kadınlara ilk seçme seçilme hakkı / Kadınlar seçme ve seçilme hakkını ne zaman elde etti? | Euronews

Kadınlara Ilk Seçme Seçilme Hakkı

kadınlara ilk seçme seçilme hakkı

Kadınlar seçme ve seçilme hakkını ne zaman elde etti?

Türkiye, kadın hakları konusunda bazı önemli kazanımları tarihsel açıdan birçok Avrupa ülkesinden daha önce kabul ettı.

Türkiye’de kadınlar seçme ve seçilme hakkını İsviçreli kadınlardan 36, Fransız kadınlardan 11, Belçikalılardan 14 yıl önce elde ettiler.

Türkiye'de kadınlara seçme ve seçilme hakkını veren yasal düzenleme 1934 yılında yürürlüğe girdi.

Almanya 12 Kasım 1918'de kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesi için ilk adımı attı. Yapılan ilk seçimde meclise 37'si kadın 432 milletvekili girdi.

Seçim yasasının üzerinden 100 yılı aşkın zaman geçmesine rağmen Almanya'da milletvekili sayısında erkeklerin üstünlüğü hala devam ediyor. Alman Federal Meclisi'nde en son 2021 yılında yapılan seçimlerde parlamentodaki kadın milletvekili oranı yüzde 34 oldu.

Avrupa genelinde ülkeler kadınlara seçme ve seçilme hakkını ne zaman verdi?

Finlandiya kadınlara oy hakkı veren ilk Avrupa ülkesi

Finlandiya, 1906'da kadınlara oy hakkı tanıyan ilk Avrupa ülkesi oldu. Kadınlar, İsveç ve Rus yönetimi altında daha önce oy haklarını kullanmışlardı. Fakat 1906 kararında kadınlara meclis seçimlerine katılma ve oy verme hakkı tanınmıştı.

Bolşevik Devrimi ile birlikte 1917’de Rusya ve bazı eski Sovyet cumhuriyetlerinde de kadınlar seçme ve seçilme hakkı elde ettiler. Bu hak 1918 yılı genel seçimlerinde ilk defa kullanıldı.

Fransız ihtilali ile dünyaya cumhuriyet ve demokrasi ilkelerini yayan Fransa'da ise 4 Ekim 1944’de yapılan yasa değişikliğiyle kadınlara seçme ve seçilme hakkı verildi.

29 Nisan 1945’te ilk defa belediye seçimlerine katılan kadınlar 21 Ekim 1945’te de ilk defa parlamento seçimlerinde oy kullandı.

İsviçre'de bir kanton kadınlara 1990'de oy hakkı verdi

Avrupa'da kadınlara en son oy hakkı tanıyan ülkelerden bir İsviçre. Kanton düzeyinde ilk oy kullanma hakkını 1959'da elde eden İsviçreli kadınların ulusal düzeyde oy hakkına kavuşmak için 1971'e kadar beklemeleri gerekti.

Son kanton Appenzell Innerrhoden'de kadınlara 1990'da oy kullanma hakkı verildi.

Türkiye'de kadınlara seçme ve seçilme hakkı

Türkiye'de kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkını veren yasal düzenleme, 1934 yılında Anayasa ve Seçim Kanunu’nda değişiklik yapılması sonucu gerçekleşti. Kadınlar 22 yaşında seçme, 30 yaşında seçilme hakkına sahip oldu.

Kadınların ilk kez oy kullandığı ve aday olabildiği TBMM 5'nci Dönem seçimleri 8 Şubat 1935’te yapıldı. 17 kadın milletvekili ilk kez TBMM’ye girdi. Ara seçimlerde bu sayı 18’e ulaştı.

Dünyada ise kadınlara oy hakkı veren ilk ülke 19 Eylül 1893'te Yeni Zelanda oldu. Bu tarihten yaklaşık 100 yıl sonra 1997'de Jenny Shipley Yeni Zelanda'nın ilk kadın başbakanı seçildi.

Bir Mücadelenin Tarihi: Kadınların Oy Hakkı

08/05/2019

Oy hakkı mücadelesi, kadın işçilerin, kitlesel “Eşit işe eşit ücret ve muamele” mücadelesinin ardından yarattığı en büyük mücadelelerden biridir.

Kadınlar, bugün dünyanın pek çok ülkesinde sahip oldukları oy hakkını, büyük mücadeleler sonucu elde etmiştir. Seçme ve seçilme hakkı, feodalizmin ortadan kalkması ile önce mülk sahibi erkeklere tanınan bir ayrıcalık olmuştur.  Fransız İhtilali sonrası tüm erkeklere tanınan bu hakkı, kadınların da elde edebilmesi ise büyük mücadelelerden sonra gerçekleşmiştir. 

Kadınların oy hakkı mücadelesi, örgütlü olarak 1800'lerin sonlarında başlamıştır. Kadınlar, intihar eylemleri, açlık grevleriyle, dernekler, örgütler kurarak, mitingler düzenleyerek oy hakkını alma mücadelesi vermiştir.

Dünyada kadınların seçilme hakkını kazandığı ilk ülke, 19 Eylül 1893'te, Yeni Zelanda olmuştur. Ancak kadınların, erkeklerle eşit koşullarda seçme ve seçilme hakkını kazandığı ilk ülke 1917’de Sovyetler Birliği olmuştur. Çünkü ilk kez Sovyetler Birliği’nde kadınlar hem seçme hem de seçilme hakkını elde etmiştir.

İşçi Kadınların Oy Hakkını Kazanması Çok Daha Güç Oldu

Oy hakkı mücadelesi, burjuva kadınlarla işçi kadınları yan yana getirmiş, ancak bu hak için mücadele büyüdükçe devletlerin tavrı burjuva kadınlara bu hakkı tanıyıp işçi kadınlara vermemek olmuştur. Örneğin, Norveç'teki oy hakkı mücadelesi sonucu 1901'de bazı kadınların oy kullanmasına izin verecek bir yasa çıkarıldı. Ancak oy hakkı şartı olarak, belli bir miktar vergi ödeyen veya aynı miktarda ödeme yapan bir erkekle evlenmiş olan kadınların oy kullanabileceği düzenlenmişti. 

Oy hakkı mücadelesi, kadın işçilerin, kitlesel “Eşit işe eşit ücret ve muamele” mücadelesinin ardından yarattığı en büyük mücadelelerden biridir. Seçme ve seçilme hakkı mücadelesiyle birlikte, işçi sınıfının kadınlarının mücadelesi de yükselmiştir. 

Türkiye’de Kadınların Oy Hakkı

Türkiye’de kadınlar, seçme ve seçilme hakkını pek çok Avrupa ülkesinden önce kazanmıştır. Oy hakkı mücadelesi, Osmanlı’da bir grup aydın kadının, erkeklerle eşit siyasal haklar talebini yükseltmesiyle başlamıştır. Bu kadınlar, birinci dünya savaşına da katılmış ve ardından “Beraber savaştık, beraber yönetelim!” savaşını sürdürmüşlerdir. Türkiye'de kadınların mücadelesi 5 Aralık 1934’te kabul edilen değişikle seçme ve seçilme hakkı yasalaşmasını getirmiştir.

Bir Mücadelenin Tarihi: Kadınların Oy Hakkı
Kadın İşçiler 8 Mart Sözümüz: Başka Bir Dünya Kuracağız, Eşit Bir Dünya! Kadın İşçi Buluşmalarımızdan Derlenen Çalışma Yaşamında Şiddet ve Tacizin Ortadan Kaldırılmasına İlişkin 190 sayılı ILO Sözleşmesi ve 206 sayılı Tavsiye Kararı Bilgilendirme KitapçığıYaşamı ve Eşitliği Savunanlara Her Gün Mücadele Her Gün 8 MartGenel-İş Kadın İşçi Buluşması ve Sonuç BildirgesiKadınlar Hâlâ Adaletin Kapsama Alanı Dışındaİstanbul Sözleşmesinin Yürürlükten Kaldırılması Hukuksuzdur!Kadınlar Sendikada Örgütlü, Birlikte Güçlü!Kadına Yönelik Her Türlü Şiddetin Karşısında, Kadınların Mücadelesinin Yanındayız!Ölmek İstemiyoruz! İstanbul Sözleşmesinden Vazgeçmiyoruz! Salgın Kadınları İşsiz BıraktıKadınlar, Corona Günlerinde Artan Şiddete Karşı Mücadeleye ÇağırıyorEPSU 8 Mart’ı Kadının Sağlık Hakkına İthaf EttiÖRGÜTLEN, GÜÇLEN, Eşitsizliği, Adaletsizliği, Şiddeti Sömürüyü DURDUR!8 Mart: Örgütlen! Güçlen! Durdur!Asla Yalnız Yürümeyeceksin!Meksika'da Kadınlar Polislerin Cinsel Saldırılarına Karşı AyaktaNepal’de İnşaat İşçisi Kadınlar Direnişteİspanya’da Ev İşçisi Kadınlar Örgütleniyor Disk ve FNV’den Güvencesizlik ve Kadın Emeği Etkinlikleri Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Et!İsviçre'de Kadın GreviKreş İşveren SorumluluğudurBir Mücadelenin Tarihi: Kadınların Oy HakkıKadınların Coşkusu Yasakları YendiKadınlar 8 Mart’ta Tüm Dünyada Dayanışmayı Büyüttü8 Mart'a Giderken Kadınlar Yaşasın Hayat Dedi2018 Yılında Dünyada Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ÖrnekleriToplumsal Cinsiyet Eşitliği İçin Büyük Sıçrama8 Mart'a Atfen Türkiye'de Kadın Emeği Raporumuz Yayımlandı8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Kutlu OlsunGeçmişten Günümüze Kadınlar Direniyor!Nafaka HakkıGece Vardiyası Kadınlarda Meme Kanseri Riskini ArtırıyorTürkiye’de Kadınlar ve Kadın Emeği Raporumuz YayımlandıKadın İşçilerin Hakları Kitapçığımız ÇıktıEşitsizliğe, Adaletsizliğe, Şiddete Karşı Örgütlüyüz, Güçlüyüz!İzlanda’da Kadın İşçiye Düşük Ücret Ödemek YasakILO, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü İçin Çağrı YaptıŞiddetsiz Bir Hayatı Kuracağız!Şiddete Karşıyız, Hayatı Savunuyoruz!KADIN İŞÇİLERE YÖNELİK SON YASAL DÜZENLEMELER8 Mart'ta Alanlardaydık!8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde Kadınlar Sözlerini Söylüyor25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü Analık İzni veya Ücretsiz İzin Sonrası Yapılacak Kısmi Süreli Çalışmalar Hakkında YönetmelikTürkiye Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Endeksinde Son Sıralarda!İşyerinde kadınlara layık görülenler: Taciz, şiddet, ayrımcılık Güvencesiz Kadın Emeği Toplantısında Emeğimizi, Kimliğimizi, Direnişimizi Konuştuk

Geri Dön

kaynağı değiştir]

Köy Kanunu'nun 20. Maddesinin değiştirilmesine dair 26 Ekim 1933 tarihli ve 2329 sayılı kanunun çıkarılmasıyla; kadınların köy muhtar ve heyetlerine seçilme hakkı tanındı.

İlk kadın muhtarın seçimi

Aydın'ın Çine ilçesine bağlı Demirdere köyünde (Bugünkü Karpuzlu ilçesi) yaklaşık 500 oy alarak seçimi kazanan Gül Esin, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk kadın muhtarı oldu.[3]

Milletvekili seçme ve seçilme hakkı[değiştir

5 Aralık 1934: Türkiye’de kadınların seçme ve seçilme hakları

20 Mart 1930’da belediye seçimlerinde seçme hakkı kazanan Türkiyeli kadınlar, milletvekili seçimlerinde seçme ve seçilme hakkına ise 5 Aralık 1934’te yapılan anayasa değişikliğiyle kavuştu. 8 Şubat 1935’de ilk defa meclis seçimlerine katılan Türkiyeli kadınlar mecliste 18 sandalye elde etti.

Cumhuriyet geçmişle kopuşu temsil ediyordu. Dolayısıyla yapılan reformlar, laik hukuk, Cumhuriyet döneminin amacıydı. 1926 Türk Medeni Kanunu, hilafetin kaldırılması, dinsel kurumların kapatılması gibi değişiklikler kadınların özgürleşmesi için çok önemli reformlardı. Dolayısıyla kadınlara seçme ve seçilme hakkının tanınması da Cumhuriyet döneminin kaçınılmaz sonuçlarından biriydi. Kadınların mücadelesi olmaksızın bu hakların verildiği söylemi doğru değildir. Özellikle 1919-23 döneminde kadınlar işgale karşı etkin görev aldılar. Cumhuriyetin kurulması kadınların da mücadelesiyle gerçekleşti. Bu mücadele içinde yer alan kadınlar aynı zamanda kadın haklarına da sahip çıkıyorlar, cumhuriyet rejimini kadınların hakları için de savunuyorlardı.

Kadınların seçme ve seçilme hakkı için verdikleri mücadele Osmanlı döneminden başlamıştı. Cumhuriyet kurulana kadar, kadın dernekleri ve çıkarılan dergilerde bu talep gündemdeydi. Cumhuriyetin kuruluşuyla birlikte kadınlar hak taleplerini yüksek sesle dile getirdiler. Türkiye’de kurulan ilk siyasi parti olan Kadınlar Halk Fırkası (KHF), cumhuriyete bağlılığını tekrarlayarak cumhuriyetin bir kurucu öznesi olma talebiyle yola çıktı. Kuruluş tüzüğünde kadınların siyasi haklarına yer verdi. 30 Mayıs 1923’te KHF kuruluşuna, tam da tüzüğün siyasi hak talebini formüle eden maddesine de itirazla izin verilmedi. Bunun yerine 7 Şubat 1924’te dernek statüsünde kurulan Türk Kadınlar Birliği (TKB) tüzüğünde kadınların çağdaşlık mertebesine erişmesi hedefi konuldu.

Hem izin verilmeyen partinin, hem de TKB’nin Başkanı olan Nezihe Muhiddin, arkadaşlarıyla birlikte kadınların siyasi hak taleplerini hep gündemde tuttu. 1925’te boşalan bir milletvekilliği için yapılan seçimde, propaganda için Nezihe Muhiddin ve Halide Edip aday gösterildi.

TKB’nin 1927 yılında yapılan kongresinde, Nezihe Muhiddin ve arkadaşları tüzüğe siyasi haklarla ilgili bir ek önerdiler. Yoğun tartışmalara ve itirazlara rağmen çoğunluk oylarıyla bu öneri kabul edildi. Ancak bu kongrenin ertesi günü Nezihe Muhiddin, derneğin hesaplarıyla oynama yaptığı iddiasıyla suçlandı. Bir süre sonra da yönetimden el çektirildi.

TKB’nin bu yeni dönemiyle birlikte, kadınlara seçme ve seçilme hakkının tepeden -Atatürk ve cumhuriyetin kurucu öznesi erkekler tarafından- verildiği söylemi güçlendi ve kadınların on yıllardır verdikleri mücadeleyi görünmezleştiren bir sürece girildi. 1934 yılında tamamı erkeklerden oluşan TBMM kadınlara seçme ve seçilme hakkını oy birliğiyle kabul etti. Bundan bir yıl sonra da TKB kendini feshetti.

Şirin Tekeli bu dönemi şöyle özetliyor:

“Ne var ki, yeni kurulan ve kısa sürede bir tek parti rejimine dönüşen Cumhuriyet, 1926’da kadınlara yıllardır savundukları medeni haklarını; 1930 ve 1934’te siyasi haklarını tanırken, başka sivil toplum örgütlerinin yanı sıra kadın hareketini de baskı altına aldı. 1935’te Türk Kadınlar Birliği, oy hakkının kazanılması ve ilk kadın milletvekillerinin TBMM’ye girmelerinin ardından kendi kendini feshetmek zorunda bırakıldı.”

https://m.bianet.org/biamag/kadin/187536-10-maddede-turkiye-de-kadin-hareketi

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır