Beden eğitimi öğretmeni, anaokulundan lise seviyesine kadar çocuk ve gençler arasında fiziksel aktiviteyi destekleyen oyun ve spor aktiviteleri düzenler. Küçük çocuklar arasında motor beceri ve fiziksel gelişim, daha büyük çocuklar arasında ise uygun egzersiz ve yeme alışkanlıkları geliştirmeyi amaçlar.
Beden eğitimi öğretmeninin temel görevi öğrencilerine zinde yaşam temelleri ve pratiklerini öğretmektir. Meslek profesyonellerinin diğer sorumlulukları şu başlıklar altında toplanabilir;
Beden eğitimi öğretmeni olmak için üniversitelerin Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği, Spor Bilimleri, Spor Yöneticiliği, Rekreasyon, Egzersiz ve Spor Bilimleri, Antrenörlük Eğitimi, Engellilerde Egzersiz ve Spor Eğitimi bölümlerinden mezun olma şartı bulunmaktadır. Sözkonusu lisans programlarında eğitim görmeye hak kazanmak için de Temel Yeterlilik (TYT) sınavına girip başarılı olmak gerekmektedir.
Baheşehir Okulları
Adana, Afyon, Aksaray, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bartın, Batman, Burdur, Bursa, ankırı, orum, Denizli, Diyarbakır, Dzce
1 gndr yayında
İncelendi
Başvuruldu
ÃÄretmen, öÄrencisinde görmek istediÄi davranıÅı, önce kendisi göstererek onlar için iyi bir rol modeli oluÅturmalıdır. Disiplin kavramı çoÄu kez ceza kavramı ile eÅ tutulmaktadır. Oysa disiplin ceza ile karıÅtırılmamalıdır. Ceza yıkıcı davranıÅa tepkidir, disiplin ise yıkıcı davranıŠve bundan doÄan tepkiyi önlemek içindir. BaÅka bir deyiÅle problemi önlemek için ne yaptıÄımızın yanında, problem doÄduÄunda ya da oluÅtuÄunda ne yaptıÄımızla da ilgidir. Disiplinde önlemli ilke, bireyin kendi ihtiyaçlarının karÅılanmasından sorumlu olduÄu ve baÅka kiÅilerin davranıÅlarının bunu engellememesi gerektiÄidir. Anlamlı etkinlikler, uygun çevre grupla çalıÅma, kendi kendini kontrol gibi kavramlar da disiplin kavramı içinde düÅünülmelidir. Sınıfta disiplinin bozulması ya da hiç olmamasının nedenlerinden biri, sınıfla ilgili bir takım kuralların, prosedürlerin ve rutinlerin önceden belirlenmemiÅ olmasıdır. ÃÄretmene düÅen görev, daha öÄretim yılının baÅında, okul ve sınıf kurallarını öÄrencilerine açıklamaktır. Hatta bu kurallar yazılı bir biçimde ilan edilebilir, öÄrenci velilerine de gönderilebilir. Sınıf içi kuralların bir kısmı, öÄrenci katılımı ile belirlenebilir, daha sonra da bu kurallara da tüm sınıf üyelerinin uyması beklenir. Sınıfta disiplinin saÄlanması için kuÅkusuz kuralların olması gerekir. Bu kuralların sadece öÄretmen, yönetim vb. faktörler tarafından deÄil öÄrencilerin katılımıyla belirlenmesi gerekir. Ãünkü bireyler kendilerinin de katılımıyla oluÅturulan kuralarla daha çok uyma eÄilimi gösterirler. Kurallar, öÄrencilerin eÄitimine ve öÄretimine katkıda bulunacak yapıda olmalıdır. ÃÄrenciler, öÄretmenlerinin kendileri için en iyiyi seçtiklerini bilmelidirler. KarÅılıklı sevgi-saygı ortamı olması gerekmektedir. Kurallar, öÄrenci katılımıyla oluÅturulmalı, kurallar her zaman uygulanmalıdır. ÃrneÄin; sınıfa geç gelen bir öÄrenciyi derse kabul etmek, diÄer geç gelen öÄrenciyi derse kabul etmemek kuralların uygulanmasındaki tutarsızlıÄı gösterir. Kuralların uygulanmasında tutarsız davranan bir öÄretmenin öÄrencilerinden kurallara uyulmasını istemesi ve öÄrencilerin de bu kurallara uyması beklenemez.
Sınıfta Disiplin
ÃÄretmenin Sınıf Ãnündeki DuruÅu:
Genel kural öÄretmenin sınıf önünde ayakta durmasıdır. Oysa bu kuralın deÄiÅmesi gerekmektedir. Grubuyla bütünleÅmeli, fakat kontrolü elinde tutacak bir pozisyonda da olmalıdır.  Grubun tüm üyelerini, öÄrencilerini görebilmeli aynı zamanda tüm öÄrencilerin de kendisini görmesini saÄlamalıdır. EÄer bu pozisyonu saÄlayamazsa hem gerçek yöneticilik yapamaz, hem de konuÅurken öÄrencilerin dikkatlerini konuÅması üzerinde toplamada güçlük çeker. KonuÅurken oldukça sakin durmak ve dikkati çekmek için el ve kolları kullanmak genel olarak daha iyi bir yoldur. ÃÄrencilerin sıralarından birine oturmak, hatta (eÄer sıralar sabit deÄilse) öÄrencilerle birlikte yarım daire Åeklinde oturmak en iyi yoldur
ÃÄrencilerin KonuÅmasının EtkinliÄi:
Hiçbir Åey dersi, monoton bir sesten daha çabuk mahvedemez. Ä°yi konuÅmacılar söylenecek bazı deÄerli Åeylere sahiptirler ve onları nasıl sunacaklarını bilirler. Oradaki her birey tarafından rahatça iÅitilebilirler. Seslerini önemli yerleri vurgulamak için yükseltirler.
ÃÄrenci ÃalıÅmalarının Kontrolü:
ÃÄrencinin hazırladıÄı her ödevin öÄretmeni tarafından kontrol edileceÄini bilmesi disiplinli çalıÅmasına neden olacaktır. ÃÄrencileri ders dıÅında, boÅ zamanlarında gönüllü çalıÅmalarda bulunmalarına isteklendirmek disiplin saÄlamanın diÄer bir yoludur.
Yazı Tahtasının Kullanımı:
Yazı tahtasına ne yazılacaÄı kesinlikle bilinmeli ve çabucak yazılmalıdır. Yazı tahtasını kullanmanın ilk kuralı (eÄer kullanılacaksa) ona yakın durulmasıdır. Yazı tahtasını kullanan bir öÄretmenin yüzü kesinlikle yazı tahtasına dönük olmamalıdır. Zamanın büyük çoÄunluÄunu tahtaya yazı yazarak harcayan öÄretmen öÄrencisine de zamanını boÅa harcama ve yaramazlık etme fırsatı vermiÅ olur.
Sınıf İçi Disiplin Kuralları ve DeÄiÅtirilmesi
ÃÄrencilerle tanıÅma, beklentilerin iletiÅimi, arkadaÅça ama iÅe yönelik ortam, öÄrencileri boÅ bırakmamak sınıftaki ilk günlerin önemli eylemleri olarak görülür. beklentilerin iletiÅimi ile arkadaÅça, ama iÅe yönelik ortam, sınıftaki davranıŠkurallarının belirlenmesi ve uygulanması süreçleriyle gerçekleÅebilir. ÃÄrencileri boÅ bırakmama, boÅ kalırlarsa zaman yitirecekleri ve istenmeyen davranıÅlara yönelecekleri düÅüncesiyle, iyi bir zaman planlamasına ve boÅ zaman etkinliklerine gerek gösterir. Kurallar, önceden verilmiÅ hazır kararlardır. Deneyimlere dayanarak, gelecekteki belirli durumlarda nelerin nasıl yapılmasının iyi olacaÄını, nelerin beklendiÄini, nelere uyulmadıÄını, nelerin olacaÄını açıklayarak, yöneticinin iÅini kolaylaÅtırır. Kendisinden nelerin beklendiÄini, neleri yapmasının istenmediÄini, bunların sonuçlarını önceden bilen öÄrenci, davranıÅlarını düzenlemeye yönelecektir. Sınıftaki iliÅkilerin karmaÅıklıÄı, onları, kural koyarak düzene sokmayı gerekli kılar.
OluÅturulan kurallarda aÅırıya kaçmamak gerekir. Kurallar uygulanabilir nitelikte olmalıdır. Gereksiz kurallar çıkarılmalıdır. Ãünkü gereksiz kurallar çıkarılmazsa diÄer kurallarında öÄrencilerin kafasında gereksiz olduÄu kanısı doÄabilir. Ãnemli kuralların da uygulanmamasına sebep olur. Sınıf içi disiplinin saÄlanmasında önemli olan kuralların çok olması deÄil, öÄrencilerin ihtiyaçlarını karÅılar nitelikte olmasıdır. ÃÄrenci ihtiyaçlarıyla kurallar baÄdaÅırsa sınıf içi disiplinin saÄlanmasında sorun yaÅanmaz.
Disiplini SaÄlamada Dikkat Edilecek Hususlar
⢠Sınıfta göz iletiÅimini etkili bir biçimde saÄlayabilme,
⢠Dikkati daÄınık öÄrencileri canlı tutmayı bilme,
⢠Sınıfın oturuŠdüzeninin iyi ayarlanması,
⢠ÃÄrencileri ismen tanıyabilme,
⢠Sınıf karÅısında tenkitten kaçınma ve kendine hakimiyet,
⢠Sınıfın normlarını bilme ve bunlardan yararlanabilme,
⢠ÃÄrencilerle yakından ilgilenme, bunu onlara hissettirebilme,
⢠Nadir olarak tekrar eden bazı davranıÅları hoÅ karÅılayabilme,
⢠Olayları daha baÅlangıcında büyümeden çözebilme,
⢠Tarafsızlık ve objektiflik,
⢠Mizahi ve güler yüzlü bir kiÅilik,
⢠Kendini beÄenmiÅlikten ve sık sık kendini anlatmaktan uzak olmak,
⢠ÃÄrenmeyi güç bir duruma getirmeme,
⢠ÃÄrencilerin düzeylerini uygun olarak hitap edebilme,
⢠Olayları deÄiÅmez gerçeklere göre deÄil, olumlu taraflarını da göz önüne alarak çözümleyebilme vb.  hususlar.
Sınıfta saÄlıklı sınıf ortamını oluÅturabilmek için belirli kuralların önceden öÄrenci iÅbirliÄinde konulması faydalıdır. Fakat bu kurallar kesin kurallar hükmünü taÅımamalıdır. Zira "Her Åey katı ve kesin kurallar getirilerek çözülebilmiÅ olsaydı, dünyada en baÅarılı yöneticilerin hiç Åüphesiz diktatörler olması gerekirdi".
Ailelerin Sınıf Disiplinine Katkısı
Yapılması gereken velilerle iyi iliÅkiler kurarak fikirlerin benimsetilmesidir. Ailelere öÄretmenlerin üstlendiÄi rolü anlatmak ve iÅ birliÄi içinde bulunmak gerekir. ÃÄretmen-öÄrenci iliÅkisinin bozuk olması anne-baba ve anne-baba-çocuk arasındaki iliÅkileri de etkiler. Veliler öÄretmenlerle iyi bir arkadaÅ ve çocuklarının eÄitimi için birer ortak olmayı baÅarabilirlerse her iki tarafın disiplin çabaları daha yüksek düzeye gelecektir. Åu unutulmamalıdır ki veliler bazen çocuklarının sorunları ile yeterince eÄitimli olmayabilirler. Böyle durumlarda öÄretmen duruma profesyonelce yaklaÅıp öneriler üretmeli, olası çözümleri aileleri sunmalıdır. Disiplin amacına ulaÅmak için veli-öÄretmen iÅbirliÄi kurulmalıdır. Okulun ilk günü velilerle baÄlantı kurup evde çocuklarına nasıl davranmaları gerektiÄini iliÅkin beklentiler söylenmelidir. Sınıf kurallarının yazıya dökülerek ailelere imzalatılması ve yaptırımlarının belirlenmesi veli katılımını saÄlayan diÄer bir yoldur. Velileri sorun çözmede iÅbirliÄi içine katmanın bir yolu da gereken kaynaklarda desteklerinin istenmesidir.
Bazı kuralların uygulanmasında ailenin desteÄinin de saÄlanması gerekmektedir. Bu yüzden aile-öÄretmen sürekli iletiÅim halinde olmalıdır.
ÃrneÄin; öÄretmenin sürekli uyarmasına raÄmen derse sürekli geç kalan bir öÄrencinin ailesiyle iletiÅime geçilir. Aile de öÄrenciyle daha fazla ilgilenerek bu olumsuzluÄu ortadan kaldırmaya çalıÅır.
Disiplin Sorunu Ãıkmasını Ãnleyici Yöntemler
ÃÄrencilerin sınıf etkinlikleriyle uÄraÅlarını saÄlamak için öÄretmenlerin yaptıÄı her hareket istenmeyen davranıÅı önleyici tedbir olarak kabul edilebilir.
Planlı ÃalıÅmak:
Yapılacak çalıÅma planıyla sınıf içinde oluÅacak karmaÅıklıklar önlenebilir ve öÄretmen sınıftaki zamanını daha etkili kullanabilir.
Akıcı Etkinlik:
ÃÄrencilere "hiçbir Åey yapmadan" geçirebilecekleri birkaç dakika bile süre tanınmamalıdır. Cruickshank ve diÄerlerinin belirttiklerine göre Kovnin ve diÄerleri tarafından yapılan araÅtırmalarda ortaya çıkan, iyi sınıf kontrolünün önemli bir özelliÄi, sınıf etkinliklerinin kesintiye uÄramadan devam etmesini saÄlamaktır.
Tutarlılık:
ÃÄrenci göstermesi istenilen davranıÅlar konusunda öÄretmenin tutarlı olduÄunu bilirse öÄretmenin iyi disiplin saÄlama Åansı daha fazla olur.  Tutarlılık,  sınıf ve okul kurallarını uygulamada çok önemlidir.
ÃÄretmen Kontrolü:
Sınıfta neler olduÄunun farkında olmak, olumsuzlukları önlemek için oldukça önemlidir. Dikkatli bir öÄretmen, yardıma ihtiyacı olan öÄrencileri fark edip onlara yardım eder ve öÄrenci davranıÅlarını yapıcı Åeylere yönlendirip istenmeyen durumların ortaya çıkmasını engeller. ÃÄretmen kontrol yaparken aynı zamanda öÄrencilerin ne derecede ilerlediklerini de öÄrenir
Kurallar Belirlemek:
ÃÄrenciler kurallara ihtiyaç duyarlar ve bunu isterler. Ayrıca kendilerinden neyin ve neden beklendiÄini bilmek isterler. Kurallar önceden oluÅturulursa (kural bozulmadan) ve gerekli durumlarda öÄrencilere hatırlatılırsa onları cezalandırma gereÄi en aza inmiÅ olur. ÃÄretmen öÄrencilere kurallara neden ihtiyaç duyulduÄunu bir tartıÅma ortamı içinde anlatmalıdır. ÃÄrencilere kuralları kendilerinin oluÅturmaları için fırsatlar tanınmalıdır. Genel ve kesin kurallar bir liste halinde belirtilebilir. Kuralın belirlenmesiyle birlikte, bir kuralın ihlali durumunda ne yapılacaÄı iyi düÅünülmeli ve ihlal baÅlar baÅlamaz yapılması gereken uygulanmalıdır. Sınıf kurallarına uyan, uygun öÄrenci davranıÅlarını gösteren öÄrenciler ödüllendirilmelidir. ÃÄretmen istendik davranıÅlar için öÄrencilere model olmalıdır. ÃÄretmen öÄrencilere sevgi ve saygı ile yaklaÅtıÄında, öÄrenciler de ona sevgi ve saygı duyacaklardır. ÃÄretmen öÄrencinin ailesiyle baÄlantı kurmalıdır.
Disiplin Sorununa Tepki Yöntemleri
ÃÄretmenler tarafından sorun olan davranıÅa karÅı gösterilen tepkilerin çoÄu oldukça kısa ve sıradan bir gözlemci tarafından fark edilemeyecek türden kısa süreli tepkilerdir ve genellikle sözsüzdür.  Bu tür tepkiler daha çok öÄretmenin kesilmesini istemediÄi ve öÄrencilerin dikkatini derse odakladıkları durumlarda kullanılır.
Görmezlikten Gelmek:
Görmezlikten gelme daha çok Åiddetli olmayan durumlar için kullanılır.  Bu yöntemde önerilen bir yol da öÄretmenin uygunsuz davranan öÄrenciyi göz ardı ederken,  sınıfın ilgisini diÄer öÄrenciler üzerine çekmesidir.
Fiziksel Yakınlık:
ÃÄretmen istenmeyen davranıÅı yapan öÄrenciye yaklaÅır,  yakınlıÄın gücünü kullanır.
Göz Teması ve Sözsüz Uyarıcılar Kullanmak:
Göz teması,  devam eden bir etkinliÄi kesmeden yapılabilir.  ÃÄretmen,  öÄrenci uygun davranıÅı gösterene kadar,  göz temasını sürdürmelidir. Ayrıca sözsüz olan bu yöntemde göz teması dıÅında öÄretmen istenmeyen davranıÅa karÅı tepkisini baÅı ile, yüz ifadeleriyle, dokunarak ya da el iÅaretleriyle de belirtebilir.
Yeniden Yönlendirmek:
Bu yöntem, basitçe, öÄrencinin ne yapıyor olması gerektiÄini göstermeyi içerir. Küçük sınıflarda bazen, öÄretmen uygun davranıÅı överek öÄrencileri yeniden yönlendirebilir.
Vazgeç İfadeleri ve Uyarılar Kullanmak:
Bazen öÄrencilere yalnızca kötü davranıÅlarını durdurmalarını söylemek gerekir. Vazgeç ifadeleri bazen dikkati doÄru davranıÅa çeken sorular Åeklinde olabilir. Bu tür ifadeler göz teması ile desteklenmelidir. Bu yöntemde öÄretmen,  öÄrenciyi arkadaÅlarının önünde utandırmamalıdır.
EÄitim Kurumlarında Åiddet
Ãocuklar; kreÅler, yuvalar, bakım evleri ve okullar gibi eÄitim kurumlarında Åiddete uÄrayabilirler. Bu Åiddet diÄer yerlerdekilere benzer olarak duygusal, fiziksel ya da cinsel istismar biçimde olabilir. Duygusal istismarın sıklıÄı konusunda kesin veri bulunmamaktadır, fiziksel ya da cinsel istismarda olduÄu gibi nesnel bulguların olmayıÅı tanıyı güçleÅtirmektedir. Fiziksel istismar okullarda cezalandırma yöntemi olarak sıklıkla kullanılmaktadır. Fiziksel istismar tanımının içine dayaÄa ek olarak,  sarsma, çimdikleme, kulak çekme, iÄne batırma, rahatsızlık verecek pozisyonda uzun süre durmaya zorlama, ceza olarak aÅırı egzersiz yaptırma vb.  davranıÅlarda girmektedir.
Bedensel cezalar üzerinde yapılan araÅtırmalarda Åu sonuçlara ulaÅılmıÅtır:
1)Genellikle önceden tahmin edilemeyen öÄrenci davranıÅlarından sonra kullanılmaktadır.
2)Uygun olmayan davranıÅı geçici olarak önlese bile, uygun davranıÅı geliÅtirmede hiçbir etkisi yoktur.
3)Genellikle önceden planlanmayan ve kasıtlı olmayan güç kullanımı Åeklinde ortaya çıkmaktadır.
4)ÃÄrencide dalgınlık, uzaklaÅma ve düÅmanlıÄa yol açmaktadır. Bu olayın gerçekleÅmesinden sonra gelecekte öÄretmen ve öÄrenci arasında iyi iliÅkiler kurmak çok zorlaÅmaktadır.
5)ÃÄrencide istenmeyen birçok davranıÅın geliÅmesine de yol açmaktadır. (ÃrneÄin; yararlı ve iyi Åeyleri tahrip etme, okula gitmeme, okulu terk etme gibi. )
EÄitim kurumlarında kesinlikle Åiddet uygulanmamalıdır. EÄer öÄrenci eÄitim kurumunda herhangi bir Åiddete maruz kalırsa, bu durum öÄrencinin okuldan korkmasına, kendine güvenememesine, arkadaÅlarına karÅı saldırgan bir tutum izlemesine ve Åiddetten kaçınmak için yalan söylemesine sebep olabilir. EÄitim kurumlarının öÄrenciye kazandırması gereken davranıÅlar bunlar deÄildir. Aksine amacı; bilgili, kendine güvenen, iliÅkilerinde saygılı davranan, dürüstlüÄüyle topluma faydalı birey yetiÅtirmektir. Biz öÄretmenler Åiddete kesinlikle baÅvurmamalıyız. Ãünkü biz öÄretmenler öÄrencilerin gözünde birer modeliz.
Etkisiz Disiplin Uygulamaları
Sınıf yönetimiyle ilgili yapılan araÅtırmaların bir kısmı sınıf yönetimindeki etkisiz uygulamaları da ortaya koymuÅtur. ÃÄretmenler açısından etkili uygulamaları bilmek kadar sınıf yönetimi ve disiplininde etkisiz uygulamaları da bilmek ve bu tür davranıÅlardan kaçınmak önemlidir. Ancak uygulamada bu tür öÄretmen davranıÅının devam ettiÄi ve geniŠölçüde uygulandıÄı da bilinen bir gerçektir. Sınıf yönetiminde etkisiz olarak bilinen uygulamalar Åunlardır:
⢠Sınıf içerisinde hangi amaçla konulduÄu anlaÅılamayan ve zorla uygulanan kurallar. ÃrneÄin "DoÄru zamanda doÄru yerde olunacaktır" bu nedenle sınıf içerisinde oluÅturulan her kural mutlaka mantıklı bir gerekçeye dayandırılmalıdır.
⢠ÃÄretmenin,  öÄrencilerin istenmeyen davranıÅlarını görmezden gelmesi. ÃÄretmenin bu tutumu daha önceden belirlenen kuralları önceden kendisinin çiÄnemesi anlamına gelir ki oluÅturulan kurallara öÄrencilerin uyması giderek zayıflar.
⢠ÃÄrencilerin yanlıŠdavranıÅlarına karÅı öÄretmenin belirsiz, tutarsız, çeliÅkili karÅılıklar vermesi ve kuralların tutarsız olarak uygulanması.
⢠ÃÄretmenin,  içinde öÄrenciye doÄru uygulamayı gösteren ve ona destek olmayan ifadeler, uzun uzun nasihatler içeren konuÅmalar yapması.
⢠Cezalandırmada aÅırıya kaçmak. Cezanın öÄrenciyi olumlu davranıÅlara yöneltme konusunda fazla etkili olmadıÄı bilinmektedir.
Â
SINIFTA 5 ZOR KÄ°ÅÄ°LÄ°K ve ONLARLA BAÅEDEBÄ°LME
Bu yıl "zor" öÄrencilerin bile derslere odaklanmasını saÄlayabilmek için olumlu davranıŠyönetimini kullanın. Her öÄretmen gibi ben de bir sınıfı idare etmenin ne kadar önemli bir iÅ olduÄunu biliyorum. Kendi çalıÅma yerim olan Avustralya´da ve dünyanın görev yaptıÄım çeÅitli yerlerinde farklı yeteneÄe, geçmiÅe ve mizaca sahip 25 ya da daha fazla öÄrenciyi alıp birlikte çalıÅan, haklara saygı duyan bir grup oluÅturmanın ne kadar zahmetli bir iÅ olduÄunu tekrar tekrar gördüm. Belirli türlerdeki öÄrenci davranıÅları (her sınıfta görülmesine karÅın yine de can sıkıcı olan) bu iÅi baÅarılması daha zor hale getirir. Buna raÄmen sınıftaki en zor kiÅiliklerin bile hakları ve sorumlulukları dengeleyen olumlu disiplin yöntemlerine olumlu karÅılık verdiÄini keÅfettim. Bu yazıda aÅaÄıdaki kiÅilik türleri için iÅe yarayan stratejileri bulacaksınız: 1. Gevezeler 2. YapıÅkanlar 3. Boykotçular 4. TartıÅmacılar 5. Somurtkanlar 1.
GEVEZELER
Gözlemci olduÄum bir sınıfta öÄretmen grup etkinliklerinden önce bir noktayı açıklıyor; tam bu anda bir öÄrenci diÄerine dönüp fısıldamaya baÅlıyor. ÃÄretmen: "Lisa ve Emma, Dersi anlatmaya çalıÅıyorum!" Lisa: "Ama ben konuÅmuyordum!" ÃÄretmen: "Lisa, seni Emma ile konuÅurken gördüm. Ben ders anlatırken konuÅma. Dikkatini buraya ver." Lisa: "Hocam yapmayın. Emma sadece bana çalıÅmayla ilgili bir soru sordu!" ÃÄretmen: "Beni dinle- Kimin ne söylediÄi beni ilgilendirmez. (ÃÄretmen doÄal olarak sinirlenmiÅtir; özellikle Lisa´nın ses tonundan ve el kol hareketlerinden dolayı.) Lisa: "Ama, Emma " ÃÄretmen: "Lisa!" Bu yüksek ses tonunu Åöyle bir ifade izler: "Bir kelime daha söylersen" ya da azarlayıcı bir tonda " bıktım usandım". Her iki durumda da zarar verici bir yan vardır.
Ä°ZLENECEK STRATEJÄ°LER
Olumlu bir yönlendirmede ya da anımsatmada bulunun ve ardından teÅekkür edin.
Ä°stemediÄiniz davranıÅa deÄil istediÄinize odaklanın; ÃrneÄin "KarıÅma" demek yerine "Teker Teker" ya da "Görgü kurallarımızı hatırlayalım" gibi. Yönlendirmeleri kısa tutun; sorun üzerinde çok fazla durmaktan kaçının. Buna ek olarak, davranıŠhedefimize daha uygun bir mesaj verdiÄinden dolayı düzeltme yaparken bile "lütfen"e ek olarak kimi zaman "teÅekkürler" sözcüÄünü kullanmanın daha etkili olduÄunu gördüm.
Ses tonunuzu ve beden dilinizi seçin.
ÃÄrenciler tarafından nasıl duyulduÄumuz büyük ölçüde bizim sözsüz davranıŠbiçimlerimize baÄlıdır. "Sessiz adımlarla lütfen,. TeÅekkürler" ifadesini alaycı bir ses tonuyla ve parmaÄınızı öÄrencilere doÄru sallayarak söyleme olumlu sözcüklerin hepsini bir çırpıda yok eder. Ses tonunuzu, bakıÅınızı, öÄrenciye yakınlıÄınızı ve beden dilinizi sürekli kontrol altında tutun.
Stratejik aralar vermeyi deneyin.
ÃÄretmenler dikkati çekmek ya da korumak istediklerinde duraklamaların bilinçli kullanımı yardımcı olabilir. Gerekli talimatı vermeden önce kullanılan bir ara öÄrencilerin size bakmasını, sizi dinlemesini ve hemen ardından yanıt vermesini saÄlayabilir. ÃÄretmen odanın diÄer köÅesinde konuÅan iki öÄrenciye seslendiÄinde "Lisa, Emma ne yapıyorsunuz?" büyük olasılıkla onlar yalnızca kendi adlarının söylendiÄini duyacaklar, sorunun ne olduÄunu anlamayacaklardır bile. Ãnce öÄrencilerin adlarıyla (daha otoriter bir tonda) baÅlayıp bir ara verdikten sonra yönlendirmeyle devam etmek daha iyi fikirdir.
Nasıl yönlendireceÄinizi bilerek dikkati asıl konunun üzerinde tutun.
KonuÅan öÄrencilerden önlerine dönüp konuÅtuÄunuz sürece dinlemelerini isteyerek dikkatimizi birincil davranıŠsorununa (bizim öÄretme ve diÄerlerinin öÄrenme haklarını öncelikle etkileyen davranıŠbiçimi) vermiÅ oluruz. ÃÄrenciler tartıÅır ya da surat asarlarsa bu davranıŠsırası gelmeden konuÅma sorununa yönelik olmaz. Yeniden yönlendirme, ikincil konulara dikkatimizi vermek yerine kurallara, haklara veya verilen talimatlara odaklanma Åeklidir. ÃÄrencilerin görüÅlerine bir parça katılıp (öÄrencilerin duygularına deÄer verip) sonra çabucak asıl konuya dönerek bunu yapabilirsiniz.
UYGULAMALI STRATEJÄ°LER
ÃÄretmen ödevi açırkarken Lisa ve Emma özel olarak konuÅup diÄerlerini rahatsız ediyorlar. ÃÄretmen konuÅmayı keser. Kimi zaman bilinçli olarak yapılan bir duraklamanın tek baÅına öÄrencilerin dikkatini çekmeye yettiÄinin farkındadır - ama bu sefer iÅe yaramaz. Bu yüzden o kızlardan önlerine dönüp dinlemelerini ister: "Emma . . ., Lisa . . ., lütfen önünüze dönüp dinleyin, teÅekkürler." Lisa darılmıŠbir Åekilde "ama biz sadece ödev hakkında konuÅuyorduk" der. Bu noktada öÄretmen söylenen Åeyin doÄru olup olmadıÄıyla ilgilenmez. Konuyu baÅka bir yöne çevirir:
"Ders hakkında konuÅuyor olabilirsiniz ama önünüze dönüp dinlemenizi istiyorum, teÅekkürler. Bu anlattıklarımızı bilmeniz gerekiyor." Lisa´nın kırgınlıÄı ya da küslüÄü sürerken (ama sesini çıkarmadan) öÄretmen dikkatinizi sınıfın geri kalanına verir ve konuÅmasına kaldıÄı yerden devam eder.
2. YAPIÅKANLAR
Bir sonraki tiplememizde küçük sınıflardan birindeki kompozisyon dersinde öÄrencilerin baÅındayız. Halil sınıfın diÄer yanından seslenir.
Halil: "ÃÄretmenim, öÄretmenim, bakar mısınız?"
ÃÄretmen: "Bir dakika Halil."
Halil: "Ama öÄretmenim bundan sonra ne yapacaÄımızı bilmiyorum!"
ÃÄretmen: "Dinle, aynı anda hem orada hem burada olamam deÄil mi?"
Halil: (aÄlamaklı bir tonda) "Ama öÄretmenim. . ."
ÃÄretmen: "Tamam, tamam!" ÃÄretmen, onun her çaÄırıÅında kendisine yardımcı olmaya gideceÄi gibi asılsız bir düÅünceyi kuvvetlendirerek ona yardımcı olmaya gider.
Ä°ZLENECEK STRATEJÄ°LER
Bilinçli olarak duymamazlıktan gelmeyle baÅlayın.
Bilinçli olarak duymamazlıktan gelme, belirli davranıÅları gözardı etmek ve dikkatleri dersin akıÅı üzerinde tutmak ya da olumlu davranıÅları farketmek ve desteklemek amacıyla öÄretmenlerin bilinçli olarak aldıkları bir karardır. ÃÄrenciler kısa zamanda ´kurallara uyup parmak kaldıran ve bekleyen´ öÄrencileri öÄretmenlerin dinlediklerini anlayacaklar ve kurallara uymaya çalıÅacaklardır
El iÅaretleriyle basit yönlendirmeleri/anımsatmaları birleÅtirin.
Bilinçli olarak duymamazlıktan gelme iÅe yaramazsa ve öÄrencinin davranıÅı diÄer öÄrencilerin öÄrenmesini ya da sizin öÄretmenizi etkiliyorsa basit bir yönlendirmede bulunmayı ya da anımsatmayı deneyin: "Söz almadan önce parmak kaldırın, lütfen" ya da "sınıf içindeki kurallarımız neydi?" Sözlü yönergelerinizi güçlendirmek ya da kimi zaman onların yerine kullanmak açısından el iÅaretli çok etkili olabilir (özellikle sene baÅından beri bunları kullanmaya baÅladıysanız). ÃrneÄin, öÄrencinin beklemesi gerektiÄini belirtmek için elinizi dur anlamında kaldırın ya da çocuÄa parmak kaldırması gerektiÄini anımsatmak için bir parmaÄınızı konuÅmaması gerektiÄi anlamında aÄzına koyup diÄer parmaÄınızı havaya kaldırabilirsiniz.
̀rencilere se̤enekler sunun.
Verilen ödev öÄrenciye özel deÄilse "bana sormadan önce çevrendeki üç arkadaÅına sor" türünde bir yöntem oturtabilirsiniz. ÃÄrencileri izlenmesi gereken iÅlemler konusunda birbirlerine yardımcı olmaya, masalarında sessizce bilgi alıÅveriÅinde bulunmaya ve ancak son çare olarak sizin yardımınızı istemeye teÅvik edin.
UYGULAMALI STRATEJÄ°LER
Birinci sınıflardaki bir sanat etkinliÄi sırasında öÄrencilerin arasında dolaÅıp kilden yaptıkları Åekiller hakkında konuÅuyorum. Sıraların birinde bir öÄrenciyle konuÅurken diÄer yanımdaki birisi elbisemi çekiÅtirme baÅlıyor: "ÃÄretmenim, Åuna bakın, yaptıÄıma bakın!" Bakabilirim ya da çekilmesini söyleyebilirim ama bunun yerine bilinçli olarak duymazlıktan geliyorum. En sonunda pes ediyor, parmaÄını kaldırıp bekliyor. Böyle yapmamıŠolsaydı elimi kaldırıp "bekliyoruz" anlamına gelen bir iÅaret yapar ve dikkatimi daha önce konuÅmakta olduÄum öÄrenciye tekrar verirdim. Her iki durumda da ilk öÄrenciyle iÅimi bitirip diÄerine döndüÄümde hala sessizce beklediÄini görürsem çalıÅmasını görmeye can atar bir Åekilde yanına giderim.
3. BOYKOTCULAR
Ãçüncü sınıftakilerin tümü harita çizme projeleri üzerinde harıl harıl çalıÅıyorlar, David dıÅında. O, morali bozuk bir Åekilde havaya bakıyor. ÃÄretmeni onun bu çalıÅmayı yapabileceÄini çok iyi biliyor. ÃÄretmeni deli eden asıl sorun da bu.
ÃÄretmen: "David, niçin çalıÅmıyorsun?"
David: (iç çekerek) "Bilmiyorum"
ÃÄretmen: "Ãdevle ilgili bir sorunun mu var?"
David: "Eveet . . . coÄrafya sıkıcı geliyor."
ÃÄretmen: "Sıkıcı öyle mi? Bak iÅte bu çok kötü. Ne yazık ki orada oturup haritayı tamamlayıncaya kadar canının sıkılmasına katlanman gerekiyor. . . . Bunu tamamlamanın ne kadar süreceÄi beni hiç mi hiç ilgilendirmiyor!"
Bu süre boyunca David önüne kapanıyor ve tartıÅma sürüp gidiyor.
Ä°ZLENECEK STRATEJÄ°LER
ÃÄrencilere sonuçlarıyla birlikte seçenekler sunun.
ÃÄrenciler ödevleri aÄırdan alıyor ya da yapmıyorlarsa onları doÄrudan bir seçeneÄe ya da sonuca yönlendirin. "Ãdevini Åimdi yapmazsan onu ders dıÅındaki boÅ zamanlarında yapman gerekecektir" demek, özellikle boÅ zamanını satranç, kiÅisel çalıÅmaları ya da bilgisayar oyunlarıyla geçiriyorsa iÅe yarayacaktır. KullandıÄınız dil, öÄrencilere davranıÅlarının kendi sorumlulukları altında olduÄu ve nasıl davrandıkları konusunda denetime sahip oldukları mesajını verecektir.
ÃalıÅmaya yeniden dönmesi için süre verin.
ÃalıÅmaya yeniden dönmesi için verilen süre, öÄretmenin düzeltici yönlendirmesine yanıt vermesi için öÄrenciye verdiÄi süredir. ÃÄrenciye bir yol önerdikten ya da bir anımsatma yaptıktan sonra öÄretmen sakin bir Åekilde sınıfta göz gezdirebilir ya da baÅka bir öÄrenciyle uÄraÅmak için dönebilir. Böyle yapmakla öÄrencinin yönlendirildiÄi Åekilde davranacaÄını beklediÄi mesajını iletir. Bu, öÄrencilerin isteklere uyarken incinmemelerini saÄlarken öÄretmenlerin de gereksiz, uzun tartıÅmalara girmelerini önler.
Ä°liÅkiyi yeniden kurun.
Bir düzeltme yaptıktan ve öÄrenci de buna uyduktan sonra (gönülsüzce de olsa) ders sırasında daha sonra yanına gidip iliÅkinizi yeniden kurmak önemlidir. Bunu olumlu bir kaç sözcük fısıldayarak ("Böyle çalıÅtıÄını görmek çok güzel") ya da sadece gülümseyip baÅınızı onaylayarak bile yapabilirsiniz. Bu, çocuÄa iliÅkinizin hala sorunsuz olduÄu (düzeltmeyi bir kenara koyarsak) ve onun sizin gözünüzde hala iyi bir yere sahip olduÄu izlenimini verir. Kısa bir teÅekkür ya da onay "Ãabalarını farkediyorum" anlamına gelir ve arada herhangi bir kırgınlıÄın olmadıÄı mesajını da verir.
UYGULAMALI STRATEJÄ°LER
David ve öÄretmeni arasında geçen konuÅmaya yeniden dönelim.
ÃÄretmen: "David . . . Ãdevini Åimdi yapmazsan bunu teneffüste yapmak zorunda kalacaksın."
David: "Ama bu hiç adil deÄil." Kollarını kavuÅturur ve somurtur.
̀retmen: "Belki ̦yle ama bu senin se̤imin."
ÃÄretmen yürür ve David´e iÅe yeniden dönebilmesi için zaman verir. ÃÄretmenin kendisine bakmadıÄından emin olduktan bir kaç dakika sonra gönülsüzce de olsa David çalıÅmasına devam eder (aslında öÄretmeni onu yan gözüyle izleyebiliyordur). Teneffüs zili çaldıktan sonra öÄretmeni onunla yeniden konuÅur.
ÃÄretmen: "DoÄru kararı verdiÄine sevindim David." O oynamaya giderken öÄretmeni de aferin anlamında koluna hafifçe vurur.
4. TARTIÅMACILAR
Her okulda öÄretmenlerine kafa tutan, karÅılık veren ve hiçbir sözün altında kalmak isteyen öÄrenciler olur. Bu tür kiÅilerin niçin suçsuz oldukları, yapılanın niçin adil olmadıÄı, öÄretmenlerin niçin onlara taktıkları konusunda on ayrı neden ve açıklama sıralayabilirler. Asıl ÅaÅırtıcı olan öÄretmen ve öÄrenci arasındaki tartıÅmaların çoÄunun aÅaÄıdaki son sınıf örneÄinde olduÄu gibi ufak tefek, önemsiz konularla baÅlamasıdır.
ÃÄretmen: "Jason, niçin masanda deÄilsin?"
Jason: "Sadece Dimi´den bir cetvel istiyordum!"
ÃÄretmen: "Bana bak, sakın yalan söylemeye kalkma. Cetvel istemiyordun. Seni gördüm. (ÃÄretmen Jason´ın suratında ´seni kandırıyorum´ anlamına gelen sırıtmayı gördüÄü için daha da sinirlenir.) Bu davranıÅından bıktıp usandım!"
Jason: "Bu arada cetvel isteyip istemediÄimi nereden biliyorsunuz? Dimi´ye sorabilirsiniz." (Ãfkeli bir Åekilde kollarını kavuÅturur. Tüm sınıf onu izliyordur.)
ÃÄretmen: "Ãok akıllı olduÄunu sanıyorsun deÄil mi? Bak sana ne diyeceÄim. . ." Bu noktada, Jason aÄır kanlı ve kızgın bir Åekilde sandalyesine yaslanırken ufak bir söylev baÅlar. Ãnceki atıÅmalardan canı sıkılan öÄretmen Jason´ın suratında tehditkar bir ifadeyle sandalyeye yaslanıÅını göze batan bir terbiyesizlik olarak yorumlar. TartıÅmayı sürdürüp öÄrenciye meydan okur.
Teacher: "Sen ne yaptıÄını sanıyorsun, ha?"
Ä°ZLENECEK STRATEJÄ°LER
Birincil davranıÅı ikincil davranıÅtan ayırt edin.
Jason´ın öÄretmenleri onu sorunlu bir çocuk olarak anlatırken düÅündükleri ikincil davranıÅlarının toplamı (ondan daha öncelikli olan birincil davranıÅlardan aÄırlıÄı duygusal olarak daha fazla olduÄundan). ÃÄretmenin sorusuna verilen "Evet" yanıtı bile hem kulaÄı hem gözü rahatsız edebilir. KonuÅma tonlarını, biçimlerini ya da sözcüklerini suçlamak istersek öÄrencilerin ikincil davranıÅlarına fazla tepki göstermemiz ya da onlara odaklanmamız kaçınılmazdır. En azından Åimdilik birincil davranıÅlara odaklanın.
Gereksiz tartıÅmalardan kaçının.
Kavgacı bir öÄrenciyi doÄrudan kontrol edemesek de kavgalarla nasıl baÅedebileceÄimizi kontrol edebiliriz. Tepki gösteren ya da savunmaya geçen düzeltmeler, özellikle beden dili biraz saldırgansa, tartıÅmayı uzatır ve dikkatimizi özgün konudan uzaklaÅtırır. ÃÄenciler tartıÅmalarını hiçbir zaman uysal olmayan yaÅıtlarının önünde sürdürebilirler. Kendinize güvenli ama nazik olun, öÄrenciyi asıl konuya yeniden yönlendirin ve tartıÅarak, kavga ederek ya da düÅmanca taktiklerle ikincil davranıÅlara esir olmayın.
Dersten sonra karÅılıklı görüÅmeler planlayın.
TartıÅan birinin ikincil davranıÅlarını o an için görmemezlikten gelme sizin avantajınıza olsa da bu konuda bir Åey yapmamanız gerektiÄi anlamına gelmez (özellikle öÄrenci bu tür davranıÅları alıÅkanlık haline getirmiÅse). Dersten sonra karÅılıklı görüÅme planlayıp öÄrenciye ikincil davranıÅının nasıl gözüktüÄünü ya da anlaÅıldıÄını ve karÅılıklı haklarımızı nasıl etkilediÄini anlatabilir (hatta gösterebilirsiniz). Dersten sonra karÅılıklı görüÅmeler hakkında daha fazla bilgi için Somurtkanlar bölümüne bakın.
UYGULAMALI STRATEJÄ°LER
BaÅka bir son sınıfta Bradley´nin ödevine baÅlamadıÄını farkettim. Yanına gidip sıradan bir tarzda sordum: "Bradley, henüz baÅlamamıÅsın sanırım. Bir sorun mu var?" DavranıÅlarım cana yakındı. "Evet, Åey, kalemim yok, nereden bulabilirim?" yanıtına "Sorun deÄil, benimkini ödünç alabilirsin" diye karÅılık verdim (ne zaman son sınıf öÄrencileriyle ders yapsam yanıma kurÅun, tükenmez kalemler, cetveller ve silgiler alırım - sorunları önleyici bir idare tarzı). Kendi kendine bir Åeyler mırıldanıp sesini azaltıp önüne bakarak "Evet, Åey cetvelim yok" dedi. ÃÄretmen masasındaki malzeme kutusunu göstererek "benimkilerden birini ödünç alabilirsin" yanıtını verdim. "Åey, benim kaÄıdım da yok" derken sesi oldukça sinirli bir tona bürünmüÅtü. Zavallı çocuk! Oyununu bozuyordum. Alaycı olmaya çok müsaittim ama "Masamda kaÄıt da var" yanıtını verdim. "Daha sonra gelip nasıl gittiÄine bakarım" diye de ekledim. Bu son yardımsever açıklamadan sonra eminim içinden küfretmiÅtir. Ben uzaklaÅırken ihtiyacı olan Åeyleri almak üzere öÄretmen masasına doÄru gittiÄini gördüm. Daha sonra ders sırasında homurtuları konusunda kendisini kontrol edebildiÄi için onu takdir ettim. Terbiyeli olmak zor iÅtir.
5. SOMURTKANLAR
Veronica çok sevilen, parlak bir beÅinci sınıf öÄrencisi. Ãdevlerini yapması konusunda bir sorunu olmasa da öÄretmeni onun davranıŠsorunları olduÄundan yakınıyor. O sınıfla yaptıÄım ilk dersimde Veronica´nın ders sırasında sürekli gezindiÄini ve diÄer öÄrencilerle sohbet ettiÄini farkettim. Bilinçli olarak bir süre bunu görmezden geldim ama sonraları onu kendi masasına dönmesi konusunda uyardım. Gözleri tavana bakarak, ıslık gibi bir sesle "Sadece Michelle´den silgi alıyordum" dedi. Bu sırada çıkardıÄı "cık cık" sesleri ve baÅka yöne çevirdiÄi gözleriyle somurtkan karÅılıÄı tamamlanır (en sık görülen ikincil davranıÅ). Hemen hemen onu her düzeltiÅimde, basit anımsatmalar bile olsa, bu durum tekrar ederdi. Sınıfta bu tür davranıÅların çoÄunu yönlendirip gerginliÄi azaltmaya çalıÅtım ama en sonunda baÅka bir Åeyler yapılması gerektiÄine karar verdim.
Ä°ZLENECEK STRATEJÄ°LER
Gerekiyorsa okuldan sonra bir sohbet ayarlayın.
Bu tür kısa konuÅmalar (etik açıdan kapı açık olarak) öÄrencilerin davranıÅları açısından ders sırasında neler olduÄunu aydınlatmanızı saÄlamak için çok uygundur. ÃÄrencilere, alıÅkanlık haline gelmiÅ ikincil davranıÅlarının sınıf hakları ve sorumluluklarına göre kabul edilemez olduÄunu anlatmamız çok önemlidir. Bu tör sohbetlerin yılın baÅlarında yapılmaya baÅlaması ikna edici olması bakımından oldukça etkili olur (yılanın baÅının küçükken ezilmesi yaklaÅımı). Böylece öÄrenciler öÄretmenin her zaman belirli davranıÅları dersten sonra takip edeceÄi mesajını almıŠolurlar.
Davetinizin zamanlamasını iyi yapın.
ÃÄretmenler öÄrencileriyle dersten sonra konuÅmak isterlerse teneffüs zili çalmadan hemen önce kalmalarını istemek daha iyi olabilir. Böylece, "Niçin?", "Neden Ben?" ya da "Ne Yaptım?" gibi gereksiz tartıÅmaları önlemiÅ olursunuz.
Olumlu mesajlar vermeye çalıÅın.
Ä°kazlarımızın, düzeltmelerimizin ve gerilmiÅ iliÅkilerin onarımının süren bir iliÅkili sayesinde mümkün olabileceÄini unutmayalım. Olumlu bir ses tonuyla ve arkadaÅça konuÅun, parmaÄınızı sallamak gibi tehdit edici beden dilinden kaçının. Söylev çekmektense karÅılıklı konuÅmak daha iyidir.
Sorunlu davranıÅı yansıtmayı önerin.
Birçok öÄrenci ikincil davranıÅının nasıl gözüktüÄünün farkında deÄildir. Onlar olayları bizim gözlerimizle göremezler. ÃÄretmenler çoÄu zaman bu tür davranıÅları kaba ve otoritelerini sarsıcı bir davranıŠolarak görürler. Bizim deÄer yargılarımıza göre kaba olan Åey aslında zayıf sosyal beceriler, kötü alıÅkanlıklar, öÄrencinin dikkat çekme isteÄi ya da sınıf ortamında gücünü gösterme arayıÅından ibarettir.
DavranıÅlarında neler gördüÄümüzü yansıtıp duygularımızı açıklayabilirsek ve saygı ya da adil muamele görmeleri için onları sınıf kurallarına uymaya davet edersek en azından kabalıktan ne anladıÄımızı ve böyle davranıÅların iliÅkileri nasıl zedelediÄini açıklamıŠoluruz.
UYGULAMALI STRATEJÄ°LER
Teneffüs zilinden hemen önce Veronica´ya dersten sonra birkaç dakika kalmasıni söyledim. Ä°ncinmiÅ bir tonda "Niçin?" diye sordu. Bunu duymazdan gelip sınıfı dıÅarı çıkardım. Sınıf dıÅarı çıkarken Veronica ellerini kavuÅturup duvara yaslandı. Veronica´ya biraz önce derste bir sorun olup olmadıÄını sordum.
Veronica: (gözleri yere bakarak bastırmaya çalıÅtıÄı bir somurtkanlıkla) "Hayır."
ÃÄretmen: "Dersten sonra kalmanı istediÄim için belki de kızgınsın ya da moralin bozuk, öyle mi?"
Veronica: "Evet. Kötü ne yaptım?"
ÃÄretmen: "Masanı dönmeni söylediÄim zamanı hatırlıyor musun? Ne yaptıÄını ve ne söylediÄini anımsıyor musun?" Bu noktada Veronica önemsiz bir bakıŠfırlattı.
ÃÄretmen: "Ne dediÄini sana göstermemi ister misin?"
Veronica: "Efendim?"
̀retmen: "Dur sana g̦stereyim."
Bu noktada onun sabahki duruÅunu, el kol hareketlerini ve ses tonunu baÅını sallayıÅıyla ve kaba bakıÅıyla yansıtmaya çalıÅtım. Kısa bir gösterimden sonra gülümseyerek solümü tamamladım. Veronica gönülsüzce gülümseyerek savunmaya geçti: "Bunu her zaman yapmıyorum". "Evet her zaman deÄil" diyerek sürdürdüm "ama bu davranıÅları çok sık yapıyorsun. Ben sana bu Åekilde davranmıyorum Veronica. Bu Åekilde konuÅtuÄunda ses tonundan ve söyleyiÅ Åeklinden dolayı saygızlık haline geliyor".
Veronica: "Åey, bunu yapmak istememiÅtim."
ÃÄretmen: "Olabilir, sen bunu kasdetmemiÅ olabilirsin ama senin ne söylediÄin ve nasıl anlaÅıldıÄı bu."
Bu durumda öÄrencilerden bazıları geliÅigüzel bir özür ifade ederler. "Gerçekten üzgün hissetmiyorsun, deÄil mi?" türünde bir yanıt vermekten kaçının. Saygı konusundaki okul kurallarını anımsatıp özrü kabul edin.
ÃÄRETMENLERE DÄ°SÄ°PLÄ°N SAÄLAMA KONUSUNDA ÃNERÄ°LER
1. Ara sıra ufak tefek disiplin olaylarını Åakaya dönüÅtürün. 2. EÄlenceli durumlarda sınıfla birlikte gülerseniz sınıfı kontrol edemez hale gelmekten korkmayınız. 3. ÃÄrencinin hiç bir soru sormaksızın itaatkar davranmasının arzu edilir bir Åey olmadıÄını biliniz. 4. Bir öÄrenciyi uyarmanız gerekiyorsa bunu herkesin önünde yapmayınız. 5. Disiplin saÄlamanın birçok öÄretmenin iddia ettiÄi kadar önemli bir sorun olmadıÄını unutmayınız. 6. Bazen öÄretmenlerin tutumu yüzünden de öÄrencilerin disiplin kurallarına uymadıklarını aklınızdan çıkarmayınız. 7. ÃÄrencilerinizde kendi kendini disipline edebilme alıÅkanlıÄı geliÅtirmeye çalıÅınız. Kötü bir davranıÅın her Åeyden önce kendi kiÅiliÄine karÅı bir saygısızlık olduÄunu belirtiniz. 8. Unutmayınız ki öÄretmenin sınıfta disiplin saÄlamak için çok sert olması gerekmez. 9. Suçluyu bulamadıÄınız zaman tüm sınıfı cezalandırmaktan kaçınınız. Disiplin problemlerine mani olmak, bir kere olduktan sonra onu düzeltmek için uÄraÅmaktan daha kolaydır. Disiplin problemi sizi aÅmadıkça baÅkalarına duyurmayınız. Derhal önlem alınması gereken durumlarda ya da sınıfta ders yapmanız imkansızlaÅtıÄı hallerde idareye haber veriniz. Sınıfta disiplini bozan bir davranıŠoluÅtuÄunda tepkide bulunmadan önce biraz düÅününüz
SINIF YÃNETÄ°MÄ°
"Her Åey katı ve kesin kurallar getirilerek çözülebilmiÅ olsaydı, dünyada en baÅarılı yöneticilerin hiç Åüphesiz diktatörler olması gerekirdi."
Son birkaç yılda sınıf ortamındaki öÄrenci-öÄretmen iliÅkilerini açıklama amacıyla literatürde yer almaya baÅlayan ve sınıf yönetimi adıyla yayınlanan, makale vb. eserler incelendiÄinde bunların; öÄrenci davranıÅlarının planlanması, sınıftaki örgütlenme, iletiÅim ve istenmeyen davranıÅların önlenmesi gibi konular üzerinde yoÄunlaÅtıkları görülecektir. Sınıf yönetimini, sınıf yaÅamının bir orkestra gibi yönetilmesi Åeklinde tanımlayan Lemlech´in bu tanımlamasında aynı kavramı açıklamaya yönelen tüm tanımları birleÅtirdiÄi söylenebilir.
Yapılan bir araÅtırmada sınıf yönetiminin boyutları Åu baÅlıklar altında toplanmaktadır:
Meslek (alan) hakimiyeti,
Sınıf içinde amaçlı davranıŠgösterme,
Liderlik,
Planlama,
Ä°letiÅim,
DavranıÅların yönetimi,
Zamanın yönetimi,
Etkinliklerin yönetimi, DeÄerlendirme.
AraÅtırmanın bulgularına göre, müfettiÅler sınıf öÄretmenlerini sınıf yönetiminin bütün boyutlarında "Orta Düzey Yeterlikte" göstermektedirler. Aynı araÅtırmada öÄretmenlerin sınıf yönetimi konusunda hizmet öncesi ve hizmet içi eÄitim ihtiyacı içerisinde oldukları belirtilmektedir. Ayrıca sınıf öÄretmenlerinin sınıf yönetimi konusundaki yeterliklerinin artırılması konusu üzerinde öncelikli olarak durulmasının gerekliliÄi önerilmektedir. Okullarda önemli bir öÄretmen niteliÄi olarak karÅımıza çıkan sınıf yönetimi eÄitimde baÅarılı olmak için ilk adımdır. Bu nedenle öÄretmenin liderlik rolü ön plana çıkmakta ve grup dinamizmini bilmesi önem kazanmaktadır. Bununla birlikte öÄretmenin bireysel özellikleri, ders verirken kullandıÄı öÄretim stratejileri, yöntem ve teknikleri de sınıf yönetimini etkilemektedir. Sınıftaki disiplin anlayıÅı ise katı kuralların uygulanmasından çok bilgiye ve seviyeye dayalı olmalıdır. DiÄer bir anlatımla öÄretmen sınıf içinde disiplini, bilgisiyle, öÄrenciye sevgi göstermesiyle ve ona saygı duymasıyla kurmalıdır. Sınıfın iyi yönetimi için öÄretmenin öÄrencilerle iyi iliÅkiler kurabilmesi gerekir. Bunda öÄretmenin öÄrencilere iliÅkin tutumu önemli bir rol oynar. Bu süreçte etkili bir öÄretime rehberlik edebilecek düzeyde nitelik ve anlayıÅa sahip öÄretmen, baÅarılı bir sınıf yönetimi rolü oynayabilmektedir. Her sınıfın, öÄrenmeyi olumlu ve olumsuz etkileyecek bir atmosferi, iklimi vardır. Sınıf iklimi, kullanılan öÄretmen yaklaÅımları, kontrol yöntemi ve tüm iliÅkiler öÄretmen tarafından saÄlanır. ancak sınıfı oluÅturan öÄrencilerin öÄrenmeye ve öÄretim etkinliklerine karÅı oluÅturdukları tutumlar da sınıf iklimini oluÅturmada önemli rol oynamaktadır. ÃÄretmen sınıfın tüm özellikleri bakımından analiz ederek öÄrencileri sınıfta olumlu bir havanın oluÅturulmasında katkı saÄlayıcı bir unsur olarak kullanabilmelidir. ÃÄretmenler sınıfta kurdukları iletiÅim özelliklerine göre etkili olabilmektedirler. Ektisi en az olan iletiÅim biçimi, öÄretmenin bireysel olarak öÄrencilerle tek olarak ilgilendiÄi iletiÅim biçimidir. Buna karÅılık bu iletiÅimin bireysel olarak öÄretmen-öÄrenci arasında kurulması etkili olmakta iken; öÄretmen-öÄrenci ve öÄrenci-öÄrenci etkileÅiminin mümkün olduÄu öÄrenme ortamında kurulan iletiÅimin ise çok etkili olduÄu bilinmektedir. ÃÄretmenin sınıfa hakimiyetini saÄlayıcı olması bakımından sınıfta disiplini saÄlayıcı uygulamalarda önem taÅımaktadır. Bu bakımdan öÄretmenin sınıf yönetimi konusundaki baÅarısını disiplin anlayıÅı ve uygulamaları da etkileyebilmektedir. Otoriter, problemleri disipline edici yöntemlerle çözme eÄilimi içerisinde olan öÄretmenler sükûneti saÄlamada baÅarılı olsalar bile öÄrencilerin zihinlerinde oluÅan kaosa engel olamamaktadırlar. Sınıf yönetimi, öÄretim esnasında öÄretmenin öÄrencilerini belli bir takım kurallara ve kiÅisel eÄitim anlayıÅına göre hedefe kısa ve disiplinli bir yolda saÄlıklı bir Åekilde götürmesi anlamını taÅır. Okullarda disiplin denince; öÄrencinin okul hayatını ve öÄretimle ilgili faaliyetlerini düzenlemek amacını güden önlemler anlaÅılır. Bu önlemlerin bir kısmı emirlere ve dolayısıyla zora; bir kısmı da isteÄe ve sevgiye dayanır. Bu ikisinden eÄitimsel deÄeri olanlar, çocuÄun isteÄine dayananlardır. Bunlar öÄrencinin ahlak ve karakter bakımından en iyi Åekli almasına yardım eden bütün faaliyetlerin toplamından meydana gelir. Alınan bu önlemlerin amacı; öÄrencinin okulda doÄal hayat Åartları içinde yaÅamasını ve çalıÅmasını, disipline uyar bir vatandaÅ olarak karakteri olgun bir insan olmasını saÄlamaya çalıÅmaktadır. ÃÄretmenin eÄitim anlayıÅı, mesleki bilgi yeterliliÄi, Åahsiyeti okuldaki disiplini saÄlamada etkili olan unsurlardandır.
1. Okullardaki Disiplinsizlik sebepleri:
Okul programının ve okul yönetmeliklerinin öÄrenci psikolojisine uygun olmaması,
Ailenin ekonomik düzeyinin olumsuzluÄu ve aile eÄitim anlayıÅının yetersizliÄi,
arkadaŠortamının olumsuz tesirleri,
ÃÄrencinin sahip bulunduÄu bedeni özürler,
ÃÄretmenler arasındaki disiplin anlayıÅındaki farklılıklar,
ÃÄretmenlerin kiÅiliÄi,
Okulun sahip bulunduÄu olanaksızlıklar,
ÃÄrencilerdeki baÅarısızlık kaygısının yüksekliÄi,
ÃÄrencilerde güven duygusunun eksikliÄi vb sebepler.
monash.pwini saÄlamada dikkat edilecek hususlar:
Sınıfta göz iletiÅimini etkili bir biçimde saÄlayabilme,
Dikkati daÄınık öÄrencileri canlı tutmayı bilme,
Sınıfın oturuŠdüzeninin iyi ayarlanması,
ÃÄrencileri ismen tanıyabilme,
Sınıf karÅısında tenkitten kaçınma ve kendine hakimiyet,
Sınıfın normlarını bilme ve bunlardan yararlanabilme,
ÃÄrencilerle yakından ilgilenme,
bunu onlara hissettirebilme,
Nadir olarak tekrar eden bazı davranıÅları hoÅ karÅılayabilme,
Olayları daha baÅlangıcında ve büyümeden çözebilme,
Alaycı ve kibir gibi davranıÅlardan uzak olma,
Tarafsızlık ve objektiflik,
Problemleri baÅkalarının yardımı olmadan çözümleyebilme,
Mizahi ve güler yüzlü bir kiÅilik,
Kendini beÄenmiÅlikten ve sık sık kendini anlatmaktan uzak olmak,
ÃÄrenmeyi güç bir duruma getirmeme,
ÃÄrencilerin düzeylerine uygun olarak hitap edebilme,
Olayları deÄiÅmez gerçeklere göre deÄil, olumlu taraflarını da göz önüne alarak çözümleyebilme vb hususlar. Sınıfta saÄlıklı sınıf ortamını oluÅturabilmek için belirli kuralların önceden öÄrenci iÅ birliÄinde konulması faydalıdır. Fakat bu kurallar kesin kurallar hükmünü taÅımamalıdır.
"Her Åey katı ve kesin kurallar getirilerek çözülebilmiÅ olsaydı, dünyada en baÅarılı yöneticilerin hiç Åüphesiz diktatörler olması gerekirdi."
Yönetmelik
Millî Eğitim Bakanlığından:
Millî Eğitim Bakanlığı İlköğretim ve Orta Öğretim
Kurumları Sosyal Etkinlikler Yönetmeliği
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç
Madde 1 — Bu Yönetmeliğin amacı, resmî, özel ilköğretim ve orta öğretimde ders programlarının yanında öğrencide kendine güven ve sorumluluk duygusu geliştirmeye, yeni ilgi alanları ve beceriler oluşturmaya yönelik bilimsel, sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif alanlarda öğrenci kulübü ile toplum hizmeti çalışmalarıyla ilgili iş ve işlemleri düzenlemektir.
Kapsam
Madde 2 — Bu Yönetmelik, resmî, özel ilköğretim ve orta öğretim kurumlarında, bilimsel, sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif alanlarda yapılacak etkinliklerle törenler ve diğer çalışmaların düzenlenip yürütülmesiyle ilgili esasları kapsar.
Dayanak
Madde 3 — Bu Yönetmelik, 14/6/ tarihli ve sayılı Millî Eğitim Temel Kanununun 62 nci maddesi, 30/4/ tarihli ve sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanunun 2 nci maddesi, 5/6/ tarihli ve sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanununun 11 inci maddesi, 5/6/ tarihli ve sayılı Meslekî Eğitim Kanununun 11 inci maddesi ile 8/6/ tarihli ve sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun 2 nci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
Madde 4 — Bu Yönetmelikte geçen;
a) Bakanlık: Millî Eğitim Bakanlığını,
b) Bakan: Millî Eğitim Bakanını,
c) Kurum: Resmî, özel ilköğretim ve orta öğretim kurumları ile diğer yaygın eğitim kurumlarını,
d) Müdür: Resmî, özel ilköğretim ve orta öğretim ile yaygın eğitim kurumu müdürlerini,
e) Sosyal Etkinlik: Öğrenci kulübü ve toplum hizmeti çalışmalarını,
f) Öğrenci Kulübü: Öğrencilerin öğrenimleri boyunca bilimsel, sosyal,
kültürel, sanatsal ve sportif alanlarda okul içi ve okul dışı etkinliklerde bulunmalarını sağlamak amacıyla oluşturulan grubu,
g) Toplum Hizmeti: Öğrencilerin, yaş ve bilgi seviyesine uygun olarak her türlü toplum ve çevre sorunlarının çözümüne katkı sağlamak amacıyla yapacakları çalışmaları,
h) Danışman Öğretmen: Öğrenci kulübü ve toplum hizmeti çalışmalarının rehberlik, danışmanlık ve gözetim görevini yürüten öğretmeni veya öğretmenleri,
ı) Gönüllü Veli: Öğrenci kulübü ve toplum hizmeti çalışmalarına katkı sağlayan veli veya velileri,
j) Sosyal Etkinlikler Kurulu: Sosyal etkinlikler kapsamındaki öğrenci kulübü ve toplum hizmeti faaliyetlerini koordine etmek amacıyla oluşturulan kurulu
ifade eder.
Sosyal Etkinliklerin Amacı
Madde 5 — Sosyal etkinliklerin amacı, Türk Millî Eğitiminin genel amaç ve temel ilkelerine uygun olarak; öğrencilerin Atatürk İlke ve İnkılâplarına, Anayasanın başlangıcında ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı yurttaşlar olarak yetişmelerine, yeteneklerini geliştirerek gerekli donanımı kazanmalarına katkıda bulunmaktır.
Bu amaçla öğrencilere;
a) İnsan haklarına ve demokrasi ilkelerine saygı duyabilme,
b) Kendini tanıyabilme, bireysel hedeflerini belirleyebilme, yeteneklerini geliştirebilme, bunları kendisinin ve toplumun yararına kullanabilme,
c) Çevreyi koruma bilinciyle hareket edebilme,
d) Kendine ve çevresindekilere güven duyabilme,
e) Planlı çalışma alışkanlığı edinebilme, serbest zamanlarını etkin ve verimli değerlendirebilme,
f) Girişimci olabilme ve bunu başarı ile sürdürebilme, yeni durum ve ortamlara uyabilme,
g) Savurganlığı önleme ve tutumlu olabilme,
h) Bireysel farklılıklara saygılı olabilme; farklı görüş, düşünce, inanç, anlayış ve kültürel değerleri hoşgörü ile karşılayabilme,
ı) Aldığı görevi istekle yapabilme, sorumluluk alabilme,
j) Bireysel olarak veya başkalarıyla iş birliği içinde çevresindeki toplumsal sorunlarla ilgilenebilme ve bunların çözümüne katkı sağlayacak nitelikte projeler geliştirebilme ve uygulayabilme,
k) Grupça yapılan görevleri tamamlamak için istekle çalışabilme ve gruba karşı sorumluluk duyabilme
gibi tutum, davranış ve becerilerin kazandırılmasına çalışılır.
İlkeler
Madde 6 — Öğrenci kulübü ve toplum hizmeti çalışmalarında katılımcılık, planlılık, süreklilik, üretkenlik, gönüllülük ve iş birliği temel ilkedir.
Bu ilkeler doğrultusunda;
a) İlköğretim ve orta öğretimde öğrenci kulübü ve toplum hizmeti çalışmalarının, öğrencilerin gelişim seviyesine göre belirlenmesine,
b) Çevresine duyarlı ve liderlik özelliklerine sahip bireyler olarak yetişmelerine, ilgi ve istidatlarını geliştirmelerine,
c) Demokratik yurttaşlık bilincini geliştirebilecek eğitim uygulamalarının, hayatın tüm alanlarına yayılarak yapılacak çalışmaların okul içi ve okul dışı etkinlikleri içermesine,
d) Öğrencilerin toplumsal hayata, sorunların çözümüne, yerel düzeyde katılımına ve yöneltici projeler hazırlamaya özendirilmesine,
e) Her bireyin topluma katkı sağlayabileceği göz önüne alınarak tüm etkinliklerde geniş katılımın sağlanmasına,
f) Öğrencilerin yönlendirilmelerine ve kariyer gelişimlerinin desteklenmesine,
g) Sosyal etkinlik çalışmalarının planlanması ve yürütülmesinde öğrencilerin ilgi, istek, yetenek ve ihtiyaçları ile çevrenin imkân ve şartlarının göz önünde tutulmasına,
h) Etkinliklerde verimi sağlamak için okul ve halk eğitim merkezlerinde oluşturulan öğrenci kulüpleri arasında ortak çalışmalar yapılmasına ve bunların imkânlarından yararlanılmasına,
ı) Çalışmaların daha çok ders dışı zamanları kapsayacak ve değerlendirecek şekilde planlanıp uygulanabilmesine,
j) Ders programlarının göz önünde bulundurularak desteklenmesine,
k) Yurt içinde veya yurt dışında bulunan okullardaki öğrenciler ile ortak çalışmalar yapmalarına,
l) Engelli öğrencilerin öğrenci kulübü ve toplum hizmeti çalışmalarına ilgi ve istekleri doğrultusunda etkin olarak katılabilmeleri için gerekli ortam ve şartların sağlanmasına,
m) Sosyal etkinlik çalışmalarının danışman öğretmenlerin gözetiminde kulüp üyesi öğrencilerle planlanıp yürütülmesine,
n) Çalışmalarda resmî, özel sivil toplum kurum ve kuruluşlarıyla öğrenci ve veli iş birliğinin sağlanmasına,
o) Sosyal etkinliklerle öğrencilerin estetik, etik ve duygusal yönden gelişmelerinin sağlanmasına
özen gösterilir.
Esaslar
Madde 7 — Sosyal etkinlik çalışmaları aşağıda belirtilen esaslar çerçevesinde yapılır;
a) Danışman öğretmenler, ilgi, istek ve yetenekleri doğrultusunda ders yılı başında yapılan öğretmenler kurulunda belirlenir. Gerektiğinde bir öğrenci kulübüne veya toplum hizmeti çalışmasına birden fazla öğretmen görevlendirilebileceği gibi bir öğretmene birden fazla öğrenci kulübü veya toplum hizmeti çalışmasında da görev verilebilir. Ders yılı içinde kurulması istenen öğrenci kulüplerine de danışman öğretmenler ilgi, istek ve yetenekleri doğrultusunda okul müdürünce görevlendirilir.
b) Sosyal etkinlikler, okul yönetimi ve velilerin iş birliği ile okul içi ve okul dışı imkânlardan yararlanılarak öğrenci kulüpleri ve toplum hizmeti kapsamında yürütülür.
c) Proje önerileri, çevrede bulunan sivil toplum kuruluşları ile kişi veya diğer kurum ve kuruluşlara götürülerek katkıları istenebilir.
d) Danışman öğretmen okul dışından sağlanacak desteklerle ilgili olarak sosyal etkinlikler kurulunu bilgilendirir ve okul müdürünün olurunu alır.
e) Sınıf öğretmenleri ile sınıf/şube rehber öğretmenlerinin yanında gönüllü veliler de sosyal etkinlikler çalışmalarına katılarak öğrencilere yardım ve rehberlikte bulunurlar.
f) Sosyal etkinlikler kapsamında yapılan çalışmalarla ilgili giderler, okul-aile birliklerince veya projeye destek veren kurum/kuruluşlarca sağlanır.
g) Öğrencilerin sosyal etkinlikler kapsamında yapacakları çalışmaları sonuçlandırıp sonuçlandırmadığı, karnelerde düzenlenecek "Sosyal Etkinlik" bölümüne "TAMAMLANDI", "TAMAMLANMADI" şeklinde yazılarak gösterilir.
h) Sosyal etkinlikler; öğrenci, sınıf öğretmeni, sınıf/şube rehber öğretmeni tarafından Sosyal Etkinlikler Öğrenci Değerlendirme Formu (EK-7) ve Sosyal Etkinlikler Danışman Öğretmen Değerlendirme Formu (EK-8) na göre değerlendirilir. Bu değerlendirmenin sonucu öğrenci dosyasındaki ilgili bölüme işlenir.
ı) Çalışmalar için Sosyal Etkinlikler Yıllık Çalışma Planı (EK-3) veya Sosyal Etkinlikler Proje Öneri Formundan (EK-4) hangisinin düzenleneceğine bu çalışmalarda görev alan öğrencilerle danışman öğretmenler birlikte karar verir. Çalışmaların projelendirilmesi hâlinde Sosyal Etkinlikler Proje Öneri Formunun yanı sıra, Sosyal Etkinlikler Proje Uygulama Takvimi (EK-6) hazırlanır ve çalışmaların sonunda Sosyal Etkinlikler Proje Sonuç Raporu (EK-5) düzenlenir. Tüm çalışmalar, sosyal etkinlikler kurulu ve okul müdürlüğünce onaylandıktan sonra uygulamaya konulur.
Sosyal Etkinlikler Kurulu
Madde 8 — Sosyal etkinlikler kurulu, müdürün görevlendireceği bir müdür yardımcısının başkanlığında danışman öğretmenlerin aralarından seçecekleri bir danışman öğretmen, kulüp temsilcilerinin aralarından seçecekleri üç öğrenci ile okul-aile birliğini temsilen iki veliden oluşur.
Kurul, kulüp ve toplum hizmeti kapsamındaki etkinliklerin verimli bir şekilde yürütülmesi için danışman öğretmenler, öğrenciler, gönüllü veliler ve diğer öğretmenlerle iş birliği içinde çalışmaları koordine eder. Okul dışı etkinliklerde ilgili birimlerle iş birliği yaparak bu çalışmaların yürütülmesi için gerekli tedbirleri alır.
Gönüllü Velilerin Belirlenmesi
Madde 9 — Öğretim yılı başındaki okul-aile birliği toplantısında, gönüllü velilerin görev ve sorumluluklarının tanıtımından sonra, öğrencilerin sosyal etkinlik çalışmalarına yardımcı olacak gönüllü velilerin seçimi yapılır. Aynı toplantıda Gönüllü Veli Başvuru Formları (EK) dağıtılır ve bu formların doldurularak daha sonra kurulacak olan sosyal etkinlikler kuruluna teslim edilmesi istenir.
Naklen gelen öğrencilerin velilerinin de Kurulca uygun görüldüğü takdirde sosyal etkinlik çalışmalarına katılması sağlanır.
Veli olmadığı hâlde bu çalışmalara gönüllü olarak katılmak isteyenlerin de Gönüllü Veli Formunu doldurarak okula başvurusu istenir. Uygun görülmesi hâlinde gönüllü veli olarak çalışmaları sağlanır.
İKİNCİ BÖLÜM
Kulüpler ve Çalışma Esasları
Öğrenci Kulübü
Madde 10 — Okul açıldıktan ve sınıf temsilcileri seçildikten sonra en kısa sürede; sınıf temsilcileri ile okul yöneticilerinin ve öğretmenlerin katılacağı toplantıda kurumun türüne, seviyesine, imkân ve şartlarına; çevrenin ekonomik, sosyal, kültürel ve coğrafi özelliklerine göre (EK-1) de yer verilen öğrenci kulüplerinden gerekli görülenlerine ya da öğrencilerin istekleri doğrultusunda farklı kulüplerin kurulmasına karar verilir.
Ayrıca kulüplerin oluşturulması sırasında aşağıdaki alanlar da göz önünde bulundurularak;
a) Zekâ oyunları (satranç, bilardo gibi),
b) Aileye ve çevreye ekonomik katkıda bulunma (ipek böceği, mantar, kümes hayvanı yetiştirmek, halı, kilim, kumaş dokumak, turist rehberliği yapmak gibi),
c) Millî ve insanî değerleri tanıma ve tanıtma (eski eserleri, yazma kitap ve levhaları toplamak, ören yerlerini incelemek, millî folklor ürünlerini araştırmak, öğrenmek ve derlemek)
amaçlı öğrenci kulüpleri de kurulabilir.
Konuları birbirine yakın olan kulüpler ayrı ayrı kurulabileceği gibi birleştirilerek de yeni öğrenci kulüpleri oluşturulabilir.
Öğrenci Kulübü Çalışma Esasları
Madde 11 — Öğrenci kulübü çalışmalarının yürütülmesinde aşağıdaki hususlara uyulur;
a) Öğrenci kulübü ile ilgili işlerin planlanması, yürütülmesi öğrencilerce yapılır.
b) Sınıf öğretmenleri ile sınıf/şube rehber öğretmenleri, belirlenen öğrenci kulüplerinin tanıtımını, amaçlarını, çalışma esaslarını, öğrencilere kulübü seçmeden önce açıklar.
c) Öğrencilerin ilgi duydukları en az bir öğrenci kulübüne üye olmaları esastır. Her öğrenci, bir öğrenci kulübü üyesi olmakla birlikte, isterse sınıf öğretmeni ve sınıf/şube rehber öğretmeninin bilgisinde diğer bir öğrenci kulübüne ve etkinliklerine de katılabilir. Bu çalışmaların koordinasyonu sosyal etkinlikler kurulunca sağlanır.
d) Sınıf öğretmeni ile sınıf/şube rehber öğretmenleri, sınıflarında oluşturulan öğrenci listesinin bir örneğini danışman öğretmene, bir örneğini de okul yönetimine verir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Toplum Hizmeti ve Çalışma Esasları
Toplum Hizmeti
Madde 12 — Öğrencilerin; ailesine, çevreye ve topluma duyarlı, gönüllü çalışma bilincine sahip, sorun çözen ve çözüm üreten, resmî, özel, sivil toplum kurum ve kuruluşları ile iş birliği içinde çalışma becerilerini geliştirmiş birer fert olarak yetişmeleri için toplum hizmeti çalışmalarına yer verilir.
Toplum hizmeti çalışmaları, öğrencilerin yaş ve bilgi seviyelerine uygun öğrenci kulübü çalışmaları kapsamında, ayrı olarak veya bireysel olarak ya da grupla hazırlanacak çalışma planlarına ve projelere göre yaptırılır.
Toplum hizmeti;
a) Velilerin okulla iş birliğini artırmaya yönelik çalışmalar yapmak,
b) Okulu ve çevresinin güzelleştirilmesi, bakım ve onarımının yaptırılması yönünde çalışmalar yapmak,
c) Kendi okulunun veya imkânları yetersiz diğer okulların kitap, araç-gereç ve ihtiyaçlarını gidermek için kampanyalar düzenlemek,
d) Alt ve diğer sınıflardaki öğrencilerin ders, ödev ve proje çalışmalarına yardımcı olmak,
e) Toplumda Türkçe’yi doğru, güzel, etkili kullanma bilincini geliştirme ve kitap okuma alışkanlığını kazandırmaya yönelik çalışmalar yapmak,
f) Çevreyi korumak, güzelleştirmek, parklar oluşturmak, tarihî ve kültürel değerlerimizi korumak ve yaşatmak için çalışmalarda bulunmak,
g) Toplum kurallarına uyulması için öğrencileri ve halkı bilinçlendirme çalışmaları yapmak,
h) Trafik kurallarına uyulması için öğrencileri ve halkı bilinçlendirme çalışmaları yapmak,
ı) Okul bahçesini, çevreyi, boş arazi ve alanları ağaçlandırmak, erozyonla mücadele etmek, yok olmaya yüz tutmuş bitki türlerini korumak ve yetiştirmek için çalışmalar yapmak,
j) İhtiyaç sahibi insanlara yardımcı olmak,
k) Çevrelerindeki yaşlı ve bakıma muhtaç insanlara günlük işlerinde yardımcı olmak,
l) Huzur evlerinde ve çocuk yuvalarındaki insanların hayatlarını kolaylaştırıcı, onların toplumla kaynaşmalarını sağlayıcı çalışmalar yapmak,
m) Kimsesiz, engelli ve sokakta yaşayan çocuklara yardımcı olmak,
n) Sosyal hizmet amaçlı sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarına destek sağlamak
gibi etkinlikleri kapsar.
Toplum Hizmeti Çalışma Esasları
Madde 13 — Toplum hizmeti çalışmalarında aşağıda belirtilen hususlar esas alınır.
a) Öğrenciler, bireysel olarak veya grup hâlinde yapacakları toplum hizmeti çalışmalarına Sosyal Etkinlikler Yıllık Çalışma Planı veya Sosyal Etkinlikler Proje Öneri Formunu hazırlayıp danışman öğretmenlerine onaylattıktan sonra başlarlar. Projelerini tamamladıklarında Sosyal Etkinlikler Proje Sonuç Raporunu danışman öğretmene verirler.
b) Öğrenci kulübü çalışmaları kapsamında yapılacak toplum hizmeti çalışmaları da kulüp çalışmaları kapsamında hazırlanacak Sosyal Etkinlikler Yıllık Çalışma Planı veya Sosyal Etkinlikler Proje Öneri Formunda belirtilir, gerekli onaylar alındıktan sonra uygulamaya konur.
c) Öğrenciler, ilköğretim kurumlarının 1 inci, 2 nci ve 3 üncü sınıflarında yılda 15 saat, inci sınıflarında 20 saat; orta öğretim kurumlarının tüm sınıflarında 25 saat olmak üzere toplum hizmeti çalışmalarına katılırlar.
d) Öğrencinin seçtiği toplum hizmeti çalışmaları sonucunda velisinin izni alınır (EK).
e) Öğrenci kulübü kapsamında yapılacak toplum hizmeti çalışmalarında halk eğitim merkezleriyle diğer kurum ve kuruluşlar arasında iş birliği yapılarak bunların imkânlarından yararlanılır.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Sosyal Etkinlikler ile İlgili Görevler
Müdürün Görevleri
Madde 14 — Müdür, sosyal etkinliklerin mevzuata uygun ve verimli olarak yürütülmesinden sorumludur. Müdür, gerekli gördüğü durumlarda görevlendireceği müdür yardımcılarına veya öğretmenlere yazılı olarak yetki ve sorumluluk verebilir.
Müdür;
a) Velilere gerekli duyuruları yapar ve onları çalışmalara katılmaya teşvik eder.
b) Okulun eğitim-öğretime açılışının 3 üncü haftasında öğrenci kulüp ve toplum hizmeti çalışmalarını başlatır.
c) Danışman öğretmen ve gönüllü velilere rehberlik yapar, gerektiğinde yazışmaları koordine eder.
d) Öğrenci kulübü çalışma planları ile proje önerilerini onaylar.
Danışman Öğretmenin Görevleri
Madde 15 — Danışman öğretmen;
a) Kulübün öğrenci sayısını liste hâlinde sosyal etkinlikler kuruluna bildirir.
b) Çalışmalarda öğrencileri, yaratıcı ve özgün fikirler üretmeye teşvik eder.
c) Çalışmaların genel gözetim ve rehberliğini sağlar.
d) Çalışmaların seyrini takip ederek sonucu, sosyal etkinlikler kuruluna bildirir.
e) Kulüp çalışmaları ile ilgili yazışmaları koordine eder.
f) Sosyal Etkinlikler Yıllık Çalışma Planı, Sosyal Etkinlikler Proje Uygulama Takvimi, Sosyal Etkinlikler Öğrenci Değerlendirme Formu, Sosyal Etkinlikler Proje Öneri Formu ve Sosyal Etkinlikler Proje Sonuç Raporunun hazırlanmasına rehberlik eder.
g) Yapılacak tüm çalışmalarda öğrencilerin duygu ve düşüncelerini etkilemeksizin yazım kuralları ve benzeri konularda yardımcı olur.
h) Kulüpteki öğrenciler ile toplanır, onları yönlendirir ve yapılan çalışmaları değerlendirir.
ı) Okul müdürüne karşı sorumludur.
Sınıf Öğretmenleri ile Sınıf/Şube Rehber Öğretmenlerinin Görevleri
Madde 16 — Sınıf öğretmenleri ile sınıf/şube rehber öğretmenlerinin görevleri şunlardır;
a) Öğretmenler, kurulca belirlenen kulüplerin amaçları ve çalışmaları hakkında öğrencileri bilgilendirir.
b) Öğrencilerin ilgi ve isteklerine göre belirlenen kulüplere göre üye olmalarını sağlar.
c) Kulüplere öğrenci seçiminde danışman öğretmenle iş birliği yapar.
d) Sınıflarda oluşturulan öğrenci listelerinin bir örneğini danışman öğretmene bir örneğini de okul yönetimine verir.
e) Okulda ve çevrede yapabilecekleri toplum hizmetlerini öğrencilere tanıtır.
f) Öğrencileri ilgi, istek ve yetenekleri doğrultusunda toplum hizmeti çalışmalarına yönlendirir. Bu çalışmalarda öğrencilere rehberlik ve danışmanlık yapar.
g) Kulüp çalışmaları ve toplum hizmetleri ile ilgili projenin hazırlanmasında ve uygulanmasında öğrencilere rehberlik yapar.
h) Projenin uygulama aşamalarında öğrenci velisiyle iş birliği içinde bulunur.
ı) Projenin uygulama aşamalarında çalışmaları izler, görülebilecek eksikliklerin giderilmesi için gerekli tedbirleri alır.
j) Çalışmaların sonucunda projeyi değerlendirerek öğrenci değerlendirme formu ile sonucunu gizlilikle okul yönetimine bildirir.
Gönüllü Velinin Görevleri
Madde 17 — Gönüllü veli;
a) Proje önerilerinin hazırlanmasında ve proje uygulanması sırasında sınıf öğretmenleri ile sınıf/şube rehber öğretmenlerine yardımcı olur.
b) Etkinliklerin, bireysel veya gruplar hâlinde yapılmasına katkı sağlar.
c) Okul dışı çalışmalarında öğrencilere yardımcı olur.
d) Gerektiğinde çalışmalara maddî destek sağlar.
Ayrıca, "Gönüllü Veliler Hangi İşleri Yapabilir"de belirtilen işleri de yapabilirler (EK-9).
Öğrenci Kulübü Temsilcisinin Görevleri
Madde 18 — Temsilci;
a) Öğrencilerle birlikte yıllık çalışma planlarının hazırlanmasını sağlar ve onaylanması için danışman öğretmene verir.
b) Yapılacak faaliyetlerle ilgili görev paylaşımını ve görev dağılımını danışman öğretmene bildirir.
c) Yapılan çalışmalar hakkında danışman öğretmeni bilgilendirir.
d) Kulüp üyelerinin belirli zamanlarda toplanmasını sağlar.
e) Kulüp çalışmalarıyla ilgili yazışmaları yapar ve dosyalanmasını sağlar.
f) Kulüp üyelerince yapılacak proje çalışmalarında koordineyi sağlar.
Öğrencilerin Görevleri
Madde 19 — Öğrenciler;
a) En az bir öğrenci kulübüne üye olur ve en az bir toplum hizmeti yapar.
b) Toplantı ve çalışmalara düzenli olarak katılırlar.
c) Toplum hizmeti çalışmalarını düzenli olarak kaydeder, çalışmalarında kendilerine rehberlik ve danışmanlık yapan öğretmene her hafta imzalatır.
d) Proje çalışmalarında yapacakları değişiklikleri, sınıf öğretmeni ile sınıf/şube rehber öğretmenine bildirir.
e) Kendisi ile ilgili doldurması gereken formları zamanında danışman öğretmene verir.
f) Okul dışında yaptıkları etkinliklerde okulunu en iyi biçimde temsil etmeye çalışır.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Diğer Sosyal Etkinlikler
Diğer Etkinlikler
Madde 20 — Sosyal etkinlikler kapsamında aşağıdaki faaliyetlerde de bulunulabilir. Bu faaliyetlere okul yönetimi ve öğretmenlerin yanında kulüplerde görev alan öğrencilerin aktif katılımı ve bu çalışmaların öğrencilerce planlaması sağlanır.
Okulda;
a) Geziler,
b) Yarışmalar,
c) Beden eğitimi, izcilik, müzik ve halk oyunları çalışmaları,
d) Yayınlar,
e) Gösteriler,
f) Tiyatro çalışmaları,
g) Defile, sergi ve kermes
gibi çalışmalarla çeşitli etkinlikler düzenlenebilir.
Geziler
Madde 21 — Sosyal etkinlikler kapsamında yakın çevre, yurt içi ve yurt dışına inceleme veya ziyaret amaçlı geziler düzenlenebilir. Bu geziler, hazırlanacak gezi planına göre yapılır.
Bu konuda aşağıdaki hususlara uyulur;
a) Herhangi bir dersle ilgili olarak veya sosyal etkinlikler kapsamında çalışma programlarında gösterilen konularla ilgili olarak geziler düzenlenir. Ders öğretmenleri veya danışman öğretmenler, gezi planlarını en az 15 gün önce okul müdürüne verirler.
b) Okul müdürü, geziye katılacak öğrenci velilerinin yazılı izninin alınması şartıyla uygun gördüğü takdirde gezi planını onaylar.
c) Okul müdürü, uygun gördüğü gezilerle ilgili yazıyı en az 7 gün önce bağlı bulunduğu yerin mülkî amirine bilgi verilmek üzere il/ilçe millî eğitim müdürlüğüne gönderir.
d) Bilgi yazısında, gezilere katılacak yönetici, öğretmen, öğrenci ve veli isimleri ile gezi planı yer alır.
e) Gezilerde 40 öğrenciye kadar bir yönetici ve en az bir gözetici öğretmen ile gerektiğinde gönüllü veli görevlendirilir. İmkânları yetersiz öğrencilerin gezi giderleri, okul-aile birliğince karşılanır.
f) Geziler, eğitim-öğretimi aksatmayacak şekilde düzenlenir.
Yarışmalar
Madde 22 — Sosyal etkinlikler ve diğer ders faaliyetleri kapsamında öğrencilerin ilgi ve yeteneklerini geliştirmelerine, kendilerine güven duyabilmelerine, sosyal ilişkilerde anlayışlı ve saygılı olabilmelerine, bilimsel düşünce ve inceleme alışkanlığı kazanabilmelerine imkân sağlamak amacıyla çeşitli yarışmalar düzenlenir.
Bu konuda aşağıdaki hususlar göz önünde bulundurulur;
a) Yarışma konuları, sınıfın düzeyine ve programlara uygun olarak belirlenir.
b) Bu Yönetmelikte belirtilen konularda veya inceleme, kompozisyon, şiir, hikâye, resim, müzik, spor, proje, bilgisayar, halk oyunları ve benzeri alanlarda en az bir yarışma düzenlenir.
c) Yarışmalar, sınıf içi, okul içi, okullar arası ve yurt içi düzenlenebileceği gibi uluslararasında da düzenlenebilir.
d) Okul ve sınıf içi yarışmalar ile ilgili esaslar ve yarışma konuları, okul müdürünün veya görevlendireceği müdür yardımcısının başkanlığında ilgili kulüp danışman öğretmenlerinden ve temsilcilerinden oluşturulan komisyonca; okullar arası yarışma konuları ile yarışma esasları ise il/ilçe millî eğitim müdürlüklerince oluşturulan komisyonca belirlenir.
e) Bakanlık dışında kalan kurum ve kuruluşlarca düzenlenecek il düzeyindeki yarışmalara katılım Valiliğin, yurt çapındaki yarışmalar ise Bakanlığın izni ile gerçekleştirilir.
f) Okul ve sınıf içi yarışmaların değerlendirilmesi, bu yarışmalar için oluşturulan komisyonca, okullar arası yarışmaların değerlendirilmesi ise bu yarışmalar için oluşturulan komisyonca yapılır. Okul içi yarışmalarda yarışmaya katılan sınıflardan temsilci birer üye de bulundurulur.
g) Yarışmalar, eğitim- öğretimi aksatmayacak şekilde düzenlenir.
h) Yarışmalarda derece alanlar ödüllendirilir. Başarılı öğrencilere, diğer bakanlık kamu kurum ve kuruluşlarıyla iş birliği sonucunda sağlanan yaz kampı imkânlarından da yararlandırılmalarında öncelik tanınır.
Beden Eğitimi, İzcilik, Müzik ve Halk Oyunları Çalışmaları
Madde 23 — Öğrencilerin psikolojik ve bedensel yönden dengeli ve sağlıklı bir kişiliğe sahip olmalarına, gelişimlerine, serbest zamanlarını değerlendirme alışkanlığı kazanmalarına ve kendilerini ortaya koymalarına imkân sağlamak amacıyla beden eğitimi, izcilik, müzik ve halk oyunları gibi çalışmalara yer verilir. Bu çalışmalar ilgili mevzuatına göre yürütülür.
Yayınlar
Madde 24 — Okullarda; Türk Millî Eğitiminin genel amaç ve temel ilkeleri ile sosyal etkinliklerin amaçlarına uygun olarak öğrencilerin, Türkçe’yi doğru, güzel ve etkili kullanma, kendilerini ifade etme, özgür, eleştirel düşünme ve iletişim kurma yeteneklerini geliştirmesi amacıyla öğrenci kulüpleri ile toplum hizmeti çalışmalarını tanıtıcı nitelikte duyuru, dergi, gazete ve yıllıklar çıkarılabilir.
Bu amaçla müdürün veya görevlendireceği müdür yardımcısının başkanlığında, biri kültür dersleri öğretmeni olmak üzere iki öğretmen, ilgili sosyal etkinlikler danışman öğretmeninden oluşan inceleme kurulu ile kulüp üyeleri arasından seçilen ve okul yönetimince uygun görülen beş öğrenciden de seçme kurulu oluşturulur.
Bu konuda aşağıdaki hususlar göz ününde bulundurulur;
a) Duyuru, dergi, gazete ve duvar gazetelerinin yazılarından okul müdürü veya görevlendireceği bir müdür yardımcısı sorumludur. Dergilerin sahibi, okul adına dergiyi çıkaran sosyal etkinlikler danışman öğretmeni ya da okul müdürü olabilir.
b) Okullarda bir ders yılında çıkarılacak dergi sayısı okul müdürünce belirlenir.
c) Dergi veya gazetelerin çıkarılabilmesi için gerekli kaynak, okul-aile birliğince sağlanır.
d) Dergi veya gazetelerde yayımlanacak öğrenci yazıları, seçme kurulu ile inceleme kurulunda, öğretmenlere ait yazılar ise inceleme kurulunda değerlendirilir.
e) Dergi ve gazetelerde yayımlanacak öğrenci yazıları, seçme kurulunca değerlendirilerek uygun görülenler inceleme kuruluna sunulur.
f) İnceleme kurulu, seçme kurulunda değerlendirilen yazılarla öğretmenler tarafından hazırlanan yazıları inceler. Dergi ve gazetelerde yayımlanması uygun görülenler, inceleme kurulu kararı ile tespit edilir. İnceleme kurulunun kararları yönetimce dosyasında saklanır.
g) İnceleme kurulunca, dergi veya gazetelerde yayımlanan yazılarda anlatım ve yazım hatası olmamasına ve sade bir dil kullanılmasına dikkat edilir.
h) Okullarca yayınlanan dergi, gazete ve yıllıklarda yer alan yazı, resim ve karikatürlerin birer örneği ile duvar gazetelerinin kaldırılan nüshaları, dosyalarında iki yıl süreyle saklanır.
ı) Okul dergi ve gazetelerinde yer alacak yayınlarda;
1) Öğrencilerin Türk Bayrağı’na, vatanına, milletine, Atatürk İlke ve İnkılâplarına, Türkiye Cumhuriyetine, demokrasi ve insan haklarına karşı duyulan sevgi, saygı ve bağlılığını yansıtan,
2) Ülkesine, milletine ve insanlığa büyük hizmetlerde bulunmuş bilim adamı ve sanatçıların hayat ve eserlerini tanıtan,
3) Öğrencilerin alanlarında yapacakları bilimsel, sanatsal, kültürel ve sportif çalışmaları tanıtan,
4) Okuldan mezun olmuş ve okula hizmet etmiş önemli kişileri ve eserlerini tanıtan,
5) Okulun bulunduğu yerin tarihini, eski eserlerini, kültür değerlerini, folklorunu ve coğrafyasını çeşitli yönleriyle tanıtan,
6) Devlet büyüklerinin okul ziyaretlerini hatırlatan,
7) Okulda sunulan tiyatro, konser veya gösterilen filmleri tanıtan,
8) Bayramlar, belirli gün ve haftalarla ilgili çalışmaları tanıtan,
9) Sınıfça veya okulca yapılan gezi, gözlem ve incelemeleri gösteren,
10) Endüstri ve teknoloji alanında ortaya çıkan gelişmeleri tanıtan,
11) Toplum hizmeti çalışmalarını yansıtan,
12) Okulla ilgili gezi, inceleme, gözlem, yıl sonu etkinlikleri, sergi, diploma törenleri ve okulun ağaçlandırılması gibi faaliyetleri belirten,
13) Mezun öğrencilerin üst öğrenimde ve meslek hayatında gösterdikleri başarılarını gösteren,
14) Okul kütüphanesine kazandırılan eserleri tanıtan
Resim, fotoğraf, karikatür, şiir, bilimsel ve edebî yazılarla proje çalışmalarına yer verilir.
Gösteriler, Konferans ve Paneller
Madde 25 — Öğrencilere, Türk Millî Eğitiminin genel amaç ve temel ilkelerine, onların gelişim düzeylerine uygun öğretici, estetik duygularını güçlendiren ve güzel sanatlara ilgilerini çeken çeşitli gösteriler düzenlenir.
Bu konuda aşağıdaki hususlar göz önünde bulundurulur;
a) Film ve gösteriler, okul müdürünce görevlendirilen bir müdür yardımcısı başkanlığında iki öğretmenden oluşan komisyonun incelemesi sonucundaki tavsiyesi ve okul müdürünün izni ile gösterilir.
b) Bakanlık dışındaki resmî ve özel kuruluşlarca hazırlanan film, tiyatro, konser ve diğer sanatsal gösteriler, okul müdürlüğünce görevlendirilen alan öğretmeni, varsa eğitim uzmanı, psikolog ve sanat eleştirmeninden oluşan komisyonca incelenir. İzlenmesinde sakınca olmadığına ilişkin rapor, il/ilçe millî eğitim müdürünce onaylanır ve söz konusu etkinlikler, ilgili okul müdürünün sorumluluğunda gerçekleştirilir. Okullar arası etkinlikler, ilgili okul yöneticileri ile eğitim bölgesi koordinatör müdürünün iş birliği sonucunda gerçekleştirilir.
c) Bu etkinliklerin hangi tür okullarda gerçekleştirileceği raporda belirtilir.
d) Okullarda ayrıca konferans, panel ve benzeri etkinliklerin yapılabilmesi için il/ilçe millî eğitim müdürlükleri bilgilendirilir.
Tiyatro Çalışmaları
Madde 26 — Türk Millî Eğitiminin genel amaçları doğrultusunda öğrencilerin millî ve estetik duygularını güçlendirmek, güzel sanatlar alanındaki yetenek ve becerilerini artırmak, serbest zamanlarını değerlendirmek ve okul-çevre arasındaki bağları sağlamlaştırmak amacıyla tiyatro çalışmaları düzenlenir.
Tiyatro çalışmalarında;
a) İlköğretim okullarında skeç türü kısa oyunlara, orta öğretim kurumlarında skeç ve daha uzun oyunlara yer verilebilir. Ders dışı zamanlarda yapılacak bu etkinliklere öğrencilerin geniş ölçüde katılımı sağlanır.
b) Büyük oyunlar; millî bayram, önemli gün, hafta ve yıl dönümlerinde ya da ders yılı sonunda olmak üzere en fazla iki defa gerçekleştirilir.
c) Bakanlıkça tavsiye edilmiş, öğretmen veya öğrencilerce yazılmış ya da çevrilmiş, millî ve manevî duyguları canlı tutan, aile, vatan ve millet sevgisini yücelten; insanlık ve doğa sevgisini kazandıran; Türkçe’nin doğru, güzel ve etkili olarak kullanıldığı öğrenci seviyesine uygun oyunlar temsil edilir.
d) İlköğretimin inci sınıf öğrencilerince oynanan oyunların süresi yarım saati geçemez ve rolleri uzun oyunlar oynatılamaz.
e) Oyunlarda ağırlıklı olarak okulun öğrencilerine, istemeleri hâlinde öğretmenlerine, diğer personeline ve velilerine de rol verilebilir. Diğer kurum ve kuruluşlarca hazırlanan oyunlarda öğrencilerin görev alabilmeleri için velilerinden ve okul yönetiminden izin alınır.
f) Oyunlarda dekor ve kostümlerin sadeliğine ve doğallığına özen gösterilir.
g) Okullarda yabancı dille yazılmış küçük oyunlar da oynanabilir.
h) Oyunlarda ve çeşitli gösterilerde yaralayıcı, öldürücü, zehirleyici araç-gereç ve malzemenin kullanılmamasına özen gösterilir.
ı) Oyunlar, gösteriler için oluşturulan komisyonca incelenir, oynanmasında sakınca olmadığına ilişkin rapor okul müdürünce onaylandıktan sonra tiyatro etkinlikleri gerçekleştirilir.
Defile, Sergi ve Kermes
Madde 27 — Öğrenciler, öğretim yılı içinde toplum hizmeti ve diğer derslerle ilgili projeler kapsamında gerçekleştirdikleri çalışmaları, uygun zamanlarda okulda, çevre okul veya eğitim bölgesindeki diğer okullarla yerel düzeyde, başka eğitim bölgesi, il/ilçedeki okullarla ulusal ve uluslar arası düzeyde ortaklaşa düzenleyecekleri defile, sergi ve kermes yoluyla topluma tanıtırlar.
Eğitsel değer taşıyan çalışmaların defile, sergi ve kermes yoluyla yerel ve ulusal düzeyde tanıtılmasında aşağıdaki esaslara uyulur;
a) Okul içinde sergilenecek öğrenci kulübü ve toplum hizmeti proje çalışmaları, sosyal etkinlikler kurulunca belirlenir. Okul içi defile ve sergiler, belirlenen bir tarihte hafta boyunca eğitim kurumu ve çevre birlikteliğini en üst düzeyde sağlayacak biçimde düzenlenir.
b) Düzenlenecek defile, sergi ve kermeslerde, yakın okullar iş birliği içinde çalışırlar.
c) Eğitim bölgesinde öğrenci, öğretmen ve çevre etkileşiminin en üst düzeye ulaştırılması, öğrencilerin öğrenmeye özendirilmesi, öğretmenlerin meslekî doyumlarının sağlanması amacıyla bir hafta süreyle öğretim yılı sonunda eğitim bölgesi danışma kurulunca belirlenecek tarihte öğrenci kulübü ve toplum hizmeti çalışmaları ile ilgili proje çalışmalarını tanıtıcı sergiler düzenlenir.
d) Düzenlenecek etkinliklerde il/ilçe millî eğitim müdürlükleri ile eğitim bölgeleri koordinatör müdürleri arasında iş birliği yapılır. Koordinasyon, defile, sergi ve kermesin düzenlendiği il millî eğitim müdürlüğünce sağlanır.
e) Defile, sergi ve kermeslerden sağlanacak gelirlerin kullanımı okul-aile birliklerince organize edilir.
ALTINCI BÖLÜM
Törenler
Törenlerle İlgili Esaslar
Madde 28 — Törenlerde aşağıdaki hususlar göz önünde tutulur;
a) Tören programı her okulda, müdür veya görevlendireceği bir müdür yardımcısının başkanlığında en az iki öğretmen ve bir öğrenci temsilcisinden oluşturulan komisyonca hazırlanır ve uygulanır.
b) Törenlere okulun öğrenci, öğretmen ve diğer görevlileri ile hazır bulunanlar katılır.
c) Törenlere protokol, emekli öğretmenler, veliler ve okuldan mezun olanlar davet edilir.
d) Okul binaları ile Atatürk köşesi; bayrak, flama ve mevzuata uygun afişlerle donatılır ve imkânlar ölçüsünde ışıklandırılır.
e) Okulda ve çevrede varsa bando, folklor ekibi ve yayın organlarından yararlanılmaya çalışılır.
f) Konuşma metinlerinin, şiirlerin ve diğer dokümanların müdürlükçe onaylanan birer örneği, o yıla ait tören dosyasında saklanır.
g) Törenlerde; Atatürk ve Türk büyükleri ile eğitim şehitleri için saygı duruşu ve İstiklâl Marşı’nın söylenmesinden sonra günün anlam ve önemine uygun şekilde hazırlanan programa göre hareket edilir.
h) Tören konuşmalarında, Türk Millî Eğitiminin genel amaçları ve temel ilkelerine, eğitim-öğretimin önemine, okulun tarihçesine ve gelişimine, önceki öğretim yılının değerlendirme sonuçlarına, okulun çevre ilişkilerine ve sağladığı yararlara, programlanan etkinliklere, okul-aile ilişkilerine ve öğrencilerden beklenen davranışlara yer verilir.
Bayrak Töreni
Madde 29 — Bayrak törenleri, Türk Bayrağı’nın ve İstiklâl Marşı’nın anlam ve önemine yaraşır şekilde düzenlenir. Törenlerde Bayrağımıza ve İstiklâl Marşımıza olan sevgi ve saygıyı güçlendirmek amaçlanır ve gerekli her türlü önlem alınır.
Bayrak törenlerinde aşağıdaki hususlar göz önünde tutulur;
a) Bayrak törenlerine, tören sırasında okulda bulunan yönetici, öğretmen, öğrenciler ile diğer görevliler, "Millî Eğitim Bakanlığı ile Diğer Bakanlıklara Bağlı Okullardaki Görevliler ve Öğrencilerin Kılık Kıyafetlerine İlişkin Yönetmelik" hükümlerine uygun bir kıyafetle katılır.
b) Bayrak töreni ve diğer törenler okulun açılışında, ders yılı sonunda, hafta başında ve sonunda, bayram tatili başlangıcında ve sonunda yapılır.
c) Okul yöneticileri, nöbetçi öğretmenler, müzik ve beden eğitimi öğretmenleri ile okulda bulunan öğretmenler ve görevli öğrencilerce hazırlanan törenler, bu Yönetmelik ile 25/1/ tarihli ve 85/ sayılı Türk Bayrağı Tüzüğü hükümlerine göre yürütülür.
d) Okulda millî bayram, genel tatil ve hafta tatili başlangıcı ve bitiminde tören yapmak üzere ayrı bir bayrak direği bulunur. Tek bayrak direği varsa bayrak; törenden önce indirilir ve törenle bayrak direğine çekilir.
e) Konuşmalar, İstiklâl Marşı’nın söylenmesinden önce bitirilir.
f) İstiklâl Marşı’nın ilk iki kıtası, törene katılanlar tarafından birlikte, bestesine uygun ve yüksek sesle söylenir.
g) 22/9/ tarihli ve sayılı Türk Bayrağı Kanunu ile Türk Bayrağı Tüzüğü hükümlerine uymayan bayraklar okullarda bulundurulmaz.
h) Bayraklar, okulda özenle saklanır. Özelliği kaybolan bayrakların kullanımdan kaldırılması mevzuatına göre yapılır.
ı) Törenlerin yürütülmesinden okul müdürü sorumludur.
YEDİNCİ BÖLÜM
Bayramlar, Belirli Gün ve Haftalar
Millî Bayramlar ve Yerel Kurtuluş Günleri
Madde 30 — Okullarda kutlanacak millî bayramlar ve yerel kurtuluş günleri;
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı.
19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı.
30 Ağustos Zafer Bayramı.
Yerel Kurtuluş Günleri.
Millî bayramlar ve yerel kurtuluş günlerinin kutlanmasında aşağıdaki hususlar göz önünde bulundurulur;
a) Okullar, millî bayramlar ve yerel kurtuluş günlerinin kutlanması ile ilgili okul içi ve okul dışı etkinliklere bütün imkânlarıyla katılırlar. Millî bayramlar ve yerel kurtuluş günlerinde öğretmen ve öğrenciler kendilerine verilen görevleri yaparlar.
b) Okullar, yaz tatiline rastlayan kutlamalara, kutlama komitesince hazırlanan programa göre temsilî olarak katılırlar.
c) Okullar, kutlamalarda ilgili mevzuat hükümlerince donatılır. Büyük yerleşim merkezlerinde okulların bütünüyle katılamaması durumunda törenler okullarda yapılır. Bu törenlerde ilgili mevzuatta belirtilen esaslara göre hareket edilir.
Dinî Bayramlar
Madde 31 — Pansiyonlu ve yatılı okullarda Ramazan ve Kurban Bayramları yönetici, öğretmen, öğrenci ve diğer personelin katılımıyla kutlanır.
Belirli Gün ve Haftalar
Madde 32 — Okul/kurumlarda anılacak, kutlanacak gün ve haftalar, ekte düzenlenmiştir (EK-2).
Çevrenin özelliği, okulun fizikî durumu ve imkânları göz önünde tutularak okul yönetimince belirlenen bu etkinliklerin hangilerinin sınıf içi, sınıflar arası veya okul düzeyinde gerçekleştirileceği ve bu etkinliklerde hangi kulüp ve öğrencilerin görevlendirileceği öğretmenler kurulunca kararlaştırılır.
Belirli gün ve haftalarla ilgili etkinliklere, öğrencilerin aktif katılımları sağlanır.
Daha kapsamlı yapılması istenen etkinliklerin planlanması, eğitim bölgeleri koordinatör müdürü ile il/ilçe millî eğitim müdürlüklerince yapılır.
Tutulacak Defter ve Dosyalar
Madde 33 — Öğrenci kulüplerinin çalışmalarında Toplantı Karar Defteri, Evrak Dosyası ve Zimmet Defteri tutulur.
SEKİZİNCİ BÖLÜM
Çeşitli Hükümler
Diğer Eğitim Kurumlarındaki Sosyal Etkinlikler ile Özel Yönetmeliği Bulunan Kollar
Madde 34 — Çıraklık ve Yaygın Eğitim Kurumları ile diğer eğitim kurumları kendi konumlarını dikkate alarak sosyal etkinliklerini bu Yönetmelik hükümlerine göre yürütürler.
Özel Yönetmelikler
Madde 35 — Bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden önce çıkarılmış olan; Okul Spor Kolları, Kooperatifçilik Kolu, Sivil Savunma Kolu yönetmeliklerinin adında ve madde metinlerinde geçen "kol" ibaresi "kulüp" olarak değiştirilmiştir.
Yönetmelikte Yer Almayan Hükümler
Madde 36 — Bu Yönetmelikte yer almayan hususlarda Millî Eğitim Bakanlığının diğer mevzuat hükümlerine uyulur.
DOKUZUNCU BÖLÜM
Son Hükümler
Yürürlükten Kaldırılan Mevzuat
Madde 37 — 25/5/ tarihli ve sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İlköğretim, Lise ve Dengi Okullar Eğitici Çalışmalar Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıştır.
Yürürlük
Madde 38 — Bu Yönetmelik, yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
Madde 39 — Bu Yönetmelik hükümlerini Millî Eğitim Bakanı yürütür.
EK-1
ÖĞRENCİ KULÜPLERİ ÇİZELGESİ
Kültür ve Edebiyat Kulübü |
Yayın ve İletişim Kulübü |
Müzik Kulübü |
ResimKulübü |
Tiyatro Kulübü |
Kütüphanecilik Kulübü |
Sivil Savunma Kulübü |
Gezi,Tanıtma ve Turizm Kulübü |
Çevre Koruma Kulübü |
Satranç Kulübü |
Hayvanları Koruma Kulübü |
Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma, Çocuk Esirgeme, Yeşilay ve BenzeriKulüpler |
Sağlık, Temizlik,Beslenme ve Kızılay Kulübü |
Spor Kulübü |
Bilim-Fen ve Teknoloji Kulübü |
Fotoğrafçılı Kulübü |
Trafik Güvenliği ve İlkyardım Kulübü |
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma ve Okul Müzesi Kulübü |
İzcilik Kulübü |
BilinçliTüketici Kulübü |
Meslek Tanıtma Kulübü |
Demokrasi, İnsan Hakları ve Yurttaşlık Kulübü |
Engellilerle Dayanışma Kulübü |
Yeşili KorumaKulübü |
Çocuk Hakları Kulübü |
Felsefe Kulübü |
EK –2
BELİRLİ GÜN VE HAFTALAR ÇİZELGESİ
Günler ve Haftalar |
İlköğretim Haftası (Eylül ayının 3. haftası) |
Gaziler Günü (19 Eylül) |
Hayvanları Koruma Günü (4 Ekim) |
Ahilik Kültürü Haftası ( Ekim) |
Birleşmiş Milletler Günü (24 Ekim) |
Kızılay Haftası(29 Ekim-4 Kasım) |
Lösemili Çocuklar Haftası ( Kasım) |
Atatürk Haftası ( Kasım) |
Afet Eğitimi Hazırlık Günü (12 Kasım) |
Dünya Felsefe Günü(20 Kasım) |
Öğretmenler Günü (24 Kasım) |
Dünya AIDS Günü(1 Aralık) |
İnsan Hakları ve Demokrasi Haftası (10 Aralık gününü içine alan hafta) |
Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası ( Aralık) |
Enerji Tasarrufu Haftası (Ocak ayının 2. haftası) |
Sivil Savunma Günü(28 Şubat) |
Yeşilay Haftası (1Mart) |
Girişimcilik Haftası (Mart ayının ilk haftası) |
Bilim ve Teknoloji Haftası ( Mart) |
İstiklâl Marşı’nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü (12 Mart) |
Tüketiciyi Koruma Haftası( Mart) |
Çanakkale Şehitlerini Anma Günü (18 Mart) |
Türk Dünyası ve Toplulukları Haftası (21 Mart Nevruz gününü içine alan hafta) |
Orman Haftası( Mart) |
Dünya Tiyatrolar Günü (27 Mart) |
Şehitler Haftası(14 Nisan) |
Turizm Haftası( Nisan) |
Dünya Kitap Günü ve Kütüphaneler Haftası (23 Nisan gününü içine alan hafta) |
Bilişim Haftası (Mayıs ayının ilk haftası) |
Trafik ve İlkyardım Haftası (Mayıs ayının ilk haftası) |
Vakıflar Haftası(Mayıs ayının 2. haftası) |
Engelliler Haftası ( Mayıs) |
Müzeler Haftası( Mayıs) |
Hava Şehitlerini Anma Günü (15 Mayıs) |
Çevre Koruma Haftası (Haziran ayının 2. haftası) |
Mahallî Kurtuluş Günleri ve Atatürk Günleri ile Tarihî Günler (Gerçekleştiği tarihlerde) |
EK-3
SOSYAL ETKİNLİKLER YILLIK ÇALIŞMA PLÂNI
Okulun Adı:
Öğretim Yılı : /
KATILIMCI ÖĞRENCİ SAYISI | |||||
HAFTA | AMAÇ | YAPILACAK ETKİNLİKLER | BELİRLİ GÜN VE HAFTALAR | ||
Adı Soyadı:Adı Soyadı:Adı Soyadı:
Sınıfı: İmza:İmza:İmza:
Konuyla ilgili yazı:
"Ben ve mesleğim"
Dünyada binlerce meslek var ve birini ömür boyu seçmek elbette zor. 20 yılı aşkın bir süredir yatılı okul öğretmeniyim. Ve mesleğe ilk adımımı bir okul öncesi kurumunda yardımcı öğretmen olarak attım.
Mesleğim büyük sorumluluk ve özveri, dayanıklılık ve yardım etmeye hazır olmayı gerektiriyor. Eğitimciler doğru seçim, meslek ve zamanla biriken deneyim sayesinde doğmazlar, monash.pw koşullarda eğitimci olmak zor ve sorumludur, çünkü sadece kapsamlı bilgi ve deneyim değil, aynı zamanda büyük sabır da gereklidir. İşe yeni bir şey katmak için sürekli yaratıcı bir arayış içinde olmanız gerekir. Mesleğim önemlidir, toplum çocuklarına ileriki yaşama hazır, özgüvenli, daha fazla çalışmaya isteklidir.
Bence bir eğitimcinin işi - kişiliğin amaçlı, sistematik bir oluşum sürecidir.çocuk, gibiherhangi bir çocuk yalnızca kendisi için erişilebilir bir eğitim alma değil, aynı zamanda doğuştan gelen yeteneklerini geliştirme, kendini gerçekleştirmenin yollarını bulma ve toplumun tam teşekküllü bir üyesi olma fırsatına sahip olmalıdımonash.pw bir eğitimci olarak iyi bir fikrim var ve hepsini dikkate alımonash.pw öğrencinin bireysel özellikleri, ve işin yönergelerini ve biçimlerini dikkatlice seçin, çünküEğitim süreci ilginç, heyecan verici ve bilgilendirici olmalıdır. ve benim scehennem gibieğitimci- kendini geliştirme için koşullar yaratmakher öğrenci.
Eğitimci bir "genelci"dir. Bu sözler kimin hakkında? Bu sıfat haklı olarak benim olduğum ıslah okullarının öğretmenine atıfta bulunuyor.
Burada rastgele öğretmen yok,
Burada herkes mesleği ve ruhu olan bir öğretmendir,
Bir çocuğun kalbi bazen donmasın diye,
Bir aile olarak yatılı okulda yaşamak.
Ve ben, bir eğitimci olarak, sadece ellerimin sıcaklığını değil, aynı zamanda ruhumun sıcaklığını da her zaman hatırlamalıyım, çünkü eğitimci, çağrısıyla sonsuza dek Çocukluk gezegeninde kayıtlıdır.Bütün gün anne olmak, sorularını cevaplamak, haklı olarak övmek, teşvik etmek, fark etmek ve yardım etmek için çocuklar hakkında ne kadar çok şey bilmeniz gerekiyor!
L.N. Tolstoy şöyle yazdı: “Sevmek, sevdiğin kişinin hayatını yaşamaktır.” Neden her gün çocuklara gittiğimin anlamını görüyor muyum? Belki evet! Ben bir öğretmenim, çocukların bana ihtiyacı olduğunu hissediyorum. Öğrencilerin benim sevgime ve ilgime, bilgime ve deneyimime ihtiyaçları var; ebeveynleri - çocuk yetiştirme konusundaki tavsiyem ve desteğim. Çocukları oldukları gibi, tüm kusurları ve erdemleriyle seviyorum. Onlara iyiyi ve kötüyü, iyiyi ve kötüyü ayırt etmeyi öğretmeye çalışıyorum. Benlik saygılarını, kendilerinden ve eylemlerinden sorumlu olma yeteneklerini besliyorum. Sonuçta, çocuklar çiçektir!Ve çiçek kendi kendine büyür. Üst tarafından çekilmesine, “dürtülmesine” ve “tekmelenmesine” gerek yoktur. Sulanmalı, ısıtılmalı ve güneş tarafından aydınlatılmalıdır. İç ihtiyaçlarını ve isteklerini karşılayan koşullar yaratması gerekiyor. Ve sonra bitki, doğası gereği reçete edildiği gibi sağlıklı olacaktır.Çocuk bir insan mikropudur. En başından beri doyumsuz bir gelişme arzusu var. Ortaya çıkan kişiliğin amacı, benzersiz "Ben" ini öne çıkarmak, benzersiz kaderini ortaya çıkarmaktır. Ve ben bir öğretmen olarak ona bu konuda yardım etmeliyim.
Temel amacım, çocuklarda duygusal ilgi uyandırmak, öğrencilerin yaratıcı yeteneklerini en üst düzeye çıkaran koşullar yaratmaktır.
Eğitim çalışmamı planlarken, çocukların kendileri için yeni bir şeyler keşfedebilmeleri için her ders üzerinde düşünürüm, asıl şeye dikkat edin, böylece her çocuk yetenekleri ve yetenekleri ölçüsünde başarıya ulaşır. En güvensiz çocuklara gerekli ve önemli, bilgili ve yetenekli hissetmeleri için bir şans veriyorum.
Bir çocuğa mevcut koşullarda yaşamayı öğretmenin tek yolunun, kendi yeteneklerine tam olarak hakim olması için koşullar yaratmak olduğuna inanıyorum. Çocuğun hayatta başarılı olması için en önemli şey, bunun için de insan olması gerekir.
Hipokrat'ın “Zarar verme” yeminini işimin ana prensibi olarak görüyorum. Ve zarar vermemek için, mesleki yeterliliğinizi sürekli geliştirmeniz, bilgili olmanız, sabırlı olmanız gerekir, dayanacağım ve en önemlisi sevebilir, anlayabilir ve monash.pwçta, Fransız filozof Claude Helvetius'un dediği gibi: “Eğitimci, yetişkinlerin dünyasının kapılarını çocuklar için açan bir sihirbazdır. Ve eğitimcinin ne bildiği ve yapabileceği, öğrencilerine neyi ve nasıl öğreteceğine bağlıdır.
İşimi gerçekten çok seviyorum ve eğitimci olmanın bir yetenek ve yüksek profesyonellik olduğunu düşünüyorum. Öğrencilerimi sevgi, ilgi ve özenle kuşatmaya çalışıyorum ve karşılığında canlılık ve pozitiflik alıyorum. Öğrencilerim sayesinde kendimi genç ve enerjik hissediyorum.
“Pedagojik felsefemi” okul öncesi eğitim kurumunun öğretmeni Leoshchenko Tatyana Sergeevna'nın sözleriyle bitiriyorum:
Tabii ki, nazik olmalı!
Çocukları sev, öğrenmeyi sev,
mesleğini sev!
Bir öğretmen nasıl olmalıdır?
Tabii ki cömert olmalısın.
Pişman olmadan kendimi
Çocuklara vermeli!
Herkes gelecekteki mesleğinin seçimini düşünüyor. Dünyadaki mevcut tüm meslekleri listelemek imkansızdır. Toplumun onsuz yapamayacağı sadece bir tane var - bu bir öğretmen.
Meslek seçmek en kolay karar değil ama ben seçtim. Bu bir gazetecinin mesleğidir. Tüm meslekler kendi yollarıyla özel ve ilginçtir. Gazeteci olmak çok konuşmak demektir
Cevap basit, çünkü bu çok önemli bir meslek. Babam karakolda görev yapıyor ve annem tıbbi birimde çalışıyor.
Hatırlayabildiğim kadarıyla, her zaman bebekler için bir şeyler diktim. Daha çok oyuncak bebek dikmeyi severdim. Annem bana eski çantasını verdi.
Dünyada birçok farklı meslek var. Her birinin kendine has özellikleri, kendi nüansları vardır. Çocuklukta, her birimiz kim olması gerektiğini düşünürüz.
Büyüdüğümde profesyonel bir hokey oyuncusu olmak istiyorum. Ayrıca Alexander Ovechkin ve Pavel Datsyuk ile tanışmayı hayal ediyorum, onlar benim idollerim.
Meslek, tüm hayatınızı adadığınız ve sonuç olarak profesyonelce yaptığınız favori bir şeydir. Her insanın kendi mesleği vardır: bazıları için tıp ya da iş
Her insan sosyal bir varlıktır. Bu nedenle, yaşlılıkta en azından bir tür emekli maaşı alabilmek için çalışmak gerekir. Ve sadece para değil, aynı zamanda zevk de getiren bir meslek seçin.
On yaşındayken, küçük çocuklara özel bir ilgi duymaya başladım. Kural olarak, üç küçük çocuğu olan babamın akrabaları sık sık bize geldi - üvey kardeşlerim.
Dünyada birçok meslek var, her insan kendi mesleğini seçmek, mesleğini aramak zorunda. Ünlü bir tekerleme bize “Bütün mesleklere ihtiyaç vardır, tüm meslekler önemlidir” der.
Gezegenin her sakini hayatta bir seçimle karşı karşıya. Bir insanın hayatındaki zor bir seçim, bir meslek seçimidir. Kişisel tercihlerinize ve arzularınıza göre seçmeniz gerekir.
Polislik çok zor bir meslektir. Polis olmak bir görevdir, çünkü insanın cesareti, dürüstlüğü ve mantıklı olması gerekir. Tüm polis memurları iyi bir fiziksel eğitime sahiptir, insanları çalışmaya kabul etseler bile kontrol edilirler.
Başarının günlük iş olduğu insanlar var. Bunlar aramızda yaşayan tamamen sıradan insanlar.
Sonunda şu sorunun cevabını bulmanın zamanı geldi: Kim olmak istiyorum? Çok düşündükten sonra hemşire olmak istediğimi fark ettim.
1 numaralı kompozisyon Her zaman aileme hayranım. Çalışmayı severler ve çalışmaya çok zaman ayırırlar. Babam kaynakçı olarak çalışıyor.
Küçüklüğümden beri tasarımcı mesleğini sevmişimdir. Bu konuda en sevdiğim şey, tüm yaratıcı potansiyelimi olabildiğince gösterebiliyor olmam.
Bir meslek seçmek, gelecekteki kaderinizin bağlı olduğu çok sorumlu bir adımdır. Meslek, öncelikle zevkinize göre olmalı, ikinci olarak da size iyi bir yaşam sağlamalıdır.
Yüksek teknolojiler hızla gelişiyor. On yıl önce modern toplumda bilgisayarların ve özel programların önemini hayal etmek zordu.
Ebeveynler bana sık sık "Oğlum, gelecekte ne olmak istiyorsun?" diye soruyor. Küçükken gerçekten astronot olmak, yeni gezegenler fethetmek istiyordum ama o zaman mühendis diye bir meslek olduğunu bilmiyordum.
Önünüzde tüm yollar açıkken, çeşitli meslekler ve fırsatlar arasında kaybolabilirsiniz. Ama ben yolumu çoktan seçtim. Ne olmak istediğimi biliyorum - bir kuaför!
Büyüdüğümde kesinlikle şef olacağım. Bu benim en büyük hayalim. Bence yemek yapmak harika bir şey. Bütün insanlar lezzetli yemek yemeyi sever. Dolu olduklarında mutlu olurlar. Herkes iyi aşçıları sever
Çocukluğundaki her erkek çocuğu, ailesinin ve arkadaşlarının koruyucusu olmayı hayal eder. Anavatanının sınırları üzerinde nöbet tutmak, Anavatanının her vatanseverinin karakteristiğidir.
Bir insana sağlık vermek çok şerefli bir şeydir. İyi doktorlar toplumda tanınır ve saygı görür. Yerel seçkinlerin bir parçası olmak için birkaç yıl küçük bir kasabada sıradan bir doktor olmak yeterlidir.
Henüz anaokulundayken, gerçekten okula gitmek istiyordum. Okul çocukları bana çok yetişkin, akıllı ve mutlu görünüyordu. Öğrenci olma zamanım geldiğinde, bunun kredisinin öğretmenlere ait olduğunu anladım.
Bölüm, çeşitli meslekler konusunda makaleler içermektedir. İlginizi çekeni seçin.
Larisa Zhukova
"Ben ve mesleğim" yazısı
Deneme: "Ben ve mesleğim"
Dünyada birçok farklı meslek var
Ve her birinin kendi güzelliği var.
Ama daha asil, daha gerekli ve daha harika yok
Çalıştığım kişiden daha!
Seçim - kim olacak? - kendini tanımladı. Tabii ki, bir eğitimci olarak, bir pedagojik okulda çalışma yılları, bir anaokulunda uygulama, çocuklarla bir grupta olmanın ilk günleri sonsuza dek hafızamda kalacak.
Kader beni Kasım 'de anaokuluna getirdi ve şimdi burası benim evim, beni bekledikleri yer, küçük insanlar tarafından sevilen, her gün acele ettiğim.
Eğitimci - benim için bir meslek değil, bir yaşam tarzı. Her sabah işe geldiğimde çocuklarımın gözlerini görüyorum. Bazılarında uyanıklık, bazılarında ilgi ve üçüncüsünde umut. Ne kadar farklılar! Herkesin yok edilemeyen, açılmasına yardım edilmesi gereken kendi özel dünyası vardır. İşe gelirken kendimi gerçek bir karınca yuvasında buluyorum, genci yaşlısı herkesin bir yerlerde acelesi var, bir şeylerle meşgul. Birkaç düzine göz sizi izliyor, birkaç çift kulak her kelimenizi yakalıyor, sesinizin tonunu takip ediyor. Çok şey borçlu. Bu nedenle, kendimi çeşitli durumlarda bulduğumda, eğitimcinin karakterini ve ruh halini kontrol edebilmesi gerektiğini hatırlamaya çalışırım. Benim için çocuklarla çalışmanın ilk şartı, küçük bir insanın sorunlarına bir gülümseme, neşe, övgü, samimi ilgidir. Her çocuğun benimle rahat ve rahat olmasını istiyorum.
Çocuklarımızın çoğunun hayatı şımartmadığı için Sevgi ve İyiliği mesleğimin temeli olarak görüyorum. Ve bu durumda, benim işimde basit insani şeyler ön plana çıkıyor: yardım etmek, güzeli görmek, okşamak, sempati duymak, kalpten kalbe konuşmak. Çünkü dünyadaki en büyük değer çocuklardır. Bunun için yaşıyoruz.
Her çocukta her küçük insanın sahip olması gereken yetenekleri bulmayı ve geliştirmeyi, onu etrafındaki dünyaya tanıtmayı, ona dünya hakkında, doğası hakkında, bu dünyanın ana bileşeni olarak insan hakkında bilgi vermeyi benim görevim olarak görüyorum. . Çocuklarım büyüyüp yetişkin olduklarında, çabalarımı takdir edeceklerini düşünüyorum. Çalışmamın en iyi ödülü, öğrencilerimin dış dünya ile uyum içinde yaşayabilmeleri, çocuklarına bu nitelikleri kazandırabilmeleri olacaktır.
Öğretmenlik kariyerim kırk yedi yıl önce başladı, ama bu geçen yüzyıl. Şimdi yeni bir neslin eğitimci ve eğitim, yeni teknolojiler ve gelişmeler, çocuklar ve ebeveynler için yeni gereksinimlerin olduğu yeni bir zaman. Toplumun gelişiminin mevcut aşamasında tüm gereksinimleri karşılayabileceğimi, isteyebileceğimi ve karşılayacağımı anlıyorum. Bu nedenle, mesleki yeterlilik düzeyimi sürekli geliştiriyorum: Kendi kendine eğitim yapıyorum, niteliklerimi geliştiriyorum, en son pedagojik literatürü inceliyorum, kurs alıyorum, meslektaşlarımın deneyimlerini tanıyorum.
Kendime büyük harfle Eğitimci diyebilir miyim? Bu başlığın velilerden ve tabii ki “öğrenci” bile diyemediğim, sadece “çocuklarım” olan çocuklarımızdan gelen geri bildirimlerden oluşması gerektiğine inanıyorum.
Ailem hakkında söylemek isterim, onlar harikalar. Güvenlerini, ilişkilerini ve konumlarını kazanmayı başardım. Çalışmamın sonucunu çocuklarında görünce, eğitim sürecine tam olarak katıldılar. Her zaman her isteğe cevap verirler, çocuklarının gelişimine kayıtsız kalmazlar, tavsiyelerimi dinlerler, bu aşamada çocuklarının çeşitli gelişim ve öğrenme zorluklarını aşmalarına yardımcı olmaya çalışırlar, her türlü çabada yardımcım olurlar, bana destek olurlar. her şey. Büyük, arkadaş canlısı bir aile gibiyiz. Sonuçta, ebeveynler çocuklara hayata bir başlangıç yapıyor ama ben onların ikinci adımı atmalarına yardımcı olan eğitimciyim. Ve ebeveynler ve eğitimciler yakın temas, birlik içinde çalışmalıdır. Tek bir ana hedefimiz var - Geleceğin Adamının eğitimi.
Zaman hızlı ilerliyor. Omuzların arkasında çocukların okula bırakılması yoktur. Büyürler ve başka, yeni bir hayata geçerler. Ve onları tekrar tekrar hatırlıyorum. Ne de olsa, birlikte geçirilen yıllar, her şeyin çok değerli olduğu, gözyaşlarının, gülümsemelerin, endişelerin ve sevinçlerin olduğu günler. Öğrencilerimin okuryazar, değerli insanlar olarak büyüyeceğine inanmak istiyorum çünkü onlara bilgimi, becerilerimi, kendimden bir parça veriyorum. Çocuklar büyüyecek, belki bazıları ünlü olacak, bazıları bir başarı elde edecek, sadece iyi, mutlu bir insan olacak. Ve bunun benim değerim olduğunu bileceğim.
Bütün bunlardan sonra Eğitimci mesleğini sevmemek mümkün mü?
Rus kocası için Tyumen bölgesinde, Golyshmanovsky bölgesinde, Cheremshanka köyünde evlenen köyde yaşıyor. O 45 yaşında, birlikteliğimiz 19 yıl sürüyor. Aradan zaman geçti, çok gurur duyduğum üç harika evlat yetiştirdik, onları çok seviyorum, onlar için Allah'a şükrediyorum. Çocuklar büyüdükçe, zaman uçtukça, hayat ilerledikçe sadece çocuklarımın geleceğini değil, gelecekteki mesleğimi de düşünmem gerekiyordu. Herhangi bir işi üstlendim: Okul öncesi eğitim kurumu "Romashka" da çalışanların tatillerinde vardiyalı bir işçiydim: bir aşçı, bir çamaşırhane, bir öğretmen, bir yardımcı öğretmen, bir okulda bir aşçı yardımcı çalışanı, bir bir okulda tedarik müdürü, Ama bir gün MAU "TsFORİMPGR" müdürü Tsepilova N.V. . bana bir iş teklif etti: Sporda bir metodoloji uzmanı eğitmeni ve beni Golyshmanovsky Agro-Pedagoji Koleji'nde, akşamları beden eğitimi bölümüne okumaya gönderdi, ona çok minnettarım, hiç bu kadar iyi bir insanla tanışmadım hayatımda Natalia Vladimirovna olarak, kibar, anlayışlı ve diğer insanların sorunlarına duyarlı. Gündüz çalıştım ve akşam okudum, diploma aldıktan sonra, "Daisy" anaokulunda bir öğretmen olan bir robot teklif monash.pwlumuzda 5 yıl çeşitli pozisyonlarda çalıştığım için çok iyiydim. mutlu ve aynı zamanda endişeli: "Yapacak mıyım?" Çocuklara, bana emanet edilen işlere karşı çok büyük bir sorumluluk hissettim ve çocukların iyiliği için başka bir işi bırakmaya karar verdim çünkü onların daha fazla ilgiye ve bakıma ihtiyaçları var ama derslerimde hep kullanıyorum. beden eğitimi ve sağlık oyunları, eski işleri hatırlama ve orada kazanılan beceriler. Çocuklara kendi çocuklarım gibi davranıyorum, çocuklarıma verdiğim her şeyi onlara aktarmak istiyorum, onlarla birlikte çalışıyorum, gelişiyorum, gençleşiyorum ve gözlerinde hissediyorum, bana güven, anlayış, Öğretmen ilktir. , annemden sonra çocuklarla hayat yolunda buluşan bir öğretmen. Benim için mesleğim, sürekli olarak çocukluğun samimi, anlayışlı ve kabullenici dünyasında, günlük, bazen de her dakika masal ve fantezi diyarında bulunma fırsatıdır. Ve çocukların açık, güvenen gözlerinde yeni bir şeyin sevincini ve beklentisini gördüğünüzde, her kelimemi, bakışımı ve hareketi yakalayarak istemeden bir eğitimci mesleğinin önemini düşünüyorsunuz. Bu çocukların gözlerinin içine baktığınızda size ihtiyaçları olduğunu, onlar için tüm evren olduğunuzu anlıyor, onları sevginizle destekliyor, kalbinizin sıcaklığını veriyorsunuz.
Eğitimci, pedagojik bilimin başarılarını ve en iyi uygulamaları kullanarak becerilerini sürekli geliştirmelidir. İlerlemek, yenilikçi teknolojilere, geleneksel olmayan yöntemlere hakim olmak, aynı zamanda sözlü halk sanatı gibi insanlar tarafından yüzyıllarca korunan eski güzel şeyleri de unutmamak gerekir. Modern bir çocuğun merakını gidermek, etrafındaki dünya hakkında bilgi edinmesine yardımcı olmak için çeşitli bilgilere ihtiyaç vardır. Öğretmen sadece çocuk ekibinin çalışmalarını bir bütün olarak organize etmekle kalmaz, aynı zamanda çocukların birbirleriyle, yetişkinlerle ve genel olarak küçük insanın etrafındaki dünyayla iletişim halinde kişisel ilişkilerini oluşturur. Bir anaokulu öğretmeninin çalışmasındaki en önemli şeyi unutmamalıyız - bu, her çocuk için onun sorumluluğudur. Çocuğun hayatında kırık diz ve burun olmamasını ve bahçede her kalışın ona gizli bir zevk ve büyük bir sabırsızlıkla “işe” gitme arzusu vermesini sağlayan kişidir!
Bir anaokulunda çalışırken, tüm çocukların ne kadar farklı, ilginç, eğlenceli, şaşırtıcı derecede akıllı olduklarına, akıl yürütmeleri, sonuçları ve eylemleriyle benim veya herhangi bir yetişkin için bir görev belirleyebildiklerine asla şaşırmıyorum. Her çocuk kendi yolunda benzersizdir, her biri hem yetenekli bir sanatçı hem de meraklı bir gözlemcidir.
Modern bir eğitimcinin gerekli nitelikleri sabır, iyi niyet, hoşgörü, bilgelik, bilgeliktir, çünkü eğitimci sadece çocuklarla değil, ebeveynlerle de çalışmak zorundadır.
Küçük koğuşlarıma, başkalarının çocuklarıma nasıl davranmasını istiyorsam öyle davranmaya çalıştım. İşimde, çocukların sıkılmaya vakitleri olmaması için günü planlamaya çalışıyorum. Öğretmen farklı rollerde hareket etmelidir: O çocuklar içindir ve her şeyi bilen, her şeyi öğreten bir öğretmen ve bir oyun arkadaşı ve her şeyi anlayacak ve zor zamanlarda yardım edecek ikinci bir annedir.
Çocuklarla arkadaş olmaya, herkese kendi yaklaşımımı bulmaya, her birinin bireyselliğini anlamaya, onlara sadece yaşam hakkında yeni bilgiler vermeye değil, aynı zamanda çevrelerindeki dünyaya karşı olumlu bir tutum geliştirmeye çalışıyorum. kendim. Ve umarım öğrencilerim okuryazar, eğitimli ve değerli insanlar olarak yetişirler. Ne de olsa ebeveynler çocuklara hayata bir başlangıç sağlar, ancak ben eğitimci olarak ikinci adımı atmalarına yardım ederim.
Mesleki faaliyetimin önemli alanlarından biri parmak oyunlarının kullanımıdır. Bu tür oyunlar çocukları her zaman büyüler, farklı alanlardaki bilgileri ortaya çıkarır, motor becerilerini geliştirir, enerji verir, neşelendirir.
Çocuklarla çalışırken, çalışmalarımda çeşitli yönler ve biçimler kullanırım. Derslerimi heyecan verici bir yaratıcı sürece dönüştürmek ve çocukları ilgilendirmek için çalışmalarımda bir oyuncağı lider olarak daha sık kullanmaya, müziği açmaya, bilmeceler yapmaya, sürpriz bir an düzenlemeye ve ayrıca çocukları sanatsal bir sözle motive etmeye çalışıyorum. . Çocuklar canlanır, doğrudan eğitim faaliyetlerinde aktif rol almaya başlar. Çocuklarla her zaman kibar ve sevecen bir şekilde konuşmaya ve onların da birbirleriyle iletişim kurmalarını sağlamaya çalışırım.
Mesleğimi seviyorum ve her gün çocuklara sevgi, ilgi ve özen gösterdiğim işe zevkle geliyorum. Ve çocukların bana aynı şekilde cevap verdiğini hissediyorum. "Her çocuk sevgiyle doldurulması gereken bir kaptır." Sanırım her çocuğun kalbinin değerli anahtarını almayı başardım. Bana güvenmeleri ve her gün zevkle anaokuluna gitmeleri önemli.
“Ben ve mesleğim” konulu kompozisyon güncelleme: 4 Aralık Bilimsel monash.pw
“ Çocukların gerçek bir eğitimcisi olmak için onlara kalbini vermelisin” V. A. Sukhomlinsky
Bir öğretmen nasıl olmalıdır?
Tabii ki, nazik olmalı!
Çocukları sev, öğrenmeyi sev,
mesleğini sev!
Bir öğretmen nasıl olmalıdır?
Tabii ki cömert olmalısın!
Pişman olmadan tüm kendisi gerekir
çocuklara ver!
Ben küçük bir öğretmenim! Çocuklarla çalışmak büyük bir mutluluk. Çocuklar ve sadece onlar bencilce sevmeyi bilirler! Yaptığım her şey sadece onlar için, erkek ve kız çocuklarım! Bütün kalbimle bana ihtiyaçları olduğunu hissediyorum ve bana ihtiyaçları var.
Çocukken gittiğim anaokulunu sık sık hatırlarım, her sabah benimle buluşan öğretmenlerin nazik gözleri hafızamda belirir. Üzerinden çok zaman geçti ama öğretmenlerimin isimlerini hala hatırlıyorum. Bana karşı nazik ve sevecen tutumları sonsuza dek kalbimde kalacak. Kendimi şimdi olduğu gibi, bir eğitimcinin mesleğini hayal eden saç örgüsü olan küçük kız olarak hatırlıyorum. Etrafıma oyuncak bebekler dikmeyi, onlara hikayeler anlatmayı, ninniler söylemeyi çok severdim. Gençliğim boyunca düşünce beni terk etmedi - eğitimci olmak istiyorum ve bir uzmanlık aldıktan sonra hayalim gerçekleşti.
“İlk iş günüme gittiğimde nasıl bir sevinç ve heyecan yaşadığımı hatırlıyorum, bir uçuş hissi ve aynı zamanda heyecan vardı: Başarabilecek miyim, başarabilecek miyim? Eğitimci - benim için bu bir meslek değil, bu bir meslek, bir ruh hali, hayatımın bir yolu! Yaratıcı bir insan olduğum için, kendi ellerimle güzellik yaratmayı seviyorum, ailem yeri doldurulamaz yardımcılar, her zaman yardım etmek için acele ediyor.
Sadece seven kişi eğitimci olabilir. Çocukları, işini, ailesini, etrafındaki dünyayı sever ama her şeyden önce çocukları sever. Bu, çocuklarla ilgili bir arkadaş, onların asistanı, açık bir ruha ve iyi bir kalbe sahip. Çocuklarla birlikte büyüyorum, gelişiyorum, en mutlu yılları yaşıyorum!
Eşit mesafede, göz göze, küçük arkadaşlarla iletişimim böyle oluyor. Her gün, günü geçirmenin bizim için ne kadar ilginç olduğunu, nasıl sürpriz yapacağımızı hayal ediyorum. Çocuk için mutluluk - her şeyle ilgilenen, enerjik öğretmen. Çocuklara arkadaş canlısı, kibar, özenli, birbirlerine saygı duymayı, hoşgörülü olmayı öğretiyorum. Anaokulu, ana şeyin anlayış, güven, sempati olduğu özel bir dünyadır. Burada iletişim kuruyoruz, çalışıyoruz ve her seferinde yeni, sıra dışı bir şey benim için açılıyor.
Çocukları eğlendirmeye çalışıyorum, benimle rahat, her birine ruhumdan, kalbimden bir parça verdim! Öğrencilerinizden samimi sevgi beyanlarını duymaktan veya küçük elleriyle yapılan el sanatlarını hediye olarak almaktan daha hoş bir şey yoktur. Benim için en büyük ödül çocukların mutlu gülümsemeleri, tanınma ve sevgi, güven. Gerçekten mutlu çocuklar görmek istiyorum - şimdi ve gelecekte, büyüdüklerinde yüzlerinde bir gülümseme kalmasın. Ebeveynler çocuklarını bana emanet ettiler ve ben de bu yüksek güveni haklı çıkarmaya çalışıyorum. Çocuklar neşedir, sahip olduğumuz en değerli şeydir. Benim için başka insanların çocuğu yok, bu yüzden her çocuğa kendi çocuğum gibi, anne şefkati, özen ve şefkatle davranıyorum.
10 yıl anaokulunda çalıştım, mesleğimi doğru seçtiğimden bir an olsun şüphem yok. Doğru seçimi yaptığım, mesleğim beni bulduğu ve genç neslin eğitiminde faydalı olabildiğim için kesinlikle mutluyum. İşte böyle yaşıyorum: Sabahları keyifle işe, akşamları eve, günü boş geçirmediğim için mutlu bir şekilde gidiyorum. Ve evde aile meseleleri beni bekliyor, dünyadaki her şey hakkında ve tabii ki onlar hakkında, çocuklar hakkında konuşuyor. Yazımı samimi sözlerle bitirmek istiyorum:
Dünyada birçok farklı meslek var,
Ve her birinin kendi güzelliği var.
Ama daha asil, daha gerekli ve daha harika yok,
Çalıştığım kişiden daha!
Çiçeklerden, bazen çok farklı,
büyük bir buket yapacağım
Çocuklar hayatımızın çiçekleridir,
Onları seviyorum, başka bir kelime yok!