karaciğer için hangi bölüm / Karaciğer Hastalıklarında Hangi Doktora Gidilir? - Cevap var

Karaciğer Için Hangi Bölüm

karaciğer için hangi bölüm

Hepatopankreatobiliyer (HPB) Cerrahi Birimi Nedir?

Karaciğer, pankreas, safra yolları ve safra kesesinin cerrahi hastalıklarının tanı ve tedavi uygulamaları Hepatopankreatobiliyer (HPB) Cerrahi Birimi tarafından yapılmaktadır. Genel cerrahinin ana kollarından biri olan bu birim, karaciğer, pankreas, safra kesesi ve safra yollarının iyi ve kötü huylu hastalıklarının tanı ve tedavisinde uzmanlaşan aynı zamanda damar cerrahisi, mikrocerrahi ve cerrahi onkoloji alanında deneyimli genel cerrahi uzmanlarından oluşur.

Ülkemizde henüz resmi olarak genel cerrahi yan dalı olarak kabul görmemiş olsa da HPB Cerrahisi konusunda yetişmiş uzmanlara her geçen gün daha fazla oranda ihtiyaç duyulmaktadır. HPB’nin açılımı, karaciğer, pankreas ve safra yollarının latince adları olan hepato, pankreato ve biliyer kelimelerinin baş harflerinden oluşur. Hepatopankreatobiliyer hastalıklar, bu organlarda ve ilişkili oldukları sistemlerde görülen hastalıklardır. Hepatopankreatobiliyer cerrahi ise bu organlar ile ilgili hastalıkların tedavisinde kullanılan cerrahi girişimlere verilen isimdir. Karın boşluğunun sağ üst kısmında bulunan karaciğerin hemen bitişiğinde, safra yolu kanalları ile karaciğere bağlanan safra kesesi bulunur. Safra yolları, karaciğerden başlayarak önce safra kesei kanalı ve daha sonra pankreas kanalı ile birleşerek onikiparmak bağırsağına (duodenum) bağlanır. Bu organ ve kanallarda görülen hastalıklar tüm sindirim sistemi yanında kanama-pıhtılaşma sistemini ve boşaltım sistemini etkiler. Bu nedenle bu organların hastalıkları bir bütün olarak ele alınmaktadır.

Hepatopankreatobiliyer cerrahinin önemi giderek artmaktadır. Teknoloji ve tıbbın gelişmesi ile hepatobiliyer hastalıkların tedavisinde alternatif ve farklı yöntemler kullanılmaya başlanmıştır. Hastalıkların kesin tanısı, görüntüleme yöntemleri yardımıyla koyulmaktadır. Tedavide ise her hastanın kendine özgü durumu belirlenmekte ve tedavisi kişiye/hastaya özel olarak seçilerek uygulanmaktadır. Her tedavi planının hastaya özel kurgulanması nedeniyle alınan sonuçlar da iyi yönde değişmektedir. Karaciğer ve pankreasın nakil edilebilen organlar haline gelmesi tedavi süreçlerini bambaşka boyutlara taşımıştır.

Bu alanda, hastalara multidisipliner (birden fazla tıbbi branşın birarada değerlendirme yapması ve tedavi kararı vermesi) yaklaşımla tanı ve tedavi uygulanmaktadır. Medicana Hepatopankreatobiliyer (HPB) Cerrahi Birimi, birçok farklı birimle uyum içinde çalışmaktadır. Tanı ve tedavide aşamalarında HPB Cerrahisi-Genel Cerrahi koordinatörlüğünde; anestezi, enfeksiyon hastalıkları, girişimsel radyoloji, gastroenteroloji-hepatoloji, gastrointestinal endoskopi, patoloji, medikal onkoloji, mikrobiyoloji, mikrocerrahi ve plastik cerrahi, nükleer tıp, tanısal radyoloji, radyasyon onkolojisi ve yoğun bakım uzman hekimleri ile ortak çalışılmaktadır. Tanı ve tedavide mükemmeliyet seviyesine ancak bütün bu bölümlerin birlikte uyum içinde çalışması ile ulaşılabilmektedir.

Karaciğer, safra yolları, safra kesesi, pankreas cerrahisi ve karaciğer nakli uzmanı Prof. Dr. A. Cem İbiş önderliğinde, Medicana Bahçelievler Hastanesi’nde kurulan Hepatopankreatobiliyer (HPB) Cerrahi Birimi’nde hastalarımızın ihtiyaç duydukları sağlık hizmetini, uluslararası standartlara uygun şekilde doğruluk, kalite ve güvenilirlik ilkelerinden ödün verilmeden   almaları sağlanmaktadır.

Hepatopankreatobiliyer (HPB) Cerrahi Birimi Hangi Hastalıklarla İlgilenir?

Hepatopankreatobiliyer cerrahi biriminde karaciğer, pankreas, safra kesesi ve safra yollarında ortaya çıkan hastalıkların tanısı koyularak ve uygun tedavi planı oluşturulur. Genel olarak kendini yenileyebilme ve iyileştirebilme özelliğine sahip olan karaciğer, bazı durumlarda altta yatan hastalık nedeniyle işlevini yerine getiremeyebilir. İlerleyen hastalık aşamalarında karaciğerde yetersizlik ortaya çıkabilir. Bu durumda tek seçenek karaciğer nakli haline gelebilir. HPB Cerrahlarının büyük bir çoğunluğu karaciğer nakli eğitimi de alarak bu alanda da aktif olarak çalışmaktadır. HPB Cerrahi Biriminin en önemli görevi  karaciğer hastalığının (akut ya da kronik viral hepatit, iyi huylu ve kötü huylu tümörler, kistler ve karaciğer kanseri…vb gibi) tanısının doğru ve zamanında koyulmasının sağlamak ve her hastaya özel şekilde en uygun tedavi yöntemini seçip uygulanmasını sağlamaktır.

Karaciğer tümörleri iyi huylu (benign) ya da kötü huylu (malign) özellikte olabilirler. Karaciğerde en sık görülen iyi huylu tümör hemanjiomdur. Karaciğerin en sık görülen kötü huylu tümörü ise hepatosellüler kanserdir (HCC). Sayı olarak bakıldığında aslında karaciğerde en çok görülen kötü huylu tümörler karaciğere diğer organlardan metastaz(yayılım) yoluyla gelen tümörlerdir. Bu durumda cerrahi operasyonların yanı sıra radyoterapi, kemoterapi, transarteryel kemoterapi (TAKE), transarteryel radyoterapi (TARE), radyofrekans (RF) veya mikrodalga ablasyon yöntemlerinden de yararlanılmaktadır.

Karaciğerin ülkemizde oldukça sık görülen kistik hastalıklardan birisi de karaciğer kist hidatiğidir. Karaciğer kist hidatiği, çoğunlukla bulaşlı besinlerle alınan echinococcus granulosus paraziti nedeniyle ortaya çıkar. Hızlı bir şekilde büyüyen kist, çevresinde bulunan doku ve organlara baskı yaparak fonksiyonlarını etkiler. Kistin yırtılarak karın içine dökülmesi, veya kistin yırtılarak safra yollarının içine boşalması sonucunda safra yollarında tıkanıklığa ve ağır safra yolu enfeksiyonuna (kolanjit) yol açması hayatı tehdit edecek boyutlarda ciddi hale gelebilir. Genel olarak hastalığın tedavisinde ilaç, girişimsel radyoloji yardımıyla cillten kateterle boşaltım işlemi ve cerrahi yöntemden biri veya birden fazlası birlikte kullanılır. Cerrahi tedavi açık veya laparoskopik (kapalı) olarak cerrahi ekibin hastalığın durumuna göre yapacağı tercihe göre yapılmaktadır.

Karaciğerden ayrı olan fakat ona yapışık şekilde vücutta bulunan safra kesesinde en yaygın görülen hastalıkların başında safra kesesi taşları gelir. Bu hastalık kolelityaz olarak da adlandırılır. Safra kesesi taşları, çoğunlukla belirti göstermediği için tesadüfen fark edilmektedir. Sadece safra kesesinde taş tespit edilmiş olması ameliyat olma gerekliliği anlamına gelmemektedir. Cerrahi tedavinin ön planda sadece belirti veren safra kesesi taşları olan hastalara uygulanması tavsiye edilirken nadiren bazı özellikli durumlarda belirti vermeyen safra taşları olan hastalara da cerrahi müdahale önerilebilmektedir. Safra kesesinde görülen akut iltihaplanma olan “akut kolesistit” sık rastlanan hepatobiliyer hastalıklardan biridir. Safra kesesinde iltihaplanmaların görülmesinin en sık nedeni safra kesesi taşlarıdır (kolesistolityaz). Şikayetlerin başlaması ile hastaneye başvuru arasında 72 saatten daha az süre geçen akut kolesistit tanısı koyulan hastalarda acil şartlarda laparoskopik kolesistekomi (kapalı yöntemle safra kesesinin çıkarılması ameliyatı) önerilmekte iken diğer gruba giren hastalarda ilaç tedavisi uygulanması ve atak geçtikten hafta sonra safra kesesi ameliyatının yapılması bir diğer yaklaşımdır.

Pankreas kanseri ise genel olarak geç belirti veren ve bu nedenle tanıda gecikmelerin olduğu hızlı seyirli ve çevre dokulara yayılarak cerrahi tedaviyi güçleştiren ve hatta bazen imkansız hale getiren kanser türlerinden biridir. Pankreas başında yerleşmiş olan kanserlerde yapılan Whipple ameliyatında (pankreatoduodenektomi) pankreas başı, karaciğer dışı safra yolları safra kesesi, oniki parmak bağırsağının (duodenum) tümü ve  bazı durumlarda midenin bir kısmı çıkarılmaktadır.

Girişim gerektiren karaciğer, pankreas, safra yolları ve safra kesesi hastalıklarında tedavi, açık ameliyat, kapalı ameliyat (laparoskopik cerrahi) ve radyolojik girişim uygulamaları ile yapılmaktadır. Abse, kist ve bazı tümörler ise diğer girişimsel yöntemlerle tedavi edilebilmektedir. MEDICANA HPB Hastalıkları Birimleri’nde aşağıdaki hastalıkların tanı ve tedavisi yapılmaktadır:

Karaciğer

    • Karaciğer kanseri
    • Karaciğer tümörleri (iyi huylu ve kötü huylu)
    • Karaciğer metastazları
    • Karaciğer yağlanması
    • Karaciğer kistleri
    • Karaciğer abseleri
    • Viral hepatitler (akut ve kronik hepatit)
    • Karaciğer kist hidatiği
    • Karaciğer sirozu
    • Karaciğer nakli

Pankreas

    • Akut pankreatit
    • Kronik pankreatit
    • Pankreas kanseri
    • Pankreas tümörleri, kistleri (iyi huylu ve kötü huylu)

Safra Kesesi ve Safra Yolları

    • Safra kesesi taşları (kolelityazis)
    • Safra kesesi iltihabı (kolesistit)
    • Safra kesesi tümörleri
    • Safra yolu tümörleri
    • Safra yolu kistleri (Koledok kistleri)
    • Safra yolu darlıkları
    • Safra yolu yaralanmaları (Kolesistektomi ameliyatına bağlı)

Organ Nakli Merkezi

Karaciğer Nakli


Yaklaşık kilogram ağırlığında olan, sağ ve sol loblar olmak üzere iki ana lobdan oluşan bu organın bir çok hayati fonksiyonu vardır. Yağ sindirimi için safranın atılması, kandan ilaç, kimyasal maddeler ve alkolün temizlenmesi, fazla glikozun nişasta olarak depolanması, safra ile atıkların atılması, protein ve kolesterol sentezi, kan pıhtılaşması, enfeksiyona karşı bağışıklık bunlardan birkaçıdır. 

Karaciğer bu hayati fonksiyonlarının yanında kendisini yenileyebilen vücuttaki tek organdır. Karaciğerin kısa sürede büyüyerek normal boyutuna ulaşması nedeniyle karaciğer nakli için vericilerden ve karaciğer tümörlü kişilerden büyük karaciğer parçaları (tüm karaciğerin %’i) güvenle çıkarılabilir. 

Hangi Durumlarda Karaciğerde Hasara Yol Açar? 
Hepatit, alkol, karaciğer kanseri, safra yolu hastalıkları, metabolik hastalıklar ve ani gelişen karaciğer yetmezliği karaciğerde hasara neden olan en sık hastalıklardan bazılarıdır. 

Hepatit; karaciğer hücresinin hasarına yol açan karaciğerin enflamasyonudur. Virüs enfeksiyonu (viral hepatit A, B, C), ilaç doz aşımı (asetaminofen, parasetamol gibi), kimyasal maddelere maruz kalmak (kuru temizlik kimyasalları ve bazı yabani mantarlar) en sık hepatit nedenleri arasında yer alır. 

Karaciğer Hastalıklarından Kendimizi Nasıl Koruyabiliriz? 
Alkolden uzak durmak ve Hepatit B-C oluşumunu önlemek bize yardımcı olacaktır. Hepatit B veya C; uyuşturucu bağımlıları arasında enfekte iğnelerin paylaşılmasıyla, kan transfüzyonu, nadiren diğer salgılarla ya da cinsel yolla virüslü kişilerden bulaşır. Tüm bunlara dikkat etmemizin yanında Hepatit B için tüm yeni doğan bebeklerin ve Hepatit B olmayan kişilerin aşılanması bize bu konuda yardımcı olacaktır. 

Karaciğer Sirozu 
Siroz, yaşamı tehdit eder nitelikte karaciğerin geri dönüşümsüz hasarlanmasıdır. Yukarıda bahsettiğimiz nedenler zamanında giderilmez veya tedavi edilmezse, siroz ortaya çıkar ve hastalığın seyrini değiştirmek için genellikle çok geç kalınmış olunur. 

Yorgunluk, uykuya eğilim, gözlerde sararma, idrar renginde koyulaşma, ayaklarda şişkinlik, kaşınma genellikle başlangıç belirtileridir. Hastalığın daha ileri dönemlerinde, kan kusma, karında su toplanması nedeniyle (asit), bilinç durumunda bozulma ve koma, yoğun sarılık ve böbrek fonksiyonlarında bozulma, kanamaya eğilim gibi yaşamı tehdit eden birçok komplikasyon ortaya çıkabilir. 

Sirozun erken döneminde olan bir kişi, gastroenteroloji uzmanları tarafından başlanan uygun bir tedaviyle ve düzenli kontrollerle ( ayda bir) uzun yıllar boyunca yaşamını sürdürebilir. Bu aşamada sağlıklı beslenme çok önemli bir yer teşkil etmektedir. Sirozun çok ileri evresi dışında yağlı gıda ve proteinlerden tamamen kaçınma gerekliliği kilo kaybı ve sağlığın daha hızlı bozulmasına sebep olduğundan oldukça zararlıdır. Aşırı fiziksel aktiviteden kaçınılmalıdır. 

Karaciğer Nakli 
Karaciğer nakli, hayat kurtarıcı bir girişimdir. Hasta karaciğerin sağlam bir karaciğer ile değiştirilmesi anlamına gelir. 

Sağlam Bir Karaciğer İçin Elimizdeki Kaynaklar Nelerdir? 
Nakil için karaciğer, iki tip kaynaktan (kadavra ve canlı) alınabilir. Kadavradan karaciğer nakli, bir kaza sonucu veya hastalık nedeniyle beyin ölümü kesin olarak saptanmış hastaların varlığında gündeme gelir. Bu kişilerin ailesiyle görüşülerek organ bağışı için izin alındıktan sonra karaciğer takılmak üzere kullanılabilir. UKS (Ulusal Koordinasyon Sistemi) ile koordine sürdürülen çalışmalar sonucunda en uygun alıcılar (kan grubu uyumu, bekleme listesinde geçen süre ve gereksinimin aciliyetine göre) belirlenerek karaciğerin ilgili merkeze gönderilmesi sağlanır. 

Maalesef ülkemizde kadavradan organ bağışı son derece az olduğu için uzun bekleme listeleri vardır. Canlıdan karaciğer nakli, karaciğerinin bir kısmının alınmasında sağlık ve hukuki açıdan mahsur olmayan kişilerin varlığında gündeme gelir. Bu işlemin gerçekleştirilebilmesi için alıcı ve verici (donör) arasında 4. dereceye kadar kan ve hısım akrabalığı olması gerekir. Akrabalığın olmadığı ancak uzun süreli tanışıklık ve dostluk hallerinde durumun değerlendirilebilmesi için Sağlık Müdürlükleri bünyesinde yapılandırılan etik kurulların onayının alınması monash.pw, hiçbir şekilde para ile alınıp satılamaz. Bu kanunen yasaktır. 

Karaciğer Hastasının Nakil Öncesi Değerlendirilmesi 
Karaciğer sirozu olan ve ömrünün bir yıldan daha az kaldığı tahmin edilen her hasta nakil için değerlendirilmelidir. Nakil kararı alınan bir hastanın ameliyat öncesi durumu ne kadar iyiyse, cerrahi o kadar iyi sonuç verir. Bu nedenle, doğru zamanda yapılan bir nakil iyi sonuçlar elde etmede esastır. Bu şartlarda yapılan bir ameliyat ile yaklaşık %80 başarı oranı elde etmek mümkün olacaktır. 

Karaciğer nakli kararı alınan bir hastanın değerlendirilmesi genellikle hastanede gün sürer. Hastanın nakil için uygun olup olmadığının belirlenmesi için kalp, akciğerler, böbrekler ayrıntılı kan tahlilleri ve radyolojik görüntüleme yöntemleri ile değerlendirilir. Tıbbi değerlendirme dışında psikiyatri uzmanı tarafından da onay alındıktan sonra hasta ve ailesi ameliyat, hastanede kalma, cerrahiden sonraki muhtemel seyir, izlem ve hastalık sonrası bakım ile ilgili olarak bilgilendirilir. 

Ameliyat Öncesi 
Başarı oranı yüksek olmasına rağmen yine de oldukça zor bir ameliyat olup ortalama saat arası sürer. Hasta karaciğer tamamı ile çıkarılıp yerine sağlam karaciğer konulur. Ameliyattan sonra yoğun bakım ünitesine alınan hasta eğer her şey iyi giderse gün yoğun bakımda kaldıktan sonra servise alınırlar ve burada da ortalama gün kalıp taburcu edilirler. 

Karaciğer Nakli Sonrası Hastayı Neler Bekliyor? 
Hem canlıdan hem kadavradan yapılan nakillerde takılan karaciğeri vücut yabancı madde olarak algılamaktadır. Bu nedenle bağışıklık sistemimiz takılan bu karaciğeri reddetmeye çalışacaktır. Bu nedenle ömür boyu bağışıklık sistemimizi baskılayan ilaçlar kullanmamız gerekecektir. Düzenli aralıklarla yapılan kontrollerde bu hastaların almaları gereken ilaç dozları kendi doktorları tarafından ayarlanır. Aksi söylenmedikçe hiçbir ilaç kesilmemeli ve dozu değiştirilmeden kullanılmalıdır. Ancak bağışıklık sistemini baskılayan bu ilaçlar kişiyi enfeksiyonlara karşı biraz daha duyarlı hale getirebilir. Gribal durum veya yeni başlayan ishal gibihafif şikâyetlerde bile bu yüzden doktorunuza danışılması gerekecektir. 

Nakil Sonrası Yaşantınız Nasıl Olacak? 
Karaciğer naklinin temel amacı, kişiyi normal, aktif, üretken hayatına geri çevirmektir. Organ nakilli hastalar kendilerini yeniden doğmuş olarak nitelendirirler ve yepyeni bir hayata başladıklarını düşünürler. Birçoğu ameliyat gününü ‘Transplant Doğum Günü’ olarak kutlarlar. İyileşmenin haftalar süren bir süreç olduğunu anlamak büyük önem taşır. Yaklaşık üç ay süren ilk hassas devrenin son bulmasıyla neredeyse bütün karaciğer nakilli hastalar hastalık öncesi yaşamlarına (iş veya okul) geri dönerler. Karaciğer nakli sonrası hamilelik ve doğum mümkündür. 

Transplantasyon Ekibinizle İletişim 
Bu sizin ana sorumluluğunuzdur. Siz ve nakil ekibiniz ile diğer doktorlar arasındaki iletişim daima iyi olmanız için zorunludur. Bütün size bakan doktorların nakil ameliyatınızın, aldığınız ilaçların ve sağlıklı kalmak için almak zorunda olduğunuz önlemlerin bilincinde olduğundan emin olun. Vücudunuzda meydana gelen her tür yeni belirti ya da yan etki mutlaka kaydedilmelidir. Vücudunuzu iyi tanıyın ve değişiklikleri doktorunuza söylemeyi unutmayın.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır