kamu kurumlarında çalışan özel güvenlik görevlileri / 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik

Kamu Kurumlarında Çalışan Özel Güvenlik Görevlileri

kamu kurumlarında çalışan özel güvenlik görevlileri

Kamuda çalışan koruma ve güvenlik görevlilerinin güvenlik sertifikası yenilenmezse ilgililer hakkında ne yapılacak?

657 sayılı Kanunun 48 inci maddesinde Devlet memurluğuna girişte aranacak genel ve özel şartlar düzenlenmiş, anılan maddenin (B) bendinin ikinci fıkrasında "Kurumların özel kanun veya diğer mevzuatında aranan şartları taşımak." hükmüne yer verilmiş, 98 inci maddesinde ise, Devlet memurlarının memurluğa alınma şartlarından herhangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması veya memurlukları sırasında bu şartlardan herhangi birini kaybetmesi halinde memurluğunun sona ereceği ifade edilmiştir.

Diğer taraftan, 5188 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinde, "Özel güvenlik görevlilerinde aşağıdaki şartlar aranır:

a) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak.

b) Silahsız olarak görev yapacaklar için en az sekiz yıllık ilköğretim veya ortaokul; silahlı olarak görev yapacaklar için en az lise veya dengi okul mezunu olmak.

c) 18 yaşını doldurmuş olmak.

d) Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar, (…) zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, Özet: Koruma ve güvenlik görevlisi kadrosunda bulunan ancak ilgili mevzuat hükümlerine göre gerçekleştirilen özel güvenlik sertifika yenileme sınavında başarısız olan personele ilişkin tesis edilecek işlem hakkında… sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık veya fuhuş suçlarından mahkûm olmamak

. e) (Mülga: 23/1/2008 – 5728/578 md.) f) Görevin yapılmasına engel olabilecek vücut ve akıl hastalığı ile engelli bulunmamak

. g) 14 üncü maddede belirtilen özel güvenlik temel eğitimini başarıyla tamamlamış olmak." hükmü bulunmaktadır. Ayrıca, mezkur Kanunun 11 inci maddesinde, "Özel güvenlik görevlisi olarak istihdam edilecekler ile özel güvenlik şirketlerinde, alarm izleme merkezlerinde ve özel güvenlik eğitimi verecek kurumlarda kurucu ve/veya yönetici olarak çalışacaklar hakkında valilikçe güvenlik soruşturması yapılır. Soruşturma sonucu olumlu olanlara, bu Kanunun 14 üncü maddesinde belirtilen özel güvenlik temel eğitimini başarıyla bitirmiş olmak şartıyla, valilikçe çalışma izni verilir. Ateşli silah taşımayacak özel güvenlik görevlileri hakkında sadece arşiv araştırması yapılır. Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması bir ay içinde tamamlanır. Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması her beş yılda bir yenilenir." hükmüne, 16 ncı maddesinde "Özel güvenlik personeli, Kanunda belirtilen koruma ve güvenlik hizmetleri dışında başka bir işte çalıştırılamaz." hükmüne, 19 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde; "Bu Kanunun 11 inci maddesine göre çalışma izni verilmeyen kişileri özel güvenlik görevlisi olarak istihdam eden kişi, kurum, kuruluş veya şirketlerin yetkilileri, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır..." hükmüne yer verilmiştir. Öte yandan, 07/10/2004 tarihli ve 25606 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 21 inci maddesinde "Kimlik kartları, Kanunun 11 inci maddesi gereğince her beş yılda bir yenilenecek güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunun olumlu olması ve özel güvenlik yenileme eğitim sertifikasının ibrazı halinde ruhsat harcı alınmaksızın temel eğitim sertifikası alanlar için sertifikanın düzenlendiği tarih, 17 nci maddenin beşinci ve altıncı fıkralarında belirtilen kişiler için ise başvuru tarihi esas alınarak her beş yılda bir yeniden düzenlenir." hükmüne, 34 üncü maddesinde "Özel güvenlik görevlileri ile yöneticiler kimlik kartlarının yenilenebilmesi için beş yılda bir yenileme eğitimi alır." hükmüne, 36 ncı maddesinde "Özel güvenlik temel ve yenileme eğitimini tamamlayanlar yazılı ve uygulamalı sınava tabi tutulur." hükmüne, 39 uncu maddesinin dördüncü fıkrasında "Yenileme eğitimi; özel güvenlik görevlilerinin mevcut bilgi ve becerilerinin geliştirilmesine yönelik yapılır. Yenileme eğitimi sonrasında yapılan sınavlar özel güvenlik görevlilerinin seviye tespitine yöneliktir. Sınav neticesi aldığı puanlar verilecek sertifikaya işlenir ve yükselmelerde işverence göz önüne alınabilir. Özel güvenlik görevlileri seviye puanlarını yükseltmek için çalışma izinleri süresince seviye yükseltme sınavlarına girebilirler." hükmüne verilmiştir.

Yukarıda yer alan hükümler çerçevesinde;

1- Özel güvenlik çalışma izin belgesi ve özel güvenlik kimlik kartı bulunmayan veya ilgili mevzuat çerçevesinde yenilenmeyen koruma ve güvenlik görevlisi istihdam edilemeyeceği,

2- Özel güvenlik çalışma izin belgesi ve özel güvenlik kimlik kartı yenilenmeyen 657 sayılı Kanuna tabi koruma ve güvenlik görevlisi unvanlı personelin, 5188 sayılı Kanun ile düzenlenmiş mesleğe alınma özel şartlarından birini kaybetmiş olduğu, dolayısıyla hakkında 657 sayılı Kanunun 98/b maddesi çerçevesinde işlem tesis edilmesi gerektiği değerlendirilmektedir.

Kamuda çalışan özel güvenlik görevlileri Tek tip üniforma ile görev yapmasına dair 15 Mayıs 2020 tarihinde yürürlüğe giren Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Özel Güvenlik Görevlilerine Ait Üniforma Yönergesi ile bu tarihten itibaren Kamu kurum ve kuruluşlarının yeni üniformaları ile görev yapabilecek olup, isteyenlerin halihazırda kullandıkları üniformaları 15 Eylül 2021 tarihine kadar kullanabilecekleri bildirilmiştir.

Özel güvenlik üniforma

Özel güvenlik üniforma

Düzenleme ile Şapka, bere ve üniformada yer alan Özel Güvenlik Yıldızı ile Göğüs Arması başta olmak üzere diğer ibarelerin tamamı yeniden tasarlanarak özel güvenlik görevlilerinin görünürlüklerinin artırılması amaçlanmış olup, üniformalar modern, çağdaş ve günümüz şartlarına uygun tasarlanmıştır. Ayrıca tek tip üniforma uygulaması ile ilgili olarak; Yönerge ve ekleri, Üniformaların Alımına İlişkin Usul ve Esaslar ile Üniforma Kataloğu Özel Güvenlik Denetleme Başkanlığına ait https://www.egm.gov.tr/kurumlar/egm.gov.tr/IcSite/ozelguvenlik/Duyurular/KIYAFET-YONERGESI-22_05_2020.pdf web sayfasında yayımlanmıştır

TALEP ETMELERİ HALİNDE ÖZEL GÜVENLİK ŞİRKETLERİ ve ÖZEL GÜVENLİK BİRİMLERİ, BAKANLIK/VALİLİKTEN ONAY ALIP ÜNİFORMA KATALOGLARINI YENİLEYEREK TEK TİP ÜNİFORMALARI KULLANABİLECEKLERDİR.

Önemli Not: Kamuda hizmet vermeyen personel ve şirketlerin tek tip üniforma kullanması zorunluluk kapsamında değildir.

Terimler: Arma • Bere • Bot • Forma • Giysi • Göğüs Arması • kamu görevlisi • KIYAFET • Özel Güvenlik Yıldızı • Şapka • Tek tip üniforma • üniforma • Yıldız • Yönergeler
 

ÖZEL GÜVENLİK GÖREVLİSİ KAMU GÖREVLİSİ MİDİR?

Daha önceki yazımızda özel güvenlik görevlisinin tanımını yapmış, görev ve yetkilerine değinmiştik. Buna göre; görev tanımları, görev alanları ve görev süreleri içerisinde gerçek veya tüzel kişiliklerin can ve/veya mal güvenliklerini sağlamak ve korumakla görevli kimseler özel güvenlik görevlisi olarak tanımlanabilir. Tanımdan da anlaşıldığı üzere, özel güvenlik görevlileri de özel kolluk olarak genel kolluk kuvvetleri gibi yalnızca görev alanları ve görev süreleri içerisinde kalmak kaydıyla kişilerin can ve mal güvenliğini sağlamak suretiyle kamu hizmetine katkı sunmaktadırlar.

Genel olarak ceza hukuku bakımından kanun koyucu yalnızca kamu görevlilerine karşı işlenen suçlara ilişkin (örn; görevi yaptırmamak için direnme, işkence vs.) olarak yahut herkese karşı işlenebilen suçların (örn; hakaret, tehdit, yaralama vs.) kamu görevlisine karşı işlenmesi halleri bakımından cezayı ağırlaştırıcı bir sebep olarak düzenlemeler ihdas etmiştir.

Özel güvenlik görevlilerine karşı işlenen tüm suçlar kamu görevlisine karşı işlenmiş kabul edilmese de, bazı hallerde işlenen suçlar bakımından özel güvenlik görevlileri de kamu görevlisi olarak kabul görmektedir.Bunun için, özel güvenlik görevlisinin evleviyetle bu ünvanı hak etmiş olması gerekir ki; bu da ancak özel güvenlik eğitiminin başarı ile tamamlanması ve akabinde valiliğin vereceği çalışma izni ile sağlanabilecektir. İşlenen suçun ise, görevi ile ilgili olarak yahut görevleri dolayısıyla işlenmesi gerekmektedir. Yargıtay 18. Ceza Dairesi  de 2015/19021 E. 2015/928 K. sayılı ve 04.05.2015 tarihli vermiş olduğu bir kararında; “..Özel güvenlik görevlisi olarak çalışabilmek için 5188 sayılı Kanun’nun 10. maddesi uyarınca özel güvenlik eğitimini başarıyla tamamlamış olmak ve 11. maddesi uyarınca da Valilikten çalışma izni almak zorunlu olup, anılan Kanunun 23. maddesine göre özel güvenlik görevlisi mağdurların kendilerine karşı işlenen suç nedeniyle kamu görevlisi sayılabilmeleri için yukarıda açıklanan koşulları taşımaları gerektiği anlaşıldığından, mağdurların bu koşulları taşıyıp taşımadığı araştırılmadan eksik kovuşturma ile hüküm kurulması..” şeklinde hüküm kurmak suretiyle bu hususa açıkça vurgu yapmıştır. Özel güvenlik görevlileri ile ilgili olarak bu husus yerel mahkemelerce yapılan değerlendirme ve kurulan hükümlerde çok defa gözden kaçmaktadır. Yargıtayın da bu hususta birçok BOZMA kararı bu sebeple eksik inceleme ve değerlendirmeden kaynaklı olarak verilmektedir.

Gerçekten de, 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun’un 23. maddesinde; özel güvenlik görevlilerinin, görevleriyle bağlantılı olarak işledikleri suçlardan dolayı kamu görevlisi gibi cezalandırılacağı ve yine özel güvenlik görevlilerine karşı görevleri dolayısıyla suç işleyenlerin de kamu görevlisine karşı suç işlemiş gibi cezalandırılacağı açıkça düzenlenmiştir. Bu konuda Yargıtay'ın çeşitli suçlar yönünden yaptığı değerlendirmelerine değineceğiz.

Yargıtay tehdit suçu yönünden yapmış olduğu bir incelemede, ''..Sanığın, çalıştığı ve lojmanında ikamet ettiği çay fabrikasının nöbetçileri olan mağdurlar Y.. Y.. ve İ.. B..’e “annemi nasıl içeri almazsın kapıda oyalarsın” diye bağırarak bıçakla tehdit ettiği, mağdurların fabrikada bekçi olarak çalıştıklarını ifade ettikleri, duruşmada dinlenmeyen tanık Ş.. B..’in kolluk anlatımından, mağdurların güvenlik görevlisi olabileceklerinin anlaşıldığı, 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun’un 23. maddesindeki“Özel güvenlik görevlilerine karşı görevleri dolayısıyla suç işleyenler kamu görevlisine karşı suç işlemiş gibi cezalandırılır” hükmü gereğince, mağdurların anılan Kanuna tabi güvenlik görevlisi olup olmadıkları Valiliğe sorulup araştırılmadan, eylemin görevleri nedeniyle işlenip işlenmediği tartışılmadan, görevleri nedeniyle işlenmesi halinde TCK’nın 265/1-4, 43. maddelerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, olayın tek tanığı Ş.. B.. dinlenmeden eksik inceleme ile mahkumiyet kararı verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık A.. K..’nun temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki düşüncenin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA..'' şeklinde hüküm tesis etmiştir.

Hakaret suçu yönünden; Yargıtay4. Ceza Dairesi 2020/9277 E. , 2020/14353 K. ve 28/10/2020  tarihli vermiş olduğu bir kararında; ''..Özel güvenlik görevlisi olarak çalışabilmek için 5188 sayılı Kanun’nun 10. maddesi uyarınca özel güvenlik eğitimini başarıyla tamamlamış olmak ve 11. maddesi uyarınca da valilikten çalışma izni almak zorunlu olup, anılan Kanun'un 23. maddesine göre özel güvenlik görevlisi müştekilerin kendilerine karşı işlenen suç nedeniyle kamu görevlisi sayılabilmeleri için yukarıda açıklanan koşulları taşımaları gerektiği anlaşıldığından, özel güvenlik görevlisi müştekinin bu koşulları taşıyıp taşımadığı araştırılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması...''

Kasten yaralama suçu bakımından; Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2020/17680 E. , 2021/2022 K. ve 26.01.2021 tarihli kararında; ''..5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun'un 10. maddesi uyarınca özel güvenlik eğitimini başarıyla tamamlayan ve 11. maddesi gereğince de Valilikten çalışma izni alan özel güvenlik görevlilerine karşı görevleri nedeniyle işlenen suçların, aynı Kanun'un 23/2. maddesinde yer alan "özel güvenlik görevlilerine karşı görevleri dolayısıyla suç işleyenler kamu görevlisine karşı suç işlemiş gibi cezalandırılır." şeklindeki düzenleme uyarınca, kamu görevlisine karşı işlenmiş olarak kabul edilmesi gerektiği nazara alındığında, olay günü okulda özel güvenlik olarak çalışmakta olan müşekinin, sanığın eylemi nedeniyle basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte yaralandığı somut olayda, müştekinin kendisine karşı işlenen suç nedeniyle kamu görevlisi sayılma koşullarını taşıyıp taşımadığı araştırıldıktan sonra, taşıması halinde sanığa ek savunma hakkı verilip 5237 sayılı Kanun'un 86/3-c maddesi yönünden hukuki durumun takdir ve tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi...''

Görevi yaptırmamak için direnme suçu yönünden; Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2021/9040 E. , 2021/18781 K. ve 09/06/2021 tarihli kararında ''..Özel güvenlik görevlisi olarak çalışabilmek için 5188 sayılı Kanun’nun 10. maddesi uyarınca özel güvenlik eğitimini başarıyla tamamlamış olmak ve 11. maddesi uyarınca da Valilikten çalışma izni almak zorunlu olup, anılan Kanunun 23. maddesine göre özel güvenlik görevlisi müştekilerin kendilerine karşı işlenen suç nedeniyle kamu görevlisi sayılabilmeleri için yukarıda açıklanan koşulları taşımaları gerektiği anlaşıldığından, alışveriş merkezinde güvenlik görevlisi olarak görev yaptığını beyan eden mağdurun, görev belgesi dosyaya getirtilerek kamu görevlisi olup olmadığı hususu tartışılmaksızın eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle sanığın TCK'nın 125/1. maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi,

Mahkemece kabul edilen oluşa göre, sanık ...'ın birlikte yaşadığı Helin Ok ve arkadaşı ... ile birlikte alkol alarak alışveriş merkezine gittikleri, burada alkolün de etkisiyle sanık ...’ın taşkınlık yaparak alışveriş merkezinde bulunan oyuncak at standındaki çocuklara yönelik atlara bindiği, bu sebeple mağdur ... ile aralarında tartışma başladığı, sanığın olay esnasında cebinden çıkardığı bıçağı sağa sola doğru savurduğu, bu esnada alışveriş merkezinin görevlisi Abdülhalim Kip'i alınan kati hekim raporuna göre BTM ile giderilebilir şekilde yaralaması şeklindeki eyleminin, Abdülhalim Kip’in özel güvenlik görevlisi olup olmadığı araştırılarak TCK'nın 265/1. maddesi kapsamında görevi yaptırmamak için direnme suçunun oluşacağı gözetilmeden vasıflandırmada hataya düşülerek sanığın kasten yaralama suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi..'' şeklinde hüküm tesis etmiştir.

Sonuç olarak, Yargıtay kararlarında da görüldüğü üzere, yerel mahkemelerce yapılan değerlendirmelerde eksik ve hatalı değerlendirmeler yapıldığı gerekçesiyle Yargıtay tarafından bu hususlarda sıkça bozma kararları verilmektedir. Özel güvenlik görevlileri bakımından mezkur hususlar araştırılarak, özellikle somut olay nezdinde suçun işlendiği tarihte, Valilik tarafından ilgilinin özel güvenlik görevlisi olarak çalışma izninin bulunup bulunmaduğı hususu iledavaya konu olayın ilgilisi tarafından işlenen suçun göreviyle bağlantılı olarak mı ya da ilgiliye karşı işlenen suçun görevi dolayısıyla mı işlendiği hususları iyi irdelenerek kamu görevlisi olarak değerlendirilip değerlendilmeyeceği hususu doğru olarak belirlenmeli ve sonuca göre hüküm tesis edilmelidir.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır