Contents
ÎTİKAT – ÎTİKAD 1. İnanma, kalben tasdik ederek inanma, inanç, inan: Varan aksâ-yı hüsn-i itikāda inhirâf etmez / Temâşâ kıl hattı-ı mihverde Gālib inhinâ yoktur (Leskofçalı Gālib).
Şeran ve örfen istikamet, müminin yaratıldığı İslam fıtratı üzere evamir-i ilahîye imtisal edip nevahi-i ilahîden içtinap ederek hayatını şeri şerife mutabık olarak idame ettirmesidir.
İtikâdî mezhepler veya Akide mezhepleri ya da İnanç mezhepleri, İnançla ilgili konular İslamda başlangıçta bir fıkıh dalı kabul edilen kelâm, daha sonra ilm-i tevhid olarak adlandırılmıştır. Daha sonraları Fıkıh, amelî meseleler üzerinde, kelâm ise itîkâdî meseleler üzerinde yoğunlaşmıştır.
Akîde, Akâid veya İtîkâd (Arapça: عقيدة); İslamda inanç olarak bağlanmayı gerekli kıldığına inanılan inanç esaslarının bütünü olarak bilinir. Akîde tanımı İslam İtikadi Mezhepleri tarafından, Kuranda bulunmayıp hadislerde geçen inanç konuları için söz konusu edilmiştir.
Tezkiye (تزكية) “ tazkiyah el-nafs ” ı ima eden, “ benliğin arıtılması” anlamına gelen Arapça-İslami bir terimdir.
1. Allahın ve Peygamberin Sözü Anlamında Nas. İslâm ilimlerinde nas (çoğulu nusûs) denilince genellikle Kuran ve Sünnetin lafızları kastedilir. İctihad, istidlâl ve kıyas gibi kavramlarla karşıt olarak zikredildiğinde nas Allah ve Peygamberin sözünü, bu kavramlar da nasların akıl yoluyla açılımını anlatır.
İmanın esasları arasında Müslümanların itikadı yer almaktadır. Bu terim en geniş anlamıyla; Allah, kul ve dünya hakkındaki olaylara bakış açısını etkileyen tüm düşüncelerdir. İtikat ile bağlantılı kelimelerin manaları genellikle iman ve inanç çevresinde toplanmaktadır.
Sözlükte “hapsetmek, alıkoymak; bir yere yerleşmek, oraya bağlanıp kalmak” anlamlarındaki akf kökünden türeyen itikâf, bu mânaları yanında kişinin kendisini sıradan davranışlardan uzak tutmasını, fıkıh terimi olarak da ibadet amacıyla ve belirli bir şekilde camide kalmasını ifade eder.
Nassın lafız ve mânasından hareketle, nassın bulunmadığında da çeşitli istinbat metotları kullanılarak şerî hüküm hakkında zannî bilgiye ulaşma çabasının genel adı.
İlk ortaya çıkan mezhep, Haricîliktir. Daha sonra, Mürcie, Şia, Mutezile gibi itikâdî yönü ağır basan mezhepler oluşmuştur.
İslamda siyasi mezhepler, İslam tarihi boyunca, siyasi tartışmalar ve görüş farklılıkları sonucu ortaya çıkan mezheplerdir. İslamda Sünnilik, Şiilik ve Haricilik olmak üzere üç ana mezhep vardır. En önemlilerinden biri ve ilk olarak şekilleneni, halifelik tartışmaları sonucu ortaya çıkan Şiadır.
İhsan bir davranışı en güzel biçimde yapmak demektir. İslam genel olarak inanan kişinin ihsanla kulluk etmesini istemiş, ayrıca Kuranda ebeveynleri ile ilişkilerde de ihsan ile davranılması gerektiğini belirtmiştir.
Sahih Akide Soru ve Cevaplarla Kitap Açıklaması İtikadi ve ameli tercihlerimizi, Allahtan ve Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellemden gelen sahih delillerle ortaya koymak zorundayız. Delille tespit edilmeyen bir inanç ve amel sahibi olmamalıdır. Allahın ve Rasûlünün önüne kimse geçirilemez.
Akaid, düğümlemek mânasındaki akd kökünden türemiş bulunan akîde kelimesinin çoğuludur. Aynı kökten türetilen ve iman ile eş anlamlı olarak kullanılan itikad ise düğüm atmışçasına bağlanmak, bir şeye gönülden inanmak, gönülden benimsemek demektir.
Akaid ilmi, İslam dininin inançla ilgili hükümlerinden bahseden bir ilimdir. Akaid ilminde Allahın varlığı, birliği ve sıfatları, fiilleri konuları ele alınır. Daha sonra meleklere iman konusu ele alınır. Ardından Allahın gönderdiği peygamberler ve onlar vesilesiyle insanlığa gönderilen ilahi kitaplar konu edilir.
İmanın esasları arasında Müslümanların itikadı yer almaktadır. Bu terim en geniş anlamıyla; Allah, kul ve dünya hakkındaki olaylara bakış açısını etkileyen tüm düşüncelerdir. İtikat kelimesiyle birlikte; itikatlı, itikatsız ve itikatlılık kelimeleri de türetilerek kullanılmaktadır. İtikat ile bağlantılı kelimelerin manaları genellikle iman ve inanç çevresinde toplanmaktadır. Bu kelimelerin anlamları Türk Dil Kurumu tarafından sözlük içerisinde detaylandırılmıştır.
İtikat Kelimesinin Sözlük Anlamı Nedir?
1. İnanmak.
2. İnanç.
3. İman etmek.
- İtikatlı: İtikadı olan kişi, inançlı ve imanlı kimse.
- İtikatlılık: İtikat sahibi ve itikatlı olma durumu.
- İtikatsız: İnançsız, inanmayan kişi.
- İtikatsızlık: İnançsız ve itikatsız olma durumu.