Kadının Adı Yok 1988

Kadının Adı Yok, ilk defa ´de yayımladı ve rekor kırarak bir yıl içinde 40 baskı yaptı. Aynı yıl Nokta dergisinin düzenlediği ´´Doruktakiler´´ yarışmasında ve Boğaziçi Üniversitesi´nden öğrencinin katıldığı en başarılı kitap seçiminde en fazla oyu alarak yılın kitabı seçildi. Ne var ki, Başbakanlık Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu, ´in Nisan ayında kitabı küçüklere zararlı yayın ilan ederek poşette satılmasına karar verdi. Ancak yazar tarafından açılan dava sonucu, kitap yılında aklandı. Kadının Adı Yok aynı yıl Hollanda ve Almanya´da bu ülkelerin dillerine çevrilerek yayımladı ve üst üste birkaç baskı yaptı. Hollanda´da ayrıca ikinci bir yayınevi tarafından cep kitabı da basıldı. ´te de Yunanistan´da piyasaya çıkarak best-seller oldu. Duygu Asena bu kitabında, temiz, telaşsız, kıvrak anlatımıyla bir kadının yaşadıklarını, daha doğrusu cinsiyeti kadın olarak belirlenmiş, herkesin üç aşağı beş yukarı tanık olabileceği ortak bir macerayı , bir kadını ağzından anlatıyor. Bu kadın, küçücük bir kızın henüz yaşanmamış doğal meraklarından, aşklar, acılar, sahtekarlıklar, hırslarla dolu bir hayatın bazen hafif, bazen ağır kıpırtılarına kadar, kendi ayakları üzerinde durabilmek için mücadele ediyor. Bu kadın, pürüzsüz bir tenden kırışıklıklara uzanan zaman içinde kendisi için var olabilmeyi hedefliyor. Beceriyor da Ne pahasına olursa olsun!

Abstract:

Türkiye'de feminist hareketin en önemli ismi Duygu Asena'nın kaleminden çıkan bir manifesto gibiydi Kadının Adı Yok romanı Dolayısıyla Atıf Yılmaz tarafından uyarlanan filmi de Türk sinemasının en feminist filmi denebilir Sinemamızın en cesur ve tartışmalı filmlerine imza atan Atıf Yılmaz'ın bu filmi, romanın ruhunu ve özünü yansıtmak konusunda çok da sıkıntı çekmiyor. Işık adlı bağımsız ruhlu bir kadının erkeklerin dünyasında ayakta kalma mücadelesini anlatan Kadının Adı Yok, Türkiye'de yaşayan her kadının sorunlarına bir şekilde değiniyor. Işık'ın daha küçücük bir kızken toplumun kendisine biçtiği yeri ve rolü sorgular oluşu, büyüdükçe onun iş, aile ve özel hayatında da sürer. Sonunda bütün herşeyi büyük bir süzgeçten geçirecektir Zamanında hayli karışık tepkilerle karşılanan film, (özellikle de iki kadın bir erkekten oluşan üçlü bir ilişkinin açığa çıktığı sahnesi sayesinde) üzerinde çok konuşulan ve tartışılan bir film olmuştu. Işık'ı lise çağlarındaki halinden itibaren canlandıran Hale Soygazi de filmin en önemli sahnelerinde cesur ve dikkat çekici bir performansla göz dolduruyor. Soygazi'ye Aytaç Arman, Tarık Tarcan, Şahika Tekand ve kısa olmasına rağmen son derece etkili bir performansla Mehmet Akan eşlik etmişler. Burak GÖRAL.