kadın kocasına kahvaltı hazırlamak zorunda mıdır / ‘Niye Kadın Kocasına Hizmet Etmek Zorunda Olmasın ki?’ Diye Soran Eşe Mektup · Fetva Meclisi

Kadın Kocasına Kahvaltı Hazırlamak Zorunda Mıdır

kadın kocasına kahvaltı hazırlamak zorunda mıdır

Kadının Temizlik, Yemek ve Bakım Gibi İşleri Yapmaması Boşanma Sebebidir

Emsal Yargı Kararları

T.C. YARGITAY 

2. Hukuk Dairesi 

Esas: 2006/9359 

Karar: 2006/16104 

Karar Tarihi: 22.11.2006

 

Taraflar arasındaki davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

 

Temyiz her iki dava sonucu verilen hükme yöneliktir.

 

Yapılan soruşturma, toplanan delillerden; davalının (kadının) ev işlerini yapmadığı, temizliğe dikkat etmediği, çamaşırları yemek tenceresinde kaynattığı, doğum halinde vücudunun bozulacağını ifade ettiği  anlaşılmaktadır. 

 

Kadının bu davranışları sebebiyle de taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik meydana gelmiştir. Olayların akışı karşısında kocada dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya  (TMK.md. 166/1)karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır.

 

Sonuç: Temyiz edilen hükmün gösterilen sebeple bozulmasına, bozma sebebine göre de diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine  işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere  oybirliğiyle karar verildi.

 

 

 

 

 

T.C. YARGITAY 

2. Hukuk Dairesi 

Esas: 2016/15692 

Karar: 2018/6039 

Karar Tarihi: 03.05.2018

 

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, nafaka, vekalet ücreti ile yargılama giderleri yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ile nafaka miktarı yönünden  temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

 

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

 

2- Mahkemece boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları kabul edilerek her iki tarafın karşılıklı boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Davalı- karşı davacı kadına yüklenilen “evin bakımı, yeme, içme, temizlik gibi işleri yapmak da eksiklik gösterdiği” vakıası ispatlanamamıştır. İspatlanamayan bu davranış ise kadına kusur olarak yüklenilemez. Ancak mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen olaylarda boşanmaya neden olan olaylarda davacı-karşı davalı erkeğin daha fazla kusurlu olduğunun kabulü gerekmektedir. Gerçekleşen bu kusurlu davranışlar aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu gibi boşanma yüzünden mevcut ve beklenen menfaatleri de zedelendiğinden  davalı-karşı davacı kadın yararına Türk Medeni Kanununun 174/1-2. maddesi koşulları oluşmuştur. Bu husus gözetilmeden tarafların eşit kusurlu kabulü ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davalı-karşı davacı kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin (TMK m. 174/1-2) reddi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.

 

3- Dosya içinde kadının çalıştığı özel okula yazılan müzekkere cevabında davalı-karşı davacı kadının 28.09.2015 tarihinde 1100 TL ücret ile çalışmaya başladığı, 03.11.2013 tarihinde ise işten ayrıldığı belirtilmiştir. Bu durumda mahkemece işten kendi isteğiyle mi yoksa zorunlu olarak mı ayrıldığı ve bu işten elde ettiği gelirin düzenli ve sürekli olup olmadığı  hususları araştırılarak sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken  eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

 

Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA,  temyiz peşin harcının  istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.05.2018 

 

 

Sabah erken kalk, kocana kahvaltı hazırla

Çalışmayan ev kadınları yan gelip yatıyor mu? Ya da ev işleri söylendiği gibi gerçekten, kadının tüm günü alıyor mu? Annelik bir meslek midir? Erkek, çalışmayan eşi tembellikle suçlayabilir mi?

Peki ya hem çalışan hem de ev kadınlığı yapan hemcinslerim? Onlar büyük işler başarırken sadece ev işi yapan bayan bu mertebeye erişemiyor mu? Erkek bu durumda, hangi kadından daha çok etkileniyor?
Aslında dünyanın en zor mesleğidir ev kadınlığı fakat günümüzde, nerede o eski kadınlarımız?
Geçtiğimiz hafta verdiği demeçlerle bir takım zümreleri üzerine saldırtan İnci Yeşilyurt’un açıklamaları kendi fikirlerimi de yansıttığı için bu hafta kendisi ile sohbet etmek istedim.
İyi dinlemek lazım bu hatun kişiyi... İyice...

Çalışmayan, evde oturan kadın tembel kadın mıdır?

Ev hanımlarını da ağır işçi olarak değerlendiriyorum. Ancak, evlilik öncesi çiftler arasında alınmış ortak bir kararla biri dışarda diğeri evde çalışacaksa tabii. Çünkü evlilik aynı hayat yolunda sırt sırta verilip sonuna kadar her koşulda birlikte yürüme başarısıdır. Yani evlilik sadece gezelim, eğlenelim demek değildir. Görev ve sorumluluklar vardır. Toplumumuzda bu görevlerin, maddi yani evin maddi ihtiyaçlarının karşılanması, rızkının aranması kısmı erkeğe, ev içi yapılması gereken işlerde kadında olarak görülmektedir. Ama biraz önce de dediğim gibi bu görev paylaşımı evlilik öncesi karşılıklı konuşularak karara bağlanarak uygulanmalıdır. Bir çok çift ise bu görevleri, yani ev içi ve ev dışı işleri ortak olarak yürütme kararı alabilmektedir. O durumda kadında, erkekte çalışma hayatının içinde yer alıp, ev işlerinide ortak olarak yürütmektedir.

Erkek nasıl ki işine gitmek için disiplinli bir şekilde sabahları uyanıyorsa, faturalarını zamanında ödemeye gayret ediyorsa, bu görevlerini yapamadığı zaman eşinden ve çevresinden olumsuz eleştiriler alıyorsa, çalışmayan kadında işinin ev olduğunu kabullenmelidir.
Örneğin: çalışmayan bir kadının özel durumlar haricinde (hastalık, gece çocuk bakmak vb) sabah eşinden önce kalkıp eşinin ihtiyaçlarını (kahvaltı, kıyafet vb) hazırlamaması, işe güleryüzle uğurlamaması durumunda, bir süre sonra eşi tarafından ‘sürekli uyuyan, tembel, hiçbir işe yaramayan, para yiyici’ olarak algılanabilmektedir. Eş,i kendisini üstünden atması gereken ‘yük’ olarak tanımlayabilmektedir. Oysa, annesinin evinde belki de dualarla kapıdan uğurlanmakta, sabahları kahvaltı sofrası kendisini beklemektedir. Yaşam koşulları farklı olsa bile, hemen hemen her çalışan ve aile bakma sorumluluğu olan kişi sabahları yataktan ailesinin kazancını karşılamak için kalkarken, geride onun bu çabasını umursamaz şekilde uyuyan bir eşe içsel olarak tepki duymaktadır. Eşi tarafından aksi istenmedikçe ev içi davranış kurallarına dikkat edilmeli, nişanlılık sırasında karşılıklı konuşarak bu yöndeki istek ve beklentiler kontrol edilmelidir.

Evlilik yaşı kaç olmalıdır?

Akıl yaşta değil baştadır sözüne inanırım. Konu evlilik olduğunda ise gençlerin evlendiklerinde hiç kimseye maddi manevi ihtiyaç duymadan, eğitimlerini tamamlamış, askerliğini bitirmiş olmaları önemli. Aksi taktirde, zaten evliliğin deneyimini kazanmaya, yeni düzenlerine alışmaya ve çocuk yetiştirmeye ayrılması gereken zamanlarını bambaşka problemlerle (borç ödeme, kredi kartı, sınavlar, iş arama, vb) uğraşarak iletişim hataları yapabilirler. Ayrıca, sadece sevgiye önem verilen yaşlarla, fizyolojik olarak gelişimin tamamlanması beklenmeden yapılan evliliklerde ilerleyen yıllarda önemli problemlerin yaşandığı gözlemlenmektedir. Bu yüzden evlilik yaşını büyük kentlerde, kırsala göre bir kaç yıl geç yapılmasında fayda görüyorum.

Erkek, eşini neden aldatır?

Erkekte ruhsal bir problem yoksa, genelde geçmişte yaşanmamış deneyimlerin özlemi, arkadaş etkisi (çapkınlık maharettir söylemleri), erkeğin erkeğe düşmanlığı (aldatma hikayeleri ile ilgili sohbetler, aldatmaya özendirmeleri, ) erkeğin yatak odasında iyi bir öğretmen olamamasının sorumlusu olarak öğrencisi olan eşini sorumlu tutması veya kadının iyi bir öğrenci olamaması ve erkeğin hayalindeki kadına ulaşma isteği ile aldatma meydana gelir.

Aldatma problemi benim en başarılı olduğum ve başarılı sonuç aldığım konuların başında geldiğinden şunu kesin olarak söyleyebilirim ki, kaynağını bulduktan sonra kesinlikle çözümü var. Hemen mahkemeye koşmayı önermiyorum. Maalesef bazı çevreler kadınların onurundan yola çıkarak boşanmalarını empoze etmeye çalışıyorlar. Oysa problem; tam olarak sahiplendiğiniz zaman aşılıyor

Aldatılan eş susmalı mıdır?

Ne münasebet? Ama kadın dediğin her koşulda az ama öz konuşandır. Susmanında konuşmanında zamanını iyi bilmelidir. Aldatmanın kaynağına göre son derece hassas bir dönemeç olduğundan akılcı davranmayı öneriyorum. Özellikle aldatma problemi ile karşılaşıldığında ilk 48 saat önemli. Duygusal olarak 'şaşkınlık, benim başıma da geldi. ben bunu hakedecek ne yaptım? bunu benim gibi bir kadına neden yaptı?, benden güzel mi?' vb onlarca soru kafamıza doluşacaktır. Öfke, kandırılma, aptal yerine konma, intikam, güvensizlik duygularıda eklenince kişinin akılcı hareket etmesi yerine genelde duygusal tepkiler verdiğini gözlemliyorum. Bu durumda da 'o kadın kim? arayıp sesini duymalıyım. konuşmalıyım. haddini bilmeli, durumumu anlamı, tehdit etmeliyim, düşünceleri ile kadını sonradan daha zor günlerin beklemesine ve sonuç alamıyorum duygusunun uyanmasına neden olmaktadır. Hepsinden de önemlisi ev ortamı hemen terkedilmeye kalkılmakta, ardından eşinin araması için bekleme sürecine girilmektedir. Ev kesin sonuç alınmadan terkedilmemelidir. Ev zaten kadınındır. Boşanma kararı alınmadıkça aldatma problemini yapan erkeğe kendi evini bırakıp gitmek cezalandırmak değil ödüllendirmektir.

Ev kadınlarının hoşuna gitmeyecek açıklamalarda bulundunuz. Bu sözlerinizin hala arkasında mısınız?
Geçenlerde bir gazetede çıkan saptırılmış ve amaçlı haberden bahsediyorsunuz sanırım. Bu konuyu son kez size açıklamak isterim. Yıllardır kendimi ailelerin başarılı iletişim içinde problemlerini aşacak şekilde bilinçlendirmeye ve sağlıklı aileler kurulmasına yönelttim. Türkiyede evlilik öncesi sertifikalı eğitimi bir belediyede yine ilk ben başlattım. Boşanmaları azaltmak yolunda önemli başarılar elde etmeye başladım. Bu yolda şu anda en başarılı isim olarak söylenmem , aile kurumunu 'modernlik, eşitlik' adı altında yıkmak isteyenleri rahatsız ediyor. Her yerde, her zaman gelenekçi bir uzman olduğumu zaten kendim söylüyorum. Sarı saçlı bu kadının geleneksel düşüncede olmasını kabullenmek istemiyorlar. Çünkü onlar için tehlikeliyim. Aileleri yıkmak yerine kurtarmak için çalışıyorum. Üstelik her ortamda düşüncelerim dinleniyor, etkili oluyor.

Bahsettiğiniz habere konu olan evlilik öncesi eğitim kitabındaki eğitimi yaklaşık 2 yıl önce vermeye başladığımda hemen hemen tüm medya kuruluşları davet edildi. Geldiler. Muhabirler eğitimi sonuna kadar izledi. Kitapta yazılanları canlı olarak kendi kulakları ile dinlediler. Ardından ana haber bültenlerinde, gazetelerde övgülerle bahsettiler. Onca gazete ve televizyon aynı sözleri işitip teşekkür etti. Aradan iki yıl geçip, o bölgede ki boşanmalar nispeten azalmaya başlayınca, bizde eğitimi kitap haline dönüştürüp, bunun bir devlet politikası haline dönüştürülmesine katkı sağlamak istediğimizi belirttiğimizde,o gazete tarafından  akla zarar söylemleri olan, AKP li, cemaatçi kadın ilan edildim.
Beni bu yoldan döndürmeye, sindirmeye, yalnız bırakmaya, yok etmeye çalışanlar mı yoksa aile kurumunu koruma yolunda çalışan İnci Yeşilyurt ve sevenleri mi kazanacak zaman gösterecek.  

İdeal ev kadını nasıl olmalıdır?

Kadınları tek tip hale dönüştürmeye karşıyım. Çiçek gibi rengarenk olmalıdır kadın. Her aile kendine özeldir benim gözümde. Bu yüzden ailenin erkeği nasıl ki o evin beyi ise kadınıda hanımefendisidir. Aslında evi yöneten kadındır. Yöneticilik yıllar içindeki deneyim ve doğru bilgilendirme ile başarılı olur. Evlilikte erkek ve kadın birbirlerine ve kurdukları aileye karşı görev ve sorumluluklarını bilip uyguluyorsa zaten ideale ulaşmıştır.

Bir erkek eşinden neler bekler?

Bizim erkeklerimizin beklentisi fazla değil. Huzur, güleryüz, anlayış, sadakat, ahlak, cilveyi tam olarak bulduğu yerden ayrılmaz. Erkekler, kadınlar kadar ayrıntıcı değildir. Düz mantıktır. Fakat kadınlarımızın ufak ve dikkatten kaçan olumsuz davranışları örneğin 'erkek eve girer girmez problem konuşmaya çalışmak, vıdı vıdı yapmak, erkeğin ailesi ile problemlerini gündemde tutmak, ekonomik problemlerde duygusal olarak dayanıksız olmak, ayrıntılara aşırı önem vermek, evlilik öncesindeki erkeğin yoğun ilgisini beklemek, erkek gibi tartışmak vb' erkekte huzur kaçırır.  

Boşanmanın eşiğine gelmiş bir evlilik sizce nasıl kurtartılabilir?

Problemden probleme izlenen yol değişir. Benim için boşanma eşiğine gelmiş bir evlilikte iki tarafında toplu iğne başı kadar iyi niyetini görmem ve inanmam kurtarmak için yeterli başlangıç oluyor. Şunu unutmayalım ki, evlilik silah zoruyla olmadıysa, muhakkak iyi günleri, anları olmuştur. İşte o iyi günler hatırına boşanmadan önce her nerede olursa olsunlar destek alsınlar. Nasıl olsa mahkemeler bir yere kaçmıyor.

Serdem Coşkun - Haber 7
[email protected]

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır