japonya depremden nasıl korunuyor / Japonya'nın depreme hazır olmasının 8 nedeni

Japonya Depremden Nasıl Korunuyor

japonya depremden nasıl korunuyor

Büyük Japonya depremi: Neler yaşandı, nasıl aşıldı?

Japonya, 10 yıl önce dünyanın en büyük felaketlerinden birini yaşadı. Depreme alışkın olan ülke, 11 Mart ’de saatler ’yı gösterirken 9 şiddetinde bir deprem ve depremin tetiklediği tsunami ile sarsıldı.

Büyük Japonya depremi: Neler yaşandı, nasıl aşıldı?

Yerin 24,4 kilometre derinliğinde meydana gelen depremin merkez üssü Tohoku bölgesinin doğu kıyılarıydı.

Deprem 8 bölgede de hissedildi. Şiddetli sarsıntılar 3 dakika civarında sürdü.

Grafik: Hafize Yurt / TRT Haber[Grafik: Hafize Yurt / TRT Haber]

Ardından artçılar geldi. Büyüklüğü 4,5’in üzerinde ’den fazla artçı deprem yaşandı.

Deprem gerçeğine alışık olan Japonya bu kez büyük bir şok yaşıyordu. Ancak ülke kıyılarına çok daha büyük bir felaket yaklaşıyordu.

Tsunami….

Deprem, Japonya'nın Büyük Okyanus kıyısı boyunca büyük yıkıma yol açan tsunamiyi tetikledi.

kilometrelik okyanus zemini bir anda 3 metre yükseldi. Bazı yerlerde 38 metreye ulaşan dalgalara neden oldu.

Tsunami depremden yaklaşık 20 dakika sonra doğu kıyılarına ulaştı. 

Yükselen dalgalar dakikalar içinde bölgedeki yerleşim yerlerini yutmaya başladı. Yaklaşık kilometrekarelik bir alan bir anda su altında kaldı.
 

Fotoğraf: Reuters[Fotoğraf: Reuters]

kişinin hayatını kurtaran okul

Sendai, tsunaminin vurduğu en büyük şehirlerden biriydi.

Şehri dalgalar vurduğunda etrafta kurtuluş için tek seçenek vardı: Sendai Arahama İlköğretim Okulu.

Kıyıdan yaklaşık metre içeride bulunan okul, dalgalardan kaçmayı başaranlar için hayati bir sığınak oldu.

Afetzedeler büyük korku ve kaygı içinde okulun çatı katına ulaştı. Faciadan saatler sonra kurtarma helikopteri bölgeye ulaştı.

Sendai Arahama İlköğretim Okulu (Fotoğraf: Getty)[Sendai Arahama İlköğretim Okulu (Fotoğraf: Getty)]

Deprem sırasında okulda olan bir kadın, yaşadığı olayı şu sözlerle anlattı:

“11 yaşındaydım ve 5. sınıftaydım. Okulun çatısına çıktık. Helikopterin gelmesiyle hayatım kurtulacak diye bir sevinç yaşadım. Ancak benimle birlikte bu binaya sığınmış olan ailemden ayrılacağım diye de bir korku yaşadım. Çok karışık duygular içindeydim. Bir helikopter gelebildi. Öncelik küçük çocuklara verildi. Sonra yaşlılar ve diğerleri sırayla kurtarıldı. Ailemden önce kurtarıldım, onlara 2 gün sonra kavuşabildim"

O gün başlayan kurtarma operasyonu ertesi gün akşama kadar sürdü. Okul binası dehşet anlarında sadece öğrenci ve öğretmenlerin değil civarda yaşayanların da kurtuluşu oldu.

Okula sığınan kişi sağ salim kurtarıldı. Kurtuluşun simge binası o haliyle korundu. Gelecek nesillerin o günleri hatırlaması için müze olarak ziyarete açıldı.

Sendai Arahama İlköğretim Okulu (Fotoğraf: Getty)[Sendai Arahama İlköğretim Okulu (Fotoğraf: Getty)]

Çernobil’den sonra yaşanan en büyük nükleer felaket

Japonya'da deprem, sadece tsunamiye değil, büyük ölçekli yangınlara, elektrik kesintilerine ve nükleer felakete de yol açtı.

Kıyı şehirlerini basan dev dalgalar Fukuşima Nükleer Santrali’nin soğutma sistemini bozdu, olması gerekenden 50 kat daha fazla radyoaktif atık çevreye yayıldı.

Fukuşima’da yaşanan nükleer felaket, Çernobil’den sonra yaşanan en büyük nükleer facia olarak tarihe geçti.

Fotoğraf: Reuters[Fotoğraf: Reuters]

Sayılarla felaketin bilançosu

Japonya'da o gün yaşanan felaketlerin bilançosu ağır oldu. 20 bine yakın kişi yaşamını yitirdi. 2 bin kişi hala kayıp.

Felaketin ardından bin kişi geçici barınaklara yerleştirildi. 47 bin kişi halen geçici konutlarda yaşıyor.

Japonya tarihinin en büyük yer sarsıntısı, dünyada görülen dördüncü büyük deprem olarak kayıtlara geçti.

Fotoğraf: Reuters[Fotoğraf: Reuters]

Zorlu ve uzun toparlanma süreci

Japonya, 'de yaşadığı 9 büyüklüğündeki deprem ve tsunami sonrası, yaralarını yıllar içerisinde sardı.

Felaketin ilk günlerinde amaç canları kurtarmaktı, daha sonra tek hedef hayatta kalanları huzur ve güven içinde yaşatmak oldu.

Ülke yeniden yapılanma sürecine sahne olurken, kurtarma ekipleriyle yardım elini uzatan Türkiye de unutulmadı.

Japonya’da yaşanan büyük felaketin üzerinden geçen sürede yaralar büyük oranda sarıldı.

Peki bu süreçte neler yaşandı? 

Depremle birlikte tsunaminin verdiği zarar oldukça büyüktü. Zorlu ve uzun bir toparlanma süreci yaşandı.

Fotoğraf: Reuters[Fotoğraf: Reuters]

Hem beden hem ruh sağlığı desteği verildi

Japonya’nın Ankara Büyükelçisi Suzuki Kazuhiro, yeniden inşa sürecini ve son durumu TRT‘ye anlattı.

“Depremin hemen ardından bin kişiye ulaşmış olan afetzede sığınmacı sayısı, gerekli yaşam alanlarının, çevresel hazırlıkların tamamlanması ile geçtiğimiz ekim ayı itibariyle 43 bine düştü. Sanayinin yeniden canlanması amacıyla tesis ve ekipmanların eski haline getirilmesi için destekler verildi. Küçük ve orta ölçekli işletmelere fon destekleri sağlandı. Afetzedelere yönelik yardımlar sadece maddiyatla sınırlı kalmayıp, yeni bir çevrede yaşamlarını yeniden inşa edebilmeleri için kendilerine beden ve ruh sağlığı destekleri verildi, bu programlar çocukları da kapsadı."

Deprem ve tsunami, Fukuşima’da nükleer santral felaketine de yol açtı. Fukuşima bölgesinde nükleer sızıntının olumsuz etkileri daha uzun yıllar sürecek.

Ancak iyileştirme çalışmalarıyla hayat orada da normale dönmeye başladı. Yaraların sarılmasında, bölge yöneticilerinin payı büyük.

Fotoğraf: Reuters[Fotoğraf: Reuters]

“Depremden ziyade tsunami zarar verdi”

TRT ekibi, yöneticilere koronavirüs salgını nedeniyle teknolojiyle ulaştı. Avatar robot kamera sistemi ile bölge belediye başkanları ile görüştü.

Shichigamaha Belediye Başkanı, “Kasabamızı yüksekliği 12 metreyi aşan tsunami vurdu. İlk iş olarak evlerini kaybedenlerin yüksek yerlere ve afet konutlarına yerleşmelerini sağladık. daha sonra evlerini ve okulları yeniden inşa ettik. Kıyıda ve yollarda tsunami uygun değişikliler yaptık“ dedi.

İshinomaki Belediye Başkanı ise, “İnsanların yaşamlarına yeniden başlamaları için yeni konutlar yapmak önde gelen meselemiz oldu. Ayrıca depremden ziyade bölgemize tsunami zarar verdiği için tsunami riskini göz önünde bulundurarak önlemler aldık. Afete karşı güçlü ve emniyetli şehir oluşturmayı kendimize hedef koyduk” dedi.

Türkiye, Japonya’nın yardımına koştu

Dünya bu zor günde duyarsız kalmadı. Felaket haberi duyulur duyulmaz, ülkeye dört bir yandan yardım gönderildi.

Türkiye, dost ve kardeş Japonya’yı yalnız bırakmayan ülkelerin başında geldi. Japonya, bu yardımlarla bir nebze da olsa rahatladı.

Felaketin hemen ardından 26’sı AFAD’dan, 6’sı UMKE VE TAEK başkanlığından toplam 32 kişilik ekip, üç araç ve ekipmanla bölgeye ulaştı.

Ekip, Miyagi eyaleti, Tagajo ve Ishinomaki Şehri, Ogatsu ve Shichigahama Kasabasında arama kurtarma faaliyetlerinde bulundu.

Türk uzmanlar bölgede en uzun süre çalışma yapan ekip oldu.

Japonya'dan dönen arama kurtarma ekibi (Fotoğraf. AA)[Japonya'dan dönen arama kurtarma ekibi (Fotoğraf. AA)]

“Arabalarımızı durduruyorlardı, teşekkür ediyorlardı”

Ekibin lideri AFAD Bursa İl Afet ve Acil Durum Müdürü Yalçın Mumcu, arkadaşları ile katıldığı arama kurtarma çalışmalarına dair kendisini etkileyen anları paylaştı.

“Bizi Miyagi bölgesine göndermişlerdi.. Tsunamiden dolayı çok büyük bir hasar vardı. Bazı vefat eden Japon vatandaşların bulunmasına, teslim edilmesine bazen insanların eşyalarının çıkarılmasına yardım ettik. Türk milleti olarak onlara yardım etmekten gayet mutluyduk. Çünkü onlarda yıllarca afetlerde bize yardımcı olmuşlardı. Zaten o zamanki başbakanımız şimdiki cumhurbaşkanımız “gerekli verimliliği sağlamadan dönmeyin “ talimatı vermişti. Orada en üstün seviyede arama kurtarma faaliyeti yapıldı. Arabalarımızı durduruyorlardı, teşekkür ediyorlardı. Gerçekten çok duygusal anlar yaşıyorduk. Çalışma bölgelerimize gelip teşekkürlerini iletiyorlardı. Çocuklar çiçek veriyordu.”

AFAD ekibi yıkıntılar arasında 4 kişinin cenazesine ulaşmıştı. O felaketzedelerden biri, anneannesinin cansız bedeni yıkıntılar arasında kalan Masatoshi Sato’ydu.

Ekibin lideri Yalçın Mumcu ile Masatoshi Sato yıllar sonra avatar robot kamera kullanılarak görüştü.

Sato, o gün için Mumcu ve ekibine teşekkür etti:

“Anneannemizin cenazesini bulduğunuz için çok teşekkür ederiz. O sırada biz büyük çaresizlik içindeydik. Bize yardım ettiniz.. O günü hiç unutmuyoruz.”

AFAD ekibine Japonya Büyükelçisi Ödülü

Özveriyle çalışan kurtarma ekibinin yaptıkları iki ülke arasındaki bağları daha da güçlendirdi.

Bu gönül bağı Japonya Büyükelçiliği tarafından AFAD ekibine verilen "Japonya Büyükelçisi Ödülü" ile taçlandırıldı.

Törene, AFAD Başkan Yardımcısı Hamza Taşdelen, AFAD Bursa İl Afet ve Acil Durum Müdürü Yalçın Mumcu ile kurum yetkilileri katıldı.

Japonya’nın Ankara Büyükelçisi Kazuhiro Suzuki, AFAD ekibi adına, ödülü Mumcu'ya takdim etti.

Fotoğraf: AA[Fotoğraf: AA]

Japon halkından İzmir depremi sonrası bağış

Japon halkı da minnettarlıklarını ilk fırsatta gösterdi. Tohoku’daki afet bölgesinde yaşayan halk, İzmir depremi sonrası gönüllü olarak bağış topladı.

Doğu Bölgesi Kalkınma Ofisi Başkanı Yasushi Sato, “10 yıl önce Türkiye’nin verdiği desteği İsinomaki halkı hiç bir zaman unutmadı. İzmir’deki depremi haber alınca hemen bağış topladık. Afet zamanlarında birbirimizi desteklemek suretiyle oluşan bağlarımızı bundan sonra da daha çok güçlendirmek ve geliştirmek istiyoruz” dedi.

İlişkilerin güçlendirileceğine dair aynı vurguyu Japonya’'nın Ankara Büyükelçisi Kazuhiro Suzuki de yaptı:

“Japonya ve Türkiye’nin iki ülke halkları seviyesindeki bu değerli dostluk ilişkilerini son derece önemsediğimi ifade etmek isterim. Büyükelçi olarak iki ülke ilişkilerinin güçlendirilmesi için çaba sarf edeceğimi bilhassa belirtmek isterim.“

Haber: Yasemin Demirhan / TRT Haber
  

Japonya'nın depreme hazır olmasının 8 nedeni

Ülkeyi vuran felaketlerin sayısı ile nüfus yoğunluğunu düşünüldüğünde ve buradan elde edilen veriler de ölüm oranları ile karşılaştırıldığında, oldukça düşük rakamlar ile karşı karşıya kalıyoruz. 

Peki, Japonya dünyada afetlere karşı en iyi hazırlanan ülke konumuna nasıl geldi?

Culture Trip'de yer alan bir makeleye göre, Japonya'nın yeniliğe uyum sağlama, yatırım yapma, eğitme önem verme ve geçmiş hatalardan ders alma yeteneği, onu dünyada depreme en hazır ülke yaptı.

DEPREME DAYANIKLI BİNALAR

Japonya'daki depremlerin devamlılığı göz önüne alındığında, tüm evler olası sarsıntılara dayanacak şekilde inşa edilmiş olduğu ortaya çıkıyor. Bunun temel nedeni; Japonya'daki mevcut yasaların sadece depreme dayanıklı olan binaların yapımına izin vermesi ve bunu belli ölçümlerle denetlemesi. Bu yasalar, okullar ve ofis binaları da olmak üzere tüm yapıları kapsıyor.

verilerine göre, Tokyo'daki binaların yaklaşık yüzde 87'si depreme dayanıklı. 

Yapıların çoğu, deprem sarsıntısına maruz kaldığında esnek hale gelecek şekilde tasarlanıyor. Bazı binalar sarsıntı ile hareket etmesine olanak tanıyan teflon zemin üzerine inşa edilirken, kimi binalar da sarsıntı gücünü çekebilen şişirilmiş, kauçuk veya sıvı dolu tabanlara sahip.

Örnek olarak; Tokyo'daki ünlü Skytree, depreme dayanıklı geleneksel antik ahşap uzakdoğu tapınak yapıları taklit edilerek doğal afetlere dayanacak şekilde inşa edildi.

Japonya'nın güneyindeki bir yanardağın yanında yer alan, çiçekler ve dinozorlarla süslenmiş adet depreme dayanıklı kubbe ev / Reuters

TELEFON UYGULAMASI

Japonya'daki her akıllı telefonda deprem ve tsunami acil durum uyarı sistemi mevcut. Yaklaşan felaketlerden yaklaşık beş ila on saniye önce uyarı alan bu sistem, kullanıcılara gerekirse hızlı bir şekilde önlem alabilmeleri için zaman tanıyor. Sistem, deprem durana kadar "Jishin desu! Jishin desu! " (Deprem var, deprem var!) uyarsında bulunuyor.

DEPREME HAZIR HIZLI TRENLER

Japonya, raylı sistemin yoğun olarak kullanıldığı bir ülke. Sahip oldukları "shinkansen" ağları (hızlı tren), geleceğin taşımacılığı olarak değerlendiriliyor. Yolcuların güvenliğini sağlamak için ülkedeki tüm trenlerde gerektiğinde durmasını sağlayacak deprem sensörleri mevcut. 

yılında 9,0 büyüklüğünde bir deprem Japonya'yı vurduğunda, 27 hareketli tren aktif biçimde çalışmaktaydı. Her bir trene öncü depremler süresince (ana deprem öncesi) bildirim ulaştı ve trenler, büyük depremden önce durduruldu. Bu da depremin sıfır ölüm ve hatta yaralanma ile sonuçlanmasına olanak tanıdı.

Kyodo tarafından havadan çekilen bu fotoğrafta, Tokyo'ya giden ilk hızlı tren görülüyor. 14 Mart / Reuters

ACİL TV YAYINLARI

Ülkede bir deprem yaşandığında, tüm TV kanalları acil olarak resmi deprem yayınına geçiyor. Bu şekilde insanlar nasıl güvende kalabilecekleri konusunda bilgilendiriliyor. Acil yayınlar, artçı depremler, nerede korunulması gerektiği ve herhangi bir tsunaminin yaklaşıp yaklaşmadığı hakkında bilgi verirken, vatandaşlara daha yüksek noktalara gitmeleri ve önlem almaları için zaman tanınıyor.

AFET ÖNLEMLERİ KONUSUNDA FARKINDALIK EĞİTİMİ

Dünyanın dört bir yanındaki diğer okulların yaptığı gibi, Japonya'daki okullar da ayda bir kez olmak üzere düzenli deprem tatbikatları gerçekleştiriyor. Eğitim kurumları, küçük yaşlardan itibaren çocukları, bir deprem bölgesinde önlem almanın ve güvende kalmanın yolları konusunda eğitiyor. Tatbikatlar sırasında en yaygın yöntem, çocukların sarsıntı bitene kadar sıralarının altına girip masa ayaklarına tutunmaları. Dışarıda oynuyorlar ise öğrencilere, düşen enkazın altında kalmamak için doğrudan açık bir alanın merkezine gitmeleri öğretiliyor.

Okullar aynı zamanda, yerel itfaiye personelinin, çocukları deprem simülatörlerine koyduğu, çok küçük yaşlardan itibaren deprem hissini algılayabilecekleri saha gezileri de gerçekleştiriyor.

DEPREM ANIT MÜZESİ

Japonya'nın, nüfusunu gelecekteki doğal afetlere karşı korumaya yardımcı olmasının bir başka nedeni de geçmişten ders alabilmesi. yılında Kobe şehri, 5 bin kişiyi öldüren ve on binlerce evi yıkan tamamen yıkıcı Büyük Hanshin Awaji Depremi ile sarsıldı. Şehrin yeniden inşasının ardından Kobe, Kobe Deprem Anıt Müzesi'ni de inşa etti.

Afet sırasında hayatını kaybeden insanları hatırlamak için inşa edilen müze, aynı zamanda afet önleme ve hayatta kalma konusunda faydalı programlarla dolu bir eğitim merkezi olarak da çalışıyor.

Bir kadın, Kobe deprem'in 15'inci yıl dönümünde hayatını kaybedenlere dua etmek için bir mum yakıyor. / Reuters

DEPREM ÇANTASI

Her hane halkının depreme nasıl hazırlandığı değişiklik gösterir; ancak birçok evde deprem çantası bulunuyor. Çanta içinde şişe sular, yiyecekler, eldivenler, yüz maskeleri, yalıtım örtüleri, meşaleler gibi hayatta kalma araçları ve hatta düzenli bilgilendirmeler yayınlayan radyolar bulunuyor. Deprem çantası için gerekli tüm malzemeler çoğu eczaneden veya çeşitli mağazalardan temin edilebiliyor.

SU TAHLİYE TÜNELİ

En etkileyici mühendislik becerilerinden biri de Tokyo şehrinin eteklerinde yer alan bir futbol sahası ve paten parkının altında bulunan, az bilinen Su Deşarj Tüneli Bu büyük gizli tünel, siklonlar ve tsunamiler gibi doğal afetlerin neden olduğu sel sularını toplayarak, suyu güvenli bir şekilde Edo Nehri'ne yeniden boşaltıyor. Bu, bölgede bir deprem yaşanırsa ve ardından bir tsunamiyi tetiklerse, kenti büyük bir sel felaketinden koruyor. İnşası 13 yıl süren tünelinin maliyeti ise 3 milyar ABD Doları. Ancak tünelin ne kadar insanın hayatını kurtarmayı vaat ettiği göz önüne alınınca bu; onu paha biçilemez kılıyor.


Her yıl büyük veya küçük çaplı depremin meydana geldiği Japonya'da son 20 yılda 6 ve üzeri şiddette deprem yaşandı. yılında Kobe’de yaşanan Büyük Hanshin-Awaji Depremi ve ’deki Fukuşima’yı vuran Büyük Doğu Japonya Depremi en ölümcül olanlarıydı. Ancak burada ilginç olan can kayıplarının depremden ziyade, sonrasında çıkan yangınlar ve dev tsunami sebebiyle gerçekleşmiş olması. 

JAPONYA'DA BİNANIN NEREDEYSE ÜÇTE BİRİ TOPRAK ALTINDA

Dünya geneline bakıldığında deprem riski en yüksek coğrafya'da yer alan Japonya, aynı zamanda bu felakete karşı da en hazırlıklı olan ülke. Burada aslında birçok bölgede zemin aslında bina inşa etmek için pek elverişli değil. Ancak zemin etüd ve gerekiyorsa zemin iyileştirmesine çok önem veriliyor. Zayıf zeminlerde binaların temelleri atılırken metre derinliğe inen kazıklar çakılıyor. Yani binanın neredeyse üçte biri toprak altında kalarak binanın yükleri sağlam zemin tabakalarına aktarılıyor. Ayrıca ülkede depreme dayanıklı evler ve binalar depremle beraber sallanacak şekilde inşa ediliyor. 

Depreme dayanıklı evler, Japon mühendislerin ortaya çıkardığı çok etkili bir sistem ile sağlanıyor. Sistem kapsamında binalarda alçak, orta yükseklikte veya yüksek olmalarına göre ayrı koruma sistemleri bulunuyor. Üç katlı bir binada duvarların güçlendirilmesi ve temelin levhalar ile korunması şartı bulunurken, orta yükseklikteki binalarda çok daha önemli düzenlemeler yapılıyor. 

TABAN İZOLASYONUNA BÜYÜK ÖNEM VERİLİYOR

Japonya’da evlerin depreme karşı dayanıklı inşa çalışmalarında, binanın yeryüzü bağlantısını kesmeye yarayan taban izolasyonu, önem verilen konuların başında geliyor. Binaların temel kısmında kauçuk ile imal edilmiş tamponlar kullanılıyor. Bu tamponlar binaların deprem tehlikesi anında titremesi ve eğilmesi yerine yatay şekilde sallanmasını mümkün hale getiriyor. Temelde oluşan bu sallanmanın binanın geneline yayılması için de bina iskeleti içerisinde bulunan hidrolik teller kullanılıyor. Bu da binanın yıkılmasını önlüyor. 

Ülkede inşa edilen gökdelenler de, bu sistem sayesinde sağlı sollu veya önlü arkalı şekilde 3 metreye kadar ulaşan bir mesafede gidip geliyor. Katlar arasında esneme paylarının oluşmasıyla binanın yıkılması engelleniyor. 

CEP TELEFONLARINDA İKAZ SİSTEMİ KURULU

Deprem konusu ve alınması gereken önlemler Japonya'da sadece bu felaket yaşandığında gündeme gelmiyor. Yaşamın her anında, hatta okullarda bile depreme karşı hazırlık konuları tüm detaylarıyla işleniyor. Yani ülkede "bir şey olmaz" anlayışı hakim değil. Ülkede kullanılan akıllı cep telefonlarının hemen hepsinde deprem vurmadan saniye önce insanların kendilerini korumaya almasını sağlayan bir deprem ikaz sistemi kurulu durumda. 

Deprem bölgesinde yer alan Türkiye'de ise ne yazık ki aynı bilinç oluşturulabilmiş değil. ve 'lık depremleri yıllar öncesinden tahmin eden ve bu noktada uyarılar yapan deprem uzmanları ne yazık ki Türk inşaat sektöründe meslekî ehliyeti olmayan kişilerin varlık gösterdiğine dikkat çekiyor. Bu konuda yeterlilik gerektiğinin altını çizen uzmanlar deprem yönetmeliğinin de her yıl gözden geçirilmesi gerektiğini vurguluyor. 

DEPREM YÖNETMELİĞİ NEDİR?

Peki deprem yönetmeliği nedir? Türkiye'de deprem yönetmeliği ilk kez ne zaman çıktı? Bunu, Türkiye Deprem Bölgeleri haritasıyla belirlenmiş tehlike bölgelerinde yapılacak yapıların, depreme dayanıklı olarak inşa edilebilmesi için gereken verilerin yer aldığı yönetmelik olarak açıklamak mümkün. 

Ülkemizde konu ilk kez yılında İtalya’da kullanılan deprem şartnamesi temel alınarak hazırlanmış. Ancak can ve mal kayıplarına engel olamadığı için yönetmeliklerde değişikliğe gidilmiş. Bugüne kadar , , , , , ve halen yürürlükte olan olmak üzere, deprem yönetmelikleri toplam 7 kez revize edilmiş. 8 Çalıştay sonucunda Deprem Yönetmeliği güncellenmiş ve 18 Mart tarihli Resmi Gazete'de yayınlanmış. 1 Ocak tarihinde de yürülüğe girmiş.

Teknoloji kullanımı ve Japonya'nın deprem hazırlığı

Japonya, dünyada doğal afetlerden en çok etkilenen coğrafyalardan Bu durum ülkeyi, yine bu afetler karşısında en hazırlıklı ülkelerden bir haline getirdi. Japonya’yı vuran felaketlerin miktarını, nüfus yoğunluğunu karşılaştırıp ölüm oranıyla kıyasladığınızda, sayılar şaşırtıcı derecede küçük. Özellikle yaşadığımız depremlerin sonuçları göz önüne alındığında bazı önlemlerin alınması deprem kuşağında bulunan ülkemiz açısından oldukça önemli. Japonya’nın aldığı, depremi en az hasarla atlatmayı sağlayan tedbirlere göz atalım

Teknoloji kullanımı ve Japonyanın deprem hazırlığı

Depreme dayanıklı binalar

Japonya'daki depremlerin süreklilik arz etmesi, tüm evlerin büyük şiddetlerde depremlere dayanacak şekilde inşa edilme zorunluluğunu getirdi. Japonya'daki evler, yasalarla belirlenmiş depreme dayanıklı standartlara uygun olarak inşa edildi. Bu yasalar okullar ve ofis binaları gibi diğer yapılar için de geçerli. Tokyo'daki binaların yaklaşık yüzde 87'sinin depremlere dayanabildiği söylenmekte. Birçok yapı, bir deprem olduğunda daha esnek olacak şekilde inşa edilmiştir ve bazı yapılar, binaların depremden gelen şokla hareket etmesini sağlayan Teflon üzerine inşa edilirken, diğerleri ise şişirilebilir, kauçuk veya sıvı dolu bazlara sahip. Tokyo'nun ünlü Skytree'si, yüzyıllarca meydana gelen depremlerde hayatta kalan eski ahşap pagodaların şeklini taklit ederek doğal afetlere dayanacak şekilde inşa edilmiş. Bu noktada özellikle ülkemiz fay hattı üzerinde olan şehirlerde çıkartılacak yönetmeliklerle, aynı yöntemlerin kullanımı özellikle yeni yapılacak binalarda zorunlu hale getirilebilir, olası depremlerde can kayıpları asgari düzeylere indirilebilir.

Teknoloji kullanımı ve Japonyanın deprem hazırlığı

Telefon güncellemeleri

Japonya'daki her akıllı telefonda bir deprem ve tsunami acil durum uyarı sistemi kullanımı zorunlu. Yaklaşan felaketlerden yaklaşık beş ila on saniye önce uyarı veren bu uygulama kullanıcılara yaşanan felaket üzerine de bildirimler iletmekte. Sistem “Jishin desu! Jishin desu!” (Deprem var!) uyarısıyla deprem duruncaya kadar bir uyarı vermekte. Koronavirüs döneminde uygulandığı gibi, yazılacak benzer bir uygulama üzerinden buna benzer bir çalışma gerçekleştirilebilir. Uygulama üzerinde 'Acil Toplanma Alanları', 'Yardım-destek talepleri' gibi bilgilendirmeler paylaşılabilir.

Teknoloji kullanımı ve Japonyanın deprem hazırlığı

Depreme hazır mermi trenleri

Japonya, raylı ulaşımın çok fazla olduğu bir ülke ve geleceğin taşıma sistemi olarak bilinen Shinkansen (mermi trenleri) ağları şehirlerarası ulaşımda km’nin üzerinde bir hızda ilerlemekte. Tüm yolcuların güvenliğini sağlamak için trenler, gerekirse ülkedeki her hareketli treni durdurmak için tetiklenen deprem sensörleri ile donatılmış. yılında, büyüklüğünde bir deprem Japonya'yı vurduğunda, hareket halinde 27 Shinkansen treni vardı. Her bir tren daha küçük artçı depremleri algıladı ve büyük deprem isabet etmeden önce trenler durdu, bu da ölüme oranını yüzde 0 seviyelerine çekti. İstanbul, İzmir gibi metropol şehirlerimiz özelinde aynı sensörlerin geçtiğimiz yıllarda depreme olan dayanıklılığın az olacağı değerlendirilen hatlarda kullanımı yaşanacak büyük can kayıplarının önüne geçmesi adına önem taşımakta.

Teknoloji kullanımı ve Japonyanın deprem hazırlığı

Anında TV yayını

Japonya’da olası bir deprem anında tüm TV kanalları tarafından derhal resmi deprem bilgilendirme kapsamına geçilmekte ve nüfusun nasıl güvende kalabileceği konusunda izleyiciler bilgilendirilmekte. Bu yayınlar kapsamında depremin artçıları, insanların nereden koruma talep edeceği hakkında bilgi verilmekte. Bu kapsamda deprem bölgeleri kapsamında, RTÜK tarafından, daha öncesinde hazırlanacak bilgilendirme yayınları, olası deprem anında televizyon kanalları üzerinden kamu spotu olarak paylaşılmasının yanında insanların temel insani yardımlara, bilgilendirme çadırları vb. gibi yerel otoritelerden alınacak öneri ve yardımlara nasıl ulaşacağı yayınlanabilir.

Teknoloji kullanımı ve Japonyanın deprem hazırlığı

Afet önleme konusunda farkındalık ve eğitim

Tıpkı dünyada yapılan acil yangın tatbikatları gibi, Japonya'daki okullarda da düzenli olarak ayda bir kez olmak üzere deprem tatbikatları yapılmakta. Genç yaşlardan itibaren, okullar öğrencilere bir deprem anında korunma ve güvende olma konusunda en iyi şekilde eğitim almakta. Tatbikatlar sırasında en yaygın yöntem çocukların masalarının altına girip deprem bitene kadar masanın yanında durmalarıdır. Dışarıda duran çocuklar için, binalardan düşecek molozlardan etkilenmemek için doğrudan açık bir alanın merkezine gitmeleri çocuklara öğretilir. Japonya'da, yerel itfaiye personelinin öğrencileri deprem simülatörlerine koyduğu saha gezileri de mevcuttur, böylece çok genç yaştaki bir kişi deprem hissini tanımlayabilmekte. Türkiye’de de benzer şekilde okullarda benzeri tatbikatlar yapılabilir, uygulanacak bir simülasyon ile kişilerdeki bu farkındalık artırılabilir.

Teknoloji kullanımı ve Japonyanın deprem hazırlığı

Deprem anıt müzesi

Japonya'nın nüfusunun gelecekteki doğal afetlere karşı korunmasına yardımcı olmasının bir başka yolu da geçmiş olaylardan ders çıkarmak. yılında, Kobe kenti, 5 bin kişiyi öldüren ve on binlerce evi tahrip eden tamamen yıkıcı bir deprem yaşadı. Şehrin yeniden inşasının ardından Kobe kentinde Deprem Anıt Müzesi'ni de inşa etti. Depremde yaşanılan kayıpları hatırlamak için inşa edilmiş olan tesis, aynı zamanda afet önleme ve hayatta kalma konularında faydalı görüntüler ve eğitim olanaklarıyla dolu bir eğitim merkezi olarak da faaliyet göstermekte. Benzer bir anıt müzenin İstanbul, İzmir gibi deprem kuşağında bulunan bir metropol şehirler özelinden yapılması hem bireylere farkındalık kazandıracak hem de bu bireylerin bu konudaki bilinç düzeyini artıracaktır.

Teknoloji kullanımı ve Japonyanın deprem hazırlığı

Hayatta kalma kitleri

Deprem hazırlıkları ülkeden ülkeye farklılık gösterse de Japonya’da birçok evde deprem hayatta kalma kitleri var. İlk yardım ekipmanı, şişelenmiş su, gıda takviyeleri, eldivenler, yüz maskeleri, yalıtım levhaları, meşaleler gibi hayatta kalma araçları mevcut. Bu yardım kitleri Japonya’da pek çok eczanede var. Benzer şekilde İzmir ve İstanbul özelinde yapılacak bir iletişim çalışmaları ile bu yardım kitlerinin evlerde bulundurulması teşviki gerçekleştirlebilir, yerel yönetimler bu konuda aksiyon alabilir.

Teknoloji kullanımı ve Japonyanın deprem hazırlığı

Su tahliye tünelleri

En etkileyici mühendislik özelliklerinden biri, şehrin eteklerinde yer alan ve sabırla bir futbol sahası ve paten parkının altında oturan Tokyo'nun az bilinen Su Deşarj Tüneli'dir diyebiliriz. Bu büyük gizli tünel, siklonlar ve tsunamiler gibi doğal afetlerin neden olduğu sel sularını toplar ve suyu Edo Nehri'ne güvenli bir şekilde yeniden dağıtır. Bu, bölgenin bir depremle vurulması ve bir tsunamiyi tetiklemesi durumunda, şehrin herhangi bir büyük selden kaçması gerektiği anlamına gelir. Bu tahliliye tünellerinin ne kadar gerekli olduğu 30 Ekim tarihli yaşadığımız depremde Seferihisar bölgesinde ortaya çıktı. Bu tarz yatırımlar çok maliyetli olsa da deniz kenarında olan büyük metropollerde benzeri çalışmaların yapılması olası ölüm risklerini azaltabilir.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır