Bu sayfamızda sınıf ve okul panosu hazırlamak isteyen öğretmenlerimiz için 12 Mart İstiklal Marşının Kabulü pano çalışmalarını derledik. Çeşitli kaynaklardan derlediğimiz pano örneklerinin sizler için faydalı olmasını diliyoruz.
12 Mart İstiklal Marşı’nın Kabulü Panosu 1
12 Mart İstiklal Marşı’nın Kabulü Panosu 2
12 Mart İstiklal Marşı’nın Kabulü Panosu 3
12 Mart İstiklal Marşı’nın Kabulü Panosu 4
12 Mart İstiklal Marşı’nın Kabulü Panosu 5
12 Mart İstiklal Marşı’nın Kabulü Panosu 6
12 Mart İstiklal Marşı’nın Kabulü Panosu 7
12 Mart İstiklal Marşı’nın Kabulü Panosu 8
12 Mart İstiklal Marşı’nın Kabulü Panosu 9
12 Mart İstiklal Marşı’nın Kabulü Panosu 10
1
12 Mart İstiklal Marşının
Kabulü
• Kurtuluş Savaşının yaşandığı günlerde 23
Nisan 1920 günü Büyük Millet Meclisi açılmıştı.
Ordularımız, Anadolu'yu işgal edenlerle İstiklal
mücadelemizin bayraktarı Mustafa Kemal
Atatürk’ün önderliğinde savaşıyordu. Yunan
ordusu Ankara yakınlarına kadar ilerlemişti.
Büyük Millet Meclisi bu ortamda, yeni kurulan
Türk Devleti için bir İstiklal Marşı hazırlatmak
istiyordu. 1920 yılı sonlarında bu amaçla bir şiir
yarışması açıldı ve katılımcılara 6 ay süre
verildi. Kazanacak şiir için 500 lira ödül de
vardı.
2
• İstiklal Marşı yarışmasına bu süre içerisinde
724 şiir gönderildi. Burdur Milletvekili Mehmet
Akif Ersoy hem mebus olduğundan dolayı hem
de para ödülünden dolayı müsabakaya
katılmamıştı.
• Milli Eğitim Bakanlığında, şiirlerin
değerlendirilmesi için komisyon kuruldu.
Komisyon tarafından, 724 şiirden 6 şiir seçildi.
Seçilen şiirlerin Meclis Matbaası tarafından
bastırılıp milletvekillerine dağıtılmasına karar
verildi.
3
• Maarif Vekili Hamdullah Suphi Tanrıöver başta
olmak üzere tüm komisyon üyeleri ve
milletvekilleri bir eksiklik hissediyorlardı;
Mehmet Akif Ersoy’un müsabakaya
katılmamasını içlerine sindirememişlerdi.
Sonunda ünlü şairimiz Mehmet Akif Ersoy,
yarışma dışı bir şiir yazıp sunmayı kabul etti.
• Evinde yazmaya başladı ve kahraman
ordumuza ithaf ettiği şiirini yazıp bitirince
Maarif Vekâleti’ne teslim etti. Müsabaka
sonuçlandı. Mehmet Akif Ersoy'un şiiri Meclis
kürsüsünden Maarif Vekili Hamdullah Suphi
tarafından büyük bir coşkuyla okundu. Büyük
tezahürat ve alkışlar arasında oybirliği ile
İstiklal Marşı olarak kabul edildi.
4
• 12 Mart 1921 tarihinde İstiklal Marşı şiiri
kabul edildikten hemen sonra kürsüden
bir kez daha okundu ve bütün
milletvekilleri bu kez ayakta dinlediler.
• Mehmet Akif Ersoy 500 liralık para
ödülünü Meclis yetkililerinin "Bu parayı
kasamızda tutamayız; siz alın, istediğiniz
bir yere bağışlayın." demeleri üzerine
Mehmet Akif parayı alarak hastanede
yatmakta olan gazilerimize bağışlar.
5
MEHMET AKİF
• Samimi
• Vefâlı
• Büyük şair
• Mütefekkir ve akademisyen
• Düşünce insanı
• Aşk, heyecan ve aksiyon insanı
• Fakir yaşamış onurlu bir vatan evladı
6
MEHMET AKİF’İN DİĞER BAZI
FAALİYETLERİ
• Mehmet Akif, Anadolu, Rumeli ve Arabistan'ı
dolaşan Türk aydınlarından biridir; yaşadığı
dönemde onun gibi çizgisini koruyarak hizmet
eden az insan vardır.
• Mesleği veterinerliktir.
• Müfettiştir.
• Dârulfünûn’da edebiyat müderrisidir.
• "Sırât-ı Müstakîm" kadrosu içinde hizmet
etmiştir.
• Dârul-Hikmeti'l-İslâmiye'de görev almıştır.
7
İSTİKLAL MARŞI
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; Kükremiş sel gibiyim: Bendimi çiğner, aşarım;
O benimdir, o benim milletimindir ancak. Yırtarım dağları, enginlere sığmam taşarım.
Çatma, kurban olayım, çehrene ey nazlı hilal! Garb'ın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar;
Kahraman ırkıma bir gül... Ne bu şiddet, bu celal? Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal; Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
Hakkıdır, Hakk'a tapan, milletimin istiklal. ''Medeniyet!'' dediğin tek dişi kalmış canavar?
8
Bastığın yerleri ''toprak!'' diyerek geçme, tanı! Ruhumun senden İlahi şudur ancak emeli:
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı. Değmesin ma'bedimin göğsüne namahrem el
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı: Bu ezanlar -ki şehadetleri dinin temeli-
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı. Ebedi, yurdumun üstünde benim inlemeli.
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? O zaman vecd ile bin secde eder-varsa-taşım;
Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda! Her cerihamda, İlahi, boşanıp kanlı yaşım,
Canı, cananı, bütün varımı alsan da Huda, Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na'şım!
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda. O zaman yükselerek Arş´a değer, belki başım
• “Yaşayanlar, hep
ümitle yaşar; me’yûs
olan, ruhunu,
vicdanını bağlar.”
11
• «Ey dipdiri meyyit, ‘İki el, bir baş içindir.’
• Davransana el de senin, baş da senindir!
• His yok, hareket yok, acı yok… Leş mi
kesildin?
• Hayret veriyorsun bana; sen böyle
değildin.
• Kurtarmaya azmin niye bilmem ki
süreksiz?
• Kendin mi senin, yoksa ümidin mi
yüreksiz?»
12
Cehennem olsa gelen göğsümüzde söndürürüz;
13
Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez.
Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez. 14
Kuzum, ayıp mı çalışmak, günah mı yük taşımak!
Ayıp dilencilik; işlerken el, yürürken ayak. 15
MEHMET AKİF’İN
SAMİMİYETİ İSTİKLAL
MÜCADELEMİZDEKİ
HİTABELERİNDE DE
GÖRÜLÜR
19
• “Gitme ey yolcu;
beraber oturup
ağlaşalım.
• Elemim bir yüreğin
kârı değil, paylaşalım.”
20
• Ne tüyler ürperir yâ Rab, ne
korkunç inkılâb olmuş,
Ne din kalmış ne iman, din
harâb, iman türâb olmuş,
Mefâhir kaynasın gitsin de
vicdanlar kesilsin lâl,
Bu izmihlâl-i ahlâkî yürürken,
kalmaz istiklâl!..
21
MEHMET AKİF’İN MİLLETVEKİLİ
OLDUĞU GÜNLERDEKİ FOTOĞRAFI
22
MEHMET AKİF SON YILLARINDA
23
AKİF’İN EVİNDEKİ BAZI EŞYALAR
24
• “Sus ey dîvâne! Durmaz kâinâtın seyr-i
mu’tâdı,
• Ne sandın! Fıtratın ahkâmı hiç dinler mi
feryâdı?
• Bugün, sen kendi kendinden ümîd et
ancak imdâdı;
• Evet, sen kendi ikdâmınla kaldır git de
bîdâdı;
• Cihan kanûn-i sa’yin, bak, nasıl bir hisle
münkâdı!
• Ne yaptın? ‘Leyse li’l-insâni illâ mâ-seâ’
vardı!..” 25
ANKARA’DA MEHMET AKİF ERSOY EVİ’NİN SALONU
26
TACEDDİN DERGAHI
27
Mehmet Akif’in Mezarı (Vefat tarihi: 27 Aralık 1936) 28