kafa ile ilgili cümle / Kafa ile ilgili deyimler ve anlamları - Laf Sözlük

Kafa Ile Ilgili Cümle

kafa ile ilgili cümle

Kafa kelimesinin eş anlamlısı nedir? Kafanın eş anlamı ile örnek cümleler (TDK)

Haberin Devamı

Kafa kelimesini toplamda eş anlamlısı kelimesi bulunmaktadır.

Kafa Ne Demek?

 Kafa kelimesinin eş anlamlısı bulmak için kafa kelimesinin anlamının bilinmesi gerekmektedir. Kafa kelimesinin anlamıyla eşleşen kelimeler kafa kelimesinin eş anlamlılarını oluşturmaktadır. Kafa kelimesinin birçok anlamı vardır. Kafa kelimesi insan başı, kavrama ve anlama yeteneği, zekâ, zihin ve zihniyet anlamlarına gelmektedir.

Kafa Kelimesinin Eş Anlamlıları Nedir?

 Kafa kelimesinin 4 adet eş anlamlısı bulunmaktadır. Kafa kelimesinin eş anlamlı kelimeleri baş, esas, temel ve zihniyet kelimeleridir. Cümle de geçen kafa kelimesinin yerine eş anlamlılarından biri yazıldığında cümlenin anlamında değişiklik olmamaktadır.

Kafa Kelimesiyle İlgili Örnek Cümleler

Günümüzde eski kafaya sahip insanların olması oldukça kötü gözüküyor. / Günümüzde eski zihniyete sahip insanların olması oldukça kötü gözüküyor.

Haberin Devamı

Geçen gün kafasını oturduğu yerin yanında ki kitaplığa çarpmış. / Geçen gün başını oturduğu yerin yanında ki kitaplığa çarpmış.

Başından düzgün öğrenmediği için şimdi işlenen konuları anlayamıyor. / Temelden düzgün öğrenmediği için şimdi işlenen konuları anlayamıyor.

Motor kullanana kişiler başlarını korumak için kask takması gerekmektedir. / Motor kullanana kişiler serini korumak için kask takması gerekmektedir.

Kafa ile ilgili deyimler ve anlamları

İçinde "kafa" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:

  • Kafa büyük içi boş, tut kulağından çifte koş: (deyiminin anlamı) Kişi akılsızsa kılık kıyafet neye yarar.
  • Kafa değiştirmek: Düşünce, anlayış değiştirmek.
  • Kafa dengi: Görüş, düşünce ve anlayışları birbirine uymuş ahbaplardan her biri, kafadar: O bizimle kafa dengi olamaz.
  • Kafa göz yarmak: Beceriksizlik göstermek.
  • Kafa kafaya vermek: İki ya da birkaç kişi bir kenara çekilip bir işi konuşmak: Bunun üzerine kafa kafaya verip düşündüler. (S. Demiral)
  • Kafa kalmamak: Zihin yorularak çalışmaz olmak.
  • Kafa patlatmak: Bir iş üzerinde pek çok ve yorucu bir biçimde düşünmek.
  • Kafa sallamak: Doğru yanlış her şeye evet demek, her davranışı onaylamak.
  • Kafa şişirmek: Gürültü ya da laf kalabalığıyla bir kimseyi tedirgin etmek.
  • Kafa tutmak: Boyun eğmeyip karşı gelmek, diklenmek.
  • Kafa ütülemek: (argo) Çok konuşarak tedirgin etmek.
  • Kafa yormak: Bir iş üzerinde derin derin düşünmek: Bununla beraber Kur'an'ın mesajını anlayabilmek için Kur'an üzerine derin düşünmek ve kafa yormak gerekmektedir. (M. R. Sadıkoğlu)
  • Kafadan atmak: İnceleme yapmadan uydurup söylemek.
  • Kafadan gayri müsellah (ıslah olmaz): (şaka) Akılsız, aklında bozukluk olan.
  • Kafadan kontak (sakat): (halk dilinde) Düşüncesiz, mantıksız, delice iş gören.
  • Kafası almamak:
    1. Anlayamamak, kavrayamamak.
    2. Zihin yorgunluğundan, anlayamaz duruma gelmek.
    3. Havsalasına sığmamak, olabileceğine inanmamak.
  • Kafası (kafa) boş: Akılsız.
  • Kafası bozulmak: Öfkelenmek, kızmak.
  • Kafası bulanmak: Kafası yorulup kavrayamaz duruma gelmek.
  • Kafası çalışmak (işlemek): Aklı, zekası, anlama yeteneği yerinde olmak.
  • Kafası çalışmaz: Aptal, sersem.
  • Kafası dönmek: (Sıkışık bir durumda) Sersemlemek.
  • Kafası dumanlı:
    1. Hafif sarhoş.
    2. Çözemediği karışık düşüncelerle kafası yorgun: Kafam öyle dumanlı ki, takip edildiğimi düşünmeye başladım. (D. Özek)
  • Kafası durmak: Zihin yorgunluğundan düşünemez olmak.
  • Kafası izinli olmak: (argo) Bir süre için aklı başında olmamak ya da başka şeylerle dolu olmak.
  • Kafası kalın: Akılsız, aptal.
  • Kafası karışmak: → Aklı karışmak.
  • Kafası kazan (gibi) olmak: 1. Çok gürültüden rahatsız olmak. 2. Zihni yorulmak.
  • Kafası kızmak: Öfkelenmek.
  • Kafası şişmek: Zihinle çok çalışmaktan ya da dolayındaki gürültüden kafası yorulmak.
  • Kafası taşa çarpmak: Yaptığının kötü olduğunu büyük bir zarar görerek anlamak.
  • Kafası yerinde olmamak: Kafası yorgun olmak ya da başka şeyler düşünmekte bulunmak, dolayısıyla iyi düşünememek, dikkatini toplayamamak.
  • Kafası yerine gelmek: Dinlenip yeniden sağlıklı düşünebilir duruma gelmek.
  • Kafasına dank etmek: Çoktan beri anlayamadığı bir şeyi, bir olayın araya girmesiyle birdenbire kavramak: Tam kapıya geldiklerinde bir gerçek Halil'in kafasına dank etti. "Dur," dedi. (G. Boralıoğlu)
  • Kafasına girmemek: Anlayamamak, kavrayamamak.
  • Kafasına koymak: Bir şey yapmaya kesin karar vermek.
  • Kafasına sığmamak: Akıl erdirememek.
  • Kafasına söz girmemek: Çok inatçı olmak, öğütlere aldırış etmemek.
  • Kafasına (ensesine) vur, ekmeğini elinden al: (deyiminin anlamı) Uysal ve sessiz kimseler için kullanılır.
  • Kafasına vura vura: Zorla, isteyip istemediğine bakmadan.
  • Kafasına vurmak: → Başına vurmak.
  • Kafasında canlanmak: Zihninde belirmek.
  • Kafasında şimşek çakmak: → Beyninde şimşek çakmak.
  • Kafasından çıkarmak: Unutmak, aklından çıkarmak.
  • Kafasından uçup gitmek: Unutmak: Her ne düşünüyor, kimin kafasına çorap örmeye çalışıyorsa bir anda hepsi kafasından uçup gitti. (H. Dönmez)
  • Kafasını ezmek: Bir daha kötülük edemeyecek duruma sokmak.
  • Kafasını kızdırmak: Öfkelendirmek.
  • Kafasını kullanmak: Akıllıca davranmak.
  • Kafasını kurcalamak: Düşündürmek: Kaptan'ın anlattıkları kafasını kurcalıyordu. (E. Aksu)
  • Kafasını (başını) taştan taşa (yerden yere) çarpmak (vurmak): Çaresiz kalarak yaptığına bin pişman olmak.
  • Kafasında bir tahta noksan olmak: (teklifsiz konuşmada) Biraz kaçık olmak.
  • Kafasının (burnunun) dikine gitmek: Hiçbir öğüde kulak asmayarak aklına koyduğunu yapmak.
  • Kafaya almak: (argo)
    1. Zaaflarından yararlanarak kandırmak, oyuna getirmek: Kadın bunu kafaya alıyor, bu kadın psikolog da kadından yana olup adama oyunlar oynuyorlar. (M. Karnas)
    2. Konu önemliymiş gibi yaparak alaya almak: İlk başta çocuklar onu kafaya alıyorlardı, ama ben onlara sert çıkışınca geri durdular ve ona çok iyi davrandılar.
  • Kafayı bulmak: (argo) Sarhoş olmak, neşesi, keyfi yerine gelmek.
  • Kafayı çekmek: (argo) İçki içmek.
  • Kafayı tütsülemek: (argo) Sarhoş olmak.
  • Kafayı üşütmek (çatlatmak): Akli dengesini yitirmek: Kafayı üşütmüş bir meczup mu, aklı başında bir adam mı, anlayamıyorlardı. (M. Anıl)
  • Kafayı (yere) vurmak:
    1. Hastalanıp yatağa düşmek.
    2. Uyumak üzere yatmak.

( 0 soru/yorum )

Kafa Tutmak Deyiminin Anlamı

Bu yazımızda sizlere Kafa Tutmak deyiminin anlamını açıklıyor ve örnek cümle içinde kullanımını gösteriyoruz.

➡Anlamı ve Cümleiçinde kullanımı ise şu şekilde;

➡Kafa Tutmakdeyiminin anlamı:Karşı gelme

➡Kafa Tutmakdeyiminin örnek cümle içinde kullanımları:

»Her önüne gelene kafa tutmakla bir yere varacağını mı sanıyorsun.

➡Deyim Nedir :Duygu, düşünce ve durumları birkaç kelimeyle ifade eden kalıplaşmış özlü sözlere deyim denir

Deyimler, hem yazılarımıza hem de konuşmalarımıza derinlik katar

DEYİMLERİN ÖZELLİKLERİ

»En az iki sözcükten oluşur.

»Deyimler ilk anlamının dışında kullanılır.

»Kalıplaşmış sözlerdir. Herhangi bir değişikliğe uğramazlar.

»Kısa ve özlü sözlerdir.

»Genellikle mecaz anlam taşırlar

»Bir durumu yada olayı az sözle etkili bir biçimde belirtir.

»Atalarımızdan kalma sözlerdir.

Tüm Deyimlerin Anlamı ve Cümle İçinde Kullanımları İçin Tıklayınız

Bu Deyimle İlgili Yorumlarınızı ve Cümlelerinizi Aşağıdan Hemen Yazabilirsiniz.

Kafa Tutmak ne demek Nedir, ne demek, anlamı,manası,cümle içinde kullanımı, türkçe, sözlük, hakkında detaylı bilgi,deyimin anlamı,deyimin açıklaması,deyimin manası, eş anlamlısı, türkçe sözlük,Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğü, tdk en güncel deyimler

Kafa Tutmak deyimi nedir, Kafa Tutmak deyiminin anlamı, Kafa Tutmak deyiminin manası, Kafa Tutmak deyiminin örnekli ve açıklamalı anlamı

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır