Yüksek tansiyon günümüzde birçok insanın sağlığını tehlikeye atan bir problem. Uzun süreli yüksek tansiyon felç, böbreklerin iflas etmesi, kalp krizi, beyin hasarı, göz hastalıkları başta olmak üzere çeşitli sorunlara yol açabilir.
Çeşitli hastalıklar ve besinler tansiyonun yükselmesine neden olabilir. Kalp ve damar hastalıkları, hormonal bozukluklar, böbrek ve nörolojik hastalıklar, gebelik, panik atak ve stresyüksek tansiyona neden olan hastalıklardan sadece birkaçı. Ayrıca hareketsiz yaşam biçimi, kötü beslenme alışkanlıkları, alkol ve sigara kullanımı yüksek tansiyonun nedenleri arasında gösterilir.
Burun kanaması, ensede hissedilen baş ağrısı, yorgunluk, halsizlik, aşırı terleme, sık sık tuvalete çıkmak, bulanık görme, özellikle ayaklarda oluşan ödem, çarpıntı, solunum güçlüğü ve baş dönmesi yüksek tansiyonun en sık görülen belirtileridir. Eğer zaman zaman tansiyonunuz yükseliyorsa, altta yatan sebebi bulmak ve gerekli tedaviyi planlamak için mutlaka bir doktora danışmalısınız.
Tansiyon problemi yaşayan insanlar özellikle “tansiyonu ne çıkarır” diye merak ediyor. Bu yazımızda sizler için tansiyonu yükselten besinleri mercek altına aldık. Düşük tansiyon probleminiz varsa, tansiyonu yükseltmek için bu besinlerden destek alabilirsiniz. Fakat tansiyonunuz sık sık yükseliyorsa bu besinlerden kaçınmalı ve doktorunuzun önerdiği tedavi planına eksiksiz uymalısınız.
Ülkemizde her 3 yetişkinden 1’i tansiyon hastası. Tansiyon problemlerinin oluşmasında genetik yatkınlık ve çeşitli hastalıklar kadar yaşam ve beslenme alışkanlıkları da etkili. Uzmanlar özellikle aşırı miktara tuzlu, unlu ve şekerli yiyeceklerin tansiyonun yükselmesine neden olabileceğine dikkat çekiyor. Bu tür yiyecekler yerine sebze ve meyve tüketimine ağırlık verilmesini tavsiye ediyor.
Sebze ve meyvelerde bulunan mineraller, kan basıncının düzenlenmesine yardımcı olur. Bu nedenle hipertansiyon hastalarının gün içinde 2 porsiyon sebze, 2-3 porsiyon da meyve yemeleri önerilir.
Gelin, tansiyonu ne yükseltir, hangi besinler yüksek tansiyonu tetikler birlikte inceleyelim.
Ayran Tarifi
Sigarayı Bırakma Yolları, Sigara Nasıl Bırakılır? 8 Etkili Formül
Margarin Nedir? Neden Yapılır? Zararları Nelerdir?
21 Günlük Şeker Diyeti Listesi, Nasıl Yapılır?
Zerdeçal tansiyonu yükseltir mi?
Zencefil tansiyonu yükseltir mi?
Ceviz tansiyonu yükseltir mi?
Ihlamur tansiyonu yükseltir mi?
Göz Tansiyonuna İyi Gelen 12 Bitkisel Çözüm
Tansiyonu Ne Düşürür? Tansiyon Neden Yükselir?
Yüksek Tansiyona Ne İyi Gelir? Evde 12 Doğal Yöntem
Yüksek Tansiyon Belirtileri, Nedenleri, Nasıl Düşürülür?
Tansiyon Düşüklüğüne Ne İyi Gelir? Belirtileri Nelerdir? Neden Olur?
Bireyin enerjisini arttıran, zihnini açan dinç ve mutlu hissetmesini sağlayan maddeler içermektedir. İnsanların çoğu bu tip etkenler yüzünden güne kahve içerek başlamak istemektedir. Kahve, antioksidan zenginliği açısından meyve ve sebze ailesinden sonra ikinci sırada yer almaktadır. Aynı zamanda kahve tansiyonu da düzenler. Hastanın tansiyonu düşükse, tansiyonu yükseltici; nabzı düşükse halsizliği giderip nabzı düzenleyici faydaları vardır. Peki, Kahve tansiyonu düşürür mü? Türk kahvesinin faydaları nelerdir, nasıl yapılır? İşte detaylar haberimizde...
Kahve, dünyada en yaygın olarak kullanılan içeceklerden birisidir. Haliyle herkesin içip içemeyeceği gündeme sık sık gelmektedir. Peki, kahve tansiyonu düşürür mü?
Tansiyon hastaları için ise Türk kahvesi adeta ilaç niteliğindedir. Hastanın tansiyonu düşükse, tansiyonu yükseltici; nabzı düşükse halsizliği giderip nabzı düzenleyici faydaları vardır. Bunların dışında Türk kahvesi, birçok iç organın sağlıklı çalışmasına da yardımcı olmaktadır. Şeker hastalığıyla baş etmenin en iyi yolu da yine Türk kahvesidir. Türk kahvesi metobolizmanın şeker direncini sağlamaktadır. Şeker hastalığından kurtulmak için ya da şeker hastalığına yakalanmak için tüketilmesi gereken kahve miktarı günde 5-6 fincan Türk kahvesi olarak ifade edilmektedir. Türk kahvesi tüketiminin şeker hastalığı riskini yarı yarıya azalttığı da uzmanlar tarafından ifade edilmektedir.
Kahvenin içerdiği kafein teorik olarak tansiyonu yükseltme potansiyeline sahip. Ama bu yükseklik çoğu kez geçici. Kahvede kafein dışında antioksidanlar da bulunur. Yapılan çalışmalarda da kahvenin kan basıncı üzerine sınırlı da olsa olumlu etkisi olabileceği gösterilmiş. Bunun nedeni muhtemelen kahvede bulunan kafein dışı maddeler. Ancak bu konuda yeni çalışmalara ihtiyaç vardır çünkü herhangi bir besin maddesinin, içeceğin herhangi bir hastalığa iyi geldiğini gösteren bir çalışma yapmak çok zordur, bu nedenle bu konudaki görüşler sürekli değişir.
Enerji Düzeyini Arttırır ve Zekayı Güçlendirir;
Kahvede bol miktarda bulunan kafein adlı bileşen, tüketimin ardından hızla kana karışarak beyine ulaşır. Burada üretilen ve uyku haline neden olan adenozin adlı nörotransmitteri inhibe ederek (bloklayarak) uyanıklığı arttırır, enerji düzeyini yükseltir. Bu sayede gün içerisinde hissedilen yorgunluğu önler. Aynı zamanda zihni açarak iş verimliliğini ve konsantrasyonu arttırır. Beyindeki bu etkisi sayesinde kahvenin aynı zamanda ruh halini, hafızayı, reaksiyon süresini ve genel anlamda bilişsel fonksiyonları iyileştirdiğini gösteren pek çok bilimsel çalışma mevcuttur.
Yağ Yakımını Hızlandırır;
Kahve, fazla kilolarından kurtulmak isteyen kişilerin bu amaçlarına ulaşmasına yardımcı olabilecek oldukça değerli bir besin türüdür. Bunun nedeni metabolizma hızını önemli ölçüde arttırarak yağ yakımını hızlandırmasıdır. Vücutta bulunan yağların parçalanmasına ve ortaya çıkan serbest yağ asitlerinin enerji üretiminde kullanılabilmesine yardımcı olan kahve, bu olumlu etkilerine karşın sade olarak tüketildiğinde sıfıra yakın bir kalori içeriğine sahiptir. Bu nedenle zayıflama diyeti uygulayan sağlıklı bireyler, diyetlerini desteklemek ve kilo vermelerini hızlandırmak adına günde 2 fincan sade kahve tüketebilirler.
Fiziksel Performansı Arttırır;
Kahvede bulunan kafein, epinefrin (adrenalin) hormonunun üretiminde önemli bir artışa neden olur. Bu hormon, korku ve heyecan durumlarında artan ve insan vücudunu yoğun fiziksel efora hazırlayan bir hormondur. Bu sayede kahve tüketiminin ardından fiziksel performansta önemli bir artış gözlenir. Yine aynı şekilde yağ yakımını hızlandırdığından vücudun antrenmanlar için ihtiyacı olan enerji düzeyinin arttırılmasına katkıda bulunur. Spor aktiviteleri veya fitness ile ilgilenen sağlıklı bireylerin spor salonlarına gitmeden yaklaşık yarım saat önceki süreçte sade kahve tüketmesinde fayda vardır.
Önemli Mikronutriyentler İçerir;
Kahve, besin değeri yüksek olan ve değerli mikro besin ögeleri içeren bir içecektir. Bir fincan kahve; içerdiği riboflavin (B12 vitamini) ile günlük gereksinimin %11'ini, pantotenik asit (B5 vitamini) ile günlük gereksinimin %6'sını, mangan ve potasyum mineralleri ile günlük gereksinimin %3'ünü, manganez minerali ve niasin (B3 vitamini) ile günlük gereksinimin %2'sini karşılar. Bu nedenle sağlıklı olduğu kadar da besleyici olduğu söylenebilir.
Alzheimer, Parkinson ve Demans Hastalıklarına Karşı Korur;
Alzheimer, Parkinson ve demans dünya genelindeki 65 yaş ve üzeri bireylerde sıklıkla görülen nörodejeneratif hastalıklardır. Bilinen kesin bir tedavisi olmayan bu hastalıklarda sağlıklı beslenme ve bazı besin türlerinin düzenli olarak tüketimi, diğer pek çok hastalık türüne oranla çok daha büyük önem kazanmaktadır. Nörodejeneratif hastalıkların önlenmesi konusunda oldukça etkili olduğu bilinen kahveyi düzenli olarak tüketenlerde Alzheimer hastalığının görülme olasılığının %65'e kadar azaltılabileceğini, Parkinson hastalığının görülme olasılığının ise %30-60 civarında azaltılabileceğini gösteren bilimsel araştırmalar mevcuttur.
Kansere ve Kardiyovasküler Hastalıklara Karşı Koruma Sağlar;
Kahve, antioksidan içeriği oldukça yüksek olan bir besindir. Yüksek antioksidan içeriği sayesinde düzenli olarak kahve tüketen bireylerde karaciğer kanseri ve kolorektal kanser türleri başta olmak üzere birçok kanser türüne yakalanma riskinin önemli ölçüde azaldığını gösteren bilimsel araştırmalar söz konusudur. Hücre yapısını koruyarak kontrolsüz çoğalmayı önleyen kahvenin, aynı zamanda diyabet ve kardiyovasküler hastalıklardan korunmaya yardımcı olarak yaşam süresini artırdığı da bilinmektedir.
Bir fincan için iki çay kaşığı kahve kullanılır.
Az şekerli Türk kahvesi için yarım küp şeker; orta şekerli Türk kahvesi için 1 küp şeker; şekerli Türk kahvesi için 2 küp şeker kullanılır.
Tercihe göre şekersiz de yapılabilir.
Kahvenizin taze olması, lezzetli ve köpüklü sonuç alma oranınızı artırır. Aksi halde kahveniz bayat ise, kahvenizin kokusu da tadı da değişebilir.
Kahvenizi pişireceğiniz suyun klorlu olmaması önemlidir ve içme suyunuzdan kullanmanızda fayda vardır. Suyun soğuk olması, kahvenin köpürtülmesi için püf noktalardan biridir.
Cezvenizi ocağa almadan önce kahve, şeker ve suyunuzu yaklaşık 35 saniye kadar karıştırırsanız daha yumuşak ve lezzetli bir kıvam elde edersiniz. Daha sonra cezveyi ocağın üzerine koyun ve kahve pişene kadar hassas şekilde karıştırın. Sert ve hızlı bir şekilde karıştırırsanız kahveniz köpürmeyebilir.
Kahveniz köpürmeye başlayınca kaşık yardımıyla fincanlara bir miktar köpük dağıtılır. Bu noktada kahvenin fazla köpürmesini beklememelisiniz, çünkü köpük tekrar sönebilir.
Köpük fincanlara dağıtıldıktan sonra cezvede kalan kahve pişirilmeye devam edilir ve piştikten sonra fincanlara yavaşça, fincanın kenarından dökülmelidir. Kahveyi direkt fincanın orta yerine ve hızlı şekilde dökerseniz var olan köpük sönebilir.
Haberler.com - Gündem