Taş Devri'nin ilk dönemi olan Yontma Taş Devri'nde insanlar ilk defa taş kullanımı yaparak araç gereçler üretmeye başlamıştır. Taştan yapılan bu araçlar yalnızca savunma mekanizması olarak kullanılmıştır. İlk mağara resmi yapılan Yontma Taş Devri'nin ardından ise Cilalı Taş Devri gelmektedir. Yontma Taş Devri hakkında bilgileri derledik...
YONTMA TAŞ DEVRİ NEDİR?
Yontma Taş Devri ortalama iki milyon önce başladı ve on iki bin yıl önce de sonlandı. Bu dönemde ilk insan atalar meydana geldi ve ilk aletler üretime girdi. Buzul Çağı'n son dönemi olarak bilinen bu dönemde insanlar gruplar kurarak ağaç kavuğunda ve mağaralarda yaşamaktaydılar. Mağara duvarlarına ise insanlar, duygularını ve hislerini anlatmak için birçok resimler yapmışlardır. Bu çağ insanlık tarihinin %99'u gibi çok büyük bir bölümünü kapsamaktadır. Doğanın sınırlayıcı ve belirleyici baskısı altında yaşanana bu çağda avcı ve toplayıcı topluluğu temsil etmektedir. Besin üretme konusunda bilgisiz olan, yalnızca yaşadıkları ortamda bulunan yabani meyve ve sebzeleri yiyerek beslenen bir toplum vardır. Küçük gruplar halin de konar-göçer yaşam tarzı benimsenmiştir. İklim koşullarının değişmesi farklı yerlere taşınarak farklı hayvan türlerini keşfetmişlerdir. Bu dönemde taş aletler, sıra kemikler ve boynuzdan yapılmış aletler görülmüştür. Taş aletler kemikleri şekillendirmek için kullanılmıştır. Ülkemizin bazı bölgelerinde bu döneme ait eserler kazı çalışmalarında ortaya çıkmıştır. Antalya'nın 30 km kuzeybatısında yer alan Karain mağarası Anadolu'nun ne denli yoğun bir biçimde iskan edildiğini açık bir şekilde ortaya koyan kalıntıları taşımaktadır.
YONTMA TAŞ DEVRİ ÖZELLİKLERİ
CİLALI TAŞ DEVRİNİ YONTMA TAŞ DEVRİNDEN AYIRAN ÖZELLİKLERİ
Cilalı Taş Devri'nde insanlar yaşamlarını mağarada sürdürürken, Yontma Taş Devri'nde nehir kenarlarında hayatlarına devam etmişlerdir. Cilalı Taş Devri'nde insanlar hayvanları avlamaktadır, Yontma Taş Devri'nde ise hayvanlar eğitilmiştir. Cilalı Taş Devri'nde tüketici toplum yapısı vardır, Yontma Taş Devri'nde ise üretici toplum yapısı vardır. Cilalı Taş Devri'nde taşlar biçimlendirilirken, Yontma Taş Devri'nde taşlar kemiklere şekil vermek için kullanılmıştır. Cilalı Taş Devri'nde mimari eserler ön planda olurken, Yontma Taş Devri'nde hayatta kalma mücadelesi verilmiştir.
Taş devri ilk insandan başlayarak Tunç ve Demir çağlarına kadar süren dönemdir. Tarih öncesi dönem olarak adlandırılan taş devri, Dünya tarihinin en eski çağıdır. Taş devri dönemlerine ait bulgularda; çakmak taşı, boynuz, insan kemikleri bulunmuştur. Ayrıca bir dönem ileri gidildiğinde taşların yontularak bıçak, testere, balta, ok gibi araçların icat edildiği gözlemlenmiştir. Taş devri 3 ara dönemden oluşmaktadır.
Paleolitik Çağ, insanların yerkürede yaşamaya başlamalarından yaklaşık 10.000 yıl öncesine dayanmaktadır. Buzul çağlarının yaşandığı bu dönem aynı zamanda dünya oluşumunun da en uzun çağı olarak bilinmektedir. Bu çağın başlangıcında insanlar ilk zamanlarda çıplak dolaşıp mağara ve ağaç kovuklarında yaşamışlardır. Avcılık ve balıkçılık ile besin ihtiyaçlarını karşılamışlardır. İnsanlar mağaralara resimler ve avladıkları hayvanların figürlerini çizmeye başlamışlardır. Bu çağa ait ilkel insan olarak bilinen “homo sapiens” adı verilen insan kalıntıları bulunmuştur. Anadolu ve Trakya bölgelerinde bilinen birkaç eski taş devrine ait kalıntılar bulunmuştur. Bu kalıntılar; Yarımburgaz (İstanbul), Karain (Antalya), Beldibi, Belbaşı, Anadolu’da Kaletepe ve Dursunlu bölgeleridir.
Bu dönem, taşların yontularak bir takım araç ve gereçlerin elde edildiği bir dönemdir. Geçiş süreci olarak da bilinmektedir. Keskin araçlar yapılmış, diğer insanlardan ve yabani hayvanlardan korunmak için kullanılmış ve bu aletler avcılık içinde kullanılmıştır. Bu dönemde insanlar ilk defa ölülerini gömmeye başlamışlardır. Buzulların erimeye başladığı bir dönemdir. Arkeolojik kazılarda elde edilen bulgulara göre ilk evcilleştirilen hayvan olma özelliğine sahip köpekler ilk olarak bu çağda evcilleştirilmiş ve insan yaşamına uyum sağlamaya başlamışlardır. Ateş bu dönemde bulunmuştur. Orta taş devrine ait kalıntılara baktığımızda; Antalya-Beldibi Mağarası, Göller Yöresi-Bardiz, Samsun-Tekke Köy bu arkeolojik bulgulara örnek olarak gösterilebilir.
Bu çağ insanoğlunun dünyayı tanıyarak doğaya hükmetmesinin başlangıç dönemidir. Değişen iklim şartlarıyla birlikte, canlı popülasyonunda oldukça büyük bir değişim ve artış meydana gelmiştir. Yeni taş devrini incelediğimizde kurak bölgelerde daha dayanıklı hayvan ve bitki türleri ortaya çıkmıştır. Ekosistemin baştan ayağa yeniden şekillendiği bir dönem niteliğindedir. Arpa, buğday, koyun, keçi, sığır gibi bir çok hayvan türü ortaya çıkmıştır. Sonrasında tarımın başlamasıyla birlikte insanlar yerleşik hayata geçmişlerdir. Avcılık hayatı terk edilip ilk yerleşim yerleri oluşturulmuştur. Hayvan sürüleri bakmayı tercih eden toplumlar ise göçebe hayata devam etmişlerdir. İnsanlar tüketici durumundan üretici durumuna geçmişlerdir. Koyun, keçi, sığır gibi hayvanlar evcilleştirilerek onlardan besin elde edilmeye başlanmıştır. Özel mülkiyet kavramı oluşturulmuş ve insanlar kendi bahçelerinde bir çok bitki ekmeye başlamışlardır. Evler ilk olarak kulübe şeklinde yapılmaya başlanmış, zamanla normal bir ev tipi oluşturulmaya başlanmıştır. Cilalı taş devrinden önceki dönemlerde ölüler yaşadıkları alanın altına veya hemen dibine gömülürmüş. Fakat cilalı taş devrinde mezarlıklar yapılmış ve ölüler yerleşim alanlarından uzak yerlere gömülmüşlerdir. Anıt mezarlara ilk örnek olarak bu dönemde Menhir ve Dolmen Lahit mezarlıkları bulunmuştur. Cilalı taş devrinde insanlar topluluk oluşturmaya başlamış ve yaşadıkları alanların etrafını duvarlarla örmüşlerdir. Ticaret ve üretime ilişkilerine baktığımız zaman, birçok alanda üretim yapıldığı ve ekonomik toplum çabaları görülmüştür. Kil ve toprakla yapılan kaplar ateşte pişirilerek kullanılmış ve böylelikle seramik sanatı da gelişmeye başlamıştır. Kıyafetlerini ise bitki liflerinden dokumuşlardır. Günlük giyisilerin dokunmaya başlanması devamında dokumacılık tekniklerinin de gelişmesine önayak olmuştur. Tarım ilk olarak Orta Doğu’daki Hilal Bölgesinde keşfedilmiştir. Ticaret ortaya çıkması ise ilk olarak bir ticaret tekniği olan takas denilen, değiş tokuş usulü ticaret ile yapılmıştır. Sözü geçen dönemler bütün dünyada eşit zaman dilimlerinde başlamamıştır. Daha çok düzenli akarsu ve tarım alanlarına sahip bölgelerde daha çabuk ilerleme kaydedilmiştir. Orta doğu ve Uzak Doğu, cilalı taş devrine geçiş yapan ilk yerleşim alanları olmuşlardır. İlk üretimin Diyarbakır-Çayönü ve Gaziantep-Sakça Gözü’nde yapıldığı; bulunan arkeolojik kalıntılara dayanarak ilk yerleşim yerinin ise Konya-Çatalhöyük olduğu bilinmektedir.
NOT: Rivayete göre insanlar besinleri ilk olarak çiğ tüketmişlerdir. Bir gün bir kadının ateşin başında çiğ eti yerken, önündeki etin hepsini ateşe düşürmüştür. Bunun üzerine çok üzülen kadın ateşin içindeki etten bir parça almış ve yedikten sonra tadını çok beğenmiştir. Bu olaydan sonra insanlar besinleri ateşte pişirip yemeye başlamışlardır.
Biyografiler
BİYOGRAFİ
BİYOGRAFİ
BİYOGRAFİ
BİYOGRAFİ
BİYOGRAFİ
BİYOGRAFİ
BİYOGRAFİ
BİYOGRAFİ
BİYOGRAFİ
BİYOGRAFİ
BİYOGRAFİ
BİYOGRAFİ
BİYOGRAFİ
BİYOGRAFİ
BİYOGRAFİ
izmir escort
antalya escort
izmir escort
antalya escort
izmir escort
bursa escort
porno izle
brazzers porno
istanbul escort
instagram ucuz takipçi
instagram takipci kasma
takipçi satın al
escort istanbul
escort bayan
instagram takipçi satın alma
takipçi satın al ucuz
instagram takipçi satın al
takipçi satın alma
porno
porno
smm panel
takipçi instagram
escort istanbul
escort istanbul
smm panel
instagram takipçi hilesi
takipçi satın al
escort
izmir escort
porno video
porno izle
bornova escort
istanbul escort
Tarihiolaylar.com internet sitesinde bulunan bütün içerikler Tarihi Olaylar editörleri tarafından hazırlanmaktadır. İzin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
Copyright 2023 - Tüm Hakları Saklıdır.
AnasayfaKünyeİletişim