Iyilik Kelimesinin Zıt Anlamı

Cilt elastikiyetini artırmak için cilt bakım rutinine cilt elastikiyetini koruyacak bazı alışkanlıklar eklemeliyiz. Peki, cilt elastikiyeti nasıl korunur? Cildin elastikiyetini korumak için ne yapmalıyız?

Cildinizde zamanla azalan kolajen üretimiyle birlikte cildiniz sarkmaya başlar. Kırışıklıklar ve ince çizgiler daha belirgin hale gelir. Ancak günlük alışkanlıklarınızda bazı değişimler yaparak cilt sağlığınızı koruyabilir ve cildin elastik yapısını onarabilirsiniz.

CİLT ELASTİKİYETİ NASIL KORUNUR?

- Yeterli miktarda su içmek cildin elastikiyetini korumaya ve cildin nem dengesini korumaya yardımcı olur. Günde en az bardak su içerek cilt sağlığınızı koruyabilirsiniz.

- Meyveler, sebzeler, yağsız proteinler ve sağlıklı yağlar açısından zengin besleyici bir diyet programı cilt sağlığınız için önemlidir. Cildi onaran ve cildi besleyen besinleri tüketmek büyük önem taşır. Bu sebeple cilt sağlığınızı korumak için A, C, E vitaminler ve antioksidan açısından zengin gıdaları tüketin.

- Cilt masajları kan dolaşımını iyileştirebilir ve kolajen üretimini uyarabilir. Hindistan cevizi yağı ve tatlı badem yağı gibi doğal yağlarla yukarı doğru hareketlerle cildinize hafifçe masaj yapın.

- Düzenli fiziksel aktivitede bulunmak kan dolaşımını iyileştirir. Genel cilt sağlığını destekler. Yoga ve pilates gibi esneme hareketlerini egzersize dahil edin. Böylece cildinize iyilik yapmış olursunuz.

- Bazı yüz egzersizleri potansiyel olarak cildin elastikiyetini artırarak derinin altındaki kaslarını sıkılaştırmaya yardımcı olabilir. Örneğin alın ve yanak egzersizleri gibi belirli bölgeleri hedefleyen yüz yogalarını deneyebilirsiniz.

- Düzenli olarak peeling yapmak ölü cilt hücrelerini temizler ve hücre yenilenmesini uyarır. Nemlendiricilerin ve diğer cilt bakım ürünlerinin emilimini artırır. Bu sebeple hafta 1 ya da 2 kez cildinize uygun hafif formüllü bir peeling yapın.

- Günlük olarak kaliteli bir nemlendirici uygulamak cildin her zaman nemli kalmasına yardımcı olur. Bu durum cildin elastikiyetini artırır. Hyaluronik asit, seramidler ve karite yağı gibi bileşenleri içeren ürünlerle cildinizi nemlendirebilirsiniz.

- Yüksek SPF'li güneş kremi sürerek, koruyucu giysiler kullanarak ve güneşin yoğun açı ile geldiği saatlerde gölgede kalarak cildinizi zararlı UV ışınlarından koruyun. Cildinizi güneşten korumadığınızda cilt erken yaşlanır. Elastikiyet kaybı başlar.

- Kaliteli ve yeterli uyku vücudunuzun gençleşmesini sağlar. Gece uyku sırasında hücreler daha hızlı bir şekilde yenilenir. Bu da cildinizin daha kolay onarılmasına yardımcı olur. Genel cilt sağlığınız için her gece saat uyumayı hedefleyin.

İngilizce Zıt Kelimeler Örnek Cümle İçi Kullanımları

İngilizce zıt anlamlı kelimeleri daha iyi kavramak için aşağıda yer alan, zıt anlamlı kelimelerin birlikte kullanıldığı cümle örneklerini inceleyiniz.

You will lose and I will win. (Sen kaybedeceksin ve ben kazanacağım.)

I like drinking hot tea and cold water. (Sıcak çay ve soğuk su içmeyi severim.)

Your answer was wrong and mine was right. (Senin cevabın yanlıştı ve benimki doğruydu.)

I wish I had big eyes and a small nose. (Keşke büyük gözlerim ve küçük bir burnum olsaydı.)

My love for her turned into hate suddenly. (Ona olan sevgim birdenbire nefrete dönüştü.)

I will leave the past behind and focus on the future. (Geçmişi geride bırakacağım ve geleceğe odaklanacağım.)

I want to be her friend but she sees me as an enemy. (Onun dostu olmak istiyorum ama o beni düşman olarak görüyor.)

I gave her everything and she gave me nothing. (Ben ona her şeyi verdim ve o bana hiçbir şey vermedi.)

Would you rather die with me or live without me? (Benimle ölmeyi mi seçerdin yoksa bensiz yaşamayı mı?)

I want to work less and earn more. (Daha az çalışıp daha çok kazanmak istiyorum.)

According to religion, good people go to heaven and bad ones go to hell. (Dine göre, iyi insanlar cennete gidiyor ve kötüler cehenneme gidiyor.)

I have a male cat and she has a female cat. (Benim bir erkek kedim var ve onun bir dişi kedisi var.)

She wanted to borrow my book but I refused to lend it. (Benim kitabımı ödünç almak istedi ama ben ödünç vermeyi reddettim.)

Buy a cheap bag if you can’t afford an expensive one. (Pahalı bir çantaya paran yetmiyorsa ucuz bir tane al.)

Don’t comb your hair when it’s wet, comb it when it’s dry. (Saçın ıslakken tarama, kuruyken tara.)

I want to buy but he doesn’t want to sell. (Ben satın almak istiyorum ama o satmak istemiyor.)

We did the same things and got different results. (Aynı şeyleri yaptık ve farklı sonuçlar aldık.)