< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cemil-mustafa -- 27 Kasım 2007; 20:08:10 > |
|
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi firikit -- 3 Aralık 2007; 7:59:49 > |
|
|
|
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Sorulara DönEvrim Ağacı'na Destek Ol
Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katmak için hemen buraya tıklayın.
Popüler Yazılar
EA Akademi
Evrim Ağacı Akademi (ya da kısaca EA Akademi), 2010 yılından beri ürettiğimiz makalelerden oluşan ve kendi kendinizi bilimin çeşitli dallarında eğitebileceğiniz bir çevirim içi eğitim girişimi! Evrim Ağacı Akademi'yi buraya tıklayarak görebilirsiniz. Daha fazla bilgi için buraya tıklayın.
Etkinlik & İlan
Bilim ile ilgili bir etkinlik mi düzenliyorsunuz? Yoksa bilim insanlarını veya bilimseverleri ilgilendiren bir iş, staj, çalıştay, makale çağrısı vb. bir duyurunuz mu var? Etkinlik & İlan Platformumuzda paylaşın, milyonlarca bilimsevere ulaşsın.
Podcast
Evrim Ağacı'nın birçok içeriğinin profesyonel ses sanatçıları tarafından seslendirildiğini biliyor muydunuz? Bunların hepsini Podcast Platformumuzda dinleyebilirsiniz. Ayrıca Spotify, iTunes, Google Podcast ve YouTube bağlantılarını da bir arada bulabilirsiniz.
Aklımdan Geçen
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Bilim, hep birlikteyken güzel. 2023'te Evrim Ağacı'na destek olun!
Bu yıl sayfamızda gezdiniz.
2010 yılından beri Türkiye'de bilim iletişimini geliştirmek adına durmaksızın ter döküyoruz ve sizin gibi bilimseverlerin destekleri sayesinde Türkiye'nin en çok ziyaret edilen, en güvenilir, en büyük bilim arşivini yaratmaya devam ediyoruz. Sitemizde reklamlar görüyor olsanız da bunların bize getirisi önemsenmeyecek kadar az. Bizi ayakta tutan, Türkiye'deki bilimseverlerin gönüllü destekleri. Eğer 2023 yılında da Türkiye'de bilimi yeşertme çabalarımıza katkı sağlamak isterseniz, maddi destekçilerimiz arasına katılabilirsiniz. Hatta bu sayede sitemizi ve mobil uygulamamızı tamamen reklamsız bir şekilde kullanmanız mümkün olacak. Tek seferlik destek olun veya daha iyisi, aylık destekçilerimiz arasına şimdi katılın.
Kreosus (₺)YoutubePatreonDiğer Yöntemler
Evrim Ağacı
Türkiye'deki bilimseverlerin buluşma noktasına hoşgeldiniz!
Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.
Geri dön
Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.
Geri dön
“ Modern birey kabul edemiyor ama insan özünde dışlayıcı bir varlık. Kendi gibi olmayana tahammülü az. Bu da ırkçılık, cinsiyetçilik ve yabancı düşmanlığı gibi eskiden problem olmayan ancak modern bir toplumun kabul edemeyeceği marazlara karşı her an dikkatli olmamız gerektiğini gösteriyor bizlere.”
Emrah Safa Gürkan
Bilim İçin 30 Saniyeniz Var mı?
Evrim Ağacı, tamamen okur ve izleyen desteğiyle sürdürülen, bağımsız bir bilim oluşumu. Ücretsiz bir Evrim Ağacı üyeliği oluşturmanın çok sayıda avantajından biri, sitedeki reklamları %50 oranında azaltmak (destekçilerimiz arasına katılarak reklamların %100'ünü kapatabilirsiniz). Evrim Ağacı'nda geçirdiğiniz zamanı zenginleştirmek için, sadece 30 saniyenizi ayırarak üye olun (üyeyseniz, giriş yapmanızı tavsiye ederiz).
Üye Ol
Giriş Yap
Üyeliğin AvantajlarıMaddesel varlığı bulunan her şeyin adı somut, maddesel varlığı bulunmayanların adı ise soyuttur.
Ses, ışık, rüzgâr, koku, elektrik, hava, sıra, masa, kitap sözcükleri somut adlardır, çünkü bunlar, maddesel olarak vardır.
Güzellik, doğruluk, hüzün, rüya, hayal, özlem, nefret, özgürlük sözcükleri ise soyut adlardır, çünkü bunların maddesel varlıkları yoktur.
TAKTİK:
Duyu organlarımızla algılayabildiğimiz şeyler somut, algılayamadıklarımız ise soyuttur.
Örneğin, “öksürük, uzun, gürlemek” sözcükleri somut; “zenginlik, üzüntü, iyilik” sözcükleri ise soyuttur.
DİKKAT:
Kimi sözcüklerin somut mu soyut mu oldukları cümledeki j anlamlarına bağlıdır.
Örneğin, “tatlı” sözcüğü “Tatlı bir şeyler yemesi yasaktı.” i cümlesinde somut; “Tatlı bir kızcağızdı.” cümlesinde ise i soyut anlamdadır Kısaca diyebiliriz ki bir sözcük gerçek i anlamında somutken mecaz anlamda kullanıldığında i soyut anlam kazanır.
SORU
Aşağıdaki cümlelerden hangisinde soyut bir sözcük somut bir varlığa ad olmuştur?
A) Duygu gelişimi de düşünce gelişimi kadar önemli bir konudur.
B) Gençlik, insan ömrünün en güzel dönemidir.
C) Bugün ben bir güzel gördüm saçları sümbüle benzer.
D) Kadınlık bizde kalsın dedik, yine ezilen bizler olduk.
E) Acı, insan yaşamından eksik olmaz, sevinç oldukça.
CEVAP
C seçeneğinde “güzel” sözcüğü soyutken “bir kadına, sevgiliye” ad olarak somut anlam kazanmıştır. Diğer seçeneklerde ise sözcükler soyut anlamlarında kullanılmıştır. Doğru cevap C’dir.
Rüzgar, yağmur, ses ve rüya vb. kavramların somut mu soyut mu olduğu, beş duyu organıyla algılanıp algılanamamasına bağlıdır. Somut, beş duyu organımızdan herhangi biriyle algılayabildiğimiz kavramları ifade etmektedir. Soyut ise, duyu organlarımızın hiçbiri ile algılayamadığımız kavramları karşılamaktadır. Şimdi bu kavramlardan hangilerinin soyut, hangilerinin somut olduğunu birlikte inceleyelim.
Yağmur, beş duyu organımızdan olan göz, kulak ve deri ile algılanabildiğinden dolayı somuttur. Bir kavramın somut olabilmesi için beş duyu organından en az biriyle algılanabilmesi gerekmektedir. Söz konusu kavram birden fazla duyu organıyla algılanabilmektedir. Bir yağış olayında yukarıdan düşen damlalar gözlerle görülebilmektedir. Bununla birlikte damlaların şiddetli bir şekilde yere değmesiyle çıkan sesler kulaklarla algılanabilmektedir.
Bir diğer duyu organımız olan deri üzerine su damlaları düştüğünde bu hissedilmektedir. Yağmurda ıslanmak aslında deri ile algılanabildiğini göstermektedir. Tüm bunlarla birlikte yağmurdan sonra meydana gelen kokudan dolayı burun ile de algılanabildiği düşünülebilmektedir ancak yağmurun kendisine has bir kokusu bulunmamaktadır. Yağmurdan sonra alınan koku, yağışın etkisiyle oluşan toprak kokusu olarak bilinmektedir.
Ses, duyu organlarımızdan biri olan kulak ile algılanabildiğinden dolayı somuttur. Daha önce de ifade ettiğimiz gibi bir kavrama soyut diyebilmemiz için duyu organlarıyla algılanabilmesi gerekmektedir. Beş adet duyu organımız vardır. Bunlar: Göz, kulak, burun, dil ve deri. Bu organlar görme, işitme, koklama, tatma ve dokunma (hissetme) duyularından sorumludur. Söz konusu kavram, işitilerek algılanmaktadır ve bu da kulak sayesinde olmaktadır.
Bu kavram bir titreşimler dizisi olarak tanımlanabilmektedir ve meydana gelebilmesi için titreşim hareketi gerekmektedir. Sesleri tanımak ve anlamlandırmak, beynimizin kaydedip anlamlandırılması ile mümkün olmaktadır. Kaynaktan çıkan sesler, havada yayılmakta ve kulağa gelmektedir. Böylelikle kulak zarı titreşmekte ve bu titreşimler kulağın iç kısmına iletilmektedir. Titreşimlerin taşıdığı ileti beyne ulaştığında da işitme gerçekleşmektedir.
Rüzgar, beş duyu organımızdan biri olan deri ile algılanabildiğinden dolayı somuttur. Bu kavram, soyutluk somutluk açısından sıklıkla karıştırılan kavramlar arasında bulunmaktadır. Bir kavramın soyut olabilmesi için beş duyu organından biriyle bile algılanamıyor olması gerekmektedir. Ancak bu kavram için böyle bir durum söz konusu değildir, çünkü deri bu beş duyu organından biridir ve rüzgarı algılayabilmektedir.
Derimizin ısınmasından ya da soğumasından bazı kavramları algılayıp algılayamadığı anlaşılabilmektedir. Rüzgarlı bir havada derimizde soğuma hissederiz. Böyle zamanlarda ürperti ya da üşüme olarak ifade edilen durumlar rüzgarın algılandığının kanıtı niteliğindedir. Bununla birlikte rüzgarın sesi olduğu ve kulakla da algılanabileceği düşünülebilmektedir ancak sesin oluşumu farklı süreçler sonucunda meydana gelmektedir.
Cam, görme ve dokunma duyularıyla algılanabildiğinden dolayı somuttur. Görme duyusu göz aracılığıyla; dokunma duyusu da deri aracılığıyla algılanmaktadır. Göz ve deri de beş duyu organımızdan ikisidir. Camı duyu organlarımızdan ikisiyle algılayabildiğimize göre soyut olması mümkün değildir. Çünkü bir kavramın soyut olabilmesi için hiçbir duyu organı ile algılanamıyor olması gerekmektedir.
Sıcak, beş duyu organımızdan biri ile algılanabildiğinden dolayı somuttur. Bu kavram, dokunma ya da hissetme duyu organı olan deri ile algılanabilmektedir. Bununla birlikte bu kavram, temel anlamı olan ısının dışında kullanıldığında soyut hale gelebilmektedir. Bir örnekle açıklamak gerekirse; “Bana olan davranışları çok sıcaktı.” cümlesinde samimi anlamında kullanılmıştır. Böyle bir kullanımda beş duyu organımızdan biriyle algılanabilecek bir durum söz konusu olmadığından dolayı, soyut haldedir.