kafirun suresinin okunuşu / KUR'AN-I KERİM | 604. Sayfa | Kâfirûn Sûresi

Kafirun Suresinin Okunuşu

kafirun suresinin okunuşu

Kafirun Suresi Anlamı, Meali ve Diyanet Tefsiri (Kafirun Suresinin Türkçe ve Arapça Okunuşu)

Kafirun Suresi, Mekke döneminde, İslamiyet'e karşı olan inkarcılar için indirilmiş olan bir suredir. Bu sure ile Hz. Muhammed'e (S.A.V) ve ümmetine karşı inkarcı olanların hiçbir zaman bir araya gelme ihtimalinin olmadığı net bir ifade ile bildirilmiştir.

Kafirun suresi Mekke döneminde indirilmiş bir suredir ve toplamda 6 ayetten oluşur. Kafirun suresi adını, inkarcılar anlamına gelmekte olan Kafirun kelimesinden alır. Kafirun suresi Kur'an-ı Kerim'in 603. sayfasının 30. cüzünde yer alır. Kafirun suresinin mushaftaki sırası ise 109'dur. İniş sıraısna bakılıdığı zaman Kafirun suresinin 18. sırada inmiş olan bir sure olduğu bilinmektedir. Müslümanlar için önemli bir yere sahip olmasından ve kısa olmasından dolayı ilk ezberlenen sureler arasındadır. Bazı rivayetlere göre Kafirun suresinin sabah ve akşam namazlarının sünnetlerinde ve tavaf namazı ile vitir namazından sonra da okunmasının gerekliliği belirtilmiştir.

Derin birçok anlamı olan Kafirun suresinin okunuşu şu şekildedir:

KAFİRUN SURESİ OKUNUŞU (TÜRKÇE VE ARAPÇA)

Bismillahirrahmanirrahim. Kul ya eyyühel kafirun. La abüdü ma ta büdün. Vela entüm abidune ma abüd. Ve la ene abidun ma abedtüm. Vela entum abidune ma abüd. Leküm dinüküm veliye din.

KAFİRUN SURESİ TÜRKÇE MEALİ, ANLAMI

Rahman ve rahim olan Allah'ın adıyla. De ki Ey kafirler! Ben tapmam o taptıklarınıza. Siz de benim kulluk etmiş olduğuma tapanlardan değilsiniz. Hem ben zaten tapıcı değilim sizin taptıklarınıza. Hem de siz, benim kulluk etmiş olduğuma tapıcılardan değilsiniz. Size dininiz, bana da dinim yeter.

KAFİRUN SURESİ TEFSİRİ, MEALİ, FAZİLETİ VE ANLAMI

KAFİRUN SURESİ TEFSİRİ

Sure Kafirun kelimesi ile başlar ve adını da buradan alır. İnkarcılara ve kafirlere ithafen indirilmiş olan sure 6 ayetten oluşmuş bir suredir. Kureyşliler, Hz. Peygamber'e (S.A.V) bir sene boyunca kendi ilahlarına tapmasını, bir yıl da kendi Allah'ına tapmasının teklifini yapmıştır. Hz. Muhammed (S.A.V) ise onlara cevap olarak 'Allah'a bir şeyi ortak koşmaktan yine de O'na sığınırım' demiştir. Bunun üzerine de cevap olarak Kureyşliler 'Bizm de ilahlarımızdan bazılarına el sür biz de sana inanalım ve ilahına da ibadet edelim' demişlerdir. Bunun üzerine de Kafirun suresi indirilmiştir. Surede Hz. Muhammed'in (S.A.V) ve Allah'a iman edenlerin inkarcı olanlara şirkte hiçbir şekilde birleşemeyeceğini ve de ona şirk koşamayacaklarını anlatır. Surede inancın şirkten ve aynı zamanda ortaklıktan da uzak tutulmasını vurgular. Bu sure ile Tevhid'in en önemli sembolleri arasında yer alan putperestlik kesin bir şekilde reddedilmiştir.

Kafirun suresinin detaylı tefsirini diyanet.gov.tr adresindeki Kafirun suresi tefsiri sayfasından okuyabilirsiniz.

KAFİRUN SURESİ FAZİLETİ

Bazı rivayetlere göre Kafirun suresinin sabah ve akşam namazlarının sünnetlerinde ve tavaf namazı ile vitir namazından sonra da okunmasının gerekliliği belirtilmiştir. İmanını kuvvetlendirmek ve manevi dünyasını da güçlendirmek isteyen kişiler tarafından Kafirun süresi sık sık okunmaktadır. Bu sureyi okumayı alışkanlık haline getirmiş olan kişilerin kötülüklerden uzak olacakları ve Allah'a inanmayanlardan da korunacakları rivayet edilir. Kötü kişiler bu kişilere yaklaşamaz ve Kafirun suresini okuyan kişiler her zaman kötülerden muhafaza olur. Aynı zamanda Kafirun suresini okuyan kişilerin rızık bolluğu ve gelir artışı da olur.

Müfessirler bu sûrenin faziletiyle ilgili olarak Hz. Peygamber’in, “Kul hüvellahu ehad Kur’an’ın üçte birine denktir, Kul yâ eyyühel-kâfirûn ise dörtte birine denktir” buyurduğunu; Sahâbe’den birine, “Uyumak üzere yatağına yattığında Kul yâ eyyuhel-kâfirûn sûresini oku; bunu okursan şirk inancına sapmaktan korunursun” dediğini naklederler (İbn Kesîr, VIII, 526; Şevkânî, V, 597-598).

KAFİRUN SURESİ ANLAMI VE KONUSU

Surede Hz. Peygamber’in inkârcılarla şirk ve sapkınlıkta birleşemeyeceği kesin bir üslûpla ifade edilir ve inancın şirkten uzak tutulması istenir.

Kafirun suresi Mekke döneminde indirilmiş bir suredir ve toplamda 6 ayetten oluşur. Kafirun suresi adını, inkarcılar anlamına gelmekte olan Kafirun kelimesinden alır. Kafirun suresinde kâfir insanların durumundan bahsedilir. Surede Hz. Peygamber’in inkârcılarla şirk ve sapkınlıkta birleşemeyeceği kesin bir üslûpla ifade edilir ve inancın şirkten uzak tutulması hedeflenir.

Kafirun suresinde Hz. Peygamberin müşriklerin taptığına tapmayacağı, onların da Peygamberin taptıklarına tapmayacaklarıdır. Yani burada müminlerin sadece bir Allah' a kulluk etmeleri gerektiği vurgulanmaktadır. Allah' a ortak koşulamayacağı anlatılmaktadır.

Kafirun Suresinin Okunuşu, Anlamı ve Tefsiri

Kafirun ne demek? Kafirun suresi ne zaman ve nerede inmiştir? Kafirun suresi kaç ayettir? Kafirun suresi nasıl okunur? Kafirun suresi ne anlatıyor? Kafirun suresinin faziletleri nelerdir? Kafirun suresi Arapça ve meali... Peygamberimizin (s.a.s.) “umulur ki bu sure ile şirke düşmekten korunursunuz” dediği Kafirun suresinin okunuşu, anlamı ve tefsiri...

Kafirun suresi, Mekke döneminde nüzul olmuştur. Kafirun suresi, 6 âyettir. Kafirun, “inkârcılar” demektir.

KAFİRUN SURESİ ARAPÇA

Kafirun Suresi Arapça Yazılışı

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ

قُلْ يَٓا اَيُّهَا الْكَافِرُونَۙ لَٓا اَعْبُدُ مَا تَعْبُدُونَۙ وَلَٓا اَنْتُمْ عَابِدُونَ مَٓا اَعْبُدُۚ وَلَٓا اَنَا۬ عَابِدٌ مَا عَبَدْتُمْۙ وَلَٓا اَنْتُمْ عَابِدُونَ مَٓا اَعْبُدُۜ لَكُمْ د۪ينُكُمْ وَلِيَ د۪ينِ

KAFİRUN SURESİ TÜRKÇE OKUNUŞU*

(*Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için aramalarda çıkmak için sitemize eklenmiştir.)

Bismillâhirrahmânirrahîm.

  1. Gul yâ eyyuhe’l-kâfirûn.
  2. Lâ a’budu mâ ta’budûn.
  3. Ve lâ entum âbidûne mâ a’bud.
  4. Velâ ene âbidun mâ abettum.
  5. Velâ entum âbidûne mâ a’bud.
  6. Lekum dînukum veliye dîn.

KAFİRUN SURESİ ANLAMI

Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.

  1. De ki: Ey kâfirler.
  2. Ben sizin taptıklarınıza tapmam.
  3. Siz de benim ibadet ettiğime ibadet edecek değilsiniz.
  4. Ben de sizin taptıklarınıza tapacak değilim.
  5. Siz de benim ibadet ettiğime, ibadet edecek değilsiniz.
  6. Sizin dininiz size, benim dinim bana.

KAFİRUN SURESİ TEFSİRİ

1: De ki: “Ey kâfirler!”

Hitap, Allah ve Peygamber’e iman etmeyen bütün kâfirleredir. Yani bu, Efendimiz (s.a.s.) zamanında bulunan kâfirler için geçerli olduğu gibi, kıyâmete kadar gelecek bütün kâfirler için de geçerlidir. Bir insan, “kâfir” olduğu sürece bu âyetin muhatabıdır. Küfründen vazgeçtiği an, bu hitabın ayrıştırıcı, uzaklaştırıcı ve kahredici tesirinden de kurtulur. Böyle bir hitabın hedefi, iman ile küfrün arasını tam olarak ayırmaktır. Çünkü iki inanç arasında hiçbir benzerlik yoktur. Aydınlık ve karanlık, gündüz ve gece gibi birbirine tamamen zıt olan iki şey gibi, iman ile küfür de birbirine zıttır ve asla bir arada bulunmaz. Bunların arasını telif edip uzlaşmaya gidilmesi mümkün değildir. Bu sebeple kâfirlere hitaptan sonra onlara bu kesin inancın bir yansıması olarak şöyle demesini istiyor:

2: “Sizin taptığınıza ben tapmam.”

3: “Benim taptığıma da siz tapmıyorsunuz.”

4: “Bundan böyle ben sizin taptıklarınıza asla tapacak değilim.”

5: “Siz de benim taptığıma tapacak değilsiniz.”

Resûlullah (s.a.s.)’in kulluk ettiği ilâh, hiç şüphesiz tek olan Allah Teâlâ’dır. Kâfirlerin taptığı mabudlar ise, Allah’ın dışında O’na ortak koştukları ve bir şekilde kendilerine ibâdet edip yalvardıkları ister taştan ister ağaçtan yapılmış olsun çeşitli putlar, melekler, cinler, nebîler, ölmüş insanların ruhları, güneş, ay, yıldız, hayvanlar, ağaçlar, nehirler, hayalî tanrılar ve tanrıçalar olabilir. Aslında onlar Allah’ı da biliyor ve O’na da ibâdet ediyor, O’na da yalvarıyorlardı. Fakat bu şirkle karışık bir ibâdet olduğu için, makbul bir ibâdet değildi. Terk edilmesi gereken bir durumdu. Çünkü tevhide inanan insanın, sadece Allah’a tapması ve O’nun dışındaki tüm sahte ilâhları bırakması gerekir. Dolayısıyla “Ben sizin taptıklarınıza tapmam” ifadesi içinde elbette “Allah Teâlâ”yı istisnâ etmek lazımdır.

Bu âyet-i kerîmeleri birlikte değerlendirdiğimiz zaman şöyle bir mâna anlamaktayız:

Resûlullah (s.a.s.), Yüce Allah’ın emriyle kâfirlere, üst üste tekitlerle ne şimdi ne de gelecekte kesinlikle putlara tapmayacağını, yaşadığı sürece böyle bir şeyin kendisinden asla sadır olmayacağını ilan eder. Hem ibâdet ettikleri ilâhın, hem de ibâdet etme şekillerinin, asla uzlaşmayacak biçimde birbirinden tamamen farklı olduğunu bildirir. Böylece kâfirlerin “belki uzlaşma olur, biz de gönül huzuruyla putperestliğimize devam ederiz” şeklindeki heveslerini kursaklarında bırakır. Peygamberimiz (s.a.s.), uzlaşmayı tamamen reddettiği gibi, onları da İslâm’a davet etmekle birlikte, Allah’a tapıp tapmamakta kendi tercihlerine bırakmıştır. İsteyen inanır Allah’a kulluk eder; isteyen küfründe devam eder. Âyet-i kerîmede şöyle buyrulur:

“ De ki: «Gerçek, Rabbinizden gelmiştir. Artık dileyen iman etsin, dileyen inkâr etsin...»”  (Kehf 18/29)

Zaten bir sonraki âyet bu genel kaideyi beyân etmektedir:

6: “Artık sizin dîniniz size, benim dinim bana!”

Bu ifade şu anlama gelebilir: “Benim dinim ayrı, sizin dininiz ayrıdır. Ben sizin mabudlarınıza tapanlardan değilim. Siz de benim taptığım tek Allah’a tapmıyorsunuz. Ben sizin mabudlarınıza asla ibâdet edemem. Siz de benim mabuduma ibâdet için hazır değilsiniz. Onun için benim yolum ve sizin yolunuz hiç bir zaman birleşmez.” Bu ifade, kâfirlere hoş görünmek için değil, gittikleri yolda devam ettikleri sürece onlardan kesinlikle beraat ve ilişki kesmeyi ilan etmek içindir. Aynı zamanda kâfirlerin, din konusunda Allah’ın Rasulü ve ona iman edenler ile hiçbir zaman uzlaşmayacağını belirtmeyi ve bu konuda ümitlerini kesmelerini de kapsamaktadır.

Nitekim bu beraat ilanı, bu sureden sonra nâzil olan Mekki surelerde peş peşe tekrarlanmıştır. Bu mânada âyet-i kerîmelerde şöyle buyrulur:

“Eğer seni yalanlarlarsa de ki: «Benim yaptığım bana, sizin yaptığınız sizedir. Siz benim yaptıklarımdan sorumlu değilsiniz, ben de sizin yaptıklarınızdan sorumlu değilim.»” (Yûnus 10/41)

“Rasûlüm! Bütün insanlara şunu ilan et: «Ey insanlar! Eğer benim dinimden herhangi bir şüphe içindeyseniz, şunu bilin ki, ben sizin Allah’tan başka taptıklarınıza tapmam. Ben ancak sizin canınızı alacak olan Allah’a kulluk ederim. Çünkü bana, mü’minlerden olmam emredildi.»” (Yûnus 10/104)

“De ki: «Bizim işlediğimiz herhangi bir suçtan siz sorguya çekilecek değilsiniz; biz de sizin yaptıklarınızdan sorguya çekilmeyeceğiz.» De ki: «Rabbimiz hepimizi bir araya toplayacak, sonra aramızda en doğru bir şekilde hükmünü verecektir. Çünkü O, hükmünü adâletle verip gerçeği ortaya çıkaran ve her şeyi hakkiyle bilendir.»” (Sebe’ 34/25-26)

Aynı üslup Medine döneminde de devam etmiştir:

“İbrâhim’de ve beraberindeki mü’minlerde sizin için uyulması gereken güzel bir örnek vardır. Onlar putperest kavimlerine şöyle demişlerdi: «Biz kesinlikle sizden de sizin Allah’ı bırakıp taptıklarınızdan da uzağız. Sizi ve bâtıl dininizi reddediyoruz. Sizinle bizim aramıza, siz sadece tek olan Allah’a iman edinceye kadar sürüp gidecek bir düşmanlık ve nefret girmiş bulunmaktadır.» Ancak İbrâhim’in babasına söylediği: «Senin için Rabbimden bağışlanma dileyeceğim; ancak Allah’tan gelecek bir azabı senden savmam da mümkün değil» demesi örnek olmaz! Onlar şöyle dua ederlerdi: «Rabbimiz! Yalnızca sana güvenip dayandık, sana yöneldik. Dönüşümüz de ancak sanadır!»” (Mümtehene 60/4)

Kur’ân-ı Kerîm’in bu beyânları ve “Artık sizin dininiz size, benim dinim bana!” (Kâfirûn 109/6) ifadesinin mânası, “siz kendi dininize devam edin, ben de kendi dinime devam edeyim” değildir. Aslında maksat, bütün insanları tevhid dinine ve “De ki: «Ben, her türlü şirk ve gösterişten uzak durup taat ve ibâdetimi yalnız Allah’a has kılarak sadece O’na kulluk ederim.»” (Zümer 39/14) âyetinde ifade buyrulduğu gibi tek olan Allah’a ihlasla kulluğa davettir.

Netice itibariyle, Kâfirûn sûresinin sonunda Peygamberimiz (s.a.s.)’e izafe edilen dînden maksat Allah’ın yegane geçerli dîni İslâm olduğunu beyân etmek, bu dinin mutlaka dünyaya yayılıp hakim olacağını bildirmektir.

KAFİRUN SURESİ HAKKINDA BİLGİLER

Kafirun suresi, Mekke döneminde nüzul olmuştur. Kafirun suresi, 6 âyettir. Kafirun, inkârcılar demektir.

Kafirun Suresinin Nüzulü

Kâfirûn sûresi, Mushaftaki sıralamada yüz dokuzuncu, iniş sırasına göre on sekizinci sûredir. Mâûn sûresinden sonra, Fîl sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Medine’de indiğine dair rivayet de vardır (bk. Şevkânî, V, 597). Tefsirlerde anlatıldığına göre Kureyşliler Hz. Peygamber’den bir sene kendi ilâhlarına tapmasını, bir sene de kendilerinin onun ilâhına tapmalarını istemişler. Hz. Peygamber de “Allah’a bir şeyi ortak koşmaktan yine O’na sığınırım!” demiş; bu defa Kureyşliler, “Bizim ilâhlarımızdan bazılarını istilâm et (öp, el sür), biz de seni tasdik edip ilâhına ibadet edelim” demişler. Bunun üzerine Kâfirûn sûresi inmiştir. (Taberî, XXX, 213-214; Kurtubî, XX, 225)

Kafirun Suresinin Adı / Ayet Sayısı

Kâfirûn sûresi, adını ilk âyetinde geçen ve “inkârcılar” anlamına gelen kâfirûn kelimesinden almıştır. “Kul yâ eyyühe’l-kâfirûn, Mukaşkışe, İhlâs, İbadet, Dîn” adlarıyla da anılmaktadır. Ayrıca İhlâs sûresiyle birlikte bu iki sûreye “İhlâsayn (iki İhlâs)” adı verilmiştir.

Kafirun Suresinin Konusu

Kâfirûn sûresinde Hz. Peygamber’in inkârcılarla şirk ve sapkınlıkta birleşemeyeceği kesin bir üslûpla ifade edilmekte ve inancın şirkten uzak tutulması hedeflenmektedir.

Kafirun Suresinin Fazileti

Kâfirûn sûresinin faziletiyle ilgili olarak Hz. Peygamber (s.a.s.), “Kul hüvellahu ehad Kur’an’ın üçte birine denktir, Kul yâ eyyühel-kâfirûn ise dörtte birine denktir” (Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’an 10) buyurmuştur.

Yine Peygamber (s.a.s.) Efendimiz sahâbeden birine; “Uyumak üzere yatağına yattığında Kul yâ eyyuhel-kâfirûn sûresini oku; bunu okursan şirk inancına sapmaktan korunursun” diye tavsiye etmiştir. (Ebû Dâvûd, Edeb 97-98; Tirmizî, Da‘avat  22)

Kaynak: kuranvemeali.com

İslam ve İhsan

Kafirun Suresinin Fazileti

PAYLAŞ:                

Kafirun Suresi Türkçe Arapça okunuşu ve tefsiri! Kafirun Suresi okumanın yararları ve faziletleri

Kâfirûn sûresi Hz. Peygamber’in namazlarda sıkça okuduğu sûreler arasında yer alır. Onun sabah ve akşam namazlarının sünnetlerinde, tavaf namazında ve vitir namazından sonra oturarak kıldığı iki rek‘atlık namazda İhlâs ve Kâfirûn sûrelerini okuduğu rivayet edilmiştir. Resûlullah’ın bir sahâbîye yatağına girerken Kâfirûn sûresini okumasını öğütlediği de nakledilir. Bazı kaynaklarda yer alan, “Kim Kâfirûn sûresini okursa Kur’an’ın dörtte birini okumuş sayılır; okuduğu bu sûre onu şeytanın aldatmasından korur ...” anlamındaki hadisin sahih olmadığı belirtilmektedir.  Mekke döneminde inmiştir. 6 âyettir. “Kâfirûn”, inkârcılar demektir. İlk âyeti kâfirlere hitapla başladığı için bu adı almıştır. Peki, Kafirun Suresi anlamı ne? Kafirun ne zaman okunur? Kafirun Suresi okumanın fazileti nedir? Kafirun duası ne için okunur? Kafirun Suresi Türkçe Arapça okunuşu ve tefsiri!

KÂFİRÛN SURESİ TÜRKÇE OKUNUŞU

Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm.

1- Kul yâ eyyuhe’l-kâfirûn.

2- Lâ a’budu mâ ta’budûn.

3- Ve lâ entum âbidûne mâ a’bud.

4- Velâ ene âbidun mâ abedtum.

5- Velâ entum âbidûne mâ a’bud.

6- Lekum dînukum veliye dîn.

Kafirun Suresi Türkçe Arapça okunuşu ve tefsiri Kafirun Suresi okumanın yararları ve faziletleri

KAFİRUN SURESİ TÜRKÇE ARAPÇA OKUNUŞU VE TEFSİRİ!

Kafirun suresinin okunuşu şu şekildedir: Bismillahirrahmanirrahim. Kul ya eyyuhel kafirun. La a budu ma ta budün. Ve la entum abidune ma a bud. Ve la ene abidun ma abedtum. Vela entum abidune ma a bud. Lekum dinukum veliye din.

Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla

De ki: "Ey Kâfirler!" (1) "Ben sizin kulluk ettiklerinize kulluk etmem." (2) "Siz de benim kulluk ettiğime kulluk edecek değilsiniz." (3) "Ben sizin kulluk ettiklerinize kulluk edecek değilim." (4) "Siz de benim kulluk ettiğime kulluk edecek değilsiniz." (5) "Sizin dininiz size, benim dinim de banadır." (6)

 Kafirun suresinin tefsiri şu şekildedir: Kafirun suresinin inkarcılara ve kafirlere ithafen indirildiği bilinmektedir. Sure Allah'a iman edenlerin inkarcılara ve kafirlere şirkte y da sapkınlıkta katılmayacağını ve onlara ortak olmayacaklarını anlatır. Sure ile inancın ortaklıktan ve şirkten uzun tutulmasının gerektiği anlatılır. Bu sure aslında Tevhid inancının en önemli sembolleri arasında yer alır ve bu sayede putperestlik ile şirk kesin bir şekilde reddedilir.

KAFİRUN SURESİ OKUMANIN YARARLARI VE FAZİLETLERİ

Kafirun Suresi genellikle imanı kuvvetlendirmek ve manevi duyguyu da yükseltmek isteyen kişiler tarafından sık sık okunmaktadır. Bu sureyi okumayı alışkanlık haline getiren kişilerin kötülüklerden uzaklaşarak Allah'a yaklaşacağına inanılır. Ayrıca bu kişiler kendisini Allah'tan uzaklaştırmak isteyenlerden kurtulur ve her daim Allah yolundan devam eder. Kötü niyetli kişilerden uzaklaşarak imanı kuvvetli kişiler ile daha yakın olurlar. Kafirun suresi kişiler bereket, rızık bolluğu ve aynı zamanda da gelir artışı sağlar ve bu nedenle de birçok kişi tarafından sık sık okunur.

Özellikle İslam inancının temelini oluşturan tevhid ilkesi üzerinde durulmuştur ve yalnızca Allah'a ibadet edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Aynı zamanda Hz. Peygamber tarafından yalnızca Allah'a ibadet edilmesi gerektiği ve onun ibadetine şirk unsurunun bulunmadığından da bahsedilir. Surede din ve ibadet özgürlüğünün hiçbir zaman ve hiçbir koşulda kimsenin engelleme hakkının bulunmadığı da söylenir. Surenin sonunda 'benim dinim bana, sizin dininiz size' şeklinde bir ifade vardır ve bu da müşrüklerin tavrından uzak durarak onlardan etkilenmemek gerektiğini anlatır.

KAFİRUN SURESİNİN KONUSU

Kafirun suresinin Maun suresinden sonra, Fil suresinden de önce Mekke'de indirildiği bilinmektedir. Ayrıca Medine'de indiğine dair de bazı rivayetler mevcuttur. Tefsirlerde anlatılan bilgilere göre Kureyşliler Hz. Peygamberden bir sene sürede kendi ilahlarına ve bir sene de kendilerinin onun ilahlarına tapmalarını istemişlerdir. Peygamber de onlara cevap olarak 'ben Allah'a herhangi bir şeyi ortak koşmaktan yine O'na sığınırım' demiştir. Bu sefer Kureyşliler de ona 'Bizim ilahlarımızdan bazılarına el sür ve biz de seni onaylayıp senin ilahına ibadet edelim' demişler. Bunun üzerine de Kafirun suresi indirilmiştir.

KAFİRUN SURESİNİN AYET SAYISI

Kafirun Suresi 6 ayetten oluşan bir suredir ve bundan dolayı kolay bir şekilde ezberlenmektedir. Toplam 6 ayetten oluşan Kafirun suresi Kur'an-ı Kerim'in 109. suresidir. Mekke'de indiğine inanılan surenin ismini ilk ayetinde geçmekte olan kafirler anlamına gelen 'kafirun' kelimesinden aldığı bilinmektedir. Kafirun kelimesinin Türkçe anlam olarak inkarcılar ya da kafirler anlamına geldiği ve bu anlamda kullanıldığı bilinmektedir. Surede kafir olanlardan ve iman eden kişilerden bahsedilir. Okuması ve dinlemesinin oldukça fazileti ve faydası bulunan Kafirun suresi kısa olduğu için kolay bir şekilde ezberlenir. Kafirun suresi genelde manevi duyguları hissetmek isteyen kişiler tarafından okunmaktadır.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır