KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU
Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.
1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları
Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:
Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:
İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.
2. Kişisel Verilerin Aktarılması
Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.
3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi
Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;
Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.
4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız
Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;
Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.
5. Veri Güvenliği
Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.
6. Şikayet ve İletişim
Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;
Kanun kapsamındaki taleplerinizi, https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.
AFP: Alfa-Fetoprotein. Hepatoselüler ve germ hücreli kötü huylu tümörlerde kullanılan bir tümör belirleyicisidir.
AKŞ: Açlık Kan Şekeri. Karbonhidrat metabolizmasının değerlendirilmesinde kullanılır.
ALT: Alanin Aminotransferaz. Karaciğer fonksiyon testlerinden biridir.
ALP: Alkalen Fosfataz. Karaciğer, safra kesesi ve kemik dokusuna bağlı hastalıkların değerlendirilmesinde kullanılır. Vücutta neredeyse tüm dokularda vardır; fakat ne iş yaptıkları pek bilinmez.
AMYL: Amilaz. Pankreas, tükürük bezleri ve bazı tümörlerden salgılanan fonksiyon testlerinden biridir. Alkol kullanımı miktarını artırırken pankreas yetmezliği amilaz düzeyini azaltır.
Anti-HBs: HBV’ye karşı immünitenin tespitinde kullanılır.
Anti-HAV IgM: Akut HAV enfeksiyonunun tanısında kullanılır.
Anti-HAV Total: Hepatit A’ya karşı immünitenin olup olmadığının değerlendirilmesinde kullanılır.
Asit Fosfataz: Esas olarak prostat, karaciğer, kemik ve bazı kan hücrelerinde bulunmaktadır.
aPTT:Aktive Parsiyel Trombopl astinzamanı
AST: Aspartat Aminotransferaz. Bütün vücut dokularında bulunmakla beraber, karaciğer, kalp ve iskelet kası en çok bulunduğu hücre içi olarak yer alan bir enzimdir.
Anti-HBe: HBV enfeksiyonunun takibinde kullanılır. HBeAg ortadan kaybolduktan sonra görülür.
Anti-HIV: HIV, Aids tanısında kullanılır.
Anti-HCV: HCV enfeksiyonunun tanısında kullanılır. Genelde HCV enfeksiyonunun geç evresinde kanda bulunur.
ß-HCG: Beta HCG. Gebeliğin teşhisi, ektopik gebelik şüphesinin değerlendirilmesi ve in vitro fertilizasyon hastalarının takibinde kullanılır.
B12: Vitamin B12. Hematopoezis ve normal nöronal fonksiyonlar için gereklidir.
BA%: Bazofil Yüzdesi. Bazofillerin de fagositoz yeteneği vardır ama asıl fonksiyonunu, çeşitli maddeler salgılayarak gösterir.
Beta-2 Mikroglobulin (B2MG)
BIL: Bilirubin. Ölü kan hücrelerinin karaciğer ve safra kesesi aracılığıyla atılımını gösterir. Normalde idrarda bulunmaz. Sarılık gibi durumlarda ortaya çıkar.
BİL-D: Bilirubin. Karaciğer ve safra kesesi fonksiyonlarının değerlendirilmesinde kullanılır.
BİL-T: Bilirubin. Karaciğer ve safra kesesi fonksiyonlarının değerlendirilmesinde kullanılır.
CA: Kalsiyum. Endokrin ve metabolik bozuklukların değerlendirilmesinde kullanılır.
CA 12-5: Özellikle over malignitelerinin (yumurtalık kanseri) takibinde kullanılan bir tümör markeri yani bir tümör belirleyicisidir.
CA 15–3: Meme kanserinin tanı ve tedavi takibinde kullanılır.
CA 19–9: Tüm gastrointestinal sistem kanserleri ve diğer adenokarsinomlarda CA 19–9 düzeyi artar.
CEA(Karsinoembriyojenik Antijen): Kolon, rektum, akciğer, meme, karaciğer, pankreas, prostat, mide ve over kanserlerinde CEA düzeyi artar.
CK-MB: Kreatin Kinaz. İskelet ve kalp kasında dejenerasyona yol açan durumların değerlendirilmesinde kullanılır.
CRP: C Reaktif Protein. Normalde insan vücudunda düşük değerlerde bulunan bir proteindir.
DBK: Demir Bağlama Kapasitesi. Serum demir düzeyinin değerlendirilmesinde kullanılır.
D-DİMER: DD klinikte en sık olarak venöz tromboemboli (VTE) ve yaygn damar içi koagülopati tanısı vetakibinde kullanılır.
ERY: Eritrosit. İdrarda kan olduğunu gösterir.
EO%: Eozinofil Yüzdesi. Yabancı maddeleri yok etme görevinde olan hücrelerin yüzdesini gösterir. Alerji ve parazitik hastalıklarda bakılır.
E2: Estradiol. Vücuttaki en potent endojen östrojendir.
FE: Demir. Her türlü anemi, demir eksikliği ve demir zehirlenmesinin değerlendirilmesinde kullanılır. Demir eksikliği anemisi gibi durumlarda demir düzeyi azalır.
FERR: Ferritin. Demir eksikliği anemisi, kronik hastalık anemisi, talasemi, hemakromatozis ve demir yükleme tedavisinin takibinde kullanılır.
Free PSA: Serbest PSA. Prostat hastalıklarının tanı ve takibinde kullanılır.
FOL: Folik Asit. Folat eksikliğinin tanı ve tedavisi takibi ile megaloblastik ve makrositik anemilerin değerlendirilmesinde kullanılır.
GGT: Gama Glutamil Transpeptidaz, Karaciğer hastalıklarında ve özellikle alkole bağlı karaciğer hastalıklarında daha değerli bir enzimdir.
GLU: Glikoz. Negatif çıkması beklenir. Kanda aşırı derecede glikoz artarsa idrarda da çıkması beklenir.
GLU: Glikoz. Kandaki şeker oranını gösterir ve şeker hastalığının teşhisinde 12-24 saat açken ölçülür.
Hb: Hemoglobin. Anemi, kan kaybı vb. durumların değerlendirilmesinde kullanılır.
HBsAg: Akut veya kronik HBV (Hepatit B Virüsü) enfeksiyonlarının tanısında kullanılır.
HCT: Hematokrit. Kandaki hemoglobin ve eritrosit miktarını gösterir.
HDL: Kandaki yağ oranını gösteren, yararlı kolesterol olarak bilinen değerdir.
HGB: Hemoglobin. Kanda bulunan toplam hemoglobin miktarını göstermektedir. Kanda varolan oksijenle birleşmiş alyuvarlardır.
HBeAg: HBV enfeksiyonunun takibinde kullanılır. Enfeksiyonun erken evrelerinde, HBsAg’den sonra ortaya çıkar.
KET: Keton. Genellikle aç kişilerde ortaya çıkar. Hasta ne kadar aç ise keton o kadar yüksektir.
LEU: Lökosit. İdrarda lökoside rastlanması patolojik etki olduğunu gösterir.
LDH: Laktat Dehidrogenaz. Kalp ve karaciğer hastalıklarının tanısında kullanılır.
LDL: Koroner kalp hastalığı riskinin değerlendirilmesinde kullanılır. Kandaki yağ oranını gösteren, zararlı kolesterol olarak bilinen değerdir.
LY%: Lenfosit yüzdesi. Bu hücreleri bağışıklık yanıtının humoral kısmını oluştururlar. Viral enfeksiyonlarda ve bazı kronik hastalıklarda düşer.
INR:
MCH: Kırmızı kan hücrelerindeki (yani eritrositlerdeki) toplam hemoglobin miktarını gösterir.
MCHC: Eritrosit hemoglobin konsantrasyonunun yüzde olarak ifadesidir.
MCV: Oksijen taşıyan kırmızı kan hücrelerinin ortalama büyüklüğüdür. Tam kan sayımında önemli olan bir bulgudur.
MO%: Monosit yüzdesi. Bu hücreler fagositoz yapma yeteneğindedir ve lenfositlerle direkt veya indirekt yoldan bağışıklık sisteminin regulasyonunda önemli rol oynarlar.
MPV: Kanda bulunan trombositlerin ortalama büyüklüğünü gösterir.
NIT: Nitrit. İdrarda nitrit bulunması nitrit üreten bakterilerin varlığını gösterir.
NE%: Nötrofil yüzdesi. Bu hücrenin ana işlevi, vücuda zararlı olan yabancı materyalleri bulmak ve tahrip etmektir.
NSE: Nöron Spesifik Enolaz
OGTT ve OGL: Şeker yüklemeleri
PSA: Prostat-Spesifik Antijen. Prostat hastalıklarının tanı ve takibinde kullanılır.
PNL: Nötrofiller. Bakteryel enfeksiyonların arttığı durumlarda yükselir.
PRO: Protein. Genellikle hamilelerde görülür. Normalde sık rastlanmaz.
PHOS: Fosfor. Fosfor metabolizmasının, asit-baz ve kalsiyum-fosfor dengesinin değerlendirilmesinde kullanılır.
pH: Referans aralığı 4.8–7.4 arasında olmalıdır. Ortalama pH 6 olarak kabul edilebilir.
PLT: Platelets, yani trombosit sayısı. Pıhtılaşmayı sağlayan hücreleri gösterir. Demir eksikliği anemisi ve akut enfeksiyonlarında trombosit sayısına bakılır.
PDW: Kandaki trombositlerin dağılım genişliğini gösterir.
RBC: Kırmızı kan hücrelerinde bulunan eritrosit/alyuvar miktarıdır. Bunlar oksijen taşıyan hücrelerdir.
RDW: Eritrositlerin dağılımı genişliğini gösterir.
Sg: Dansite (Yoğunluk). Referans aralığı 1.010 ile 1.020 arasındadır.
SGOT-AST-SGPT-ALT-GGT: Kısaltmalar ile gösterilen bu testler karaciğer fonksiyon testleri anlamına gelir. Karaciğerin etkilendiği düşünülen hastalıklarda hekim tarafından istenilir.
T3-T4-FT3-FT4: Total T3, Total T4, Serbest T3, Serbest T4. Troid fonksiyonlarının değerlendirilmesinde kullanılır.
TSH: Tiroid Uyarıcı Hormon. Tiroid fonksiyonlarının değerlendirilmesinde ve tedavi takibinde kullanılır. Tek başına yeterli değildir, ek yöntemler gerekir.
TKŞ: Tokluk Kan Şekeri. Genelde yemeğin 2. saatinde bakılır.
TK: Toplam Kolesterol. Toplam kolesterolün değerini gösterir.
TG: Trigliserid. Yağ asidi veya gliserolün birleşmesiyle oluşan doğal yağlardır. Kolesterolden tehlikelidir.
TP: Total Protein. Böbrek ve karaciğer hastalıklarının takibinde kullanılır.
UBG: Ürobilinojen Değeri
UREA: Üre. Böbrek fonksiyon testlerinden biridir.
UA: Ürik Asit. Gut ve diğer pürin metabolizma bozukluklarının tanı ve takibinde kullanılır. Gut, böbrek yetmezliği, lösemi ve ağır egzersiz gibi durumlarda ürik asit düzeyi artar.
VLDL-K: VLDL Kolesterol. Lipit metabolizmasının değerlendirilmesinde kullanılır.
WBC: Beyaz kan hücrelerinin lökosit sayısı. Beyazküreler yanı akyuvarlarımızın sayısını belli eder. Vücudun savunmasında ve bağışıklığında görevlidir.
Monositler:Diğer beyaz kan hücrelerinden daha uzun ömürlü olan monositler bakterilerin ortadan kaldırılmasında görev yapar. Normal monosit değeri %2-%8 aralığıdır.
Lenfositler:Bakteri, virüs ve diğer potansiyel zararlı istilacılara karşı vücut direncini artırmak için antikor üretirler. Normal lenfosit değeri aralığı %20-%40’tır.
Nötrofiller:Nötrofiller bakterileri öldürerek sindirir. Sayı olarak diğer beyaz kan hücrelerinden daha fazladırlar ve vücudun enfeksiyona karşı savaşında ilk olarak nötrofiller görev yapar. Normal nötrofil değeri %40-%60 aralığıdır.
Bazofiller: Bu hücrelerin görevi kanda enfeksiyon görüldüğünde bağışıklık sistemine haber vermektir. Örneğin alerjik bir reaksiyon sırasında histamin salgılanmasını sağlayarak bağışıklık sistemini vücutta istenmeyen bir madde olduğu konusunda uyarır. Normal bazofil değeri %0.5 ile %1 arasıdır.
Eozinofiller:Eozinofil hücrelerinin ana görevi parazitleri öldürmek ve alerjiye bağlı olarak gelişen iltihabı önlemektir. Kanser hücrelerinin yok edilmesinde de kullanılırlar. Normal eozinofil değeri %1-%4 arasındadır.
Albumin: Karaciğerde sentezlenen bir protein sentezidir. Kan onkotik basıncı hakkında bilgi verir.
Hemogram: Tam kan sayımı anlamına gelmektedir.
Sodyum: Elektrolit ve su dengesinin değerlendirilmesinde kullanılır.
Potasyum: Elektrolit ve asit-baz dengesinin değerlendirilmesi ile böbrek fonksiyonlarının takibinde kullanılır.
Klorür: Elektrolit dengesi ve asit-baz ile su metabolizmasının değerlendirilmesinde kullanılır.
Magnezyum: Mg metabolizması ve elektrolit dengesinin değerlendirilmesi ile gebelikte hipertansiyon tedavisi uygulanan hastaların takibinde kullanılır.
Kreatinin: Böbreğin çalışması hakkında bize bilgi verir. Böbrek fonksiyonlarının değerlendirilmesinde kullanılır.
Kreatinin Klerensi: Böbrek fonksiyonlarının değerlendirilmesinde ve böbrek hastalıklarının takibinde kullanılır. Burada ise böbrek hastalıkları ve şok kreatinin klerensi düzeyini azaltır.
Lipaz: Pankreas fonksiyon testlerindendir.
Transferrin: Plazmada demir transportunu sağlayan major proteindir. Demir eksikliği anemisi, gebelik ve östrojen kullanımında transferin düzeyi artar.
Türlü sağlık problemleri sebebi ile hastanelere başvurulduğu zaman kan testleri rutin olarak istenmektedir. Bu kan testleri içinde genellikle her zaman olan incelemelerden biri de tam kan sayımı (hemogram) testidir. Bunun ile, kanda bulunan kırmızı ve beyaz kan hücrelerinin miktarı, kan pulcuklarının miktarı ile birlikte bir çeşit biyokimyasal hesaplar da bulunur. Hemoglobin, anemi veya demir eksikliği sorunlarında ilk bakılan değişkendir.
Hemoglobin HGB şeklinde kısaltılmıştır. Kan sıvısında kırmızı kan hücrelerinde bulunan bir önbesidir. Özünde demir iyonu ile birlikte 4 tane protein bulunur. Demir iyonu aracılığı ile sağladığı akciğerler vasıtası ile alınmış olan oksijenin kan içine taşınıp öteki yapılara ulaştırılması ve aynı biçimde yapılarda üretilmiş olan zararlı karbondioksitin akciğerden atılacak şekilde taşınmasını sağlamaktadır. Böylece beden için önemli ve vazgeçilemez olabilmektedir.
Hemoglobin direkt olarak bedendeki demir miktarı ve oksijen taşıma durumu ile bağlantılıdır. Bundan dolayı, bilhassa kansızlıktan şikayet eden ve kansızlık tedavisinin elverişli olmasını ölçmek için ilk bakılan değerler arasındadır. Aynı biçimde, cerrahi operasyondan evvel beden kan oranı, yani kandaki hemoglobin seviyesi üstünden oksijen taşıma yetisi, bu katsayı üzerinden değerlendirilmektedir. Yine operasyondan sonra kan oranındaki kayıp ve bu durumun beden üzerindeki olası etkisi de HGB değeri ile takip edilir. HGB değerinde önemli inişler, beden oksijen taşıma becerisinin, dolayısı ile sağlığı önemli ölçüde kötü etkileyebileceğinden tedavisi yapılmalıdır. Gerekli durumlarda bu değere göre hasta olan kişiye kan verme durumu ortaya çıkabilir. Hemoglobin bedendeki demiri muhafaza ettiğinden ötürü demir eksikliğine bağlı gelişen aneminin değerlendirilmesi için önemlidir.
Hemoglobin, kan testlerinde HB kısaltması ile görülmektedir. Dolayısı ile hemoglobin değeri kolay bir kan testi yaptırarak ölçülebilmektedir. Hemogram testi yaptırarak da hemoglobin oranı ölçülebilir. HGB değerinin olağan aralıkta oranları kişinin yaşı ve cinsiyetine göre şu şekildedir;
Yukarıda belirtilen seviyelerin dikkate değecek biçimde düşük ya da yüksek olması ilgili uzman tarafından incelenir.
Hemoglobin seviyesinin düşük ya da olağandan fazla çıkması bazı sağlık sorunlarının işareti olabilmektedir ve düşüşün seviyesine göre tedavi şekli belirlenir. Hemoglobinin sağlıklı bedende bulunması gereken normal aralık kişinin yaşı ve cinsiyetine göre farklılık gösterir. Bunun ile birlikte kişinin genetik yapısı, hormonal durumu ve beden yapısına göre farklılık gösterir. Bundan dolayı, olağan yapılan tam kan sayımında belirlenen olağan aralık değeri her kişi için gerçeği yansıtmayabilir. Hemoglobin seviyesinin düşük olması ya da yüksekliğin en uygun biçimde değerlendirilmesi bir uzmanın incelemesine bağlıdır.
Bununla beraber; kişinin yaşı ve cinsiyetine göre hemoglobin değerleri aşağıda belirtilen şekilde kabul edilmektedir;
Yenidoğan bebekler için: 13,5 -24 gr /desilitre
Bebekler için (0 -3 yaş): 11 -13 gr /desilitre
Çocuklar için (3 – 11 yaş): 12 -14 gr /desilitre
Yetişkin erkekler için: 13,5 – 17,5 gr /desilitre
Yetişkin kadınlar için: 12,5 – 15,5 gr /desilitre
Hemoglobin seviyesi bu referans aralıklarının altında olursa, kansızlık biçiminde yorumlanır. Anemi durumunun hangi durumdan oluştuğunun tespiti yapılır ve probleme göre tedavi biçimi belirlenir. Yine bu referans değerleri üzerinde saptanmış olan hemoglobin aralıklarında bedende vücutta kan üretiminin çok olmasından söz edilebilir. Böylece ek bazı katsayıların değerlendirilmesi sonrası bazı hematolojik rahatsızlıklar bulunabilir ya da fizyolojik biçimde tespit edilmiş olan kan yüksekliğinden bahsedilebilir.
Genellikle yüksek rakımlarda yaşamakta olan kişiler ve sigara içenlerde normalin üstünde hemoglobin seviyeleri görülebilmektedir. Hemoglobinin yüksek çıkması aşağıda belirtilen durumlara da bağlı gelişebilir;
Hamilelikte fiziki işleyişler sonucunda gebe olan kişinin bedenindeki su ve sıvı oranı yükselir. Bu durumda kan seviyesini yukarı çıkartırken, kan hücrelerinin kanın sıvı olan bölümüne karşı azalmasına neden olur. Tam kan sayımına hemoglobin seviyesinde azalma şeklinde yansımış olan bu durum “hamileliğin fizyolojik anemisi” olarak adlandırılır.
Gebelikte tam kan sayımı düşüklüğü genel olarak hemoglobin düzeyinin azalmasıdır. Hamilelikte olağan hemoglobin değeri 12 gr/desilitre olmaktadır, hedeflenen hemoglobin değerinin 10,5 gr/ desilitrenin üzerinde tutabilmek önemlidir.
Kandaki düşük hemoglobin oranı, direkt olarak düşük bir oksijen miktarı ile bağlantılıdır. Hemoglobin, kansızlık veya demir eksikliği sorunlarında ilk bakılan parametreler arasındadır. Hemoglobin seviyesinin normalinden düşük durumda hemoglobin seviyeleri, kişinin yaşına ve cinsiyetine göre farklılık göstermektedir. Eğer referans aralığından düşük bir değeri varsa, ilk akla gelen anemi hastalığıdır.
Kansızlık (anemi) veya polisiteminin olması durumunun şiddetinin değerlendirilmesi ve tedaviye cevabın takip edilmesi için, genel olarak, türlü sebepler ile istenebilen bir tam kan sayımı (CBC) testinin bir parçasıdır.
Kişinin kolundaki bir toplardamardan kan örneği alınarak ya da parmak ucu (çocuk ve yetişkinlerde) veya topuk kısmından (yenidoğan) alınan kan örneğinden uygulanan testlerden biridir.
Hemoglobin, anemi (kansızlık) veya demir eksikliği sorunlarında ilk akla gelen parametrelerdir. Bu durumda tam kan sayımı testine bakılır, hemoglobin seviyesinin normalin altında olduğu durumlarda, tam kan sayımı testinde hemoglobin seviyesi, kişinin yaşına ve cinsiyete göre değişkenlik göstermektedir ve türlü rahatsızlıklar hastalıklar ile bağlantılı olabilir.
Hemoglobin (HBG) değerleri, tam kan sayımı testi ile ölçülebilir ve desilitrede gram türünden belirtilir. Kanda olan düşük hemoglobin değeri, direkt düşük oksijen seviyesi ile ilişkilidir. Hemoglobin, anemi veya demir eksikliği sorunlarında ilk bakılmakta olan parametre olarak karşımıza çıkmaktadır.
Demiri fazla olan gıdalar; et ürünleri, Yumurta, kuru baklagil ürünleri, yağ içeren tohumlar, tahıl ürünleri bu besinler hemoglobin seviyesini yükseltmektedir.
Polisitemi bir kan rahatsızlığı olara belirtilir. HGB yüksekliği, bedenin yüksek oranda alyuvar yapmasına, bunun ile birlikte kanın normalin üstünde kalın olmasına sebep olur. Bu durum pıhtının oluşmasına, felçe ve kalp krizine sebep olabilir.