istiklal marşının en güzel okunuşu / İstiklâl Marşını Doğru Okuma Kılavuzu - Ahmet Tâlib ÇELEN

Istiklal Marşının En Güzel Okunuşu

istiklal marşının en güzel okunuşu

İstiklâl Marşını Doğru Okuma Kılavuzu

İstiklâl Marşı'nın yanlış okunuşuna çok üzülüyorum. Edebiyat-Türkçe öğretmenleri, koca koca spikerler, tiyatrocular dâhil, hatâsız okuyanı hemen hemen hiç görmedim. Bir gün okuyabilecek birisi de kalmayacak diye korkuyorum. 

Yaklaşık on beş yıldır ilkokul, ortaokul, lise seviyelerinde İstiklâl Marşı okuma yarışmaları tertipleniyor. Bu yönde bir alâka ve hassâsiyet yükselmesi oldu. Büyük ihtimalle iyi niyetlerle başlatılmış bu faaliyetler, çarpıtılmakta gecikmedi. Ciyak ciyak bağıran çocuklar, anlaması mümkün olmayan bir şiire hüngür hüngür ağlayan sabiler… Gerçek mânâyı vermekten fersahlarca uzak vurgular, tonlamalar, duraklamalar… Bin yıllık çamları deviren telaffuz hatâları…

Üstelik ciyak ciyak bağırmaların, hüngür hüngür ağlamaların puan kazandırdığı bir yarış… Öyle ki ciyaklamadan, ağlamadan bu yarışmalarda derece kazanmak artık imkânsız hâle geldi. Nasıl böyle olmasın ki jürideki şahıslar da aslında marşın doğru okunuşunu bilmiyor. O zaman puan getirici unsur olarak gereksiz ve olağanüstü yapmacık feryatlar figanlardan başkası kalmıyor.

Bütün bunlara bir de slaytlar, video görüntüleri, küçük tiyatromsu sahneler ekleniyor. Velhasıl birinci gelmek için İstiklâl Marşı’nı doğru okumaktan başka her şey yapılıyor. Bunun da adına “İstiklâl Marşı okuma yarışması” deniyor. Bütün bu curcuna arasında akla en son gelen -aslında hiç gelmeyen- şey marşı doğru okumak oluyor. Maalesef ortada doğru okunmuş bir ses kaydı, bir örnek de yok ki dinlenilip yanlışlar düzeltilsin.

Gerçekten çok üzülüyordum ve o kadar İstiklâl Marşı okuma yarışmalarına rağmen kimse devrilen çamların farkında değildi. Hatta yarışmalar yayıldıkça yanlışlar yayılıyordu. Korkmaya başladım, “doğrusu buharlaşıp gidecek” diye.

Üzüntüm ve endişelerim beni örnek bir ses kaydına mecbûr etti. Hemen belirteyim ki ben bir spiker değilim. Ses ve diksiyon dersleri de almadım. Ama yılların şiir okuyucusu olarak belli bir hissiyâtım var. Yahya Kemâl'in "Benim dil hakkında ilmim yok, vehmim vardır" dediği gibi "vehmim var".

İstiklâl Marşı'nı gücüm yettiğince hatâsız -veya az hatâlı- okumaya gayret ettim. Aşağıda ses kaydının linkini göreceksiniz. Merak eden dinler.

İstiklâl Marşı okunur/okutulurken esas alınırsa faydadan hâlî olmaz ümidindeyim.

BİLHASSA BU YANLIŞLARA DİKKAT!

İstiklâl Marşı okunurken birçok yanlış yapılıyor da bilhassa şu mısralara dikkat ediniz, ses kaydındakiyle aynı şekilde okumaya/okutmaya çalışınız:

O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Burada mühim olan “Başkasının olamaz, sadece benim milletimindir” mânâsını vermektir. Bunun için ikinci “o benim”in “nim” hecesine aniden güçlü bir vuruş yapıp kalan kelimeleri, sesi yavaş yavaş kalınlaştırarak okumalı, mısra biterken ses en kalın noktasına gelmeli. (Ses kaydına mürâcaat)

Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,

Bu mısrada "Ulusun" kelimesi yanlış olarak "büyüksün, yücesin" mânâsına gelecek şekilde okunuyor. Oysa "ürsün, havlasın" mânâsında okunmalı. İzahı da "tek dişi kalmış canavar"dır. Eskiler canavar kelimesiyle daha çok kurdu kastederlerdi. Kurt da ulur, ürer. “Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar, ürsün, havlasın dursun. Böyle bir îmânı boğması imkânsız.” “Boğmak” kelimesi de yaygın olarak kurdun koyunu öldürmesi mânâsında kullanılır. Bir delil de şiirin Osmanlıca aslında kelimenin son harfinin nun harfi olmasıdır: اولوسون Bu haliyle 3. teklik kişidir. "O ürsün, ulusun".

"Büyüksün, yücesin" mânasında olsaydı 2. teklik kişi olurdu. "Sen büyüksün, yücesin." Bu takdirde "Ulusun" kelimesinin son harfi nun değil kef (yani nazal n) olması gerekirdi: اولوسوڭ Ama öyle değil, nun.

Şu halde bu kelime "O ürsün, ulusun" mânâsındadır, öyle okunmalıdır. “Ulusun”un “lu” hecesi vurgulanırsa “büyüksün, yücesin” mânâsına gelir ki bu yanlış olandır. Doğru okuyuş “sun” hecesini vurgulayarak okumadır. Bu takdirde “O ürsün, havlasın” mânâsına gelir. (Ses kaydına mürâcaat)

Bir dostum anlattı: Ortaokulda Türkçe öğretmenim tahtaya kaldırdı. İstiklâl Marşı’nın “Ulusun, korkma nasıl böyle bir îmânı boğar.” mısraındaki “Ulusun”un mânâsı nedir?” dedi. Ben de köyden gelmişim, “ulumak”ın bildiğim mânâsını söyledim: “Ürsün, havlasın” demek, dedim. “Sıfır, otur!” dedi.

Düşünebiliyor musunuz, bir köy çocuğu anasından babasından duyduğu Türkçeyle Türkçe öğretmeninden daha iyi biliyor. İşte “vehm”in “ilm”e rüçhâniyeti…

Verme, dünyâları alsan da, bu cennet vatanı.

Bu mısraı okurken yapılan yanlış ise "Verme"den sonraki virgüle rağmen "dünyâları" kelimesinden sonra duraklamadır. "Verme dünyaları" diyor, bekliyor. O zaman mısrada şâirin demek istediğinin tam tersi bir mânâ çıkıyor. "Cennet vatanı verseler de sen dünyâları verme, vatanı değil dünyâları tercih et" Yuh demekten başka yol kalmıyor. Oysa şâir "Sana dünyâları verseler bile cennet vatanı verme, dünyâları değil, cennet vatanı tercih et." demek istiyor. Bahsettiğim yanlış okuyuşla şiir katlediliyor. Bazı okuyucular daha hafif bir hatâ yapıyorlar: “Verme”den sonra duraklıyor, tamam. Ama “dünyâları” kelimesinin “rı” hecesine “bile” mânâsı verecek şekilde kuvvetli bir vuruş yapmaları gerekirken yapmıyorlar. Bu takdirde de mânâda büyük bir eksilme oluyor. (Ses kaydını dinleyiniz)

Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.

En yanlış okunan mısrâlardan biri… Buradaki "tek" kelimesini "vatan"ın sıfatı gibi okuyorlar: "Tek vatan"... Çok büyük yanlış!!! İlk bakışta mânâya da muvâfık gibi görünüyor ama kazın ayağı öyle değil. Buradaki "tek", bir zamanlar çok canlı ve yaygın kullanılan "yeter ki" mânâsında bir edattır. Şu cümlelerde olduğu gibi: "Varsın takdir alma, tek sınıfını geç de..." "Sakat kalırsa kalsın, tek çocuğum yaşasın." Buradaki "tek"ler "yeter ki" mânâsındadır. Doğru okumak için vatanla birlikte değil "Etmesin"le birlikte okumalıdır. "Etmesin tek"... Ve "Etmesin tek" dedikten sonra kısacık bir es vermeli ki “etmesin”le birlikte olduğu hissedilsin. Bir evvelki mısra “tek”in söylediğim mânâsına hazırlıyor zaten. “Allah, cânı, cânânı, bütün varımı/varlığımı alsın; tek (yeter ki) beni vatanımdan ayırmasın.” Ses kaydında doğrusu var.

Ruhumun senden, İlâhî, şudur ancak emeli:

Her cerihamdan, ilâhî, boşanıp kanlı yaşım,

Bu mısralardaki “ilâhî” kelimesi Allah’a bir hitaptır ve ilk hece vurgulanarak yalvarır şekilde okunmalıdır. Yanlış olarak ortadaki “lâ” hecesini vurgulayarak okuyanları çok görüyoruz.

Hiç olmazsa bu mısrâlar üzerinden anlatılan hususlara -ses kaydıyla karşılaştırarak- dikkat edersek büyük yanlışlardan kurtulmuş oluruz.

Ses kaydıyla alâkalı not: Yukarıda da söylediğim gibi ben bir ses ve tiyatro sanatçısı değilim. Ben bir “güzel okuma örneği” değil, “doğru okuma örneği” verdim. Güzel şiir okumada bir iddiam da yok. “Güzel okuma”nın şartlarından biri elbette “doğru okuma”dır ama her “doğru okuyuş”, “güzel” olmayabilir. “Güzel okuma”nın “doğru okuma”dan başka husûsiyetleri de vardır ve bunların birçoğu Allah vergisi hasletlerle alâkalıdır. Çalışarak doğru okunabilir ama güzel okumak için çalışmak yetmeyebilir.

Kullara ait işlerin kusursuz olmadığının da şuurundayım.

Bu yazı toplam 51980 defa okunmuştur.

İstiklal Marşı

İstiklal Marşı 10 Kıta03:58

İstiklal Marşı 10 Kıta2.181 izlenme - 8 yıl önceİSTİKLAL MARŞI Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır parlayacak! O benimdir, o benim milletimindir ancak! Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal! Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl? Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal. Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal. Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım; Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım. Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım. Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar. Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar, 'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar? Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın; Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın. Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın, Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı! Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı. Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı. Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı. Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ! Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ, Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ. Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli: Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli! Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli- Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli. O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım. Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım; Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na'şım; O zaman yükselerek arşa değer belki başım! Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl! Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl. Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl; Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet, Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl! Mehmet Akif ERSOY Ne Mutlu Türküm Diyene!!! Türkiye Halkına "Türk Milleti" denir. Facebook Linklerimiz: Mustafa Kemal'in Ordusu http://www.facebook.com/Mustafa.Kemal... Sitelerimiz : http://www.ucanradyo.com http://www.ucankurbaga.com http://www.sohbete.com

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır