Kalp Hastası Köpekler Için Mama

Gizlilik Tercihi Merkezi

Herhangi bir web sitesini ziyaret ettiğinizde site, tarayıcınızdan genellikle tanımlama bilgileri biçiminde olmak üzere bilgiler alabilir veya depolayabilir. Bu bilgiler; siz, tercihleriniz ya da cihazınız hakkında olabilir veya siteyi beklediğiniz şekilde çalıştırmak üzere kullanılabilir. Bilgiler çoğunlukla sizi doğrudan tanımlamaz ancak size daha kişiselleştirilmiş bir web deneyimi sunabilir. Bazı tanımlama bilgisi türlerine izin vermemeyi seçebilirsiniz. Daha fazla bilgi edinmek ve varsayılan ayarlarımızı değiştirmek için farklı kategori başlıklarına tıklayın. Bununla birlikte, bazı tanımlama bilgisi türlerini engellediğinizde site deneyiminiz ve sunabildiğimiz hizmetler bu durumdan etkilenebilir.
Daha Fazla Bilgi

Onay Tercihlerini Yönet

Dünya&#;da yaklaşık 8 milyon köpek kalp hastalığından muzdariptir. Köpeklerde kalp hastalıkları oldukça sık olarak görülse de son noktaya gelene kadar fark edilmeyebilir. Özellikle yaşlı köpeklerde rutin kontrol amaçlı kalp muayenelerinin yapılması hastalığın erken teşhis edilmesini sağlayarak kontrol altına alınmasını kolaylaştırır.

Köpeklerde Kalp Hastalığı ve Kalp Yetmezliği

Köpeklerde En Sık Görülen Kalp Hastalıkları

 Kapak Yetmezlikleri

Anatomik olarak insan kalbine benzeyen köpek kalbi, kan akışını düzenlemek için açılıp kapanan kapakçıklara sahip dört odacıktan oluşur. Kapakçıklar, her bir üst oda ( kulakçık) ile alt oda (karıncık) arasında ve karıncıkların çıkışında bulunur. Köpekler yaşlandıkça, kalp kapakçıkları artık tamamen kapanmadıkları noktaya kadar bozulabilir ve kanları doğru yönde akamaz.

Dejeneratif mitral kapak hastalığı (DMVD), köpekleri etkileyen en yaygın kapak yetmezliği türüdür. Köpekler yaşlandıkça mitral kapakçık (sol kulakçıkları sol karıncıktan ayıran kapakçık) kalınlaşır ve zayıflar ve her kalp atışında küçük bir miktar kanın kapaktan geriye doğru akmasına izin verir. Bu geriye doğru kan akışına mitral kapak yetersizliği denir. Mitral kapak yetersizliği ilerledikçe, kalp büyümesi meydana gelebilir ve köpekler konjestif kalp yetmezliği (KKY) geliştirme riski altına girer. DMVD tipik olarak daha yaşlı, küçük cins köpekleri etkiler. Özellikle King Charles ırkı köpekler bu hastalığa yatkındır.

Dilate kardiyomiyopati (DCM)

DCM, köpeklerde kalp kasının zayıflamasına neden olan bir hastalık ailesidir. Sonuç olarak, her kalp atışı ile kalpten daha az kan pompalanır, bu da duvarların gerilmesine ve odacıkların genişlemesine veya büyümesine neden olur. DCM daha çok büyük ırk köpekleri etkiler ve aşağıdakiler de dahil olmak üzere bazı ırklar daha yüksek risk altındadır:

• Doberman Pinschers
• Boxers
• Great Danes

Ne yazık ki, doğal olarak oluşan Dilate kardiyomiyopati geri döndürülemez ve ilerleyicidir. Erken tespit edilebilirse kontrol altına alınarak köpeklerin yaşam kalitesi yükseltilebilir.

Hipertrofik kardiyomiyopati (HCM)

Kedilerde daha sık görülse de köpeklerde de oluşabilecek hipertrofik kardiyomiyopati,  karıncık kaslarının anormal kalınlaşmasından kaynaklanır, bu da karıncığın gevşeme ve kan alma yeteneğini azaltır. Sonuç olarak, kalp içindeki basınç artar, kalbin genişlemesine ve konjestif kalp yetmezliği gelişme riskinin artmasına neden olur. Kan akışı yavaşlayabilir, bu da kan pıhtısı oluşumu riskini artırır. Kalpte oluşan kan pıhtıları, en sık olarak arka bacaklarda olmak üzere ayrılabilir ve tıkanıklıklara neden olabilir.

 Kalp aritmileri

Evcil hayvanınızın kalp atışlarının her biri, kalp kasından geçen elektriksel bir uyarım tarafından başlatılır ve kontrol edilir. Her uyarım, kalbin üst kısmında başlar ve özel bir iletim yolundan geçerek koordineli bir kalp kasılmasına neden olur. Bu elektriksel uyarılar düzgün bir şekilde başlayamazsa, doğru yolu takip edemez veya tüm iletim sistemi boyunca ilerlemezse, anormal bir kalp ritmi (yani aritmi) gelişebilir. Evcil hayvanlarda yaygın aritmiler şunları içerir:

• Taşikardi veya artmış kalp hızı
• Bradikardi veya azalmış kalp hızı
• Erken ventriküler kasılmalar
• Kalp bloğu
• Atriyal fibrilasyon

Veteriner hekiminiz fiziksel muayene sırasında bir aritmi tespit edebilir. Evde görebileceğiniz yaygın semptomlar arasında güçsüzlük, halsizlik, egzersiz intoleransı veya bayılma yer alır. Bir aritmiden şüpheleniliyorsa, hekiminiz kalbin elektriksel aktivitesini değerlendirmek için bir elektrokardiyografi (EKG) çekebilir.

 Konjenital Kalp Hastalıkları

Anormal kalp gelişiminden kaynaklanan ve doğuştan var olan doğuştan kalp hastalıkları, tipik olarak veteriner hekiminiz yavru köpeğinizin muayenesi sırasında bir kalp üfürümü duymasıyla tespit edilir. Sonrasında uzman bir veteriner hekim tarafından yapılan bir kalp ultrasonu (EKO), hangi doğuştan kalp hastalığının mevcut olduğunu belirlememize yardımcı olabilir, böylece hastalık ilerlemeden önce en iyi tedavi önerilerini sağlayabiliriz. Yaygın konjenital kalp hastalıkları şunları içerir:

• Patent duktus arteriyozus (PDA)
• Pulmonik stenoz
• Subaortik stenoz
• Ventriküler septal defekt (VSD)

Hangi doğuştan kalp hastalığının mevcut olduğuna bağlı olarak, minimal invaziv cerrahi anormalliği iyileştirebilir veya düzeltebilir. Ancak bazı hastalıkların cerrahi olarak da tedavisi oldukça zordur. Bu hastalarda kalp her zaman anesteziyi kaldıramayabilir.

Köpeklerde Kalp Hastalıklarının Nedenleri ve Yatkınlık Faktörleri

Tek bir neden olmamasına rağmen, beslenme sorunları kalp rahatsızlıklarında önemli bir rol oynayabilir. Yaşlanma, köpeklerin kalp rahatsızlığı geliştirmesinin en yaygın nedenidir, ancak köpeklerde kalp kurdu gibi diğer faktörler de kalp hastalığına yol açabilir. Katkıda bulunabilecek diğer faktörler şunlardır:

Vücut durumu: Kilolu köpeklerin kalp hastalığına yakalanma olasılığı daha yüksektir.

Yaş: Köpeklerde kalp rahatsızlıkları artan yaşla birlikte daha sık görülür.

Irk: Aşağıda kalp hastalıklarıa yatkın ırklar verilmiştir. Eğer köpeğiniz bu ırklardan biriyse bebekliğinden itibaren rutin kalp muayenelerinin yapılması kalp hastalıklarının erken teşhisi için çok önemlidir.

Köpeklerde Kalp Hastalığı Belirtileri

Öksürük

Köpeğinizin birkaç gün içinde geçmeyen bir öksürüğü varsa, bunun nedeni kalp hastalığı olabilir. Kalp hastalığı olan köpekler birçok nedenden dolayı öksürürler. Bazı köpeklerde, kalp verimli bir şekilde pompalamadığında akciğerlerde sıvı birikebilir. Akciğerlerdeki bu durum, kan damarlarından sıvı sızmasına ve akciğer dokusunda birikmesini sebep olarak öksürüğe neden olabilir. Köpeklerde kalp büyümesine yol açan kalp hastalıkları olabilir. Büyüyen kalp hava yollarına baskı yapabilir ve öksürüğü uyarabilir. Birkaç günden uzun süren herhangi bir kalıcı öksürük bir veteriner hekim tarafından kontrol edilmelidir.

Bayılma

Kalp fonksiyonunun normal olmadığı durumlarda, beyin gibi hayati organlar besinlerden, özellikle oksijenden mahrum kalabilir. Kalp hastalığı olan köpeklerde beyne giden kan akışı tehlikeye girebilir, bu da bayılmaya (senkop)  neden olabilir. Kalp hastalığı olan köpeklerde senkop ve bayılma genellikle egzersizle tetiklenir, ancak bazen öksürük bir bölümü tetikleyebilir.

Nefes Almada Zorluk (Solunum Güçlüğü)

Kalp hastalığı olan köpekler genellikle nefes almada zorluk yaşar. Bir köpek daha hızlı veya daha güçlü nefes alabilir. Bazı köpekler, bacakları birbirinden ayrı ve boyunları uzatılmış olarak oturur veya ayakta durur. Bu oturuş solunum güçlüğü çektiklerinde daha rahat nefes almalarını sağlamak içindir. Şiddetli kalp hastalığı olan köpekler, uzanırken daha fazla nefes almakta zorlanırlar ve genellikle uzun süre oturur veya ayakta dururlar.

Yorgunluk-Egzersiz İntoleransı

Kalp hastalığı olan köpekler yürüyüşlerde ve egzersiz sırasında daha çabuk yorulurlar. Normalden daha fazla uyuyabilir veya dinlenebilirler.

Davranış Değişiklikleri

Evcil hayvan sahipleri ayrıca kalp hastalığı olan köpeklerde iştahsızlık, izolasyon ve daha önce keyif aldığı faaliyetlerde bulunma veya oynama isteksizliği de dahil olmak üzere davranış değişiklikleri görebilir.

Karın Şişliği

Konjestif kalp yetmezliği gelişen köpeklerde karın ve bacak bölgesinde sıvı birikimi görülebilir. Bu semptom hastalığın ilerleyen evrelerinde olduğundan tespit edildiğinde mutlaka hemen uzman bir veteriner hekim tarafından kalp muayenesinin yapılması önemlidir.

Köpeklerde Kalp Hastalıklarının Teşhisi

Veteriner hekiminiz öncelikle yaptığı fiziksel muayene sırasında köpeğinizin nabzını ve kalp seslerini değerlendirecektir. Kalbin dinlenmesi sırasında olası bir ritim bozukluğu ya da genellikle kapakçık yetmezlikleri durumda ortaya çıkan üfürüm sesi ortaya çıkartılır. Sonrasında Göğüs röntgeni, EKG ve EKO muayenelerine başvuracaktır.

Göğüs röntgeni &#; X ışınları, kalp boyutunu değerlendirmek için iyi bir yoldur. Röntgen, akciğerlerde ve çevresinde sıvı birikimini değerlendirmek için en iyi yöntemlerden biridir.

Elektrokardiyografi (EKG) – Aritmi veya anormal kalp atışını tespit etmenin en iyi yolu EKG&#;dir.

Ekokardiyografi – Ekokardiyografi, kalbin ultrasonudur. Bu yöntem, hem insanlarda hem de köpeklerde kalp hastalıklarının teşhisindeki en önemli yöntemdir. Uzman bir veteriner hekim tarafından gerçekleştirilen bir ekokardiyografi, yalnızca hastalık hakkında değerli bilgiler sağlamakla kalmaz, aynı zamanda tedaviyi değerlendirmek için ölçümler de sağlayabilir.

Kan Testleri &#; Köpeklerde insanlarda olduğu kadar yaygın olarak kullanılmasa da, kandaki kardiyak biyobelirteçleri ölçen köpekler için yeni testler vardır. En yaygın olarak ölçülen biyolojik belirteç, ilerlemiş kalp hastalığı olan köpeklerde yükselen NT-proBNP proteinidir.

Köpeklerde Kalp Hastalıkları Tedavi Yöntemleri

Köpeklerde kalp hastalıkları tedavi yöntemleri altta yatan hastalığa göre belirlenir. Bazı kalp hastalıklarının iyileştirilmesi için cerrahi gereksinimi ortaya çıkabilirken bazı hastalıklar bir ya da birkaç medikal ilacın eş zamanlı kullanılmasını veya hastalığın takip edilmesini gerektirebilir. Bazı hastalıkların ise tedavisi mümkün değildir. Bu hastalıklar kontrol altına alınarak ilerlemesi engellenir ve köpeklerin yaşam kalitesi yükseltmek hedeflenir.

Veteriner hekiminiz aşağıdakilerden birini veya birkaçını önerebilir:

• Kalbin çalışmasına ve düzensiz kalp atışlarını düzeltmesine yardımcı olacak ilaçlar
• Akciğerlerde sıvı birikimini yavaşlatan ilaçlar
• Köpeğinizin vücudundaki sıvı birikimini azaltmaya yardımcı olmak için ticari veya reçeteli düşük tuzlu diyet
• Köpeğinizin kalbine çok fazla yük bindirmeden ağırlığı yönetmek için sınırlı aktivite veya egzersiz

Köpeklerde kalp hastalıkları tedavileri genel olarak belirtilerin kontrol altına alınmasını, kalp kaslarının görebileceği zararın minimize edilmesini, kalp kasının güçlendirilmesi, akciğerlere ulaşan sıvının kontrol edilmesini, kan dolaşımının hızlandırılmasını, kalp ritminin düzenlenmesini amaçlar.

Köpeklerde Kalp Hastalıkları Nasıl Önlenir?

Köpeklerde doğumsal kalp hastalıklarının önlenmesi çok mümkün olmasa da bu hastalıkların semptomlarının kontrol altına alınması ve ilerlemesinin önlenmesi sağlanabilir. Köpeklerde yaşın ilerlemesine bağlı olarak oluşabilen kalp hastalıklarının önlenmesi için bir aşağıdaki gibi önlemler alınabilir.

• Köpeğiniz için kilo yönetimi: Köpeğinizi sağlıklı bir kiloda tutmak, genel sağlıkları için iyidir, ancak aynı zamanda kalp üzerindeki stresi de azaltabilir.
• Dengeli, besleyici bir diyet: Dengeli bir diyet, yalnızca evcil hayvanınızın ağırlığını kontrol altında tutmanıza yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda evcil hayvanınızın sağlıklı kalması için gereken tüm besin maddelerini almasını da sağlar.
• Sık egzersiz: Köpeğinize sık ve yeterli egzersiz yaptırmak, onun daha sağlıklı ve mutlu kalmasına yardımcı olur.
• Veteriner kontrolleri: Yıllık düzenli yapılan veteriner kontrolleri, hekiminizinköpeğinizin genel durumunu ve kalbini değerlendirme fırsatı verir. Yıllık muayene sırasında kalp hastalıkları erkenden tespit edilebilir ve bu sayede hastalığın kontrolü kolaylaşır.
• Parazit önleyiciler: Pire ve kene önleyiciler, kalpte strese neden olabilecek hastalıkları önleyebilir. Aynı zamanda bu sayede köpeğiniz kalp kurdu hastalığından da korunur. Bu hastalık sineklerle köpeklere bulaşır ve köpekler için ölümcül olabilir.
• Diş bakımı sağlayın: Diş hastalığı, köpeklerin ve kedilerin karşılaştığı en yaygın durumlardan biridir ve kalp hastalığı ile güçlü bir ilişkisi vardır, bu nedenle diş sağlığı evcil hayvan sahipleri için en önemli öncelik olmalıdır.
• Irk yatkınlıklarını bilmek: Bazı köpek ırklarının doğumsal ya da sonradan edinilebilecek bazı kalp hastalıklarına yatkınlıkları vardır. Köpeğiniz yatkın ırklardan biri ise genç yaşta başlayan ve her yıl düzenli yapılması gereke kalp muayeneleri ile hastalıklar erken teşhis edilerek ilerlemesi önlenebilir.

Kalp hastalığını önleyemeseniz bile,  köpeğinizin kalbinin mümkün olduğunca uzun süre sağlıklı kalmasını sağlamak için önlemler alabilirsiniz. Bu ipuçları tam da bunu yapmanıza yardımcı olacaktır.

İlginizi Çekebilecek Benzer İçerikler

Anasayfa › Makaleler › Köpekler › Köpeklerde kalp hastalıkları

Köpeklerde kalp hastalıkları

Ev koşullarında beslenen köpeklerin sayıları son yıllarda hızla artmaktadır. Bakım koşullarının daha sağlıklı bir yapı kazanmasıyla birlikte bu hayvanların yaşam süreçleri uzamış, buna karşın uzun yaşamla birlikte metabolik hastalık oranları artmış ve özellikle yaşlı hayvanlarda kalp ve dolaşım sistemi problemlerinin ön plana çıktığı görülmüştür.Günümüzde, kalp hastalıklarının neden olabildiği tahribatları önlemek, değiştirmek ve hatta bazen geriye döndürmekte başarılı sonuçlar elde edilmektedir. Kaydedilen ilerlemeler son derece yavaş gitmekte ve ileriye doğru atılan her adım çok zor atılmakla birlikte sonuçları da her zaman sevindirici olmamaktadır. Ama yine de veteriner hekimler, köpeklerde kalp hastalıklarına karşı savaşmak ve tedavi yollarını bulmak için arayışlarına devam etmektedirler.

Kalp hastalıklarının tedavisinde erken teşhis büyük önem arz etmektedir. Bu sebeple bu tür rahatsızlıkların hayvanda meydana getirdiği bozukluklar ne kadar önce yakalanırsa tedavi şansı da o oranda artmaktadır. Çünkü kalp hastalıklarına ilişkin belirtilerin ortaya çıkmasından uzun zaman önce kalp problemleri gelişmiş olabilir. Bu nedenle hastalığın erken safhada tanınması konusunda hayvan sahiplerine büyük görev düşmektedir.

Kalp yetersizliği, vücudun ihtiyacı kan dolaşımının kalp tarafından sağlanamaması sonucu gelişen bir fonksiyon bozukluğu olup, oluşumunda çeşitli sebepler öne sürülmekle birlikte, doğmasal ve sonradan kazanılmış kalp hastalıkları olarak ikiye ayrılmaktadır: doğuştan olan kalp hastalıkları, sonradan olan kalp hastalıkları.

Doğuştan gelen kalp hastalıkları

Doğuştan gelen kalp hastalıkları, doğum sırasında bulunan kalp hastalıklarıdır. Ancak köpeklerin sadece %10'undan daha azında doğuştan gelen kalp hastalıkları bulunur. Böyle bir kalp hastalığı taşıyan yavru bir köpek sağlıklı görünür ve ancak rutin muayenede veteriner hekim bir kalp hastalığını teşhis edebilir. En önemlilerini şöyle sıralayabiliriz.

Subaortik stenosis

Doğuştan gelen kalp hastalıklarının en yaygın olan türüdür. Sol karıncık ile aort arasındaki aortik kapağın hemen altında bir daralmadan meydana gelir. Daralan bu noktanın ardında baskı oluşur ve bu yüzden de karıncık bu artan baskıya karşı pompalamak zorunda kalır. Sonuç olarak sol karıncık çok kalınlaşır ve yeterince kan alamaz. Kalpte geniş alanlarda kaslar ölür. Birçok vakada erken safhada belirgin semptom ortaya çıkarmayan bu hastalıkta, sol kalp yetersizliği geliştiği zaman kalbin kanı pompalama gücünde azalma neticesinde hayvanda hareket etme istememe gibi semptomlarla kendini belli eder. Çoğu zaman son derece sağlıklı görünen köpekler bir anda düşüp ölür. Hastalık genelde ilk 6 ila 12 ay içinde stabilize olur.

Tedavi olanakları arasında açık kalp ameliyatı ya da balonla şişirilerek (balon valvuloplastisi) ve daralmaya yol açan dokuyu açılır. Her iki yöntem de kısa vadede başarı sağlar, ama uzun vadeli sonuçlar hakkında bilgiler monash.pw köpeklere ayrıca ilaç tedavisi de uygulamak mümkündür. G-adrenerjik blokörlerin kalp yetersizliğine ait semptomları azaltabileceği bildirilmekle birlikte, ağır subaortik stenosis hastası olan köpeklerde ani ölümleri önlemekte ne kadar başarılı oldukları bilinmemektedir.

Pulmonik stenosis

Doğuştan gelen kalp hastalıklarının bir diğer türüdür. Bu durumda, sağ karıncık ile pulmoner damarlar arasında bir daralma söz konusudur. Hastalık ilerleme eğiliminde değildir. Köpek eğer hafif bir hastalık ile doğmuşsa, bu yaşamı boyunca hafif bir hastalık olarak kalır. Bu hastalık sonucu hayvanlarda sağ kalp yetersizliği gelişir ve klinik belirti olarak koşup oynamada isteksizlik, belirgin solunum güçlüğü izlenebilir.

Tedavi burada da balon valvuloplastisidir. Bu tedavi yöntemi % oranında başarı sağlamakta ve,çoğu köpek operasyon sonrası normal yaşamını sürdürebilmektedir.

Patent duktus arteriosus (PDA)

Yine köpekler de sıkça görülen ve doğuştan gelen bir kalp hastalığıdır. Ductus arteriosus, aort ile pulmoner damarı birbirine bağlayan ve bu şekilde fötüsun yaşamı sırasında kanın akciğerlerin çevresinde kolayca akmasını sağlayan bir yapıdır. Akciğerler doğum sırasında genişleyip onlara kan akmaya başladığından, ductus arteriosus'un aort ile pulmoner damar arasında kapanması gerekir. Ancak PDA mevcut ise, bu yapı açık kalır ve bu yüzden de aorttan pulmoner damara kanın akması devam eder. Bu durum düzeltilmediği taktirde gelişen pulmoner konjesyon ve ödem sonucu hastalar doğum dan sonraki birkaç hafta ya da ay içinde generalize konjestif kalp yetersizliğine yakalanırlar. PDA'lı köpeklerin bir kısmında konjestif kalp yetersizliğine ilişkin belirliler yanında özellikle vücudun arka kısmında siyanoz izlenebilmektedir. Tedavi edilmez ise köpeklerin büyük çoğunluğu iki ila üç yıl içinde ölümonash.pw doğru tedavi edildiği takdirde, köpekler normal ve sağlıklı bir yaşam sürdümonash.pwikle PDA'yı tedavi etmek için ipek bir iplik ile duktus bağlanır ve bu şekilde bu yapı kapatılır. Ancak yeni bir tedavi seçeneği ile köpek ameliyata alınmadan da bu bozukluk düzeltilebilmektedir. Damardan girilerek ductus'un içine üzerinde küçük küçük tüyler bulunan çok küçük bir kanca takılmakta ve tüylerin kan pıhtılarını çekmesi sağlanmalıdır. Kan pıhtısı ductus'u kapatmaktadır. Hasta için ameliyata girmekten çok daha kolay bir yöntemdir.

Sonradan edinilen kalp hastalıkları

Doğumdan sonra gelişen bu durum, en yaygın görülen ve köpeklerdeki tüm kalp hastalarının neredeyse % 90'ını oluşturmaktadır. Hastalık genelde yavaş bir biçimde ortaya çıkar ve gözle görülen hiç bir fiziksel belirti göstermez. Ancak rutin muayeneler sırasında kalpte üfürüm sesleri, aritmiler ya da kalp atışında düzensizliklerle fark edilebilir. Bununla birlikte kardiyologlar bir kalp rahatsızlığıyla karşılaştıkları zaman hemen ilaç tedavisine geçmekten çekinirler, çünkü erken başlayan bir tedavinin hastalığın seyrini değiştirdiğini veya yavaşlattığını düşünmektedirler. Ancak hastalık öksürme, solunum güçlüğü, zayıflık, bayılma, karın şişkinliği, kilo kaybı veya hareket edememe gibi belirtilerle kendini gösteren konjestif kalp bozukluğuna dönüşünce tedavi uygulamasına başlamaktadırlar.

Mitral regurgitation (MR)

Kalbin sol atriyum ile sol karıncığı arasında kalan kapağının bir bozukluğudur ve sonradan edinilen kalp hastalıklarının %65'ini oluşturur. Doğru çalıştığında bu kapak tam olarak kapanmalı ve kanın atriyuma geri akmasını önlemelidir. "Ama eğer kapakta bir sızıntı varsa, kan geri akar ve bu şekilde geri akan kanı kompanse etmek için daha çok miktarda kan pompalayan sol karıncığın büyümesine yol açar ve akciğerlerde sıvının birikmesine neden olur (pulmoner ödem). Bunun sonucunda da konjestif kalp hastalığı gelişmektedir."

MR'li bazı köpekler uzun bir yaşam sürebilir, ama kapak dejenere olmaya devam ederse, konjestif kalp hastalığı ve ölüm kısa zamanda gelir.

Tedavi: Kardiyologlar, tedavinin ne zaman başlaması gerektiği konusunda anlaşamamakla birlikte, bazıları, kalp büyümeye başlayınca ilaç tedavisine geçmekte, diğerleri ise köpekte konjestif kalp hastalığının belirtileri ortaya çıkıncaya kadar beklemektedir. Genelde diüretik ilaçlar ve ACE inhibitörlerinden oluşan ilaç tedavisi kalp hastalığının belirtilerini hafifletirken kesin bir tedavi de sağlamamaktadır.

Dilate kardiyomiyopatiler (DCM)

Sonradan edinilen kalp hastalıklarının bir başka yaygın türünü oluşturur. Kalpteki dilatasyona bağlı olarak gelişen ve genelde ölümcül olan bu hastalık, kalp kaslarını etkiler ve kalbin kasılıp kanı pompalamasını önler. DCM köpeklerde hiç bir belirti göstermeden sinsice gelişir ve yıllarca fark edilmeden mevcut olabilir. Ne var ki, ilk belirtisi ortaya çıktığında köpekte artık kalp yetersizliği başlamıştır. Klinik belirtileri hızlı ve zorlu soluma, öksürme, kalpte aritmi ya da karın şişkinliğmonash.pw yetersizliğinin dışında bazı köpekler, kalp ritmi anormallikleri yüzünden bayılır, bazı köpekler ise ani den ölebilir.

Tedavi: Genellikle digoksin, diüretikler ve ACE inhibitörlerinden oluşan ilaç tedavisi belirtileri semptomları hafifletecek ve yaşamı da uzatabilecektir. Bazı veterinerler aynı zamanda DCM'yi tedavi etmek için taurin ilavelerini de önermektedirler, çünkü DCM'ye yakalanma riskini taşıyan bazı ırklarda taurin değerlerinin normalin allında olduğunu gösteren araştırma sonuçlan vardır. Benzer araştırmalar, boxer köpeklerde L-karnitin eksikliğini de DCM'ye bağlayabiliyor ve yine L-karnitin takviyeleri kalp hastalıklarını önemli oranda düzeltmeyi başarmıştır. Ne var ki, DCM çoğu köpeği altı ay içinde öldürür, ama yine de bazıları teşhis konduktan sonra iki yıl kadar yaşayabiliyor.

Kalp kurdu hastalığı (Drofilariasis)

Aslında aylık ilaçlarla tamamen önlenebilmesine rağmen, hala sonradan edinilen kalp hastalıklarının en önemli nedenlerinden bi risidir. Özellikle tropikal ya da subtropikal bölgelerde görülen kalp kurdu hastalığı, hastalığı taşıyan bir sivrisineğin köpeği ısırarak cilt altına larvalarını bırakması ile başlar. Larvalar yaraya geçip oradan bedenin içine, son olarak da akciğere ulaşırlar ve orada gelişip kurtçuklara dönüşerek akciğerlerde ve çevresindeki dokulara özellikle de sağ kalp boşluğuna ve akciğer damarlarına yerleşerek buralarda tahribata ve tıkanıklıklara neden olurlar.

Köpeklerde bu durum kendisini kronik bir öksürük ile belli eder, aynı zamanda gelişen akciğer damar basıncı, sağ karıncığın kanı yeterince pompalamasına engel olarak, sağ kalp bozukluğu ve karında sıvı birikimine neden olur.

Tedavi: Hastalığın seyri gelişen bozukluklarla doğru orantılı olarak artar. Minimal bir hastalığa sahip köpeklerde tedavi şansı oldukça yüksektir. Kalp yetersizliği yaşayan köpeklerde tedavi daha zordur, ama yine de % 'ini hayatta tutmak mümkündür. En iyi koruma yöntemi, veteriner hekim reçetesi ile verilen aylık ilaçlan kullanmaktır. Bu ilaçlar köpek hastalığı taşıyan bir sivrisinek tarafından ısırılsa bile, larvaları hemen öldürürler. İlacın en güzel yanı, bir ay veya hatta daha fazla verilmesi unutulsa bile, etkisini kaybetmemesidir.

Miyokardial infarktüsler

Yaşın ilerlemesi, dengesiz beslenme, viral, bakteriyel, paraziter etyolojiye sahip birçok hastalığa ve kalbin koroner arterlerinde şekillenen yapısal değişikliklere bağlı olarak kalp kasında meydana gelen ve köpeklerde önemli kalp rahatsızlıklarına yol açan bir diğer hastalıktır. Tıkanan koroner arterin bulunduğu yere bağlı olarak hayvanlarda sağ ya da sol kalp yetersizliği semptomları gelişir. Bu tür kalp rahatsızlığı bulunan köpeklerde genel olarak şu semptomlara rastlamak mümkündür: zayıflık, iştahsızlık, kilo kaybı, eksersiz toleransında azalma, belirgin halsizlik, solunum güçlüğü,mukozalarda solgunluk, siyanoz, zayıf, hızlı (/dk) ve düzensiz nabız, sol göğüs duvarı üzerinde kalbin apeksine yakın kısımda kalp vuruşlarının göze çarpması, kalp sesleri volümünün artması (kardiak genişleme esnasında), karında su toplanması ve buna bağlı karında şişlik, bağırsaklardaki venöz durgunluğa bağlı olarak gevşek kıvamda dışkı çıkarılması, şiddetli solunum güçlüğü olan bir hayvanın solunum kapasitesini artırmak için ayakta dururken dirseklerini vücuttan uzak tutması, akciğer ödemi varsa kıçı üzerine oturması ve ön ayaklarını, kafasını, boynunu ilen doğru uzatması gibi belirtileri gözleyebiliriz.

Tedavi: Genel olarak kalp hastalıklarının tedavisinde, kalp kasını kuvvetlendirmeye ve kalbin iş yükünü azaltmaya, kalp yetmezliği sonucu diğer organlarda ortaya çıkabilecek sekunder hasarları önlemeye ve kalp fonksiyonlarını iyileştirmeye dikkat edilmesi gerektiği bilinmektedir. Diğer organlarda sekunder hasarın önlenmesi normal kan akımının ve yeterli miktarda oksijenin sağlanması ile mümkündür. Bu nedenle, vücuttaki sıvı tutulmasının azaltılması amacıyla sıvı tedavisi uygulanmalı, diüretikler verilmeli ve hayvanın aktivitesi düşürülmelidir. Konjestif kalp yetersizliğinde NaCI kontraendikedir. Düşük tuz diyeti uygulanmalıdır.

Köpeğiniz risk altında mı?

Mitral regurgitation

Mr genelde küçük ırk köpekleri etkiler. Miniature Poodle, Miniature Schnautzer, Terrier'ler, Shih Tzu, Lhasa Apso ve Spaniel, özellikle Cavalier King Charles Spaniel köpeklerde sıkça görülür. Hastalık genelde 6 ila 9 yaş arasında başlar.

Dilated kardiompopathy

DCM Doberman ve Boxer'lerde yaygındır. Ayrıca Great Dane, Newfoundland ve monash.pwd'larda da sıkça görülür. Daha az görülmekle birlikte Amerikan Cocker Spaniel, English Cocker Spaniel, Springer Spaniel, Golden Retriever ve Labrador'larda da rastlanıyor. Erkek köpeklerde bu hastalık daha sık görülür. Hastalık genelde yaş arasında ortaya çıkar.

Subaortic stenosis

Golden Retriever, Boxer, Newfoundland ve diğer büyük ırklarda görülür.

Patent ductus arteriosus

Poodle, Chihuahua, Collie, Maltese, Pomeranian, Sheltie, Alman Kurt Köpekleri, Terrier'ler da daha sık görülür ve dişi köpeklerde daha yaygındır.

İdiopatik kongestive kardiyomyopati

Great Dane, Doberman Pinscher, Saint Bernard, Irish Setter, English Buldog, Newfoundland, Standart Poodle, Great Pyrenees, Afghan Hound, Scottish Deerhound, Bull-Mastiff, Bouvier des Flanders, Greyhound, Lab-rador Retriever, Chesapeake Bay Retriever ve Gordon Setter gibi büyük ve iri ırk köpeklerde görülen en yaygın kardiomyopati türüdür.

Katkılarından dolayı Prof. Dr. Kürşat ÖZER’e teşekkür ederiz.

Dışarıdan her şey yolunda görünse de kedinizin içerisinde bazı rahatsızlıklar meydana gelebilir. Hipertrofik kardiyomiyopati, kedilerin ne yazık ki gelişmeye çok yatkın olduğu sessiz hastalıklardan biridir. Bazı kedi ırklarının bu hastalığa yakalanma olasılığı diğerlerinden daha yüksektir, ancak yine de tüm kedi sahiplerinin bilmesi gereken bir şeydir. Hangi işaretlerin aranacağını bilmek, bu sorunun tespit edilmesine yardımcı olabilir.

Hipertrofik Kardiyomiyopati Nedir?

Genellikle HCM olarak kısaltılan hipertrofik kardiyomiyopati, duvarların, özellikle de sol ventrikülün kalınlaşmasına neden olan bir kalp durumudur. Bu durum kalbin düzgün çalışmasını zorlaştırır. Kalp, içinde kan pompalayan bölmelerin bulunduğu bir kastır. Kalbin duvarları çok kalınlaşırsa, kanı düzgün şekilde pompalayamaz. Sol ventrikül dört kalp odasından biridir, ancak özellikle vücuda kan pompalamaktan birincil sorumlu olur. İşini yapamazsa, vücudun geri kalanı uygun kan akışını almaz.

Kalp düzgün çalışmıyorsa kanda birikme olur ve pıhtılar oluşabilir. HCM'de kalp, uygun kan akışı eksikliğini telafi etmek için daha hızlı atmaya çalışır. Bunu yaparken, vücuttaki oksijeni tüketir ve bu da daha sonra kalp hücrelerini öldürür. Hücreler öldüğünde, kalp fonksiyonu daha da azalır ve anormal kalp atışları meydana gelir. Konjestif kalp yetmezliği, kısmen kan birikmesi nedeniyle, HCM'ye sahip kedilerde de yaygın bir durumdur.

Hipertrofik Kardiyomiyopati Belirtileri

Semptomlar

• Zor nefes alma                     
• Açık ağızdan nefes alma
• Soluk veya mavi diş etleri
• Çöküş
• Zayıflık
• Düzensiz kalp atışı

HCM, kedi sahipleri için genellikle bir sürpriz olur. Kalp sorunları, bir kedi sorun yaşayana kadar kendini belli etmeyebilir, bu nedenle neye dikkat etmeniz gerektiğini bilmek önemlidir.

İyi bir fizik muayene, doktorunuzun kedinizin kalbini stetoskopla dinleyeceği oskültasyonu içerecektir. Veterineriniz normal kalp ritmi, üfürüm veya aritmi arayacaktır. Bir aritmi veya üfürüm duyulursa, hipertrofik kardiyomiyopati gibi kalp hastalığının bir göstergesi olabilir. Veterineriniz kedinizin kalp sağlığını daha iyi değerlendirmek için ekokardiyogram adı verilen bir röntgen ve kalp ultrasonu önerebilir. Bu testler bir kalp problemini çözmez, ancak veterinerinize bir teşhis ve dolayısıyla potansiyel bir tedavi planı verebilir.

Zor nefes alma, genellikle kedinizin hızlı nefes aldığını gözlemleyerek tanımlanabilir. Nefes almakta zorlanan bir kedide ayrıca işitilebilir hırıltılar olabilir, göğsü yerine karnı yükselip alçalabilir, ağzı açık veya nefes nefese ve soluk veya mavi diş etleri olabilir. Kediniz oksijeni akciğerlerinden geçiremezse, nefes almakta güçlük çeker ve zayıflayabilir, çökebilir.

Ani arka bacak felci, HCM'nin korkutucu olabilen bir semptomudur. Bir pıhtı kalpten arka bacaklara doğru kan akışını bloke ederse, kediniz felç olmuş görünecektir. Bu aniden olabilir ve kan akışının olmaması nedeniyle bacağa dokunulduğunda soğukluk hissedilir. Pıhtılar nedeniyle de ani ölüm meydana gelebilir, ancak bu nadirdir.

Hipertrofik Kardiyomiyopati Nedenleri

Bazı kedi türlerinin hipertrofik kardiyomiyopati geliştirme olasılığı diğerlerinden daha yüksektir. Maine Coons, Ragdolls, Persler, Sphynx, Chartreux ve British Shorthair ırklarının, HCM'ye şüpheli bir genetik yatkınlığa sahip oldukları ve bu nedenle onu geliştirmeye daha yatkın oldukları görülmüştür. Bu ırkların neden diğerlerine göre HCM olma olasılığının daha yüksek olduğu bilinmemektedir. Ancak, bu kedilerden birine sahipseniz, HCM'yi erken yakalayabilmek için kedinizin kalp sağlığını yakından izlemek özellikle önemlidir.

Diğer kedi türleri de hipertrofik kardiyomiyopati geliştirebilir, ancak nedeni hala bilinmemektedir. Bazı diyet bileşenleri ve obezite, kedilerde kalp hastalığında rol oynayabilir, ancak hipertrofik kardiyomiyopati ile belirli bir neden arasında kesin bir bağlantı yoktur.

Hipertrofik Kardiyomiyopati Tedavi

Hipertrofik kardiyomiyopati tedavi edilemediğinden tedavinin amacı kalp atış hızını normal tutmak, kedinizde kan pıhtılarının oluşmasını önlemek ve kedinizin nefes almasını kolaylaştırmaktır. Bu, bir tedavi planından çok bir yönetim planı olsa da bir tedavi veya daha fazla araştırma yapılana kadar en iyi seçenektir.

• Beslenme: Taurin ve L-karnitin, genellikle kalp hastalığı olan kediler için takviye olarak önerilen amino asitlerdir. Bu bileşenler genellikle evcil hayvan mamasına eklenir ve ayrıca bir kedinin vücudunda doğal olarak üretilir. Araştırmalar, sağlıklı bir kalbi desteklemede faydalı olabileceklerini ancak özellikle hipertrofik kardiyomiyopatinin tedavisi olmadıklarını, sadece genel kalp sağlığı için gerekli olduğunu göstermiştir. Kalp hastalığı olan kediler için formüle edilmiş özel diyetler ve Omega-3 yağ asitleri, hipertrofik kardiyomiyopatili kedileri desteklemede de faydalı olabilir.
• İlaçlar: HCM'nin semptomlarını yönetmeye yardımcı olması için reçete edilebilecek birkaç ilaç vardır. Bazı ilaçlar enjekte edilebilir, topikal olarak uygulanabilir veya hap şeklinde verilebilir. Farklı ilaçlar nefes almayı kolaylaştırmaya, kalbin işlevine yardımcı olmaya, kan basıncını dengelemeye ve diğer potansiyel HCM semptomlarını ele almaya yardımcı olacaktır.
• Aktivite seviyesi: Veteriner hekiminiz, kalbinin yapması gereken iş miktarını azaltmak için kedinizin aktivite seviyesini düşük tutmanızı tavsiye edebilir.

Hipertrofik Kardiyomiyopati Önleme

hipertrofik kardiyomiyopatinin bilinen kesin bir neden olmadığından, hastalığı önleyip önlemediğinizi bilmenin somut bir yolu yoktur. Kalbi desteklemek için doğru beslenmenin uygulanması ve kedinizin yıllık veteriner muayenesinden geçmesinin sağlanması, kedinizin sağlıklı kalmasına yardımcı olacak ve hipertrofik kardiyomiyopati dahil hastalıkların olasılığını azaltacaktır