kanuni esasi ozellikleri / Kanun-i Esasi Nedir? Özellikleri, Maddeleri ve Önemi Nelerdir? - Bilgihanem

Kanuni Esasi Ozellikleri

kanuni esasi ozellikleri

Kanuni Esasi nedir ve kim tarafından ne zaman ilan edildi? Kanuni Esasi &#;zellikleri ve maddeleri

Haberin Devamı

Kanuni Esasi Osmanlı Türkçesidir. Türkçe karşılığı ise temel kanun ya da anayasa anlamına gelir. Osmanlı Devletinin yayınlamış olduğu ilk ve son anayasa olma özelliği taşır. Kanuni Esasi ile ilgili bilgi edinmek için yazımızın devamını okuyabilirsiniz.

Kanuni Esasi Nedir ve Kim Tarafından Ne Zaman İlan Edildi?

 Kanuni Esasi Osmanlı Devletinin ilk ve son anayasası olma özelliği taşır. Bu sebeple de oldukça önemlidir. Kanuni Esasi 12 bölüm ve toplamda adet temel maddeden oluşur. Bu anayasa ile yasama, yürütme ve yargı temelleri de atılmıştır.

 Bu anayasaya göre halk ilk defa seçme ve seçilme hakkı kazanır. Kanuni Esasi yılında dönemin padişahı II. Abdülhamit tarafından ilan edildi.

 Kanuni Esasi ile meşrutiyetin ilanı sağlanmıştır. Osmanlı Devleti ilk defa bir anayasa çıkarmıştır ve bu anayasa Avrupa anayasalarına çok benzemektedir. Kanuni Esasi mecliste söz hakkı olan Türklerin yanında azınlıkların da yetki almalarını sağlar. Fakat azınlıkların mecliste bulunması pek çok karışıklığı da beraberinde getirmiştir.

Haberin Devamı

 Kanuni Esasi'nin ilk çalışmaları II. Abdülhamit emri ile 7 Ekim yılında başlar. İlk temel kanun niteliği taşıyan kanunların hazırlanması amacı ile Midhat Paşa ve onun başkanlığında 28 kişilik bir komisyon kurulur. Alınan kararlar ile birlikte ilk meclis 19 Mart yılında açılır.

 Mecliste 69 adet Müslüman meclis üyesi bulunmaktaydı. Bunun yanında 46 adet de Müslüman olmayan azınlık bulunuyordu. Bu sebeple ilk kurulan Kanuni Esasi meclisi çok ömürlü olamadı. yılında ise meclis II. Aldülhamit'in emri ile tatil edildi.

Kanuni Esasi Özellikleri Ve Maddeleri

 Kanuni Esasi Osmanlı Devletinin çıkarmış olduğu ilk ve bunun yanında son anayasa olma özelliği taşır. II. Abdülhamit döneminde ilan edilmiştir ve yılına kadar da yürürlükte kaldı. Kanuni Esasi'nin en önemli özelliği ise özgür bir İslam ülkesinde uygulanan batılı tarzda hazırlanmış ilk anayasa olmasıdır.

 Bu anayasa ile mutlak monarşi yerine anayasalı monarşi sistemine geçilmiştir. Meşrutiyetin de temelleri bu dönemde atılmıştır.

Haberin Devamı

Kanuni Esasi Maddeleri

 Kanuni Esasi içeriği Osmanlı Devleti için çok önemli idi. Polonya, Belçika ve Rusya anayasaları göz önünde bulundurulmuş ve bu çerçevede hazırlanmıştır. Tarafsız bir şekilde yasa dili ile bu anayasa yazılmıştır.

Osmanlı Devletinin resmi dilinin Türkçe olduğu belirtilmiştir. Bunun yanında Osmanlı Devletinin resmi dini de İslam’dır. Bu sebeple Kanuni Esasi de geçen hiçbir yasa İslam'a aykırı olamaz.

Ayan Meclisi ile birlikte Mebusan Meclisi yasama için görevlendirilmiştir. Kanun teklifleri hazırlamak ve vermek yalnızca hükümet tarafından gerçekleştirilecektir

Anayasaya göre hükümetin sorumluluğu meclise karşı değil padişaha karşıdır. Padişahın meclisi açma ve kapama yetkisi de bulunur.

Haberin Devamı

Yürütme yetkisi ise padişahın kararı ile birlikte Bakanlar Kuruluna verilmiştir.

Meclisi Mebusana üye olan kişiler 4 yılda bir seçimle gelecektir.

O dönemde yaşayan halk Kanuni Esasi ile birlikte din, dil, dilekçe hakkı, vergi hakkı, konut dokunulmazlığı gibi haklara sahip olmuştur.

Toplum düzenini bozan kişilerin sürgüne gönderilmesi ise padişahın en önemli görevlerinden biridir.

İşkence ve bunun yanında yapılan pek çok eziyetlerde kesin bir dil ile yasaklanmıştır.

Kanunda bulunmayan herhangi bir sebep neticesinde evlere zorla girmek kesin bir dil ile yasaklanmıştır.

Kanuna bağlı olmayan herhangi bir durumda kişilerden para ya da vergi almak da yasaklanmıştır. 

Ülkemizdeki anayasacılık hareketlerinin, ilk olarak Yüzyılın ilk yarısında ortaya çıktığı kabul edilmektedir. tarihli Sened-i İttifak, tarihli Tanzimat Fermanı ve tarihli Islahat Fermanı gibi belgeler, birer anayasa özelliği taşımamakla birlikte, ileride ortaya çıkacak gerçek anayasacılık hareketlerinin ilk aşamalarını oluşturmuştur.

23 Aralık tarihinde kabul edilen Kanun-ı Esasi, ilk anayasamız olarak tarihteki yerini almış ve siyasi hayatta ilk defa anayasa ile kurulan parlamentolu bir dönem başlamıştır.

Padişah Abdülaziz’in tahttan indirilmesi ile V. Murat Padişah olmuştur. V. Murat’ın sağlığının bozulması ve akıl hastalığı nedeni ile tahttan indirilmesi sonrasında anayasa ve meşrutiyete taraftar olduğunu açıklayan II. Abdülhamid’in tahta çıkarılmasına neden olmuştur. Tanzimat döneminin yetiştirdiği devlet adamları ve aydınlar, imparatorluğun geleceğini, anayasa ve batılı kurumların ithalinde görmüşler ve bu doğrultuda mücadele vermişlerdir.

II. Abdülhamid tahta çıktıktan sonra Mithat Paşa’nın zorlaması ile anayasa hazırlamak üzere komisyon kurulmuştur. Mithat Paşa’nın etkisinde çalışan Komisyon, tarihli Fransa Anayasası ile Belçika Anayasalarından esinlenerek bir anayasa taslağı kaleme almış ve Padişaha sunmuştur. Padişah, aralarında tarihçi Ahmet Cevdet Paşa, Mabeyn Müşiri Eğinli İngiliz Sait Paşa, zamanın fıkıh uzmanı olan Uzun Etek Rıza Bey gibi alanlarında tanınmış kişilerden oluşan yeni bir komisyona yaptırdığı inceleme sonucunda önceki taslağa yeniden şekil verdirmiştir. II. Abdülhamid, kendi yetkilerin arttırmak üzere bazı değişiklikler yapmış ve gerektiğinde ülkeden uzaklaştırma (sürgün) yetkisini Padişaha veren bir hükmün anayasaya girmesini sağlamıştır.

İlk Osmanlı Anayasası, 24 Aralık tarihinde Padişah tarafından bir Hattı Hümayun ile ilan edilmiştir. Kanun-ı Esasi, bir anayasada olması gerektiği şekilde halkın oylarıyla seçilmiş bağımsız bir yasama organı tarafından oluşturulmamıştır. Bütün üyeleri padişahça atanan Meclis-i Mahsusa adındaki 28 üyeli bir kurul tarafından çeşitli ülkelerin anayasalarından yararlanılarak hazırlanmıştır. Bununla birlikte, Kanun-ı Esasi ile mutlak monarşiden meşruti monarşiye geçiş sağlanmıştır. Kanun-ı Esasi, hazırlanışı yönüyle olmasa da devletin temel organlarının kuruluş ve işleyişini ve günün şartlarına göre bireylerin hak ve hürriyetlerini düzenlemesi nedeniyle, günümüz anayasalarına benzer niteliktedir. Bu anayasa ile ilk kez, “milletin temsili ilkesi” demokrasinin temel ilkesi olarak devlet hayatına dahil edilmiştir.

24 Aralık tarihli, Kanunu Esasi’nin İlanı Hakkında İrade-i Seniye’ de padişah tarafından kısaca, uygar devletlerin ilerlemelerinden bahisle ülke yasalarının kamunun oylarına dayanması gereği ifade edilmektedir.

maddeden oluşan Kanun-ı Esasi, yürürlükte kaldığı süreler içerisinde 7 kez değişiklik görmüştür.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır