Fotoğraf: Getty Images Turkey
Fitoterapi Uzmanı Dr. Ümit Aktaş, lahanagiller olarak bilinen brokoli, Brüksel lahanası, karnabahar ve lahananın hem kanserden hem de kalp ve damar hastalıklarından korunmada etkili olduğunu söyledi.
“Araştırmalara göre, sofranızda ne kadar çok sebze varsa atar damarlarınız da o kadar ince ve elastik oluyor. Damarların kalınlaşması ise kan akışını kısıtlayarak kalp krizine kadar giden bir süreci tetikliyor. Yani, sebze tüketiminiz arttıkça damarlarınızın sağlığı da o oranda iyileşiyor” diyen Dr. Aktaş, bu besinlerin sağlık sırrının sülforafan adlı bir molekülde saklı olduğunu belirterek “Bu kalp dostu madde ısıya karşı hassastır. Bu nedenle lahananın yemeğinden ziyade salatasını yapıp yiyin. Brokoliyi, Brüksel lahanasını bir-iki dakikadan fazla haşlamayın. Hatta mümkünse çiğ tüketmeye çalışın” önerisinde bulundu.
LAHANA TURŞUSU KALP HASTALIKLARINDAN KORUNMADA ETKİLİ
Lif ve probiyotik zengini turşuların kalp sağlığını koruduğunu hatırlatan Dr. Ümit Aktaş, “Lif ve probiyotik zengini turşular, vücuttaki enflamasyonu azaltıyor, bağırsak sağlığını destekleyerek sistemin düzgün çalışmasını sağlıyor. Tansiyona iyi geliyor ve trigliseridleri düşürüyor. Bunların hepsi de kalp ve damar sağlığı için son derece önemli. Bol bol lahana turşusu yiyerek hem kalbinizi korursunuz hem de hücrelerinizi hastalıklara, yaşlanmanın etkilerine karşı korumuş olursunuz” dedi.
ROKA, KİŞNİŞ OTU, KIRMIZI PANCAR KANI SULANDIRIYOR
Kalbi koruyan 10 bitkisel gücü; brokoli, lahana, soğan, bamya, karalahana, roka, kişniş otu, kırmızı pancar, fesleğen, susam, olarak sıralayan Fitoterapi Uzmanı Dr. Ümit Aktaş, “Bu sebzelerin ortak özelliği kanı sulandıran özel bir molekül olan nitrat içermeleridir. Nitrat zengini sebzeler kanın pıhtılaşıp damarları tıkamasını önleyerek sizi kalp krizinden korur” şeklinde konuştu.
VİDEO: KALP KRİZİ RİSKİ NASIL ANLAŞILIR?
Perikardit Nedir?
Toplumda çok fazla bilinmediği için perikardit nedir diye merak edilmektedir. Bir diğer ismiyle perikarditin kalp zarının iltihaplanması olduğu bilinmektedir. Bu durumun en belirgin nedeni kalple kalp zarı çevresinde hareket eden sıvı fazlası yüzünden zarlarda şişkinlik neden olmaktadır.
Bir kişide perikarditten şüphelenmek için göğüste geçmeyen bir ağrı olması gerekmektedir. Söz konusu ağrıların ani, şiddeti yüksek ve keskin olabildiği belirtilmektedir. Çoğunla ağrıları geceleri daha şiddetli dinlenme esnasında daha az olmaktadır. Eğer perikardit zamanında teşhis edilebilir ve tedavi edilebilirse kolaylıkla geçer ve kişiyi yaşamsal açıdan tehdit etmez.
Perikardit Neden Olur?
Perikardit beklenmedik bir rahatsızlık olduğundan perikardit neden olur diye sorgulanmaktadır. Çoğunlukla perikardite enfeksiyonlar neden olmaktadır. Bazı durumlarda ileri yaş, bağışıklık sisteminin düşmesi ve kalp zarına nükseden enfeksiyon/iltihaplanma perikardite neden olur. Aslında perikardit kişiyi hastaneye yatıran bir hastalık değildir. Hatta hastaların sadece yüzde 5’lik bir kısmında aniden hastaneye yatış gerekmektedir.
Cinsiyete bağlı olarak da perikardit riski değişiklik göstermez. Her iki cinsiyette de perikardit yaşanabilir. Ancak yaş kişi için önemli faktördür. Fakat yine de 35 yaş sonrası için her an perikardit riski olduğunun söylenmesi mümkündür. Perikardit şüphesi olduğunda vakit kaybetmeden uzman bir hekime başvurulursa perikarditin kişide kronikleşmesinin önüne geçilmiş olur. Perikardite zamanında müdahale edilmesi çok önemlidir.
Perikardit Belirtileri
Perikardit belirtileri her zaman aynı şekilde ve şiddette ortaya çıkmaz. Çoğunlukla 3 ay içinde kişi kendisinde bir farklılık olduğunu anlar. Çünkü aniden gelen göğüs ağrıları perikarditte geçmez. Dolayısıyla göğüste geçmeyen şiddetli ağrılar hissedildiğinde bir uzman hekimle görüşmekte fayda vardır.
Perikardit Tedavisi
Perikardit tedavisi zamanında yapılmalıdır. Aksi taktirde hastalık bronşit gibi kronik hale gelerek kişinin yaşamını tehdit etmekte ve hayatını zorlaştırmaktadır. Perikardit tedavisi için özel kullanılan çeşitli ilaçlar vardır. Bazı durumlarda cerrahi müdahale de gerekli olabilmektedir. Her ne kadar çoğunlukla perikarditler kolaylıkla tedavi edilebilse de yine de bazen yaşama mal olabileceği akıldan çıkmamalıdır. Çoğunlukla perikarditin tedavisinde iltihap kurutucu ilaçlar tercih edilmektedir. Uzman hekim perikardite karar vermeden öncesinde semptomları inceleyip kişinin kalbinin ayrıntılı bir şekilde muayenesini yapmaktadır. genellikla perikardit uzman hekimler tarafından kolay fark edilen bir rahatsızlıktır. Medikal tedavinin yanı sıra kişinin perikardit tedavi sürecinde dinlenmesi de gerekmektedir. İlerlemediği sürece perikarditte cerrahi müdahaleye gerek yoktur.
Perikardit Öldürür Mü?
Perikardit kalp zarında ortaya çıkan iltihaplanmadır ve kalp sağlığını tehdit eden bir hastalıktır. Bu yüzden perikardit öldürür mü diye tedirgin olunabilir. Pek çok hastalıkta olduğu gibi perikarditte de iltihabın acil bir şekilde tedavi edilmesi gerekmektedir. Hızlı müdahale edilirse ve kronikleşmezse perikarditler genellikle yaşamı tehdit etmez. Ancak zamanında tedavi edilmezse ve iltihap ilerlerse perikardit öldürebilir. Dolayısıyla perikarditin hızlı bir şekilde tedavi edilmesi gerekmektedir. Perikardit tedavisi için pek çok ilaç vardır. Hatta düzenli aspirin kullanımı özellikle belirli yaşlarda perikarditi tedavi ettiği gibi koruyucu özelliğe de sahiptir.
Perikardit Tanı Kriterleri
Perikardit tanı kriterleri arasında en belirgini göğüste hissedilen keskin ve geçmeyen ağrıdır. Özellikle kişi yorulduğunda bu ağrıyı belirgin şekilde hissetmektedir. Bir diğer tanı kriteriyse “perikardiyal sürtünme sesidir.” Ancak bu ses doktorlar tarafından fark edilmektedir. Bütün bunların yanı sıra uzman hekimler perikardit şikayetiyle gelen kişileri fiziksel olarak muayene ettiklerinde de farklılığı anlayabilmektedir. Önemli olan kişinin bütün belirtileri doktorla paylaşmasıdır. Kardiyologlar hastanın şikayetlerini dinledikten sonra mutlaka EKG istemektedir. EKG ile anlaşılmayan bulgularda daha ayrıntılı ekokardiyografi gibi görüntüleme sistemleri de kullanılabilmektedir.
Akciğer zarları arasında sıvı toplanmasına akciğerde sıvı birikmesi denir. Akciğerde sıvı birikmesi nefes darlığı, öksürük ve göğüslerde ağrı gibi belirtilere neden olabilir Akciğerde sıvı birikmesi için uygulanacak tedavi; bu durumun nedenine göre değişmektedir. Altta yatan neden tedavi edilince sıvı kendiliğinden normale dönecektir.
Göğüste akciğerler ve göğüs kafesi arasında boşluk bulunmaktadır. Bu boşlukta oluşabilecek sürtünmeyi azaltmak için 20 ml sıvı bulunmaktadır. Bu sıvı eğer herhangi bir sebeple artarsa akciğerlerde sıvı birikimi meydan gelmektedir.
Akciğerlerde Sıvı Birikmesi Belirtileri Nelerdir?
Akciğerde Sıvı Birikmesi Nedenleri Nelerdi?
Akciğerde Sıvı Birikmesi İçin Hangi Doktora Gidilir?
Göğüs Cerrahisi doktoruna gidilir.
Akciğerlerde Sıvı Birikmesi Tedavisi Nasıl Yapılmaktadır?
Akciğerlerde sıvı birikmesi olması durumunda; genellikle bu suyun ameliyat ile boşaltılması gerekecektir. Hastalığın aşamasına göre; ameliyat saat sürmekte ve hasta ameliyat sonrası birkaç gün hastanede kaldıktan sonra taburcu edilmektedir.
Akciğerlerde sıvı birikmesi durumunda ameliyat dışında antibiyotik tedavisi de uygulanmaktadır. Uygulanacak tedavi yöntemi hastanın durumuna ve doktorun kararına bağlı olarak değişmektedir. Akciğerde sıvı birikmesinin tedavi süresi kişiden kişiye göre değişebilmektedir.
Prof Dr. İbrahim Saraçoğlu’ndan Akciğerde Sıvı Birikmesi Bitkisel Tedavisi
Akciğerlede sıvı birikmesi durumunda biriken sıvının vücuttan dışarı atılması için faydalı birçok bitki bulunmaktadır. Bitkisel konuda uzman olan Prof Dr. İbrahim Saraçoğlu; keçiboynuzu kürünün akciğerlerde biriken sıvının vücuttan atılmasına yardımcı olduğunu ifade etmektedir. Keçiboynuzu pekmezi 15 gün, günde 3 kez 1 tatlı kaşığı olmak üzere tüketilir.
Akciğeerlerde Sıvı Birikmesi Doğal Tedavi Yöntemleri
Buhar Soluma
Akciğerlerde biriken sıvının vücuttan atılmasına yardımcı olan en iyi yöntem buhar solumadır. Bir kase sıcak su ile doldurulup içine nane veya papatya poşet çayı konur. Ardından bir havlu kafaya geçirilerek bu kaseden solunum yapılır. Bu işlem su soğuyana kadar devam edilmelidir. Güzel sonuçlar almak için günde kez tekrarlanmalıdır.
Beslenmenize Dikkat Edin
Birçok hastalığın tedavisi için önemli olan beslenme akciğerlerde sıvı birikmesi durumunda da çok önemlidir. Öncelikle süzme peynir, turşu, patates cipsi, lahana turşusu, pizza, spagetti sosu, işlenmiş et vb. ve alkol gibi tuz ve tuz içeren yiyeceklerden kaçınmalısınız. Bol bol meyve ve sebze, tam tahıl, balık, yağsız et, az yağlı süt, soya tüketerek vücudun önemli protein, vitamin, potasyum, magnezyum, lif almasına yardımcı olmalısınız.
Spor
Yapılacak hafif egzersizler akciğer kaslarını güçlendirerek akciğerlerde biriken fazla sıvının atılmasına yardımcı olacaktır. Spor aynı zamanda; kilo verme, tansiyonu ve oksijen akışını dengelemeye yardımcı olmaktadır. Özellikle kardiyo-vasküler egzersizler, özellikle koşu ve diğer hafif egzersizler faydalı olacaktır.
Önemli Bitkiler
Akciğerde sıvı birikmesi durumunda bitkiler çok monash.pwğerlerdeki biriken fazla sıvıyı vücuttan atmak için sarımsak, biberiye, geven zencefil ve at kestanesi gibi bitkilerin suyu tüketmek faydalı olabilir. Japon eriği ve akdiken gibi bazı önemli bitkiler kan dolaşımının daha sağlıklı olmasına yardımcı olur. Doktorunuza danışıp bu bitkileri vitamin hapı olarak da alabilirsiniz.