Son yıllarda sık olarak karşımıza çıkan kalp kapağı hastalıkları, kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkileyip, tehlikeli bir tablo monash.pw hastalığın tedavisinde erken teşhisin çok büyük önem taşıdığını belirten Avrasya Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Emel Ergüney, kalp kapağı hastalıkları ve tedavisi için önemli bilgiler verdi.
Kalp kapak hastalığı nedir?
Kalbimizde mitral,aort,pulmoner,triküspit olmak üzere dört adet kapakçık bulunmaktadımonash.pw kapaklar tek yönlü kan akımının yapılmasında önemli rol oynar ve aynı zamanda bu kapakçıklar kan dolaşımının doğru ve rahatça ilerlemesini sağlar. Kalp kapak hastalığı,kalp kapak yapısının bozularak işlev yapamaz hale gelmesi sonucu oluşmaktadımonash.pw hastalandığı yada hasar gördüğü zaman kalp kapağı hastalıkları baş gösterir. Hastalığın ortaya çıkmasında yaş faktörü önemli bir etken olduğundan 40 yaşından sonra mutlaka kalp checkup’ı yapılmalıdır.
Kalp kapağı hastalığının belirtileri
Kalp kapakçığı hastalıkları farklı şekillerde ortaya çıkabilmektedir.
Kapak Hastalıkları doğuştan olabileceği gibi sonradan da oluşabilir
Birçok farklı nedene bağlı olarak ortaya çıkan kalp kapağı hastalıklarının sebepleri aşağıdaki gibidir;
Doğuştan kalp kapağı hastalığı:Bireylerde en sık tespit edilen anomaliler olarak karşımıza çıkmaktadımonash.pw anormalliklerden biri içerisinde kalp kapakçığı içinde 2aort kapakçığı olmasıdır. Bu kişilerde zamanla aort darlığı ya da yetersizliğinin olduğu görülmektedir. Diğer bir anormallik ise diğer kapaklarda doğumsal anomalilerin görülebilmesidir. Doğuştan kalp hastalıkları;
Romatizmal Ateş:Ülkemizde ciddi kapak hastalıklarının önde gelen sebeplerindendir. Romatizmal ateş, kapak hastalığına sebep olur. Ancak bu durum 20–30 yıl sonra hissedilir. Romatizmal ateş kadınlarda en sık mitral kapak darlığına, erkeklerde ise aort kapak yetersizliğine yol açar.
Mitral Kapak Hastalığı: Mitral Kapak alanı normalde santimetrekaredir. Mitral kapak 2,5 santimetrekare altındaolursa belirtiler baş göstermeye başlar. Bu durumda önce fiziksel hareketle ortaya çıkan nefes darlığı, çarpıntı, yorgunluk gibi belirtiler, hastalık ilerledikçe daha da artar. Mitral darlığında sol kulakçıkta kan akımı yavaşladığı için pıhtı oluşabilir ve bu pıhtı dolaşım yoluyla vücuttaki kol, bacak, beyin ve benzeri organların damarlarını tıkayabilir. Ayrıca genişleyen sol kulakçık nedeniyle ritim bozuklukları meydana gelebilir.
Kalp Kapağı Kireçlenmesi:Dahaçok yaşlılarda görülümonash.pw sebebi olarak kapak yaprakçıklarının kalınlaşması ve kireçlenmesi nedeniyle kapakçıklar yeteri kadar açılmaz. Bazı hastalarda ameliyat tedavisi gerektirecek düzeye gelebilmektedir.
Kapak Enfeksiyonu:Genellikle eskiden kapak operasyonu geçiren bireylerde görülen ciddi bir rahatsızlıktır. Başlıca belirtileri; ateş, halsizlik, eklem ağrılarıdır. Bu hastalıktan korunmak için hastalar diş çekimi, cerrahi girişimler öncesinde antibiyotik almaları gerekir.
Pulmoner Kapak Hastalığı:Romatizmal nedenli olanı için çok nadir görülür. Genellikle doğuştan olur. Kanın akciğer damarından sağ karıncığa geri kaçmasıyla oluşur. Çabuk yorulma, nefes darlığı vb. belirtiler gösterir. İleri aşamalarda kalp yetersizliği bulguları oluşabilmektedir. Ayaklarda şişme, karaciğerde büyüme, boyun damarlarında belirginleşme oluşabilecek belirtiler arasında yer alır
Aort darlığı ve yetersizliği:Genç yetişkinlerde daha sık görülür. Romatizmal ateş sonucu da aort darlığı oluşmonash.pw aşamasında; hipertansiyonu olan hastalara uygun antihipertansif ilaçlar verilmektedir. Semptomu olmayan hastalara ise özel bir medikal tedavi uygulanmaz. Semptomlu hastalarda ise gerekli durumlarda tıbbi cerrahi uygulanır.
Kalp kapağı hastalıklarının cerrahi tedavi yöntemleri
Tedavi sürecinde hastanın şikayet ve sorununa yönelik olarak tedavi yöntemine karar monash.pw kapak hastalıklarında takip süreci büyük önem taşımaktadır. Belli aralıklarla düzenli olarak yapılan ekokardiyografi en önemli takip aracıdır. Tedavi sürecinde hastaya göre ilaç ve uygulamalara başvurulmaktadır. Kapak hastalıklarının kalp üzerindeki olumsuz etkileri ilaçla büyük oranda engellenebilmektedir.
Sonradan oluşabilen kalp kapağı hastalıklarından korunmak için
ETİKETLER: aort darlığı, aort yetersizliği, avrasya hastanesi, avrasya hospital, damar, damar cerrahi, hastalık, kalp, kalp ameliyatı, kalp cerrahi, kalp kapağı, kalp kapağı kireçlenmesi, kalp ve damar, kapak enfeksiyonu, mitral kapak hastalığı, pulmoner kapak hastalığı, romatizmal ateş, sağlık, tedavi
Kalp kası kalınlaşması halk arasında pek bilinmemekle birlikte, çok ciddi ve bir o kadar da önem taşıyan bir sorun. Kalp kasları, atardamarlarda yükselen basınç nedeniyle kasılıyor. Bu nedenle de bu hastalık en çok hipertansiyon hastalarında görülüyor. Yüksek basınca karşı çalışan kas hücreleri büyüyerek kalınlaşıyor. Bununla birlikte kalp kapak hastalıkları da kalp kasının kalınlaşmasına neden olabiliyor. Kalınlaşma ile kalp kası hücrelerinin yapısında bozulmalar meydana gelirken, kan dolaşımında da sorunlar ortaya çıkıyor. Böylece kalpte yapısal bir hastalık başlamış oluyor.
Kas kitlesi ve kalp içi basıncı diğer boşluklara göre daha yüksek olduğu için, genelde kalbin sol karıncığı kalınlaşıyor. Belirti olarak, kan dolaşımında artan basınç akciğerlerde ödeme neden olur. Bu da nefes darlığına yol açar. Buna diyastolik kalp yetersizliği denir. Ayrıca kalp kasının yapısının bozulmasına bağlı ritim bozuklukları ve çarpıntı oluşabilir. Bu ritim bozukluklarının bazılarının hayati önemi vardır. Hatta bazı ritim bozukluklarında kalp içinde pıhtı oluşur ve bunun atması ile felç meydana gelebilir. Hastalık ilerlediğinde ise kalp kası hücreleri ölmeye başlar, bu durumda kalınlık azalır ama artık kalp kasında kasılma bozukluğu olur; kalp yeterince kan pompalayamaz. Çabuk yorulma, nefes darlığı, ayaklarda şişme başlar. Bu durum konjestif kalp yetersizliği olarak isimlendirilir. Kalp kası kalınlaşmasının erken dönemlerinde ise hiçbir bulgu olmayabilir. Kalp kası kalınlaşması kalp ritim bozukluklarına, buradan hareketle de ani ölüm, inme gibi problemlere ve kalp yetersizliğine yol açabiliyor. Hipertansiyon hastaları ve kalp kapaklarında bozukluk olan kişiler riskli grupta bulunuyor. Hipertansiyon iyi tedavi edilmediğinde yani kan basıncının yüksek kalması durumunda kalp kası kalınlaşmasıyla karşı karşıya kalınıyor.
Hipertansiyondan korunmak, genel olarak kalp kası kalınlaşmasından korunmak anlamına geliyor. Düzenli sağlık kontrolü, hipertansiyonun erken tanınması ve tedavisine erken başlanması, ideal vücut ağırlığına sahip olmak, tuz tüketimini azaltmak, alkol ve sigaradan uzak durmak gibi hipertansiyon ihtimalini azaltan girişimler de korunmada büyük önem taşıyor.
Kalp büyümesinin tedavisinde genellikle kalp pili takılması, kalp kapakçığının değiştirilmesi ya da bypass ameliyatı tercih edilir. Ayrıca kalp nakli ya da kalp kapak ameliyatı da tedavi yöntemleri arasındadır.
Kalp büyümesi neden olur?
Kalp krizi: Kalp damarlarından biri tıkanır ve kalp kan pompalayamazsa kişi kalp krizi geçirir. Kan dolaşımının bozulması da genellikle kalpte meydana gelen pıhtılaşmalardır. Kan dolaşımı bozulduğunda kalp kasları hasara uğrar ve kalp büyümesi meydana gelebilir.
Anemi (kansızlık): Sağlıklı kırmızı kan hücreleri yetersiz olduğunda kansızlık ortaya çıkar. Vücuda oksijen vermek ile görevli olan kan hücreleri az olduğunda vücuttaki oksijende de azalma meydana gelir. Bunun sonucunda kalp işlevini doğru yerine getiremez ve oksijenin azalması ile kalp işleyişi bozularak büyümeye sebep olur.
Yüksek tansiyon: Aşırı tuz tüketimi, alkol ya da sigara kullanımı ve hareketsiz yaşam yüksek tansiyonu tetikleyebilir. Yüksek tansiyon da kişilerde halsizlik, kalp çarpıntısı ya da kulak uğuldaması ile kendini gösterir. Kişiler yüksek tansiyon hastasıyla ve uzun süre tedavi görmezlerse kalp kasları kalınlaşarak kalp büyümesine sebep olabilir.
Sebepleri nelerdir?
Kalp büyümesinin birden çok sebebi vardır. Bu sebepleri bilmek ve ne zaman müdahale edilmesi gerektiği hakkında bilgi sahibi olmak önemlidir. Kalp büyümesi sebeplerini şu şekilde devam ettirmek mümkündür:
Kroner arter hastalığı: Kalp işleyişi için önemli olan kroner arter daraldığı zaman kroner arter hastalığı ortaya çıkar. Bu daralma sonucunda kalp kası kuvvetini yitirir ve genişler. Kalp kasının genişlemesi ile beraber de kalp büyüyebilir.
Vücutta fazla demir olması: Yüksek miktarda demir kalpte biriktiği zaman kalp çarpıntısına, düzensiz kalp atışına ya da kalp büyümesine sebep olabilir.
Virüsler: Bazı mikroorganizma ve virüsler kalp büyümesine sebep olabilir. Kalp kasını tutarlar ve kalbin büyümesine neden olur. Özellikle çağımızın hastalığı olan Covid da kalp kasını tutarak kalbin büyümesine yol açmaktadır.
Nelere yol açabilir?
Kalp kasının kalınlaşması sonucu kalpte büyüme olabilir. Bu da birçok farklı sorunu beraberinde getirebilen bir durumdur. Kalp kaslarında kalınlaşma ve kalbinde büyüme olan kişiler kroner arter hastalığı, kalp yetmezliği ya da inme gibi sorunlar ile karşılaşabilirler. Ayrıca ritim bozukluğu ve ani ölüm oranı da bu kişilerde oldukça yüksektir.
Tedavisi nedir?
Kalp büyümesinin altında yatan sebebe göre tedavi yöntemi belirlenmesi gerekir. Kalp büyümesinde genellikle kalp nakli ameliyatı, kalp kapak ameliyatı, kroner bypass ameliyatı, kalp kapakçığının değiştirilmesi ya da kalp pili takılması tercih edilir. Bu tedaviler için uzmanların tavsiyeleri arasında da hastaların bu süreçte bol su tüketmeleri vardır.
Verilen ilaçların tedavi boyunca düzenli kullanılması, zerdeçallı suyun en az bardak içilmesi ve her gün diş sarımsak tüketilmesi yer alır. Bu kişiler günden 2 bardak yeşil çay içmeli ve stresten, alkol ile sigaradan da mutlaka uzak durmalıdır. Yağlı ve tuzlu yiyeceklerden uzak durmak ve uyku düzeni oluşturmak da tedavi süreci için oldukça önemlidir.
Aort darlığı 3 şekilde olabilir; kapağın altında, kapak seviyesinde ve kapağın üstünde erişkinde büyük oranda kapağa bağlıdır. Aort kapağına bağlı darlık ikiye ayrılır; romatizmal ve romatizma dışı.
Romatizmal Aort darlığı batı ülkelerinde hastaların % oluştururken bizim ülkemizde bu oran daha yüksektir. Romatizmaya bağlı olarak aort kapağı kalınlaşma, enflemasyon gösterir ve zaman içerisinde kapak bozularak normalde hareketli olan üç yaprakçığı birbirine yapışır ve kalsifikasyon (kireçlenme) oluşarak bir taş parçasına benzer hale gelmektedir. Romatizmal aort darlığı sıklıkla mitral kalp kapağını da hastalandırmakta, ancak klinik önemi değişik şekillerde olabilir.
Romatizma dışı aort darlığı ise iki şekildedir; ‘Doğuştan’ ve ‘Dejeneretif’ olmaktadır. Doğuştan olan aort stenozu daha sıktır. Biküspit aort stenozu en sık görülendir. Normalde aort kapağı 3 yaprakçıklı iken bunlarda aort kapağı 2 yaprakçıklıdır. Toplumdaki her kişiden 1 veya 2’sinde aort kapağı biküspid olarak doğmaktadır. Bu biküspid kapaklar zaman içerisinde bozulabilir veya tamamen normal bir seyir gösterebilir. Bu kapağın bozulması ile aort darlığı, aort yetmezliği (kaçağı) veya her ikisi (darlık ve kaçak) oluşabilir. Bazen bu kapak zemininde endokardit dediğimiz kalp kapağında mikrobik enfeksiyon tablosu oluşabilir. Doğumsal biküspit kapağın kireçlenmesi ile kalsifik aort darlığı oluşur. Kireçlenmenin ilerlemesi ile belirgin aort darlığı oluşması genellikle 50 ve 60’lı yaşları bulur. Dejeneratif tip aort darlığı ise aynı zamanda atheriosklerotik, idiopatik kalsifik ve senil olarak da isimlendirilir. Normal üç yapraklı kapak vardır. Kireçlenme atheroskleroza (damar sertliğine) bağlı olarak gelişir. Belirgin aort darlığı ve 80’li yaşlarda gelişir.
Normalde aort kapak alanı m2’dir. Aort darlığında bu alan 1 cm2 altına indiğinde hastanın şikayetleri oluşmaya başlar. cm2 altı ise kritik ve ciddidir. Aort darlığı ile kalp büyümektedir.
Kalp ritm bozuklukları, göğüs ağrısı, ani bayılma ve göz kararması oluşur. Hastalığın ilerlemesi ile ani ölüm oluşmonash.pwdiografi ile kesin tanı ve kapaktaki darlığın düzeyi saptanır. Kateter ve anjiografi anjina olan olgularda ve 40 yaş yukarısında yapılmalıdır.
Özellikle küçük çocuklarda biküspit aort darlığında mümkünse kapak korunarak tamir edilir. Aort kapağının olduğu bölgenin çok dar olduğu vakalarda Ross/Konne Prosedürü olarak ifade edilen hastanın diğer kapağı (pulmoner kapak) sökülerek aort kapağı yerine genişletilerek takılır.
Aort yetmezliğinin derecesine bağlı olarak kalp büyür. Kalbi en fazla büyüten kalp hastalıklarından birisidir. En sık sebebi akut eklem romatizmasıdır. Romatizmal ateş aort kapağında fibröz kalınlaşma ve daha sonra kapakta çekilmeler yaparak aort yetmezliği oluşturur. İkinci sıklıkla enfektif endokarditdir (biküspit veya normal kapak zemininde). Enfektif endokardit kalp kapağının mikrobik olarak enfekte olmasıdır. Yine doğuştan iki karınçık arasında deliğin (VSD: Ventriküler Septal Defekt) aort kapağına bitişik veya yakın olduğu durumlarda da zaman içerisinde aort yetmezliği oluşabilir. Göğüs travmalarında (trafik kazası, düşme vs) aort kapağının herhangi bir yaprakcığının yırtılması ile aort yetmezliği oluşabilir. Bunların dışında aort yetmezliğinin diğer sebepleri; miksamatöz dejenerasyon, romotoid artrit ve sistemik lupus eritromatosis aort yetmezliği oluşturabilir. Aort damarının genişlemeye yol açan Marfan Sendromu’nda (benzer mekanizma ile arteriosklerotik veya sifilitik aort anevrizmasında), yine Marfan Sendromu olsun veya olmasın aortik kapağın çemberinin zayıf olmasına bağlı genişlemenin olduğu annuloaortik ektazide aort yetmezliği oluşur. Yine aort damarının katları arasında yırtılma oluşturan aort disseksiyonunda aort yetmezliği oluşabilir. Çeşitli romatizmal ve sistemik hastalıklar (Romatoid Artirit, Reiter Sendromu, Psoriasis, Takayaşu Hastalığı) aort kapağını tutarak aort yetmezliği oluşturabilir.
İlk bulgular çabuk yorulma, nefes darlığı zaman içerisinde geceleri nefes darlığı ile uykudan uyanma oluşur. Daha ileri ki dönemde göğüs ağrısı, bayılma atakları olabilir. Ani ölüm riski kalbin ileri derecede büyüdüğü durumlarda artmaktadır. Ekokardiografi ile kesin tanı ve kapaktaki yetmezliğin derecesi saptanır. Kateter ve anjiografi göğüs ağrısı olan veya 40 yaş geçmiş olan hastalarda yapılmalıdır.
Aort kapak hastalıklarında cerrahi tedavide özellikle küçük çocuklarda aort kapağının iki yaprakçıklı olduğu olgularda (biküspid aortik kapak) kapak yapısı uygunsa kapağı tamir yöntemi ile korumak avantajdır.
Yine aort kapağının kalitesinin iyi ancak aort kapağı halkasının büyümesine bağlı aort yetmezliği olan vakalarda aort kapağını koruyarak (David operasyonu) kapağı suni damar içerisine yerleştirerek aort yetmezliği tedavi edilebilir. Aort kapağı tamirinin mümkün olmadığı durumlarda uzun bir yaşam beklentisi varsa ve kan sulandırıcı kullanılmasına bir engel durum yoksa mekanik bir kalp kapağı takılmalıdır. Eğer kan sulandırıcı kullanımına engel bir risk (beyin kanama riski, diğer organ kanama riskleri) (80 yaş üstü) mevcutsa biolojik kalp kapağı dediğimiz hayvanlardan elde edilen kapaklar kullanılır. Ameliyat sırasında aortik çember çok küçükse burayı genişletici işlemler ile yeterince büyük kapak takılmalıdır. Eğer genişletme işlemi ile yeterince aortik çember genişletilemeyecek kadar darsa (küçük çocuklarda olduğu gibi) hastanın kendisine ait diğer bir kapağı olan pulmoner kapak sökülerek aorta takılır. Bu operasyona Ross operasyonu denilmektedir. Bu operasyon uzun, zor ve tecrübe isteyen bir operasyondur. Bunu yapacak cerrahın bu operasyon konusunda tecrübesi olmalıdır.
Hipertrofik subaortik stenoz hipertrofik kardiyomiyopatinin (kalp kaslarının ileri derecede büyüdüğü bir hastalık) özel bir şeklidir. Hipertrofik subaortik stenoz sol karıncık (ventrikül) çıkışını daraltan normalin dışında bir kas yapısı vardır ve klinik tablosu aort darlığına benzer. Hipertrofik subaortik stenoz sebebi bilinmeyen ailesel geçişli bir hastalıktır.
Genellikle 20 ve 30’lu yaşlarda şikayetler ortaya çıkar. Şikayetler genellikle nefes darlığı, göğüs ağrısı, ani bayılmadır. Ani bayılmanın sebebi tam bilinmemektedir ancak kalp ritm bozukluğuna bağlı olduğu düşünülmektedir. Hipertrofik subaortik stenoz olgularında ani ölüm riski fazladır. Ekokardiografi ile kesin tanı konulur ve tedavi planlanır.
Şikayeti olan hastalar Betabloker, kalsiyum kanal blokeri ile tedavi edilir.
Tedavide darlık oluşturan kas yapıları kesilerek çıkartılır. Bir diğer tedavi yöntemi mitrale kapak takılmasıdır.
Mitral kapak alanı ,4 cm2 (ortalama 7,6 cm2) dir. Mitral kapak iki yaprakçıktan oluşmuş sol karıncık (ventrikül) ile iç içe olan bir kapak yapısıdır. Mitral kapak hastalığının en sık sebebi ülkemizde ve gelişmekte olan ülkelerde romatizmal kalp hastalığıdır. Oysaki batı toplumunda romatizma kaynaklı mitral kapak hastalığı belirgin olarak azalmıştır. Distrofik ve dejeneratif lezyonlar ile mitral yetmezliği batı toplumunda ileri yaşlarda sık olarak görülmektedir.
Az sıklıkla görülen doğumsal mitral stenozu dışında hemen daima akut eklem romatizmasına bağlıdır. Romatizmal mitral kapak hastalığı stenoza, yetmezliğe veya her ikisine yol açabilir. Akut eklem romatizması erken çocukluk döneminde daha çok mitral yetmezliği oluştururken, genç erişkinlerde mitral darlığı daha ileri yaşlarda ise her ikisini bir arada (mitral stenozu ve yetmezliği) oluşturmaktadır. Romatizmaya bağlı mitral stenozunda zaman içerisinde hastalığın ilerlemesi ile sol kulakçık (atrium) içerisinde pıhtı (trombüs) oluşabilir. Buradan kopan pıhtılar beyine giderek felç veya diğer damarlarda tıkanıklık oluşturabilir. Romatizma dışında çok nadiren kapak yapısının ileri yaşta kireçlenmesi (kalsifikasyonu) ile bazı kötü huylu kanserlerde (karsinoid sendromlar), sol karıncık içerisinde büyük pıhtılarda ve tümörlerde ve küçük takılmış veya daralmış mitral protezlerde mitral darlığı olabilir.
Nefes darlığı, çabuk yorulma, geceleri uykudan uyandıran nefes darlığı, çarpıntı, kanlı balgam en sık bulgulardır. Şikayetler genellikle kapak alanı ,5 cm2 olana kadar görülmez. Ekokardiografi ile kesin tanı konulur ve tedavi planlanır.
Cerrahi tedavide öncelikle var olan mitral kapak korunmaya çalışılmalıdır. Eğer kapak ileri derecede kireçlenmemiş ise var olan kapakta darlık giderilerek, kalın olan kapak yapısı inceltilir. İleri derece kireçlenme mevcutsa protez bir kapak takılır.
Ülkemizde ve gelişmekte olan ülkelerde en sık sebebi romatizmaya bağlıdır. Romatizmaya bağlı olarak en çok tutulan kapak mitral kapaktır. Batı toplumunda ise dejeneratif ve distrofik lezyonlar en sık sebebidir.
Kalbi besleyen koroner damarların tıkanmasına bağlı olarak mitral yetmezliği olabilir. Özellikle tekrarlayan kalp krizlerinden (miyokard infaktüsü) sonra kalbin kasılma yeteneğinin bozulması ve büyümesi ile birlikte görülür. Yine kalp krizi sonrasında kapağı tutan yapıların yırtılması veya kopması ile de mitral yetmezliği olabilir.
Miksamatöz Dejenerasyon (Mitral Kapak Prolapsusu, Floppy Mitral Kapak, Miksamatöz Mitral Kapak, Dejeneratif Mitral Kapak)
Mitral yetmezliği sıklıkla yaşlı kişilerde kapak yapılarını etkiler. Başlangıçta bu yapılar önce uzar sonra kopması ile mitral yetmezliği ağırlaşır. Miksamatöz veya dejeneratif kapak hastalığı (floppy mitral valve veya mitral kapak prolapsusu) batı toplumunda mitral yetmezliğine yol açan en önemli sebeplerdir.
Mitral kapağın mikrobik olarak hastalığıdır. Ciddi ve ağır bir hastalıktır. Uygun antibiotik tedavisi ile sıklıkla ile cerrahi müdahale gerektirir. Bakteriyel endokarditte mitral kapak tamiri daha avantajlıdır.
Bu hastalık esas olarak yaşlılarda görülen dejeneratif bir hastalıktır. Sıklıkla 60 yaş yukarısı kadınlarda görülür. Etyoloji tam bilinmemektedir. Sistemik hastalıklardan Ehler Danlos, Marfan Sendromu kapak çemberinde genişleme ve kapak altı yapılarda uzama yaparak mitral yetmezliği oluşturabilir. Diğer sistemik hastalıklardan amiloidoz, sarkoidoz, poliartritis ve hipereozinofilidir.
Çabuk yorulma, çarpıntı, halsizlik yorgunluk gibi yakınmalar mevcuttur. Ekokardiografi ile kesin tanı konulur ve tedavi planlanır.
3 ve 4 MY olan hastada kalp fonksiyonları bozulmadan cerrahi uygulanmalıdır.
Cerrahi girişimde öncelikle var olan mitral kapağın tamir edilip edilmeyeceği değerlendirilmelidir.
Bazı hastalarda mitral, aort kapağı hatta triküspit kapağı bozuk olabilir bu olgularda kapak hastalığının ciddiyetine göre her 3 kapağa da müdahale edilir. Romatizmal kalp hastalığı halen ülkemizde birden çok kapak hastalığının en sık sebebidir. Bunun dışında endokardit dediğimiz kalp kapaklarında enfeksiyon ve tek kapak hastalıklarında belirttiğimiz diğer sebepler çok kapak hastalıklarında sebep olabilir. Üç kapak hastalığında genellikle mitral ve aort kapak değiştirilirken triküspid kapak tamir edilmektedir.