iyi bir beden eğitimi öğretmeni nasıl olmalıdır kompozisyon / İyi bir öğretmen nasıl olmalıdır? - [EĞİTİM]

Iyi Bir Beden Eğitimi Öğretmeni Nasıl Olmalıdır Kompozisyon

iyi bir beden eğitimi öğretmeni nasıl olmalıdır kompozisyon

Beden Eğitimi &#;ğretmeni Nedir?

Beden Eğitimi &#;ğretmeni Ne Demek?

Beden eğitimi öğretmeni, anaokulundan lise seviyesine kadar çocuk ve gençler arasında fiziksel aktiviteyi destekleyen oyun ve spor aktiviteleri düzenler. Küçük çocuklar arasında motor beceri ve fiziksel gelişim, daha büyük çocuklar arasında ise uygun egzersiz ve yeme alışkanlıkları geliştirmeyi amaçlar.

Beden Eğitimi &#;ğretmeni Ne İş Yapar? G&#;rev ve Sorumlulukları Nelerdir?

Beden eğitimi öğretmeninin temel görevi öğrencilerine zinde yaşam temelleri ve pratiklerini öğretmektir. Meslek profesyonellerinin diğer sorumlulukları şu başlıklar altında toplanabilir;

  • Okul standartlarına göre beden eğitimi derslerini tasarlamak, planlamak ve uygulamak,
  • Spor, oyun, ritim ve vücut hareketinin temellerini açıklamak,
  • Öğrencileri, ekip çalışmasına, kolektif ve kişisel gelişim hedefleri belirlemeye teşvik etmek,
  • Tüm öğrencilerin aynı anda aktif olmasına izin veren yeterli ekipmanı temin etmek,
  • Fiziksel eğitim ortamının tüm öğrenciler için temiz, güvenli ve yapıcı olmasını sağlamak,
  • Öğrencinin akademik ve kişisel gelişimini değerlendirmek ve ilerleme raporları hazırlamak

Beden Eğitimi &#;ğretmeni Olmak İ&#;in Hangi Eğitimi Almak Gerekir?

Beden eğitimi öğretmeni olmak için üniversitelerin Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği, Spor Bilimleri, Spor Yöneticiliği, Rekreasyon, Egzersiz ve Spor Bilimleri, Antrenörlük Eğitimi, Engellilerde Egzersiz ve Spor Eğitimi bölümlerinden mezun olma şartı bulunmaktadır. Sözkonusu lisans programlarında eğitim görmeye hak kazanmak için de Temel Yeterlilik (TYT) sınavına girip başarılı olmak gerekmektedir.

Beden Eğitimi &#;ğretmeninde Olması Gereken &#;zellikler

  • Çeşitli atletik ilgi alanlarına ve farklı fiziksel yeteneklere sahip çeşitli öğrencilere eğitim verebilmek,
  • Büyük topluluklar karşısında rahat hareket edebilmek,
  • Karmaşık teknikleri basit ifadelerle açıklayabilmek,
  • Takım yönetimi ve motivasyonunu sağlayabilmek,
  • Çeşitlilik ve farklılıklara duyarlı olmak,
  • Mükemmel sözlü iletişim becerisi sergilemek,
  • Tempolu bir çalışma ortamına uyum göstermek

Beden Eğitimi &#;ğretmeni İş İlanları

Beden Eğitimi &#;ğretmeni

Bah&#;eşehir Okulları

Adana, Afyon, Aksaray, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bartın, Batman, Burdur, Bursa, &#;ankırı, &#;orum, Denizli, Diyarbakır, D&#;zce

1 g&#;nd&#;r yayında

İncelendi

Başvuruldu

Tüm İş İlanları

Öğretmenler İçin Rehberlik

Öğretmenler İçin Rehberlik

SINIFTA DİSİPLİNİN SAĞLANMASI

Öğretmen, öğrencisinde görmek istediği davranışı, önce kendisi göstererek onlar için iyi bir rol modeli oluşturmalıdır. Disiplin kavramı çoğu kez ceza kavramı ile eş tutulmaktadır. Oysa disiplin ceza ile karıştırılmamalıdır. Ceza yıkıcı davranışa tepkidir, disiplin ise yıkıcı davranış ve bundan doğan tepkiyi önlemek içindir. Başka bir deyişle problemi önlemek için ne yaptığımızın yanında, problem doğduğunda ya da oluştuğunda ne yaptığımızla da ilgidir. Disiplinde önlemli ilke, bireyin kendi ihtiyaçlarının karşılanmasından sorumlu olduğu ve başka kişilerin davranışlarının bunu engellememesi gerektiğidir. Anlamlı etkinlikler, uygun çevre grupla çalışma, kendi kendini kontrol gibi kavramlar da disiplin kavramı içinde düşünülmelidir. Sınıfta disiplinin bozulması ya da hiç olmamasının nedenlerinden biri, sınıfla ilgili bir takım kuralların, prosedürlerin ve rutinlerin önceden belirlenmemiş olmasıdır. Öğretmene düşen görev, daha öğretim yılının başında, okul ve sınıf kurallarını öğrencilerine açıklamaktır. Hatta bu kurallar yazılı bir biçimde ilan edilebilir, öğrenci velilerine de gönderilebilir. Sınıf içi kuralların bir kısmı, öğrenci katılımı ile belirlenebilir, daha sonra da bu kurallara da tüm sınıf üyelerinin uyması beklenir. Sınıfta disiplinin sağlanması için kuşkusuz kuralların olması gerekir. Bu kuralların sadece öğretmen, yönetim vb. faktörler tarafından değil öğrencilerin katılımıyla belirlenmesi gerekir. Çünkü bireyler kendilerinin de katılımıyla oluşturulan kuralarla daha çok uyma eğilimi gösterirler. Kurallar, öğrencilerin eğitimine ve öğretimine katkıda bulunacak yapıda olmalıdır. Öğrenciler, öğretmenlerinin kendileri için en iyiyi seçtiklerini bilmelidirler. Karşılıklı sevgi-saygı ortamı olması gerekmektedir. Kurallar, öğrenci katılımıyla oluşturulmalı, kurallar her zaman uygulanmalıdır. Örneğin; sınıfa geç gelen bir öğrenciyi derse kabul etmek, diğer geç gelen öğrenciyi derse kabul etmemek kuralların uygulanmasındaki tutarsızlığı gösterir. Kuralların uygulanmasında tutarsız davranan bir öğretmenin öğrencilerinden kurallara uyulmasını istemesi ve öğrencilerin de bu kurallara uyması beklenemez.

Sınıfta Disiplin

Öğretmenin Sınıf Önündeki Duruşu:

Genel kural öğretmenin sınıf önünde ayakta durmasıdır. Oysa bu kuralın değişmesi gerekmektedir. Grubuyla bütünleşmeli, fakat kontrolü elinde tutacak bir pozisyonda da olmalıdır.  Grubun tüm üyelerini, öğrencilerini görebilmeli aynı zamanda tüm öğrencilerin de kendisini görmesini sağlamalıdır. Eğer bu pozisyonu sağlayamazsa hem gerçek yöneticilik yapamaz, hem de konuşurken öğrencilerin dikkatlerini konuşması üzerinde toplamada güçlük çeker. Konuşurken oldukça sakin durmak ve dikkati çekmek için el ve kolları kullanmak genel olarak daha iyi bir yoldur. Öğrencilerin sıralarından birine oturmak, hatta (eğer sıralar sabit değilse) öğrencilerle birlikte yarım daire şeklinde oturmak en iyi yoldur

Öğrencilerin Konuşmasının Etkinliği:

Hiçbir şey dersi, monoton bir sesten daha çabuk mahvedemez. İyi konuşmacılar söylenecek bazı değerli şeylere sahiptirler ve onları nasıl sunacaklarını bilirler. Oradaki her birey tarafından rahatça işitilebilirler. Seslerini önemli yerleri vurgulamak için yükseltirler.

Öğrenci Çalışmalarının Kontrolü:

Öğrencinin hazırladığı her ödevin öğretmeni tarafından kontrol edileceğini bilmesi disiplinli çalışmasına neden olacaktır. Öğrencileri ders dışında, boş zamanlarında gönüllü çalışmalarda bulunmalarına isteklendirmek disiplin sağlamanın diğer bir yoludur.

Yazı Tahtasının Kullanımı:

Yazı tahtasına ne yazılacağı kesinlikle bilinmeli ve çabucak yazılmalıdır. Yazı tahtasını kullanmanın ilk kuralı (eğer kullanılacaksa) ona yakın durulmasıdır. Yazı tahtasını kullanan bir öğretmenin yüzü kesinlikle yazı tahtasına dönük olmamalıdır. Zamanın büyük çoğunluğunu tahtaya yazı yazarak harcayan öğretmen öğrencisine de zamanını boşa harcama ve yaramazlık etme fırsatı vermiş olur.

Sınıf İçi Disiplin Kuralları ve Değiştirilmesi

Öğrencilerle tanışma, beklentilerin iletişimi, arkadaşça ama işe yönelik ortam, öğrencileri boş bırakmamak sınıftaki ilk günlerin önemli eylemleri olarak görülür. beklentilerin iletişimi ile arkadaşça, ama işe yönelik ortam, sınıftaki davranış kurallarının belirlenmesi ve uygulanması süreçleriyle gerçekleşebilir. Öğrencileri boş bırakmama, boş kalırlarsa zaman yitirecekleri ve istenmeyen davranışlara yönelecekleri düşüncesiyle, iyi bir zaman planlamasına ve boş zaman etkinliklerine gerek gösterir. Kurallar, önceden verilmiş hazır kararlardır. Deneyimlere dayanarak, gelecekteki belirli durumlarda nelerin nasıl yapılmasının iyi olacağını, nelerin beklendiğini, nelere uyulmadığını, nelerin olacağını açıklayarak, yöneticinin işini kolaylaştırır. Kendisinden nelerin beklendiğini, neleri yapmasının istenmediğini, bunların sonuçlarını önceden bilen öğrenci, davranışlarını düzenlemeye yönelecektir. Sınıftaki ilişkilerin karmaşıklığı, onları, kural koyarak düzene sokmayı gerekli kılar.

Oluşturulan kurallarda aşırıya kaçmamak gerekir. Kurallar uygulanabilir nitelikte olmalıdır. Gereksiz kurallar çıkarılmalıdır. Çünkü gereksiz kurallar çıkarılmazsa diğer kurallarında öğrencilerin kafasında gereksiz olduğu kanısı doğabilir. Önemli kuralların da uygulanmamasına sebep olur. Sınıf içi disiplinin sağlanmasında önemli olan kuralların çok olması değil, öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılar nitelikte olmasıdır. Öğrenci ihtiyaçlarıyla kurallar bağdaşırsa sınıf içi disiplinin sağlanmasında sorun yaşanmaz.

Disiplini Sağlamada Dikkat Edilecek Hususlar

• Sınıfta göz iletişimini etkili bir biçimde sağlayabilme,

• Dikkati dağınık öğrencileri canlı tutmayı bilme,

• Sınıfın oturuş düzeninin iyi ayarlanması,

• Öğrencileri ismen tanıyabilme,

• Sınıf karşısında tenkitten kaçınma ve kendine hakimiyet,

• Sınıfın normlarını bilme ve bunlardan yararlanabilme,

• Öğrencilerle yakından ilgilenme, bunu onlara hissettirebilme,

• Nadir olarak tekrar eden bazı davranışları hoş karşılayabilme,

• Olayları daha başlangıcında büyümeden çözebilme,

• Tarafsızlık ve objektiflik,

• Mizahi ve güler yüzlü bir kişilik,

• Kendini beğenmişlikten ve sık sık kendini anlatmaktan uzak olmak,

• Öğrenmeyi güç bir duruma getirmeme,

• Öğrencilerin düzeylerini uygun olarak hitap edebilme,

• Olayları değişmez gerçeklere göre değil, olumlu taraflarını da göz önüne alarak çözümleyebilme vb.  hususlar.

Sınıfta sağlıklı sınıf ortamını oluşturabilmek için belirli kuralların önceden öğrenci işbirliğinde konulması faydalıdır. Fakat bu kurallar kesin kurallar hükmünü taşımamalıdır. Zira "Her şey katı ve kesin kurallar getirilerek çözülebilmiş olsaydı, dünyada en başarılı yöneticilerin hiç şüphesiz diktatörler olması gerekirdi".

Ailelerin Sınıf Disiplinine Katkısı

Yapılması gereken velilerle iyi ilişkiler kurarak fikirlerin benimsetilmesidir. Ailelere öğretmenlerin üstlendiği rolü anlatmak ve iş birliği içinde bulunmak gerekir. Öğretmen-öğrenci ilişkisinin bozuk olması anne-baba ve anne-baba-çocuk arasındaki ilişkileri de etkiler. Veliler öğretmenlerle iyi bir arkadaş ve çocuklarının eğitimi için birer ortak olmayı başarabilirlerse her iki tarafın disiplin çabaları daha yüksek düzeye gelecektir. Şu unutulmamalıdır ki veliler bazen çocuklarının sorunları ile yeterince eğitimli olmayabilirler. Böyle durumlarda öğretmen duruma profesyonelce yaklaşıp öneriler üretmeli, olası çözümleri aileleri sunmalıdır. Disiplin amacına ulaşmak için veli-öğretmen işbirliği kurulmalıdır. Okulun ilk günü velilerle bağlantı kurup evde çocuklarına nasıl davranmaları gerektiğini ilişkin beklentiler söylenmelidir. Sınıf kurallarının yazıya dökülerek ailelere imzalatılması ve yaptırımlarının belirlenmesi veli katılımını sağlayan diğer bir yoldur. Velileri sorun çözmede işbirliği içine katmanın bir yolu da gereken kaynaklarda desteklerinin istenmesidir.

Bazı kuralların uygulanmasında ailenin desteğinin de sağlanması gerekmektedir. Bu yüzden aile-öğretmen sürekli iletişim halinde olmalıdır.

Örneğin; öğretmenin sürekli uyarmasına rağmen derse sürekli geç kalan bir öğrencinin ailesiyle iletişime geçilir. Aile de öğrenciyle daha fazla ilgilenerek bu olumsuzluğu ortadan kaldırmaya çalışır.

Disiplin Sorunu Çıkmasını Önleyici Yöntemler

Öğrencilerin sınıf etkinlikleriyle uğraşlarını sağlamak için öğretmenlerin yaptığı her hareket istenmeyen davranışı önleyici tedbir olarak kabul edilebilir.

Planlı Çalışmak:

Yapılacak çalışma planıyla sınıf içinde oluşacak karmaşıklıklar önlenebilir ve öğretmen sınıftaki zamanını daha etkili kullanabilir.

Akıcı Etkinlik:

Öğrencilere "hiçbir şey yapmadan" geçirebilecekleri birkaç dakika bile süre tanınmamalıdır. Cruickshank ve diğerlerinin belirttiklerine göre Kovnin ve diğerleri tarafından yapılan araştırmalarda ortaya çıkan, iyi sınıf kontrolünün önemli bir özelliği, sınıf etkinliklerinin kesintiye uğramadan devam etmesini sağlamaktır.

Tutarlılık:

Öğrenci göstermesi istenilen davranışlar konusunda öğretmenin tutarlı olduğunu bilirse öğretmenin iyi disiplin sağlama şansı daha fazla olur.  Tutarlılık,  sınıf ve okul kurallarını uygulamada çok önemlidir.

Öğretmen Kontrolü:

Sınıfta neler olduğunun farkında olmak, olumsuzlukları önlemek için oldukça önemlidir. Dikkatli bir öğretmen, yardıma ihtiyacı olan öğrencileri fark edip onlara yardım eder ve öğrenci davranışlarını yapıcı şeylere yönlendirip istenmeyen durumların ortaya çıkmasını engeller. Öğretmen kontrol yaparken aynı zamanda öğrencilerin ne derecede ilerlediklerini de öğrenir

Kurallar Belirlemek:

Öğrenciler kurallara ihtiyaç duyarlar ve bunu isterler. Ayrıca kendilerinden neyin ve neden beklendiğini bilmek isterler. Kurallar önceden oluşturulursa (kural bozulmadan) ve gerekli durumlarda öğrencilere hatırlatılırsa onları cezalandırma gereği en aza inmiş olur. Öğretmen öğrencilere kurallara neden ihtiyaç duyulduğunu bir tartışma ortamı içinde anlatmalıdır. Öğrencilere kuralları kendilerinin oluşturmaları için fırsatlar tanınmalıdır. Genel ve kesin kurallar bir liste halinde belirtilebilir. Kuralın belirlenmesiyle birlikte, bir kuralın ihlali durumunda ne yapılacağı iyi düşünülmeli ve ihlal başlar başlamaz yapılması gereken uygulanmalıdır. Sınıf kurallarına uyan, uygun öğrenci davranışlarını gösteren öğrenciler ödüllendirilmelidir. Öğretmen istendik davranışlar için öğrencilere model olmalıdır. Öğretmen öğrencilere sevgi ve saygı ile yaklaştığında, öğrenciler de ona sevgi ve saygı duyacaklardır. Öğretmen öğrencinin ailesiyle bağlantı kurmalıdır.

Disiplin Sorununa Tepki Yöntemleri

Öğretmenler tarafından sorun olan davranışa karşı gösterilen tepkilerin çoğu oldukça kısa ve sıradan bir gözlemci tarafından fark edilemeyecek türden kısa süreli tepkilerdir ve genellikle sözsüzdür.  Bu tür tepkiler daha çok öğretmenin kesilmesini istemediği ve öğrencilerin dikkatini derse odakladıkları durumlarda kullanılır.

Görmezlikten Gelmek:

Görmezlikten gelme daha çok şiddetli olmayan durumlar için kullanılır.  Bu yöntemde önerilen bir yol da öğretmenin uygunsuz davranan öğrenciyi göz ardı ederken,  sınıfın ilgisini diğer öğrenciler üzerine çekmesidir.

Fiziksel Yakınlık:

Öğretmen istenmeyen davranışı yapan öğrenciye yaklaşır,  yakınlığın gücünü kullanır.

Göz Teması ve Sözsüz Uyarıcılar Kullanmak:

Göz teması,  devam eden bir etkinliği kesmeden yapılabilir.  Öğretmen,  öğrenci uygun davranışı gösterene kadar,  göz temasını sürdürmelidir. Ayrıca sözsüz olan bu yöntemde göz teması dışında öğretmen istenmeyen davranışa karşı tepkisini başı ile, yüz ifadeleriyle, dokunarak ya da el işaretleriyle de belirtebilir.

Yeniden Yönlendirmek:

Bu yöntem, basitçe, öğrencinin ne yapıyor olması gerektiğini göstermeyi içerir. Küçük sınıflarda bazen, öğretmen uygun davranışı överek öğrencileri yeniden yönlendirebilir.

Vazgeç İfadeleri ve Uyarılar Kullanmak:

Bazen öğrencilere yalnızca kötü davranışlarını durdurmalarını söylemek gerekir. Vazgeç ifadeleri bazen dikkati doğru davranışa çeken sorular şeklinde olabilir. Bu tür ifadeler göz teması ile desteklenmelidir. Bu yöntemde öğretmen,  öğrenciyi arkadaşlarının önünde utandırmamalıdır.

Eğitim Kurumlarında Şiddet

Çocuklar; kreşler, yuvalar, bakım evleri ve okullar gibi eğitim kurumlarında şiddete uğrayabilirler. Bu şiddet diğer yerlerdekilere benzer olarak duygusal, fiziksel ya da cinsel istismar biçimde olabilir. Duygusal istismarın sıklığı konusunda kesin veri bulunmamaktadır, fiziksel ya da cinsel istismarda olduğu gibi nesnel bulguların olmayışı tanıyı güçleştirmektedir. Fiziksel istismar okullarda cezalandırma yöntemi olarak sıklıkla kullanılmaktadır. Fiziksel istismar tanımının içine dayağa ek olarak,  sarsma, çimdikleme, kulak çekme, iğne batırma, rahatsızlık verecek pozisyonda uzun süre durmaya zorlama, ceza olarak aşırı egzersiz yaptırma vb.  davranışlarda girmektedir.

Bedensel cezalar üzerinde yapılan araştırmalarda şu sonuçlara ulaşılmıştır:

1)Genellikle önceden tahmin edilemeyen öğrenci davranışlarından sonra kullanılmaktadır.

2)Uygun olmayan davranışı geçici olarak önlese bile, uygun davranışı geliştirmede hiçbir etkisi yoktur.

3)Genellikle önceden planlanmayan ve kasıtlı olmayan güç kullanımı şeklinde ortaya çıkmaktadır.

4)Öğrencide dalgınlık, uzaklaşma ve düşmanlığa yol açmaktadır. Bu olayın gerçekleşmesinden sonra gelecekte öğretmen ve öğrenci arasında iyi ilişkiler kurmak çok zorlaşmaktadır.

5)Öğrencide istenmeyen birçok davranışın gelişmesine de yol açmaktadır. (Örneğin; yararlı ve iyi şeyleri tahrip etme, okula gitmeme, okulu terk etme gibi. )

Eğitim kurumlarında kesinlikle şiddet uygulanmamalıdır. Eğer öğrenci eğitim kurumunda herhangi bir şiddete maruz kalırsa, bu durum öğrencinin okuldan korkmasına, kendine güvenememesine, arkadaşlarına karşı saldırgan bir tutum izlemesine ve şiddetten kaçınmak için yalan söylemesine sebep olabilir. Eğitim kurumlarının öğrenciye kazandırması gereken davranışlar bunlar değildir. Aksine amacı; bilgili, kendine güvenen, ilişkilerinde saygılı davranan, dürüstlüğüyle topluma faydalı birey yetiştirmektir. Biz öğretmenler şiddete kesinlikle başvurmamalıyız. Çünkü biz öğretmenler öğrencilerin gözünde birer modeliz.

Etkisiz Disiplin Uygulamaları

Sınıf yönetimiyle ilgili yapılan araştırmaların bir kısmı sınıf yönetimindeki etkisiz uygulamaları da ortaya koymuştur. Öğretmenler açısından etkili uygulamaları bilmek kadar sınıf yönetimi ve disiplininde etkisiz uygulamaları da bilmek ve bu tür davranışlardan kaçınmak önemlidir. Ancak uygulamada bu tür öğretmen davranışının devam ettiği ve geniş ölçüde uygulandığı da bilinen bir gerçektir. Sınıf yönetiminde etkisiz olarak bilinen uygulamalar şunlardır:

• Sınıf içerisinde hangi amaçla konulduğu anlaşılamayan ve zorla uygulanan kurallar. Örneğin "Doğru zamanda doğru yerde olunacaktır" bu nedenle sınıf içerisinde oluşturulan her kural mutlaka mantıklı bir gerekçeye dayandırılmalıdır.

• Öğretmenin,  öğrencilerin istenmeyen davranışlarını görmezden gelmesi. Öğretmenin bu tutumu daha önceden belirlenen kuralları önceden kendisinin çiğnemesi anlamına gelir ki oluşturulan kurallara öğrencilerin uyması giderek zayıflar.

• Öğrencilerin yanlış davranışlarına karşı öğretmenin belirsiz, tutarsız, çelişkili karşılıklar vermesi ve kuralların tutarsız olarak uygulanması.

• Öğretmenin,  içinde öğrenciye doğru uygulamayı gösteren ve ona destek olmayan ifadeler, uzun uzun nasihatler içeren konuşmalar yapması.

• Cezalandırmada aşırıya kaçmak. Cezanın öğrenciyi olumlu davranışlara yöneltme konusunda fazla etkili olmadığı bilinmektedir.

 

SINIFTA 5 ZOR KİŞİLİK ve ONLARLA BAŞEDEBİLME

Bu yıl "zor" öğrencilerin bile derslere odaklanmasını sağlayabilmek için olumlu davranış yönetimini kullanın. Her öğretmen gibi ben de bir sınıfı idare etmenin ne kadar önemli bir iş olduğunu biliyorum. Kendi çalışma yerim olan Avustralya´da ve dünyanın görev yaptığım çeşitli yerlerinde farklı yeteneğe, geçmişe ve mizaca sahip 25 ya da daha fazla öğrenciyi alıp birlikte çalışan, haklara saygı duyan bir grup oluşturmanın ne kadar zahmetli bir iş olduğunu tekrar tekrar gördüm. Belirli türlerdeki öğrenci davranışları (her sınıfta görülmesine karşın yine de can sıkıcı olan) bu işi başarılması daha zor hale getirir. Buna rağmen sınıftaki en zor kişiliklerin bile hakları ve sorumlulukları dengeleyen olumlu disiplin yöntemlerine olumlu karşılık verdiğini keşfettim. Bu yazıda aşağıdaki kişilik türleri için işe yarayan stratejileri bulacaksınız: 1. Gevezeler 2. Yapışkanlar 3. Boykotçular 4. Tartışmacılar 5. Somurtkanlar 1.

GEVEZELER

Gözlemci olduğum bir sınıfta öğretmen grup etkinliklerinden önce bir noktayı açıklıyor; tam bu anda bir öğrenci diğerine dönüp fısıldamaya başlıyor. Öğretmen: "Lisa ve Emma, Dersi anlatmaya çalışıyorum!" Lisa: "Ama ben konuşmuyordum!" Öğretmen: "Lisa, seni Emma ile konuşurken gördüm. Ben ders anlatırken konuşma. Dikkatini buraya ver." Lisa: "Hocam yapmayın. Emma sadece bana çalışmayla ilgili bir soru sordu!" Öğretmen: "Beni dinle- Kimin ne söylediği beni ilgilendirmez. (Öğretmen doğal olarak sinirlenmiştir; özellikle Lisa´nın ses tonundan ve el kol hareketlerinden dolayı.) Lisa: "Ama, Emma " Öğretmen: "Lisa!" Bu yüksek ses tonunu şöyle bir ifade izler: "Bir kelime daha söylersen" ya da azarlayıcı bir tonda " bıktım usandım". Her iki durumda da zarar verici bir yan vardır.

Ä°ZLENECEK STRATEJÄ°LER

Olumlu bir yönlendirmede ya da anımsatmada bulunun ve ardından teşekkür edin.

İstemediğiniz davranışa değil istediğinize odaklanın; Örneğin "Karışma" demek yerine "Teker Teker" ya da "Görgü kurallarımızı hatırlayalım" gibi. Yönlendirmeleri kısa tutun; sorun üzerinde çok fazla durmaktan kaçının. Buna ek olarak, davranış hedefimize daha uygun bir mesaj verdiğinden dolayı düzeltme yaparken bile "lütfen"e ek olarak kimi zaman "teşekkürler" sözcüğünü kullanmanın daha etkili olduğunu gördüm.

Ses tonunuzu ve beden dilinizi seçin.

Öğrenciler tarafından nasıl duyulduğumuz büyük ölçüde bizim sözsüz davranış biçimlerimize bağlıdır. "Sessiz adımlarla lütfen,. Teşekkürler" ifadesini alaycı bir ses tonuyla ve parmağınızı öğrencilere doğru sallayarak söyleme olumlu sözcüklerin hepsini bir çırpıda yok eder. Ses tonunuzu, bakışınızı, öğrenciye yakınlığınızı ve beden dilinizi sürekli kontrol altında tutun.

Stratejik aralar vermeyi deneyin.

Öğretmenler dikkati çekmek ya da korumak istediklerinde duraklamaların bilinçli kullanımı yardımcı olabilir. Gerekli talimatı vermeden önce kullanılan bir ara öğrencilerin size bakmasını, sizi dinlemesini ve hemen ardından yanıt vermesini sağlayabilir. Öğretmen odanın diğer köşesinde konuşan iki öğrenciye seslendiğinde "Lisa, Emma ne yapıyorsunuz?" büyük olasılıkla onlar yalnızca kendi adlarının söylendiğini duyacaklar, sorunun ne olduğunu anlamayacaklardır bile. Önce öğrencilerin adlarıyla (daha otoriter bir tonda) başlayıp bir ara verdikten sonra yönlendirmeyle devam etmek daha iyi fikirdir.

Nasıl yönlendireceğinizi bilerek dikkati asıl konunun üzerinde tutun.

Konuşan öğrencilerden önlerine dönüp konuştuğunuz sürece dinlemelerini isteyerek dikkatimizi birincil davranış sorununa (bizim öğretme ve diğerlerinin öğrenme haklarını öncelikle etkileyen davranış biçimi) vermiş oluruz. Öğrenciler tartışır ya da surat asarlarsa bu davranış sırası gelmeden konuşma sorununa yönelik olmaz. Yeniden yönlendirme, ikincil konulara dikkatimizi vermek yerine kurallara, haklara veya verilen talimatlara odaklanma şeklidir. Öğrencilerin görüşlerine bir parça katılıp (öğrencilerin duygularına değer verip) sonra çabucak asıl konuya dönerek bunu yapabilirsiniz.

UYGULAMALI STRATEJÄ°LER

Öğretmen ödevi açırkarken Lisa ve Emma özel olarak konuşup diğerlerini rahatsız ediyorlar. Öğretmen konuşmayı keser. Kimi zaman bilinçli olarak yapılan bir duraklamanın tek başına öğrencilerin dikkatini çekmeye yettiğinin farkındadır - ama bu sefer işe yaramaz. Bu yüzden o kızlardan önlerine dönüp dinlemelerini ister: "Emma . . ., Lisa . . ., lütfen önünüze dönüp dinleyin, teşekkürler." Lisa darılmış bir şekilde "ama biz sadece ödev hakkında konuşuyorduk" der. Bu noktada öğretmen söylenen şeyin doğru olup olmadığıyla ilgilenmez. Konuyu başka bir yöne çevirir:

"Ders hakkında konuşuyor olabilirsiniz ama önünüze dönüp dinlemenizi istiyorum, teşekkürler. Bu anlattıklarımızı bilmeniz gerekiyor." Lisa´nın kırgınlığı ya da küslüğü sürerken (ama sesini çıkarmadan) öğretmen dikkatinizi sınıfın geri kalanına verir ve konuşmasına kaldığı yerden devam eder.

2. YAPIŞKANLAR

Bir sonraki tiplememizde küçük sınıflardan birindeki kompozisyon dersinde öğrencilerin başındayız. Halil sınıfın diğer yanından seslenir.

Halil: "Öğretmenim, öğretmenim, bakar mısınız?"

Öğretmen: "Bir dakika Halil."

Halil: "Ama öğretmenim bundan sonra ne yapacağımızı bilmiyorum!"

Öğretmen: "Dinle, aynı anda hem orada hem burada olamam değil mi?"

Halil: (ağlamaklı bir tonda) "Ama öğretmenim. . ."

Öğretmen: "Tamam, tamam!" Öğretmen, onun her çağırışında kendisine yardımcı olmaya gideceği gibi asılsız bir düşünceyi kuvvetlendirerek ona yardımcı olmaya gider.

Ä°ZLENECEK STRATEJÄ°LER

Bilinçli olarak duymamazlıktan gelmeyle başlayın.

Bilinçli olarak duymamazlıktan gelme, belirli davranışları gözardı etmek ve dikkatleri dersin akışı üzerinde tutmak ya da olumlu davranışları farketmek ve desteklemek amacıyla öğretmenlerin bilinçli olarak aldıkları bir karardır. Öğrenciler kısa zamanda ´kurallara uyup parmak kaldıran ve bekleyen´ öğrencileri öğretmenlerin dinlediklerini anlayacaklar ve kurallara uymaya çalışacaklardır

El işaretleriyle basit yönlendirmeleri/anımsatmaları birleştirin.

Bilinçli olarak duymamazlıktan gelme işe yaramazsa ve öğrencinin davranışı diğer öğrencilerin öğrenmesini ya da sizin öğretmenizi etkiliyorsa basit bir yönlendirmede bulunmayı ya da anımsatmayı deneyin: "Söz almadan önce parmak kaldırın, lütfen" ya da "sınıf içindeki kurallarımız neydi?" Sözlü yönergelerinizi güçlendirmek ya da kimi zaman onların yerine kullanmak açısından el işaretli çok etkili olabilir (özellikle sene başından beri bunları kullanmaya başladıysanız). Örneğin, öğrencinin beklemesi gerektiğini belirtmek için elinizi dur anlamında kaldırın ya da çocuğa parmak kaldırması gerektiğini anımsatmak için bir parmağınızı konuşmaması gerektiği anlamında ağzına koyup diğer parmağınızı havaya kaldırabilirsiniz.

Öğrencilere seçenekler sunun.

Verilen ödev öğrenciye özel değilse "bana sormadan önce çevrendeki üç arkadaşına sor" türünde bir yöntem oturtabilirsiniz. Öğrencileri izlenmesi gereken işlemler konusunda birbirlerine yardımcı olmaya, masalarında sessizce bilgi alışverişinde bulunmaya ve ancak son çare olarak sizin yardımınızı istemeye teşvik edin.

UYGULAMALI STRATEJÄ°LER

Birinci sınıflardaki bir sanat etkinliği sırasında öğrencilerin arasında dolaşıp kilden yaptıkları şekiller hakkında konuşuyorum. Sıraların birinde bir öğrenciyle konuşurken diğer yanımdaki birisi elbisemi çekiştirme başlıyor: "Öğretmenim, şuna bakın, yaptığıma bakın!" Bakabilirim ya da çekilmesini söyleyebilirim ama bunun yerine bilinçli olarak duymazlıktan geliyorum. En sonunda pes ediyor, parmağını kaldırıp bekliyor. Böyle yapmamış olsaydı elimi kaldırıp "bekliyoruz" anlamına gelen bir işaret yapar ve dikkatimi daha önce konuşmakta olduğum öğrenciye tekrar verirdim. Her iki durumda da ilk öğrenciyle işimi bitirip diğerine döndüğümde hala sessizce beklediğini görürsem çalışmasını görmeye can atar bir şekilde yanına giderim.

3. BOYKOTCULAR

Üçüncü sınıftakilerin tümü harita çizme projeleri üzerinde harıl harıl çalışıyorlar, David dışında. O, morali bozuk bir şekilde havaya bakıyor. Öğretmeni onun bu çalışmayı yapabileceğini çok iyi biliyor. Öğretmeni deli eden asıl sorun da bu.

Öğretmen: "David, niçin çalışmıyorsun?"

David: (iç çekerek) "Bilmiyorum"

Öğretmen: "Ödevle ilgili bir sorunun mu var?"

David: "Eveet . . . coğrafya sıkıcı geliyor."

Öğretmen: "Sıkıcı öyle mi? Bak işte bu çok kötü. Ne yazık ki orada oturup haritayı tamamlayıncaya kadar canının sıkılmasına katlanman gerekiyor. . . . Bunu tamamlamanın ne kadar süreceği beni hiç mi hiç ilgilendirmiyor!"

Bu süre boyunca David önüne kapanıyor ve tartışma sürüp gidiyor.

Ä°ZLENECEK STRATEJÄ°LER

Öğrencilere sonuçlarıyla birlikte seçenekler sunun.

Öğrenciler ödevleri ağırdan alıyor ya da yapmıyorlarsa onları doğrudan bir seçeneğe ya da sonuca yönlendirin. "Ödevini şimdi yapmazsan onu ders dışındaki boş zamanlarında yapman gerekecektir" demek, özellikle boş zamanını satranç, kişisel çalışmaları ya da bilgisayar oyunlarıyla geçiriyorsa işe yarayacaktır. Kullandığınız dil, öğrencilere davranışlarının kendi sorumlulukları altında olduğu ve nasıl davrandıkları konusunda denetime sahip oldukları mesajını verecektir.

Çalışmaya yeniden dönmesi için süre verin.

Çalışmaya yeniden dönmesi için verilen süre, öğretmenin düzeltici yönlendirmesine yanıt vermesi için öğrenciye verdiği süredir. Öğrenciye bir yol önerdikten ya da bir anımsatma yaptıktan sonra öğretmen sakin bir şekilde sınıfta göz gezdirebilir ya da başka bir öğrenciyle uğraşmak için dönebilir. Böyle yapmakla öğrencinin yönlendirildiği şekilde davranacağını beklediği mesajını iletir. Bu, öğrencilerin isteklere uyarken incinmemelerini sağlarken öğretmenlerin de gereksiz, uzun tartışmalara girmelerini önler.

İlişkiyi yeniden kurun.

Bir düzeltme yaptıktan ve öğrenci de buna uyduktan sonra (gönülsüzce de olsa) ders sırasında daha sonra yanına gidip ilişkinizi yeniden kurmak önemlidir. Bunu olumlu bir kaç sözcük fısıldayarak ("Böyle çalıştığını görmek çok güzel") ya da sadece gülümseyip başınızı onaylayarak bile yapabilirsiniz. Bu, çocuğa ilişkinizin hala sorunsuz olduğu (düzeltmeyi bir kenara koyarsak) ve onun sizin gözünüzde hala iyi bir yere sahip olduğu izlenimini verir. Kısa bir teşekkür ya da onay "Çabalarını farkediyorum" anlamına gelir ve arada herhangi bir kırgınlığın olmadığı mesajını da verir.

UYGULAMALI STRATEJÄ°LER

David ve öğretmeni arasında geçen konuşmaya yeniden dönelim.

Öğretmen: "David . . . Ödevini şimdi yapmazsan bunu teneffüste yapmak zorunda kalacaksın."

David: "Ama bu hiç adil değil." Kollarını kavuşturur ve somurtur.

Öğretmen: "Belki öyle ama bu senin seçimin."

Öğretmen yürür ve David´e işe yeniden dönebilmesi için zaman verir. Öğretmenin kendisine bakmadığından emin olduktan bir kaç dakika sonra gönülsüzce de olsa David çalışmasına devam eder (aslında öğretmeni onu yan gözüyle izleyebiliyordur). Teneffüs zili çaldıktan sonra öğretmeni onunla yeniden konuşur.

Öğretmen: "Doğru kararı verdiğine sevindim David." O oynamaya giderken öğretmeni de aferin anlamında koluna hafifçe vurur.

4. TARTIŞMACILAR

Her okulda öğretmenlerine kafa tutan, karşılık veren ve hiçbir sözün altında kalmak isteyen öğrenciler olur. Bu tür kişilerin niçin suçsuz oldukları, yapılanın niçin adil olmadığı, öğretmenlerin niçin onlara taktıkları konusunda on ayrı neden ve açıklama sıralayabilirler. Asıl şaşırtıcı olan öğretmen ve öğrenci arasındaki tartışmaların çoğunun aşağıdaki son sınıf örneğinde olduğu gibi ufak tefek, önemsiz konularla başlamasıdır.

Öğretmen: "Jason, niçin masanda değilsin?"

Jason: "Sadece Dimi´den bir cetvel istiyordum!"

Öğretmen: "Bana bak, sakın yalan söylemeye kalkma. Cetvel istemiyordun. Seni gördüm. (Öğretmen Jason´ın suratında ´seni kandırıyorum´ anlamına gelen sırıtmayı gördüğü için daha da sinirlenir.) Bu davranışından bıktıp usandım!"

Jason: "Bu arada cetvel isteyip istemediğimi nereden biliyorsunuz? Dimi´ye sorabilirsiniz." (Öfkeli bir şekilde kollarını kavuşturur. Tüm sınıf onu izliyordur.)

Öğretmen: "Çok akıllı olduğunu sanıyorsun değil mi? Bak sana ne diyeceğim. . ." Bu noktada, Jason ağır kanlı ve kızgın bir şekilde sandalyesine yaslanırken ufak bir söylev başlar. Önceki atışmalardan canı sıkılan öğretmen Jason´ın suratında tehditkar bir ifadeyle sandalyeye yaslanışını göze batan bir terbiyesizlik olarak yorumlar. Tartışmayı sürdürüp öğrenciye meydan okur.

Teacher: "Sen ne yaptığını sanıyorsun, ha?"

Ä°ZLENECEK STRATEJÄ°LER

Birincil davranışı ikincil davranıştan ayırt edin.

Jason´ın öğretmenleri onu sorunlu bir çocuk olarak anlatırken düşündükleri ikincil davranışlarının toplamı (ondan daha öncelikli olan birincil davranışlardan ağırlığı duygusal olarak daha fazla olduğundan). Öğretmenin sorusuna verilen "Evet" yanıtı bile hem kulağı hem gözü rahatsız edebilir. Konuşma tonlarını, biçimlerini ya da sözcüklerini suçlamak istersek öğrencilerin ikincil davranışlarına fazla tepki göstermemiz ya da onlara odaklanmamız kaçınılmazdır. En azından şimdilik birincil davranışlara odaklanın.

Gereksiz tartışmalardan kaçının.

Kavgacı bir öğrenciyi doğrudan kontrol edemesek de kavgalarla nasıl başedebileceğimizi kontrol edebiliriz. Tepki gösteren ya da savunmaya geçen düzeltmeler, özellikle beden dili biraz saldırgansa, tartışmayı uzatır ve dikkatimizi özgün konudan uzaklaştırır. Öğenciler tartışmalarını hiçbir zaman uysal olmayan yaşıtlarının önünde sürdürebilirler. Kendinize güvenli ama nazik olun, öğrenciyi asıl konuya yeniden yönlendirin ve tartışarak, kavga ederek ya da düşmanca taktiklerle ikincil davranışlara esir olmayın.

Dersten sonra karşılıklı görüşmeler planlayın.

Tartışan birinin ikincil davranışlarını o an için görmemezlikten gelme sizin avantajınıza olsa da bu konuda bir şey yapmamanız gerektiği anlamına gelmez (özellikle öğrenci bu tür davranışları alışkanlık haline getirmişse). Dersten sonra karşılıklı görüşme planlayıp öğrenciye ikincil davranışının nasıl gözüktüğünü ya da anlaşıldığını ve karşılıklı haklarımızı nasıl etkilediğini anlatabilir (hatta gösterebilirsiniz). Dersten sonra karşılıklı görüşmeler hakkında daha fazla bilgi için Somurtkanlar bölümüne bakın.

UYGULAMALI STRATEJÄ°LER

Başka bir son sınıfta Bradley´nin ödevine başlamadığını farkettim. Yanına gidip sıradan bir tarzda sordum: "Bradley, henüz başlamamışsın sanırım. Bir sorun mu var?" Davranışlarım cana yakındı. "Evet, şey, kalemim yok, nereden bulabilirim?" yanıtına "Sorun değil, benimkini ödünç alabilirsin" diye karşılık verdim (ne zaman son sınıf öğrencileriyle ders yapsam yanıma kurşun, tükenmez kalemler, cetveller ve silgiler alırım - sorunları önleyici bir idare tarzı). Kendi kendine bir şeyler mırıldanıp sesini azaltıp önüne bakarak "Evet, şey cetvelim yok" dedi. Öğretmen masasındaki malzeme kutusunu göstererek "benimkilerden birini ödünç alabilirsin" yanıtını verdim. "Şey, benim kağıdım da yok" derken sesi oldukça sinirli bir tona bürünmüştü. Zavallı çocuk! Oyununu bozuyordum. Alaycı olmaya çok müsaittim ama "Masamda kağıt da var" yanıtını verdim. "Daha sonra gelip nasıl gittiğine bakarım" diye de ekledim. Bu son yardımsever açıklamadan sonra eminim içinden küfretmiştir. Ben uzaklaşırken ihtiyacı olan şeyleri almak üzere öğretmen masasına doğru gittiğini gördüm. Daha sonra ders sırasında homurtuları konusunda kendisini kontrol edebildiği için onu takdir ettim. Terbiyeli olmak zor iştir.

5. SOMURTKANLAR

Veronica çok sevilen, parlak bir beşinci sınıf öğrencisi. Ödevlerini yapması konusunda bir sorunu olmasa da öğretmeni onun davranış sorunları olduğundan yakınıyor. O sınıfla yaptığım ilk dersimde Veronica´nın ders sırasında sürekli gezindiğini ve diğer öğrencilerle sohbet ettiğini farkettim. Bilinçli olarak bir süre bunu görmezden geldim ama sonraları onu kendi masasına dönmesi konusunda uyardım. Gözleri tavana bakarak, ıslık gibi bir sesle "Sadece Michelle´den silgi alıyordum" dedi. Bu sırada çıkardığı "cık cık" sesleri ve başka yöne çevirdiği gözleriyle somurtkan karşılığı tamamlanır (en sık görülen ikincil davranış). Hemen hemen onu her düzeltişimde, basit anımsatmalar bile olsa, bu durum tekrar ederdi. Sınıfta bu tür davranışların çoğunu yönlendirip gerginliği azaltmaya çalıştım ama en sonunda başka bir şeyler yapılması gerektiğine karar verdim.

Ä°ZLENECEK STRATEJÄ°LER

Gerekiyorsa okuldan sonra bir sohbet ayarlayın.

Bu tür kısa konuşmalar (etik açıdan kapı açık olarak) öğrencilerin davranışları açısından ders sırasında neler olduğunu aydınlatmanızı sağlamak için çok uygundur. Öğrencilere, alışkanlık haline gelmiş ikincil davranışlarının sınıf hakları ve sorumluluklarına göre kabul edilemez olduğunu anlatmamız çok önemlidir. Bu tör sohbetlerin yılın başlarında yapılmaya başlaması ikna edici olması bakımından oldukça etkili olur (yılanın başının küçükken ezilmesi yaklaşımı). Böylece öğrenciler öğretmenin her zaman belirli davranışları dersten sonra takip edeceği mesajını almış olurlar.

Davetinizin zamanlamasını iyi yapın.

Öğretmenler öğrencileriyle dersten sonra konuşmak isterlerse teneffüs zili çalmadan hemen önce kalmalarını istemek daha iyi olabilir. Böylece, "Niçin?", "Neden Ben?" ya da "Ne Yaptım?" gibi gereksiz tartışmaları önlemiş olursunuz.

Olumlu mesajlar vermeye çalışın.

İkazlarımızın, düzeltmelerimizin ve gerilmiş ilişkilerin onarımının süren bir ilişkili sayesinde mümkün olabileceğini unutmayalım. Olumlu bir ses tonuyla ve arkadaşça konuşun, parmağınızı sallamak gibi tehdit edici beden dilinden kaçının. Söylev çekmektense karşılıklı konuşmak daha iyidir.

Sorunlu davranışı yansıtmayı önerin.

Birçok öğrenci ikincil davranışının nasıl gözüktüğünün farkında değildir. Onlar olayları bizim gözlerimizle göremezler. Öğretmenler çoğu zaman bu tür davranışları kaba ve otoritelerini sarsıcı bir davranış olarak görürler. Bizim değer yargılarımıza göre kaba olan şey aslında zayıf sosyal beceriler, kötü alışkanlıklar, öğrencinin dikkat çekme isteği ya da sınıf ortamında gücünü gösterme arayışından ibarettir.

Davranışlarında neler gördüğümüzü yansıtıp duygularımızı açıklayabilirsek ve saygı ya da adil muamele görmeleri için onları sınıf kurallarına uymaya davet edersek en azından kabalıktan ne anladığımızı ve böyle davranışların ilişkileri nasıl zedelediğini açıklamış oluruz.

UYGULAMALI STRATEJÄ°LER

Teneffüs zilinden hemen önce Veronica´ya dersten sonra birkaç dakika kalmasıni söyledim. İncinmiş bir tonda "Niçin?" diye sordu. Bunu duymazdan gelip sınıfı dışarı çıkardım. Sınıf dışarı çıkarken Veronica ellerini kavuşturup duvara yaslandı. Veronica´ya biraz önce derste bir sorun olup olmadığını sordum.

Veronica: (gözleri yere bakarak bastırmaya çalıştığı bir somurtkanlıkla) "Hayır."

Öğretmen: "Dersten sonra kalmanı istediğim için belki de kızgınsın ya da moralin bozuk, öyle mi?"

Veronica: "Evet. Kötü ne yaptım?"

Öğretmen: "Masanı dönmeni söylediğim zamanı hatırlıyor musun? Ne yaptığını ve ne söylediğini anımsıyor musun?" Bu noktada Veronica önemsiz bir bakış fırlattı.

Öğretmen: "Ne dediğini sana göstermemi ister misin?"

Veronica: "Efendim?"

Öğretmen: "Dur sana göstereyim."

Bu noktada onun sabahki duruşunu, el kol hareketlerini ve ses tonunu başını sallayışıyla ve kaba bakışıyla yansıtmaya çalıştım. Kısa bir gösterimden sonra gülümseyerek solümü tamamladım. Veronica gönülsüzce gülümseyerek savunmaya geçti: "Bunu her zaman yapmıyorum". "Evet her zaman değil" diyerek sürdürdüm "ama bu davranışları çok sık yapıyorsun. Ben sana bu şekilde davranmıyorum Veronica. Bu şekilde konuştuğunda ses tonundan ve söyleyiş şeklinden dolayı saygızlık haline geliyor".

Veronica: "Şey, bunu yapmak istememiştim."

Öğretmen: "Olabilir, sen bunu kasdetmemiş olabilirsin ama senin ne söylediğin ve nasıl anlaşıldığı bu."

Bu durumda öğrencilerden bazıları gelişigüzel bir özür ifade ederler. "Gerçekten üzgün hissetmiyorsun, değil mi?" türünde bir yanıt vermekten kaçının. Saygı konusundaki okul kurallarını anımsatıp özrü kabul edin.

ÖĞRETMENLERE DİSİPLİN SAĞLAMA KONUSUNDA ÖNERİLER

1. Ara sıra ufak tefek disiplin olaylarını şakaya dönüştürün. 2. Eğlenceli durumlarda sınıfla birlikte gülerseniz sınıfı kontrol edemez hale gelmekten korkmayınız. 3. Öğrencinin hiç bir soru sormaksızın itaatkar davranmasının arzu edilir bir şey olmadığını biliniz. 4. Bir öğrenciyi uyarmanız gerekiyorsa bunu herkesin önünde yapmayınız. 5. Disiplin sağlamanın birçok öğretmenin iddia ettiği kadar önemli bir sorun olmadığını unutmayınız. 6. Bazen öğretmenlerin tutumu yüzünden de öğrencilerin disiplin kurallarına uymadıklarını aklınızdan çıkarmayınız. 7. Öğrencilerinizde kendi kendini disipline edebilme alışkanlığı geliştirmeye çalışınız. Kötü bir davranışın her şeyden önce kendi kişiliğine karşı bir saygısızlık olduğunu belirtiniz. 8. Unutmayınız ki öğretmenin sınıfta disiplin sağlamak için çok sert olması gerekmez. 9. Suçluyu bulamadığınız zaman tüm sınıfı cezalandırmaktan kaçınınız. Disiplin problemlerine mani olmak, bir kere olduktan sonra onu düzeltmek için uğraşmaktan daha kolaydır. Disiplin problemi sizi aşmadıkça başkalarına duyurmayınız. Derhal önlem alınması gereken durumlarda ya da sınıfta ders yapmanız imkansızlaştığı hallerde idareye haber veriniz. Sınıfta disiplini bozan bir davranış oluştuğunda tepkide bulunmadan önce biraz düşününüz

SINIF YÖNETİMİ

"Her şey katı ve kesin kurallar getirilerek çözülebilmiş olsaydı, dünyada en başarılı yöneticilerin hiç şüphesiz diktatörler olması gerekirdi."

Son birkaç yılda sınıf ortamındaki öğrenci-öğretmen ilişkilerini açıklama amacıyla literatürde yer almaya başlayan ve sınıf yönetimi adıyla yayınlanan, makale vb. eserler incelendiğinde bunların; öğrenci davranışlarının planlanması, sınıftaki örgütlenme, iletişim ve istenmeyen davranışların önlenmesi gibi konular üzerinde yoğunlaştıkları görülecektir. Sınıf yönetimini, sınıf yaşamının bir orkestra gibi yönetilmesi şeklinde tanımlayan Lemlech´in bu tanımlamasında aynı kavramı açıklamaya yönelen tüm tanımları birleştirdiği söylenebilir.

Yapılan bir araştırmada sınıf yönetiminin boyutları şu başlıklar altında toplanmaktadır:

Meslek (alan) hakimiyeti,

Sınıf içinde amaçlı davranış gösterme,

Liderlik,

Planlama,

İletişim,

Davranışların yönetimi,

Zamanın yönetimi,

Etkinliklerin yönetimi, Değerlendirme.

Araştırmanın bulgularına göre, müfettişler sınıf öğretmenlerini sınıf yönetiminin bütün boyutlarında "Orta Düzey Yeterlikte" göstermektedirler. Aynı araştırmada öğretmenlerin sınıf yönetimi konusunda hizmet öncesi ve hizmet içi eğitim ihtiyacı içerisinde oldukları belirtilmektedir. Ayrıca sınıf öğretmenlerinin sınıf yönetimi konusundaki yeterliklerinin artırılması konusu üzerinde öncelikli olarak durulmasının gerekliliği önerilmektedir. Okullarda önemli bir öğretmen niteliği olarak karşımıza çıkan sınıf yönetimi eğitimde başarılı olmak için ilk adımdır. Bu nedenle öğretmenin liderlik rolü ön plana çıkmakta ve grup dinamizmini bilmesi önem kazanmaktadır. Bununla birlikte öğretmenin bireysel özellikleri, ders verirken kullandığı öğretim stratejileri, yöntem ve teknikleri de sınıf yönetimini etkilemektedir. Sınıftaki disiplin anlayışı ise katı kuralların uygulanmasından çok bilgiye ve seviyeye dayalı olmalıdır. Diğer bir anlatımla öğretmen sınıf içinde disiplini, bilgisiyle, öğrenciye sevgi göstermesiyle ve ona saygı duymasıyla kurmalıdır. Sınıfın iyi yönetimi için öğretmenin öğrencilerle iyi ilişkiler kurabilmesi gerekir. Bunda öğretmenin öğrencilere ilişkin tutumu önemli bir rol oynar. Bu süreçte etkili bir öğretime rehberlik edebilecek düzeyde nitelik ve anlayışa sahip öğretmen, başarılı bir sınıf yönetimi rolü oynayabilmektedir. Her sınıfın, öğrenmeyi olumlu ve olumsuz etkileyecek bir atmosferi, iklimi vardır. Sınıf iklimi, kullanılan öğretmen yaklaşımları, kontrol yöntemi ve tüm ilişkiler öğretmen tarafından sağlanır. ancak sınıfı oluşturan öğrencilerin öğrenmeye ve öğretim etkinliklerine karşı oluşturdukları tutumlar da sınıf iklimini oluşturmada önemli rol oynamaktadır. Öğretmen sınıfın tüm özellikleri bakımından analiz ederek öğrencileri sınıfta olumlu bir havanın oluşturulmasında katkı sağlayıcı bir unsur olarak kullanabilmelidir. Öğretmenler sınıfta kurdukları iletişim özelliklerine göre etkili olabilmektedirler. Ektisi en az olan iletişim biçimi, öğretmenin bireysel olarak öğrencilerle tek olarak ilgilendiği iletişim biçimidir. Buna karşılık bu iletişimin bireysel olarak öğretmen-öğrenci arasında kurulması etkili olmakta iken; öğretmen-öğrenci ve öğrenci-öğrenci etkileşiminin mümkün olduğu öğrenme ortamında kurulan iletişimin ise çok etkili olduğu bilinmektedir. Öğretmenin sınıfa hakimiyetini sağlayıcı olması bakımından sınıfta disiplini sağlayıcı uygulamalarda önem taşımaktadır. Bu bakımdan öğretmenin sınıf yönetimi konusundaki başarısını disiplin anlayışı ve uygulamaları da etkileyebilmektedir. Otoriter, problemleri disipline edici yöntemlerle çözme eğilimi içerisinde olan öğretmenler sükûneti sağlamada başarılı olsalar bile öğrencilerin zihinlerinde oluşan kaosa engel olamamaktadırlar. Sınıf yönetimi, öğretim esnasında öğretmenin öğrencilerini belli bir takım kurallara ve kişisel eğitim anlayışına göre hedefe kısa ve disiplinli bir yolda sağlıklı bir şekilde götürmesi anlamını taşır. Okullarda disiplin denince; öğrencinin okul hayatını ve öğretimle ilgili faaliyetlerini düzenlemek amacını güden önlemler anlaşılır. Bu önlemlerin bir kısmı emirlere ve dolayısıyla zora; bir kısmı da isteğe ve sevgiye dayanır. Bu ikisinden eğitimsel değeri olanlar, çocuğun isteğine dayananlardır. Bunlar öğrencinin ahlak ve karakter bakımından en iyi şekli almasına yardım eden bütün faaliyetlerin toplamından meydana gelir. Alınan bu önlemlerin amacı; öğrencinin okulda doğal hayat şartları içinde yaşamasını ve çalışmasını, disipline uyar bir vatandaş olarak karakteri olgun bir insan olmasını sağlamaya çalışmaktadır. Öğretmenin eğitim anlayışı, mesleki bilgi yeterliliği, şahsiyeti okuldaki disiplini sağlamada etkili olan unsurlardandır.

1. Okullardaki Disiplinsizlik sebepleri:

Okul programının ve okul yönetmeliklerinin öğrenci psikolojisine uygun olmaması,

Ailenin ekonomik düzeyinin olumsuzluğu ve aile eğitim anlayışının yetersizliği,

arkadaş ortamının olumsuz tesirleri,

Öğrencinin sahip bulunduğu bedeni özürler,

Öğretmenler arasındaki disiplin anlayışındaki farklılıklar,

Öğretmenlerin kişiliği,

Okulun sahip bulunduğu olanaksızlıklar,

Öğrencilerdeki başarısızlık kaygısının yüksekliği,

Öğrencilerde güven duygusunun eksikliği vb sebepler.

monash.pwini sağlamada dikkat edilecek hususlar:

Sınıfta göz iletişimini etkili bir biçimde sağlayabilme,

Dikkati dağınık öğrencileri canlı tutmayı bilme,

Sınıfın oturuş düzeninin iyi ayarlanması,

Öğrencileri ismen tanıyabilme,

Sınıf karşısında tenkitten kaçınma ve kendine hakimiyet,

Sınıfın normlarını bilme ve bunlardan yararlanabilme,

Öğrencilerle yakından ilgilenme,

bunu onlara hissettirebilme,

Nadir olarak tekrar eden bazı davranışları hoş karşılayabilme,

Olayları daha başlangıcında ve büyümeden çözebilme,

Alaycı ve kibir gibi davranışlardan uzak olma,

Tarafsızlık ve objektiflik,

Problemleri başkalarının yardımı olmadan çözümleyebilme,

Mizahi ve güler yüzlü bir kişilik,

Kendini beğenmişlikten ve sık sık kendini anlatmaktan uzak olmak,

Öğrenmeyi güç bir duruma getirmeme,

Öğrencilerin düzeylerine uygun olarak hitap edebilme,

Olayları değişmez gerçeklere göre değil, olumlu taraflarını da göz önüne alarak çözümleyebilme vb hususlar. Sınıfta sağlıklı sınıf ortamını oluşturabilmek için belirli kuralların önceden öğrenci iş birliğinde konulması faydalıdır. Fakat bu kurallar kesin kurallar hükmünü taşımamalıdır.

"Her şey katı ve kesin kurallar getirilerek çözülebilmiş olsaydı, dünyada en başarılı yöneticilerin hiç şüphesiz diktatörler olması gerekirdi."

Yönetmelik

Millî Eğitim Bakanlığından:

Millî Eğitim Bakanlığı İlköğretim ve Orta Öğretim

Kurumları Sosyal Etkinlikler Yönetmeliği

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Amaç

Madde 1 — Bu Yönetmeliğin amacı, resmî, özel ilköğretim ve orta öğretimde ders programlarının yanında öğrencide kendine güven ve sorumluluk duygusu geliştirmeye, yeni ilgi alanları ve beceriler oluşturmaya yönelik bilimsel, sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif alanlarda öğrenci kulübü ile toplum hizmeti çalışmalarıyla ilgili iş ve işlemleri düzenlemektir.

Kapsam

Madde 2 — Bu Yönetmelik, resmî, özel ilköğretim ve orta öğretim kurumlarında, bilimsel, sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif alanlarda yapılacak etkinliklerle törenler ve diğer çalışmaların düzenlenip yürütülmesiyle ilgili esasları kapsar.

Dayanak

Madde 3 — Bu Yönetmelik, 14/6/ tarihli ve sayılı Millî Eğitim Temel Kanununun 62 nci maddesi, 30/4/ tarihli ve sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanunun 2 nci maddesi, 5/6/ tarihli ve sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanununun 11 inci maddesi, 5/6/ tarihli ve sayılı Meslekî Eğitim Kanununun 11 inci maddesi ile 8/6/ tarihli ve sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun 2 nci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

Madde 4 — Bu Yönetmelikte geçen;

a) Bakanlık: Millî Eğitim Bakanlığını,

b) Bakan: Millî Eğitim Bakanını,

c) Kurum: Resmî, özel ilköğretim ve orta öğretim kurumları ile diğer yaygın eğitim kurumlarını,

d) Müdür: Resmî, özel ilköğretim ve orta öğretim ile yaygın eğitim kurumu müdürlerini,

e) Sosyal Etkinlik: Öğrenci kulübü ve toplum hizmeti çalışmalarını,

f) Öğrenci Kulübü: Öğrencilerin öğrenimleri boyunca bilimsel, sosyal,

kültürel, sanatsal ve sportif alanlarda okul içi ve okul dışı etkinliklerde bulunmalarını sağlamak amacıyla oluşturulan grubu,

g) Toplum Hizmeti: Öğrencilerin, yaş ve bilgi seviyesine uygun olarak her türlü toplum ve çevre sorunlarının çözümüne katkı sağlamak amacıyla yapacakları çalışmaları,

h) Danışman Öğretmen: Öğrenci kulübü ve toplum hizmeti çalışmalarının rehberlik, danışmanlık ve gözetim görevini yürüten öğretmeni veya öğretmenleri,

ı) Gönüllü Veli: Öğrenci kulübü ve toplum hizmeti çalışmalarına katkı sağlayan veli veya velileri,

j) Sosyal Etkinlikler Kurulu: Sosyal etkinlikler kapsamındaki öğrenci kulübü ve toplum hizmeti faaliyetlerini koordine etmek amacıyla oluşturulan kurulu

ifade eder.

Sosyal Etkinliklerin Amacı

Madde 5 — Sosyal etkinliklerin amacı, Türk Millî Eğitiminin genel amaç ve temel ilkelerine uygun olarak; öğrencilerin Atatürk İlke ve İnkılâplarına, Anayasanın başlangıcında ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı yurttaşlar olarak yetişmelerine, yeteneklerini geliştirerek gerekli donanımı kazanmalarına katkıda bulunmaktır.

Bu amaçla öğrencilere;

a) İnsan haklarına ve demokrasi ilkelerine saygı duyabilme,

b) Kendini tanıyabilme, bireysel hedeflerini belirleyebilme, yeteneklerini geliştirebilme, bunları kendisinin ve toplumun yararına kullanabilme,

c) Çevreyi koruma bilinciyle hareket edebilme,

d) Kendine ve çevresindekilere güven duyabilme,

e) Planlı çalışma alışkanlığı edinebilme, serbest zamanlarını etkin ve verimli değerlendirebilme,

f) Girişimci olabilme ve bunu başarı ile sürdürebilme, yeni durum ve ortamlara uyabilme,

g) Savurganlığı önleme ve tutumlu olabilme,

h) Bireysel farklılıklara saygılı olabilme; farklı görüş, düşünce, inanç, anlayış ve kültürel değerleri hoşgörü ile karşılayabilme,

ı) Aldığı görevi istekle yapabilme, sorumluluk alabilme,

j) Bireysel olarak veya başkalarıyla iş birliği içinde çevresindeki toplumsal sorunlarla ilgilenebilme ve bunların çözümüne katkı sağlayacak nitelikte projeler geliştirebilme ve uygulayabilme,

k) Grupça yapılan görevleri tamamlamak için istekle çalışabilme ve gruba karşı sorumluluk duyabilme

gibi tutum, davranış ve becerilerin kazandırılmasına çalışılır.

İlkeler

Madde 6 — Öğrenci kulübü ve toplum hizmeti çalışmalarında katılımcılık, planlılık, süreklilik, üretkenlik, gönüllülük ve iş birliği temel ilkedir.

Bu ilkeler doğrultusunda;

a) İlköğretim ve orta öğretimde öğrenci kulübü ve toplum hizmeti çalışmalarının, öğrencilerin gelişim seviyesine göre belirlenmesine,

b) Çevresine duyarlı ve liderlik özelliklerine sahip bireyler olarak yetişmelerine, ilgi ve istidatlarını geliştirmelerine,

c) Demokratik yurttaşlık bilincini geliştirebilecek eğitim uygulamalarının, hayatın tüm alanlarına yayılarak yapılacak çalışmaların okul içi ve okul dışı etkinlikleri içermesine,

d) Öğrencilerin toplumsal hayata, sorunların çözümüne, yerel düzeyde katılımına ve yöneltici projeler hazırlamaya özendirilmesine,

e) Her bireyin topluma katkı sağlayabileceği göz önüne alınarak tüm etkinliklerde geniş katılımın sağlanmasına,

f) Öğrencilerin yönlendirilmelerine ve kariyer gelişimlerinin desteklenmesine,

g) Sosyal etkinlik çalışmalarının planlanması ve yürütülmesinde öğrencilerin ilgi, istek, yetenek ve ihtiyaçları ile çevrenin imkân ve şartlarının göz önünde tutulmasına,

h) Etkinliklerde verimi sağlamak için okul ve halk eğitim merkezlerinde oluşturulan öğrenci kulüpleri arasında ortak çalışmalar yapılmasına ve bunların imkânlarından yararlanılmasına,

ı) Çalışmaların daha çok ders dışı zamanları kapsayacak ve değerlendirecek şekilde planlanıp uygulanabilmesine,

j) Ders programlarının göz önünde bulundurularak desteklenmesine,

k) Yurt içinde veya yurt dışında bulunan okullardaki öğrenciler ile ortak çalışmalar yapmalarına,

l) Engelli öğrencilerin öğrenci kulübü ve toplum hizmeti çalışmalarına ilgi ve istekleri doğrultusunda etkin olarak katılabilmeleri için gerekli ortam ve şartların sağlanmasına,

m) Sosyal etkinlik çalışmalarının danışman öğretmenlerin gözetiminde kulüp üyesi öğrencilerle planlanıp yürütülmesine,

n) Çalışmalarda resmî, özel sivil toplum kurum ve kuruluşlarıyla öğrenci ve veli iş birliğinin sağlanmasına,

o) Sosyal etkinliklerle öğrencilerin estetik, etik ve duygusal yönden gelişmelerinin sağlanmasına

özen gösterilir.

Esaslar

Madde 7 — Sosyal etkinlik çalışmaları aşağıda belirtilen esaslar çerçevesinde yapılır;

a) Danışman öğretmenler, ilgi, istek ve yetenekleri doğrultusunda ders yılı başında yapılan öğretmenler kurulunda belirlenir. Gerektiğinde bir öğrenci kulübüne veya toplum hizmeti çalışmasına birden fazla öğretmen görevlendirilebileceği gibi bir öğretmene birden fazla öğrenci kulübü veya toplum hizmeti çalışmasında da görev verilebilir. Ders yılı içinde kurulması istenen öğrenci kulüplerine de danışman öğretmenler ilgi, istek ve yetenekleri doğrultusunda okul müdürünce görevlendirilir.

b) Sosyal etkinlikler, okul yönetimi ve velilerin iş birliği ile okul içi ve okul dışı imkânlardan yararlanılarak öğrenci kulüpleri ve toplum hizmeti kapsamında yürütülür.

c) Proje önerileri, çevrede bulunan sivil toplum kuruluşları ile kişi veya diğer kurum ve kuruluşlara götürülerek katkıları istenebilir.

d) Danışman öğretmen okul dışından sağlanacak desteklerle ilgili olarak sosyal etkinlikler kurulunu bilgilendirir ve okul müdürünün olurunu alır.

e) Sınıf öğretmenleri ile sınıf/şube rehber öğretmenlerinin yanında gönüllü veliler de sosyal etkinlikler çalışmalarına katılarak öğrencilere yardım ve rehberlikte bulunurlar.

f) Sosyal etkinlikler kapsamında yapılan çalışmalarla ilgili giderler, okul-aile birliklerince veya projeye destek veren kurum/kuruluşlarca sağlanır.

g) Öğrencilerin sosyal etkinlikler kapsamında yapacakları çalışmaları sonuçlandırıp sonuçlandırmadığı, karnelerde düzenlenecek "Sosyal Etkinlik" bölümüne "TAMAMLANDI", "TAMAMLANMADI" şeklinde yazılarak gösterilir.

h) Sosyal etkinlikler; öğrenci, sınıf öğretmeni, sınıf/şube rehber öğretmeni tarafından Sosyal Etkinlikler Öğrenci Değerlendirme Formu (EK-7) ve Sosyal Etkinlikler Danışman Öğretmen Değerlendirme Formu (EK-8) na göre değerlendirilir. Bu değerlendirmenin sonucu öğrenci dosyasındaki ilgili bölüme işlenir.

ı) Çalışmalar için Sosyal Etkinlikler Yıllık Çalışma Planı (EK-3) veya Sosyal Etkinlikler Proje Öneri Formundan (EK-4) hangisinin düzenleneceğine bu çalışmalarda görev alan öğrencilerle danışman öğretmenler birlikte karar verir. Çalışmaların projelendirilmesi hâlinde Sosyal Etkinlikler Proje Öneri Formunun yanı sıra, Sosyal Etkinlikler Proje Uygulama Takvimi (EK-6) hazırlanır ve çalışmaların sonunda Sosyal Etkinlikler Proje Sonuç Raporu (EK-5) düzenlenir. Tüm çalışmalar, sosyal etkinlikler kurulu ve okul müdürlüğünce onaylandıktan sonra uygulamaya konulur.

Sosyal Etkinlikler Kurulu

Madde 8 — Sosyal etkinlikler kurulu, müdürün görevlendireceği bir müdür yardımcısının başkanlığında danışman öğretmenlerin aralarından seçecekleri bir danışman öğretmen, kulüp temsilcilerinin aralarından seçecekleri üç öğrenci ile okul-aile birliğini temsilen iki veliden oluşur.

Kurul, kulüp ve toplum hizmeti kapsamındaki etkinliklerin verimli bir şekilde yürütülmesi için danışman öğretmenler, öğrenciler, gönüllü veliler ve diğer öğretmenlerle iş birliği içinde çalışmaları koordine eder. Okul dışı etkinliklerde ilgili birimlerle iş birliği yaparak bu çalışmaların yürütülmesi için gerekli tedbirleri alır.

Gönüllü Velilerin Belirlenmesi

Madde 9 — Öğretim yılı başındaki okul-aile birliği toplantısında, gönüllü velilerin görev ve sorumluluklarının tanıtımından sonra, öğrencilerin sosyal etkinlik çalışmalarına yardımcı olacak gönüllü velilerin seçimi yapılır. Aynı toplantıda Gönüllü Veli Başvuru Formları (EK) dağıtılır ve bu formların doldurularak daha sonra kurulacak olan sosyal etkinlikler kuruluna teslim edilmesi istenir.

Naklen gelen öğrencilerin velilerinin de Kurulca uygun görüldüğü takdirde sosyal etkinlik çalışmalarına katılması sağlanır.

Veli olmadığı hâlde bu çalışmalara gönüllü olarak katılmak isteyenlerin de Gönüllü Veli Formunu doldurarak okula başvurusu istenir. Uygun görülmesi hâlinde gönüllü veli olarak çalışmaları sağlanır.

İKİNCİ BÖLÜM

Kulüpler ve Çalışma Esasları

Öğrenci Kulübü

Madde 10 — Okul açıldıktan ve sınıf temsilcileri seçildikten sonra en kısa sürede; sınıf temsilcileri ile okul yöneticilerinin ve öğretmenlerin katılacağı toplantıda kurumun türüne, seviyesine, imkân ve şartlarına; çevrenin ekonomik, sosyal, kültürel ve coğrafi özelliklerine göre (EK-1) de yer verilen öğrenci kulüplerinden gerekli görülenlerine ya da öğrencilerin istekleri doğrultusunda farklı kulüplerin kurulmasına karar verilir.

Ayrıca kulüplerin oluşturulması sırasında aşağıdaki alanlar da göz önünde bulundurularak;

a) Zekâ oyunları (satranç, bilardo gibi),

b) Aileye ve çevreye ekonomik katkıda bulunma (ipek böceği, mantar, kümes hayvanı yetiştirmek, halı, kilim, kumaş dokumak, turist rehberliği yapmak gibi),

c) Millî ve insanî değerleri tanıma ve tanıtma (eski eserleri, yazma kitap ve levhaları toplamak, ören yerlerini incelemek, millî folklor ürünlerini araştırmak, öğrenmek ve derlemek)

amaçlı öğrenci kulüpleri de kurulabilir.

Konuları birbirine yakın olan kulüpler ayrı ayrı kurulabileceği gibi birleştirilerek de yeni öğrenci kulüpleri oluşturulabilir.

Öğrenci Kulübü Çalışma Esasları

Madde 11 — Öğrenci kulübü çalışmalarının yürütülmesinde aşağıdaki hususlara uyulur;

a) Öğrenci kulübü ile ilgili işlerin planlanması, yürütülmesi öğrencilerce yapılır.

b) Sınıf öğretmenleri ile sınıf/şube rehber öğretmenleri, belirlenen öğrenci kulüplerinin tanıtımını, amaçlarını, çalışma esaslarını, öğrencilere kulübü seçmeden önce açıklar.

c) Öğrencilerin ilgi duydukları en az bir öğrenci kulübüne üye olmaları esastır. Her öğrenci, bir öğrenci kulübü üyesi olmakla birlikte, isterse sınıf öğretmeni ve sınıf/şube rehber öğretmeninin bilgisinde diğer bir öğrenci kulübüne ve etkinliklerine de katılabilir. Bu çalışmaların koordinasyonu sosyal etkinlikler kurulunca sağlanır.

d) Sınıf öğretmeni ile sınıf/şube rehber öğretmenleri, sınıflarında oluşturulan öğrenci listesinin bir örneğini danışman öğretmene, bir örneğini de okul yönetimine verir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Toplum Hizmeti ve Çalışma Esasları

Toplum Hizmeti

Madde 12 — Öğrencilerin; ailesine, çevreye ve topluma duyarlı, gönüllü çalışma bilincine sahip, sorun çözen ve çözüm üreten, resmî, özel, sivil toplum kurum ve kuruluşları ile iş birliği içinde çalışma becerilerini geliştirmiş birer fert olarak yetişmeleri için toplum hizmeti çalışmalarına yer verilir.

Toplum hizmeti çalışmaları, öğrencilerin yaş ve bilgi seviyelerine uygun öğrenci kulübü çalışmaları kapsamında, ayrı olarak veya bireysel olarak ya da grupla hazırlanacak çalışma planlarına ve projelere göre yaptırılır.

Toplum hizmeti;

a) Velilerin okulla iş birliğini artırmaya yönelik çalışmalar yapmak,

b) Okulu ve çevresinin güzelleştirilmesi, bakım ve onarımının yaptırılması yönünde çalışmalar yapmak,

c) Kendi okulunun veya imkânları yetersiz diğer okulların kitap, araç-gereç ve ihtiyaçlarını gidermek için kampanyalar düzenlemek,

d) Alt ve diğer sınıflardaki öğrencilerin ders, ödev ve proje çalışmalarına yardımcı olmak,

e) Toplumda Türkçe’yi doğru, güzel, etkili kullanma bilincini geliştirme ve kitap okuma alışkanlığını kazandırmaya yönelik çalışmalar yapmak,

f) Çevreyi korumak, güzelleştirmek, parklar oluşturmak, tarihî ve kültürel değerlerimizi korumak ve yaşatmak için çalışmalarda bulunmak,

g) Toplum kurallarına uyulması için öğrencileri ve halkı bilinçlendirme çalışmaları yapmak,

h) Trafik kurallarına uyulması için öğrencileri ve halkı bilinçlendirme çalışmaları yapmak,

ı) Okul bahçesini, çevreyi, boş arazi ve alanları ağaçlandırmak, erozyonla mücadele etmek, yok olmaya yüz tutmuş bitki türlerini korumak ve yetiştirmek için çalışmalar yapmak,

j) İhtiyaç sahibi insanlara yardımcı olmak,

k) Çevrelerindeki yaşlı ve bakıma muhtaç insanlara günlük işlerinde yardımcı olmak,

l) Huzur evlerinde ve çocuk yuvalarındaki insanların hayatlarını kolaylaştırıcı, onların toplumla kaynaşmalarını sağlayıcı çalışmalar yapmak,

m) Kimsesiz, engelli ve sokakta yaşayan çocuklara yardımcı olmak,

n) Sosyal hizmet amaçlı sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarına destek sağlamak

gibi etkinlikleri kapsar.

Toplum Hizmeti Çalışma Esasları

Madde 13 — Toplum hizmeti çalışmalarında aşağıda belirtilen hususlar esas alınır.

a) Öğrenciler, bireysel olarak veya grup hâlinde yapacakları toplum hizmeti çalışmalarına Sosyal Etkinlikler Yıllık Çalışma Planı veya Sosyal Etkinlikler Proje Öneri Formunu hazırlayıp danışman öğretmenlerine onaylattıktan sonra başlarlar. Projelerini tamamladıklarında Sosyal Etkinlikler Proje Sonuç Raporunu danışman öğretmene verirler.

b) Öğrenci kulübü çalışmaları kapsamında yapılacak toplum hizmeti çalışmaları da kulüp çalışmaları kapsamında hazırlanacak Sosyal Etkinlikler Yıllık Çalışma Planı veya Sosyal Etkinlikler Proje Öneri Formunda belirtilir, gerekli onaylar alındıktan sonra uygulamaya konur.

c) Öğrenciler, ilköğretim kurumlarının 1 inci, 2 nci ve 3 üncü sınıflarında yılda 15 saat, inci sınıflarında 20 saat; orta öğretim kurumlarının tüm sınıflarında 25 saat olmak üzere toplum hizmeti çalışmalarına katılırlar.

d) Öğrencinin seçtiği toplum hizmeti çalışmaları sonucunda velisinin izni alınır (EK).

e) Öğrenci kulübü kapsamında yapılacak toplum hizmeti çalışmalarında halk eğitim merkezleriyle diğer kurum ve kuruluşlar arasında iş birliği yapılarak bunların imkânlarından yararlanılır.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Sosyal Etkinlikler ile İlgili Görevler

Müdürün Görevleri

Madde 14 — Müdür, sosyal etkinliklerin mevzuata uygun ve verimli olarak yürütülmesinden sorumludur. Müdür, gerekli gördüğü durumlarda görevlendireceği müdür yardımcılarına veya öğretmenlere yazılı olarak yetki ve sorumluluk verebilir.

Müdür;

a) Velilere gerekli duyuruları yapar ve onları çalışmalara katılmaya teşvik eder.

b) Okulun eğitim-öğretime açılışının 3 üncü haftasında öğrenci kulüp ve toplum hizmeti çalışmalarını başlatır.

c) Danışman öğretmen ve gönüllü velilere rehberlik yapar, gerektiğinde yazışmaları koordine eder.

d) Öğrenci kulübü çalışma planları ile proje önerilerini onaylar.

Danışman Öğretmenin Görevleri

Madde 15 — Danışman öğretmen;

a) Kulübün öğrenci sayısını liste hâlinde sosyal etkinlikler kuruluna bildirir.

b) Çalışmalarda öğrencileri, yaratıcı ve özgün fikirler üretmeye teşvik eder.

c) Çalışmaların genel gözetim ve rehberliğini sağlar.

d) Çalışmaların seyrini takip ederek sonucu, sosyal etkinlikler kuruluna bildirir.

e) Kulüp çalışmaları ile ilgili yazışmaları koordine eder.

f) Sosyal Etkinlikler Yıllık Çalışma Planı, Sosyal Etkinlikler Proje Uygulama Takvimi, Sosyal Etkinlikler Öğrenci Değerlendirme Formu, Sosyal Etkinlikler Proje Öneri Formu ve Sosyal Etkinlikler Proje Sonuç Raporunun hazırlanmasına rehberlik eder.

g) Yapılacak tüm çalışmalarda öğrencilerin duygu ve düşüncelerini etkilemeksizin yazım kuralları ve benzeri konularda yardımcı olur.

h) Kulüpteki öğrenciler ile toplanır, onları yönlendirir ve yapılan çalışmaları değerlendirir.

ı) Okul müdürüne karşı sorumludur.

Sınıf Öğretmenleri ile Sınıf/Şube Rehber Öğretmenlerinin Görevleri

Madde 16 — Sınıf öğretmenleri ile sınıf/şube rehber öğretmenlerinin görevleri şunlardır;

a) Öğretmenler, kurulca belirlenen kulüplerin amaçları ve çalışmaları hakkında öğrencileri bilgilendirir.

b) Öğrencilerin ilgi ve isteklerine göre belirlenen kulüplere göre üye olmalarını sağlar.

c) Kulüplere öğrenci seçiminde danışman öğretmenle iş birliği yapar.

d) Sınıflarda oluşturulan öğrenci listelerinin bir örneğini danışman öğretmene bir örneğini de okul yönetimine verir.

e) Okulda ve çevrede yapabilecekleri toplum hizmetlerini öğrencilere tanıtır.

f) Öğrencileri ilgi, istek ve yetenekleri doğrultusunda toplum hizmeti çalışmalarına yönlendirir. Bu çalışmalarda öğrencilere rehberlik ve danışmanlık yapar.

g) Kulüp çalışmaları ve toplum hizmetleri ile ilgili projenin hazırlanmasında ve uygulanmasında öğrencilere rehberlik yapar.

h) Projenin uygulama aşamalarında öğrenci velisiyle iş birliği içinde bulunur.

ı) Projenin uygulama aşamalarında çalışmaları izler, görülebilecek eksikliklerin giderilmesi için gerekli tedbirleri alır.

j) Çalışmaların sonucunda projeyi değerlendirerek öğrenci değerlendirme formu ile sonucunu gizlilikle okul yönetimine bildirir.

Gönüllü Velinin Görevleri

Madde 17 — Gönüllü veli;

a) Proje önerilerinin hazırlanmasında ve proje uygulanması sırasında sınıf öğretmenleri ile sınıf/şube rehber öğretmenlerine yardımcı olur.

b) Etkinliklerin, bireysel veya gruplar hâlinde yapılmasına katkı sağlar.

c) Okul dışı çalışmalarında öğrencilere yardımcı olur.

d) Gerektiğinde çalışmalara maddî destek sağlar.

Ayrıca, "Gönüllü Veliler Hangi İşleri Yapabilir"de belirtilen işleri de yapabilirler (EK-9).

Öğrenci Kulübü Temsilcisinin Görevleri

Madde 18 — Temsilci;

a) Öğrencilerle birlikte yıllık çalışma planlarının hazırlanmasını sağlar ve onaylanması için danışman öğretmene verir.

b) Yapılacak faaliyetlerle ilgili görev paylaşımını ve görev dağılımını danışman öğretmene bildirir.

c) Yapılan çalışmalar hakkında danışman öğretmeni bilgilendirir.

d) Kulüp üyelerinin belirli zamanlarda toplanmasını sağlar.

e) Kulüp çalışmalarıyla ilgili yazışmaları yapar ve dosyalanmasını sağlar.

f) Kulüp üyelerince yapılacak proje çalışmalarında koordineyi sağlar.

Öğrencilerin Görevleri

Madde 19 — Öğrenciler;

a) En az bir öğrenci kulübüne üye olur ve en az bir toplum hizmeti yapar.

b) Toplantı ve çalışmalara düzenli olarak katılırlar.

c) Toplum hizmeti çalışmalarını düzenli olarak kaydeder, çalışmalarında kendilerine rehberlik ve danışmanlık yapan öğretmene her hafta imzalatır.

d) Proje çalışmalarında yapacakları değişiklikleri, sınıf öğretmeni ile sınıf/şube rehber öğretmenine bildirir.

e) Kendisi ile ilgili doldurması gereken formları zamanında danışman öğretmene verir.

f) Okul dışında yaptıkları etkinliklerde okulunu en iyi biçimde temsil etmeye çalışır.

BEŞİNCİ BÖLÜM

Diğer Sosyal Etkinlikler

Diğer Etkinlikler

Madde 20 — Sosyal etkinlikler kapsamında aşağıdaki faaliyetlerde de bulunulabilir. Bu faaliyetlere okul yönetimi ve öğretmenlerin yanında kulüplerde görev alan öğrencilerin aktif katılımı ve bu çalışmaların öğrencilerce planlaması sağlanır.

Okulda;

a) Geziler,

b) Yarışmalar,

c) Beden eğitimi, izcilik, müzik ve halk oyunları çalışmaları,

d) Yayınlar,

e) Gösteriler,

f) Tiyatro çalışmaları,

g) Defile, sergi ve kermes

gibi çalışmalarla çeşitli etkinlikler düzenlenebilir.

Geziler

Madde 21 — Sosyal etkinlikler kapsamında yakın çevre, yurt içi ve yurt dışına inceleme veya ziyaret amaçlı geziler düzenlenebilir. Bu geziler, hazırlanacak gezi planına göre yapılır.

Bu konuda aşağıdaki hususlara uyulur;

a) Herhangi bir dersle ilgili olarak veya sosyal etkinlikler kapsamında çalışma programlarında gösterilen konularla ilgili olarak geziler düzenlenir. Ders öğretmenleri veya danışman öğretmenler, gezi planlarını en az 15 gün önce okul müdürüne verirler.

b) Okul müdürü, geziye katılacak öğrenci velilerinin yazılı izninin alınması şartıyla uygun gördüğü takdirde gezi planını onaylar.

c) Okul müdürü, uygun gördüğü gezilerle ilgili yazıyı en az 7 gün önce bağlı bulunduğu yerin mülkî amirine bilgi verilmek üzere il/ilçe millî eğitim müdürlüğüne gönderir.

d) Bilgi yazısında, gezilere katılacak yönetici, öğretmen, öğrenci ve veli isimleri ile gezi planı yer alır.

e) Gezilerde 40 öğrenciye kadar bir yönetici ve en az bir gözetici öğretmen ile gerektiğinde gönüllü veli görevlendirilir. İmkânları yetersiz öğrencilerin gezi giderleri, okul-aile birliğince karşılanır.

f) Geziler, eğitim-öğretimi aksatmayacak şekilde düzenlenir.

Yarışmalar

Madde 22 — Sosyal etkinlikler ve diğer ders faaliyetleri kapsamında öğrencilerin ilgi ve yeteneklerini geliştirmelerine, kendilerine güven duyabilmelerine, sosyal ilişkilerde anlayışlı ve saygılı olabilmelerine, bilimsel düşünce ve inceleme alışkanlığı kazanabilmelerine imkân sağlamak amacıyla çeşitli yarışmalar düzenlenir.

Bu konuda aşağıdaki hususlar göz önünde bulundurulur;

a) Yarışma konuları, sınıfın düzeyine ve programlara uygun olarak belirlenir.

b) Bu Yönetmelikte belirtilen konularda veya inceleme, kompozisyon, şiir, hikâye, resim, müzik, spor, proje, bilgisayar, halk oyunları ve benzeri alanlarda en az bir yarışma düzenlenir.

c) Yarışmalar, sınıf içi, okul içi, okullar arası ve yurt içi düzenlenebileceği gibi uluslararasında da düzenlenebilir.

d) Okul ve sınıf içi yarışmalar ile ilgili esaslar ve yarışma konuları, okul müdürünün veya görevlendireceği müdür yardımcısının başkanlığında ilgili kulüp danışman öğretmenlerinden ve temsilcilerinden oluşturulan komisyonca; okullar arası yarışma konuları ile yarışma esasları ise il/ilçe millî eğitim müdürlüklerince oluşturulan komisyonca belirlenir.

e) Bakanlık dışında kalan kurum ve kuruluşlarca düzenlenecek il düzeyindeki yarışmalara katılım Valiliğin, yurt çapındaki yarışmalar ise Bakanlığın izni ile gerçekleştirilir.

f) Okul ve sınıf içi yarışmaların değerlendirilmesi, bu yarışmalar için oluşturulan komisyonca, okullar arası yarışmaların değerlendirilmesi ise bu yarışmalar için oluşturulan komisyonca yapılır. Okul içi yarışmalarda yarışmaya katılan sınıflardan temsilci birer üye de bulundurulur.

g) Yarışmalar, eğitim- öğretimi aksatmayacak şekilde düzenlenir.

h) Yarışmalarda derece alanlar ödüllendirilir. Başarılı öğrencilere, diğer bakanlık kamu kurum ve kuruluşlarıyla iş birliği sonucunda sağlanan yaz kampı imkânlarından da yararlandırılmalarında öncelik tanınır.

Beden Eğitimi, İzcilik, Müzik ve Halk Oyunları Çalışmaları

Madde 23 — Öğrencilerin psikolojik ve bedensel yönden dengeli ve sağlıklı bir kişiliğe sahip olmalarına, gelişimlerine, serbest zamanlarını değerlendirme alışkanlığı kazanmalarına ve kendilerini ortaya koymalarına imkân sağlamak amacıyla beden eğitimi, izcilik, müzik ve halk oyunları gibi çalışmalara yer verilir. Bu çalışmalar ilgili mevzuatına göre yürütülür.

Yayınlar

Madde 24 — Okullarda; Türk Millî Eğitiminin genel amaç ve temel ilkeleri ile sosyal etkinliklerin amaçlarına uygun olarak öğrencilerin, Türkçe’yi doğru, güzel ve etkili kullanma, kendilerini ifade etme, özgür, eleştirel düşünme ve iletişim kurma yeteneklerini geliştirmesi amacıyla öğrenci kulüpleri ile toplum hizmeti çalışmalarını tanıtıcı nitelikte duyuru, dergi, gazete ve yıllıklar çıkarılabilir.

Bu amaçla müdürün veya görevlendireceği müdür yardımcısının başkanlığında, biri kültür dersleri öğretmeni olmak üzere iki öğretmen, ilgili sosyal etkinlikler danışman öğretmeninden oluşan inceleme kurulu ile kulüp üyeleri arasından seçilen ve okul yönetimince uygun görülen beş öğrenciden de seçme kurulu oluşturulur.

Bu konuda aşağıdaki hususlar göz ününde bulundurulur;

a) Duyuru, dergi, gazete ve duvar gazetelerinin yazılarından okul müdürü veya görevlendireceği bir müdür yardımcısı sorumludur. Dergilerin sahibi, okul adına dergiyi çıkaran sosyal etkinlikler danışman öğretmeni ya da okul müdürü olabilir.

b) Okullarda bir ders yılında çıkarılacak dergi sayısı okul müdürünce belirlenir.

c) Dergi veya gazetelerin çıkarılabilmesi için gerekli kaynak, okul-aile birliğince sağlanır.

d) Dergi veya gazetelerde yayımlanacak öğrenci yazıları, seçme kurulu ile inceleme kurulunda, öğretmenlere ait yazılar ise inceleme kurulunda değerlendirilir.

e) Dergi ve gazetelerde yayımlanacak öğrenci yazıları, seçme kurulunca değerlendirilerek uygun görülenler inceleme kuruluna sunulur.

f) İnceleme kurulu, seçme kurulunda değerlendirilen yazılarla öğretmenler tarafından hazırlanan yazıları inceler. Dergi ve gazetelerde yayımlanması uygun görülenler, inceleme kurulu kararı ile tespit edilir. İnceleme kurulunun kararları yönetimce dosyasında saklanır.

g) İnceleme kurulunca, dergi veya gazetelerde yayımlanan yazılarda anlatım ve yazım hatası olmamasına ve sade bir dil kullanılmasına dikkat edilir.

h) Okullarca yayınlanan dergi, gazete ve yıllıklarda yer alan yazı, resim ve karikatürlerin birer örneği ile duvar gazetelerinin kaldırılan nüshaları, dosyalarında iki yıl süreyle saklanır.

ı) Okul dergi ve gazetelerinde yer alacak yayınlarda;

1) Öğrencilerin Türk Bayrağı’na, vatanına, milletine, Atatürk İlke ve İnkılâplarına, Türkiye Cumhuriyetine, demokrasi ve insan haklarına karşı duyulan sevgi, saygı ve bağlılığını yansıtan,

2) Ülkesine, milletine ve insanlığa büyük hizmetlerde bulunmuş bilim adamı ve sanatçıların hayat ve eserlerini tanıtan,

3) Öğrencilerin alanlarında yapacakları bilimsel, sanatsal, kültürel ve sportif çalışmaları tanıtan,

4) Okuldan mezun olmuş ve okula hizmet etmiş önemli kişileri ve eserlerini tanıtan,

5) Okulun bulunduğu yerin tarihini, eski eserlerini, kültür değerlerini, folklorunu ve coğrafyasını çeşitli yönleriyle tanıtan,

6) Devlet büyüklerinin okul ziyaretlerini hatırlatan,

7) Okulda sunulan tiyatro, konser veya gösterilen filmleri tanıtan,

8) Bayramlar, belirli gün ve haftalarla ilgili çalışmaları tanıtan,

9) Sınıfça veya okulca yapılan gezi, gözlem ve incelemeleri gösteren,

10) Endüstri ve teknoloji alanında ortaya çıkan gelişmeleri tanıtan,

11) Toplum hizmeti çalışmalarını yansıtan,

12) Okulla ilgili gezi, inceleme, gözlem, yıl sonu etkinlikleri, sergi, diploma törenleri ve okulun ağaçlandırılması gibi faaliyetleri belirten,

13) Mezun öğrencilerin üst öğrenimde ve meslek hayatında gösterdikleri başarılarını gösteren,

14) Okul kütüphanesine kazandırılan eserleri tanıtan

Resim, fotoğraf, karikatür, şiir, bilimsel ve edebî yazılarla proje çalışmalarına yer verilir.

Gösteriler, Konferans ve Paneller

Madde 25 — Öğrencilere, Türk Millî Eğitiminin genel amaç ve temel ilkelerine, onların gelişim düzeylerine uygun öğretici, estetik duygularını güçlendiren ve güzel sanatlara ilgilerini çeken çeşitli gösteriler düzenlenir.

Bu konuda aşağıdaki hususlar göz önünde bulundurulur;

a) Film ve gösteriler, okul müdürünce görevlendirilen bir müdür yardımcısı başkanlığında iki öğretmenden oluşan komisyonun incelemesi sonucundaki tavsiyesi ve okul müdürünün izni ile gösterilir.

b) Bakanlık dışındaki resmî ve özel kuruluşlarca hazırlanan film, tiyatro, konser ve diğer sanatsal gösteriler, okul müdürlüğünce görevlendirilen alan öğretmeni, varsa eğitim uzmanı, psikolog ve sanat eleştirmeninden oluşan komisyonca incelenir. İzlenmesinde sakınca olmadığına ilişkin rapor, il/ilçe millî eğitim müdürünce onaylanır ve söz konusu etkinlikler, ilgili okul müdürünün sorumluluğunda gerçekleştirilir. Okullar arası etkinlikler, ilgili okul yöneticileri ile eğitim bölgesi koordinatör müdürünün iş birliği sonucunda gerçekleştirilir.

c) Bu etkinliklerin hangi tür okullarda gerçekleştirileceği raporda belirtilir.

d) Okullarda ayrıca konferans, panel ve benzeri etkinliklerin yapılabilmesi için il/ilçe millî eğitim müdürlükleri bilgilendirilir.

Tiyatro Çalışmaları

Madde 26 — Türk Millî Eğitiminin genel amaçları doğrultusunda öğrencilerin millî ve estetik duygularını güçlendirmek, güzel sanatlar alanındaki yetenek ve becerilerini artırmak, serbest zamanlarını değerlendirmek ve okul-çevre arasındaki bağları sağlamlaştırmak amacıyla tiyatro çalışmaları düzenlenir.

Tiyatro çalışmalarında;

a) İlköğretim okullarında skeç türü kısa oyunlara, orta öğretim kurumlarında skeç ve daha uzun oyunlara yer verilebilir. Ders dışı zamanlarda yapılacak bu etkinliklere öğrencilerin geniş ölçüde katılımı sağlanır.

b) Büyük oyunlar; millî bayram, önemli gün, hafta ve yıl dönümlerinde ya da ders yılı sonunda olmak üzere en fazla iki defa gerçekleştirilir.

c) Bakanlıkça tavsiye edilmiş, öğretmen veya öğrencilerce yazılmış ya da çevrilmiş, millî ve manevî duyguları canlı tutan, aile, vatan ve millet sevgisini yücelten; insanlık ve doğa sevgisini kazandıran; Türkçe’nin doğru, güzel ve etkili olarak kullanıldığı öğrenci seviyesine uygun oyunlar temsil edilir.

d) İlköğretimin inci sınıf öğrencilerince oynanan oyunların süresi yarım saati geçemez ve rolleri uzun oyunlar oynatılamaz.

e) Oyunlarda ağırlıklı olarak okulun öğrencilerine, istemeleri hâlinde öğretmenlerine, diğer personeline ve velilerine de rol verilebilir. Diğer kurum ve kuruluşlarca hazırlanan oyunlarda öğrencilerin görev alabilmeleri için velilerinden ve okul yönetiminden izin alınır.

f) Oyunlarda dekor ve kostümlerin sadeliğine ve doğallığına özen gösterilir.

g) Okullarda yabancı dille yazılmış küçük oyunlar da oynanabilir.

h) Oyunlarda ve çeşitli gösterilerde yaralayıcı, öldürücü, zehirleyici araç-gereç ve malzemenin kullanılmamasına özen gösterilir.

ı) Oyunlar, gösteriler için oluşturulan komisyonca incelenir, oynanmasında sakınca olmadığına ilişkin rapor okul müdürünce onaylandıktan sonra tiyatro etkinlikleri gerçekleştirilir.

Defile, Sergi ve Kermes

Madde 27 — Öğrenciler, öğretim yılı içinde toplum hizmeti ve diğer derslerle ilgili projeler kapsamında gerçekleştirdikleri çalışmaları, uygun zamanlarda okulda, çevre okul veya eğitim bölgesindeki diğer okullarla yerel düzeyde, başka eğitim bölgesi, il/ilçedeki okullarla ulusal ve uluslar arası düzeyde ortaklaşa düzenleyecekleri defile, sergi ve kermes yoluyla topluma tanıtırlar.

Eğitsel değer taşıyan çalışmaların defile, sergi ve kermes yoluyla yerel ve ulusal düzeyde tanıtılmasında aşağıdaki esaslara uyulur;

a) Okul içinde sergilenecek öğrenci kulübü ve toplum hizmeti proje çalışmaları, sosyal etkinlikler kurulunca belirlenir. Okul içi defile ve sergiler, belirlenen bir tarihte hafta boyunca eğitim kurumu ve çevre birlikteliğini en üst düzeyde sağlayacak biçimde düzenlenir.

b) Düzenlenecek defile, sergi ve kermeslerde, yakın okullar iş birliği içinde çalışırlar.

c) Eğitim bölgesinde öğrenci, öğretmen ve çevre etkileşiminin en üst düzeye ulaştırılması, öğrencilerin öğrenmeye özendirilmesi, öğretmenlerin meslekî doyumlarının sağlanması amacıyla bir hafta süreyle öğretim yılı sonunda eğitim bölgesi danışma kurulunca belirlenecek tarihte öğrenci kulübü ve toplum hizmeti çalışmaları ile ilgili proje çalışmalarını tanıtıcı sergiler düzenlenir.

d) Düzenlenecek etkinliklerde il/ilçe millî eğitim müdürlükleri ile eğitim bölgeleri koordinatör müdürleri arasında iş birliği yapılır. Koordinasyon, defile, sergi ve kermesin düzenlendiği il millî eğitim müdürlüğünce sağlanır.

e) Defile, sergi ve kermeslerden sağlanacak gelirlerin kullanımı okul-aile birliklerince organize edilir.

ALTINCI BÖLÜM

Törenler

Törenlerle İlgili Esaslar

Madde 28 — Törenlerde aşağıdaki hususlar göz önünde tutulur;

a) Tören programı her okulda, müdür veya görevlendireceği bir müdür yardımcısının başkanlığında en az iki öğretmen ve bir öğrenci temsilcisinden oluşturulan komisyonca hazırlanır ve uygulanır.

b) Törenlere okulun öğrenci, öğretmen ve diğer görevlileri ile hazır bulunanlar katılır.

c) Törenlere protokol, emekli öğretmenler, veliler ve okuldan mezun olanlar davet edilir.

d) Okul binaları ile Atatürk köşesi; bayrak, flama ve mevzuata uygun afişlerle donatılır ve imkânlar ölçüsünde ışıklandırılır.

e) Okulda ve çevrede varsa bando, folklor ekibi ve yayın organlarından yararlanılmaya çalışılır.

f) Konuşma metinlerinin, şiirlerin ve diğer dokümanların müdürlükçe onaylanan birer örneği, o yıla ait tören dosyasında saklanır.

g) Törenlerde; Atatürk ve Türk büyükleri ile eğitim şehitleri için saygı duruşu ve İstiklâl Marşı’nın söylenmesinden sonra günün anlam ve önemine uygun şekilde hazırlanan programa göre hareket edilir.

h) Tören konuşmalarında, Türk Millî Eğitiminin genel amaçları ve temel ilkelerine, eğitim-öğretimin önemine, okulun tarihçesine ve gelişimine, önceki öğretim yılının değerlendirme sonuçlarına, okulun çevre ilişkilerine ve sağladığı yararlara, programlanan etkinliklere, okul-aile ilişkilerine ve öğrencilerden beklenen davranışlara yer verilir.

Bayrak Töreni

Madde 29 — Bayrak törenleri, Türk Bayrağı’nın ve İstiklâl Marşı’nın anlam ve önemine yaraşır şekilde düzenlenir. Törenlerde Bayrağımıza ve İstiklâl Marşımıza olan sevgi ve saygıyı güçlendirmek amaçlanır ve gerekli her türlü önlem alınır.

Bayrak törenlerinde aşağıdaki hususlar göz önünde tutulur;

a) Bayrak törenlerine, tören sırasında okulda bulunan yönetici, öğretmen, öğrenciler ile diğer görevliler, "Millî Eğitim Bakanlığı ile Diğer Bakanlıklara Bağlı Okullardaki Görevliler ve Öğrencilerin Kılık Kıyafetlerine İlişkin Yönetmelik" hükümlerine uygun bir kıyafetle katılır.

b) Bayrak töreni ve diğer törenler okulun açılışında, ders yılı sonunda, hafta başında ve sonunda, bayram tatili başlangıcında ve sonunda yapılır.

c) Okul yöneticileri, nöbetçi öğretmenler, müzik ve beden eğitimi öğretmenleri ile okulda bulunan öğretmenler ve görevli öğrencilerce hazırlanan törenler, bu Yönetmelik ile 25/1/ tarihli ve 85/ sayılı Türk Bayrağı Tüzüğü hükümlerine göre yürütülür.

d) Okulda millî bayram, genel tatil ve hafta tatili başlangıcı ve bitiminde tören yapmak üzere ayrı bir bayrak direği bulunur. Tek bayrak direği varsa bayrak; törenden önce indirilir ve törenle bayrak direğine çekilir.

e) Konuşmalar, İstiklâl Marşı’nın söylenmesinden önce bitirilir.

f) İstiklâl Marşı’nın ilk iki kıtası, törene katılanlar tarafından birlikte, bestesine uygun ve yüksek sesle söylenir.

g) 22/9/ tarihli ve sayılı Türk Bayrağı Kanunu ile Türk Bayrağı Tüzüğü hükümlerine uymayan bayraklar okullarda bulundurulmaz.

h) Bayraklar, okulda özenle saklanır. Özelliği kaybolan bayrakların kullanımdan kaldırılması mevzuatına göre yapılır.

ı) Törenlerin yürütülmesinden okul müdürü sorumludur.

YEDİNCİ BÖLÜM

Bayramlar, Belirli Gün ve Haftalar

Millî Bayramlar ve Yerel Kurtuluş Günleri

Madde 30 — Okullarda kutlanacak millî bayramlar ve yerel kurtuluş günleri;

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı.

19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı.

30 Ağustos Zafer Bayramı.

Yerel Kurtuluş Günleri.

Millî bayramlar ve yerel kurtuluş günlerinin kutlanmasında aşağıdaki hususlar göz önünde bulundurulur;

a) Okullar, millî bayramlar ve yerel kurtuluş günlerinin kutlanması ile ilgili okul içi ve okul dışı etkinliklere bütün imkânlarıyla katılırlar. Millî bayramlar ve yerel kurtuluş günlerinde öğretmen ve öğrenciler kendilerine verilen görevleri yaparlar.

b) Okullar, yaz tatiline rastlayan kutlamalara, kutlama komitesince hazırlanan programa göre temsilî olarak katılırlar.

c) Okullar, kutlamalarda ilgili mevzuat hükümlerince donatılır. Büyük yerleşim merkezlerinde okulların bütünüyle katılamaması durumunda törenler okullarda yapılır. Bu törenlerde ilgili mevzuatta belirtilen esaslara göre hareket edilir.

Dinî Bayramlar

Madde 31 — Pansiyonlu ve yatılı okullarda Ramazan ve Kurban Bayramları yönetici, öğretmen, öğrenci ve diğer personelin katılımıyla kutlanır.

Belirli Gün ve Haftalar

Madde 32 — Okul/kurumlarda anılacak, kutlanacak gün ve haftalar, ekte düzenlenmiştir (EK-2).

Çevrenin özelliği, okulun fizikî durumu ve imkânları göz önünde tutularak okul yönetimince belirlenen bu etkinliklerin hangilerinin sınıf içi, sınıflar arası veya okul düzeyinde gerçekleştirileceği ve bu etkinliklerde hangi kulüp ve öğrencilerin görevlendirileceği öğretmenler kurulunca kararlaştırılır.

Belirli gün ve haftalarla ilgili etkinliklere, öğrencilerin aktif katılımları sağlanır.

Daha kapsamlı yapılması istenen etkinliklerin planlanması, eğitim bölgeleri koordinatör müdürü ile il/ilçe millî eğitim müdürlüklerince yapılır.

Tutulacak Defter ve Dosyalar

Madde 33 — Öğrenci kulüplerinin çalışmalarında Toplantı Karar Defteri, Evrak Dosyası ve Zimmet Defteri tutulur.

SEKİZİNCİ BÖLÜM

Çeşitli Hükümler

Diğer Eğitim Kurumlarındaki Sosyal Etkinlikler ile Özel Yönetmeliği Bulunan Kollar

Madde 34 — Çıraklık ve Yaygın Eğitim Kurumları ile diğer eğitim kurumları kendi konumlarını dikkate alarak sosyal etkinliklerini bu Yönetmelik hükümlerine göre yürütürler.

Özel Yönetmelikler

Madde 35 — Bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden önce çıkarılmış olan; Okul Spor Kolları, Kooperatifçilik Kolu, Sivil Savunma Kolu yönetmeliklerinin adında ve madde metinlerinde geçen "kol" ibaresi "kulüp" olarak değiştirilmiştir.

Yönetmelikte Yer Almayan Hükümler

Madde 36 — Bu Yönetmelikte yer almayan hususlarda Millî Eğitim Bakanlığının diğer mevzuat hükümlerine uyulur.

DOKUZUNCU BÖLÜM

Son Hükümler

Yürürlükten Kaldırılan Mevzuat

Madde 37 — 25/5/ tarihli ve sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İlköğretim, Lise ve Dengi Okullar Eğitici Çalışmalar Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıştır.

Yürürlük

Madde 38 — Bu Yönetmelik, yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

Madde 39 — Bu Yönetmelik hükümlerini Millî Eğitim Bakanı yürütür.

EK-1

ÖĞRENCİ KULÜPLERİ ÇİZELGESİ

Kültür ve Edebiyat Kulübü

Yayın ve İletişim Kulübü

Müzik Kulübü

ResimKulübü

Tiyatro Kulübü

Kütüphanecilik Kulübü

Sivil Savunma Kulübü

Gezi,Tanıtma ve Turizm Kulübü

Çevre Koruma Kulübü

Satranç Kulübü

Hayvanları Koruma Kulübü

Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma, Çocuk Esirgeme, Yeşilay ve BenzeriKulüpler

Sağlık, Temizlik,Beslenme ve Kızılay Kulübü

Spor Kulübü

Bilim-Fen ve Teknoloji Kulübü

Fotoğrafçılı Kulübü

Trafik Güvenliği ve İlkyardım Kulübü

Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma ve Okul Müzesi Kulübü

İzcilik Kulübü

BilinçliTüketici Kulübü

Meslek Tanıtma Kulübü

Demokrasi, İnsan Hakları ve Yurttaşlık Kulübü

Engellilerle Dayanışma Kulübü

Yeşili KorumaKulübü

Çocuk Hakları Kulübü

Felsefe Kulübü

EK –2

BELİRLİ GÜN VE HAFTALAR ÇİZELGESİ

Günler ve Haftalar

İlköğretim Haftası (Eylül ayının 3. haftası)

Gaziler Günü (19 Eylül)

Hayvanları Koruma Günü (4 Ekim)

Ahilik Kültürü Haftası ( Ekim)

Birleşmiş Milletler Günü (24 Ekim)

Kızılay Haftası(29 Ekim-4 Kasım)

Lösemili Çocuklar Haftası ( Kasım)

Atatürk Haftası ( Kasım)

Afet Eğitimi Hazırlık Günü (12 Kasım)

Dünya Felsefe Günü(20 Kasım)

Öğretmenler Günü (24 Kasım)

Dünya AIDS Günü(1 Aralık)

İnsan Hakları ve Demokrasi Haftası (10 Aralık gününü içine alan hafta)

Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası ( Aralık)

Enerji Tasarrufu Haftası (Ocak ayının 2. haftası)

Sivil Savunma Günü(28 Şubat)

Yeşilay Haftası (1Mart)

Girişimcilik Haftası (Mart ayının ilk haftası)

Bilim ve Teknoloji Haftası ( Mart)

İstiklâl Marşı’nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü (12 Mart)

Tüketiciyi Koruma Haftası( Mart)

Çanakkale Şehitlerini Anma Günü (18 Mart)

Türk Dünyası ve Toplulukları Haftası (21 Mart Nevruz gününü içine alan hafta)

Orman Haftası( Mart)

Dünya Tiyatrolar Günü (27 Mart)

Şehitler Haftası(14 Nisan)

Turizm Haftası( Nisan)

Dünya Kitap Günü ve Kütüphaneler Haftası (23 Nisan gününü içine alan hafta)

Bilişim Haftası (Mayıs ayının ilk haftası)

Trafik ve İlkyardım Haftası (Mayıs ayının ilk haftası)

Vakıflar Haftası(Mayıs ayının 2. haftası)

Engelliler Haftası ( Mayıs)

Müzeler Haftası( Mayıs)

Hava Şehitlerini Anma Günü (15 Mayıs)

Çevre Koruma Haftası (Haziran ayının 2. haftası)

Mahallî Kurtuluş Günleri ve Atatürk Günleri ile Tarihî Günler (Gerçekleştiği tarihlerde)

EK-3

SOSYAL ETKİNLİKLER YILLIK ÇALIŞMA PLÂNI

Okulun Adı:

Öğretim Yılı : /

KATILIMCI ÖĞRENCİ SAYISI

HAFTA

AMAÇ

YAPILACAK ETKİNLİKLER

BELİRLİ GÜN VE HAFTALAR

ÖğrenciKulübü TemsilcisiDanışman ÖğretmenOkul Müdürü

Adı Soyadı:Adı Soyadı:Adı Soyadı:

Sınıfı: İmza:İmza:İmza:

EK-4

SOSYAL ETKİNLİKLER PROJE ÖNERİ FORMU

Ben ve mesleğim hakkında kompozisyon. Gelecekteki mesleğim hakkında yazılar

Konuyla ilgili yazı:

"Ben ve mesleğim"

Dünyada binlerce meslek var ve birini ömür boyu seçmek elbette zor. 20 yılı aşkın bir süredir yatılı okul öğretmeniyim. Ve mesleğe ilk adımımı bir okul öncesi kurumunda yardımcı öğretmen olarak attım.

Mesleğim büyük sorumluluk ve özveri, dayanıklılık ve yardım etmeye hazır olmayı gerektiriyor. Eğitimciler doğru seçim, meslek ve zamanla biriken deneyim sayesinde doğmazlar, monash.pw koşullarda eğitimci olmak zor ve sorumludur, çünkü sadece kapsamlı bilgi ve deneyim değil, aynı zamanda büyük sabır da gereklidir. İşe yeni bir şey katmak için sürekli yaratıcı bir arayış içinde olmanız gerekir. Mesleğim önemlidir, toplum çocuklarına ileriki yaşama hazır, özgüvenli, daha fazla çalışmaya isteklidir.

Bence bir eğitimcinin işi - kişiliğin amaçlı, sistematik bir oluşum sürecidir.çocuk, gibiherhangi bir çocuk yalnızca kendisi için erişilebilir bir eğitim alma değil, aynı zamanda doğuştan gelen yeteneklerini geliştirme, kendini gerçekleştirmenin yollarını bulma ve toplumun tam teşekküllü bir üyesi olma fırsatına sahip olmalıdımonash.pw bir eğitimci olarak iyi bir fikrim var ve hepsini dikkate alımonash.pw öğrencinin bireysel özellikleri, ve işin yönergelerini ve biçimlerini dikkatlice seçin, çünküEğitim süreci ilginç, heyecan verici ve bilgilendirici olmalıdır. ve benim scehennem gibieğitimci- kendini geliştirme için koşullar yaratmakher öğrenci.

Eğitimci bir "genelci"dir. Bu sözler kimin hakkında? Bu sıfat haklı olarak benim olduğum ıslah okullarının öğretmenine atıfta bulunuyor.

Burada rastgele öğretmen yok,
Burada herkes mesleği ve ruhu olan bir öğretmendir,
Bir çocuğun kalbi bazen donmasın diye,
Bir aile olarak yatılı okulda yaşamak.

Ve ben, bir eğitimci olarak, sadece ellerimin sıcaklığını değil, aynı zamanda ruhumun sıcaklığını da her zaman hatırlamalıyım, çünkü eğitimci, çağrısıyla sonsuza dek Çocukluk gezegeninde kayıtlıdır.Bütün gün anne olmak, sorularını cevaplamak, haklı olarak övmek, teşvik etmek, fark etmek ve yardım etmek için çocuklar hakkında ne kadar çok şey bilmeniz gerekiyor!

L.N. Tolstoy şöyle yazdı: “Sevmek, sevdiğin kişinin hayatını yaşamaktır.” Neden her gün çocuklara gittiğimin anlamını görüyor muyum? Belki evet! Ben bir öğretmenim, çocukların bana ihtiyacı olduğunu hissediyorum. Öğrencilerin benim sevgime ve ilgime, bilgime ve deneyimime ihtiyaçları var; ebeveynleri - çocuk yetiştirme konusundaki tavsiyem ve desteğim. Çocukları oldukları gibi, tüm kusurları ve erdemleriyle seviyorum. Onlara iyiyi ve kötüyü, iyiyi ve kötüyü ayırt etmeyi öğretmeye çalışıyorum. Benlik saygılarını, kendilerinden ve eylemlerinden sorumlu olma yeteneklerini besliyorum. Sonuçta, çocuklar çiçektir!Ve çiçek kendi kendine büyür. Üst tarafından çekilmesine, “dürtülmesine” ve “tekmelenmesine” gerek yoktur. Sulanmalı, ısıtılmalı ve güneş tarafından aydınlatılmalıdır. İç ihtiyaçlarını ve isteklerini karşılayan koşullar yaratması gerekiyor. Ve sonra bitki, doğası gereği reçete edildiği gibi sağlıklı olacaktır.Çocuk bir insan mikropudur. En başından beri doyumsuz bir gelişme arzusu var. Ortaya çıkan kişiliğin amacı, benzersiz "Ben" ini öne çıkarmak, benzersiz kaderini ortaya çıkarmaktır. Ve ben bir öğretmen olarak ona bu konuda yardım etmeliyim.

Temel amacım, çocuklarda duygusal ilgi uyandırmak, öğrencilerin yaratıcı yeteneklerini en üst düzeye çıkaran koşullar yaratmaktır.

Eğitim çalışmamı planlarken, çocukların kendileri için yeni bir şeyler keşfedebilmeleri için her ders üzerinde düşünürüm, asıl şeye dikkat edin, böylece her çocuk yetenekleri ve yetenekleri ölçüsünde başarıya ulaşır. En güvensiz çocuklara gerekli ve önemli, bilgili ve yetenekli hissetmeleri için bir şans veriyorum.

Bir çocuğa mevcut koşullarda yaşamayı öğretmenin tek yolunun, kendi yeteneklerine tam olarak hakim olması için koşullar yaratmak olduğuna inanıyorum. Çocuğun hayatta başarılı olması için en önemli şey, bunun için de insan olması gerekir.

Hipokrat'ın “Zarar verme” yeminini işimin ana prensibi olarak görüyorum. Ve zarar vermemek için, mesleki yeterliliğinizi sürekli geliştirmeniz, bilgili olmanız, sabırlı olmanız gerekir, dayanacağım ve en önemlisi sevebilir, anlayabilir ve monash.pwçta, Fransız filozof Claude Helvetius'un dediği gibi: “Eğitimci, yetişkinlerin dünyasının kapılarını çocuklar için açan bir sihirbazdır. Ve eğitimcinin ne bildiği ve yapabileceği, öğrencilerine neyi ve nasıl öğreteceğine bağlıdır.

İşimi gerçekten çok seviyorum ve eğitimci olmanın bir yetenek ve yüksek profesyonellik olduğunu düşünüyorum. Öğrencilerimi sevgi, ilgi ve özenle kuşatmaya çalışıyorum ve karşılığında canlılık ve pozitiflik alıyorum. Öğrencilerim sayesinde kendimi genç ve enerjik hissediyorum.

“Pedagojik felsefemi” okul öncesi eğitim kurumunun öğretmeni Leoshchenko Tatyana Sergeevna'nın sözleriyle bitiriyorum:

Tabii ki, nazik olmalı!

Çocukları sev, öğrenmeyi sev,

mesleğini sev!

Bir öğretmen nasıl olmalıdır?

Tabii ki cömert olmalısın.

Pişman olmadan kendimi

Çocuklara vermeli!

Herkes gelecekteki mesleğinin seçimini düşünüyor. Dünyadaki mevcut tüm meslekleri listelemek imkansızdır. Toplumun onsuz yapamayacağı sadece bir tane var - bu bir öğretmen.

Kompozisyon Gazetecisi - gelecekteki mesleğim (gazeteci olmak istiyorum)

Meslek seçmek en kolay karar değil ama ben seçtim. Bu bir gazetecinin mesleğidir. Tüm meslekler kendi yollarıyla özel ve ilginçtir. Gazeteci olmak çok konuşmak demektir

Kompozisyon Neden sınır muhafızı olmak istiyorum

Cevap basit, çünkü bu çok önemli bir meslek. Babam karakolda görev yapıyor ve annem tıbbi birimde çalışıyor.

Kompozisyon Moda tasarımcısı olmak istiyorum (meslek)

Hatırlayabildiğim kadarıyla, her zaman bebekler için bir şeyler diktim. Daha çok oyuncak bebek dikmeyi severdim. Annem bana eski çantasını verdi.

Dünyada birçok farklı meslek var. Her birinin kendine has özellikleri, kendi nüansları vardır. Çocuklukta, her birimiz kim olması gerektiğini düşünürüz.

Kompozisyon Kim olmak istiyorum ve neden? 5. Sınıf Rehber, itfaiyeci, hokey oyuncusu

Büyüdüğümde profesyonel bir hokey oyuncusu olmak istiyorum. Ayrıca Alexander Ovechkin ve Pavel Datsyuk ile tanışmayı hayal ediyorum, onlar benim idollerim.

Kompozisyon muhakeme Benim çağrım

Meslek, tüm hayatınızı adadığınız ve sonuç olarak profesyonelce yaptığınız favori bir şeydir. Her insanın kendi mesleği vardır: bazıları için tıp ya da iş

Essay Meslek seçimi muhakeme

Her insan sosyal bir varlıktır. Bu nedenle, yaşlılıkta en azından bir tür emekli maaşı alabilmek için çalışmak gerekir. Ve sadece para değil, aynı zamanda zevk de getiren bir meslek seçin.

Neden öğretmen olmak istiyorum kompozisyon

On yaşındayken, küçük çocuklara özel bir ilgi duymaya başladım. Kural olarak, üç küçük çocuğu olan babamın akrabaları sık sık bize geldi - üvey kardeşlerim.

Kompozisyon Anavatan muhakemesini savunmak için böyle bir meslek var

Dünyada birçok meslek var, her insan kendi mesleğini seçmek, mesleğini aramak zorunda. Ünlü bir tekerleme bize “Bütün mesleklere ihtiyaç vardır, tüm meslekler önemlidir” der.

Gezegenin her sakini hayatta bir seçimle karşı karşıya. Bir insanın hayatındaki zor bir seçim, bir meslek seçimidir. Kişisel tercihlerinize ve arzularınıza göre seçmeniz gerekir.

Polislik çok zor bir meslektir. Polis olmak bir görevdir, çünkü insanın cesareti, dürüstlüğü ve mantıklı olması gerekir. Tüm polis memurları iyi bir fiziksel eğitime sahiptir, insanları çalışmaya kabul etseler bile kontrol edilirler.

Başarının günlük iş olduğu insanlar var. Bunlar aramızda yaşayan tamamen sıradan insanlar.

Sonunda şu sorunun cevabını bulmanın zamanı geldi: Kim olmak istiyorum? Çok düşündükten sonra hemşire olmak istediğimi fark ettim.

1 numaralı kompozisyon Her zaman aileme hayranım. Çalışmayı severler ve çalışmaya çok zaman ayırırlar. Babam kaynakçı olarak çalışıyor.

Küçüklüğümden beri tasarımcı mesleğini sevmişimdir. Bu konuda en sevdiğim şey, tüm yaratıcı potansiyelimi olabildiğince gösterebiliyor olmam.

Bir meslek seçmek, gelecekteki kaderinizin bağlı olduğu çok sorumlu bir adımdır. Meslek, öncelikle zevkinize göre olmalı, ikinci olarak da size iyi bir yaşam sağlamalıdır.

Yüksek teknolojiler hızla gelişiyor. On yıl önce modern toplumda bilgisayarların ve özel programların önemini hayal etmek zordu.

Ebeveynler bana sık sık "Oğlum, gelecekte ne olmak istiyorsun?" diye soruyor. Küçükken gerçekten astronot olmak, yeni gezegenler fethetmek istiyordum ama o zaman mühendis diye bir meslek olduğunu bilmiyordum.

Önünüzde tüm yollar açıkken, çeşitli meslekler ve fırsatlar arasında kaybolabilirsiniz. Ama ben yolumu çoktan seçtim. Ne olmak istediğimi biliyorum - bir kuaför!

Büyüdüğümde kesinlikle şef olacağım. Bu benim en büyük hayalim. Bence yemek yapmak harika bir şey. Bütün insanlar lezzetli yemek yemeyi sever. Dolu olduklarında mutlu olurlar. Herkes iyi aşçıları sever

Çocukluğundaki her erkek çocuğu, ailesinin ve arkadaşlarının koruyucusu olmayı hayal eder. Anavatanının sınırları üzerinde nöbet tutmak, Anavatanının her vatanseverinin karakteristiğidir.

Bir insana sağlık vermek çok şerefli bir şeydir. İyi doktorlar toplumda tanınır ve saygı görür. Yerel seçkinlerin bir parçası olmak için birkaç yıl küçük bir kasabada sıradan bir doktor olmak yeterlidir.

Henüz anaokulundayken, gerçekten okula gitmek istiyordum. Okul çocukları bana çok yetişkin, akıllı ve mutlu görünüyordu. Öğrenci olma zamanım geldiğinde, bunun kredisinin öğretmenlere ait olduğunu anladım.

Bölüm, çeşitli meslekler konusunda makaleler içermektedir. İlginizi çekeni seçin.

Larisa Zhukova
"Ben ve mesleğim" yazısı

Deneme: "Ben ve mesleğim"

Dünyada birçok farklı meslek var

Ve her birinin kendi güzelliği var.

Ama daha asil, daha gerekli ve daha harika yok

Çalıştığım kişiden daha!

Seçim - kim olacak? - kendini tanımladı. Tabii ki, bir eğitimci olarak, bir pedagojik okulda çalışma yılları, bir anaokulunda uygulama, çocuklarla bir grupta olmanın ilk günleri sonsuza dek hafızamda kalacak.

Kader beni Kasım 'de anaokuluna getirdi ve şimdi burası benim evim, beni bekledikleri yer, küçük insanlar tarafından sevilen, her gün acele ettiğim.

Eğitimci - benim için bir meslek değil, bir yaşam tarzı. Her sabah işe geldiğimde çocuklarımın gözlerini görüyorum. Bazılarında uyanıklık, bazılarında ilgi ve üçüncüsünde umut. Ne kadar farklılar! Herkesin yok edilemeyen, açılmasına yardım edilmesi gereken kendi özel dünyası vardır. İşe gelirken kendimi gerçek bir karınca yuvasında buluyorum, genci yaşlısı herkesin bir yerlerde acelesi var, bir şeylerle meşgul. Birkaç düzine göz sizi izliyor, birkaç çift kulak her kelimenizi yakalıyor, sesinizin tonunu takip ediyor. Çok şey borçlu. Bu nedenle, kendimi çeşitli durumlarda bulduğumda, eğitimcinin karakterini ve ruh halini kontrol edebilmesi gerektiğini hatırlamaya çalışırım. Benim için çocuklarla çalışmanın ilk şartı, küçük bir insanın sorunlarına bir gülümseme, neşe, övgü, samimi ilgidir. Her çocuğun benimle rahat ve rahat olmasını istiyorum.

Çocuklarımızın çoğunun hayatı şımartmadığı için Sevgi ve İyiliği mesleğimin temeli olarak görüyorum. Ve bu durumda, benim işimde basit insani şeyler ön plana çıkıyor: yardım etmek, güzeli görmek, okşamak, sempati duymak, kalpten kalbe konuşmak. Çünkü dünyadaki en büyük değer çocuklardır. Bunun için yaşıyoruz.

Her çocukta her küçük insanın sahip olması gereken yetenekleri bulmayı ve geliştirmeyi, onu etrafındaki dünyaya tanıtmayı, ona dünya hakkında, doğası hakkında, bu dünyanın ana bileşeni olarak insan hakkında bilgi vermeyi benim görevim olarak görüyorum. . Çocuklarım büyüyüp yetişkin olduklarında, çabalarımı takdir edeceklerini düşünüyorum. Çalışmamın en iyi ödülü, öğrencilerimin dış dünya ile uyum içinde yaşayabilmeleri, çocuklarına bu nitelikleri kazandırabilmeleri olacaktır.

Öğretmenlik kariyerim kırk yedi yıl önce başladı, ama bu geçen yüzyıl. Şimdi yeni bir neslin eğitimci ve eğitim, yeni teknolojiler ve gelişmeler, çocuklar ve ebeveynler için yeni gereksinimlerin olduğu yeni bir zaman. Toplumun gelişiminin mevcut aşamasında tüm gereksinimleri karşılayabileceğimi, isteyebileceğimi ve karşılayacağımı anlıyorum. Bu nedenle, mesleki yeterlilik düzeyimi sürekli geliştiriyorum: Kendi kendine eğitim yapıyorum, niteliklerimi geliştiriyorum, en son pedagojik literatürü inceliyorum, kurs alıyorum, meslektaşlarımın deneyimlerini tanıyorum.

Kendime büyük harfle Eğitimci diyebilir miyim? Bu başlığın velilerden ve tabii ki “öğrenci” bile diyemediğim, sadece “çocuklarım” olan çocuklarımızdan gelen geri bildirimlerden oluşması gerektiğine inanıyorum.

Ailem hakkında söylemek isterim, onlar harikalar. Güvenlerini, ilişkilerini ve konumlarını kazanmayı başardım. Çalışmamın sonucunu çocuklarında görünce, eğitim sürecine tam olarak katıldılar. Her zaman her isteğe cevap verirler, çocuklarının gelişimine kayıtsız kalmazlar, tavsiyelerimi dinlerler, bu aşamada çocuklarının çeşitli gelişim ve öğrenme zorluklarını aşmalarına yardımcı olmaya çalışırlar, her türlü çabada yardımcım olurlar, bana destek olurlar. her şey. Büyük, arkadaş canlısı bir aile gibiyiz. Sonuçta, ebeveynler çocuklara hayata bir başlangıç ​​​​yapıyor ama ben onların ikinci adımı atmalarına yardımcı olan eğitimciyim. Ve ebeveynler ve eğitimciler yakın temas, birlik içinde çalışmalıdır. Tek bir ana hedefimiz var - Geleceğin Adamının eğitimi.

Zaman hızlı ilerliyor. Omuzların arkasında çocukların okula bırakılması yoktur. Büyürler ve başka, yeni bir hayata geçerler. Ve onları tekrar tekrar hatırlıyorum. Ne de olsa, birlikte geçirilen yıllar, her şeyin çok değerli olduğu, gözyaşlarının, gülümsemelerin, endişelerin ve sevinçlerin olduğu günler. Öğrencilerimin okuryazar, değerli insanlar olarak büyüyeceğine inanmak istiyorum çünkü onlara bilgimi, becerilerimi, kendimden bir parça veriyorum. Çocuklar büyüyecek, belki bazıları ünlü olacak, bazıları bir başarı elde edecek, sadece iyi, mutlu bir insan olacak. Ve bunun benim değerim olduğunu bileceğim.

Bütün bunlardan sonra Eğitimci mesleğini sevmemek mümkün mü?

Rus kocası için Tyumen bölgesinde, Golyshmanovsky bölgesinde, Cheremshanka köyünde evlenen köyde yaşıyor. O 45 yaşında, birlikteliğimiz 19 yıl sürüyor. Aradan zaman geçti, çok gurur duyduğum üç harika evlat yetiştirdik, onları çok seviyorum, onlar için Allah'a şükrediyorum. Çocuklar büyüdükçe, zaman uçtukça, hayat ilerledikçe sadece çocuklarımın geleceğini değil, gelecekteki mesleğimi de düşünmem gerekiyordu. Herhangi bir işi üstlendim: Okul öncesi eğitim kurumu "Romashka" da çalışanların tatillerinde vardiyalı bir işçiydim: bir aşçı, bir çamaşırhane, bir öğretmen, bir yardımcı öğretmen, bir okulda bir aşçı yardımcı çalışanı, bir bir okulda tedarik müdürü, Ama bir gün MAU "TsFORİMPGR" müdürü Tsepilova N.V. . bana bir iş teklif etti: Sporda bir metodoloji uzmanı eğitmeni ve beni Golyshmanovsky Agro-Pedagoji Koleji'nde, akşamları beden eğitimi bölümüne okumaya gönderdi, ona çok minnettarım, hiç bu kadar iyi bir insanla tanışmadım hayatımda Natalia Vladimirovna olarak, kibar, anlayışlı ve diğer insanların sorunlarına duyarlı. Gündüz çalıştım ve akşam okudum, diploma aldıktan sonra, "Daisy" anaokulunda bir öğretmen olan bir robot teklif monash.pwlumuzda 5 yıl çeşitli pozisyonlarda çalıştığım için çok iyiydim. mutlu ve aynı zamanda endişeli: "Yapacak mıyım?" Çocuklara, bana emanet edilen işlere karşı çok büyük bir sorumluluk hissettim ve çocukların iyiliği için başka bir işi bırakmaya karar verdim çünkü onların daha fazla ilgiye ve bakıma ihtiyaçları var ama derslerimde hep kullanıyorum. beden eğitimi ve sağlık oyunları, eski işleri hatırlama ve orada kazanılan beceriler. Çocuklara kendi çocuklarım gibi davranıyorum, çocuklarıma verdiğim her şeyi onlara aktarmak istiyorum, onlarla birlikte çalışıyorum, gelişiyorum, gençleşiyorum ve gözlerinde hissediyorum, bana güven, anlayış, Öğretmen ilktir. , annemden sonra çocuklarla hayat yolunda buluşan bir öğretmen. Benim için mesleğim, sürekli olarak çocukluğun samimi, anlayışlı ve kabullenici dünyasında, günlük, bazen de her dakika masal ve fantezi diyarında bulunma fırsatıdır. Ve çocukların açık, güvenen gözlerinde yeni bir şeyin sevincini ve beklentisini gördüğünüzde, her kelimemi, bakışımı ve hareketi yakalayarak istemeden bir eğitimci mesleğinin önemini düşünüyorsunuz. Bu çocukların gözlerinin içine baktığınızda size ihtiyaçları olduğunu, onlar için tüm evren olduğunuzu anlıyor, onları sevginizle destekliyor, kalbinizin sıcaklığını veriyorsunuz.

Eğitimci, pedagojik bilimin başarılarını ve en iyi uygulamaları kullanarak becerilerini sürekli geliştirmelidir. İlerlemek, yenilikçi teknolojilere, geleneksel olmayan yöntemlere hakim olmak, aynı zamanda sözlü halk sanatı gibi insanlar tarafından yüzyıllarca korunan eski güzel şeyleri de unutmamak gerekir. Modern bir çocuğun merakını gidermek, etrafındaki dünya hakkında bilgi edinmesine yardımcı olmak için çeşitli bilgilere ihtiyaç vardır. Öğretmen sadece çocuk ekibinin çalışmalarını bir bütün olarak organize etmekle kalmaz, aynı zamanda çocukların birbirleriyle, yetişkinlerle ve genel olarak küçük insanın etrafındaki dünyayla iletişim halinde kişisel ilişkilerini oluşturur. Bir anaokulu öğretmeninin çalışmasındaki en önemli şeyi unutmamalıyız - bu, her çocuk için onun sorumluluğudur. Çocuğun hayatında kırık diz ve burun olmamasını ve bahçede her kalışın ona gizli bir zevk ve büyük bir sabırsızlıkla “işe” gitme arzusu vermesini sağlayan kişidir!

Bir anaokulunda çalışırken, tüm çocukların ne kadar farklı, ilginç, eğlenceli, şaşırtıcı derecede akıllı olduklarına, akıl yürütmeleri, sonuçları ve eylemleriyle benim veya herhangi bir yetişkin için bir görev belirleyebildiklerine asla şaşırmıyorum. Her çocuk kendi yolunda benzersizdir, her biri hem yetenekli bir sanatçı hem de meraklı bir gözlemcidir.

Modern bir eğitimcinin gerekli nitelikleri sabır, iyi niyet, hoşgörü, bilgelik, bilgeliktir, çünkü eğitimci sadece çocuklarla değil, ebeveynlerle de çalışmak zorundadır.

Küçük koğuşlarıma, başkalarının çocuklarıma nasıl davranmasını istiyorsam öyle davranmaya çalıştım. İşimde, çocukların sıkılmaya vakitleri olmaması için günü planlamaya çalışıyorum. Öğretmen farklı rollerde hareket etmelidir: O çocuklar içindir ve her şeyi bilen, her şeyi öğreten bir öğretmen ve bir oyun arkadaşı ve her şeyi anlayacak ve zor zamanlarda yardım edecek ikinci bir annedir.

Çocuklarla arkadaş olmaya, herkese kendi yaklaşımımı bulmaya, her birinin bireyselliğini anlamaya, onlara sadece yaşam hakkında yeni bilgiler vermeye değil, aynı zamanda çevrelerindeki dünyaya karşı olumlu bir tutum geliştirmeye çalışıyorum. kendim. Ve umarım öğrencilerim okuryazar, eğitimli ve değerli insanlar olarak yetişirler. Ne de olsa ebeveynler çocuklara hayata bir başlangıç ​​sağlar, ancak ben eğitimci olarak ikinci adımı atmalarına yardım ederim.

Mesleki faaliyetimin önemli alanlarından biri parmak oyunlarının kullanımıdır. Bu tür oyunlar çocukları her zaman büyüler, farklı alanlardaki bilgileri ortaya çıkarır, motor becerilerini geliştirir, enerji verir, neşelendirir.

Çocuklarla çalışırken, çalışmalarımda çeşitli yönler ve biçimler kullanırım. Derslerimi heyecan verici bir yaratıcı sürece dönüştürmek ve çocukları ilgilendirmek için çalışmalarımda bir oyuncağı lider olarak daha sık kullanmaya, müziği açmaya, bilmeceler yapmaya, sürpriz bir an düzenlemeye ve ayrıca çocukları sanatsal bir sözle motive etmeye çalışıyorum. . Çocuklar canlanır, doğrudan eğitim faaliyetlerinde aktif rol almaya başlar. Çocuklarla her zaman kibar ve sevecen bir şekilde konuşmaya ve onların da birbirleriyle iletişim kurmalarını sağlamaya çalışırım.

Mesleğimi seviyorum ve her gün çocuklara sevgi, ilgi ve özen gösterdiğim işe zevkle geliyorum. Ve çocukların bana aynı şekilde cevap verdiğini hissediyorum. "Her çocuk sevgiyle doldurulması gereken bir kaptır." Sanırım her çocuğun kalbinin değerli anahtarını almayı başardım. Bana güvenmeleri ve her gün zevkle anaokuluna gitmeleri önemli.

“Ben ve mesleğim” konulu kompozisyon güncelleme: 4 Aralık Bilimsel monash.pw

“ Çocukların gerçek bir eğitimcisi olmak için onlara kalbini vermelisin” V. A. Sukhomlinsky

Bir öğretmen nasıl olmalıdır?
Tabii ki, nazik olmalı!
Çocukları sev, öğrenmeyi sev,
mesleğini sev!

Bir öğretmen nasıl olmalıdır?
Tabii ki cömert olmalısın!
Pişman olmadan tüm kendisi gerekir
çocuklara ver!

Ben küçük bir öğretmenim! Çocuklarla çalışmak büyük bir mutluluk. Çocuklar ve sadece onlar bencilce sevmeyi bilirler! Yaptığım her şey sadece onlar için, erkek ve kız çocuklarım! Bütün kalbimle bana ihtiyaçları olduğunu hissediyorum ve bana ihtiyaçları var.

Çocukken gittiğim anaokulunu sık sık hatırlarım, her sabah benimle buluşan öğretmenlerin nazik gözleri hafızamda belirir. Üzerinden çok zaman geçti ama öğretmenlerimin isimlerini hala hatırlıyorum. Bana karşı nazik ve sevecen tutumları sonsuza dek kalbimde kalacak. Kendimi şimdi olduğu gibi, bir eğitimcinin mesleğini hayal eden saç örgüsü olan küçük kız olarak hatırlıyorum. Etrafıma oyuncak bebekler dikmeyi, onlara hikayeler anlatmayı, ninniler söylemeyi çok severdim. Gençliğim boyunca düşünce beni terk etmedi - eğitimci olmak istiyorum ve bir uzmanlık aldıktan sonra hayalim gerçekleşti.

“İlk iş günüme gittiğimde nasıl bir sevinç ve heyecan yaşadığımı hatırlıyorum, bir uçuş hissi ve aynı zamanda heyecan vardı: Başarabilecek miyim, başarabilecek miyim? Eğitimci - benim için bu bir meslek değil, bu bir meslek, bir ruh hali, hayatımın bir yolu! Yaratıcı bir insan olduğum için, kendi ellerimle güzellik yaratmayı seviyorum, ailem yeri doldurulamaz yardımcılar, her zaman yardım etmek için acele ediyor.

Sadece seven kişi eğitimci olabilir. Çocukları, işini, ailesini, etrafındaki dünyayı sever ama her şeyden önce çocukları sever. Bu, çocuklarla ilgili bir arkadaş, onların asistanı, açık bir ruha ve iyi bir kalbe sahip. Çocuklarla birlikte büyüyorum, gelişiyorum, en mutlu yılları yaşıyorum!

Eşit mesafede, göz göze, küçük arkadaşlarla iletişimim böyle oluyor. Her gün, günü geçirmenin bizim için ne kadar ilginç olduğunu, nasıl sürpriz yapacağımızı hayal ediyorum. Çocuk için mutluluk - her şeyle ilgilenen, enerjik öğretmen. Çocuklara arkadaş canlısı, kibar, özenli, birbirlerine saygı duymayı, hoşgörülü olmayı öğretiyorum. Anaokulu, ana şeyin anlayış, güven, sempati olduğu özel bir dünyadır. Burada iletişim kuruyoruz, çalışıyoruz ve her seferinde yeni, sıra dışı bir şey benim için açılıyor.

Çocukları eğlendirmeye çalışıyorum, benimle rahat, her birine ruhumdan, kalbimden bir parça verdim! Öğrencilerinizden samimi sevgi beyanlarını duymaktan veya küçük elleriyle yapılan el sanatlarını hediye olarak almaktan daha hoş bir şey yoktur. Benim için en büyük ödül çocukların mutlu gülümsemeleri, tanınma ve sevgi, güven. Gerçekten mutlu çocuklar görmek istiyorum - şimdi ve gelecekte, büyüdüklerinde yüzlerinde bir gülümseme kalmasın. Ebeveynler çocuklarını bana emanet ettiler ve ben de bu yüksek güveni haklı çıkarmaya çalışıyorum. Çocuklar neşedir, sahip olduğumuz en değerli şeydir. Benim için başka insanların çocuğu yok, bu yüzden her çocuğa kendi çocuğum gibi, anne şefkati, özen ve şefkatle davranıyorum.

10 yıl anaokulunda çalıştım, mesleğimi doğru seçtiğimden bir an olsun şüphem yok. Doğru seçimi yaptığım, mesleğim beni bulduğu ve genç neslin eğitiminde faydalı olabildiğim için kesinlikle mutluyum. İşte böyle yaşıyorum: Sabahları keyifle işe, akşamları eve, günü boş geçirmediğim için mutlu bir şekilde gidiyorum. Ve evde aile meseleleri beni bekliyor, dünyadaki her şey hakkında ve tabii ki onlar hakkında, çocuklar hakkında konuşuyor. Yazımı samimi sözlerle bitirmek istiyorum:

Dünyada birçok farklı meslek var,
Ve her birinin kendi güzelliği var.
Ama daha asil, daha gerekli ve daha harika yok,
Çalıştığım kişiden daha!

Çiçeklerden, bazen çok farklı,
büyük bir buket yapacağım
Çocuklar hayatımızın çiçekleridir,
Onları seviyorum, başka bir kelime yok!

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır