istanbulun fethi hz muhammed / İstanbul'un fethini haber veren hadisi açıklar mısınız? | Sorularla İslamiyet

Istanbulun Fethi Hz Muhammed

istanbulun fethi hz muhammed

İstanbul'un fethini haber veren hadisi açıklar mısınız?

Değerli kardeşimiz,

Bişr el-Ganevî radiyallâhu anh'den nakledildiğine göre o, Nebî -sallâllâhu aleyhi ve sellem'i şöyle buyururken dinlemiştir:

"İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan; o ordu ne güzel ordudur!.."1

Kaynakları: İstanbul’un fethini, hemen hemen sekiz buçuk asır öncesinden, herhangi bir tereddüde yer bırakmayacak kesinlikte bir üslûp ile haber veren hadisimiz, Kütüb-i Sitte döneminde hatta öncesinde tasnif edilmiş kaynaklarda yer almaktadır. Ahmed b. Hanbel (v. 241/855)'in Müsned'i ve bizzat Buhârî (v. 256/870)'nin et-Târihu'l-Kebîr ve et-Târihu's-Sagîr'i, Ibn Ebî Hayseme (v. 279/892)'nin Kitâbu't-Târih'i, Bezzâr (v. 292/905)'in Müsned'i hadisimizin tasnif dönemine ait kaynakları olmaktadır.

Daha sonraki dönemde Taberânî'nin el-Mu'cemu'l-Kebîr'i, Ibn Kaani (v. 351/962)'nin Mu'cemu's-Sahâbe'si, Hâkim (v. 405/1014)'in Müstedrek'i hadisimiz için önemli kaynaklardır. Hatîb Bagdâdî (v. 911/1505)'nin et-Telhîs (I, 283)'inden Suyûtî (v. 911/ 1505)'nin el-Câmiu's-Sagîr'ine kadar muahhar dönem eserleri de hadisimize yer vermektedirler.

Öte yandan, el-Istiâb, Üsdu'l-Gabe ve el-Isâbe gibi sahâbe biyografileri ile ilgili kaynaklarda da Bişr el-Ganevî maddesinde hadisimiz zikredilmektedir. Hadisin sıhhati kısaca Kütüb-i Sitte diye anılan altı hadis kitabında (Buhârî, Müslim, Tirmizî, Ebû Davud, Nesâî, Ibn Mâce) bulunmaması dolayısıyla, hadisimizin sahih olmadığı sanılmamalıdır.

Zira usul açısından Allâme Kasım b. Kutlubuga'nın isabetle belirttiği gibi "Bir hadisin sıhhati, hangi kitapta bulunduğuna bakılarak değil, onu nakleden kişilerin haline bakılarak tayin ve tesbit edilir."3

Hadisimizin bütün kaynaklardaki senedi hemen hemen aynıdır. Seneddeki ricâlin ayrı ayrı tetkîkinden çıkan sonuç, senedin muttasıl olduğudur.

Binaenaleyh hadisimizin hakkında Hâkim, "isnâd-ı sahîh" derken meşhur ricâl âlimi Zehebî, Hâkim'in kanaatine iştirak ile hadisin "sahîh" olduğunu belirtmektedir. Ayrıca şuna da işaret edelim ki, İstanbul'un fethedileceğini haber veren daha birçok hadis bulunmakta ve bunların bir kısmı da Kütüb-i Sitte'de yer almaktadır.4

Şu gerçek hiçbir zaman unutulmamalıdır; bir hadisin Kütüb-i Sitte'de bulunmaması onun sahih olmadığı anlamına gelmez. Kütüb-i Sitte dışındaki kaynaklarda da bir çok sahih hadis bulunmaktadır. İşte hadisimiz de onlardan biridir.

"Hadis diye uydurulmuş sözler" ile ilgili kitap yazmış ulemâdan hiç kimsenin, hadisimiz için "uydurma" iddiasında bulunmamış olmasına rağmen, kendisini Ebû Hanife ve Şâfiî'den daha âlim gören5, anlayış olarak da müsteşrik ve Şiîlere çok daha yakın bulunan Mahmud Ebû Reyye, "Bu hadisin Yezid b. Muaviye için uydurulmuş olması muhtemeldir, zira Kostantiniyye savaşında bulunan ordunun komutanı oydu"6 diye bir iddia ortaya atmaktadır. Böylece de ne kadar dayanaksız, ciddiyetsiz ve tarafgir bir yaklaşıma sahip olduğunu sergilemektedir. Zirâ hadisteki müjdeleme, Kostantiniyyeyi kuşatan değil, fetheden komutan ve ordu içindir. Bu yaklaşımı, Ebû Reyye'nin diğer görüşlerinde de ne kadar keyfî olabileceğini göstermektedir.

Hadisleri değerlendirmede çok rahat hareket eden araştırmacı Nâsiruddin el-Albânî de, hadisimizin râvilerinden Abdullah b. Bişr el-Ganevî hakkındaki Ibn-i Hibbân'in müsbet görüşünün kendisini tatmin etmediği gerekçesiyle, "Bana göre hadis sahih değildir." demekte ve "zayıf" olduğuna işaret etmektedir.7

Böyle bir gerekçeye dayalı kişisel kanaatin, dikkate alınacak bir tarafının bulunmadığı da ortadadır.

Kaynaklar:

1. Ahmed bin Hanbel, IV, 335; Buhârî, et-Tarihu'l-Kebîr, I (ikinci kisim), 81; et-Târihu's-Sagîr, I, 341; Taberânî, el-Mu'cemu'l-Kebîr, II, 24; Hâkim, Müstedrek IV, 422; Heysemî, Mecmeu'z-Zevâid, VI, 219; bk. Hadislerle Gerçekler, c. 2; s. 251-254)
2. Bk. Ali Yardim, "Fetih Hadisi Üzerinde Bir Araştırma", Diyanet dergisi XIII, 2. syf, 116-123, Ankara, ts.
3. Kasimî, Kavâid, s. 82.
4. Bk. Buhârî, cihad, 93, 157; Ebû Dâvûd, cihad, 22; fiten, 6; melâhim, 3-4; Tirmizî, fiten, 5; Ibn Mace, cihad, 11; fiten, 35; Dârimî, Mukaddime, 43.
5. Bk. S. Murtaza er-Razavî, Me'a ricâli'l-fikr fi'l-Kâhire. S. 292.
6. Bk. Muhammedî Sünnetin Aydinlatilmasi, s.145.
7. Bk. Silsiletu'l-ehâdisi'z-zâife, II, 268-269.

(Prof. Dr. İsmail Lütfi ÇAKAN)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

29 Mayıs 1453 İstanbul'un Fethi'nin anlam ve önemi nedir? İstanbul'un Fethi 567. yılında kutlanıyor!

İSTANBUL'UN FETHİ'NİN ANLAM VE ÖNEMİ NEDİR?

II. Mehmed, 21 yaşında İstanbul'u fethederek 1000 yıllık Bizans İmparatorluğu'na son verdi ve bu olay birçok tarihçi tarafından Orta Çağ'ın sonu Yeni Çağ'ın başlangıcı olarak kabul edildi. Fetih'ten sonra Fethin Babası anlamına gelen "Ebû'l-Feth" daha sonraki dönemlerde ise "Çağ Açan Hükümdar" ve "Kayser-i Rûm" (Roma İmparatoru, Osmanlı Türkçesi) unvanları ile anıldı.

Fatih, HZ. Muhammed'in İstanbul ile ilgili hadisine nâil olduğu için günümüzde Türkiye ve İslam dünyasının geniş bir kesiminde "kahraman" kabul edilmektedir.

II. Mehmed, bilinen adıyla Fatih Sultan Mehmed, Avrupa'da tanınan adıyla: Grand Turco (Büyük Türk) veya Turcarum Imperator (Türk İmparatoru) 30 Mart 1432'de Edirne'de dünyaya gelip 3 Mayıs 1481'de ölmüştür. Osmanlı İmparatorluğu'nun yedinci padişahıdır. İlk olarak 1444-46 yılları arasında kısa bir dönem, daha sonra 1451'den 1481 yılında ölümüne kadar 30 yıl boyunca hüküm sürdü.

II. Mehmed, 21 yaşında İstanbul'u fethederek 1000 yıllık Bizans İmparatorluğu'na son verdi ve bu olay birçok tarihçi tarafından Orta Çağ'ın sonu Yeni Çağ'ın başlangıcı olarak kabul edildi. Fetih'ten sonra Fethin Babası anlamına gelen "Ebû'l-Feth", daha sonraki dönemlerde ise "Çağ Açan Hükümdar" ve "Kayser-i Rûm" unvanları ile anıldı.

İstanbul'un fethinin müjdelendiği kutlu Hadis

İstanbul'un fethinin müjdelendiği kutlu Hadis

ensonhaber.com

"Elbette Konstantiniyye fethedilecektir. Onu fetheden Emir ne güzel emir, fetheden ordu ne güzel ordudur." İstanbul'un fethi tam da bu Hadis'le müjdelenmiştir.

Hz. Peygamber bu sözleriyle hem bulundukları ânı değerlendirmiş, hem gelecekteki islam ordularının ve komutanlarının görevlerini hatırlatarak, onlara görevlerin ve hedeflerin en güzelini işaret etmiştir.

Peygamberler 'Sıdk' özelliğine sahip oldukları için en doğru şahsiyetlerdir. Hz. Peygamber de bu özelliğini taşıyarak daima doğru konuşmuş, ashabını yanlış yönlendirmemiş, boş hevesler vad etmemiştir. Bu zamana kadar bütün söylediği şeyler gerçekleşmiştir. Gerçekleşmeyenler de elbet bir gün gerçekleşecektir.

İstanbul'un bir gün muhakkak fethedileceği, asırlar önce Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) tarafından çeşitli hadislerle müjdelenmiştir.

Tarihte 29 kez kuşatma altına alınmış olan İstanbul'u fethetmek, 1453 yılında II. Mehmed'e nasib olmuştur. Yani, kutlu fethinden sonra 'Fatih' ünvanına mazhar olan Fatih Sultan Mehmet'e...

Fatih Sultan Mehmet, bu fethiyle Peygamberimizin iltifatına mazhar olmuş, Türk tarihine de asla unutulmayacak bir zaferin sevincini unutulmayacak harflerle kazımıştır.

İstanbul'un fethinin müjdelendiği kutlu Hadis(Fatih Sultan Mehmed-İslam Ansiklopedisi)

İstanbul'un Fethi ile ilgili Hadis-i Şerif

Bişr bin Sühaym -radıyallahu anh- şöyle anlatır:

Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimizin şöyle buyurduklarını işittim:

“İstanbul elbette fetholunacaktır; onu fetheden kumandan ne güzel kumandan, onu fetheden asker ne güzel askerdir!”

Bu hadisi rivayet eden sahâbînin oğlu Abdullah bin Bişr der ki: Bir gün Emevî valisi Mesleme bin Abdülmelik (v. 121/739 [?]) beni çağırdı ve bu hadisi sordu. Ben de ona bu hadisi naklettim. Bunun üzerine Mesleme hemen Kostantıniyye üzerine gazâya çıktı. (Ahmed bin Hanbel, Müsned, IV, 335; Buhârî)

İstanbul'un fethinin müjdelendiği kutlu Hadis

Hz. Peygamber(s.a.v): “Ümmetimden Kayser’in şehrine ilk gazâ eden ordu, mağfirete nâil olmuştur, onların günahları affedilir” buyurmuşlardı. (Buhârî, Cihâd, 93)

Oraya sefere giden ilk ordu hicrî 52 senesinde yola çıkmıştı. Orduda Ebû Eyyûb el-Ensârî -radıyallahu anh- da vardı. Vefat ederse Kostantıniyye şehrinin kapısının yanına defnedilmeyi vasiyet etti. Kabrini düzleyip hiçbir iz bırakmamalarını istedi.

Hz. Peygamber (s.a.v), fetihle alakalı başka bir hadisinde şöyle buyurur:

“Sizler yardım görüp düşmanlarınıza gâlip gelecek, ganimetler elde edecek ve birçok beldeler fethedeceksiniz. Sizden kim bu vakte erişirse, Allah’tan korksun, mârufu (iyiliği) emredip münkerden (kötülükten) nehyetsin. Kim bile bile benim adıma yalan uydurursa Cehennem’deki yerine hazırlansın.” (Tirmizî)

İstanbulfatih sultan mehmetsavaşfetih

Google News ile Takip Et

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır