kanuni sultan süleyman ogullari / Kanuni Sultan Süleyman'ın Hayatı - Foto Galeri - Memurlar.Net

Kanuni Sultan Süleyman Ogullari

kanuni sultan süleyman ogullari

Kanuni Sultan Süleyman’ın Oğulları Arasındaki Taht Mücadelesi

Kanuni Sultan Süleyman'ın taht kavgası içinde olan ve savaşan iki oğlu vardır. Bunlardan ilki sarı Selim olarak da bilinen İkinci Selim iken diğeri ise Bayezid olarak bilinir. Aynı dönemde hayatta olan Şehzade Mustafa ise bu konuda taraf olmamış ve zaten öncesinde idam edilmiştir. Bir diğer şehzade olan Cihangir ise doğuştan kambur olduğundan hiçbir şekilde taht adayı değildir.

Taht Mücadelesine Padişah ve Sarayın Etkisi Nasıldır?

Kanuni Sultan Süleyman’ın oğulları arasındaki taht mücadelesi nasıldır: Kanuni Sultan Süleyman'ın ilk oğlu Mahidevran sultandan olma Şehzade Mustafa'dır. Birçok kişiye göre tahtın en güçlü adayı kendisidir. Ancak Kanuni daha sonra resmi nikah kıymış olduğu Hürrem sultandan, Mehmet adında bir çocuk sahibi olmuştur. Böylelikle çok sayıda tarihçiye göre artık yeni taht namzeti şehzade Mehmet olarak tescillenmiştir. Padişahın bu oğlunu çok sevdiği açık bir biçimde belirtilir. Ancak oğlunun ani vefatından sonra işler değişmiştir. Şehzade Mustafa güç kazansa da daha sonra öldürülmüştür. Hürrem Sultan ilk zamanlar Beyazid'in tahta geçmesini ister. Kanuni ise sonradan gerçekleşen savaşta da açık bir biçimde görüldüğü üzere tavrını II.Selim'den yana koymuştur.

Şehzade Mustafa'nın Tutumu Nasıldır?

Kanuni Sultan Süleyman’ın oğulları arasındaki taht mücadelesi nasıldır: Şehzade Mustafa, Kanuni Sultan Süleyman'ın en büyük oğludur. Taht kavgaları içinde yer almamıştır. Ordu ve ulemayı arkasına almasına rağmen babasını tahttan indirmeyi düşünmemiştir. Ancak günümüzde doğruluğu halen tam olarak kanıtlanmamış olsa da, İran şahı ile mektuplaştığı ifade edilmektedir. Bundan dolayı Kanuni oğlunu, isyan hazırlığı içinde olduğu gerekçesiyle boğdurtmuştur.

Şehzade Selim ve Bayezid Arasındaki Taht Kavgası Nedir?

Kanuni Sultan Süleyman’ın oğulları arasındaki taht mücadelesi nasıldır: Asıl taht mücadelesi II.Selim ile Bayezid arasında geçmiştir. Hürrem Sultanın ölümünün ardından Bayezid yalnız ve korumasız kaldığını düşünerek, abisi Selim'e karşı harekete geçmiş ve asker toplamaya başlamıştır. Bu durumdan haberdar olan Kanuni Sultan Süleyman, oğlu Selim'e haber vererek onun da aynı şekilde davranmasını istemiştir. Hatta Sokullu Mehmet Paşa'yı da ona yardımcı olmakla görevlendirmiştir. İki taraf topladıkları ordularıyla Konya'da karşı karşıya gelmiştir. Savaşın başında Beyazid taraftarları üstündür. Daha sonra Kanuni'nin emri ile Anadolu ve merkezden gelen askerlerin II.Selim'in ordusuna katılmasıyla beraber durum değişmiştir. Savaşı II.Selim kazanmıştır. Beyazid ise kaçmış olduğu İran'da, İstanbul'dan giden cellatlar tarafından boğularak öldürülmüştür. Tahta da II.Selim geçmiştir.

kaynağı değiştir]
John Sigismund I. Süleyman'ın huzurunda

I. Süleyman'ın tahta geçmesinden kısa bir süre sonra Şam BeylerbeyiCanberdi Gazâlî, Süleyman'ın padişahlığını tanımadı ve kendi hükümdarlığını ilan ederek isyan başlattı. Merkezden gönderilen Ferhad Paşa komutasındaki birlikler, Zülkadriye Eyaleti'nde bulunan kuvvetler ve Şam'daki kuvvetlerin etkinlikleri sonucunda Şam yakınlarında 27 Ocak 1521 tarihinde yapılan Mastaba Muharebesi sonucunda Gazali'nin yenilmesi ve öldürülmesiyle isyan bastırıldı.[17][18] Gazali'nin yerine Şam Beylerbeliği'ne Ayas Mehmed Paşa atandı.[19] Aynı yılın sonunda ise doğu cephesinin merkezi halinde bulunan Diyarbakır BeylerbeyiBıyıklı Mehmed Paşa’nın vefatı üzerine yerine Divane Hüsrev Paşa tayin edildi.

Süleyman ilk seferini 18 Mayıs 1521'de, Macaristan Krallığı'nın yönetimindeki Belgrad (o dönemdeki adı Nándorfehérvár) üzerine yaptı.[20][21] Çevresindeki Böğürdelen, Zemun ve Salankamen şehirlerinin alınmasının ardından 1 Ağustos günü kuşatılan şehir,[22] 29 Ağustos 1521 tarihinde teslim oldu.[12][23] Avrupa'da gerçekleştirilebilecek fetih ve seferler için önemli bir merkez olan Belgrad'ın fethi hakkında Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu'nun İstanbul elçisi "Belgrad'ın ele geçirilmesi, Macaristan Krallığı'nın çöküşüne sebep olan olayların başlangıcıydı. II. Lajos'un ölümü, Budin'in ele geçirilişi ve Erdel'in işgaliyle devam eden süreçte Macaristan İmparatorluğu yıkılmış ve diğer ülkeleri de benzer sonu yaşayacağına dair bir korku sarmıştı." ifadelerini kullanmıştı.[24]

Ertesi yıl Süleyman, Hospitalier Şövalyeleri'nin bulunduğu Akdeniz'deki Rodos adasına karadan sefer düzenledi. Kuşatmaya katılacak olan Osmanlı donanması ise Haziran 1522'de adanın "Cem Bahçesi" körfezine demir attı.[12] Süleyman'ın da arasında olduğu kara kuvvetleri, Marmaris'ten gemi yoluyla 28 Temmuz günü adaya geçti.[12][25] Yaklaşık 100.000 kişi ve 400 gemiden oluşan Osmanlı ordusu,[26] 6 aydan fazla süren kuşatma, 26 Aralık 1522'de şövalyelerin başı Philippe Villiers de L'Isle-Adam'ın teslim koşullarını kabul etmesi ve adanın hakimiyetinin Osmanlı İmparatorluğu'nun eline geçmesiyle sona erdi.[25] Adada Hristiyan kimliğiyle yaşayan Cem Sultan'ın oğlu Murad ve Murad'ın oğulları boğduruldu, eşi ve iki kızı İstanbul'a gönderildi.[12]Rodos'un alınmasının ardından şövalyelerin elinde bulunan Bodrum, Tahtalı ve Aydos kaleleri ile İstanköy ve Sömbeki adaları da alındı.[27][28]

Şubat 1523'te İstanbul'a dönüşünün ardından Süleyman,[25] saltanatının ilk üç yılında görev yapan Sadrazam Pîrî Mehmed Paşa'yı emekliye ayırdı.[29] 27 Haziran 1523 günü ise daha önce görülmemiş bir biçimde has odabaşısı İbrahim Ağa'yı sadrazam olarak atadı. Sadrazamlığa ek olarak kendisine Rumeli Eyaleti'nin yönetimini de verdi.[27] Sadrazamlık yetkisinin kendisine verilmesini bekleyen ikinci vezir Ahmed Paşa, vali olarak atandığı Mısır'da 1524 yılı başlarında isyan çıkararak bağımsızlığını ilan etti.[27] Ahmed Paşa'nın öldürülmesiyle isyan bastırıldı ve Sadrazam İbrahim Paşa, Mısır'ı düzene sokmakla görevlendirildi.[27][30]

I. Süleyman Mohaç Seferi'nde

Mart 1525'te, Süleyman Kâğıthane'de avlandığı sırada yeniçeriler şehirde ayaklanma başlattılar.[27] Kısa sürede bastırılan ayaklanma sonrasında Yeniçeri Ağası Mustafa Ağa, kâhyası Kıran Bali ile reîsü'l-küttâb Haydar idam edildi.[27][31] Mısır'ı düzene koyan İbrahim Paşa ise 6 Eylül 1525 günü İstanbul'a döndü.[27] Bu dönemde İstanbul'a gelen Fransa elçisi Jean Frangipani, 24 Şubat 1525'teki Pavia Muharebesi sonrası Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu'na esir düşen Kral I. François için, kralın annesi Louise de Savoie'un ricası üzerine Süleyman'dan yardım istedi.[27] Yazdığı mektupla yardım sözü veren Süleyman, iki devlet arasında anlaşma sağlanıp François serbest bırakılsa da Macaristan üzerine sefer gerçekleştirme kararı aldı.[32] Macaristan üzerine önce Sadrazam İbrahim Paşa'yı gönderdi, 23 Nisan 1526'da ise Süleyman'ın önderliğindeki ordu Macaristan'a hareket etti.[27][33] İbrahim Paşa komutasındaki kuvvetler, Petrovaradin ve İyluk şehirleriyle on bir kale ele geçirdikten sonra, Özek kalesini de aldı.[33] Bosna beyleri de Sirem bölgesindeki bazı kaleleri ele geçirmişti.[33] Macaristan Kralı II. Lajos'un liderliğindeki ordu ile Tuna kıyısındaki Mohaç düzlüğünde karşılaşan Osmanlı ordusu, 29 Ağustos 1526 günü yapılan muharebeyi kazanarak Doğu Avrupa'daki Macar direncini kırdı.[27][34] Lajos ise muharebeden kaçan bazı askerlerle birlikte bataklıkta boğularak öldü.[27][35] Osmanlı ordusu yürüyüşüne devam ederek, 20 Eylül günü Budin'e girdi.[36] Şehrin anahtarını alan ve yaklaşık on dört gün boyunca kral sarayında kalan Süleyman, dönüşte Segedin ve bazı şehirleri de alarak[36] 21 Eylül'de Peşte'ye geçti ve Macaristan'ın başına Erdel Voyvodası János Zápolya'yı getirdi.[37] Macaristan'ın Osmanlı İmparatorluğu'na bağlanması ve Fransa-Osmanlı ittifakıyla 5 Ekim 1526 tarihinde sona eren[38] yedi aylık sefer sonrasında, 13 Kasım 1526 tarihinde İstanbul'da zafer alayı düzenlendi.[37] Osmanlı ordusunun Macaristan'da olduğu 1526 Ağustos'unda, Safevîlerin desteğiyle Bozok'ta Baba Zünnûn İsyanı baş gösterdi.[39][40] Çevredeki bölgelere yayılmasının ardından 1527'de Diyarbekir Beylerbeyi Hüsrev Paşa ve Adana Sancak Beyi Pîrî Bey tarafından bastırıldı.[40] 1527'de orta Anadolu'da yine Safevîlerin desteğiyle Kalender Çelebi İsyanı çıktı. Çevresindeki sancak beyleri ile eyalet beylerini mağlup etmesinin ardından isyanı bastırmak için Sadrazam İbrahim Paşa görevlendirildi. 1527'de Elbistan civarında yenilgiye uğratılan Kalender Çelebi, başı kesilerek idam edildi.[37][39][41] Birkaç ay sonra İranlı Molla Kâbız, vaazlarında İsa'nın bütün peygamberlerden üstün olduğu fikrini dile getirdiğinden Sünniulemanın tepkisini çekti ve bu sebeple Kasım 1527'de dîvânda yargılandı.[37] Ancak fikirlerinden vazgeçmeyen Molla Kâbız idam edildi.[37][42]

Kutsal Roma İmparatoru V. Karl'ın kardeşi Avusturya ArşidüküFerdinand, János Zápolya'nın krallığını tanımayarak kendini Macaristan kralı ilan etti.[43] János Zápolya'nın kuvvetlerini yenilgiye uğratmasının ardından 20 Ağustos 1527 günü Budin'e girerken,[44][45] Osmanlı İmparatorluğu'na vergi ödemesi karşılığında kendisinin Macaristan Kralı olarak tanınmasını istedi.[43] Ancak bunu reddeden Süleyman 10 Mayıs 1529'da yeni bir sefere çıkarken, Sadrazam İbrahim Paşa'ya da serasker unvanı verdi.[37] 3 Eylül 1529'da Budin'e varan Osmanlı kuvvetleri şehri kuşattı.[44] 7 Eylül günü Budin teslim oldu ve yönetimi tekrar János Zápolya'ya verildi.[44][46] Hemen ardından Estergon'u almayı başaran Osmanlı ordusu, 23 Eylül 1529'da Avusturya topraklarına girmesinin ardından 27 Eylül günü Viyana'yı kuşattı.[44] Ancak hava şartlarının elverişsizliği ve mühimmat bakımından kuşatma için hazırlıksız olunması sebepleriyle 16 Ekim günü kuşatma kaldırıldı ve ordu, 16 Aralık 1529'da İstanbul'a döndü.[37][44][46]

1530-1539[değiştir

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır