Büyük şair Mehmet Akif Ersoy tarafından sözleri yazılan ve Osman Zeki Üngör tarafından bestelenen, her okuduğumuzda bizleri milli mücadele yıllarına götürerek gururlandıran İstiklal Marşı'mızın kabulünün yıldönümünde tüm şehitlerimizi ve Mehmet Akif Ersoy ile Osman Zeki Üngör'ü saygıyla anıyoruz. İstiklal Marşının kabulü ile ilgili detayları öğrenmek isteyenler ise yoğun olarak İstiklal Marşının kabulünün kaçıncı yılı, ne zaman, hangi tarihte kabul edildi? Soruları üzerinden bilgi sahibi olmaya çalışıyor.
Ä°STÄ°KLAL MARÅININ KABULÃœNÃœN KAÇINCI YILI, NE ZAMAN, HANGÄ° TARÄ°HTE KABUL EDÄ°LDÄ°?
İstiklal Marşının kabulü ile ilgili tüm bilgiler şöyle;
Ä°STÄ°KLAL MARÅININ KABULÃœNÃœN KAÇINCI YILI
İstiklal Marşı'mızın kabulü 12 Mart tarihinde gerçekleşti. Bu yıl İstiklal Marşı'mızın kabulünün yılıdır.
12 MART 'DE Ä°STÄ°KLAL MARÅI KABUL EDÄ°LDÄ°
Ãœnlü ÅŸair Mehmet Akif Ersoy'un yarışmaya katılmayı kabul etmesinin ardından herkesin sabırsızlıkla beklediÄŸi ÅŸiir on gün içerisinde tamamlandı ve 17 Åubat tarihinde SebilürreÅŸad dergisinin ilk sayfasında "Kahraman Ordumuza" ithafıyla yayımlandı. 1 Mart 'de baÅŸkanlığını Mustafa Kemal Atatürk'ün yaptığı Meclis görüşmelerinde Ä°stiklal Marşı Åiiri, elemelerden kalan son altı ÅŸiirle birlikte Meclis'in seçimine sunuldu.
Hamdullah Suphi Bey'in kürsüden okuduğu, Atatürk'ün "Bu marş, bizim inkılabımızın ruhunu anlatır" dediği İstiklal Marşı, 12 Mart tarihinde kabul edildi.
İstiklal Marşı, kabulünün ardından İngilizce, Almanca, Fransızca, Macarca ve Farsça'ya çevirilerek, yurtiçinde ve yurtdışında dağıtıldı, mitinglerde ve törenlerde halkın manevi ve milli duygularını güçlendirmek amacıyla okunmaya başlandı.
- Ödülü yoksul kadın ve çocuklara iş öğreten Darülmesai vakfına bağışladı
İstiklal Marşı'nı para için yazdığının düşünülmesinden endişe eden Mehmet Akif, aynı dönemlerde ciddi maddi sıkıntı içerisinde olmasına rağmen, kazandığı liralık ödülü yoksul kadın ve çocuklara iş öğreten Darülmesai'ye bağışladı.
Bu durum, 17 Mart tarihli "Hakimiyet-i Milliye" gazetesinde şöyle ifade edildi:
"Teberru: Burdur mebusu, şairi muhterem Mehmet Akif Beyefendi'nin Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilen İstiklal Marşı için mahsus beş yüzlira mükafatı nakdiyeyi, müşarünileyh fakir İslam kadın ve çocuklarına iş öğreterek sefaletlerine nihayet vermek emeliyle teşekkül eden Darülmesai menfaatine hediye eylemiştir."
"ALLAH BÄ°R DAHA BU MÄ°LLETE BÄ°R Ä°STÄ°KLAL MARÅI YAZDIRMASIN!"
Ä°stiklal Madalyası ile ödüllendirilen Milli Åair, Ä°stiklal Marşı'nı Safahat eserine koymayışının nedenini ise şöyle açıkladı: "Çünkü ben onu milletimin kalbine gömdüm."
Akif ayrıca daha sonra kendisine yöneltilen bir soru üzerine İstiklal Marşı için şu ifadeleri kullandı:
"Binbir fecayi karşısında bunalan ruhların ıstıraplar içinde halas dakikalarını beklediği bir zamanda yazılan o marş, o günlerin kıymetli bir hatırasıdır. O şiir bir daha yazılmaz. Onu kimse yazamaz. Onu ben de yazamam. Onu yazmak için o günleri yaşamak lazım. O şiir artık benim değildir. O, milletin malıdır. Benim millete karşı en kıymetli hediyem budur. Allah bir daha bu millete bir İstiklal Marşı yazdırmasın!"
İstiklal Marşı'nı 48 yaşında kaleme alan Mehmet Akif Ersoy, meclis seçimlerine tekrar katılmayı hiç düşünmedi. Ersoy, ailesi ve Sebilürreşad Dergisi ekibi ile birlikte İstanbul'a geri dönmesinin ardından, Abbas Halim Paşa'nın daveti üzerine gittiği Mısır'a 'da ailesi ile birlikte yerleşir.
Åair, hastalıklar ve maddi sıkıntıların yakasını Mısır'da da bırakmamasına raÄŸmen, Mısır Ãœniversitesi'nde Türk Dili eÄŸitimi verdi ve Mısır'da kaldığı sürede "Firavunla Yüzyüze" adlı ÅŸiirini yazdı.
Mehmet Akif, 'te hastalandı ve gurbette yaşadığı sürece, çok sevdiği, hasretini çektiği memleketinde ölmek istediğinden 'da İstanbul'a döndü.
Büyük şair 27 Aralık 'da Beyoğlu'ndaki Mısır Apartmanı'nda vefat etti ve tabutu Türk Bayrağına sarıldı. Hayatı boyunca taşıdığı asaletine, tevazuuna uygun, gösterişten ve şatafattan uzak bir merasimle Edirnekapı Mezarlığı'na defnedildi.
Ä°STÄ°KLAL MARÅI SÖZLERÄ° 10 KITA
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.
Çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilâl!
Kahraman ırkıma bir gül… ne bu ÅŸiddet bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl,
Hakkıdır, Hakk'a tapan, milletimin istiklâl.
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? ÅaÅŸarım!
Kükremiş sel gibiyim; bendimi çiğner, aşarım;
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
Garb'ın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar;
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir îmânı boğar,
"Medeniyet!" dediğin tek dişi kalmış canavar?
Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
DoÄŸacaktır sana va'dettiÄŸi günler Hakk'ın…
Kim bilir, belki yarın… belki yarından da yakın.
Bastığın yerleri "toprak!" diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehîd oğlusun, incitme, yazıktır atanı;
Verme, dünyâları alsan da, bu cennet vatanı.
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedâ?
Åühedâ fışkıracak, toprağı sıksan şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.
Ruhumun senden, İlâhî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma'bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dînin temeli
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli
O zaman vecd ile bin secde eder –varsa- taşım;
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır rûh-i mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek Arş'a değer, belki başım.
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl;
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl:
Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!
sorularına cevap aramaya her geçen gün devam ediyor. Ä°Åte Milli MarÅımız Ä°stiklal MarÅı tarihi ve Ä°stiklal MarÅı kabulü ile ilgili sözler
  ÂÄ°STÄ°KLAL MARÅI KABÃL TARÄ°HÄ° NE ZAMAN?
Ä°stiklal MarÅı 12 Mart  günü Ulusal MarÅ olarak kabul edildi.
Ä°STÄ°KLAL MARÅI KABULÃNÃN KAÃINCI YILI?
Ä°stiklal MarÅı kabulü yılındadır.
Ä°STÄ°KLAL MARÅI YAZARI KÄ°MDÄ°R?
Mehmet Akif Ersoy, Ä°stiklal MarÅı yarıÅmasına ilk baÅlarda katılmayı para ödülü nedeniyle kabul etmedi sonraki süreçte arkadaÅlarının ısrarı ile yarıÅmaya katıldı ve o muhteÅem 10 kıtalık dizeleri yazdı. 10 kıtalık dizeler ilk olarak 17 Åubat günü Sırat-ı Müstakim ve Hâkimiyet-i Milliye'de yayımlandı. 12 Mart yılında ise Ulusal MarÅ olarak kabul edildi.
Güftesi, Anadolu'da Millî Mücadele'nin devam ettiÄi sırada Mehmet Ãkif Ersoy tarafından kaleme alınmıŠÅiirdir. Åairin KurtuluÅ SavaÅı'nın kazanılacaÄına olan inancını, Türk askerinin yürekliliÄine ve özverisine güvenini, Türk ulusunun baÄımsızlıÄa, Hakk'a, yurduna ve dinine baÄlılıÄını dile getirir.
Ä°STÄ°KLAL MARÅI BESTECÄ°SÄ° KÄ°MDÄ°R?
12 Mart 'de Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Ä°stiklâl MarÅı olarak kabul edilmiÅtir. Bestesi Osman Zeki Ãngör'e aittir.
Ä°STÄ°KLAL MARÅI KABULÃ Ä°LE Ä°LGÄ°LÄ° SÃZLER
AIIah bu miIIete bir daha Ä°stikIaI MarÅı yazdırmasın. Mehmet Akif Eroy
Türk gençliÄi, unutma! Ä°stiklal MarÅı korkma diye baÅlar!
Türk Milleti istiklalsiz yaÅamamıÅtır, yaÅayamaz ve yaÅamayacaktır. Atatürk
Ä°stiklal MarÅı benim deÄil Türk Milleti'nin eseridir. Mehmet Akif Ersoy
Sahipsiz vatanın batması haktır. Sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır. Mehmet Akif Ersoy
Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak eÄer uÄrunda ölen varsa vatandır.
VurulmuÅ tertemiz alnından, uzanmıŠyatıyor, bir hilal uÄruna ya Rab, ne güneÅler batıyor. Akif Ersoy
İstikIaIi, hürriyeti, ruhu anIatır bu marŠbenimse.
Ä°stikIaI MarÅı, Türk MiIIetini ortak deÄerIerde buIuÅturan eÅsiz bir eser.
Her miIIetin bir miIIi marÅı var fakat bizimkisi ayrı.
MarÅın okunurken vatanın her bir ucunda bin meÅaIe yanmakta, iIahı avucunda.
AIIah bu miIIete bir daha Ä°stikIaI MarÅı yazdırmasın. Mehmet Akif Eroy
Türk miIIeti tarihe damgasını Ä°stikIâI Harbi iIe vurdu. Ä°stikIâI Harbi Ä°stikIâI MarÅı'nın temin ettiÄi mantık ve iradeyIe kazanıIdı. Ä°smet ÃzeI
Sahipsiz vatanın batması haktır. Sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır. Mehmet Akif Ersoy
Akif'in en büyük meziyeti, her mısrasını inanarak yazmıŠoImasındadır. Onun içindir ki Ä°stikIaI MarÅı, hiçbir babayiÄit tarafından benzeri yazıIamayan aIev gibi bir Åiirdir. Peyami Safa
Mehmet Akif Ersoy, yürekIeri çeIikIeÅtiren Ä°stikIaI MarÅı'nı yazmak suretiyIe, Ä°stikIaI Harbi'nin manevi cephesinde dövüÅen kahramanIardan biri oImuÅtur.
O Åiir bir daha yazıImaz. Onu kimse yazamaz. Onu ben de yazamam. Onu yazmak için o günIeri yaÅamak Iazım. O Åiir artık benim deÄiIdir. O, miIIetin maIıdır. Benim miIIete karÅı en kıymetIi hediyem budur. AIIah bir daha bu miIIete bir Ä°stikIâI MarÅı yazdırmasın! M. Akif Ersoy
Ä°stikIaI MarÅı, Ä°stikIaI Harbi'nin manevi cephesinde yapıImıŠbüyük ve muzaffer bir taarruzdu. O zaman MiIIi MücadeIenin mutIaka zaferIe neticeIeneceÄine inanmıŠoIanIar, yani saÄIam iman sahipIeri biIe Ä°stikIaI MarÅından yeni manevi kuvvet aImıÅIardı. Abidin Daver
Ä°stikIaI MarÅı gibi bir miIIetin hafızasına her mısrası ataIar sözü haysiyetiyIe maI oIan, büyük günIerinde bir aÄızdan haykırıIan, en perakende ve ÅaÅkın ruhIarı biIe tek bir müdafaa aÅkı ve iradesi içinde bir araya devÅirerek ayaÄa kaIdıran miIIî vasfına tam Iayık bir Åairimiz çıkmadı.
ATATÃRK'ÃN Ä°STÄ°KLAL MARÅI Ä°ÃÄ°N SÃZLERÄ°
KurtuIuÅ SavaÅı sırasında, vatan Åairi Mehmet Akif Ersoy tarafından yazıIan Ä°stikIaI MarÅı hakkında Büyük Ãnder Gazi Mustafa KemaI Atatürk Åu sözIeri söyIemiÅtir:
Bu marŠbizim inkıIabımızı anIatır, inkıIabımızın ruhunu anIatır. Bunu ne unutmak ne de unutturmak Iazımdır.
Ä°stikIaI MarÅında, istikIaI davamızı anIatması bakımından büyük bir manası oIan mısraIar vardır.
Benim en beÄendiÄim yeri de burasıdır:
Hakkıdır hür yaÅamıŠbayraÄımın hürriyet;
Hakkıdır Hakk'a tapan miIIetimin istikIaI!
Benim, bu miIIetten asIa unutmamasını istediÄim mısraIar, iÅte bunIardır.
Hürriyet ve istikIaI aÅkı bu miIIetin ruhudur.
Tarihe bakın, bütün miIIetIerin bir esaret ve hürriyetsizIik devri geçirdikIeri bir hakikattir.
Bu pasajı her vakit tekrar ettirmek, bunun için Iazımdır.
Bu demektir ki efendiIer, Türk'ün hürriyetine dokunuIamaz.
Dünya tarihinde, fasıIasız, hürriyet ve istikIaIini muhafaza ve müdafaa etmiŠbir miIIet vardır:
TürkIer Ä°stikIaI MarÅının bu pasajını oIuÅtururIar.
AsırIar boyunca söyIenmeIi ve bütün yar ve aÄyar anIamaIıdır ki; Türk'ün Mete hikayesinde oIduÄu gibi her Åeyi hatta en mahrem hisIeri biIe tehIikeye girebiIir; fakat hürriyeti asIa!