Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?
Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
Doğacaktır sana va'dettigi günler hakk'ın
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.
Bastığın yerleri 'toprak!' diyerek geçme, tanı:
Düşün altında binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şuheda fışkıracak toprağı sıksan, şuheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.
Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli:
Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli,
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.
O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım,
Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arsa değer belki başım.
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!
Bağımsızlığımızı ve kurtuluşumuzu anlatan İstiklal Marşı milletimiz açısından oldukça büyük bir öneme sahiptir. Mehmet Akif Ersoy her kıtada okuyan kişilere oldukça hisli duygular oluşturan ve anlamı çok etkileyici olan bir şiir kaleme almıştır.
İstiklal Marşı'nın tarihçesi hakkındaki bilgiler
İstiklal Marşı 12 Mart tarihine Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilmiştir.
İstiklal Harbi'nin kazanılmasını cesaretlendirmek amacıyla yapılan yarışma için yazılmıştır. Şair şiir içerisinde milletinin özgürlüğünü ve kurtuluşunu elde edeceğine olan inancını dile getirir.
İstiklal Marşı Mehmet Akif Ersoy tarafından Tacettin Dergâhı'nda yazılmıştır.
Osman Zeki Üngör yılında tarafından bestelenmiş, Edgar Manas tarafından yılında orkestrasyon haline getirilmiştir.
Ali Rıfat Çağatay İstiklal Marşı'nın ilk bestecisidir.
Mehmet Akif Ersoy tarafından söylenmiştir.
İstiklal Marşı'nın okunuşu ve nefes yerleri konusunda detaylı bilgi almak için tıklayınız
İstiklal Marşı toplamda 10 kıtadan oluşmaktadır.
İstiklal Marşı'nın güncel kullanılan bestesini besteleyen kişi Osman Zeki Üngör'dür.
Anadolu’da milli mücadele devam ederken Mehmet Akif Ersoy tarafından kaleme alınan şiir, Kurtuluş Savaşı''nın kazanılacağına olan inancına, Türk askerinin yürekliliğine, Türk ulusunun bağımsızlığına ve Hakk''a, yurduna ve dinine bağlılığını dile getirmektedir.
12 Mart tarihinde Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilen İstiklal Marşı’nın bestesi de Osman Zeki Üngör''e aittir.
İstiklal Marşı’nın 1. kıtasının anlamı nedir?
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.
İlk kıta, zorlu savaşlara ve zulümlere rağmen bağımsızlığını koruyan Türk milletinin Mehmet Akif’in Korkma sözleriyle kazanılan zaferleri anlatır. Türk bayrağının her zaman dalgalanacağını ve Türk yurdunda en son tüten ocağa kadar bu bayrağın göklerde mevcudiyetini koruyacağını belirtiyor.
İstiklal Marşı’nın 2. kıtasının anlamı nedir?
Çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal…
Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklal!
Şair Türk bayrağına seslenerek onun için savaşanların hakka tapan ve bağımsızlık için mücadele eden bir millet olduklarını hatırlatıyor. Bağımsızlığa sessiz kalma diyor yoksa dökülen kanlar helal olmaz.
İstiklal Marşı’nın 3. kıtasının anlamı nedir?
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
Burada şair Türk milletinin tarih boyunca her zaman hür yaşadığını ve bu nedenle hiçbir gücün onları korkutmayacağını belirtiyor. Eski Türk devletlerindeki Ergenekon Destanına da atıfta bulunan şair, Yırtarım dağları enginlere sığmam taşarım ifadeleri ile Türk halkının kahramanlıklarını tasvir ediyor.
İstiklal Marşı’nın 4. kıtasının anlamı nedir?
Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
‘Medeniyet!’ dediğin tek dişi kalmış canavar?
Burada batı ülkelerinin her ne kadar top tüfeği olsa da Türk halkının cesaret ve iman dolu göğüslerinin hiçbir şeyden korkmadığına işaret ediyor. Türk milletinin sonsuz inancı ile her şeyin üstesinden geleceğini belirtiyor.
İstiklal Marşı’nın 5. kıtasının anlamı nedir?
Arkadaş! Yurdumu alçakları uğratma, sakın.
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk’ın…
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.
Millete korkusuzca seslenen şair, yurdunu düşmanlara siper etme, savaşmaktan vazgeçme çağrısı yapıyor. Her mücadelenin bir sonucu olacağını belirtiyor.
İstiklal Marşı’nın 6. kıtasının anlamı nedir?
Bastığın yerleri ‘toprak!’ diyerek geçme, tanı:
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.
Şair yeniden millete seslenerek basılan toprakların dökülen kanlar ile kazanıldığını hatırlatıyor. Kefensiz yatan şehitlerin unutulmaması gerektiğini ve bu cennet vatanın o şehit kanları ile bağımsız olduğunu tasvir ediyor.
İstiklal Marşı’nın 7. kıtasının anlamı nedir?
Kim bu cennet vatanının uğruna olmaz ki feda?
Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!
Canı, cananı, bütün varımı aslında Huda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.
Yeniden ulusa seslenen şair, güzel vatan için her Türkün canından geçebileceğini anlatıyor. Toprağı sıksan şehitlerin kanı fışkıracak sözleri ile Türk milletinin toprak sevgisini anlatıyor.
İstiklal Marşı’nın 8. kıtasının anlamı nedir?
Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli:
Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli-
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.
Allaha seslenen Mehmet Akif Ersoy, milletin ancak içindeki Allah ve vatan sevgisi ile zafer kazanabileceğini belirtiyor. Ebediyen ezanın yurdun üzerinde okunmasını betimliyor.
İstiklal Marşı’nın 9. kıtasının anlamı nedir?
O zaman vecd ile bin secde eder-varsa-taşım,
Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruh-ı mücerred gibi yerden na’şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım.
Şair burada Türk yurduna düşmanların girmediği zamanlarda Allaha olan şükranlarını ifade ediyor. Her secde edişinde aldığı yaralardan kanlı yaşların boşaldığını ve naaşının arşa değme hayalini anlatıyor.
İstiklal Marşı’nın kıtasının anlamı nedir?
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk’a tapan, milletimin istiklal!
Türk Bayrağına seslenen şair, dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal sözleriyle Türk halkının bayrağa olan saygısını ve sevgisini betimliyor. Türk milletinin kalbindeki inanç ve cesareti ile bugünlere geldiğini bildiriyor.