kalp ağrısı neden olur uzmantv / Kalp krizi nedir? Kalp krizi belirtileri nelerdir, nasıl anlaşılır? - Sağlık Haberleri

Kalp Ağrısı Neden Olur Uzmantv

kalp ağrısı neden olur uzmantv

Kalp krizi nedir, neden olur? Kalp krizinin belirtileri nelerdir?

Yılda 18 milyon insanı öldüren kalp hastalıkları dünyada ve Türkiye’de bir numaralı ölüm nedeni. Kadın va erkek kalbini farklı şekilde etkileyebilen kalp-damar hastalıkları her yaşta görülebiliyor ancak risk 50 yaşından sonra artıyor. Sadece 50 yaş üzerindekileri değil, genç kalpleri de vuran kalp krizi ise kalp-damar hastalıkları nedeniyle gelişen ölümlerin önemli bir bölümünden sorumlu.

Kalp krizi nedir, neden olur? Kalp krizinin belirtileri nelerdir? - 1

Dünyada bütün ölümlerin %30‘undan fazlası kalp hastalıkları nedeniyle meydana geliyor ve bu ölümlerin üçte biri biri 70 yaş altı kişilerde görülüyor. TÜİK verilerine göre, Türkiye’de kalp hastalıklarının görülme oranı %40‘ın üzerine çıkmış durumda.

Kalp yetersizliği ve ritim bozukluğu, kalp-damar hastalıklarının hayatı tehdit eden sonuçları arasında yer alıyor. Ani gelişen kalp krizinde ise kalbi besleyen önemli bir damarın tıkanması hayatı tehdit eden ritim bozukluğuna sebebiyet vererek ölüme neden oluyor.

Diyabet, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, kalp- damar hastalığı riskini artıran faktörlerin başında geliyor. Son yıllarda sıklığı giderek artan obezite de önemli bir risk faktörü. Sigara, madde bağımlılığı, aşırı stres ve ailesel yatkınlık da riski artıran etkenler arasında bulunuyor.  

Kalp-damar hastalıklarının kadın-erkek kalplerini farklı şekilde etkileyebileceğini belirten İstanbul Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Taha Alper, kalp hastalıklarının erkeklerde daha sık görüldüğünü ve genç yaşta da ortaya çıktığını söylüyor.

KADIN KALBİ İLE ERKEK KALBİ HASTALIĞA DA FARKLI TEPKİ VERİYOR

Kadınlık hormonlarının menopoz dönemine kadar kadınları kalp-damar hastalıklarından koruduğunu ancak menopoz sonrasında riskin erkeklerle eşitlendiğini aktaran Dr. Alper, "Kalp krizi şikayetleri açısından kadın ve erkekte ciddi farkılıklar söz konusudur. Erkeklerin şikayetleri daha belirgin ve net şikayetler iken kadınlardaki şikayetler daha müphemdir. Kadınlarda göğüs ağrısı şekli farklıdır ve bulantı, kusma gibi kalp hastalığına özel olmayan şikayetler daha sıktır“ diyor.

Son yıllarda özellikle genç yaşlarda meydana gelen ani kalp ölümlerine değinerek her ani ölümün kalp krizi olarak değerlendirilmemesi gerektiğini söyleyen ve "Özellikle 30 yaş altında ortaya çıkan ani ölümlerde kalbin elektriksel sistemini etkileyen genetik hastalıklar önemli rol oynar. Ailede çok erken yaşta ani ölüm yaşanmışsa bu kişilerin birinci derece yakınlarına kalp hastalıkları açısından tarama yapmak önemlidir. Genetik hastalıklar dışında erken yaşlardaki ani ölümlerde kalp krizleri rol oynayabilir. Yoğun sigara kullanımı, madde bağımlılığı ve stres erken yaş grubunda önemli risk faktörleridir“ diyen Kardiyolog Prof. Dr. Ahmet Taha Alper, kalp krizi ile ilgili sık sorulan soruları monash.pw okuyucuları için şöyle yanıtlıyor:

Kalp krizi nedir?

Kalp krizi kalbi besleyen atar damarlardan herhangi birinin ani bir şekilde tıkaması ile ortaya çıkan bir durumdur.

Kalp krizi neden olur?

Risk faktörleri mevcudiyetinde kalbi besleyen atardamar duvarında hasta alanlar ortaya çıkar. Biz bunlara basitçe plaklar diyoruz. Bu plaklarda ortaya çıkan yırtılmalar pıhtılaşma hücrelerinin aktiflenmesine ve plağın olduğu bölgenin bütünüyle tıkanmasına neden olur.

Kalp krizi nedir, neden olur? Kalp krizinin belirtileri nelerdir? - 2

Kalp krizi belirtileri nelerdir, kalp krizi nasıl anlaşılır?

Kalp krizinin en önemli belirtisi yayılma özelliği gösteren baskı tarzında göğüs ağrısıdır. Bunun dışında nefes darlığı, halsizlik gibi şikayetler olabilir. Daha nadiren bulantı, kusma hatta ishal gibi bulgularla hasta acile başvurabilir. Şikayetlere ek olarak elektrokardiyografi (EKG) ve kalp enzimleri tanı konulmasında önemlidir. Tanı güçlüğü çekilen hastalarda hekim kalp ultrasonografisi veya anjiografi gibi tetkiklere başvurabilir.

Kalp krizi ne kadar sürer?

Kalp krizinin iyileşme süresi yapılan müdahale türüne göre değişebilir. Erken müdahale ile damar açıklığı sağlanmış hastalarda ilk iyileşme dönemi birkaç gündür. Geç kalınmış vakalarda hastanede yatış süresi uzayabilir. Ayrıca kalbin kendini bütünüyle tamir etme süreci ayları bulabilir.

Gizli kalp krizi nedir?

Halk dilinde gizli kalp krizi tabiri daha çok şikayet oluşturmadan gelişmiş krizler için kullanılır. Vucudumuzda herhangi bir hastalık sürecinde ortaya çıkan şikayetleri algılamamız sinir sistemi aracılığıyla olur. Şeker hastalığı gibi sinir sistemi harabiyeti yapan hastalıklar bu şikayetlerin algılanmasını engeller. Böylece hasta hiçbir şikayet olmadan kalp krizi geçirebilir.

Sağlıklı bir kalbe sahip olmak için yapılması gerekenler nelerdir?

Kalp hastalığı gelişiminde temel risk faktörleri olan tansiyon yüksekliği, şeker hastalığı, kolesterol yüksekliği ve aşırı kilonun tedavisi esastır. Ayrıca düzenli egzersiz ve hareketli yaşam, aşırı kalorili beslenmemek, düzenli uyku uyumak, tuz kısıtlaması yapmak ve stres kontrolü sağlamak kalp hastalıklarından koruyan faktörlerdir.

VİDEO: KALP KRİZİ ANINDA NE YAPILMALI?  ()

  • Etiketler :
  • Haberler -
  • Türkiye
  • Yaşam
  • Kalp
  • Kalp yetmezliği
  • Kad&#x;n
  • kalp krizi
  • Tülay Karabağ
  • Erkek

SAĞLIK HABERLER&#x;

Beliz Şen

Yüksek Tansiyon Belirtileri Nelerdir?

Yüksek Tansiyonda görülebilecek belli başlı belirtileri sayalım:

Baş Ağrısı

Yüksek Tansiyonda en sık görülen belirti baş ağrısıdır. Genellikle enseden başlar, tepeye doğru yayılır. Unutulmaması gereken noktalardan birisi, baş ağrısını yapabilen birçok hastalığın mevcut olmasıdır. Bu nedenle her baş ağrısı olan kişide mutlaka Yüksek Tansiyon olacak diye bir kural yoktur. Hiçbir hastalığı olmayan kişilerde de, sadece günlük gerilime ve yorgunluğa bağlı olarak baş ağrısı gözlenebilir.

Yüksek Tansiyonda baş ağrısı nasıl oluşmaktadır? Eğer baş ağrısı Yüksek Tansiyonun komplikasyonuna bağlı değilse, beyinden gelmez. Bu baş ağrısı, ense ve saçlı derinin altındaki kas tabakasının aşırı gerilmesine bağlıdır. Bu gerilimi nasıl yaptığının mekanizması tam anlaşılamamıştır. Hasta panikledikçe gerilim daha çok artar ve baş ağrısı şiddetlenir. Tansiyonun düşürülmesi ve paniğin düzeltilmesi ile baş ağrısı geçer ve hasta kendisini daha iyi hisseder. Yüksek Tansiyonda baş ağrısı genellikle gündüz saatlerinde hissedilir, gece pek olmaz.

Yüksek Tansiyonu olan hastalarda ani ve şiddetle gelen baş ağrısından korkulmalıdır. Bu takdirde en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

Nefes Darlığı

Her hangi bir komplikasyon olmayan yüksek tansiyon hastalarında eforla hafif bir nefes darlığı gözlenebilir. Bilindiği gibi, nefes darlığı birçok hastalığın belirtileri arasındadır. Yüksek Tansiyondaki nefes darlığının en önemli nedeni, hastaların kilo fazlalığıdır. Kilo verildiği zaman, nefes darlığı düzelir. Yalnız yüksek tansiyona bağlı kalp yetmezliğinde görülen nefes darlığını bu tablodan ayırt etmek gerekmektedir. Yüksek Tansiyona bağlı kalp yetmezliğinin tedavisi farklıdır.

Çarpıntı

Çarpıntı, kalbin hızlı çarptığının hissedilmesidir. Yüksek Tansiyon hastalarında sık görülen bir belirtidir. En büyük nedeni, hastanın tansiyondan dolayı kapıldığı endişe, korku ve strestir. Bu konularda yapılacak telkin ve tedaviyle çarpıntı düzelebilir.

Çarpıntının nedenlerinden birisi de, kalbin ara sıra teklemesidir. Ekstrasistol olarak adlandırılan bu durum, sağlıklı insanlarda, fazla kafeinli içecek alınması, yorgunluk ve stres durumlarında görülebilir. Ekstrasistollerin, yani kalpte hissedilen teklemelerin başka ciddi bir hastalığın belirtisi olabileceği ve incelenmesi gerektiği unutulmamalıdır. Yüksek Tansiyon hastalarında, kalp duvarlarında kalınlaşma varsa, tekleme yani ekstrasistol daha sık görülür.

Burun Kanaması

Burun kanaması hastaları en çok korkutan belirtilerin başında gelmektedir. Burun kanaması olduğu zaman, hekimler hemen şu sözü söylerler ve hastayı daha da telaşlandırırlar. “İyi ki de burun kanaması olmuş, bu sayede beyin kanamasından kurtulmuşsunuz.” Bu laf doğru değildir. Hastayı paniğe sokup, telaşlandırır ve tansiyonun daha da yükselmesine neden olur. Burun içerisindeki damarlar, çok ince ve zayıf damarlardır, çevrelerindeki destek dokusu azdır. En ufak bir basınç artışında bile kanayabilir. Normal tansiyonlu insanlarda da burun kanaması sık görülür. Yani insan öksürse, ıkınsa, hapşırsa burun kanayabilir. Gripal enfeksiyonlarda da burun kanaması gözlenebilir. Kan basıncının ufak bir yükselmesinde bile bazı insanların burnu kanayabilir. Burun kanaması sık olan kişilerin, burun damarlarında yapısal bozukluk olabilir ve mutlaka bir kulak-burun-boğaz uzmanının görmesi gereklidir. Yalnız burada şu konuyu vurgulamak istiyorum: Ağır yüksek tansiyonu olan ve tedavi görmeyen yüksek tansiyon hastalarındaki burun kanamaları çok şiddetli olabilir. Bu hastaları hastaneye yatırarak tedavi etmek gerekebilir. Burun kanaması olan hastalar, aspirin gibi kan sulandırıcı ilaç alıyor iseler, kanamaların şiddeti daha da artar.

Burun kanaması olan yüksek tansiyonlu hastaların tansiyonları ayarlanmalı ve normal seviyelerde gitmesi sağlanmalıdır. Burun kanaması, bazen ciddi yüksek tansiyonun da belirtisi olabilir, gereken incelemeler yapılarak tedavisi sağlanmalıdır.

Gözün beyaz kısmındaki kanamalar

Göz kanaması da aynı burun kanamasına benzer. Bu kanamaların oluşması için, mutlaka Yüksek Tansiyon olması gerekmez. Damarlardaki en ufak basınç artışıyla gözün beyaz kısmındaki kılcal damarlar kanayabilir. Ikınma, öksürme, hapşırma gibi nedenlerle veya hiçbir nedene bağlı olmadan kanama oluşabilir. Göz kanaması da hastayı çok telaşlandırır. Aynaya bakınca görüntüsünden korkar ve acilen doktora başvurur. Ancak bunlar masum kanamalardır, haftada geçer. Tansiyona bağlı önemli göz kanaması, göz dibi dediğimiz, beyin ile göz arasında bulunan retina tabakasındaki kanamalardır. Mutlaka tedavi edilmelidirler.

Gözün beyaz kısmında çok sık gözlenen kanamalar, gizli yüksek tansiyonun belirtisi olabilir. Bu kişilerin Yüksek Tansiyon yönünden incelenmeleri gereklidir.

Baş Dönmesi

Yüksek Tansiyon baş dönmesinin direkt nedeni değildir. Kan basıncı çok oynarsa ve normalin altına düşerse baş dönmesi gözlenebilir. Yukarıda anlatılan belirtiler gibi, baş dönmesinin de birçok nedeni mevcuttur. En sık görülen neden ise, kulaklardaki denge organıyla ilişkilidir. Yüksek Tansiyonlu hasta baş dönmesini genellikle tansiyonuna yorar. Hâlbuki çoğu kişide baş dönmesi Yüksek Tansiyonla alakalı değildir. Dikkatli bir sorgulamayla kulakla ilgili olup olmadığı anlaşılabilir. Eğer çınlama, uğultu ve özellikle işitme kaybı varsa mutlaka bir kulak-burun-boğaz hekiminden yardım istenilmelidir.

Yalnız kulaktaki denge organı bozuklukları, uzun süre Yüksek Tansiyonu olan kişilerde ve şeker hastalarında sık görülür. Bazen bu denge bozukluğunu başlatan neden, ani bir tansiyon yükselmesi olabilir. Tansiyon normale gelse bile baş dönmesi devam edebilir.

Kulağa ilişkin baş dönmeleri ani başlarsa beraberinde kan basıncında hafif bir yükselme görülebilir. Bu hastalardaki kan basıncı yükselmesi geçicidir ve kısa sürelidir.

Kişide baş dönmesine bazı beyin hastalıkları da yol açabilir. Yüksek Tansiyon bu hastalıkların tetikleyicisi olabilir. Bu nedenle baş dönmesi olan hastaların gerektiği zaman bir nöroloji uzmanı tarafından da değerlendirilmesi iyi olur.

Yüksek Tansiyonlu yaşlı hastalarda baş dönmesi ve beraberinde baygınlık hissi varsa, postural hipotansiyon dediğimiz, kan basıncının pozisyon ile düşmesinden şüphe edilerek, araştırılmalıdır.

Kulak Çınlaması

Kulak çınlaması, Yüksek Tansiyon hekimlerini ve kulak-burun-boğaz uzmanlarını en çok meşgul eden belirtilerin başında gelmektedir. Genel olarak Tinnitus olarak adlandırılan kulak çınlamasını yapan birçok neden mevcuttur. Uzun süreli Yüksek Tansiyonu olan kişilerde kulak çınlaması fazla görülür. Ayrıca kan basıncındaki ani yükselmeler, kulak çınlamasına neden olabilir veya başlatabilir. Kulak çınlamasının en önemli nedenlerinden birisi, akustik travma dediğimiz yüksek düzeyde ve uzun süreli sese maruz kalmaktır. Bunun dışında daha birçok nedeni vardır. Hiçbir nedene bağlı olmadan da kulak çınlaması görülebilir.

Kulak çınlaması hastayı çok rahatsız eden bir belirtidir. Kan basıncının kontrol edilmesiyle düzeleceğini zannederler. Eğer kulak çınlaması kronikleşmişse kan basıncının kontrol altına alınmasıyla düzelmez, ama şiddeti azalabilir. Bu nedenle kulak çınlaması olan hastalarda kan basıncının kontrolünün büyük önemi mevcuttur.

Kulak çınlaması olan hastalar, KBB ve nörolojik yönden ayrıntılı kontrolden geçirilmeleri gerekmektedir. Bir neden saptanabilirse, tedavi edilmelidir.

Gece Sık İdrara Çıkma

Yüksek Tansiyon hastalarında geceleri sık idrara çıkma şeklindeki belirti sık olarak gözlenmektedir. Bunun nedeni kısmen erkek hastalarda görülen prostat büyümesi de olabilir.

Yüksek Tansiyonda görülen belli başlı belirtiler yukarıda sayılanlardır. Ancak oluşturduğu hasarlarla ilgili belirtiler vardır. Bu belirtiler çok fazladır, ilgili konularda anlatılması gerekmektedir.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır