kalp yavaş atarsa ne olur / Kalp Ritim Bozukluğu | Koru Hastaneleri

Kalp Yavaş Atarsa Ne Olur

kalp yavaş atarsa ne olur

Çarpıntı nedir?
Çarpıntı kişinin kendi kalp atışlarını rahatsız edici şekilde hissetmesidir. Genellikle çok hızlı kalp atışı şeklinde hissedilir. Bazen de düzensiz veya çok kuvvetli vuru şeklinde de olabilir.

Çarpıntı ritim bozukluğu anlamına mı gelir? Çocuklarda ritim bozukluğunun belirtileri nelerdir?
Çarpıntı çocuk kardiyoloji polikliniğine başvuran hastalarda sık rastlanan şikayetlerdendir. Ama az bir kısmı gösterilebilen veya kanıtlanabilen kalp problemlerine işaret eder. Çocuklarda çarpıntı hissi sıklıkla ciddi bir nedene bağlı değildir. Ama bu şikayet ciddi ritim bozukluklarının bir belirtisi de olabileceği için çarpıntısı olan bütün hastaların bu yönden araştırılıp incelenmesi gerekir.

Neler çarpıntıya neden olur?

  • Kalp ritmindeki anormallikler, örneğin erken atımlar, düzensiz atımlar (aritmi) veya kalbin normalden hızlı atması (taşikardiler) çarpıntı hissine neden olur.
  • Bunların dışında kullanılan ilaçlar (gripte burun tıkanıklığını açmak için kullandığımız “dekonjestan” denilen ilaçlar, astım veya alerjik öksürükte kullanılan bronş açıcılar, dikkat eksikliği için kullanılan uyarıcı nitelikteki ilaçlar, antidepresanlar v.b) da kalbin daha hızlı çalışmasına neden olur. Bazı durumlar da ritim bozukluklarına da zemin hazırlayabilir. Kahve, çay, çikolata, enerji içeceklerinin tüketilmesi de benzer etkiler yapabilir.
  • Bazı kalp dışı sistemik hastalıklar örneğin kansızlık, enfeksiyon-ateş, tiroid bezinin fazla çalışması, kan şekeri düşüklüğü veya en basitinden fiziksel kondüsyon düşüklüğü de çarpıntıya neden olabilir.
  • Bunların dışında psikojenik veya psikiatrik bozuklukların da çarpıntı yapma olasılığı vardır.

Çarpıntı yakınması olan bir hasta nereye başvurmalı, nelere dikkat edilmeli?
Çarpıntı şikayeti olan her çocuğun çocuk kardiyolojisinde değerlendirilmesinde fayda vardır. Bu şikayete sahip çocukların ciddi ritim bozukluğu olup olmadığının gözden geçirilmesi gerekir. Anne-babaların çocuğu muayeneye getirmeden önce yapacakları bazı gözlemler çocuk kardiyologları için çok değerli olabilir. Muayene sırasında sıklıkla merak edilen şey çarpıntıyı başlatan bir olayolup olmadığıdır. Örneğin çarpıntı koşunca, efor sarf edince mi oluyor, yoksa durup dururken istirahatteyken mi ortaya çıkıyor?

Çarpıntı ne kadar sürüyor? Saniyeler, dakikalar içinde kısa sürede sona mı eriyor, saatlerce sürüyor mu? Bu sırada nabız sayılabiliyorsa dakikada kaç atımattığı, ritmin düzenli miyoksa düzensiz mi olduğu da çok önemli. Ayrıca çarpıntı dışında başka yakınmalar, örneğin baş dönmesi, bayılma, göğüs ağrısı gibi şikayetlerin eşlik edip etmediği, başlangıç ve bitiş şekli (ani başlayıp ani sonlanma veya yavaş başlayıp giderek artan kalp hızı hissedilmesi ve sonra yavaşlayarak normale dönme) gibi ayrıntılar da ayırt edilebilirse doktor için yönlendirici olabilir.

Çocuğu çarpıntıdan yakınan bir anne hemen nabzını yoklayarak kalbin bir dakikada kaç atım attığını sayabilir, nabzın düzenli mi düzensiz mi olduğunu belirleyebilir. Hatta uzun süren (1-2 saat devam eden) çarpıntıda en yakın sağlık kuruluşunda EKG çektirebilir. EKG, kalp ritmini gösteren kalp şerididir. Çarpıntı anının belgelenmesinde çok değerli bir kanıt teşkil eder. Çoğu zaman çarpının nasıl bir ritme eşlik ettiğini anlamak için, çarpıntı sırasında böyle bir kaydı yakalamak amacıyla birçok tetkik yapıyoruz. Seyrek görülen (örneğin ayda bir veya daha seyrek) çarpıntılarda yapılan tetkiklerde bunu yakalamak mümkün olmayabilir. Fakat elimizde çarpıntı sırasında çekilmiş bir EKG bulunursa tanısal işlemlerin çoğunu atlanabilir ve sonuca çok daha kolay ulaşılabilir.

Çarpıntısı olan hastaya nasıl tetkikler uygulanır?
Çarpıntı altta yatan bir kalp hastalığına eşlik edebilir veya tamamen yapısal olarak normal olan kalpte bulunabilir. Kalbin anatomik yapısını binanın duvarlarına benzetebiliriz. Kalbin düzenli kasılmasını sağlayan ve elektriksel uyarıları ileten hücresel yapısını ise binanın elektrik tesisatına benzetebiliriz. Bazen hem bina hem elektrik tesisatı problemli olabilir. Bazen bina sağlam olduğu halde elektrik hatlarında kısa devreler bulunabilir. Çocuklardaki ritim bozukluklarını da bu benzetmeyle açıklayabiliriz.

Bu yüzden, çarpıntısı olan hasta öncelikle kalbin yapısı açısından değerlendirilmelidir. Örneğin bazı doğuştan kalp hastalıklarındakardiyomiyopatidenilen genetik kalp kası hastalıklarında veya doğuştan kalp hastalığı olup ameliyat olmuşkişilerde ritim bozukluğu daha sık görülür. Miyokarditde sonradan edinilmiş bir kalp kası hastalığıdır. Sıklıkla grip benzeri viral enfeksiyon sonrası gelişir. Özellikle aktif dönemde kalp kasında fonksiyon kaybı, ciddi aritmiler ortaya çıkabilir. Bu gibi durumları belirlemek için çoğunlukla ekokardiyografiyeterlidir. Ama ekosu normal olan çocuklarda az önce de bahsettiğimiz nedenlerden dolayı ritim bozukluğu ihtimali dışlanamaz.

Muayene sırasında çarpıntı önceden olmuş ve düzelmiş olabilir. Çarpıntı devam etmiyor olsa da EKGbazı ritm bozukluklarına dair ipuçları verebilir. Bunlar özellikle kalıtsal-genetik geçişli ritim bozukluklarıdır (örneğin Brugada sendromu, uzun QT sendromu). Wolff Parkinson White (WPW) sendromu sıklıkla çarpıntıya neden olan bir ritim bozukluğudur. Çarpıntı sırasında çekilmese de EKG’de tanıya yönlendirecek bulgular vardır. Bu kişilerde çarpıntının egzersizle ilişkili olma ihtimali ve bayılmanın eşlik etmesi daha sık rastlanan bir durumdur.

Ciddi aritmilerin önemli bir kısmı genetik geçişlidir. Bu nedenle yakın akrabalar arasında ciddi ritim bozukluğu olanlar veya genç yaşta ani ölüm öyküsü olanlar varsa bu kişiler aritmiler açısından daha dikkatli ve ayrıntılı incelenmelidir.

Egzersizle ortaya çıkan çarpıntıda efor testiyapılabilir. Hasta koşu bandı üzerinde belli bir egzersiz protokolüne göre hareket eder. Bu sırada EKG kayıtları alınır, tansiyon ölçümleri yapılır. Egzersiz sırasında anormal ritmin tetiklenip tetiklenmediğine bakılır.

Sık yakınması olanlarda çarpıntı anını yakalamak için Holterkaydı yapılabilir. Hastanın 24 saat boyunca üzerinde taşıdığı küçük bir cihaz gün boyunca bütün kalp atışlarını kaydeder, bunlar daha sonra bilgisayar ortamında incelenir, ritim bozukluğu araştırılır. Seyrek olan ama (örneğin bayılma gibi) ciddi şikayetlerle beraber olan çarpıntılar için daha uzun kayıt yapan olay kaydediciler kullanılabilir. Hasta bu cihazı üzerinde taşıyıp şikayet anında kaydı aktive edebilir. Bu cihazlar yaklaşık 15-30 günlük kayıt alabilir. Bunun dışında cilt altına küçük bir operasyonla yerleştirilip aylar boyunca kayıt alabilen cihazlar da vardır. Burada amaç şikayet anındaki ritmi belgeleyerek şikayetin ritim bozukluğuna bağlı olup olmadığını belirlemek veya kanıtlamaktır.

Bazen bütün bu yöntemlerle çarpıntı anı EKG’de gösterilemez. Bu durumda da kateter laboratuvarında kalbin içinden elektriksel uyarılar yapılarak çarpıntı oluşturulmaya ve o sıradaki elektriksel özellikler incelenmeye çalışılır. Buna elektrofizyolojik çalışmadiyoruz. Elektrofizyolojik çalışma ciddi ritim bozuklukları düşünülen hastalarda kullanılan ve özel merkezlerde yapılan bir tanı yöntemidir.

Çarpıntılar nasıl tedavi edilir?
Her türlü çarpıntı hissini aritmi ilaçlarıyla tedavi etmiyoruz. Çarpıntı sırasında normal ritim olduğunu görmüşsek; hastada çarpıntıya neden olanın heyecan, kaygı, endişe gibi durumlar olduğunu düşünüyorsak buna yönelik yaklaşımlar önerebiliriz. Çarpıntının nedeni başka sistemik hastalıklar veya kullanılan ilaç ise, altta yatan tiroid bozukluğu, kansızlık gibi durumları tedavi ederek, çarpıntıya neden olan ilacı azaltarak veya keserek de bir yaklaşımımız olabilir.

Bazen de çarpıntı yakınması olmadan çekilen bir EKG’de veya hastanın kalbini dinlerken bir ritim bozukluğu belirleyebiliriz. Belirti vermeyen bu ritim bozukluklarının büyük bir kısmı iyi huylu olabilir. Bir ritim bozukluğu eğer ciddi bir şikayete neden olmuyorsa (uzun süreli çarpıntı, bayılma v.b), gün içinde aritmi yoğunluğu fazla değil ve seyrekse, kalp yapısı ve fonksiyonları normalse, efor sırasında kalp hızlandığında aritmi normal ritimle baskılanıyor veya kayboluyorsa bunun iyi huylu olduğunu düşünülür, tedavi verilmeksizin takibe alınır. Takipte bu bulgulardan herhangi birinde değişiklik olursa tedavi seçenekleri değerlendirilir. Diğer taraftan ritim bozukluğu kalp fonksiyonlarını sürekli veya geçici olarak bozuyorsa, uzun süreli çarpıntıya veya bayılmaya neden oluyorsa, altta yatan yapısal bir kalp hastalığı ile birlikteyse sıklıkla aritmiye yönelik tedavi gerekir.

Özellikle kalıtsal geçişli ritim bozuklukları hayatı tehdit eden önemli ritim bozuklukları olabilir. Bu nedenle tedavileri çok önemlidir. Bu gibi durumlarda şikayeti olmayan aile bireylerinin de aritmi açısından taranması, çarpıntı yapmasa da benzer hastalığa sahip olanların belirlenmesi, gerekirse erken tedaviye başlanması veya yakın takibe alınması gerekebilir.

Aritmileri tedavi ederken öncelikle ilaç verip aritmi odağını baskılamaya çalışırız. Bu şekilde birçok ritim bozukluğu kolaylıkla kontrol altına alınabilir. Daha dirençli olan aritmilerde birden fazla ilacı aynı anda kullanmak gerekebilir. İlaç tedavisi aritmiyi kontrol altına almada yetersiz kalırsa, aritminin belirlenip ortadan kaldırılması için elektrofizyolojik çalışma yapılır. Odak belirlendikten sonra radyofrekans dalgası ile yakılarak veya dondurularak odak ortadan kaldırılmaya çalışılabilir (bu işleme ablasyondenir).

Durmaksızın devam eden, kalp fonksiyonunu bozan, hayatı tehdit eden ciddi aritmilerde hastanın yatırılıp damardan ilaç verilmesi, elektriksel şok uygulanarak normal ritme döndürülmesi gerekebilir. Kalıtsal aritmilerde ICD denilen defibrilatör cihazının hastanın kalbine yerleştirilmesi gerekebilir. Bu cihaz hayatı tehdit eden aritmiler oluştuğunda otomatik şok vererek sonlandırılmasını sağlamak amacıyla takılır.

Çarpıntı genellikle hızlı kalp atışını ifade eder. Ama bazen aksine yavaş kalp atışlarında bu şikayet olabilir. Kalbin olması gerekenden yavaş çalışması da problem yaratır ve fonksiyonlarını bozar. Bu duruma yol açan bazı durumlarda hastaya kalp pili takılması gerekebilir.

Ritim bozukluğu olan veya kalp pili takılan hastalar spor yapabilir mi?
Ritim bozukluğu saptanan kişiler orta-ağır yoğunlukta sportif faaliyetlerden özellikle de müsabakalardan uzak durmalıdır. Düşük yoğunluklu ve müsabaka içermeyen sporlarla ilgilenebilirler (örneğin bowling, bilardo, golf v.b). Düşük kalp hızı nedeniyle pil takıldıktan sonra hastanın kalp fonksiyonları normalse, egzersiz testinde istenilen kalp hızına ulaşılabiliyorsa çarpışma tehlikesi olan sporlardan uzak durma koşuluyla hasta spor yapabilir.

Ancak kalp pili ile ICD cihazını birbirinden ayırt etmek gerekir. Ciddi ritim bozuklukları için takılan “ICD” cihazı veya beraberinde başlanan ilaç tedavisi bahsedilen bu aritmileri ortadan kaldırmaz. Bu nedenle ICD takıldıktan sonra da hasta müsabakalı, orta ve yoğun spor aktivitelerinden kaçınmalıdır.

Hiç durmadan vücudumuza kan pompalayan kalbimizin sesi, sağlığımız ile ilgili çok önemli ipuçları veriyor. Kimi zaman hızlı, kimi zaman ise yavaş atan kalbimizi yılda en az bir kez kontrol ettirerek, sağlığımıza sağlık katmak elimizde!

Kalbin ileti sistemi, bir evin elektrik tesisatı gibidir. Bu sistem, elektriksel aktiviteyi oluşturan bir jeneratör (sinoatriyal nod) ve oluşan bu elektriksel aktiviteyi kalp kasına götüren yollardan oluşur. Jeneratörün veya ileti yollarının kendi hastalıkları, bazen de bunları etkileyebilecek sistemik hastalıklarda ritim bozuklukları görülebilir. Kalpte organik ritim bozuklukları ise çok geniş bir yelpazeye dağılır.

Nabız düşüklüğünü önemseyin
Kalbin elektriksel aktiviteyi oluşturan sinoatriyal nodunda elektriksel aktivite oluşumu yaşla beraber olan dejenerasyona, damar tıkanıklıklarına bağlı beslenme bozukluğuna, bazı depo hastalıklarına, tiroid fonksiyon bozukluklarına veya pek çok sistemik hastalığa bağlı olarak azabilir. Bu durumda normalde 60-100 arasında olan impuls çıkarma hızı düşer. Hastanın nabzı 60/dk altındadır. Bu durum vücutta beslenme bozukluğuna sebep olur. Hasta baş dönmesi, halsizlik, minimal eforda dahi nefes darlığı veya bayılma gibi şikayetlerde bulunur.

Hastanın nabzının düşük olduğu, çekilen EKG’lerde veya ritim takibi amacıyla yapılan 24 saatlik ritim holter incelemesiyle tespit edilir. Bu durumda tedavi, kalbin elektriksel aktivitesini sağlayabilecek kalıcı kalp pili uygulamalarıdır. Kalp pilleri göğüs kasının altına yerleştirilen 3x5 cm ebatlarında cihazlardır.

Kontroller ile kalbinizin sorunlarını dinleyin
Normalde kalbin jeneratörüne bağlı kalp kasına iletim sağlayan bir ana kablo mevcuttur. Bazı kişilerde doğumsal olarak ikinci bir kablo bulunabilir. Buna ‘aksesuar yolak’ denilir. Bu aksesuar yolağın aktiflendiği durumlarda kalp hızının 150-200/dk kadar çıkabilen, ani başlayıp ani biten, göğüste huzursuzluk hissi oluşturabilen çarpıntılar oluşur. Bu çarpıntıların ne zaman başlayacağını ne kadar süreceğini tahmin etmek pek mümkün değildir.

Eğer çarpıntı süresi uzun olursa hasta acil servise müracaat ettiğinde çekilen EKG veya sık tekrarlıyorsa takılan 24 saatlik ritim holter tetkiki ile tanı konulabilir. Bu çarpıntılar kalp krizine veya kalp yetmezliğine sebep olan kötü ritim bozuklukları değildir. Ancak nabzın çok yükselmesi hastada ciddi bir huzursuzluk oluşturabilir. Bu bozuklukların tedavisi EFÇ (elektrofizyolojik çalışma) ve ablasyon denilen tedavilerdir. Bu tedaviler anjiografi laboratuvarlarında yapılan ve kasık toplar damarından girilerek uygulanan işlemlerdir. Aksesuar yolağın yerinin tespit edilip, radyofrekans (yakılarak) veya criyoablasyon (dondurularak) ile ortadan kaldırılması temeline dayanır.

Çarpıntı nedeni yalnızca kalp değildir
Çarpıntı, kalbin çalıştığını hissettiğimizde tarif ettiğimiz şikayettir. Normalde kalbimiz ömür boyu hiç aralık vermeden sürekli olarak çalışır, ancak biz onun çalıştığını göğsümüzde hissetmeyiz. Bu çarpıntılar bazen düzensiz teklemeler, bazen de nabzın 200/dk’ya yükselecek hıza ulaşması olabilir.

Çarpıntı tarifi olan hastalarda mutlaka sistemik bir rahatsızlığın olup olmadığı araştırılmalıdır. Kansızlık, tiroid hastalıkları, sıvı kayıpları, ateşli hastalıklar, anksiyete, panik hali, ağır egzersiz, kronik sistemik hastalıklar, kondisyonsuzluk gibi pek çok durumda nabız değerleri artar, kişi bunu çarpıntı gibi hissedebilir.

Aslında buradaki durum kalp hastalığından ziyade, kalbin mevcut hastalığı kompanse etmesi için hızını arttırmasıdır, yani olması gereken fizyolojik bir durumdur. Tedavi sebebe yönelik yapılmalıdır. Yani kansızlığın, enfeksiyonun ya da tiroid fonksiyonlarının tedavisi yapılmalı, kondisyonsuzluk varsa düzenli egzersize başlanmalıdır. 

Ailesel sağlık öykünüzü iyi takip edin
Kalpte yapısal bozukluğu olan hastalarda görülen ritim bozuklukları klinik olarak çok büyük önem taşır. Kalp krizi geçirmiş, bypass, stent gibi işlemler yapılmış, kalp büyümesi görülen hastalarda veya bazı doğumsal anomalilerde (hipertrofik kardiyomyopati, aritmijenik sağ ventrikül displazisi, ebstein anomalisi gibi) veya bazı ritim bozukluğuyla seyreden genetik geçişli hastalıklarda (brugada sendromu, uzun QT sendromu, kısa QT sendromu gibi) gelişen ritim bozuklukları (ventriküler taşikardi veya ventriküler fibrilasyon) kalpte ani durmaya yani bayılma veya ölüme sebep olabilir.

Dolayısıyla kalp damar hastalığı bulunan tüm hastaların mutlaka rutin kardiyoloji kontrollerinin yapılması gerekir. Bu muayenelerde ekokardiyografik incelemelerinin gerek duyulduğu takdirde ritim holter incelemelerinin yapılması gerekir. Ailesinde sebepsiz erken ölüm öyküsü bulunan hastaların veya sporcuların mutlaka kardiyoloji muayenelerinin EKG ve ekokardiyografik değerlendirmelerinin yapılması gerekir. Yapılan muayenelerde veya tetkiklerde ani ölüm riski görülen hastalara ICD (implentable cardiak defibrilator) dediğimiz şok cihazlarının takılması gerekir. Bu şok cihazları kalp pillerine benzer şekilde göğüs kasının altına yerleştirilen, pillere göre biraz daha büyük, yaklaşık 5x7 cm ebatlarında cihazlardır. Bu cihazlar kalbin ritmini sürekli olarak takip edip ölümcül bir ritim bozukluğu görüldüğü zaman şok vererek kalbi tekrar çalıştıran cihazlardır.

Sporcular ve kalp hastaları düzenli kontrolleri ihmal etmemeli
Kalpte görülen ritim bozuklukları felçle veya ölümle sonuçlanabilecek kadar önemli olabilir. Bundan dolayı herkesin mutlaka yılda bir kez ayrıntılı kardiyoloji muayenesinin, EKG ve ekokardiyografik incelemelerinin yapılması önerilir. Risk grubundaki hastaların ise koroner arter hastalığı açısından değerlendirilmek üzere eforlu EKG, talyum testi, gerekirse koroner anjiografi gibi tetkiklerinin yapılması ise önem taşıyor.

Ailede erken ölüm olan kişilerin, sporcuların, kalp yetmezliği ile takip edilen hastaların veya baş dönmesi, halsizlik, bayılma gibi şikayeti olan hastaların kalp damar hastalığı veya ritim bozuklukları açısından EKG ve ritim holter takiplerini yaptırması ise ihmal edilmemelidir.

Sürekli devam eden ritim bozukluğu: atriyal fibrilasyon
Atriyal fibrilasyon (AF) olarak bilinen, en sık sürekli devam eden ritim bozukluğu ise ayrıca ele alınması gereken bir hastalıktır. Özellikle ileri yaşta, kapak hastalığı, hipertansiyon, kalp yetmezliği varlığında görülme sıklığı daha da artar. Kulakçıkların (atriyum) kasılamayıp sadece titreşim hareketi yaptığı ritim bozukluğudur. Bu özelliğinden dolayı atriyum içindeki kan, hareketsizliğe bağlı pıhtılaşabilir. Bu pıhtıların embolize olması felç ataklarına sebep olabilir. İleri yaşta görülen felçlerin en sık sebebi de AF’dir. AF’nin tespit edilmesi, mutlaka pıhtı önleyici tedavi kullanımını gerektirir. Pıhtı önleyici tedaviler pıhtı ve felçten korurken diğer taraftan kanama eğilimini arttırdıkları için kontrollü kullanımları gerekir.

28.03.2019

Kalp Çarpıntısı (Aritmi) Nedir, Neden Olur ve Nasıl Geçer?

Kalp, yaşam boyu çarparak vücut için gerekli oksijen ve besin bakımından zengin kanı organlara ve dokulara ulaştıran bir organdır. Devamlı gerçekleşen bu durum kişiyi rahatsız etmez. Diğer bir deyişle kişi çoğu zaman kalbinin attığını hissetmez. Ancak farklı nedenlerden dolayı kalp ritminin yüksek hızda atması meydana gelebilir.

Kalp Çarpıntısı (Aritmi) Nedir?

Kalp çarpıntısı, kalbin atımın kişi tarafından hissedilmesi olarak ifade edilebilir. Kalp çarpıntısı için kalbin illa normalden hızlı çalışmasına gerek yoktur.  Fiziksel aktivite ya da duygu durum değişimlerine bağlı olarak kişinin kalbi normalden daha hızlı atabilir. Kalp çarpıntısı, aritmi denilen kalpte bir ritm bozukluğunun habercisi olabilir.

Sağlıklı bireylerde kalp çarpıntısı belirtileri, fiziksel aktivite ile gelişen taşikardi olarak görülebilir. Bu gibi durumlarda kalp hızının artması dışında EKG bozukluğu beklenmez. Ancak bazı durumlarda kalp çarpıntısı nefes darlığı, göğüs ağrısı, göğüste sıkışma ve yanma, baş dönmesi ile bayılma gibi durumlara neden oluyorsa acil tıbbî yardım alınması gerekir.

Bunların dışında gebelikte kalp çarpıntısı riski normal yaşama göre yüksek seyreder. Hamilelikte kalp çarpıntısı nedeni olarak değişen hormon dengeleri ile artan damar içi sıvı hacmi gösterilmektedir. Bunun dışında menstural ve menapoz öncesi dönemlerde ortaya çıkan hormonal değişimler de ani kalp çarpıntısı oluşturabilir.

Kalp Çarpıntısı (Aritmi) Neden Olur?

Kalp çarpıntısı sebepleri "kalp dışı nedenler" ve "kalp hastalıkları" olarak ikiye ayrılabilir. Kalp dışı nedenler, kalbin kendisinde bir problem olmayan, diğer faktörler nedeniyle gelişen çarpıntılardır. Bunlar:

    • Aşırı fiziksel aktivite
    • Kaygı ve anksiyete bozuklukları
    • Aşırı kanama
    • Zehirli guatr
    • Yüksek ateş
    • Kan şekeri düşüklüğü
    • Kansızlık
    • Alkol ya da tütün kullanımı
    • Migren
    • Kafein tüketimi
    • Birtakım ilaçlar
    • Arteriovenöz fistüller
    • Anormal elektrolit seviyeleri
    • Aşırı sıvı kaybı
    • Feokromasitoma (böbrek üstü bezi tümörü)
    • Oksijen düşüklüğü
    • Ortostatik hipotansiyon

    Kalp çarpıntısı nedenleri arasında kalbe bağlı olarak faktörler, herhangi bir tedavi gerektirmeyen ekstra atım seviyelerinden, hayatı tehdit edebilecek olan ciddi kalp hastalıklarına kadar pek çok probleme bağlı olabilir. Bunlar arasında şu sebepler sıklıkla görülmektedir:

    • Tansiyon yüksekliği
    • Kalp damar hastalıkları
    • Kalp kası hastalıkları
    • Kalp zarı ya da kalp kası iltihabı (myokardit, perikardit, endokardit çarpıntılarda)
    • Kalp romatizması,
    • Kalp hızının yavaşlaması
    • Kalp kapağı değişmesi
    • Doğumsal kalp anomalileri
    • Kalp pili
    • Aort damarında genişleme (aort anevrizması)
    • Ritim bozuklukları (erken atrial ya da ventrüküler atımlar, atrial fibrilasyon, ventriküler taşikardi, paroksismal supraventriküler taşikardi, dal blokları, Brugada ve Wolff Parkinson White Sendromu).

    Fiziksel bir sorun kaynaklı aritminin yanı sıra psikolojik kalp çarpıntısı da en sık görülen problemler arasındadır. Genellikle gerginlik olarak adlandırılan anksiyete durumlarında, birey kötü bir şeyler olacakmış hissine kapılır. Kişi herhangi bir tehditle karşılaşacağını düşündükçe, kalp kaslarına daha fazla kan gitmesi ihtiyacı doğduğundan çarpıntı hissedilebilir. Bununla birlikte bireyin hissettiği aşırı heyecan kalp çarpıntısı görülmesine neden olabilen diğer bir unsurdur.

Kalp Çarpıntısı Nasıl Geçer?

    Aritmi sorunları çok çeşitlidir. Bazıları yaşamı tehdit eder seviyede olabilir. Bu nedenle kalp çarpıntısı nasıl geçer sorusu, bu sorunu yaşayanların ortak merak noktasıdır. Ancak tedavi için aritmi hastası çok dikkatli şekilde incelenmeli ve varsa aritminin esas nedeni ortaya konularak, tedavi süreci buna göre planlanmalıdır. Kalp çarpıntısı (aritmi) teşhis edilirken şu tetkikler yapılmalıdır:

    EKG: Kalp çarpıntısı şikayetiyle başvuran herkese çekilen kalp grafisidir. Ancak EKG'nin normal olması bireyde kalp ritmi bozukluğu olmadığı anlamına gelmez. Çünkü çarpıntı çoğu zaman kısa sürdüğü için anlık çekilen EKG, normal değerler gösterebilir. Bunun için EKG'nin dinlenme ya da efor esnasında çekilmesi gerekir.

    Kan tahlilleri: Kan seviyeleri, tiroid hormonları ve elektrolit seviyeleri kontrol edilir.

    Ekokardiyografi: Ultrason cihazı ile kalbin incelenmesidir. Kalp kapaklarının durumu, pompalama fonksiyonları ve kalbin çalışma oranı kontrol edilerek, çarpıntıya nede olan durumlar araştırılır.

    Holter: Birtakım ritim bozukluklarının tespit edilebilmesi için kişinin kalp ritmini kaydeden cihaza holter adı verilir. Genellikle 24 saat ile 72 saat boyunca kalp ritmi kaydedilir. Kaydın yorumu uzman doktor tarafından yapılmalıdır.

    Olay kaydedici: Kalp çarpıntısı çok nadir görülen kişilerde holter kullanmak tanı koymak için yeterli olmayabilir. Çünkü belirlenen süre boyunca çarpıntı gelişmeyebilir. Bu gibi durumlarda kişide 2-3 hafta boyunca takılı olan ve çarpıntı anında cihazdaki düğmeye basılmak suretiyle kayıt alınmasını sağlayan bir cihaz takılıdır. Daha uzun aralıklarda görülen çarpıntıların tanısının konulmasında tercih edilir.

Kalp Çarpıntısı (Aritmi) Tedavisi

    Kalp çarpıntısı tedavisi yapılırken ilaç tedavisi ile girişimsel tedavi yöntemleri kullanılmaktadır. İlaç tedavisi ile başarılı şekilde sonuç alınamayan durumlarda ise "radyofrekans ablasyonu" adı verilen bir yönteme başvurulur. Bu yöntem ile hastanın bacak atardamarından ya da toplardamarından girişimsel bir uygulama ile ritim bozukluğu tedavi edilmektedir. Yöntemin başarı oranı, gelişen tıp şartlarında %99'a kadar çıkar. Radyofrekans ablasyonu ile çarpıntıya sebep olan odağın ya da mekanizmanın radyofrekans enerjisi ile ortadan kaldırılması hedeflenir.

    Bazı ritim bozuklukları ablasyon ile tedavi edildikten sonra ortadan kalkar ve bir daha tekrar etmez. Ancak bir kısmı ise radikal tedavilere cevap vermeyebilir. Bu tür aritmi problemlerinde yıllarca ya da ömür boyu ilaç tedavisi almak gerekebilir.

    Bazı aritmi vakaları ise kalp pilleri (pacemaker) ile tedavi edilir. Genellikle "bradiaritmi" vakalarının-yani kalbin yavaş çalıştığı ritm bozukluklarının  tedavisinde, diğer bir deyişle kalp ritminin aşırı yavaşlaması veya kalp bloku gelişmesi durumlarında kalp pilleri kullanılır. Kalp pili takılan kişinin sürekli kontrol altında tutulması gerekir.

    Bazı ventrikül taşikardisi ya da ventrikül fibrilasyonu gibi taşiaritmiler, ilaç tedavisine ve radyofrekans ablasyonuna cevap vermeyebilir. Bu hastalarda kalp pillerine benzeyen "kardiyak defibliratör" kullanılır. Kalp pillerine benzeyen ancak hayatı tehdit eden ritim durumlarında şok enerjisi vererek durumu normale çeviren bu cihazlar hayat kurtarıcıdır.

Kalp Çarpıntısı Ne Kadar Sürer?

    Kalp çarpıntısı genellikle stres, egzersiz, soğuk algınlığı, panik atak ya da bazı ilaçların yan etkileri gibi durumlarda, kalbin normalden daha hızlı atmasıdır. Genelde birkaç saniye süren bu tür çarpıntıların nedeni önemsizdir. Ancak öncesinde kalp rahatsızlığı geçirilmiş ise mutlaka zaman kaybetmeden doktora başvurmak gerekir. Ayrıca kalp çarpıntısı mide bulantısı, şiddetli baş dönmesi, nefes darlığı ya da göğüste rahatsızlık hissi yaratıyorsa yine vakit kaybetmeden tıbbî yardım alınmalıdır.

Çocuklarda Kalp Çarpıntısı

    Çocuklarda kalp çarpıntısı, doğumsal kalp hastalıkları nedeniyle ile oluşabilir. Özellikle yenidoğan bebeklerde doğum anında ya da birkaç gün sonra yapılan fiziksel muayene ve EKO, yaşamın ileri zamanlarında ortaya çıkabilecek aritmi problemlerinin ya da diğer kalp hastalıklarının erken teşhis edilmesini sağlar.

    Genç yaşta kalp çarpıntısı belirtilerinin kontrol altına alınması ve tedavi edilmesi, hastalığın ciddi boyutlara ulaşmasını engeller. Bunun için çocuklar anaokuluna başlarken mutlaka uzman bir kardiyolog tarafından muayene edilmelidir. İlköğretim dönemine gelindiğinde ise EKG ve EKO ile kalp ritim bozukluğu kontrol edilmelidir. Bu durum çocuğun 20'li yaşlarında bile görülebilen kalp yetersizliğinin önüne geçer.

Uykuya Dalarken Kalp Çarpıntısı

    Kalp çarpıntıları sıklıkla fiziksel aktivite, korkma, anksiyete, heyecanlanma gibi durumlarda ortaya çıkan ve kendiliğinden düzelen durumlardır. Ancak bazı kişiler uyku esnasında şiddetli kalp çarpıntısı ile uykusundan uyanır. Bu durumun altında yatan nedenler olarak kişinin düzensiz beslenmesi, egzersiz yapmaması ya da kullandığı ilaçların yan etkiye neden olması gösterilebilir. Ayrıca gün içerisinde tüketilen aşırı kafein, sigara ve alkol de uyku esnasında kalp çarpıntısına sebep olabilir.

    Bazı kişilerde ise yatınca başlayan kalp çarpıntısı görülür. Daha çok yaşlı insanların uykuya dalma esnasında yaşadıkları bu durum mutlaka uzman bir doktor tarafından değerlendirilmelidir. Bu durumun sık tekrarlanması birtakım kalp hastalıklarının habercisi olabilir.

Uyku esnasında ya da uykuya dalarken yaşanan kalp çarpıntısı herhangi bir kalp probleminden kaynaklanmıyorsa, sıklıkla nedeni gün içinde enerji içecekleri, sigara, yağlı yemekle, dolu mide ile uyumaya çalışma gibi faktörlerdir. Bu nedenle bunların kullanımı azaltılmalı, yemekten en az 30-45 dakika sonra uykuya geçilmelidir.

Bradikardi (Kalbin Yavaş Atması)

Yetişkin bir bireyde kalp atım hızı dakikada 60 ila 100 arasında olmalıdır. Eğer nabız sayısı 60'ın altına düşüyorsa bradikardi (kalbin yavaş atması) durumu söz konusudur. Bu hız 40'ın altına düşerse ya da 60’ın altında iken belirtilere yola açıyorsa tehlikelidir.

Bradikardi mutlaka dikkatle takip edilmelidir. Eğer kontrol altına alınmazsa bayılmaya, kalp yetmezliğine ve ani ölümlere yol açabilir. Genç insanlarda ve yoğun antreman yapan sporcularda nabız 60’ın altında olabilir ve bu bir soruna yol açmaz.

Bradikardi Belirtileri

Bradikardi olunca kalbin oksijenden zengin kanı yeterli derecede pompalayamamasına bağlı olarak aşağıdaki belirtiler olabilir:

  • Baş dönmesi
  • Aşırı halsizlik
  • Bayılma
  • Nefes darlığı
  • Göğüs ağrısı
  • Erken yorulma
  • Göz kararması
  • Bilinç bulanıklığı

Bradikardinin Nedenleri

  • Yaşlılık: İleri yaşlarda kalbin ileti dokusunun iletkenliğinin azalması sebebiyle olur.
  • Damar tıkanıklığı: Kalp krizi sonrasında ileti sisteminin hasar görmesine bağlı olur.
  • Kalp dokusunun enfeksiyonu.
  • Doğumsal kalp bozuklukları.
  • Tiroid bezinin az çalışması.
  • Potasyum ve kalsiyum gibi elektrolit bozuklukları.
  • Uykuda solunum durması (OSAS).
  • Kalp ameliyatı sonrası oluşabilecek komplikasyonlar.
  • İlaç veya bal zehirlenmesi.

Bradikardi Tanısı

Bradikardiyi teşhis etmek için nabzın dakikada ne kadar attığını bilmemiz gerekir. Bunun için en basit yöntem nabza parmakla baskı yaparak atım sayısını hesaplamaktır. Ancak bu yöntem kesin teşhis anlamına gelmez. Kesin tanı ritim holteri ile konulur. Ritim holteri hastaya takılan ve 24 saat boyunca yaşanan ritim düzenini kayıt alan cihazdır. Daha fazla bilgi için ritim holteri yazımızı okuyabilirsiniz.

Bradikardi Tedavisi

Bradikardinin tedavisi nedene yönelik yapılır. Altta yatan hipotiroidi, uyku apnesi,elektrolit bozukluğu gibi hastalıklar varsa önce bunların tedavisi yapılmalı; ilaçlara bağlı görülüyorsa ilaçların değiştirilmesi gerekir. Eğer tehlikeli boyutta bir yavaşlama söz konusuysa kalp pili takmak gerekebilir.

 

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır