatoru VII. İoannis'in Karadeniz kıyılarında bulunan bazı toprakları ve haraç vermeyi teklif etmesiyle bu kuşatma da kaldırıldı.

II. Mehmed, 1451 yılında Osmanlı tahtına geçtiğinde etrafı bütünüyle sarılmış olan bir şehirle karşı karşıyaydı.

Kuşatma öncesi[değiştir kaynağı değiştir]

1444'te tahtından feragat eden II. Murad, kendi isteğiyle yerini oğlu Mehmed'e bıraktı. II. Mehmed 12 yaşındaydı ve acemi görülüyordu, dönemin sadrazamı Çandarlı Halil Paşa bu kararı uygun bulmamıştı.[53][54] Bu taht değişikliği üzerine bir Haçlı ordusu kuruldu ve Osmanlı üzerine yürüdü, Sultan Mehmed 12 yaşında olmasına rağmen babasına şu tarihi mektubu yolladı: "Baba, eğer padişah siz iseniz geliniz ve ordunun başına geçiniz, yok eğer padişah ben isem size emrediyorum gelip ordunun başına geçiniz." Bu mektubun etkisi ve devlet adamlarının ricasıyla II. Murad geri geldi ve başkomutan olarak yönettiği Varna Muharebesi'ni kazandı.[55][56] Bu muharebeden sonra devlet adamlarının da telkinleriyle II. Murad tekrar tahta çıktı, tahttan indirilen veliaht Mehmed Manisa'ya gönderildi.[56] Kasım 1445'te II. Murad tekrar tahtı oğlu Mehmed'e bıraktı, Mehmed'in ikinci hükümdarlığında Edirne'de yangın ve yağma olayları yaşandı. Halil Paşa'nın ve diğer devlet adamlarının girişimleriyle Mehmed tekrar tahttan indirildi.[57]Hammer'a göre II. Mehmed'e tekrar tahttan inmesi teklif edilmedi, Halil Paşa kendisine birlikte ava gitmeyi önerdi ve genç Mehmed tahttan indirildiğini avdan dönünce öğrendi.[57] 1444-46 arasında geçici olarak hükümdarlık yapan II. Mehmed, 1451'de babasının ölümü üzerine son defa tahta çıktı.[58] Sadrazam Halil Paşa tarafından sürgün edilen Zağanos Paşa, II. Mehmed'in müdahalesiyle Edirne'ye geri döndü.[59] Halil ile Zağanos paşaların arasındaki anlaşmazlık kuşatmada da görülecek; Halil Paşa kuşatmadan vazgeçilmesini, Zağanos Paşa ise tam aksine kuşatmanın sürdürülmesini isteyecekti.[1][60][61][62] Tahttan indirilmesine sebep olduğu ve kuşatmayı uygun görmediği için Halil Paşa'nın II. Mehmed tarafından düşman olarak algılandığı belirtilmektedir.[63][64][65]

Kuşatmada Osmanlılar tarafından kullanılmak üzere dökülen ağır toplardan biri.

İstanbul'un deniz bağlantısını tümüyle kesmek, kuşatma esnasında şehre herhangi bir yardımın gelmesini önlemek için II. Mehmed, Rumeli Hisarı'nın yapımını gerekli gördü.[66] Konumu I. Bayezid'in yaptırdığı Anadolu Hisarı'nın karşısıydı; 1452 yılının nisan ayında inşa çalışmaları başladı.[68][69][70] Hisarın yapımında beş veya altı bin işçinin çalıştığı belirtilmektedir. II. Mehmed inşaatla bizzat ilgileniyordu.[68][71] Ağustos ayında inşaat bitti; hisarın on üç burcu bulunmaktaydı. Üç büyük burcun üstü kurşun çatı ile örtüldü. 400 askerin ve hisarın komutası Firuz Ağa'ya verildi.[72][73][74][75] Rumeli Hisarı'nın inşası ve boğaz trafiğinin kapatılması Bizans İmparatorluğu'nu endişelendirmiştir.[9][76][77] Hisarın yapımının durdurulması için gönderilen iki Bizans elçisi, II. Mehmed'in emriyle idam edildi.[35][78] Kasım 1452'de iki Venedik gemisi boğazdan geçme teşebbüsünde bulundu, iki hisardan da ateş açıldı ve Antonio Rizzo adlı kaptanın gemisi batırıldı.[68][72][78][79] Denize atlayarak kurtulan Rizzo, esir alındı ve Edirne'ye götürülerek kazığa oturtuldu. Kaptanın affedilmesi için İstanbul'dan ayrılan Venedik elçisi, infazın yapıldığını görünce geri döndü ve Osmanlıların Venedik'e de savaş açtığı kabul edildi.[79][80]

Askerî hazırlıklarda dönemine göre büyük topların yapımına başlandı.[45] Bizans zindanlarından lağımcılar tarafından kaçırılan Urban adlı bir mühendisin yaptırdığı şahi topu bunlardan biriydi, tek güllesi 550 kilogram civarındaydı ve topun uzunluğu 8, çevresi de 2.5 metreydi. Bu topun İstanbul'a götürülmesini Rumeli Beylerbeyi Dayı Karaca Paşa üstlendi.[45][62][79][81][82][83][84] Osmanlı ordusunun mevcudu hakkında çeşitli düşünceler bulunmaktadır, Hammer'a göre 250.000, Barbaro'ya göre 160.000, Sfrantzes ve Dukas'a göre 200.000 asker idi.[1][10] Kuşatmaya denizden destek vermesi için Osmanlı Donanması da hazırlanmıştı; Baltaoğlu Süleyman Paşa'nın komutasına verilen[1][86] filonun mevcudiyeti hakkında farklı düşünceler mevcuttur; Dukas 300, Yeorgios Francis ise 160 demektedir.[1]

Kuşatma[değiştir

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır